Türkler

Çoğunluğu Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'ta yaşayan Türkî etnik grup

Türkler, Türkiye Türkleri veya Anadolu Türkleri, çoğunlukla Türkiye ve Osmanlı İmparatorluğu'nun eski topraklarında yaşayan bir Türk halkıdır.

Türkler
Toplam nüfus
y.80 milyon
Önemli nüfusa sahip bölgeler
 Türkiye 60.000.000–65.000.000[1][2]
 KKTC   382.230[3]
Batı diasporası
 Almanya2.000.000 - 7.000.000[4]
 Fransa1.000.000[5] (2012, tahminî)
 Birleşik Krallık500.000[6][7][8]
 Avusturya350.000–500.000[9][10]
 Belçika200.000[11][12][13]
 Amerika Birleşik Devletleri196.222–500.000[14][15][16][17]
  İsviçre70.450[18]
 Avustralya66.919–150.000[19][20][21][22]
 Kanada63.955[23]
 İsveç49.948[24]
 Danimarka28.892[25]
 İtalya22.580[26]
 İsrail19.000–20.000[27]
Arap dünyası diasporası
 Irak3.000.000[28][29]
 Suriye250.000–1.000.000[30][31]
 Suudi Arabistan150.000–200.000[32][33]
 Ürdün60.000[32]
 Lübnan50.000–200.000[34][35][36][37]
 Libya50.000[32]
Balkan diasporası
 Bulgaristan588.318–800.000[38][39][40]
 Kuzey Makedonya77.959[41][42][43][44]
 Yunanistan49.000–130.000[45][46][47][48]
 Romanya27.700[49][50][51]
Türkistan diasporası
 Kazakistan150.000[52]
Türkmenistan Türkmenistan13.000[53]
 Kırgızistan39.534[52]
Özbekistan Özbekistan15.000
Diller
Din
Çoğunluk:
İslam (Çoğunluk Hanefi Sünnilik, bir kısmı Alevilik-Bektaşilik, azınlık Caferi Şiilik, Kur'ancılık)
Azınlık:
Hristiyanlık, dinsizlik, diğer dinler
İlgili etnik gruplar
Osmanlı Türkleri
Diğer Türkî halklar

Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasından önceki dönemlerde elinde bulundurduğu coğrafi alanlar (başlıca Kosova, Kuzey Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Kıbrıs, Gürcistan, Irak, Suriye) üzerinde yaşayan ve Osmanlı yıkıldıktan sonra bu bölgelerde kalan büyük Türk azınlıklar da Türkler sınıfına girer. Bununla birlikte Avrupa'ya Türkiye'den göç ederek yerleşmiş olan Türk göçmen toplulukları (özellikle Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Avusturya, Belçika ve Danimarka'da bulunanlar) ile Kuzey Amerika ve Avustralya'daki Türk göçmenler de Türkler grubuna girmektedirler.

Etimoloji değiştir

Türk adının bilim çevrelerince kabul edilen ilk kullanımı 1. yüzyılda Pomponius Mela ve Plinius adlı Romalı tarihçilerce kaydedilmiştir. Azak'ın doğusunda yaşayan insanlar Turcae/Tyrcae adı ile kayda geçmiştir.[54][55][56][57][58][59] "Türk" (veya Türük, Török, Törk) adı Türkçe belgelerde ilk defa Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarında 𐱅𐰇𐰼𐰜 (Türk)[60][61] veya 𐰜𐰇𐰚:𐱅𐰇𐰼𐰜 (Kök Türük)[62][63] şeklinde geçer.

Türk adı, ilk dönemlerde belirli bir toplumun kavmî ismi olmak yerine siyasi mensubiyeti belirleyen bir isim olarak ortaya çıkar. Bu kelimenin "türe-" eyleminden, "töre" isminden türetildiği ve türeyen, töreli, tüzüklü (kanunlu) anlamına geldiği düşünülmektedir.[64] Kelime zamanla güçlü, kuvvetli ve güzel anlamlarına da gelmiştir.[65][66] Türkî-i Çeşm (Güzel Göz), Türkî-i çin (güzel güneş) terkiplerinde de gördüğümüz Türk kelimesi özellikle Fars ve Arap şiirlerinde ortaya çıkar. Bir görüşe göre de Türk kelimesi Aşinaoğulları soyunun unvanıdır ve bu soya mensubiyet Türklükle anılır. Türk kelimesi ilk olarak Göktürk Devleti vasıtasıyla bir devletin adı olur ve bu devlete mensubiyeti bildirir.[67]

Altay Dağları'nın eteklerinde demircilik, maden işlemeciliği ve hayvan yetiştiriciliği yapan bir Türk boyuna Çinliler tarafından T'uküe denmiştir. Bu kelime içinde çoğul haliyle Türük kelimesini barındırmasıyla önemlidir. Nihayetinde bu kabile adı şimdiki kullanımı olan Türk ya da Türük şekliyle, 8. yüzyıla ait başlıca yazılı eserlerde geçer. Türk kelimesi "güçlü" ya da "güçlüler" anlamına gelmektedir. Müslüman halklar çok kez karşılaştıkları Tu-kiulerden başka boyların da aynı dili konuştuğunu fark edince hepsini Türk olarak adlandırmışlardır.[68]

Divanu Lugâti't-Türk'te Kaşgarlı Mahmud Türk kelimesini açıklarken, Nuh'un oğullarından birine Allah tarafından verilmiş bir isim olduğunu ifade eder ve Türk'ün halkının da bu isimle anıldığını eklemiştir. Allah'ın ordusuna Türk dediğini ve memnun olmadığı halklara cezalandırıcı olarak gönderdiğini eserinde yazmıştır.[69] Ünlü Türkolog Arminius Vambery ve Jean Deny tarafından 1879'da Türk "türemek" yani "aniden beliren", "türeyenler" anlamında ifade edilmiştir. Türkolog Gerhard Doerfer Orhun Yazıtları'nda kullanıldığı anlamda Türk kelimesine "devletine bağlı" anlamını vermiştir.

Göktürkler, sadece devletlerini değil kendilerini de Türk diye tanımlayan ilk topluluktur. Orhun Yazıtları'nda Türk; güçlü, savaşçı, Tanrı'nın yeryüzündeki gölgesi, sadık gibi ifadelerle anılır.

Tarihçe değiştir

Türk tarihinin başlangıcı değiştir

Dünya üzerinde yaşayan insan topluluklarının milletleşme süreci onların avcı-toplayıcılıktan çiftçi-çobanlığa geçmesi ile başlar.[70] Türkleri oluşturacak insan topluluklarının MÖ 6000'lerde koyun yetiştiriciliğine başladığı düşünülmektedir.[71] Bu tarih atlı göçebe Türk kültürünün başlangıcı olarak kabul edilebilir. Bu değişiklikler ile Anav kültürü ortaya çıkmıştır.

Türklerin atalarının MÖ 2500 ile MÖ 1700 yılları arasındaki Afanasiyevo kültürü ile başlayan ve MÖ 1700 ile MÖ 1200 yılları arasındaki Andronovo kültürü ile devam eden dolikosefal mongolitlerle ortak yönleri bulunmayan Brakisefal ırka dayandığını savunurlar. Bu ırkın savaşçı ve göçebe kültüre sahip olduğu, MÖ 1700 yılları sonrasında kitleler hâlinde Altay Dağları ile Tanrı Dağları arasındaki bölgeye yayıldığı bilinmektedir.

Botai kültürünü Türklerle ilişkilendiren kaynaklara göre, süvari tekniğini bulan, yani modern anlamda at binen ilk kavim Türklerdir.[72][73] Çinliler de ata binmeyi MÖ 3. yüzyılda Hunlardan öğrenmişlerdir.[74]

Orta Asya dönemi değiştir

 
MS 565 yılında dünya

Göktürk Kağanlığı, Gök Türkler veya Kök Türkler,[75] Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarında     (Türük) veya     (Türk)[60][61] veya          (Kök Türük[62][63] veya bazı yabancı kaynaklarda Türk) şeklinde geçer (Çince: 突厥 Pinyin: Tūjué; Wade-Giles: T'u-chüeh, Guangyun: dʰuət-kĭwɐt), 552-744 yılları arasında Orta Asya ve Çin'de hükümdarlık sürdüren kağanlık.

Türk adı ilk ortaya çıktığında günümüzdeki gibi bir ırk kavramını karşılamıyordu. Türk adı, t’ou-kiue biçiminde çevrilerek ilk olarak 6. yüzyıl Çin kaynaklarında görülür. Bunun aslının Moğolca çoğul biçiminde "Türk-üt" olduğu kabul edilir. Türkçedeki karşılığı ana kök güçtür. Dîvânu Lugâti't-Türk'te, olgunluk zamanı, olgunluk, gençlik çağının ortasındaki genç, sert ve cesur anlamlarına gelen türküt kelimesidir.[76]

6. yüzyıldaki ilk yazılı belge Bugut Yazıtı'dır. Eserin dili Soğdcadır ve yazıtın yüzeyinde dişi kurttan süt emen kolları kesilmiş bir çocuk canlandırılır. Anıt, 6. yüzyılın olaylarını anlatır ve Ergenekon destanını canlandırır. Anıttaki anlatılar, ayrıca bir Türk büyüğünün Çinli Han kayıtçısına anlatısına göre Çin belgelerinde de yer alır.[76]

Türk adı bugün kullandığımız şekli ile ilk kez 8. yüzyılda Göktürkler dönemine ait Orhun Yazıtları'nda geçmektedir. "Türk" adıyla kurulmuş ilk ve Türk adını resmî devlet ismi şekliyle kullanan ilk Türk devletidir.[77][78] Devletin kurucusu ve ilk önderi Bumin Kağan'dır. Bumin Kağan'ın kardeşi İstemi Kağan ülkenin batı kanadını yönetirdi. Göktürkler komşuları olan Çin, Sasani (İran) ve Bizans İmparatorluğu ile askerî, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurdular.

Batı dünyasında ise 6. yüzyılda Yunan çevirisi ile Menandros Protekorda "tourkus" olarak geçmiştir.[76]

Oğuzlar, Oğuz Kağan Destanı'na göre 24 boydan ve Kaşgarlı Mahmud'un Divânu Lügati't-Türk eserine göre 22 boydan oluşan en kalabalık Türk boyu.

Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuz boyları; 24 Oğuz boyunu önce iki kolda (Bozoklar ve Üçoklar) daha sonra Oğuz Han'ın 6 oğluna ve son olarak da onların 4 oğluna ayırmaktadır. Listelerin kaynakları, Kaşgarlı Mahmud ve 14. yüzyılda yaşayan Reşideddin'e dayanmaktadır. Reşidüddin 24, Kaşgarlı Mahmud ise 22 boy saymaktadır.

Balkanlar dönemi değiştir

Hunlar değiştir

 
MS 450 döneminde Balkanlar’da Hunlar
 
Codex Cumanicus’tan bir sayfa

Türk boylarının Avrupa kıtasında, Balkanlardaki tarihleri MS 3. yüzyıla kadar kanıtlanmıştır. Hunlar, Gotlardan, Alanlardan ve Germen Taifallardan oluşturdukları yardımcı kuvvetlerle takviyeli olarak ilk defa 378 baharında Tuna'yı geçmişlerdir. Romalılardan karşılık görmeksizin Trakya'ya kadar ilerlemişlerdir. Roma imparatoru I. Theodosius'un ölüm yılı olan 395’te Hunlar yeniden Balkanlar’da hareketlenmişlerdir.[79] Hunlar, MS 380 yılından itibaren Balkanlar’a egemenlik kurmuşlardır. Bölgenin büyük bir kısmında hâkim olan Hunlar, Slavlardan daha önemlidir.[80]

Balkanlar’da yerleşen Hun idari yapılanması, idarede ve devlet içindeki Türk kavimlerinin yanında, birçok Ural kavmi, Germen kavimleri (Gotlar, Gepidler vb.), Slavlar, Sarmatlar gibi birçok kavmin beraber yaşadığı bir yapı olmuştur.

MS 453 yılında Attila'nın ölümü ile beraber Balkanlar’da Hun gücü zayıflamış ve sonrasında da Hunların idaresi ortadan kalkmıştır.

Tuna Ön Bulgarları değiştir

VII. yüzyılda Türk asıllı Ön Bulgar kabileleri, hükümdarları Asparuh'un kumandasında Tuna'yı geçerek Batı Karadeniz ile Tuna nehri arasındaki bölgeye yerleşen Slavları hâkimiyetleri altına almışlardır.[80]

Balkanlar’ın doğusuna yerleşen Ön Bulgar boyları, devletleri içinde yaşayan büyük Slav nüfusuyla beraber yaşarken, bir süre sonra bu Slav boylarının kültürlerine doğru yönelip Slavlaşmışlardır.[80]

Doğudan, Asya içinden, Kuzey Karadeniz step bölgesi yoluyla birbiri ardından gelen atlı göçebe Türk kavimleri, ya burada Dac, Trak ve Slav aslından yerli halkla karışmış, ortadan kaybolmuş (11. yüzyılda Oğuz aslından Peçenekler ve Uzlar gibi), yahut askerî egemen sınıf olarak Kuzeydoğu Balkanlar’da güçlü devletler kurmuşlardır. Bu sonuncular arasında, bir Türk boyu olan Kutrigurların 7. yüzyılda kurmuş oldukları Bulgar Hanlığı özellikle anımsanmalıdır. Ön Bulgarların Dobruca'da bıraktıkları kitabelerde, hükümdar, “Han” unvanı ile anılır ve On iki Hayvanlı Türk Takvimi kullanılır. Bulgar Hanları 9-11. yüzyıllarda (1018'e kadar) Balkanlar'da Bizans İmparatorluğu'nun yerini almıştır. 13. ve 14. yüzyıllarda, yine Bulgaristan'da Kıpçak/Kuman aslından Slavlaşmış Terteri ve Şişman Hanedanları hâkim oldu.[81]

Peçenek ve Kuman Türk boyları değiştir

Ön Bulgarların Balkanlara gelişinden daha sonra 11. ve 12. yüzyıllarda Peçenek, Kuman (Kıpçak) ve Uz Türkleri, Balkanlara göç etmişler ve bunların bir kısmı 15. yüzyıla kadar toplu olarak varlıklarını korumuşlardır. O dönemde Kumanlarla ticaret yapan Avrupalılar için 2500 kadar kelimeyi içine alan bir Kumanca sözlüğün (Codex Cumanicus) hazırlanmış olduğu bilinmektedir.[82]

9. yüzyılın ilk yarısında, Hazar-Oğuz ittifakı baskısına dayanamayarak, kalabalık kitleler hâlinde İdil’i geçip yurtlarından çıkardıkları Macarların yerine, Don-Kuban havalisine gelmişlerdi (860-880 sıraları). Bu, büyük göçün ilk hareketi olmuştur. Macarları önlerinden süren Peçeneklerin gerisinde Oğuzlar, onların da gerisinde Kumanlar, Karadeniz'in kuzeyinden batıya yönelmişlerdir. İmparator K. Porphyrogennetos tarafından yazılan De Administrando Imperio’da (948-952’lerde) kaydedildiğine göre, Peçenekler 8 boy hâlinde idiler.[83] 10. yüzyıl ortalarında, Karadeniz’e dökülen nehirlerin kıyılarında olmak üzere, şöyle sıralanmışlardı: Çoban (Don), Tolmaç (Don’un denize döküldüğü bölgede), Külbey (Donets), Çor (Özi Nehri doğusu), Karabay (Özi-Bug arası), Ertim (Dinyester), Yula (Prut), Kapan (aşağı Tuna). İlk üçü Uzlar, Hazarlar, Alanlar ve Kırım bölgesi ile temas hâlinde; Yula boyu Macaristan, Kapan da Tuna Ön Bulgarları ile sınırdaş bulunuyordu.[83][84]

Osmanlı Türkleri Balkanlara girmeden önce, 12-14. yüzyıllarda Kıpçak/Kumanların bölgede üstün tarihî rolü yeterince vurgulanmamıştır. Özellikle, Dobruca'dan Akkerman'a kadar step bölgesinde yerleşmiş ve Hristiyan dinine geçmiş olan Kıpçak/Kumanlar çeşitli hanedanlar kurmuşlardır. Bunlardan bir grup, 14. yüzyıl ikinci yarısında Dobruca-Varna bölgesinde bir beylik kurmuştur (Merkezi Kalliakra); Dobrotiç ve bir Kuman adı taşıyan kardeşi Çolpan'ın Dobruca Beyliği, 1388'de I. Murad'ı metbu tanımış, 1393'te I. Bayezid bu beyliği Osmanlı ülkesine katmıştır. Özetle, Deliorman ve Varna'dan Tuna'ya kadar giden bölge daha Osmanlılardan önce gerçek bir Türk yerleşim alanı olmuştur.[81]

Anadolu'dan Türklerin geçişi değiştir

Balkanların güneyinden, Anadolu'dan Türklerin Balkanlara gelip yerleşmesi, 1260'lara kadar iner. Kuzey Karadeniz bölgesinden gelen Türk orakları, zamanla Hristiyanlığı kabul edip yerli Slavlarla karıştıkları hâlde, Anadolu'dan gelen Müslüman Türkler, kendi din ve kültürlerini saklamayı başarmışlardır. İlk yerleşme, 1261'de Moğollardan kaçıp Bizans'a sığınan Selçuk Sultanı İzzeddin Keykavus'la gerçekleşmiştir. Moğol idaresinden kaçan otuz-kırk Türkmen obası, kutsal kişi Sarı Saltuk Baba ile İzzeddin Keykavus'un yanına gelmiş ve Bizans imparatoru tarafından Kuzey Dobruca’ya yerleştirilmiştir (1263). Başlangıçta, Müslüman Altın Ordu emiri güçlü Nogay'ın himayesi altına giren bu Anadolu Türkmen grubu, burada Baba-Saltuk kasabası ile başka kasabalar kurmuşlardır. 1332'de buradan geçen İbn Battuta, Baba kasabasını "Türklerin oturduğu bir şehir" olarak anar.[81]

Anadolu'da ilk dönem değiştir

 
Selçuklu askeri figürü, 12. yüzyıl

10. yüzyılda Orta Asya'dan, çoklukla İran üzerinden Anadolu topraklarına yerleşen Oğuz-Türkmen başta olmak üzere pek çok boy Türk adı altında toplanmıştır. Türk adı Orta Asya'da Türk ırkına mensup ve Türkçe konuşan toplulukların Göktürkler döneminden beri ortak adıdır. Anadolu'da gittikçe azalan yerli nüfus yerini Türklere bırakmaya başlamış ve 10. yüzyılda kurulan Türkmen beylikleri sayesinde tüm Anadolu'da Türkçe konuşan topluluklar egemen toplum olmuştur.

Anadolu'ya ilk olarak Hun, Sabir, Hazar gibi Türk kavimleri akın yapmış olsa da bu akınlar genelde askerî amaçlı olmuştur. Ancak 9. ve 10. yüzyılda Karadeniz'in kuzeyinden Balkanlar'a gelen Kıpçak, Peçenek, Uz adlı Türk kavimleri Anadolu'ya Bizans eliyle geçirilmiş ve yerleştirilmiştir. Asıl Anadolu'nun Türk yurdu hâline dönüşmesi, doğudan gelen Oğuz-Türkmen göçleriyle olmuştur.

Büyük Selçuklu dönemi değiştir

Göçmen Türklerde bozkırdaki ırmakları geçiş büyük önem arz ediyordu. Oğuzname'de salı keşfeden kişi boyun önemli bir atası sayılmaktadır. Hanedanın atası olan Selçuk Bey tarafından temeli atılan bu devlet Bağdat'ı kendine başkent yaparak Abbasi halifesinin koruyucusu konumuna erişti. 1092 yılında Selçuklu hükümdarı Melikşah'ın ölümünden sonra bölünmeye uğradı. Selçuklular tarafından kurulan diğer devletler Kirman Selçuklu Devleti, Irak Selçuklu Devleti, Suriye Selçuklu Devleti ve Anadolu Selçuklu Devleti'dir. 1040-1157 yılları arasında hüküm süren Büyük Selçuklular, en güçlü oldukları dönemde Harezm, Horasan, İran, Irak, Suriye, Arap Yarımadası ve Doğu Anadolu Bölgesi'ne egemen olmuş bir Türk devletidir. Kapladıkları alan doğuda Balkaş ve Issık Gölleri, Tarım Havzası; batıda Ege ve Akdeniz sahilleri, kuzeyde Aral Gölü, Hazar Denizi, Kafkasya, Karadeniz; güneyde Arabistan dâhil Umman Denizi'ne kadar ulaşıyordu (10.000.000 km2).

Haçlı savaşları ve Moğol istilası, Anadolu'da Oğuz-Türkmen yerleşmelerini yoğunlaştırmıştır. Selçuklu döneminde Çağrı Bey döneminde yapılan ilk keşif ve akınlarda yurt arayan binlerce Türkmen aşireti Doğu Anadolu'ya girip Batı Anadolu'ya doğru yerleşmeye başlamıştır.

1071 Malazgirt Savaşı ve 1099 Bizans’ın Türk bölgelerine baskınlarında Bizans emrinde olan binlerce Türk unsuru zamanla Anadolu Selçuklu saflarına geçmiştir. Anadolu Selçuklu döneminde Orta Asya ve Azerbaycan üzerinden Anadolu'ya gelen Türkmen aşiretleri Batı Anadolu'ya yerleşmeye başlamıştır.

Beylikler döneminde doğudan gelen çok sayıda Türkmen aşireti, Anadolu'da Türk nüfusunun devam etmesine neden olmuştur. Germiyanoğulları, Osmanoğulları Karesioğulları ve Hamitoğulları gibi batıdaki Türkmen beylikleri, Türkmen göçlerinden beslenmişlerdir.

1200'lü yılların başında Orta Asya'da yaşayan Harzemşah Türkmenleri Moğol baskınından kaçarak Anadolu beyliklerine sığınmıştır. Orta Asya'da Hotan, Semerkant, Kaşgar, Cent gibi şehirlerde yerleşik olarak yaşayan Türk boylarının pek çoğu Moğol istilasından kaçarak Anadolu'ya yerleşmişlerdir.

1243 yılında Anadolu'nun Moğol istilasına uğramasıyla ve Azerbaycan'da kurulan İlhanlılar devleti aracılığıyla pek çok Türk ve Moğol unsuru Anadolu'ya yerleşmiştir.

I. Anadolu Beylikleri dönemi değiştir

Alp Arslan'ın 1071 Malazgirt Zaferi'nden sonra İran üzerinden gelen Türk boyları Anadolu'ya yerleşmeye başlamışlardır. Selçuklu devlet teşkilatının ikta sistemine göre bir Türk komutanı hâkim olduğu toprağı yönetme hakkına sahip bulunmaktaydı. Buna göre Mardin civarını fetheden Artuk Bey 1102 yılında burada Artuklu Beyliği'ni kurdu. Sivas, Tokat, Malatya civarlarında hâkim olan Danişment Gazi 1080 yılında Niksar merkezli olarak Danişmentliler devletini kurdu. Erzincan ve çevresinde Mengücekliler, Erzurum ve çevresinde Saltuklular, İzmir dolaylarında da Çaka Beyliği hüküm sürdü.

Bu beyliklerden Çaka Beyliği denizcilik faaliyetlerinde bulunmuş ve böylece Türk tarihinde ilk kez bir beylik denizcilikle meşgul olmuştur. Çaka Bey'in kurduğu donanma Türk tarihine ait ilk deniz kuvvetleridir.

Anadolu'da kurulan ilk Türk beylikleri zamanla Anadolu Selçuklu Devleti ile mücadelede zayıf düşecek ve bu devletin hâkimiyeti altına gireceklerdir. Ancak bu beylikler Bizans Devleti'ne ve özellikle doğudaki Ermeni ve Gürcü nüfusuna karşı Anadolu'nun Türkleşmesinde etkili olacaklardır.

Anadolu Selçuklu Devleti değiştir

Anadolu Selçuklu Devleti, Selçuklu Hanedanı'nın Anadolu'da kurduğu devlettir.

Türklerin Anadolu'ya yerleşmesi 1071'deki Malazgirt Savaşı'ndan sonra hızlandı. Özellikle Malazgirt Savaşı'ndan itibaren Müslüman Türkler Anadolu'ya akın etmiştir; ancak İslam'dan önce de Anadolu ve Balkanlarda Türkler vardır.[85] Selçuklu komutanı Kutalmışoğlu Süleyman Şah Anadolu’daki fetihleri batıya yayarak 1075'te İznik’i Bizans’tan aldı ve burayı başkent yaparak bağımsızlığını ilan etti.[86] Böylece kurulan Anadolu Selçuklu Devleti, İlhanlıların son Anadolu Selçuklu sultanını tahttan indirdikleri 1308'e kadar varlığını sürdürdü.

II. Anadolu Beylikleri dönemi değiştir

 
Anadolu Beylikleri

Anadolu Beylikleri, Türklerin 1071’deki Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’da kurdukları devletlerdir. Savaşın hemen ardından, özellikle Doğu Anadolu Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kurulan devletlere Birinci Dönem Anadolu Türk Beylikleri, aynı dönemde; önce Anadolu'nun batı ucunda İznik'i başkent edinen, sonradan da Haçlı Seferleri nedeniyle başkentini Konya'ya taşıyarak Orta Anadolu merkezli olarak devam eden Anadolu Selçuklu Devleti’nin zayıflaması ve yıkılmasından sonra kurulan devletler ise İkinci Dönem Anadolu Türk Beylikleri olarak ifade edilebilir.

Anadolu Selçukluları, Anadolu'daki Türkmen beylerini aşiretleriyle birlikte Bizans ve Kilikya sınırlarına yerleştirmişlerdi. Böylece Anadolu Selçukluları hem devletin sınırlarını güvence altına alıyor, hem de Türkmen beylerini denetim altında tutuyorlardı. Ama 1243'teki Kösedağ Savaşı'nda Moğollara yenilen Anadolu Selçuklu Devleti’nin Türkmenler üzerindeki denetimi zayıfladı. Bu savaşın ardından, Moğolların bir kolu olan İlhanlılar Anadolu’da denetimi ele geçirdiler. Bu süreçte uç beylikleri, önce İlhanlılara bağlı, sonra bağımsız devletlere dönüştüler. Bu beyliklerden biri olan Osmanlı Beyliği, zamanla bütün öbür beyliklerin topraklarını ele geçirdi ve bir imparatorluğa dönüştü.

Osmanlı dönemi değiştir

 
1908'de İkinci Meşrutiyet'in ilanı şerefine basılan bir kartpostalda Osmanlı arması, Enver Bey ve Resneli Niyazi Bey

Osmanlı İmparatorluğu veya Osmanlı Devleti’nin[87] kurucusu ve Osmanlı Hanedanı’nın atası olan Osman Gazi, Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundandır.[88] Devlet, Bilecik’e yakın Söğüt’te kurulmuştur. Osmanlı Devleti'nin bağımsız bir devlet olarak tarih sahnesine çıkması 1299 yılında olmuştur. Buna karşın Prof. Dr. Halil İnalcık, Osmanlı Devleti'nin 1299'da Söğüt'te değil 1302'de Yalova'da Bizans'a karşı yaptığı Bafeus Savaşı sonrasında devlet niteliğini kazandığını iddia etmiştir.[89] Osmanlı İmparatorluğu'nun Yalova'da kurulduğu iddiasına Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Eruslu da destek vermiştir.[90] Bu devlet, İstanbul ile sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Doğu Roma İmparatorluğu'nu yıkmış, bazı tarihçilere göre bu Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu gücünün doruğunda olduğu 16. ve 17. yüzyıllarda üç kıtaya yayılmış ve Balkanlar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın büyük bölümünü egemenliği altında tutmuştur. Ülkenin sınırları batıda Cebelitarık Boğazı (ve 1553'te Fas kıyılarına, doğuda Hazar Denizi ve Basra Körfezi'ne, kuzeyde Avusturya, Macaristan ve Ukrayna'nın bir bölümüne ve güneyde Sudan, Eritre, Somali ve Yemen'e uzanmaktaydı.[91] Osmanlı İmparatorluğu 29 eyaletten ve vergiye bağlanmış Boğdan, Erdel ve Eflak prensliklerinden oluşmaktaydı. Devlet zaman zaman denizaşırı topraklarda da söz sahibi olmuştur. Atlantik Okyanusu'ndaki kısa süreli toprak kazanımları Lanzarote[92] (1585), Madeira (1617), Vestmannaeyjar[93] (1627) ve Lundy[94] (1655) bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

Devlet altı yüzyıl boyunca Doğu dünyası ile Batı dünyası arasında bir köprü işlevi görmüştür. Hâkimiyeti altında bulunan topraklarda yaşayan halklar zaman zaman, toplu ya da yerel ayaklanmalar ile Osmanlı iktidarına karşı çıkmışlardır. Genel olarak din, dil ve ırk ayrımından uzak durduğu için yüzyıllarca birçok devleti ve milleti hâkimiyeti altında tutmayı başarmıştır.[95] Osmanlı İmparatorluğu, eski Türk örf ve âdetlerinin ve İslam kültürünün yükümlülüklerinin doğrultusunda bir yönetim şekli belirlemiştir.[96]

Osmanlı Devleti'nin kurulmasıyla Orta Asya'dan gelen göçler kesilmemiştir. Akkoyunlu, Karakoyunlu Türkmenleri devletlerinin yıkılmasıyla Türkmen boyları Anadolu'ya yayılmışlardır. Orta Asya ve diğer bölgelerden göç Azeri Safevi Devleti’nin kurulmasına kadar sürmüştür. 1517 Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferinden sonra binlerce çadırlık Suriye, Irak, Dulkadirli Türkmenlerinin bir kısmı Batı Anadolu'ya gönderilmiştir.[kaynak belirtilmeli]

Osmanlı İmparatorluğu tasfiye dönemi (1908–1922)Osmanlı İmparatorluğu modernleşme ve tedbir dönemi (1827-1908)Osmanlı İmparatorluğu duraklama ve reform dönemi (1683–1827)Osmanlı Devleti yükselme dönemiOsmanlı Devleti kuruluş dönemiOsmanlı Devleti beylik dönemiVI. MehmetV. MehmetII. AbdülhamitV. MuratAbdülazizAbdülmecitII. MahmutIV. MustafaIII. SelimI. AbdülhamitIII. MustafaIII. OsmanI. MahmutIII. AhmetII. MustafaII. AhmetII. SüleymanIV. MehmedI. İbrahimIV. MuratI. MustafaII. OsmanI. MustafaI. AhmetIII. MuratII. SelimKanuniYavuz Sultan SelimII. BeyazidFatih Sultan MehmetII. MuratFatih Sultan MehmetII. MuratI. MehmetYıldırım BeyazidI. MuratOrhan GaziOsman Gaziİkinci MeşrutiyetTanzimatBirinci MeşrutiyetOsmanlı Devleti'nde askerî reformlarLâle DevriKöprülüler DevriOsmanlı padişahları listesi

Osmanlı döneminde Anadolu'da yaşayan Türkmen boylarının bir kısmı Balkanlara geçirilerek oralara iskân ettirilmiştir ve bunlar Balkanlardaki bugünkü Türk grupları oluşturmuşlardır.

1856 ve 1877 Rus-Osmanlı savaşı sonucuyla Anadolu'daki Türk ve Müslüman sayısı gittikçe artmaya; Rum ve Ermeni sayısı azalmaya başladı.[kaynak belirtilmeli] Osmanlı kayıtlarına göre, bu dönemde Balkanlardan Anadolu’ya geri göç eden Türk nüfusu 3 milyon kadardır (Muhacir).[kaynak belirtilmeli] Bu nüfusa Boşnak ve Arnavut kökenliler dâhil değildir.[kaynak belirtilmeli]

1856-1877 Osmanlı-Rus savaşları ve I. Dünya Savaşı sonucuyla Kafkasya bölgesinden Türk kökenli halklardan Nogaylar, Azeriler, Terekemeler, Ahıska Türkleri, Balkar, Karaçay gibi Türk topluluklarının göçü yaşanmıştır.

1792, 1860-63, 1874-75, 1891-1902 yıllarında Karadeniz'in kuzeyinde Rusların baskısının artması sonucu 2 milyona yakın Türk dili konuşan Kırım Tatarı ve Kazan Tatarları Anadolu'ya yerleşmiştir.[kaynak belirtilmeli]

1914 resmî istatistiğine göre (Kars, Ardahan ve Artvin hariç; Arap ve Kürtler dâhil) çoğunluğu Türk olan 13.4 milyon Müslüman vardır.[97]

 
"Türklerin Gelenek ve Görenekleri" başlıklı kompozisyon, British Museum, 1553

Göç değiştir

 
Osmanlı İmparatorluğu'nun Balkan topraklarına dair etnik harita (1861)
 
Bulgaristan'da yaşayan Türkler, 2011.

Türklerin Bulgaristan'dan göçü (1878–1994) değiştir

Yıl Sayı Not
1878-1912 350.000 93 Harbi, Balkan Savaşları
1923-33 101.507 1933 Razgrad Olayları
Eylül 1934 97.181 1934 Balkan Antantı
Eylül 1940 21.353 1940 Craiova Anlaşması
1950 154.198 Kore Savaşı
1952-68 24
1969-78 114.356
1979-88 10
1989 321.800 150,000'i 1990'larda Bulgaristan'a döndü.
1991-92 50.000
1993-94 70.000

Naim Süleymanoğlu, 1988 Yaz Olimpiyatları'nda, Seul'de, halter müsabakasında toplamda 342,5 kg kaldırarak kırılması çok güç bir dünya rekoruna imza atmıştır. Bu rekor sonrası tüm dünya Süleymanoğlu'nu konuşmuş ve Süleymanoğlu The New York Times'a kapak olmuştur. Bu rekoru kırdıktan sonra 13 Aralık 1988'de Birleşmiş Milletler'de konuşmuş ve tüm dünyaya Bulgaristan Halk Cumhuriyeti hükûmetinin, Türkleri asimile ettiğini ve Türkleri öldürdüğünü duyurmuştur. Bu konuşma yüzünden Bulgaristan Halk Cumhuriyeti hükûmeti baskılara dayanamamıştır ve Türklerin, Türkiye'ye dönmesine izin vermiştir.[98] Bu göç sonrası Bulgaristan'dan gayri resmi verilere göre 321.000 Türk anavatana göç etmiş, daha sonraları da 150.000 Türk tekrar Bulgaristan'a dönmüştür.

Türklerin Yunanistan'dan göçü değiştir

Yunanistan bölgesinden Türk göçleri birkaç şekilde gelişmiş, bu göçler sonucunda bölgede bir zamanlar hatırı sayılır nüfus oranına sahip Türkler, günümüzde sadece Batı Trakya’da kalmıştır.

Batı Trakya’nın 1923 yılındaki nüfusu 191.699’dur. Batı Trakya nüfusunun 129.120’si Türk (%67), 33.910’u Yunan (%18), 28.669’u Bulgar, geri kalan nüfusunu ise Ermeni ve Yahudi topluluğu oluşturmaktaydı.[99]

1923 Yılında Batı Trakya Nüfusu[100]
Şehirler Türk Yunan Bulgar Yahudi Ermeni
Gümülcine 59.967 8.834 9.997 1.007 360
Dedeağaç 11.744 4.800 10.227 253 449
Sofulu 14.736 11.542 5.490 - -
İskeçe 42.671 8.728 522 220 114
Toplam 129.120 33.910 26.266 1.480 923

Osmanlı Devleti’nin yıkılma süreciyle birlikte yaşanan büyük savaşlarla gelen Türk ve Müslüman göçler Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte devam etmiş Türk-Yunan nüfus mübadelesi, Bulgaristan’dan Türklerin sürgün hareketleri, Kıbrıs’ta yaşanan olaylar ve sonucunda yaşanan savaş sonucuyla Kıbrıs'ta oluşan Türk göçü ve Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya ve Orta Doğu bölgelerinden savaşlar ve ekonomik sebeplerle Türk toplumlarının önemli göç hareketleri olmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti dönemi değiştir

 
1950'lerde Ankara Anafartalar Caddesi'nde insanlar

Türkiye, resmî adıyla Türkiye Cumhuriyeti, başkenti Ankara olan ve Eski Dünya karaları denilen Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının birbirine en çok yaklaştığı noktada bulunan ülkedir. Ülke topraklarının bir bölümü Anadolu Yarımadası'nda, bir bölümü ise Balkan Yarımadası'nın uzantısı olan Trakya'da bulunur.

Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı sonunda yenilmesinden sonra, Osmanlı İmparatorluğu'nun yerine kurulan ardıl devletler içinde tek bağımsız devlet olarak[101][102] devletin Türk nüfus çoğunluğuna sahip toprakları üzerinde Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki halkın büyük mücadelesi ile kurulmuştur. Arnold Joseph Toynbee gibi bazı tarihçiler ise Türkiye'nin (başlıca ardıl olmak bir yana) tek ardıl devlet sayılması gerektiğini savunurlar.[103] 29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyeti ilan eden Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu iradesinin sahibidir.

Nüfus yapısı değiştir

“Türk” tabiri bugün temelde iki düzeyi belirtir. İlk kısımda veya dar anlamıyla eski Osmanlı İmparatorluğu topraklarında ve yeni göçlerle çeşitli kıtalarda yaşayan Türkler (Türkiye Türkleri, Osmanlı Türkleri) belirtilir. İkinci kısımda veya geniş anlamıyla ise dünyadaki bütün Türk gruplarını belirtir. Bu ikinci kısım asli olarak Doğu Avrupa, Balkanlar, Türkiye, Orta Doğu, Kafkaslar, İran, Orta Asya, Sibirya, Doğu Türkistan, Moğolistan bölgesinde yaşar.

Burada, “Türkler” tabiri dar anlamıyla ele alınmıştır.

Asli unsur değiştir

Osmanlı İmparatorluğu’nun eski topraklarında yaşayan ve Oğuz Türkleri merkezinde ortaklaşan Türk grubu bugün Balkanlar, Ege Adaları, Türkiye, Kıbrıs Adası ve Orta Doğu'da yerleşik bir halk ve asli unsur olarak yaşarlar.

Yeni göçler değiştir

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra, 20. yüzyılda çeşitli sebeplerle başta Avrupa (Batı Avrupa) olmak üzere, Amerika, Avustralya ve Asya kıtalarındaki çeşitli ülkelere göç eden Türkler vardır.

Avrupa'ya Türkiye'den göç ederek yerleşmiş olan Türk göçmen toplulukları genellikle Batı Avrupa kısmında, özellikle Almanya, Fransa, Birleşik Krallık, Hollanda, Avusturya, Belçika ve Lihtenştayn'da bulunanlar. Bölgeye ilk göçlerinden günümüze birkaç kuşak geçmiştir. Amerika ve Avustralya'daki Türk göçmenler de yine 20. yüzyıldan itibaren bu kıtalara göç etmişlerdir.

20. yüzyılda başlayan göçlerle birçok kıtaya göç eden Türkler, Türkiye merkezli bir Türk grubudurlar ve Türkçenin Anadolu kolunun içinde yer alan çeşitli ağızlar konuşurlar.

Türkiye'de etnik yapı değiştir

2007 yılında Milliyet gazetesinin Konda Araştırma Şirketine yaptırdığı ve şirketin denekler ile tüm Türkiye çapında 47958 kişiyle evlerinde yüz yüze yaptığı bir anket neticesinde Türkiye'nin etnik yapısı deneklerin kendilerini tanımlamalarına göre şu şekilde ortaya çıkmıştır:[104]

 
Viyana Kuşatması esnasında bir sipahi
Araştırmada kullanılan kimlik grupları Toplamda % Deneklerin Söyledikleri Kimlik kategorileri Toplamda %
Türk 81,33 Türk 81,33
Yerel kimlik 1,54 Manav 0,59
Laz 0,28
Türkmen 0,24
Yurt içi bölge adı 0,22
Yörük 0,18
Anadolu Türk boyları 0,03
Asya Türkleri 0,08 Tatar 0,04
Azeri 0,03
Orta Asya Türk boyları 0,01
Kafkas kökenliler 0,27 Çerkes 0,19
Gürcü 0,08
Çeçen 0,004
Balkan kökenliler 0,22 Balkan ülkelerinden 0,12
Bosnalı 0,06
Bulgaristan Türkü 0,04
Göçmenler 0,4 Muhacir 0,22
Balkan göçmeni 0,16
Yurt dışı bölge adı 0,02
Müslüman Türk 1,02 Müslüman 0,58
Müslüman Türk 0,44
Alevi 0,35 Alevi 0,35
Genel tanımlayanlar 0,36 Türkiyeli 0,23
Dünyalı 0,12
Osmanlı 0,01
Kürt 8,61 Kürt 8,61
Arap 0,75 Arap 0,75
Zaza 0,41 Zaza 0,41
Müslüman olmayanlar 0,1 Ermeni 0,08
Rum ve Hristiyan 0,01
Yahudi 0,004
Süryani 0,004
Roman 0,03 Roman 0,03
Diğer ülkelerden 0,05 Avrupalı 0,02
Diğer Asya ülkelerinden 0,01
Rus 0,01
İranlı 0,004
Amerika-Afrika 0,004
TC vatandaşı 4,45 TC Vatandaşı 4,45
Toplam 100 100

Türklerin diğer uygarlıklara etkileri değiştir

Çin değiştir

Çin’in siyasi tarihi M.Ö. 3 binlerde başlar ve 800 yıllık ilk dönemi 2200’de sona erer. Bu döneme Beş İmparatorluk dönemi denir. Bu dönem Çin ulusal tarihinin de başlangıcı ve simgesidir. Bu dönem başlatıcısı Fuhi ile onun kadar önemli olan kardeşi Niyü-kua’dır. İlk Çin devletini kuran bu iki kardeş, Türklerin varlıklarını günümüzde de sürdürdüğü Kansu ilinden gelmişlerdir.[105]

Bu süreci takiben M.Ö. 2200’lerde Üç İmparatorlar Dönemi başlar. Bu dönemin önemli bir özelliği İmparatorların Millet Uluları denilen bir kurul tarafından seçilmesidir. Bu sayede siyasi katılımın sağlandığı iyi bir yönetim kurulabilmiştir. Bu dönemi başlatan Hiya, Yin ve T’sin sülaleleri Çin kaynaklarına göre Türkistan’dan gelen Türklerdi.[106][107]

1923 yılında bugünkü Çin’in kuzeyinde yer alan Scarausoyol’da yapılan kazılarda çok önemli bulgular ortaya çıkarıldı. Genç yontma taş dönemine ait bulgular Scarasuyol’da kullanılan taş aletlere dayalı ilkel üretim ile Orta-Asya Gobi mikrolitik kültür arasında ortak özelliklere dayanan bir geçiş döneminin yaşandığını ortaya çıkarmıştır. Aynı tür bulgular 1958 Şansi ve 1960 Hunan kazılarında da bulunmuştur. Orta Yontma Taş döneminde alete dayalı üretimi bilmeyen Çinlilerin, bu endüstriyi tarla açıcı ormancılar kültüründen yani Orta-Asya’dan aldıkları ve sivri uçlu taş geleneğine bağlı kalarak bu aletleri kullandıkları görülmüştür.[108]

Avrupa'da yaşayan Türkler değiştir

 
Kuzey Makedonya Cumhuriyeti etnik gruplar haritası (2002 yılı)
 
Kosova etnik gruplar haritası
Ülke Toplam Türk Nüfusu Ayrıntılı Bilgi Nüfus Türü
  Arnavutluk 4.000
  Andorra
  Avusturya 300,000-350,000[109] Avusturya'daki Türkler
 a[›] Azerbaycan 110,000[110] Azerbaycan'daki Türkler
  Belarus 154
  Belçika 200,000[12][111] Belçika Türkleri
  Bosna-Hersek 50,000 Bosna-Hersek Türkleri
  Bulgaristan 746,664[112][113] Bulgaristan Türkleri Asli Nüfus
  Hırvatistan 300[114] Hırvatistan Türkleri
  Kıbrıs
  Kuzey Kıbrıs
2,000[115]
260,000[116]
Kıbrıs Türkleri Asli Nüfus
  Çekya 1,700[117]
  Danimarka 70,000[118] Danimarka'daki Türkler
  Estonya 24[119]
  Finlandiya 7,000 Finlandiya'daki Türkler Asli Nüfus
  Fransa 500,000[120][121] Fransa'daki Türkler
 c[›] Gürcistan 2,500 Ahıska Türkleri Asli Nüfus
  Almanya 3,500,000[122][123][124][125] Almanya'daki Türkler
  Yunanistan
Batı Trakya
Atina
Rodos ve İstanköy
Selanik
Toplam nüfus bilinmiyor.
150,000[126][127]
10,000[128] to 15,000[129]
5,000[130][131]
5,000[129]
Girit Türkleri
Batı Trakya Türkleri
Oniki Ada Türkleri
Asli Nüfus
  Macaristan 1,700[132] Macaristan Türkleri
  İzlanda 68[133]
  İrlanda 3,000[134] İrlanda'daki Türkler
  İtalya 17,651[135] İtalya'daki Türkler
 d[›] Kazakistan 150,000[110] Kazakistan'daki Türkler
  Kosova 50.000-80.000[136][137][138] Kosova Türkleri Asli Nüfus
  Letonya 38 Letonya'daki Türkler
  Lihtenştayn 1,000 Lihtenştayn'daki Türkler
  Litvanya 35[139]
  Lüksemburg 450[140] Lüksemburg'daki Türkler
  Kuzey Makedonya 77,959[141][142] -
200,000[143][144]
Kuzey Makedonya Türkleri Asli Nüfus
  Malta 53[145]
  Moldova 1,000 Moldova'daki Türkler
  Monako
  Karadağ Karadağ Türkleri
  Hollanda 400,000-500,000[146] Hollanda'daki Türkler
  Norveç 16,000[147] Norveç'teki Türkler
  Polonya 2,500[148] Polonya'daki Türkler Asli Nüfus
  Portekiz 250[149]
  Romanya 55,000[150] Romanya Türkleri Asli Nüfus
 f[›] Rusya 100,000 Rusya'daki Türkler Asli Nüfus
  San Marino
  Sırbistan 20,000 Sırbistan Türkleri Asli Nüfus
  Slovakya 150[151]
  Slovenya 259[152]
  İspanya 4,000[153] İspanya'daki Türkler
  İsveç 70,000[154] İsveç'teki Türkler
  İsviçre 100,000[155] İsviçre'deki Türkler
  Ukrayna 10,000[156] Ukrayna'daki Türkler
  Birleşik Krallık 200,000 - 500,000[157] Birleşik Krallık'taki Türkler
Toplam 6,965,936 - 8,853,936

Din değiştir

 
İslam'ın yayılışı ve Türkistan'ın düşüşü

Türkiye kuruluşlu Optimar Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'nin nüfusunun %89'unu Müslümanlar oluşturmaktadır.[158] Yine, Türkiye'deki Müslüman nüfusunun %75'i Hanefi, %10'u Alevi ve %5'i Şafi mezheplerine bağlı olduğu tahmin edilmektedir.[159] Dünyadaki Türkiye Türklerinin çoğunluğu Müslüman’dırlar.

Türkiye Türklerinin hâricinde Türk boyları içinde bugün İslam dışında, Ortodoksluk, Şamanizm, Budizm, Musevilik gibi inançlar da görülür.

Dinsel tarih değiştir

Tengricilik değiştir

Tengricilik ya da Tengrizm tüm Türk ve Moğol halklarının, şimdiki inanç sistemlerine katılmadan önceki inancıydı. Tengri'ye ibadet etmenin yanında Animizm, Şamanizm, Totemizm ve atalara ibadet etmek bu inancın diğer ana hatlarını oluşturuyordu. Tengri, bugünkü Türkçedeki Tanrı kelimesinin eski şeklidir.

Bu inanca göre Gök'ün yüce ruhu Tengri'ydi. İnsanlar kendilerini gök baba Tengri, toprak ana Ötüken ve insanları koruyan atalarının ruhları arasında güven içinde hissedip, onlara ve diğer doğa ruhlarına dua ederlerdi. Büyük dağların, ağaçların ve bazı göllerin güçlü ruhları barındırdıklarına inanarak dualarını bu cisimlere doğru yöneltirlerdi. Göğün ve yeraltının 7 katı olduğuna, her katta çeşitli tanrıların, tanrıçaların ve ruhların varolduğuna inanılırdı. İnsanlar doğaya, tanrılara, ruhlara ve diğer insanlara saygılı davranıp, belli kurallara uyarak dünyalarını dengede tuttuklarına inanırlardı. Eğer bu denge kötü ruhların saldırısıyla ya da bir felaketten dolayı bozulursa bir şamanın yardımıyla tekrar düzene sokulması gerektiğine inanılırdı.

Bu inancın kalıntılarını bugün Moğollarda (Lamaizme entegre edilmiş şekilde) ve bazı hâlâ doğaya bağlı göçebe yaşam tarzı sürdüren Türk halklarında bulmak mümkündür. Bunların bazıları Altay-Türkleri ve Yakutlar. Ama Tengricilik'i çoktan bırakmış halklarda da bu inancın birçok parçaları, mesela İslam'ın, Hristiyanlık'ın, Budizmin, Museviliğin veya Taoizm'in yanında hâlâ batıl inanç olarak ya da geleneksel kültür olarak sürdürülmektedir. Ufak bir örnek: "Utançtan yedi kat yerin dibine girdim.."

İslam değiştir

 
Sultan Ahmet Camii
 
Hala Sultan Tekkesi

Türklerin dinî hayatını kısaca İslam öncesi ve sonrası olmak üzere iki ana kısma ayırabiliriz. İslam'ı kabul etmeden önce Tengricilik dinine tabi olan bu Asya topluluğu, önce yönetici kesiminin, daha sonra da halk tabakasının Müslümanlığı kabul etmesiyle İslam'ı inanç dünyalarının merkezine yerleştirmişlerdir. Örneğin: Muhammed'in, Türkler hakkında "'أتركوا الترك ما تركوكم'" (Uturkû al-Turka ma tarakûkum) yani "Türkler size dokunmadıkça siz de onlara dokunmayın," dediği rivayet edilir.[160][161] Böylece Türklerin İslam'ın koruyucusu olan bir millet haline geleceği yönündeki inanç bu hadise dayanarak öne sürülür. Bu hadis bazı kaynaklarda "Habeşliler sizinle uğraşmadıkça siz de onlara uğraşmayınız. Ve Türkler size dokunmadıkça siz de Türklere dokunmayınız!" (دَعُوا الْحَبَشَةَ مَا وَدَعُوكُمْ ، وَاتْرُكُوا التُّرْكَ مَا تَرَكُوكُمْ) şeklinde yer alır.[162][163][164]

Ancak buna karşın değişik kaynaklarda gerçek (sahih) olmadığı veya gerçekliği (sahihliği) kanıtlanamadığı halde Muhammed'in söylediği iddia edilen, hadis olduğu öne sürülen pek çok söz bulunur. Örneğin Kaşgarlı Mahmud "Divânu Lügati't-Türk"te Türkleri öven pek çok hadise yer vermiştir. Ancak bunların neredeyse hiçbirisi hadis kaynaklarında yer almaz. Bunlardan bir tanesi şöyledir: "Türk dilini öğreniniz, çünkü onlar için uzun sürecek egemenlik vardır."[165] Bu cümleden önce şöyle bir açıklama bulunur: "And içerek söylüyorum, ben Buhara'nın, sözüne güvenilir imamlarından birinden ve başkaca Nişabur'lu bir imamdan işittim."[166][167] Ancak bu hadis güvenilir (hatta yeterince güvenilir bile olmayanlar dahil) hiçbir hadis kaynağında yer almaz, dolayısıyla sahih kabul edilemez.[168]

İslam dini, Türkler arasında Arapların Maveraünnehir'i istilası sonrası din alimleri, sufiler ve tüccarlar tarafından yayılmaya başladı. Ancak yeni dinin tanıtımı Araplar tarafından başlatılmış olmasına rağmen Türklerin İslam'a geçişi Fars ve Orta Asya kültürleri aracılığıyla olmuştur. Emeviler döneminde Arap istilaları sırasında İslam dünyasına esir olarak giren Türklerin çoğunluğu hizmetçilik yapmaktaydı.[169] Abbasiler döneminde ise Türkler askerî gücü oluşturmaya başladılar.[169] Dokuzuncu yüzyıla gelindiğinde, Türk komutanlar halifelik ordusunun Türk birliklerini savaşlarda yönetiyordu. Abbasi Halifeliği zayıfladıkça Türk subayları, kendi Türk birlikleri ile bölgesel hanedanlıkları ele geçirerek veya kurarak daha fazla askeri ve siyasi güç elde ettiler.[169]

Daha sonra, 9. yüzyıldan başlayarak, kökleri Zerdüşt teokratik soylularından gelen Samaniler devleti Sünni İslam'ı ve İslamo-Fars kültürünü Orta Asya'nın derinliklerine yaydı. Özellikle günümüz Kazakistan'ında bulunan Taraz bölgesi başta olmak üzere Orta Asya bölgesindeki önemli bir nüfus İslam'ı kabul etmeye başladı. Kuran'ın Farsça'ya ilk tam çevirisi 9. yüzyılda Samaniler döneminde gerçekleşti. Samani toprakları içindeki birçok topluluk İslâmiyete girmeye başladı. Tarihçilere göre Sâmânîlerin gayretleri ile o dönemde yaklaşık 200.000 Türk İslâmiyete girdi.[170] Türkler'in İslâm'a girişi gelecekte bölgeyi egemenlikleri altına alacak olan Gaznelilerin hızla güçlenmesine ortam hazırladı. Daha sonra Gazneliler döneminde 55.000'den fazla Türk Müslüman oldu. Saffariler ve Samaniler'den sonra Gazneliler, Mâverâünnehir'i yeniden fethettiler ve 11. yüzyılda Hint alt kıtasını kontrol altına aldılar.

Hristiyanlık değiştir

 
Meryem Ana Türk Ortodoks Kilisesi'nin girişi
 
Kırgızistan'da keşfedilmiş üzerinde Süryani Hristiyan yazıları bulunan bir mezar taşı
 
Türk Ortodoks Aziz Ahmet Kalfa ikonası

Tarihte Türk boylarının Hristiyanlık ile temasları oldukça eskilere götürülebilmekteyse de, ciddi anlamda bu inanca bağlılıklarının Hristi­yan dünyasının kristolojik tartışmalarının yaşandığı 5. yüzyıla dayandığı söylenebilir. Bu dönem içerisinde İstanbul’un dışında mevcut Nasturî kilisesinin misyonerlik faaliyetleri sonucu Nasturî Hristiyanlık Orta Asya ve Çin’den başlayarak İlhanlı ve Altın Ordu devletlerinin hüküm sürdüğü geniş bir saha içerisinde çeşitli Türk ve Moğol toplulukları ara­sında yayılma imkanı bulmuştur. 7. yüzyıldan itibaren Orta Asya'daki göçer Türkler Nasturi Hıristiyanlık'ı benimsemeye başladılar. 781–2'de ve daha sonra 1007 yılında 200.000 Türk ve Moğol'un kitlesel olarak Hristiyan olduğu kaydedilmektedir.[171] Diğer taraftan, benzer bir faaliyet Bizans Ortodoks Kilisesi tarafından 6.-13. yüzyıllar arasında yürütülen misyon faaliyetleri sonucunda Karadeniz’in kuzey kıyıları ile Balkanlara gelerek yerleşen Bulgar, Hazar, Peçenek, Uz, Kuman-Kıpçak Türklerin­den Ortodoks Hristiyanlığı kabul edenler olmuştur. Yine Karadeniz’in kuzeyinde ve Romanya topraklarında özellikle XIII. yüzyılda Roma Ka­tolik Kilisesi misyonu sonucu Katolikliğin de Kumanlar üzerinde etken olduğu bilinmektedir. Çuvaşlar, Yakutlar, Batı Kumanlar, Peçenekler, Karamanlılar, Gagavuzlar Hristiyanlık'ı benimseyen Türk kavimleri olarak tarihteki yerlerini almışlardır. Bunların çoğu Ortodoks, bir kısmı da Katolik ve Protestan olmuşlardır.

9. yüzyılda, Selçuklular ile Bizans arasındaki çekişmelerden önce, Bizanslılarla müttefik olan Peçenekler Ruslara ve Macarlara karşı savaşmışlardır. 12. yüzyılda ise “Kanglılar” adındaki Türk boyu, Peçenek kabile siyasetinde egemen güç haline gelmiştir. Liderleri Kurya Kaan çok önemli bir karara imza atmıştır. Kanglılar, Katolik olan Macar düşmanlarının aksine, Bizans’ın Ortodoks Hristiyanlığını benimsemişlerdir. Böylelikle Bizans’tan Yunan keşişler gönderilmiş ve Peçenek kilisesi kurulmuştur.

Kumanların hikâyesi de oldukça ilginçtir. M.S. 13. yüzyıllarda Batı Kumanlar Macaristan yakınlarına yerleşmiş ve bu topraklar “Kumanya” olarak adlandırılmıştır. 1227 yılında Kuman savaş ağası Bortz, Katolik Dominikan misyonerler tarafından ziyaret edilir ve bu süreçle birlikte Hristiyanlığı kabul eder. Papa 9. Gregor bu toplu iman olayını işitince 1 Temmuz 1227’de Estergon Başpiskoposu Robert’i oraya gönderir ve Batı Kumanlar Moldovya yakınlarında topluca vaftiz olur. Kumanya’da yeni bir Episkoposluk bölgesi (diyosez) oluşturulur ve Teodoric adındaki papaz Episkopos olarak atanır. Sonrasında Bortz Kaan Macaristan Kralı II. Andrew ile bir sadakat antlaşması imzalar ve Moğollara karşı müttefik olurlar.

Kumanların imanını pekiştirmeye yönelik Katolik misyonerler, “Codex Cumanicus” isminde Türk dilinde bir rehber ve ilmihal geliştirirler. Şu anda Venedik San Marco kütüphanesinde yer alan bu belge (Cod. Mart Lat. DXLIX), aynı zamanda en eski yazılı Türkçe metinlerden bir tanesidir.[172] Bu belgede İncil'de İsa'nın havarilerine öğrettiği dua şöyle aktarılmaktadır:

Kuman Türkçesi ile;

“Atamız kim köktesiñ. Alğışlı bolsun seniñ atıñ, kelsin seniñ xanlığıñ, bolsun seniñ tilemekiñ – neçik kim kökte, alay [da] yerde. Kündeki ötmegimizni bizge bugün bergil. Dağı yazuqlarımıznı bizge boşatqıl – neçik biz boşatırbız bizge yaman etkenlerge. Dağı yekniñ sınamaqına bizni quurmağıl. Basa barça yamandan bizni qutxarğıl. Amen!”

Çağdaş Türkçe ile;

“Atamız ki göktesin. Alkışlı olsun senin adın, gelsin senin hanlığın, olsun senin dilemeğin – nice ki gökte, öyle (de) yerde. Gündelik ekmeğimizi bize bugün ver. Dahi yazıklarımızı (suçlarımızı) bize boşat – nice biz boşatırız (bağışlarız) bize yaman (kötülük) edenleri. Dahi şeytanın (yekin) sınamağına bizi koyurma. Tüm yamandan (kötülükten) bizi kurtar. Amin!”

Dil değiştir

Türkçe, varlığı tam olarak ispatlanamamış ortak Altay dil ailesine bağlı Türk dillerinin Oğuz öbeğine üye bir dildir.[173] 19. yüzyıl sonlarına doğru yoğunluk kazanan araştırmalarla Altay dilleri olarak adlandırılan Türk, Moğol, Mançu-Tunguz, Japon ve Kore dilleri ile Fin-Ugor dilleri olarak anılan Fin, Macar ve Samoyed dillerinin Ural-Altay adında bir dil ailesi oluşturduğu düşüncesi, dünyada genel kabul görmüş bir kuramdı. Ancak, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yürütülen dil bilimi araştırmalarıyla Ural ve Altay dillerinin bir dil ailesi oluşturamayacağı düşüncesi yaygınlaşmaya başladı. Fin, Macar ve Samoyed dilleri ile Türk, Moğol, Mançu-Tunguz, Japon ve Kore dilleri arasında benzerlikler bulunuyordu ama bu benzerlikler bir dil ailesi oluşturmaya yetecek ölçüde bir kaynak dilden miras kalan ortak dil ögesi içermiyordu.[174]

Dîvânu Lugâti't-Türk adlı eser, Kaşgarlı Mahmud tarafından Bağdat'ta 1072-1074 yılları arasında yazılan Türkçe-Arapça bir sözlüktür. Türkçenin bilinen en eski sözlüğü olup, o dönemde yaşamış Türk boylarının dil özellikleri, Türk dilinin yaygınlığı hakkında güzel bilgiler veren kapsamlı ve önemli bir eserdir.

Türkçe dünya genelinde çok yaygın kullanılan önemli bir dildir. Avrupa Birliği kurumları tarafından yapılan araştırmaya göre dünyada 77 milyonun ana dili, ikinci dil olarak konuşanlarla birlikte 83 milyonun insanın konuştuğu bir dildir.[kaynak belirtilmeli]

Türkçede Arapça, Farsça, Fransızca vs. dillerden geçmiş kelimeler bulunurken, Türkçeden; Arapçaya, Farsçaya, Boşnakçaya, Yunancaya, Sırpçaya, Ermeniceye, İbraniceye, Bulgarcaya, İngilizce, Fransızca gibi dillere de geçen birçok kelime olmuştur.[175]

Osmanlı döneminden beri geleneksel bir hâl alan Türkçe yazı dili, İstanbul ağzından temel almıştır. Bu ağzın özellikleri, yazı dili olarak klasikleşmiştir.

Türkçenin Anadolu'da kullanılmasında öncülük eden beylerden Karamanoğlu Mehmet Bey'in fermanı önemlidir. Beyliğinde fermanı şöyledir:

« Bugünden sonra divanda, dergahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır.[176] »

Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin resmî; Romanya, Makedonya, Kosova ve Irak'ın ise tanınmış resmî bölgesel dilidir.

Lehçe ve ağızlar değiştir

Bugün Türk dilinin birçok lehçesi vardır. Türkçe temelde iki ağız bölgesine ayrılır: Anadolu ağızları ve Rumeli ağızları. Anadolu ağızları, Anadolu toprakları ve civarındaki Türkçe ağızlarını kapsar, Rumeli ağızları Balkanlar’daki Türkçe ağızlarını kapsar.

Alfabe değiştir

 
Türklerin icadı olan Orhun (Göktürk) alfabesi

Tarihte Türkler, Orhun, Uygur, Arap, Mani, Brahmi, Süryani, Grek, İbrani, Kiril, Latin alfabelerini kullandılar. Türkiye'de 1928'den beri Latin alfabesi kaynaklı Türk alfabesi kullanılmaktadır.

Türkiye'de Türk Dil Kurumu, Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1932 yılında Türk Dili Tetkik Cemiyeti adıyla bağımsız bir kurum olarak kurulmuştur. Türk Dil Kurumu dilin yalınlaşması, Türkçe ile ilgili bilimsel araştırmaların yapılması, yabancı kökenli sözcüklerin değiştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapmıştır. Ancak 1983'te çıkarılan bir yasayla Türk Dil Kurumu, Atatürk'ün vasiyetine karşın kapatılarak aynı ad altında Başbakanlığa bağlı bir devlet dairesi kurulmuştur.[177]

Kültür değiştir

 
18. yüzyılda Anadolu'da diyar diyar gezen bir âşık.
 
Karagöz (sağ) ile Hacivat (sol).
 
Fazıl Hüsnü Dağlarca

Altay dil grubuna mensup bir dil konuşan Türklerin kültürünün temeli, Orta Asya menşelidir.[kaynak belirtilmeli] Anadolu uygarlıkları ve İslam uygarlıklarından gelen kültürün de birleşmesiyle Anadolu’daki Türk kültürü gelişmiştir. Selçuklu ve Osmanlı dönemiyle beraber melez bir kültür ortaya çıkmıştır. 1923 yılından itibaren Türkler, Batı ile de yakınlaşmışlardır.[kaynak belirtilmeli]

Türk dilinin ve edebiyatının tespit edilebilen en eski yazılı metinleri VII. Asrın sonlarına ve VIII. Asrın ilk yarısına ait olan dikili taşlardır. Bunlar arasında yer alan 732'de Kültigin, 735'te Bilge Kağan, 720'de Tonyukuk adına dikilen Orhun Yazıtları gerek muhtevaları, gerekse mükemmel dil ve üsluplarıyla Türk dili ve edebiyatının ve tarihinin şaheserleri arasında yer almaktadır. Bu dönemden günümüze ulaşan Türk destanları arasında Yaratılış, Saka, Oğuz Kağan, Göktürk, Uygur, Manas destanları sayılabilir. XIV. asırda yazıya geçirilen "Dede Korkut Kitabı" destan döneminin hatıralarını saklayan, gerek muhteva gerekse dil ve üslup mükemmeliyeti bakımından önem arz eder.

Müzik alanında Türk halk müziği, Türk sanat müziği, Türk pop müziği gibi türler vardır.

Osmanlı Devleti dağılma dönemiMarifetnameKitab-ı Dede Korkut1900GevheriErzurumlu EmrahDadaloğlu1795Bayburtlu ZihniErzurumlu İbrahim Hakkı1651Aşık ÖmerNiyazi MısriKaracaoğlan1541Aziz Mahmut HüdaiPir Sultan AbdalKöroğlu1352Hacı Bayram-ı VeliKaygusuz AbdalYunus Emre1300

Edebiyat değiştir

 
Halide Edib Adıvar

Türk edebiyatı, Türk dilinde yazılmış sözlü ve yazılı metinlerdir. Türklerin İslam’ı kabullerine kadar birçok alfabede yazılan eserler söz konusudur. İslam’ın birçok Türk boyunda yayılması ve gelişmesiyle beraber Arap alfabesine bazı harflerin eklenmesiyle oluşturulan alfabe ile Orta Asya, Anadolu ve Balkanlar’da birçok değerli eser meydana getirilmiştir. Arap asıllı alfabenin kullanılması Osmanlı döneminin öncesinde başlamıştır. Bu yeni dönemle beraber Arapça ve Farsça bilmek de Türkler arasında yayılmaya başlamış, bunun sonucunda bazı tabirler Türk diline taşınmıştır. Ancak, Türk dili geniş coğrafyasında yüzyıllarca hep kendi yapısıyla kullanılagelmiştir.

Orta Asya ve civarında Çağatay Türkçesi, Anadolu ve Balkanlar’da Osmanlı Türkçesi merkezinde oldukça değerli eserler yazılmıştır.

Türk edebiyatının tarihi yaklaşık 1500 yıl öncesine dayanmaktadır. Bilinen en eski Türk yazıları 8. yüzyıldan kalma Orta Moğolistan'daki Orhun Irmağı vadisinde bulunan Orhun Yazıtları'dır.[178] Türklerin İslam'ı kabul ettikten sonraki edebiyat metinleri şiir, nesir, lügatler, fıkıh eserleri, peygamberler tarihi, şecere türü yapıtlardır. 15. yüzyılda Dede Korkut Kitabı ile devam eden destan türüne ek olarak, mektuplar, menakıplar, tarihler, tezkireler nesir türünün biçimleridir.

Türk halk edebiyatı, âşık ve tekke kollarıyla eski çağlardan beri süregelir. Halk edebiyatının bilmece, destan, masal, efsane, hikâye, atasözü, fıkra, menkıbe, deyim, oyun biçimleri vardır. Tekke edebiyatının nefes, ayin, ilahi, naat, mevlit, münacat kalıplarıyla gelen kolları günümüze ulaşmıştır. Halk edebiyatı yanında klasik edebiyat denilen Divan edebiyatı gelişmiştir. Batı'da roman türünün yaygınlaşmasıyla Türk edebiyatı da telif ve tercümelerle 1800'lerden başlayarak bu yöne eğilmiştir.[179]

Türkiye'de Cumhuriyet döneminin ilk devrinde Millî Edebiyat hâkimdir. Halk diliyle yazan ve Genç Kalemler dergisinde toplanan yazarlar eserlerinde Türklüğü, vatanı, kurtuluş mücadelesini anlatmışlar; kendilerinden önceki bireye dönük Edebiyat-ı Cedidecileri eleştirmişlerdir. Bu devrin en önemli yazarlarına örnek olarak Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Halide Edib Adıvar verilebilir. Millî Edebiyat'ın milliyetçi görünümü sonraki devirde Anadoluculuk ve halkçılık olarak edebiyata yansımıştır.[180] Bu dönemde Beş Hececiler ve Yedi Meşaleciler grupları kurulmuştur.[181] Daha sonra II. Dünya Savaşı ve savaşın siyasi etkileriyle toplumculuk ve köycülük akımları güçlenmiştir.[182] Âşık ve tekke edebiyatı, modernleşmenin etkisiyle gücünü kaybetmiştir. Divan edebiyatından ise Dil Devrimi, Türkçenin ön plana çıkarılması ve değişen edebiyat akımlarıyla, Osmanlı'ya ait bir tür olarak vazgeçilmiştir.

Modern Türk edebiyatı öykü, roman, eleştiri, deneme, şiir ve tiyatro eserleri gibi hemen her türde örnekler içermektedir. Genellikle modernist bir çizgide seyretmekte olsa da postmodernizmin etkileri de yoğun olarak görülmektedir.

Müzik değiştir

Türk müziği, Türklerin yüzlerce yıldan beri geliştirdikleri, bugünkü özellikleri Selçuklu ve Osmanlı döneminde belirginleşen müziktir. Musiki, Osmanlı döneminde halk ve üst kültür çevrelerinde birbiriyle ilişkili, fakat karakterleri farklı iki ana dal olarak gelişmiştir. Osmanlı'nın son dönemindeki modernleşme hareketleriyle Batı etkisi görülmeye başlanmış, bu etki Cumhuriyet döneminde daha da artmıştır.

Türklerin İslam'ı kabullerinden çok önce dinî törenleri yöneten şaman, kam ya da baksı, elinde belirli sesler çıkaran demir parçalarının bağlı bulunduğu bir değnekle topluluğu etkiliyordu. Bu törenlerde davulun da önemli bir yeri vardır.

Hun Türklerinde, Uygur Türklerinde, Selçuklu Hanedanında ve Osmanlılarda müziğe büyük yer ve önem veriliyordu. Ozanları ve kopuzcuları olmayan hiçbir Selçuklu ordusu yoktur.

Eski Türk hakanlarının saraylarında ve ordugâhlarında musiki takımları 9 kök denilen eserleri her gün çalardı.

Geleneksel Türk müziği değiştir

Halk müziği ve Klasik Türk müziği arasında çok önemli bir bağ vardır. Nitekim türkülerin pek çoğunda klasik musiki makamları kullanılmıştır. Aynı şekilde, türkü, köçekçe, oyun havası, sirto, vb. halk musikisi formları klasik Türk musikisinde kullanılmıştır. İsmail Dede Efendi, Şakir Ağa, Şevki Bey gibi büyük klasik musiki bestekârlarının hemen hepsinin halk musikisi formlarını kullandıkları gözlemlenir.

  • Şehirlerde, saray çevresinde ve konaklarda
Kâr, beste, semai, şarkı
  • Köylerde
Türkü, bozlak, uzun hava, zeybek, oyun havası
  • Kışlalarda
Mehter müziği

Klasik Türk müziği değiştir

Osmanlı İmparatorluğu yalnız musiki sanatına değil musiki ilmine de büyük önem vermiştir. Türk müziğinin Arap, Acem, eski Yunan ve Bizans asıllı olduğunu ileri sürenler vardır. Ancak Klasik Türk müziği genel nitelikleri bakımından Türk asıllıdır. Osmanlı uygarlığı her alanda büyük bir sentez geliştirdiği gibi, Türk müziği potasında yerel pek çok renk bu müziğin parçası haline gelmiş ve bunun karşılığında da Osmanlı musikisi devletin kapsadığı topraklar ve ötesine büyük etkilerde bulunmuştur.

Türk halk müziği değiştir

Halk türkülerinin ölçülü olanına kırık hava, ölçüsüz olanına uzun hava denir. Uzun havalar Anadolu'nun değişik bölgelerinde “bozlak, türkmani, maya, hoyrat, divan, ağıt” gibi adlarla anılır. Bunlar genellikle Karacaoğlan, Emrah, Ruhsati, Sümmani ve daha birçok tanınmış halk ozanının deyişleri üzerine yakılmıştır.

Klasik Batı müziği değiştir

18. ve 19. yüzyıllarda imparatorluk bünyesinde yaşanan Batılılaşma hareketleri müzik kültürünü de etkilemiş, Avrupai tarzda bandolar kurulmuş ve Batı müziği Osmanlı coğrafyasında yoğun bir biçimde ilgi görmeye başlamıştır. II. Mahmut, 1826 yılında dönemin şartlarına artık uymadığı gerekçesiyle mehter bölüğünü kaldırmış ve yerine Muzika-i Hümâyun adıyla Batılı tarzda bir askeri bando kurmuş, bandonun başına da daha öncesinde Napolyon Bonapart’ın yanında çalışmış olan İtalyan müzisyen Donizetti Paşa’yı geçirtmiştir. Böylece Batı müziğinin kurumsallaşması için önemli adımlar atılmış ve bu yeni müzik tarzı başta aydın aileler olmak üzere halk tarafından yavaş yavaş benimsenmeye başlamıştır. Osmanlı Sarayı’nda Batı müziği eğitimi verilmiş ve bazı padişahlar Batı müziği çalgılarının eğitimini almışlardır. Bununla birlikte padişahların aileleri de Batı müziği eğitimi almış ve Osmanlı Sarayı’nda Klasik müzik dinletileri yapılmaya başlanmıştır. Bu süreçte Batı müziği orkestraları kurulmuş ve bununla birlikte keman ailesi enstrümanları olan keman, viyola, viyolonsel ve kontrabas kullanılmaya başlanmıştır. Padişahların bazıları Batı müziği besteleri de yapmışlardır. Saraya icracılık anlamıyla ilk defa piyanonun girişi, sultanların çocuklarının, eşlerinin ve cariyelerinin piyano ve bale eğitimine başlaması, tamamı haremdeki cariyelerden oluşan bir bandonun kurulması, 19. yüzyılda Sultan Abdülmecit zamanında gerçekleşmiştir. Tamamı kadınlardan oluşan bale heyeti tarafından haremde gerçekleştirilecek temsillere erkek enstrümanistlerin girmemesi amacı ile Harem-i Hümayun’da yine bayan icracılardan oluşan 80 kişilik büyük bir bando kurulmuştur. Tamamı kadın olan bu saray bandosunu “Tambur Majör” denilen bir kadın müzisyen idare ederdi. Bu da Osmanlı sarayındaki batılı anlamda ilk kadın orkestra şefi olma niteliğini taşımaktadır. Bandonun ön kısmında klarnet, flüt ve birinci trompet grubu, ikinci ve üçüncü sırada ikinci trompet grubu, ziller ve davullar olmak üzere sarayın kabul salonunda düzenli olarak padişaha konser verilirlerdi. Bando, repertuarında opera eserlerine de yer vermekteydi. Bu eserlerin bazılarında bale grubu da onlara eşlik etmekteydi. Bu gösterilerde İskoçya, İspanyol dansları, başka Avrupa dansları, türlü oyunlar ve pandomimler yapılırdı. Leyla Saz Hanım, saray hayatını anlattığı bir demecinde bando takımından La Traviata operasının bazı bölümlerini dinlediğini anımsadığını yazmıştır.[183] Sultan Abdülaziz’in ilk Batı müziği bestesi yapan padişah olduğu bilinmektedir. Padişahlardan V. Murad ise üç ciltlik piyano beste arşivine sahiptir ve ilk kez bir halk ezgisinin Batı müziği formunda düzenlemesini yapmıştır. Sultan II. Abdülhamit Batı müziğine en fazla ilgi duyan padişahların arasındadır ve ailesine de Batı müziğini aşılama çabasında olmuştur. Avrupa’dan ve İstanbul’dan öncelikle piyano ve diğer enstrümanlardan getirtmiş, çocuklarına da Fransız ve İtalyan hocalardan enstrüman eğitimi aldırtmıştır. II. Abdülhamit’in kendisinin de piyano ve keman çaldığı bilinmektedir. Sarayında İtalyanlardan oluşan opera ve operet topluluğu oluşturmuş ve yurt dışından sanatçılar getirtip Yıldız Sarayı’nda konserler verdirmiştir. O dönemde İstanbul’un çeşitli mekanlarında senfoni orkestraları konserler vermekteydiler. Giuseppe Donizetti’den sonra Muzika-i Hümâyun’un başına Guatelli geçmiştir ve bazı Türk şarkılarını Batı müziği formunda armonize etmiştir, D’Aranda Paşa ise nota arşivi oluşturarak büyük bir katkı sağlamıştır. 1908’de Meşrutiyet’in ilanının ardından, Saffet Atabinen, kurumun başına geçmiştir ve topluluğun başındaki ilk Türk olmuştur.

Cumhuriyetin ilanıyla beraber Muzika-yı Hümayun Atatürk tarafından 1924 yılında Ankara’ya çağırtılmış ve Riyaset-i Cumhur Musiki Heyeti adıyla konserler vermeye devam etmiştir. Kurum ileriki süreçte Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası ve ardından da Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası adıyla müzik yapmaya devam etmiştir.

Popüler müzik değiştir

1970'lerden sonra geniş halk kitlelerine hitap eden müziktir. Şu kategorilere ayrılır:

Sanat değiştir

 
Altın işleme Göktürk atlı okçusu. Atın kuyruğu Türk adeti olduğu üzere düğümlenmiştir. Süvarinin uzun, örgülü saçları ve büyük yakalı kaftan ve çizmeleri eski Türk giyim-kuşamının özelliklerini yansıtmaktadır.
 
Türk tekneleri, Hoca Ali Rıza

Mimaride dinî yapılar anıtsaldır. Yakın Çağ'a kadar temel üslup Koca Sinan'da belirginleşmiştir. Resimde ve heykelde dinin etkisiyle gelişme olmamıştır, ancak minyatür ve süsleme sanatlarında olmuştur. Türk sanatı çini, hat, ebru, seramik, tezhip ve halıcılıkta gelişmiştir. Müzik gerek sivil gerek askerî müzikte sanat müziğinden hafif müziğe çevrilir. Dinî müzik Türk müziğinin önemli unsurudur. Halk müziği, klasik ve arabesk niteliktedir. Türk sanat müziği çağdaş bir sesle, hafif müzik klasik ve pop müzikle gelişmektedir.

Türk edebiyatı şiir, hikâye, deneme, mizah, eleştiri dallarında eski ve yeni formatlarda dünya dillerine çevrilen eserler üretmektedir. Sözlü edebiyat geleneği, dini edebiyat formunda yaygındır ve en meşhuru kandillerde okunan mevliddir. Halk edebiyatında dünyaya Nasreddin Hoca tanıtılmış, halk danslarıyla ve seyirlik sanatlarla tarihi kültür yapıları yaşatılmıştır.

Ebru sanatı, Türkiye'de Osmanlı İmparatorluğu'ndan beri icra edilen bir sanattır. Mineral ve bitkisel boyalar, benzersiz desenler oluşturmak için üzerine bir kağıt tabakasının serildiği viskoz su üzerine püskürtülür. Bugün bu sanat formu Türkiye'de hala çok popüler. Ebru sanatı, 2014 yılında UNESCO'nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne girmiştir.

Nakış sanatı, büyük olasılıkla Orta Asya'dan batıya hareket eden Türk göçerleri ile birlikte Anadolu'ya gelmiştir. Bu sanatı taşıyan Selçuklu ve Osmanlı askerlerinin askeri teçhizatı, çadırlar, köşkler, sancaklar, eyerler ve bol motiflerle işlenmiş kılıflar ve savaş sahneleri İstanbul Harbiye'deki Askeri Müze'de korunmaktadır. Nakış süslemeleri camilerde dini perdeler, seccadeler ve Kuran mahfazalarının gümüş ve altınla dengelenmiş narin renklerde zarif çiçek desenleriyle kaplanmasında kullanıldı. Havlular, yatak örtüleri, peçeler gibi günlük hayatın pek çok eşyası da benzer şekilde süslenmiştir. Osmanlı sarayı için ipek brokarlar ve kadifeler, törensel amaçlar için özenle hazırlanmıştı ve genellikle mor kadife üzerine altın veya gümüş iplikler kullanılıyordu. Nakış tasarımları, seramiklerde ve dokuma ipeklerde kullanılan geometrik desenler ya da çiçek desenlerine dayanıyordu ancak motifler ve stiller kasabadan kasabaya değişmekteydi. Ancak lale tasarımının insanların kalbinde her zaman özel bir yeri olmuştur. Nakış sanatı 16. yüzyılda altın dönemini yaşadı aradan geçen uzun süre sonra yaklaşık 100 yıl önce Kız Teknik Okullarının kurulmasıyla yeniden canlandırılmıştır ve günümüzde de hala yaygın olarak öğretilmektedir. İstanbul'daki Topkapı Sarayı Müzesi'nde ve Sadberk Hanım Müzesi'nde pek çok mükemmel örnekleri görülebilir.

 
İznik çinisi

Türk çömlekçilik sanatı açısından en iyi örnekler İznik ve Kütahya'dandır. İznik çinileri 15. ve 17. yüzyıllar arasında bu kasabada üretilen cami ve saray süslemelerinde yaygın olarak kullanılan bezemeli seramiklerin en güzel örneklerini sunmaktadır. Bu istisnai parçalar, Osmanlı İmparatorluğu'nun kültürel ve sanatsal zirvesini temsil etmekteydi. Kütahya, İznik'ten sonra özellikle 17. ve 18. yüzyıllar arasında seramik üretiminin en önemli merkeziydi ancak en eski örnekleri 14. yüzyıla kadar uzanıyor. Günümüzde hem İznik hem de Kütahya seramiği üretimi devam edilmekte olup bu geleneksel çini sanatı günümüze kadar ulaşmıştır.

Batılı anlamda Türk resim sanatı ancak 19. yüzyılda kendi de başarılı bir ressam olan Osman Hamdi Bey'in Güzel Sanatlar Akademisi'ni kurmasıyla başlamıştır. Türk ressamlar Osmanlı Padişahları tarafından Fransa ve İtalya'ya gönderilmiş, Avrupa'dan çoğu İtalyan veya Fransız olmak üzere yabancı ressamlar saray ressamı olarak yaşamaları ve hünerlerini aktarmaları için getirilmiştir. Bu akademi günümüzde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olarak bilinmektedir. Erken dönem Osmanlı ressamlarının en bilinenleri arasında Osman Hamdi Bey'in yanı sıra Şeker Ahmet Paşa, Hoca Ali Rıza, Şevket Dağ, Ahmet Ziya ve Halil Paşa sayılabilir. Bu ressamlar öncelikle manzara portreleriyle ilgilenmiştirler. 1919'da Osmanlı Ressamlar Cemiyeti ilk sergisini Galatasaray - İstanbul'da açtı. Savaştan sonra empresyonizm, Türk ressamları üzerinde büyük bir etkiye sahip oldu. En başarılı empresyonist ressam Halil Paşa'dır. Resim, tasarıma ve konuya artan vurgu ile otuzlu ve kırklı yıllar boyunca gelişmeye devam etti. Türkiye'de soyut ve kübist akımlar popülerdi, bu türde en çok tanınan ressamlar Sabri Berkel, Halil Dikmen, Cemal Bingöl ve Şemsettin Arel'dir. Günümüz Türk sanatçıları artık konu ve tasarım olarak geçmişlerine bağlı kalmayı sürdürmemektedir ve bugün iş başında olan birçok sanatçı tarafından çok çeşitli teknikler ve yaklaşımlar kullanılıyor. Düzenli olarak yeni resim sergileri ile bu genç yetenekleri tanıtan, sayısı giderek artan sanat galerileri düzenlenmektedir.

 
Altay Dağları'nda bulunan dünyanın en eski halı örneği Pazırık Halısı

Halı; Türklerin üstünde oturdukları, çadırlarının içini sıcak tutmak için tabana serdikleri, duvarını süsledikleri eşyadır. Günlük olarak kullanılan halılar zaman içinde Türk kültüründe sanat halini almaya başlamıştır. Hala günümüzde halı denildiğinde herkesin aklına ilk olarak Türkler ve Türk halıları gelmektedir. Türk sanat tarihin önemli bir kısmında geleneksel Türk halı sanatı yer almaktadır. Halı kültürü ilk olarak Orta Asya’da karşımıza çıkmıştır. Bun nedeni ise göçebe bir hayat tarzını benimseyen Türkler geçim kaynağı olarak hayvancılık yapıyorlardı. Halının yapımı ve dokumasında kullanılan temel malzeme ise koyun tüyüydü. Türk halı sanatının geleneksel tekniğinin çok eski bir geçmişe dayandığını göstermektedir. Zamanla Türkler tarafından geliştirilmiş bir sanat türü olmuştur.

 
Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde Türk halıları

Selçuklular, düğümlü halı tekniğini tüm Yakın Doğu’ya tanıtan bir devletti. Ancak Selçukluların İran’da egemen oldukları dönemden günümüze halı örnekleri kalmamıştır. Anadolu Türk halıcılığının merkezi ve Selçukluların başkenti olan Konya idi. Konya’nın yanı sıra Kayseri, Sivas, Aksaray gibi şehirlerde de dönemin en güzel halıları dokunmuştur. Osmanlı Devleti halıcılıkta da Selçuklu geleneğini devam ettirmiştir. 16 ve 17. yüzyıl Türk halı sanatının klasik dönemi olarak kabul edilmişti. 16. yüzyılda halılarda çeşitli bitki kompozisyonlarına yer verilerek zengin gösterilmiştir. Böyle olması da Türk halı sanatı zenginleştirmiştir. Osmanlı Dönemine ait halı örnekleri en çok Uşak bölgesinde yer almaktadır. Osmanlı Döneminde halılar oldukça önemli bir yere sahipti. Halılar zenginlik göstergesiydi. Buna paralel olarak desen çeşidi ve motifler sürekli yenilemekte ve artış göstermekteydi.

 
Ebru tablosu

Osmanlı döneminde Avrupa’dan Uşak halılarının siparişleri alınmaktaydı. 1844’de Sultan Abdülmecit tarafından Hereke’de kumaş tezgahı kuruldu. 1881’de II. Abdülhamit 100 halı tezgahı koydurup, dünyaca ünlü olan Hereke halılarının yapılmasını başlatmıştı.

Türk halı sanatı denildiğinde akla ilk olarak düğüm sanatıyla yapılmış en eski ilk Türk halısı geliyor. Bu halı Rus Bilgin Rudenko’nun 1949’da Altay Dağları’ndaki İskit mezarlarında bulduğu Pazırık halısıdır. Halının tamamı Türk düğümüyle santimetre karesinde otuz altı düğüm bulunan yünden dokunmuştur. Bu halı günümüzde halen St. Petersburg Ermitaj Müzesi’nde sergilenmektedir. Bilinenlere göre Türkler halıyı ilk Orta Asya tarafında bulup kullanmışlardır. Daha sonra Türkler halı motiflerini ve dokumalarını geliştirerek Anadolu’ya Selçuklu Türkleri getirmiştir. Böylelikle halı kültürü batıya doğru ilerleyip gelişmeye başlamıştır. Türklerin geçmişten beri vazgeçemediği halen kızların çeyizine alınan ilk eşya halıdır. Halı kültürümüzü geçmişten bu yana devam ettirmekteyiz.

Mimari değiştir

 
Bükreş’te bir Türk evi

11. yüzyılın ikinci yarısından sonra Anadolu'da yoğun biçimde yerleşmeye başlayan Türkler, kısa zamanda İslam dininin ve kendi toplum yapılarının gereklerine uygun bir mimari ortamın yaratılmasına çalışmışlardır. Bizans İmparatorluğu'nun topraklarını daraltarak batıya doğru ilerleyen Türkler, Hristiyan dünyasının mimari geleneklerine ve isteklerine karşılık, İslam dininin getirdiklerini yerleştirmeye çalışmışlardır. Kısa sürede çeşitli yerleşme merkezleri; başta cami olmak üzere türbe, medrese ve zaviye gibi dinsel amaçları ağır basan yapılarla donanmıştır. Bunun yanı sıra Türklerin daha önce Anadolu dışındayken özellikle üzerinde durdukları askeri ve sivil yapılar da dinsel yapılarla birlikte oluşmuş, Anadolu yeni bir görünüm kazanmıştır. Burada önemle üzerinde durulacak noktalardan birisi, Anadolu'nun değişik bölgelerinde egemen olan mimari geleneklerin ve geçmişte üretilmiş mimarinin, Türkler tarafından gerçekleştirilen yeni oluşumlara etkisidir. Özellikle ilk yıllarda, alınan bölgelere getirilen yeni değerleri, eldeki olanaklarla şekillendirmek gerekiyordu. Sultan ve beylerle, mimari eylemlerde söz sahibi kişilerin, yeni olanakları kullanırken bağnaz bir tutumla olaya yaklaşmadıkları anlaşılmaktadır. Bunun kanıtı, mimari eylemleri oluştururken yerli ustaların sürekli kullanılmasıdır. Yerli ustalar bir oranda eski geleneksel alışkanlıklarını, yeni isteklere uydurmaya çalışmışlar, İran, Azerbaycan, Suriye'den gelen ustalarla birlikte Anadolu Türk mimarisinin oluşumuna katkıda bulunmuşlardır. Bu oluşum sırasında bazen Anadolu'nun geleneksel, bölgelerde geçerli malzeme olanaklarından yararlanılmış, bazen de İran, Mezopotamya ve Suriye'nin eski denenmiş malzeme ve teknikleri Anadolu'ya aktarılmaya çalışılmıştır. İlk yıllarda bu yüzden Anadolu'daki değişik yerleşme bölgelerinde oluşan ürünlerde belirgin bir bütünlük yoktur. Nedeni, özümleme süresinin koşullarında aranmalıdır. Ancak 13. yüzyılın başlarında -bazı bölgeler dışında- mimaride bir bütünlüğün varlığı sezilmekte, bir süre bu bütünlük mimaride egemen olmaktadır. Biraz da bu durumu sağlayan, siyasal, ekonomik ve diğer etkenlerin mimari oluşuma olanak tanımasıdır. Azımsanamayacak bir diğer etken de doğudan Anadolu'ya sürekli göçlerin olmasıyla ilgilidir. Zaman zaman yavaşlasa da bu göçler, mimari ve bezeme alanında sürekli bir alışverişi beraberinde getirmiş, Osmanlı İmparatorluğu'nun mimariyi merkezi bir düzene bağladığı yıllara kadar sürmüştür. Doğudan getirilenlerle yeni alınan topraklardaki gelişmeleri göz önünde tutan Osmanlı mimarlarının ürünleri, bir oranda imparatorluğun bütün topraklarında geçerli olmaya yönelmiştir. Bu durum bir anlamda Osmanlı toplumunun o yıllardaki siyasal, ekonomik ve sosyal yapısının mimariye yansımasıdır.

 
Tarihi Odunpazarı Evleri, Eskişehir

Yakın zamana kadar, Anadolu Türk sanatı ve mimarisi konusunda araştırma yapanların büyük bir bölümü, bazı önyargılarla bu sanatı ve mimariyi İslam sanatı çerçevesi içinde sınırlı bir yere oturtuyor, oluşumunda katkısı olan öğeleri bu genel çerçeve içinde açıklamaya çalışıyorlardı. Bu tür yaklaşımların başlıca nedeni, Türk sanatı üstüne özgül araştırmaların sınırlı oluşu kadar, araştırmacıların önyargılarından da gelmekteydi. Oysa bugün aynı konuda oldukça yoğun çalışmalar yapılmakta, Türklerin sistemli bir gelişme sonucunda ortaya koydukları Anadolu Türk mimarisinin özgün karakteri açık bir biçimde belirlenerek, daha sağlam genel yargılara varılabilmektedir. Özellikle Türk araştırmacılar bir yandan ayrıntılarına kadar mimari ürünleri geniş yığınlara tanıtmaya çalışmakta, basamak niteliğindeki eserleri gün ışığına çıkarmaktadırlar. Bu tür malzemenin yanı sıra, eserlerin o ortamın siyasal, ekonomik ve sosyal yapısını da belirleyen çalışmaların sürdürülmesi sevindiricidir. Bu girişimler, mimariyi toplumdan soyutlayarak, yalnız biçimsel gelişmelerine yaslanarak yargılarda bulunmayı önlemekte daha sağlam noktalara ulaşma olanaklarını çoğaltmaktadır. Öte yandan daha düne kadar genellikle tek tek eserler üzerinde dururken, bugün konuya daha büyük ölçekte yaklaşılmakta örneğin, eski bir kentten bu kentin en yalın evine kadar uzanan bir bütünlük duygusu içinde yapılan değerlendirmeler dikkati çekmektedir. Ayrıca Türk Kenti- Türk Evi de yalnız fiziksel görüntüsü içinde düşünülmemekte, oluşumundaki siyasal, ekonomik, sosyal yapıyla birlikte verilmeye çalışılmaktadır. Bu da önemli bir gelişme, tarihi çevreyi bir bütün olarak görme aşamasıdır.

 
Filibe'deki Türk evleri

11. yüzyıldan başlayarak 16. yüzyılın ortalarına kadar süren uzun zaman dilimi içinde üretilen eserlerin tümü gözden geçirildiğinde ilk dikkati çeken, bu süre içinde Büyük Selçuklu, Erken Türk Beylikleri, Anadolu Selçuklu, Beylikler ve Osmanlılar'ın egemen olduğu topraklarda sınırlı yapı tekniklerinin kullanılmış olmasıdır. Gerçekten Türklerin yeni yapı teknikleri ortaya koymaktan çok, eldekileri büyük bir ustalıkla geliştirerek kullandıkları görülmektedir. Özellikle konut mimarisinde bölgesel malzeme ve tekniklerle yetindikleri, bu yüzden de her bölgede çok değişik görünümlere ulaştıkları dikkati çekmektedir. Konut mimarisi alanında Anadolu'nun kuzey bölgelerinde ahşap, güney bölgelerinde taş yapının ağırlık kazanmasına karşılık, diğer bölgelerde genellikle kerpiç ve hımış kullanımı ağırlık kazanmaktadır. Geleneksel konut yapımındaki bu görüntünün yanı sıra, anıtsal mimaride de çoğunlukla taş duvar yapımının geniş bir kullanıma ulaştığı görülür. Bu durum bir bakıma Iran ve Orta Asya'daki yapı tekniklerinden kopmanın en somut örneğidir. Yapıların örtü sistemlerinde ise ikili bir durum dikkati çekmektedir. Bir yandan düz ahşap çatı ve taş tonoz kullanılırken, öte yandan -Orta Asya ve İran etkilerinin izleri olarak- tuğladan kubbe ve tonozlara da büyük oranda yer verildiği görülür. Tuğladan kubbe ve tonoz kullanılmasının bir önemli yanı da sürekli gelişmeye olanak tanımasıdır. Bu nedenle 13. yüzyıldan sonra Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı İmparatorluğu'nun geniş topraklarındaki anıtsal yapıların örtü sisteminde tuğla tonoz ve kubbe egemen olacaktır. Kuşkusuz bu egemenliğin yanı sıra ahşap kirişlemeli düz tavan örtünün tümüyle ortadan kalktığı söylenemez. Özellikle ahşap camiler başlığı altında toplanan bir grup yapıda ve diğer bazı yapılarda bu sistem sınırlı oranlarda da olsa yaşamıştır. Mimariye bağlı bezemede de ilginç gelişmeler söz konusudur. Anadolu'da özellikle Selçuklu ve Beylikler dönemi taş işçiliği, İslam ve Anadolu öncesi Türk mimari bezeme motiflerini geliştirerek sürdürmüştür. Ayrıca Büyük Selçuklular yoluyla Anadolu'ya gelen bir diğer mimari bezeme, çini ve sırlı tuğladır. Ancak sırlı tuğlanın kullanılması çini kadar uzun ömürlü olmamış, özellikle 15. yüzyıldan sonra çok azalmıştır. Oysa çini yapımı ve kullanımı gelişip yaygınlaşarak Osmanlı döneminin sonuna kadar sürmüş, bugün birer başyapıt sayılan çeşitli örnekler birçok yapıyı bezemiştir. Taş işçiliği, çini ve sırlı tuğla oranında olmasa da, bazı mimari ürünlerde İran'dan getirilen alçı işi bezemeye yer verilmiş, kalem işi dediğimiz boyalı bezeme de birçok yapıda kullanılmıştır. Kuşkusuz, mimariyi tamamlayan bezeme bunlarla bitmemektedir. Yapıların değişik yerlerinde karşımıza çıkan tahta oymacılığı, sedef kakma işçiliği, maden, dokuma ve cam işçiliği, yüzyıllara göre ağırlıkları değişerek mimaride kullanılma olanaklarını bulmuşlardır. Özellikle Osmanlı döneminde büyük sorun, işlevsel değerlere yer veren anıtsal mekanı yakalamak olmakla birlikte, ona bağlı olarak bezemeye de gerektiği oranda yer verilmesine çalışılmıştır.

Beylikler mimarisi değiştir

 
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası

Selçuklu mimarisi değiştir

 
İnce Minareli Medrese duvar süslemeleri

Anadolu Selçuklu mimarisi değiştir

Osmanlı mimarisi değiştir

 
Ortaköy Camii, İstanbul
 
Dolmabahçe Sarayı iç görünüşü, İstanbul

Türk mimarisi değiştir

 
Modern Türk mimarisine örnek Kristal Kule ve Istanbul Sapphire

Geleneksel Türk mutfağı değiştir

 
Türk mutfağı

Türk mutfağı Türklerin millî mutfağıdır. Osmanlı kültürünün mirasçısı olan Türk mutfağı hem Balkan ve Ortadoğu mutfaklarını etkilemiş hem de bu mutfaklardan etkilenmiştir. Ayrıca Türk mutfağı yörelere göre de farklılıklar gösterir. Karadeniz mutfağı, Güneydoğu mutfağı, Orta Anadolu mutfağı gibi birçok yöreler kendilerine ait zengin bir yemek haznesine sahiptirler.

Kısa bir ifadeyle Orta Asya ve Anadolu topraklarının sunduğu ürünlerdeki çeşitlilik, uzun bir tarihsel süreç boyunca birbirinden farklı birçok kültürle yaşanan etkileşim, Selçuklu ve Osmanlı gibi imparatorlukların saraylarında gelişen yeni tatlar, mutfak kültürümüzün yeni yapısını kazanmasında rol oynamıştır.

Genel olarak tahıl, çeşitli sebze ve bir miktar etle sulu olarak hazırlanan yemek türleri, çorbalar, zeytinyağlılar ve hamur işleri ve kendiliğinden yetişen otlarla hazırlanan yemeklerden oluşan Türk Mutfağı; pekmez, yoğurt, bulgur vb. gibi kendine özgü sağlıklı yiyecek türlerini de ortaya çıkarmıştır.

Yöreden yöreye farklılaşan lezzetleri barındıran yeme-içme biçimleri, özel gün, kutlama ve törenlerde ayrı bir anlam hatta kutsallık taşır. Türk Mutfağı, çeşit zenginliği ve damak tadına uygunluk yönünden olduğu kadar birçok yemek ve yiyecek türü ile sağlıklı ve dengeli beslenmeye ve vejetaryen mutfağına kaynaklık edebilecek örnekleri barındırmaktadır.

Yörelere göre Türk mutfağı değiştir

 
Türk kahvesi

Osmanlı kültürünün mirasçısı olan Türk mutfağı kendi içerisinde yörelere göre birtakım farklılıklar barındıran çok zengin bir yemek yelpazesini içerir:

Spor değiştir

Türk spor tarihi Yaşar Doğu, Tanju Çolak, Cemal Kamacı, Naim Süleymanoğlu, Hidayet Türkoğlu, Hamza Yerlikaya, Halil Mutlu, Nevin Yanıt, Nurcan Taylan, Sinan Şamil Sam, Süreyya Ayhan gibi millî sporcuların başarılarına rağmen toplumda (özellikle Türkiye’de) spor yapma yaygınlığı ve spora ayrılan bütçe kısıtlıdır. En kabul gören spor futboldur. Geleneksel yağlı güreşi, cirit ve at yarışları ata sporu olarak sürerken avcılık, binicilik, kılıç, okçuluk, boks, atletizm, halterde dünya ve olimpiyat dallarında uluslararası başarılar gösterilmektedir.

Türk diasporası değiştir

Bu hesaplamalara Türkiye'de ya da daha önceden Osmanlı bölgesi olan Irak, Suriye, Bulgaristan, Kıbrıs, Yunanistan, Makedonya ve Kosova'da yaşayan insanlar dahil edilmemiştir.

Ülke ya da bölge Türk vatandaşları
(2004)[194]
Türk vatandaşları
(2006)[195]
Toplam Türk nüfusu Ülke ya da bölge toplam
Nüfusu (2009)[196]
% Türk Daha fazla bilgi
Almanya 1,924,154 1,738,831 2,812,000[197] 4,000,000[198] 82,329,758 3.4%-4.8% Almanya Türkleri
Fransa 341,728 423,471 500,000[120] 64,057,792 0.78% Fransa Türkleri
Birleşik Krallık 90,000 52,893 500,000[157] 61,113,205 0.81% Birleşik Krallık Türkleri
Amerika Birleşik Devletleri 220,000 250,000 500,000[199] 307,212,123 0.16% ABD Türkleri
Hollanda 330,728 364,333 400,000[200] 16,715,999 2.3% Hollanda Türkleri
Avusturya 130,703 113,635 300,000[201] 8,210,281 3%-3.65% Avusturya Türkleri
Belçika 45,866 39,664 200,000[12][111] 10,414,336 1.92% Belçika Türkleri
Suudi Arabistan 100,000 120,000 200,000[202] 28,686,633 0.69% Suudi Arabistan Türkleri
Avustralya 56,261 64,500 150,000[203] 21,262,641 0.70% Avustralya Türkleri
Kazakistan 6,000 9,593 150,000[204] 15,399,437 0.58%-0.71% Kazakistan Türkleri
Azerbaycan 16,000 16,000 110,000[204] 8,832,000 0.50%-1.21% Azerbaycan Türkleri
Rusya 18,000 22,808 100,000[205][206] 140,041,247 0.07% Rusya Türkleri
İsviçre 79,470 73,861 100,000[207] 7,604,467 1.31% İsviçre Türkleri
Libya 3,200 1,350 80,000[208] 6,173,579 1.26% Libya Türkleri
İsveç 31,894 63,580 70,000[209] 9,059,651 0.77% İsveç Türkleri
Danimarka 31,978 54,859 70,000[209] 5,500,510 1.1% Danimarka Türkleri
Brezilya - - 58,973[210] 198,739,269 0.03%
Kırgızistan 3,200 3,380 55,000[204] 5,431,747 1.01% Kırgızistan Türkleri
Kanada 40,000 41,000 50,000[211] 140,000[212] 33,487,208 0.15%-0.41% Kanada Türkleri
İsrail 22,000 30,000 30,000 7,233,701 0.30% İsrail Türkleri
Venezuela - - 28,000 26,814,843 0.10%
İtalya 5,284 14,124 16,255[213] 58,126,212 0.02% İtalya Türkleri
Norveç 10,915 15,356 16,000[214] 4,660,539 0.33% Norveç Türkleri
Japonya 2,424 6,309 10,000[215] 127,078,679 0.007% Japonya Türkleri
Özbekistan 700 - 10,000-15,000[204] 27,606,007 0.03%-0.05% Özbekistan Türkleri
Ukrayna 550 - 8,844[216] 10,000[204] 45,700,395 0.02% Ukrayna Türkleri
Finlandiya 1,981 7,000 7,000 5,322,588 0.10% Finlandiya Türkleri
Katar 1,348 - 7,000[217] 833,285 0.8% Katar Türkleri
Türkmenistan 5,000 7,000 7,000[218] 4,884,887 0.10% Türkmenistan Türkleri
Birleşik Arap Emirliği - 5,484 5,500 4,798,491 0.11% Birleşik Arap Emirliği Türkleri
Afganistan - 4,500 4,500 28,396,000 0.01% Afganistan Türkleri
Kuveyt 1,922 3,260 3,262[219] 2,691,158 0.11% Kuveyt Türkleri
Meksika - - 3,100[220] 111,211,789 0.002%
Dubai - 3,000 3,000 2,262,000 0.13%
Ürdün 1,600 2,500 2,500 6,342,948 0.025% Ürdün Türkleri
Polonya - 2,500 2,500[221] 38,482,919 0.002% Polonya Türkleri
İspanya 1,289 - 2,500[222] 40,525,002 0.006% İspanya Türkleri
İrlanda - - 2,000-3,000[134] 4,203,200 0.05%-0.07% İrlanda Türkleri
Çekya - - 1,700[223] 10,211,904 0.006%
Macaristan - - 1,700[224] 9,905,596 0.004% Macaristan Türkleri
Arjantin - - 1,364[225] 40,913,584 0.003%
Güney Afrika 1,100 - 1,100 49,052,489 0.002% Güney Afrika Türkleri
Şili - - 1,000[226] 16,601,707 0.005% Şili Türkleri
Lihtenştayn 809 - 894 34,761 2.57% Liechtenstein Türkleri
Fas - - 853 34,859,364 0.002%
Uruguay - - 695[227]
Yeni Zelanda - - 600[228] 4,213,418 0.01% Yeni Zelanda Türkleri
Moldova 1,000 - 464[229] 4,320,748 0.01% Moldova Türkleri
Lüksemburg 287 - 450[230] 480,222 0.06% Lüksembourg Türkleri
Tacikistan 400 - 400 7,349,145 0.005%
Hırvatistan - - 300[231] 4,489,409 0.006% Hırvatistan Türkleri
Hong Kong - - 260[232] 7,055,071 0%
Slovenya - - 259[233] 2,023,358 0.01%
Portekiz - - 250[234] 10,707,924 0%
Endonezya - - 250[235] 240,271,522 0%
Kongo Cumhuriyeti - - 228 4,012,809 0.005%
Beyaz Rusya 154 - 154 9,648,533 0%
Slovakya - - 150[236] 5,463,046 0.002%
Moğolistan - - 134 3,041,142 0.003%
Hindistan - - 126[237] 1,166,079,217 Hindistan Türkleri
Tayvan - - 100-499 22,974,347 0.002%
İzlanda - - 68[238] 306,694 0.02%
Malta 53[145] 405,165
Porto Riko - - 44[239] 3,994,259 0.001%
Litvanya - - 35[240] 3,555,179 0%
Cezayir - - 31 34,178,188 0%
Estonya - - 24[241] 1,299,371 0%
Letonya - - 9 2,231,503
Grönland - - 8[242] 57,600 0.013%
Güney Kore - - 8 (1991) 48,508,972 0.001%
Bahamalar - - 4 309,156 0.001%
Bolivya - - 2 9,775,246 0.003%
Diğer bilinmiyor 35,375 bilinmiyor bilinmiyor bilinmiyor
Toplam 3,518,726 3,693,121
Alt bağlı
Üst bağlı

Türklerin genetiği değiştir

Turkish DNA Project'in yaptığı Dodecad K12b projesine göre, Anadolu Türklerindeki Orta Asya genetik mirası %25 ile %45 arasında, Anadolu yerlisi genetik mirası ise %55 ile %75 arasında değişmektedir. Aynı projeye göre Anadolu Türklerine en yakın halklar ise sırasıyla Azerbaycan Türkleri, Kumuklar, Karaçaylar, Balkarlar, Çerkesler ve İranlılardır. Sadece bilinen tüm ataları Türk olan kişilerinin genetiğinin araştırmaya dahil edildiği projede, 500'den fazla örnek kullanılmıştır. Bu sonuçlara göre Orta Asya genetik mirasına en fazla Muğla'da rastlanmıştır. Mersin, Antalya, Bolu ve Giresun da Orta Asya genetik mirasının görece fazla olduğu illerden bazılarıdır. 2020 itibarıyla Orta Asya genetik mirasının ihmal edilebilir seviyede olduğu iller ise sadece Rize, Trabzon'un bazı ilçeleri, Erzurum'un kuzeyi ve Gümüşhane'nin güneyidir. Gümüşhane'nin Kürtün ilçesi ve Trabzon'un batısındaki ilçeler şehir ortalamasından farklılık göstermektedir.[243]

Antropolojik fikirler değiştir

İsveçli Linnaeus (1735), “İri yapılı, beyaz tenli, güzel Osmanlı”yı, beyaz Kafkas ırkından -yani Avrupalı- saymıştı. Fizyonomist Lavrater (1854)’e göre Türkler, Küçük Asya kanı ile Tatar (Mongoloid, sarı) ırkın maddi özelliklerinin melezi idi. Blumenberg (1865), antropolojik sınıflamasına göre, Türkler beyaz ırktandı. Garn (1964), Orta Asya steplerinin yerleşik ya da göçebe hayvancılarının fizik özelliklerini, doğal seçilim sonucu ortaya çıkan değişmelerle açıklamaya çalışır. Hazar Denizi ile Pamir Yaylası arasını yurt edinmiş insanlar, ne tam beyaz ne de sarı idi, öteki ırklarla karışmış, zamanla değişikliğe uğramışlardı.[244]

Wallois’e göre, Türk, Türk-Tatar veya Turan ırkının bazı fiziksel (görünür) beden özellikleri Moğol ırkına benzediği için, çoğu araştırmacılar, Turanlıları sarı ırktan saymışlardı. Oysa Turanlıları beyaz (Kafkas) ırkın Orta Asya’ya doğru uzanan dalı veya kolu saymak daha doğru olurdu. Turan (Orta Asya) düzlüklerinde göçebelik yapan Türklerin, Moğollarla karışmış bulunmaları olasıydı. Weiner (1971), Anadolu ırkının Küçük Asya'dan Pamir'e kadar uzanan vadilerde yaşadığını, Ermeni veya Kafkas ırkının alt grubu olan Dinarik ırkla benzerlikleri nedeniyle Avrupa kökenli sayıldıklarını söylemektedir.[244]

Afet İnan, yaptığı çalışmalarda; Anadolu (Türk) ırkının %75 oranında Brakisefal, düz ince burunlu, kahverengi saçlı, sonuç olarak "Dinarik" ile karışmış Alpli yani "Beyaz-Ari" olduğu sonucuna varmıştı.[245] Moğolların oranı % 5'ten azdı. Gerçi fenotipik (görünür) özellikler böyleydi; ama kan grupları gibi genotipik (laboratuvarda saptanan görünmez) bazı özellikler Türklerin, Sarı Asyalılarla, Beyaz Avrupalılar arasında bulunduğu görüşünü desteklemektedir.[245]

Kaynakça değiştir

  1. ^ Garibova, Jala (2011), "A Pan-Turkic Dream: Language Unification of Turks", Fishman, Joshua; Garcia, Ofelia (Ed.), Handbook of Language and Ethnic Identity: The Success-Failure Continuum in Language and Ethnic Identity Efforts, Oxford University Press, s. 268, ISBN 9780199837991, Approximately 200 million people,... speak nearly 40 Turkic languages and dialects. Turkey is the largest Turkic state, with about 60 million ethnic Turks living in its territories. 
  2. ^ Hobbs, Joseph J. (2017), Fundamentals of World Regional Geography, Cengage, s. 223, ISBN 9781305854956, The greatest are the 65 million Turks of Turkey, who speak Turkish, a Turkic language... 
  3. ^ "KKTC'nin nüfusu açıklandı". Yeni Çağ Gazetesi. 6 Ocak 2021. 6 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2023. 
  4. ^ "Bevölkerung mit Migrationshintergrund - Ergebnisse des Mikrozensus - Fachserie 1 Reihe 2.2 - 2017" (PDF). Statistisches Bundesamt (Almanca). s. 61. 17 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 17 Temmuz 2019. 
  5. ^ Fransa Diyanet İşleri Türk İslam Birliği. "2011 YILI DİTİB KADIN KOLLARI GENEL TOPLANTISI PARİS DİTİB'DE YAPILDI". 7 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2012. 
  6. ^ Home Affairs Committee 2011, 38
  7. ^ "UK immigration analysis needed on Turkish legal migration, say MPs". The Guardian. 1 Ağustos 2011. 2 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2011. 
  8. ^ Federation of Turkish Associations UK (19 Haziran 2008). "Short history of the Federation of Turkish Associations in UK". 10 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Nisan 2011. 
  9. ^ "Turkey's ambassador to Austria prompts immigration spat". BBC News. 10 Kasım 2010. 19 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2010. 
  10. ^ CBN. "Turkey's Islamic Ambitions Grip Austria". 9 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2011. 
  11. ^ "Population par nationalité, sexe, groupe et classe d'âges au 1er janvier 2010 - - Home". 22 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2020. 
  12. ^ a b c King Baudouin Foundation 2008, 5.
  13. ^ De Morgen. "Koning Boudewijnstichting doorprikt clichés rond Belgische Turken". 29 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2010. 
  14. ^ U.S. Census Bureau. "TOTAL ANCESTRY REPORTED Universe: Total ancestry categories tallied for people with one or more ancestry categories reported 2013 American Community Survey 1-Year Estimates". 12 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ekim 2012. 
  15. ^ Encyclopedia of Cleveland History. "Immigration and Ethnicity: Turks". 12 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Şubat 2010. 
  16. ^ The Washington Diplomat. "Census Takes Aim to Tally'Hard to Count' Populations". 25 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2011. 
  17. ^ Farkas 2003, 40.
  18. ^ Ständige ausländische Wohnbevölkerung nach Staatsangehörigkeit, am Ende des Jahres 30 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Swiss Federal Statistical Office, accessed 6 October 2014
  19. ^ "Australian Government Department of Immigration and Border Protection" (PDF). 14 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2015. 
  20. ^ "Old foes, new friends". The Sydney Morning Herald. 23 Nisan 2005. 16 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Aralık 2008. 
  21. ^ Presidency of the Republic of Turkey (2010). "Turkey-Australia: "From Çanakkale to a Great Friendship". 4 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2011. 
  22. ^ OECD (2009). "International Questionnaire: Migrant Education Policies in Response to Longstanding Diversity: TURKEY" (PDF). Organisation for Economic Co-operation and Development. s. 3. 1 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 22 Eylül 2020. 
  23. ^ "Population of Sweden 31 December 2018 born in Turkey, which includes Turks, Assyrians, Kurds, and others". 13 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  24. ^ "Immigration and Ethnocultural Diversity Highlight Tables". statcan.gc.ca. 27 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2020. 
  25. ^ Statistikbanken. "Danmarks Statistik". 14 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2015. 
  26. ^ "I cittadini non comunitari regolarmente soggiornanti Ascolta". 5 Ağustos 2014. 13 Kasım 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Mayıs 2016. 
  27. ^ Council of Europe 2007, 131.
  28. ^ Triana, María (2017), Managing Diversity in Organizations: A Global Perspective, Taylor & Francis, s. 168, ISBN 978-1-317-42368-3, Turkmen, Iraqi citizens of Turkish origin, are the third largest ethnic group in Iraq after Arabs and Kurds and they are said to number about 3 million of Iraq's 34.7 million citizens according to the Iraqi Ministry of Planning. 
  29. ^ Bassem, Wassim (2016). "Iraq's Turkmens call for independent province". Al-Monitor. 17 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2020. Turkmens are a mix of Sunnis and Shiites and are the third-largest ethnicity in Iraq after Arabs and Kurds, numbering about 3 million out of the total population of about 34.7 million, according to 2013 data from the Iraqi Ministry of Planning. 
  30. ^ Maisel, Sebastian (2016), Yezidis in Syria: Identity Building among a Double Minority, Lexington Books, s. 15, ISBN 978-0739177754 
  31. ^ Pierre, Beckouche (2017), "The Country Reports: Syria", Europe's Mediterranean Neighbourhood, Edward Elgar Publishing, ss. 178-180, ISBN 978-1786431493, Before 2011, Syria's population was 74% Sunni Muslim, including...Turkmen (4%)... 
  32. ^ a b c Akar 1993, 95.
  33. ^ Karpat 2004, 12.
  34. ^ Al-Akhbar. "Lebanese Turks Seek Political and Social Recognition". 20 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mart 2012. 
  35. ^ "Tension adds to existing wounds in Lebanon". Today's Zaman. 11 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2011. 
  36. ^ Ahmed, Yusra (2015), Syrian Turkmen refugees face double suffering in Lebanon, Zaman Al Wasl, 23 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 11 Ekim 2016 
  37. ^ Syrian Observer (2015). "Syria's Turkmen Refugees Face Cruel Reality in Lebanon". 11 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ekim 2016. 
  38. ^ National Statistical Institute of Bulgaria (2011). "2011 Population Census in the Republic of Bulgaria (Final data)" (PDF). National Statistical Institute of Bulgaria. 10 Kasım 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  39. ^ Sosyal 2011, 369.
  40. ^ Bokova 2010, 170.
  41. ^ "Census of Population, Households and Dwellings in the Republic of Macedonia, 2002" (PDF). Stat.gov.mk. 1 Ekim 2005 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Aralık 2017. 
  42. ^ Republic of Macedonia State Statistical Office 2005, 34.
  43. ^ Knowlton 2005, 66.
  44. ^ Abrahams 1996, 53.
  45. ^ "GREEK HELSINKI MONITOR". Minelres.lv. 19 Mayıs 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Aralık 2017. 
  46. ^ "Demographics of Greece". European Union National Languages. 23 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2010. 
  47. ^ "Destroying Ethnic Identity: The Turks of Greece" (PDF). Human Rights Watch. 18 Eylül 2003 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2018. 
  48. ^ "Turks Of Western Thrace". Human Rights Watch. 3 Eylül 2000 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2018. 
  49. ^ (Rumence) "Comunicat de presă privind rezultatele definitive ale Recensământului Populaţiei şi Locuinţelor – 2011" 9 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., at the 2011 Romanian census site; accessed 11 July 2013
  50. ^ Phinnemore 2006, 157.
  51. ^ Constantin, Goschin & Dragusin 2008, 59.
  52. ^ a b Ayşegül Aydıngün, Çiğdem Balım Harding, Matthew Hoover, Igor Kuznetsov, and Steve Swerdlow (2006), "Meskhetian Turks" 11 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  53. ^ "The Baku Institute of Peace and Democracy,2001". 8 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2015. 
  54. ^ Sevan Nişanyan, Çağdaş Türkçenin Etimolojik Sözlüğü, İstanbul, 2009 ISBN : 9789752896369
  55. ^ Abdulkadir İnan, Urartu yazıtında ve Romalı Plinius'un tarihinde «Türk Adı» var mı? Belleten, TTK, Cilt. XlI, S. 45, 1948, s. 277 - 278
  56. ^ dile Ayda, Une Theorle Sur L'Orlglne Du Mot «Türk», «Türk» kelimesinin Menşei Hakkında Bir Nazariye, TTK, Belleten. Cilt. XL., No. 158, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Nisan 1976, s. 229 - 247
  57. ^ Hamit Koşay, ldil - Ural bölgesindeki Türklerin Menşei Hakkında, V. Türk Tarih Kongresi: 12-17 Nisan 1956, TTK. Basımevi. Ankara 1960. s. 232-243
  58. ^ Laszlo Rasonyi, Dünya'da Türklük, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları. Ayyıldız Matbaası, Ankara 1974
  59. ^ Prof. Dr. Ercümend Kuran, Türk Adı ve Türklük Kavramı, Türk Kültürü Dergisi, Yıl, XV, S. 174, Nisan 1977. s. 18-20.
  60. ^ a b Kultegin's Memorial Complex, TÜRIK BITIG 18 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
  61. ^ a b Bilge Kagan's Memorial Complex, TÜRIK BITIG 6 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
  62. ^ a b Muharrem Ergin-Orhun Abideleri,s-78,Boğaziçi yayınları 1978(7. baskı)
  63. ^ a b Orhun Abideleri M.E.B. 1970
  64. ^ "TÜRK SÖZCÜĞÜ" (PDF). 4 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 2 Ekim 2013. 
  65. ^ Genel Türk Tarihi, 1 Cilt, (Hasan Celâl Güzel, Ali Birinci), Yeni Türkiye Yayınları, 2002
  66. ^ S. Frederick Starr, Xinjiang: China's Muslim Borderland, M.E. Sharpe, 2004
  67. ^ Sadi BAYRAM, Tarihte Türk Adı Ne Zaman Ortaya Çıktı, Millî Kültür Dergisi, S. 5, Mayıs 1977
  68. ^ "Türklerin Tarixi-Pasifikden Akdenize 2000 Yıl-Jean-Paul Roux-Ayqud Qazançıoğlu-Lale Arslan-Özcan-2008-597s". Turuz - Dil ve Etimoloji Kütüphanesi. Erişim tarihi: 6 Ekim 2021. 
  69. ^ Atalay, Besim (2006). Divanü Lügati't - Türk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. 
  70. ^ Jared Diamond Tüfek, Mikrop ve Çelik, TÜBİTAK Yayınları ISBN 975-403-271-81997
  71. ^ Mirfatih Zekiyev, Türklerin ve Tatarların Kökeni, Selenge Yayınları, 2007, s. 143-178.
  72. ^ KOCA, Salim, Türk Kültürünün Temelleri II, Başkent Matbaacılık, Ankara, 2003, s. 129-133.
  73. ^ Balaban, Ayhan. İskit, Hun ve Göktürklerde Sosyal ve Ekonomik Hayat. T.C. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eski Çağ Tarihi Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi. 2006. URL:http://fef.kafkas.edu.tr/sosyb/tde/halk_bilimi/makaleler/kultur_med/kultur_med%20(20).pdf 13 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Erişim tarihi: 11.12.2011. (Archived by WebCite® at)
  74. ^ ÇETİNDAĞ, Yusuf, Türk Kültüründe Hayvan ve Bitki Motifinin Seyri, Türkler Ansiklopedisi, Yeni Türkiye Yay., 4. C, Ankara, 2002, s. 171.
  75. ^ Osman Nedim Tuna, "Ekin Ara İdi Oksuz Kök Türk Anca Olurur Ermiş (KT; D; 2-3) İbaresi Üzerine", Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1993, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1995 s. 77-81.
  76. ^ a b c Bozkurt, Fuat (2013). Türklerin Dili, Dini, Tarihi, Edebiyatı. 15 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2019. 
  77. ^ Ahmet Taşağıl, Göktürkler, C. 1, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Basımevi, 1995
  78. ^ Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu, Türk Millî Kültürü, Ötüken Neşriyat, İstanbul 1977, s. 27.
  79. ^ Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu, Türk Millî Kültürü, Ötüken Neşriyat, İstanbul 2003, s. 72-73, ISBN 975-437-236-5
  80. ^ a b c İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı, Cilt 5, s. 28 Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: "EskiTarih" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: Kaynak gösterme)
  81. ^ a b c Halil İnalcık, “Türkler ve Balkanlar”, BAL-TAM Türklük Bilgisi 3, Balkan Türkoloji Araştırmaları Merkezi, Prizren 2005, s. 20-21.
  82. ^ İslam Ansiklopedisi (Türkiye Diyanet Vakfı), Cilt 5, s. 28-29.
  83. ^ a b Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu, Türk Millî Kültürü, Ötüken Neşriyat, İstanbul 2003, s. 179-180., ISBN 975-437-236-5
  84. ^ Gyula Györffy, Sur la question de l’établissement des Pétchenégues en Europe, s. 283-292
  85. ^ Cin, T.. Yunanistan'ın "Pontus Soykırım" İddiaları ve Türkiye. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 8, Sayı: 2, s. 27-89, 2006. URL: http://web.deu.edu.tr/hukuk/dergiler/DergiMiz8-2/pdf/tcin.pdf 22 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Erişim tarihi: 8.12.2011. (Arşiv: WebCite® http://www.webcitation.org/63lQ0ljbi 19 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)
  86. ^ Kılıç, İhsan (27 Ekim 2008). "Türkiye Selçuklu Devleti". ss. 34-37. 1306-9756-0-3. 28 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mart 2009. 
  87. ^ Ekmeleddin İhsanoğlu (2004). Osmanlı askerlik literatürü tarihi. İslâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi. s. 741. 
  88. ^ "Osman Gazi". 6 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Nisan 2009. 
  89. ^ "Prof. İnalcık: Osmanlı 1302'de kuruldu". 27 Kasım 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2011. 
  90. ^ Bilim.org - ""Osmanlı İmparatorluğu Söğüt'te değil Yalova'da kurulmuştur". 28 Mayıs 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 23 Mayıs 2009 tarihinde erişilmiştir.
  91. ^ "Osmanlı İmparatorluğu'nun En Geniş Sınırlarını Gösteren Harita". 23 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2011. 
  92. ^ "Directholidays - Lanzarote". 20 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2011. 
  93. ^ "Discover South Iceland - Vestmannaeyjar". 24 Temmuz 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Nisan 2009. 
  94. ^ "Tripatlas - Lundy". 26 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2011. 
  95. ^ "Osmanlı'da Hoşgörü". 9 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2011. 
  96. ^ "Osmanlı Yönetim Anlayışı". 25 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2011. 
  97. ^ 1914 Resmî Nüfus İstatistiği 20 Eylül 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Memalik-i Osmaniye'nin 1330 [1914] Senesi Nüfus İstatistiği, Dahiliye Nezareti Sicil İdare-i Umumiyesi, Hilal Matbaası, 1336 [1920].
  98. ^ "Naim Süleymanoğlu'nun Birleşmiş Milletler konuşması | STAR". Star. 12 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2021. 
  99. ^ Whitman 1990, 1
  100. ^ Öksüz 2004, 255.
  101. ^ "M. Murat Baskıcı, Sevr ve Lozan Antlaşmalarının Başlıca İktisadi Hükümlerinin Karşılaştırılması, Mülkiye Dergisi, Cilt: XXVIII, Sayı: 242, s. 124". 9 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Eylül 2009. 
  102. ^ Lozan Antlaşması tam metni 2 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Türk Tarih Kurumu
  103. ^ E. J. Brill (1974). "The Ottoman state and its place in world history". Brill Academic Publishers. ss. s. 18. 
  104. ^ Konda Araştırma ve Danışmanlık, Rapor-Toplumsal Yapı Araştırması-Biz kimiz, 2006, s. 14.
  105. ^ Tarih 1-Kemalist Eğitimin Tarih Dersleri. 4. 1. Cilt. Kaynak Yayınları. 2000. s. 56. 
  106. ^ Chavannes. Les Meoires Historiques (Fransızca). 3. Cilt. s. 26. 
  107. ^ Türk Tarihinin Ana Hatları. 2. Kaynak Yayınları. 1996. s. 96. 
  108. ^ Büyük Larousse. 5. Cilt. Gelişim Yayınları. s. 2725. 
  109. ^ BBC. "Turkey's ambassador to Austria prompts immigration spat". 25 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2010. 
  110. ^ a b Aydıngün et al. 2006, 13.
  111. ^ a b Kaya & Kentel 2007, 27.
  112. ^ Karpat 2002, 424
  113. ^ Vachudová 2005, 53
  114. ^ Croatian census 2001. "Populatıon By Ethnıcıty, By Towns/Munıcıpalıtıes, Census 2001". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2010. 
  115. ^ Hatay 2007, 40.
  116. ^ TRNC Prime Ministry State Planning Organization 2006, 1.
  117. ^ Rep. of Turkey Ministry of Foreign Affairs. "Turkey's Political Relations with Czech Republic". 8 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2010. 
  118. ^ DR Online. "Tyrkisk afstand fra Islamisk Trossamfund". 19 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2010. 
  119. ^ Eesti Statistika 2008. "POPULATION BY ETHNIC NATIONALITY, MOTHER TONGUE AND CITIZENSHIP". 6 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2010. 
  120. ^ a b Hunter 2002, 6.
  121. ^ Türkiye Büyük Millet Meclisi 2009, 3.
  122. ^ Embassy of the Federal Republic of Germany London. "Turkey: strategically important partner". Erişim tarihi: 8 Eylül 2010. [ölü/kırık bağlantı]
  123. ^ The Local. "'Learn the language,' Turkish minister tells countrymen in Germany". 10 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ekim 2010. 
  124. ^ New Europe. "Erdogan, Merkel discuss terrorism, EU accession". Erişim tarihi: 28 Ekim 2010. [ölü/kırık bağlantı]
  125. ^ The Globe and Mail. "Germany's multiculturalism dilemma a cautionary tale for Canada". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2010. 
  126. ^ Western Thrace Minority University Graduates Association 2009, 2.
  127. ^ Ergener & Ergener 2002, 106.
  128. ^ Madianou 2005, 36-37.
  129. ^ a b Pettifer & Nazarko 2007, 68.
  130. ^ Western Thrace Minority University Graduates Association 2009, 6.
  131. ^ Clogg 2002, 84.
  132. ^ Rep. of Turkey Ministry of Foreign Affairs. "Turkey's Political Relations with Hungary". 8 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2010. 
  133. ^ Statistics Iceland. "Population by origin, citizenship and country of birth". 13 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2010. 
  134. ^ a b Lacey 2007, 2.
  135. ^ Statistiche Demografiche ISTAT. "Resident Population by sex and citizenship (Middle-East Europe)". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2010. 
  136. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; ref250 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  137. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; ref399 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  138. ^ Warrander & Knaus 2008, 32.
  139. ^ Statistics Lithuania RSS. "Population by place of birth and sex". 3 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2010. 
  140. ^ du Grand-Duché de Luxembourg. "Etat civil et population du Luxembourg: Ventilation par nationalité du répertoire". 5 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2010. 
  141. ^ Central Intelligence Agency. "The World Factbook; Macedonia". 13 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Temmuz 2008. 
  142. ^ "Census of Population, Households and Dwellings in the Republic of Macedonia" (PDF). Republic of Macedonia State Statistical Office. 2002. 3 Mart 2009 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Temmuz 2008. 
  143. ^ University College London. "Religion and Politics of Sufi Turks in Macedonia A pre-field proposal" (PDF). Erişim tarihi: 26 Mart 2009. [ölü/kırık bağlantı]
  144. ^ Ethnologue languages. "Turkish". 2 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mart 2009. 
  145. ^ a b Amore 2005, 15.
  146. ^ Türkiye Büyük Millet Meclisi 2008, 11.
  147. ^ Statistics Norway. "Persons with immigrant background by immigration category and country background 1 January 2010". 28 Ekim 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2010. 
  148. ^ Rep. of Turkey Ministry of Foreign Affairs. "Turkey's Political Relations with Poland". 27 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2010. 
  149. ^ Rep. of Turkey Ministry of Foreign Affairs. "Turkey's Political Relations with Portugal". 8 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2010. 
  150. ^ Phinnemore 2006, 157.
  151. ^ Statistical Office of the Slovak Republic. "Long-term immigration by country of last residence and age in 2006". 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2010. 
  152. ^ Statistical Office Of The Republic Of Slovenia. "Population by ethnic affiliation, Slovenia, Census 1953, 1961, 1971, 1981, 1991 and 2002". 11 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2010. 
  153. ^ Hürriyet Daily News. "Turkey 'more democratic' under Erdoğan, says Spanish Muslim leader". 12 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2010. 
  154. ^ Zaman, Erdoğan’s visit to Stockholm and Turkish-Swedish relations, 4 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 3 Haziran 2010 
  155. ^ The Federal Authorities of the Swiss Confederation. "Bilateral relations between Switzerland and Turkey". 5 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2010. 
  156. ^ Aydıngün 2006, 14.
  157. ^ a b "İngiltere'de yaşayan Türkler kaç kişi". Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı (Home Office) 2011 Şubat. 21 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2015. 
  158. ^ "Optimar'dan din-inanç anketi: Yüzde 89 Allah'ın varlığına ve birliğine inanıyor". web.archive.org. 29 Mart 2020. 29 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2020. 
  159. ^ "Ankette Mezhep Soruları". archive.vn. 2 Şubat 2013. 5 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2020. 
  160. ^ El-Cüveyni; Tarih-i Cihan-güşa, 1, s:11
  161. ^ İmam Taberani (Mu’cem’ül-Kebir ve Mu’cem’ül Evsat)
  162. ^ (Sünen-i Davud, IV.s:112)
  163. ^ Câmi'u's-Sahîh, 3884
  164. ^ Ebû Davud, Melâhim: 8.
  165. ^ Atalay, Besim (2006). Divanü Lügati't - Türk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. ISBN 975-16-0405-2, Cilt-1, Sayfa:3
  166. ^ Divânu Lügati't-Türk, Kaşgarlı Mahmud, Trc. Besim Atalay, I, XVII, TDK Ankara
  167. ^ Türklerin Araplarla Münasebetleri, Sami Baskın, ODÜ, Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi
  168. ^ KARAHANLI DÖNEMİ TÜRKÇESİNDE SÖZÜN ETKİLİ KULLANIMI, Ramazan Çakır, Mevlana Üniversitesi
  169. ^ a b c Leiser 2005, s. 837.
  170. ^ Ibn Athir, Cilt 8, s.396
  171. ^ Foltz, p. 70.
  172. ^ "Tarihte Hristiyan Türkler". 6 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2022. 
  173. ^ "Türk Dilleri". 14 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2011. 
  174. ^ Şükrü Haluk Akalın, Türk Dili: Dünya Dili 14 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Türk Dil Kurumu
  175. ^ "Günay Karaağaç, Türkçe Verintiler Sözlüğü". 11 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mart 2011. 
  176. ^ 13.05.1277 Tarihli.[kaynak belirtilmeli]
  177. ^ "Dil Derneği". 27 Ocak 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2011. 
  178. ^ Vilhelm Thomsen, Les inscriptions de l’Orkhon dechiffrees, Helsingfors, 1896
  179. ^ Nihat Sami Banarlı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, M.E.B. Yayınları, 1997
  180. ^ Şükran Kurdakul, Çağdaş Türk Edebiyatı, Broy Yayınları, İstanbul, 1986
  181. ^ Temel Britannica – 40. sayfa. Temel Britannica. 1993. 
  182. ^ Gündüz Akıncı, Türk Romanında Köye Doğru, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fak. Yayınları, Ankara 1961
  183. ^ Boysan, Murat; Yıldırım, Abdullah; Beşiroğlu, Lütfullah; Kefeli, Mehmet Celal; Kağan, Mücahit (2018). "Van Obsessional Dissociation Questionnaire". PsycTESTS Dataset. Erişim tarihi: 12 Şubat 2024. 
  184. ^ "Unesco'nun Divriği Ulu Camii hakkındaki sayfası". 26 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2011. 
  185. ^ Bayrak, Orhan M. (1994). Türkiye Tarihi Yerler Rehberi. İnkılâp Kitabevi. ISBN 975-10-0705-4.
  186. ^ "Yivli Minaret Complex, Archnet.org". 7 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Nisan 2011. 
  187. ^ "Sivas Gökmedrese web sayfası". 29 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Nisan 2022. 
  188. ^ Faruk Pekin, Hayri Fehmi Yılmaz. 100 Köprü / Türkiye'nin Kültür Mirası. NTV Yayınları. ISBN 978-605-5813-10-9. 
  189. ^ "Kentler ve Şehirler Rehberi - Ankara". Kentler.com. 22 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2009. 
  190. ^ "Karatay Medresesi'ndeki (Çini Müzesi) Kubad-Abad Sarayı Çinileri". 9 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2011. 
  191. ^ Anadolu Selçukluları Devrinde Aksaray Şehri, Yrd. Doç.Dr. Nevzat Topal, Aksaray Valiliği Yayınları
  192. ^ * FERİT, M., MESUT, M., (1934), Selçuk Veziri Sahip Ata ile Oğullarının Hayat ve Eserleri, Türkiye Matbaası, İstanbul.
  193. ^ BAYRAM, S. and KARABACAK, A. H. (1981), Sahib Ata Fahrü’d-din Ali’nin Konya, İmaret ve Sivas Gök Medrese Vakfiyeleri, Vakıflar Dergisi, (vol.13) sayfa 31-69.
  194. ^ Council of Europe 2007, 130-131.
  195. ^ Rep. of Turkey Ministry of Labour and Social Security. "YURTDISINDAKI VATANDASLARIMIZLA ILGILI SAYISAL BILGILER". 10 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2009. 
  196. ^ CIA-The World Factbook. "Country Comparison:Population". 26 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2009. 
  197. ^ Berlin-Institut 2009, 26.
  198. ^ Zouboulis 2003, 55.
  199. ^ Encyclopedia of Cleveland History. "Immigration and Ethnicity: Turks". 12 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Temmuz 2008. 
  200. ^ Centraal Bureau voor de Statistiek. "CBS Statline". 22 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Kasım 2009. 
  201. ^ Minority Rights Group International. "Turks". 4 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2009. 
  202. ^ Karpat 2004, 12.
  203. ^ Consulate General of Turkey, Sydney, Australia. "Consul General's Message". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2009. 
  204. ^ a b c d e Council of Europe 2006, 23.
  205. ^ Centre For Russian Studies. "2002 Nationality report". 30 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Temmuz 2008. 
  206. ^ Демоскоп Weekly. "Всероссийская перепись населения 2002 года". 10 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ağustos 2009. 
  207. ^ The Federal Authorities of the Swiss Confederation. "Bilateral relations between Switzerland and Turkey". 5 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Aralık 2008. 
  208. ^ Harzig, Juteau & Schmitt 2006, 67.
  209. ^ a b DR Online. "Tyrkisk afstand fra Islamisk Trossamfund". 19 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Şubat 2009. 
  210. ^ James 2007, 282.
  211. ^ The Federation of Canadian Turkish Associations. "Purpose". 17 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2009. 
  212. ^ The Federation of Canadian Turkish Associations. "Kanada-Türk Toplumu İstatistikleri". 27 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Şubat 2009. 
  213. ^ Statistiche Demografiche ISTAT. "Resident Population by sex and citizenship (Middle-East Europe)". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Şubat 2009. 
  214. ^ Statistics Norway. "Persons with immigrant background by immigration category and country background 1 January 2010". 28 Ekim 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mayıs 2010. 
  215. ^ "Japonya Türk Toplumu (Turkish Community of Japan)". Embassy of Turkey in Japan. 22 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Haziran 2008. 
  216. ^ State Statistics Committee of Ukraine. "The distribution of the population by nationality and mother tongue". 27 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Temmuz 2008. 
  217. ^ Turkish Embassy, Doha, Qatar. "Ambassador's Message". 20 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2009. 
  218. ^ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı. "Türkmenistan". Erişim tarihi: 28 Ekim 2009. [ölü/kırık bağlantı]
  219. ^ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı. "Kuveyt". Erişim tarihi: 28 Ekim 2009. [ölü/kırık bağlantı]
  220. ^ CONAPO. "CONAPO (2005) census". 27 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2008. further information on Immigration to Mexico
  221. ^ Rep. of Turkey Ministry of Foreign Affairs. "Turkey's Political Relations with Poland". 27 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2009. 
  222. ^ Instituto Nacional de Estadística. "Instituto Nacional de Estadística: Population (Spaniards/Foreigners) by Country of birth, Sex and Year". 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2008. 
  223. ^ Rep. of Turkey Ministry of Foreign Affairs. "Turkey's Political Relations with Czech Republic". 8 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2009. 
  224. ^ Rep. of Turkey Ministry of Foreign Affairs. "Turkey's Political Relations with Hungary". 8 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2009. 
  225. ^ CELADE-Division de Poblacion. "TURQUÍA: (Nacimiento): Argentina 2001". Erişim tarihi: 8 Kasım 2009. [ölü/kırık bağlantı]
  226. ^ "Embassy of Chile in Turkey (15 May 2008 Cnn Turk tv program, Turks in Chile.)". 15 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Nisan 2011. 
  227. ^ CELADE-Division de Poblacion. "TURQUÍA: (Nacimiento)". Erişim tarihi: 8 Kasım 2009. [ölü/kırık bağlantı]
  228. ^ The Encyclopedia of New Zealand. "Facts and figures By Country Of Birth". 19 Ağustos 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2008. 
  229. ^ National Bureau of Statistics of the Republic of Moldova. "Distribution of immigrants by nationality and purpose of arrival, in 2007". 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2009. 
  230. ^ du Grand-Duché de Luxembourg. "Etat civil et population du Luxembourg: Ventilation par nationalité du répertoire". 5 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2009. 
  231. ^ Croatian census 2001. "POPULATION BY ETHNICITY, BY TOWNS/MUNICIPALITIES, CENSUS 2001". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2008. 
  232. ^ Consulate General of Turkey-Hong Kong, China. "Consul General's Message". 19 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2009. 
  233. ^ Statistical Office Of The Republic Of Slovenia. "Population by ethnic affiliation, Slovenia, Census 1953, 1961, 1971, 1981, 1991 and 2002". 11 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2008. 
  234. ^ Rep. of Turkey Ministry of Foreign Affairs. "Turkey's Political Relations with Portugal". 8 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2009. 
  235. ^ Turkish Embassy-Jakarta, Indonesia. "Turkish –Indonesian Economic and Commercial Relations". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2009. 
  236. ^ Statistical Office of the Slovak Republic. "Long-term immigration by country of last residence and age in 2006". 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2008. 
  237. ^ Census India 2001. "POPULATION CLASSIFIED BY PLACE OF BIRTH AND SEX" (PDF). 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2008. 
  238. ^ Statistics Iceland. "Population by origin, citizenship and country of birth". 13 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mayıs 2009. 
  239. ^ Amerika Birleşik Devletleri Sayım Bürosu. "Puerto Rico Ancestry:2000". 12 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2008. 
  240. ^ Statistics Lithuania RSS. "Population by place of birth and sex". 3 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2008. 
  241. ^ Eesti Statistika 2008. "POPULATION BY ETHNIC NATIONALITY, MOTHER TONGUE AND CITIZENSHIP". 6 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2008. 
  242. ^ Nordic Statbank. "Population 1 January by reporting country, time, citizenship, sex and age". Erişim tarihi: 29 Ekim 2008. [ölü/kırık bağlantı]
  243. ^ Ali Kemal Erdem (15 Mart 2020). "En çok Doğu Avrasya geni Muğla'da, en az Rize, Trabzon'da". indyturk.com. 30 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2020. 
  244. ^ a b Bozkurt Güvenç, Türk Kimliği, 4. Basım, Remzi Kitabevi, ISBN 975-14-0504-1, s. 24.
  245. ^ a b Güvenç, a.g.e, s. 25.