Türk müziği

Türklerin müziği

Türk müziği, Türklerin Orta Asya'dan beri geliştirdikleri, bugünkü özellikleri Anadolu Selçukluları ve Osmanlılar döneminde belirginleşen müzik tarzı. Musiki, Osmanlı döneminde halk ve üst kültür çevrelerinde birbiriyle ilişkili, fakat karakterleri farklı iki ana dal olarak gelişmiştir. Osmanlı'nın son dönemindeki modernleşme hareketleriyle Batı etkisi görülmeye başlanmış, bu etki Cumhuriyet döneminde daha da artmıştır.

Orta Asya Türk müziği

değiştir

Türklerin İslamiyet'i kabullerinden çok önce dinî törenleri yöneten şaman, kam ya da baksı, elinde belirli sesler çıkaran demir parçalarının bağlı bulunduğu bir değnekle topluluğu etkiliyordu. Bu törenlerde davulun da önemli bir yeri vardır.

Çin'in kütüphane, Hun Türkleri'nde, Uygur Türkleri'nde, Selçuklu Hanedanı'nda ve Osmanlılar'da müziğe büyük yer ve önem veriliyordu. Ozanları ve kopuzcuları olmayan hiçbir Selçuklu ordusu yoktur. Yine Eski Türk Hakanlarının saraylarında ve ordugahlarında musiki takımları 9 kök denilen eserleri her gün çalardı.

Geleneksel Türk müziği

değiştir

Geleneksel Türk müziği, Osmanlı döneminde halk ve üst kültür çevresinde gelişen olmak üzere ikiye ayrılır. Geleneksel olarak Türk müziği çeşitli ortamlarda şöyle belirir:

  • Şehirlerde, saray çevresinde ve konaklarda
Kâr, beste, semai, şarkı
  • Tekkelerde
Naat, ayin, durak, ilahi, nefes, niyaz
  • Köylerde
Türkü, bozlak, uzun hava, zeybek, oyun havası
  • Sınır boylarında
Serhat türküsü
  • Kışlalarda
Mehter müziği

Halk müziği ve "klasik" Türk müziği arasında çok önemli bir bağ vardır. Nitekim türkülerin pek çoğunda klasik musiki makamları kullanılmıştır. Aynı şekilde, türkü, köçekçe, oyun havası, sirto, vb. halk musikisi formları klasik Türk musikisinde kullanılmıştır. İsmail Dede Efendi, Şakir Ağa, Şevki Bey gibi büyük klasik musiki bestekârlarının hemen hepsinin halk musikisi formlarını kullandıkları gözlemlenir.

Türk halk müziği

değiştir

Türk halk müziği örnekleri genelde sözlü olmakla beraber, sözsüz dans müziklerini de içerir.

Halk türkülerinin ölçülü olanına kırık hava, ölçüsüz olanına uzun hava denir. Uzun havalar Anadolu'nun değişik bölgelerinde bozlak, türkmani, maya, hoyrat, divan, ağıt gibi adlarla anılır. Bunlar genellikle Karacaoğlan, Ruhsati, Sümmani ve daha birçok tanınmış halk ozanının deyişleri üzerine yakılmıştır.

Kırık havalar ise koşma, yiğitleme, güzelleme, taşlama, ninni ve daha başka adlar altında kümelenir. Bunlar da genellikle gurbet, ayrılık, sıla hasreti, ölüm, askere gidiş, yiğitlik, düğün, çocuk sevgisi, kız kaçırma gibi köye has toplumsal bir olayı konu alır, sadelik, içtenlik, duygululuk gibi özellikler gösterir, yerel renkler taşır. Türk halk müziğinin melodi yapısı incelendiğinde bu melodilerin ses genişlikleri bakımından bir oktav (sekiz ses sınırı) tamamlayan dizi ve tonaliteyi kesin şekilde belirtmeyen ikili ile beşli aralıkları içinde yapılandırılmış olduğu görülür. Bununla birlikte dizi ve tonaliteyi belli eden sekizli ve daha geniş sınırlı melodiler de çoktur. Basit ve birleşik ölçülerden başka aksak ölçüleri içeren Türk halk müziği, ezgiler ve formlardan oluşur.

Klasik Türk müziği

değiştir

Osmanlılar yalnız musiki sanatına değil musiki ilmine de büyük önem verdiler. Türk müziğinin Arap, Acem, eski Yunan ve Bizans asıllı olduğunu ileri sürenler vardır. Ancak Klasik Türk müziği genel nitelikleri bakımından Türk asıllıdır. Osmanlı uygarlığı her alanda büyük bir sentez geliştirdiği gibi, Türk müziği potasında yerel pek çok renk bu müziğin parçası haline gelmiş ve bunun karşılığında da Osmanlı musikisi devletin kapsadığı topraklar ve ötesine büyük etkilerde bulunmuştur.

İstanbul'un alınmasından sonra Topkapı Sarayında kurulan Enderun Musiki Mektebi ve özel meşkhanelerde eğitime geçilmesiyle daha belirli olarak kurallaşan ve klasik bir müzik niteliği kazanan Klasik Türk müziği altı dönemde incelenir. Birinci dönem; hazırlayıcı dönemdir ve başlangıcından Meragalı Abdülkadir'e (1360-1435) kadar uzanan dönemdir. İlk klasik dönem, ikinci klasik dönem, yeni klasik dönem gibi dönemlerden günümüze gelir. Yeni klasik dönem oldukça önemlidir ve Dede Efendi'den Zekai Dede'ye (1825-1897) kadar uzanan kapsayan dizi, makamlar, usuller ve şekiller'den oluşur.

Klasik Batı müziği

değiştir

Türkiye'de Cumhuriyet Döneminde girişilen devrim hareketleri sanat konularına da yöneldi. Daha çok Klasik Batı müziğine önem verilirken, 1924'te Ankara'da Musiki Muallim Mektebi kuruldu. Osmanlı sarayındaki müzik topluluğu başkente getirilerek Riyaseti Cumhur Filarmoni Orkestrası adıyla konserler vermesi sağlandı ve yetenekli gençlerin gelişmiş Avrupa ülkelerine gönderilip yetiştirilmesi hareketi başladı. İstanbul'da çalışmalarını sürdüren Darrültalimi Musiki adlı okul yeni bir yönetmelikle konservatuvar haline getirildi.

Çok sesli sanat müziğinde sesini Batı'da ilk duyuran Türk sanatçı Cemal Reşit Rey oldu. Öğrenimlerini devlet adına yurt dışında yapan Ulvi Cemal Erkin, Hasan Ferit Alnar, Ahmet Adnan Saygun, Necil Kazım Akses dönüşlerinde Ankara Musiki Muallim Mektebi'nin öğretmen kadrosuna katıldılar. Bu sanatçılar Türk Sanat Tarihinde Türk Beşleri olarak anıldılar. Eserlerinde genellikle batı müziği ilkeleri halk müziğinden gelen ögelerle birleştirilmiştir. Ahmet Adnan Saygun'un Özsoy adlı bir perdelik operası 1924'te Ankara Halkevi'nde sahnelendi. Aynı bestecinin ikinci eseri Taşbebek de 1934'te başarı ile oynandı. Opera ve bale temsillerini gerçekleştirmek amacı ile Ankara Devlet Konservatuvarı'na bağlı bir Tatbikat Sahnesi 1940 yılında çalışmalarına başladı. Yetenekli gençlerin seçimi ile eğitime geçildi. İzleyen yıllarda Ahmet Adnan Saygun' un Kerem, Nevit Kodallının Van Gogh ve Gılgamış, Sabahattin Kalender'in Nasrettin Hoca, Ferit Tüzün'ün Çeşmebaşı eserleri sergilendi. Ankara'dan sonra İstanbul ve İzmir'de kurulan devlet konservatuvarları eğitime başladı.

1940 yılından bu yana genç yetenekler için uygun bir ortamın doğuşu yurt dışında da ün ve ilgi derleyen yorumcuların yetişip gelişmesini sağladı. Soprano Leyla Gencer, bariton Orhan Günek bu hareketin öncüleri oldular. Onları bas yorumcusu olarak Ayhan Baran, soprano Ferhan Onat ve soprano Suna Korat izlediler. Enstrüman yorumcusu olarak piyanist Ergican Saydam, kemancı Ayla Erduran, Suna Kan, piyanist Ayşegül Sarıca, İdil Biret, Hülya Saydam ve Verda Erman yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da büyük ilgi gördüler.

Diğer türler

değiştir

Türk pop müziği

değiştir

Türk pop folk müziği iki kısımda incelenir: Anadolu Rock ve Anadolu pop. Türkülerin batı enstrümanları ile söylenmesi sonucu oluşmuş müzik türüdür. En önemli temsilcisi Modern Folk Üçlüsüdür. Selda Bağcan bu akımda önemli bir yer tutar. Kubat, Ayşegül, Orhan Hakalmaz ve Yavuz Bingöl bu akımda yer alan diğer günümüz sanatçılarıdır. Pop folk olarak adlandırılan Balkan ve Orta Doğu müziği etkili Arabesk müzikten tamamen ayrışmıştır.

Arabesk müzik

değiştir

Fransızcadan Türkçeye geçen arabesk sözcüğü "Arap tarzı" anlamına gelir. Arabesk, Arap müziği değil; Arap ezgilerinden ve usûllerinden esinlenen bir Türk müziği türüdür. Klasik Arap müziğinin Klasik Türk müziğinden geniş ölçüde ayrılması sebebiyle Arap müziği Türkiye'de benimsenmemiş, fakat sonra Türk sanat müziği ve Türk halk müziğine Arap ezgileri ve usûlleri eklenerek arabesk müzik doğmuştur. Ayrıca bu müzik tarzı, toplumun kırsal kesiminin konuştuğu dili iyi kullanmış, tasavvufa dayalı bir literatür de oluşturmuştur.

Fantezi müzik

değiştir

Türk sanat müziği kalıplarının dışına çıkılarak oluşturulan, Türkiye'ye özgü bir müzik türü. Özellikle seksenlerde parlayan bu tarzdaki eserler; serbest yapıda, çoğunlukla birkaç bölümlü, her bölümü başka bir tempo ya da ayrı bir usulle bestelenmiş şekildedir.

Türkçe rap

değiştir

Türkçe sözlü rap müzik 1980'li yılların sonunda, 1990'lı yıllarda patlama yaşamış bir müzik türüdür.

Türk müziğinde yöresel tarzlar

değiştir

Türkiye'de her tür hemen hemen her bölgede görülmekte olup bölgeler arasında bazı farklar da görülmektedir. Türkiye'deki yörelere göre müzik tarzları şu şekildedir;[1]

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Türker Eroğlu (2017). "Türk Halk Müziğinin Türkiye'deki Coğrafi Bölgelere Göre Temel Özellikleri Bakımından İncelenmesi", 41. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021.