Animizm

Nesnelerin, yerlerin ve yaratıkların hepsinin ayrı bir ruhani öze sahip olduğuna dair dini inanç

Animizm ya da Canlandırmacılık (Latince: Anima, ruh, hayvan hayatının ilkesinden, Fransızca: Animisme), 1. Doğanın bir bütün olarak ve her varlığın teker teker maddi varlığının ötesinde bir de ruha sahip olduğunu kabul eden görüş. 2. Doğal olaylar, hayvanlar ya da doğada var olan başka nesnelere bir ruh izafe ederek bunlara tapınma temeline dayanan din anlayışı.

Animizm inancının yaygın olduğu Tayland'da bulunan Ruh Evleri

Doğada insan ruhuna az çok benzer ruhlar bulunduğunu kabul eden, Felsefede her nesnenin bir ruhi varlık veya ruh tarafından yönetildiğini kabul eden sistemdir.

Psikolojik olaylarda olduğu gibi hayatla ilgili olayları da düşünen bir ruhun yönettiğine inanan sistem (Stahl doktrini). Stahl'ın animizmi, hem mekanizme hem de vitalizme karşıdır. Mekanizm, hayat olaylarını yalnız fizik-kimya olgularından ibaret sayar. Vitalizm ise hayat olaylarını yarı maddi yarı manevi olan, hem fizik-kimya olaylarından hem de düşünen ruhtan ayrı bir hayat ilkesiyle açıklar. Şuur ve bitkisel hayat gibi iki ayrı ilkeyi varsayan vitalistlerin çifte dinamizminin (düodinamizm) aksine animistler, hem hayatla ilgili olayları hem de psikolojik olayları tek bir sebebe, düşünen veya “akıllı” bir ruha bağlarlar.

Animizm, özellikle Afrika ülkelerinde (Kenya, Kongo, Benin, Botsvana, Madagaskar, Gine-Bissau vs.) yaygın olarak benimsenmektedir.[kaynak belirtilmeli] Ayrıca O Du halkı animisttir.

Jean Piaget bu türden bir düşünceye “Sembolik İşlemler Dönemi” adını verirken, 3-4 yaşındaki tüm çocuklarda var olan bir dönem olduğunu ileri sürer. Bu dönemde çocuklar canlı ve cansız ayırımı yapamamaktadırlar. Cansız bir nesneyi canlıymış gibi, bazen de canlı bir varlığı cansızmış gibi değerlendirip buna göre davranabilirler. Oyuncak bebeğini yere düşüren bir çocuğun hemen bebeğini kaldırıp ondan özür dilemesi ya da evdeki bir nesneye çarpması nedeniyle ağlaması sonucu annesinin o nesneye kızdığını görmesiyle ağlamayı bırakması en yaygın örneklerdir.