Şeker Ahmet Paşa
Şeker Ahmet Paşa (d.1841 - ö. 5 Mayıs 1907), Osmanlı ressamı, asker ve bürokrat. Asıl adı Ahmet Ali'dir.
Şeker Ahmet Paşa | |
---|---|
Genel bilgiler | |
Doğum adı | Ahmet Ali |
Doğum | 1841 Üsküdar, İstanbul |
Ölüm | 5 Mayıs 1907 |
Defin yeri | Eyüpsultan Mezarlığı, İstanbul |
Alanı | Resim |
Etkilendikleri | Barbizon ekolü |
İstanbul'un Üsküdar semtinde doğdu. 1855 yılında Tıbbiye Mektebi'ne girdi. Tıp öğrenimini tamamlamadan Harbiye Mektebi'ne geçti. Harbiye Mektebi'nde aldığı anatomi ve perspektif dersleri ile resim yeteneğini geliştirdi. Resme olan ilgisi ortaya çıkınca Sultan Abdülaziz tarafından Paris'e gönderildi. Burada yedi yıl Gerome ve Boulanger atölyelerinde çalıştı.
Paşa Ressamlar Geleneği
değiştirŞeker Ahmet Paşa'nın yaşamını, öyküsünü irdelemeden önce onu doğru bir şekilde konumlandırabilmek; içinde yetiştiği sanat ortamının yapısını ele almakla olanaklıdır.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Figüratif resim, ya Enderun'da yetişen ya da tekke ve dergah gibi dinsel öğretilerin kuram ve uygulamasının gerçekleştirildiği kurumsal yapılardaki nakkaşların elinde belirli bir seviyeye gelmişti. Tanzimat'ın ilanıyla birlikte gündeme gelen yenileşme, Osmanlı seçkinlerinden halka uzanan bir harekettir. 19.yüzyılın özellikle ikinci yarısında yetişen ressamların çoğunlukla askerlerden çıkması ve paşa ressamlar olarak adlandırılması bu nedene dayanmaktadır. Topçu Kara Okulu gibi öğretim kurumlarının açılması ve hendese-i tersimiyye, resm-i hatii gibi resim sayılabilcek bilgilerin verilmesi, yetenekli gençlerin yabancı ülkelere - özellikle Fransa'ya -gönderilmesi bu sonuca neden açmıştır. Böylece batılı resim anlayışı sanatımıza girmiştir (Güvemli, 1975).
Yaşamı
değiştirAsıl adı Ahmet Ali’dir. Küçük yaşta Tıbbiye Mektebine girmiştir. Resim yeteneği nedeniyle bu okulda resim öğretmenliği yardımcılığına getirildi. Daha sonra okuldan ayrılarak Harbiye’ye geçti. Abdülaziz’in ilgisini çekince, resim öğrenimi için Paris’e gönderildi (1864). Önce Mekteb-i Osmani’ye devam etti. Paris Güzel Sanatlar Akademisi’ne geçti ve G. Boulanger, J. L. Gerome gibi öğretmenlerden dersler aldı. Paris Uluslararası Fuar sergisinde resimleri sergilendi (1867). Resimleri Salon’a kabul edildi (1869, 1870) Abdülaziz, Avrupa gezisi sırasında sergideki resimleri gördü ve Ahmet Ali’yi resim seçip almakla görevlendirdi. 1870'te Akademiyi bitiren Ahmet Ali, Prix de Romeu kazanarak, üç ay süreyle Roma’ya gönderildi. Yurda dönünce kolağası rütbesiyle Sultanahmet’teki Sanat Mektebi’ne resim öğretmeni olarak atandı (1871). Uzun hazırlık ve çalışmalardan sonra, Sultanahmet'teki Mekteb-i Sanayi'de Türk ve yabancı ressamların eserlerinden oluşan bir resim sergisi açmayı başardı (27-Nisan-1873). Bu sergi, Osmanlı'da açılan ilk resim sergisiydi. İkinci sergiyi 1 Temmuz 1875’te Çemberlitaş'taki günümüzde Basın Müzesi binası Darülfünun'da salonunda açtı. Bu sergide kendi resimleri, diğer Türk ressamların eserleri, çoğunlukla Hristiyan ve yabancı ressamların eserleri yer aldı. Şeker Ahmet Paşa, Abdülaziz’in takdirini kazanarak, padişah yaverliğine atandı. Bu görevi sırasında manzara resimlerinden uzaklaştı ve İstanbul Mercan'daki konağındaki işliğinde (atölye) natürmort çalışmaları yaptı. 1884’te Mirliva (Tuğgeneral), 1890’da da Ferik (Tümgeneral) rütbesine yükseldi. 5 Mayıs 1907 yılında öldü. Cenazesi, Eyüp semtinde Sokollu Mehmed Paşa Türbesi'ne defnedildi.[1]
Sanatı
değiştirŞeker Ahmet Paşa, çağdaş Türk resim sanatı’nın temel taşlarından biri olarak değerlendirilmektedir. Peyzaj temasına yaptığı dünya çapındaki üslup katkısı, sanatçının mekân derinliği ve atmosfer ilişkilerini yorumlayan duyarlığının ürünü olarak görünür. Şeker Ahmet Paşa’nın düzen anlayışına mal olan lirizm, özgün bir şema geometrisiyle dengelenmektedir.
Şeker Ahmet Paşa'nın yaşadığı yıllarda siyasal ve sosyal açıdan pek çok olay gerçekleşmiş olmasına karşın, Paşa'nın eserlerinde bu tür olayların ele alınmadığı gözlenebilmektedir. Bu, onun bir gözlemci olarak bakışlarını doğaya çevirmiş, yaşadığı topluma kapalı, yalnız iç dünyasında yaşayan bir sanatçı olduğunu ve bu tavrını yaşamı boyunca koruduğunu göstermektedir (Güvemli, 1975).
Paris'te bulunduğu yıllarda, tabiatta, açık havada yapılan resmi savunan Barbizon ekolü ressamlardan etkilenmiştir. 1870'te Roma'ya gitmiş, 1871 yılında İstanbul'a dönmüştür. Bir yandan askerî kariyerini sürdürürken diğer yandan resim yapmıştır. 27 Nisan 1873'te Sultanahmet'te açtığı sergi, Türk resim sanatında bir sanatçının kendi adına açtığı ilk resim sergisi olarak literatüre geçmiştir.
Natürmort çalışmaları ile ünlüdür. Resimlerinin önemli bir bölümü İstanbul ve Ankara Resim Heykel Müzeleri ile, Sakıp Sabancı Müzesi ve bazı özel koleksiyonlarda bulunmaktadır.
Başlıca Eserleri
değiştir- Karpuz Dilimli ve Üzümlü Natürmort
- Ağaçlar Arasında Karaca
- Manolya ve Meyveler
- Talim Yapan Erler
- Manzara
- Tepe Üzerindeki Kale
- Yelkenliler
- Ormanda Geyik
- Narlar ve Ayvalar Tablosu
-
Koyunlu Manzara
-
Ayvalı Natürmort
-
Ormanda Karaca
-
Üzümlü Natürmort
Kaynakça
değiştir- ^ Şeker Ahmet Paşa, 31 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. biyografi.info. Erişim Tarihi: 31.10.2016
Güvemli, Z., 1975, Şeker Ahmet Paşa, Türkiyemiz Dergisi, Ak Yayınları, sayı 16, s .38-43
Coşkun, Lokman ve Ramazanoğlu, F. S., 2021, Türkiye'de Batı Resminin Öncülüğünü yapan Paşa Ressam, 'Rauf Tunçay': Bir Sanatçının Mirası, İON Mimarlık Yayınları, s. 492-496
Dış bağlantılar
değiştir- Şeker Ahmet Paşa Sergisi Radikal Gazetesi- Ahu Antmen 14 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Onların Listesinde Şeker Ahmet Paşa Bir Numara Hürriyet Gazetesi-Elif Berköz Ünyay11 Haziran 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.