Vikipedi:Günün maddeleri/Ocak 2021


1 Ocak
Styx Plüton'un en küçük doğal uydusudur. Keşfi 11 Temmuz 2012'de açıklanan Styx'in New Horizons uzay aracı tarafından Temmuz 2015'te, Plüton ve gezegenin diğer uydularıyla birlikte görüntülenerek tek bir fotoğrafı çekildi. Gezegene en yakın ikinci uydu olup keşfi Temmuz 2011'de açıklanan Kerberos'un ardından gezegenin keşfedilen beşinci uydusudur. En uzun ekseninin uzunluğu yaklaşık 16 km olan Styx'in yörünge periyodu 20,1 gündür.

Styx, Mark R. Showalter liderliğindeki bir ekip tarafından, Hubble Uzay Teleskobu'nun Geniş Alan Kamerası 3 tarafından 26 Haziran ve 9 Temmuz 2012 tarihleri arasında çekilen on dört grup görüntü kullanılarak keşfedildi. Keşif, 11 Temmuz 2012'de açıklandı. Styx, sistemin o ana kadar bilinen en sönük nesnesi olan Kerberos'un yaklaşık yarısı, Plüton'un ise yüz binde biri kadar parlaktı. S/2012 (134340) 1[11] olarak tanımlanan nesneye, gayriresmî olarak P5 adı verildi. (Devamı...)


Kaarlo Juho Ståhlberg (IPA: ˈkɑːrlɔ ˈjuhɔ ˈstoːlbærj) (28 Ocak 1865, Suomussalmi - 22 Eylül 1952, Helsinki), Finlandiya Cumhuriyeti'nin ilk devlet başkanıdır.

Aslen hukukçu olan Stahlberg, birçok seçimde Fin eyalet meclisine seçilmiş ve mecliste Fin liberal görüşlü parti olan Gelişim Partisi'ni temsil etmiştir. 1908 ile 1918 yılları arasında Helsinki Üniversitesi'nde profesör olarak da görev alan Stahlberg, devlet başkanı olmadan önceki son yılında ise İdare Mahkemesi Başkanlığı'nda bulunmuştur. 1919 - 1925 yılları arasında devlet başkanlığı görevini yürüten Stahlberg, ikinci bir dönem seçilme hakkını kullanmamış ve bu tutumu ile gelecek dönemler için örnek teşkil etmeyi düşünmüştür. Daha sonra hukuki alandaki yeni yasalar için çalışmada bulunan Stahlberg, 1931 ve 1937 yıllarında yine devlet başkanlığına adaylığını koysa da çok az farklarla o dönem seçilen Pehr Evind Svinhufvud (1931) ve Kyösti Kallio'ya (1937) karşı kaybetmiştir. (Devamı...)


2 Ocak
Slobodan Praljak (2 Ocak 1945, Čapljina - 29 Kasım 2017, Lahey), Bosnalı Hırvat asker ve hükümlü savaş suçlusu.

1991-95 yılları arasında Hırvatistan Silahlı Kuvvetleri'nde ve Hersek-Bosna Hırvat Cumhuriyeti ordusunda general rütbesi ile birçok pozisyonda yer aldı. Mart-Eylül 1992 tarihleri arasında kısa bir süre Savunma Bakan Yardımcısı olarak atandı. Askeri kariyerinden önce elektrik mühendisi, profesör ve film yönetmeni olarak görev yaptı.

2013 yılında Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY) tarafından Boşnak-Hırvat Savaşı sırasında Bosnalı Müslüman nüfusa karşı savaş suçlarından beş diğer Bosnalı Hırvat yetkili ile birlikte suçlu bulundu. 29 Kasım 2017 tarihinde, Lahey'deki "Prlić ve diğerleri" davasının temyiz duruşmasında 20 yıl hapis cezası verildiğinin açıklanmasının ardından kararı reddettiğini söyleyerek mahkeme salonunda bir şişe zehir içerek intihar etti. (Devamı...)


2020 Bakü Zafer Geçidi (Azerice: Zəfər paradı), Azerbaycan'ın başkenti Bakü'deki Azatlık Meydanı'nda 10 Aralık 2020'de düzenlenen askerî geçit töreni. Azerbaycan'daki resmi makamlarca Vatanseverlik Savaşı olarak nitelendirilen 2020 Dağlık Karabağ Savaşı'nın Azerbaycan'ın zaferiyle sonuçlanması onuruna düzenlendi. Geçit, savaş sırasında askeri teçhizat, insansız hava araçları ve uçakların yanı sıra Ermeni savaş ganimetleri ile birlikte askeri teçhizat, insansız hava araçları ve uçaklarla birlikte yürüyen 3.000 askerî personelle yapıldı. Yakındaki Bakü Körfezi'nde jetler ve helikopterler tarafından şehrin üzerinde manevralar yapıldı. Azerbaycan'ın savaştaki kilit müttefiklerinden olan Türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakü'ye devlet ziyareti kapsamında askeri geçit törenine de katıldı. Askeri geçit, COVID-19 ile ilgili düzenlemelere rağmen şehrin farklı yerlerinde toplanan ve geçit törenini yakından izlemeye çalışan Azeriler arasında büyük ilgi uyandırdı. Geçit töreni, Azerbaycan cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Azerbaycanlıların tarihi toprakları olan ve şu anda Ermenistan'ın elinde bulunan Revan Hanlığı toprakları hakkındaki sözleri ve Türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ermeni Kırımı'nın temel figürlerinden biri olan Enver Paşa'yı öven açıklamaları Ermenistan'da tepkiyle karşılandı. (Devamı...)

3 Ocak
Osmanlı'da sahne sanatları Osmanlı Devleti bünyesindeki tiyatro, sinema, müzik, dans, opera, gölge oyunu gibi sahnede icra edilen sanat türlerinin genel adıdır. 18. yüzyıla kadar kukla, meddahlık, Karagöz ve Hacivat ve orta oyunu gibi geleneksel Türk tiyatrosu olarak adlandırılan sahne sanatları egemendir. 18. yüzyılda başlayan batılılaşma çabaları ile çağdaş anlamdaki tiyatro, opera ve daha sonra sinema sergilenmeye başlanmıştır.

Batılı sahne sanatları Yirmisekiz Mehmed Çelebi gibi aydınların batıdaki sahne sanatlarını tasviri ile edebiyata giriş yaptı. Tanzimat Dönemi 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren batılı değerlerle etkileşimi artırdı. İbrahim Şinâsî yerli imgeler taşıyan ilk özgün eser Şair Evlenmesi'ni (1860) yazdı. Güllü Agop ilk yerli tiyatro topluluğunu kurdu. Birinci Meşrutiyet ve İkinci Meşrutiyet ile gittikçe artan oranda batılı sahne sanatları Türk edebiyatına ve kültür hayatına girdi. (Devamı...)


Abel Gance (25 Ekim, 1889 - 10 Kasım, 1981) dünyaca ünlü Fransız film yönetmeni, yapımcısı, yazar, oyuncu ve film editörüdür. Sessiz film dönemindeki çalışmalarıyla anılır.

Gance Paris'te doğmuştur. Ailesi avukat olmasını istemiş, fakat Gance genç yaşlardan itibaren tiyatroya ilgi duymuştur. Sahneye ilk kez 19 yaşındayken Brüksel'de çıkmış ve sinemada ilk kez 1909 yapımı Moliere adlı filmdeki rolüyle yer almıştır. Gance 1911 yılında kendi yapım şirketini kurana kadar oyunculuk ve senaryo yazarlığı yapmayı sürdürmüştür. Aynı yıl ilk filmi olan La Digue'yi yapmış, fakat film başarı kazanamamıştır. Gance'nin Sarah Bernhardt ile birlikte oynayacağı, kendi tarafından yazılan beş saatlik oyun Victoire de Samothrace I. Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle iptal edilmiştir. Sağlığının bozuk olması nedeniyle Gance, büyük ölçüde savaşın dışında kalmayı başarmış ve bu sefer daha fazla başarı kazanmak üzere film yapımcılığına dönmüştür. 1919 yapımı üç saat süren epik filmi J'accuse (Suçluyorum) Gance'nin uluslararası alanda tanınmasını sağlamıştır. Savaş karşıtı güçlü bir film olan J'accuse, I. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru St. Mihiel'de çekilmiş gerçek savaş sahneleri içermektedir; Gance bu filmde daha sonraki baş yapıtları La Roue ve Napoleon'da daha da geliştireceği deneysel teknikler kullanmıştır. (Devamı...)


4 Ocak
Karaciğer sadece omurgalılarda bulunan, detoksifikasyon, protein sentezi ve sindirim için gerekli olan enzimlerin üretimi de dahil olmak üzere pek çok işleve sahip bir organdır. İnsanlarda karaciğer karın bölgesinde, diyaframın altında bulunur. Tıbbi literatürde genellikle karaciğerle ilgili terimler Yunanca karaciğer anlamına gelen hepat- kökü ile başlar.

Karaciğer yaşam için gerekli olan hayati bir organdır. Karaciğer yokluğunda veya işlev yitiminde, diyalizle kısa bir süre fonksiyonları devam ettirilebilir, fakat karaciğerin fonksiyonunun uzun süreli yokluğunda tek tedavi karaciğer naklidir.

Karaciğer metabolizmada önemli bir rol oynar. Glikojen depolanması, kırmızı kan hücrelerinin üretimi, plazma ve protein sentezi, hormon üretimi ve detosifikasyon da dahil olmak üzere vücutta daha birçok alanda işlevi vardır. Karaciğer ayrıca yağ sindirimine yardımcı alkali bir sıvı olan safrayı ve safra asitlerini üretir ve bu salgıyı hepatik kanallar yoluyla safra kesesi ve oniki parmak bağırsağına yollar. Bu yüzden bu organ safra sisteminin bir parçası kabul edilir. (Devamı...)


Ingrid Bergman (29 Ağustos 1915, Stockholm - 29 Ağustos 1982, Londra), İsveçli sinema ve tiyatro oyuncusudur.

29 Ağustos 1915 tarihinde İsveç'in Stokholm şehrinde doğdu. 1934'te sinemaya başladı, Intermezzo: A Love Story (1939) filmiyle ilgiyi çekti. Daha sonra ABD'ye giderek birçok filmde oynadı. Özellikle İngiliz yönetmen Hitchcock'un filmlerindeki rolleriyle unutulmaz oldu. Gaslight / Işıklar Sönerken (1944) ile Oscar kazanan sanatçı, 1950 yılında, İtalyan yönetmen Rosselini'nin çağrısıyla İtalya'ya giderek oraya yerleşti. 1956 yılında, Paris'te Çay ve Sempati oyunuyla tiyatroya döndü. Anastasia'daki rolüyle ikinci Oscar'ını kazandı. Üçüncü ve son Oscar'ını da Doğu Ekspresinde Cinayet (1974) filmindeki rolüyle kazanan Bergman, 1978 yılında ülkesi İsveç'e dönerek anılarını yayımladı. Yine 1978 yılında ünlü İsveçli yönetmen Ingmar Bergman ile uzun zamandır beklediği film yapma projesini gerçekleştirdi. Ve Höstsonaten / Gün Sonatı (1978) adlı filmde rol aldı. (Devamı...)


5 Ocak
Sürü davranışı benzer boyutlarda olan ve bir araya kümelenmiş hayvanların aynı yerde dolanıp durmaları ya da kitle halinde hareket etmeleri ya da aynı yöne doğru göç etmeleri ile sergilenen toplu bir davranıştır.

Daha soyut bir bakış açısından sürü davranışı kendi kendine hareket edebilen varlıkların kitle halinde birlikte hareket etmeleri ile sergiledikleri davranıştır. Matematiksel modellemecinin bakış açısından merkezî bir koordinasyon içermeden bireylerin izlediği basit kurallardan oluşan beliren davranış biçimidir. Sürü davranışı ilk olarak 1986 yılında boids adı verilen simülasyon programı ile bilgisayarda simüle edilmiştir. Bu program temel bir kurallar kümesine göre hareket etmelerine izin verilen basit etmenleri (boids) simüle eder. Bu model ilk olarak kuşların sürü davranışını modellemek için tasarlanmıştır ancak balık sürülerini ve benzer sürü davranışı gösteren varlıkları simüle etmek için de kullanılabilir. (Devamı...)


Max von Laue (9 Ekim 1879, Koblenz-Almanya – 24 Nisan 1960), X ışınlarının kristaller tarafından kırınımını bulduğu için 1914 yılında Nobel Fizik Ödülünü alan Alman fizikçidir.

Julius von Laue'nin oğluydu. Strazburg'daki Protestan okulunda pozitif bilimlerle onu tanıştıran profesör Goering'in etkisinde kaldı. 1898'de okuldan ayrıldı ve bir yıl boyunca askerlik hizmetini yaptı. Askerden sonra tekrar Strassburg Üniversitesine gitti. Kısa bir süre sonra onu çok fazla etkileyen profesör W. Voigt ve profesör W. Abraham'ın çalıştığı Göttingen Üniversitesine hareket etti. Münih Üniversitesi'nde de bir yarı yıl kaldıktan sonra, 1902’de Berlin Üniversitesinde profesör Max Planck’ın altında çalıştı. Burada onunla konferanslara katıldı. 1903'te Berlin'de doktorasını tamamladıktan sonra Göttingen Üniversitesinde 2 yıl çalıştı. 1905'te Berlin’de Max Planck Enstitüsünde asistanlık teklif edildi. Bu görevi 1909’a kadar sürdürdü. 1909'dan 1912'e kadar Laue, Teorik Fizik Enstitüsünde Privatdozent olarak, Arnold Sommerfeld'in altında çalışmalarda bulundu. (Devamı...)


6 Ocak
Halat doğal ya da yapay elyafın ya da tellerin bükülmesi ya da şerit biçiminde örülmesi yoluyla elde edilen uzun, esnek ve sağlam iptir. Tellerden hazırlanan halat türlerine çoğunlukla kablo ya da tel halat denir. Halatlarda aranan başlıca özellikler büküldüğünde, burkulduğunda ya da çekildiğinde yapısının bozulmaması ve sağlamlığını korumasıdır. En önemli özelliği ise çekme dayanımıdır.

Halatların doku ve yapı özelliklerini belirleyen başlıca etkenler yapımlarında kullanılan liflerin ve iplikçiklerin rengi, sertliği, inceliği, dayanıklılığı ve gerilebilirliğidir. Örneğin pamuk halatlar manila ve sisal halatlarına göre daha yumuşak, daha zayıf ve daha gerilebilirdir. Belirli kalınlıklardaki manila halatları ise kenevir ve jütten yapılan halatlardan daha sağlamdır. En kısa lifler bile eğilerek uzun ve esnek iplik durumuna getirilebildiğinden her türlü elyaftan halat yapmak mümkündür. (Devamı...)


Benito Mussolini ya da tam adıyla Benito Amilcare Andrea Mussolini (29 Temmuz 1883; Forli - 28 Nisan 1945; Milano), Ulusal Faşist Parti'nin kurucusu ve lideri olan İtalyan politikacı ve gazetecidir. Duce ("Lider") olarak tanınan Mussolini, İtalyan faşizminin kurucusuydu. 31 Ekim 1922 ve 25 Temmuz 1943 tarihleri arasında İtalya Krallığı'nın başbakanı, 23 Eylül 1943 ve 25 Nisan 1945 tarihleri arasında ise İtalyan Sosyal Cumhuriyeti'nin devlet başkanı olarak görev yaptı. II. Dünya Savaşı öncesinde ve savaş sırasında İtalyan siyasetinde önemli bir rol oynadı. Adolf Hitler ile birlikte faşizmin en önemli isimlerinden birisidir.

29 Temmuz 1883'te demirci bir babanın oğlu olarak Forli'de doğdu. Mussolini, ilk ve ortaöğrenimi sırasında disiplinsiz ve saldırgan davranışları nedeniyle iki kez okuldan uzaklaştırıldı. Gençliğinde sosyalist düşüncelere ilgi duydu. Lozan Üniversitesi'ndeki eğitiminin ardından öğretmenlik yaparak çalışmaya başladı. 1902'de zorunlu askerlik görevinden kaçmak için İsviçre'ye gitti. 1904'te İtalya'ya geri dönerek İtalyan Sosyalist Partisi'ne katıldı ve partinin yayın organı olan Avanti gazetesinde çalıştı. Bir süre gazetenin başyazarlığını da üstlenen Mussolini, I. Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine orduya yazıldı. I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte, tarafsızlık politikası izlenmesi gerektiğini söylemekte olan Sosyalist Parti ile çelişkiye düştüğü için gazeteden uzaklaştırıldı. İki yıl boyunca piyade olarak askerlik yapan Mussolini savaşta yaralandıktan sonra Milano'ya döndü ve burada sağ görüşlü Il Popolo d'Italia gazetesinin editörü oldu. Il Popolo d'Italia gazetesini çıkarmaya başladıktan birkaç ay sonra da Sosyalist Parti'den atıldı. Artık Mussolini'nin siyasi görüşü tamamen değişmişti. Sosyalist düşünceleri bir kenara bıraktı ve "faşizm" ismini vermiş olduğu yeni ideolojinin temellerini atmak için harekete geçti. (Devamı...)


7 Ocak
Xinhai Devrimi (Çince: 辛亥革命; pinyin: Xīnhài gémìng) veya 1911 Devrimi veya Çin Devrimi, Çin'in son imparatorluk hanedanının devrilip yerine Çin Cumhuriyeti'nin kurulduğu devrimdir. Devrim Çin takviminde 1911 yılında Xinhai (辛亥) yılına denk geldiğinden Xinhai Devrimi olarak adlandırılmıştır.

Devrim birçok ayaklanma ve çatışmadan oluşmaktaydı. Devrimin dönüm noktası ise Demiryolları Koruma Hareketi'nin kötü yönetimi sonucunda 10 Ekim 1911'de çıkan Wuchang Ayaklanması oldu. Devrimin sonucunda sekiz yaşındaki Son İmparator Puyi'nin 12 Şubat 1912'de tahttan indirilmesiyle Çin'de 2000 yıllık imparatorluk dönemi sona erdi ve cumhuriyetin ilanı ile Modern Çin tarihi başlamıştır. (Devamı...)


August Schleicher (19 Şubat 1821, Meiningen - 6 Aralık 1868, Jena) Alman dilbilimci; karşılaştırmalı dil araştırmalarında Stammbaum Teorisi'nin (Soyağacı kuramı) kurucusudur ve Franz Bopp ile birlikte Hint-Avrupa Dil Ailesi’nin (Indogermanistik) öncülerindendir.

August Schleicher, Hint-Avrupa dil ailesindeki dillerin ilişkilerini araştırmıştır. Dilbilimi, Doğa Bilimlerinin alanı olarak görmüştür. Dili, yaşamın doğal bir parçası olarak tanımlamıştır ve değişimi ise biyolojik yapıdaki gelişimler gibi, evrimin meşruluğu altında görmüştür. Araştırma sonuçlarının temelinde, Ağustos 1853'te Hint-Avrupa dillerinin kökenini ilk defa, dilbilimin ve biyolojinin tarihinde (örneğin Charles Darwin'in) yayımlanan “Soyağacı teorisiyle” resmetmiştir. Hint-Avrupa dillerinin karşılaştırmalı dilbilgisinin ele alındığı (1861) “Compendium” isimli eser, August Schleicher'in temel eseri olarak görülmektedir. August Schleicher, Türingiya eyaletinde hükûmet merkezi olan Meiningen'de doktor çocuğu olarak doğmuştur. Babası Johann Gottlieb Schleicher (1793–1874) 1815'te üniversite öğrencisiyken, Jena'da “Burschenschaft”ın (demokratik Almanya devleti isteyen üniversite öğrencileri birliği) kuruluşuna katılmıştır. 1822 yılında ailesi Meiningen'den Sonneberg'e taşınmış, burada babası doktorluğa devam etmiştir. Açık görüşlü olan babasıyla müzikte yeteneği olan annesi, dil yetisi olan oğullarının iyi bir okul eğitimi almasına dikkat etmişlerdir. (Devamı...)


8 Ocak
Juan Perón ya da tam adıyla Juan Domingo Perón (8 Ekim 1895, Lobos, Buenos Aires eyaleti – 1 Temmuz 1974, Olivos, Arjantin), Arjantinli asker ve siyasetçidir. Peronist hareketin kurucusu ve önderi olan Peron, 1946-55 ve 1973-74 arasında başkanlık yapmıştır.

Çoğu Arjantinli gibi, Fransız ve İtalyan ataları olan bir Kreoldu. Buenos Aires eyaleti Pampalarındaki bir kasabada dünyaya geldi. On altı yaşındayken askeri okula girdi, 1913'te yedek subay oldu. 1930'ların sonunda İtalya'da askeri ataşe olarak görev yaptı. Bu sırada faşistlerle Nazilerin siyasi yükselişlerini yakından izledi. Tarih ve siyaset felsefesine ilgi duyan Perón'un bu konularda yayımlanmış çalışmaları vardır. 1941'de albay oldu, 1943'te muhafazakar Ramón Castillo yönetimine son veren darbenin amiral gemisi Birleşik Subaylar Grubu (GOU) içinde yer aldı. İzleyen üç yıl içinde yönetime gelen askeri hükümetlerde çalışme ve sosyal güvenlik bakanlığı gibi küçük bir görev üstlenmesine karşın, bu görevi sırasında sendikaların desteğini elde ederek yönetim içinde etkisini artırmaya başladı. 1944'te Edelmiro Julián Farrell'in savaş bakanlığını üstlendi, hemen ardından başkan yardımcısı oldu. (Devamı...)


Deniz inekleri (LatinceSirenia) sadece suda yaşayabilen ve günümüzde 4 türü kalmış olan, otobur bir memeli takımıdır. Bu takım Afrotheria üst takımına aittir; bugün yaşayan hayvanların arasında en yakın akrabaları fillerdir. Balinalar ve yüzgeçayaklılardan sonra deniz inekleri üçüncü büyük deniz memelisi grubudur. Yüzgeçayaklılarda olduğu gibi karada hareket etmeye uygun bir yapıya sahip değillerdir ve balinalar gibi fazla açıklarda yüzmez, daima kara yakınlarında veya nehir gibi tatlı sularda kalırlar.

Deniz inekleri iri yapılı, silindirik (torpido şeklinde) bir vücuda sahiptir. Bugün yaşayan türlerin vücut ölçüleri 2,50 m büyüklüğe ve 250 – 1500 kg ağırlığa ulaşır. Hatta 18. yüzyılda keşfedilmesinden 27 yıl sonra insanlar tarafından soyu tüketilen Steller denizineği (Hydrodamalis gigas) 7,5 m büyüklüğe ulaşıyordu. Ön ayakları birer yüzgeç şeklini almış, arka ayakları ise birleşip daha büyük, yassı bir yüzgeç olmuştur. Bu arka yüzgecin şekli Manatigiller ile Dugonggilleri birbirlerinden farklı kılan en mühim özelliktir. Dugongların kuyruğu hilal şeklinde iken Manatilerin kuyruğu yuvarlak veya kürek şeklindedir. (Devamı...)


9 Ocak
Fading, Barbadoslu şarkıcı Rihanna'nın 2010 çıkışlı beşinci stüdyo albümü Loud'da yer alan bir şarkıdır. Jamal Jones ve Ester Dean tarafından yazılıp bestelendi, yapımcılığını Polow da Don ismiyle Jones üstlendi. Bir ilişkide erkeğin terk edilmesini konu edinen şarkının bestesinde, İrlandalı müzisyen Enya'nın "One by One" şarkısından alınan ses örneği kullanıldı. Loud albümü Birleşik Krallık'ta önemli derecede dijital satışlar yaptıktan sonra "Fading", ülkenin single listesindeki en üst derecesini Kasım 2010'da 187 numaraya yükselerek elde etti. Müzik eleştirmenleri şarkı için genellikle olumlu eleştiriler yaptı. Bazıları Don'ın yapımcılığını överken, bir eleştirmen Rihanna'yı, kendisini kopyaladığı ve farklı şeyler ortaya çıkarmakta başarısız olduğu için olumsuz şekilde eleştirdi. Ayrıca bazı eleştirmenler, Rihanna'nın önceki single'larından "Take a Bow" ile kıyaslama yaptı. Şarkı, 2011 yılında gerçekleştirilen Loud Tour kapsamındaki konserlerden bazılarında seslendirildi. (Devamı...)

I. Baudouin, (Temmuz 1172 – yaklaşık 1205), Konstantinopolis'te kurulan Latin İmparatorluğu'nun ilk imparatoru. (IX. Baudouin olarak Flandre Kontu, VI. Baudouin olarak Hainaut Kontu) Konstantinopolis'in ele geçirilmesi ve Bizans İmparatorluğu'nun büyük çoğunluğunun feth edilmesi ile sonuçlanan Dördüncü Haçlı Seferi'nin en etkili liderlerinden biridir.

Dördüncü Haçlı seferi Konstantinopolis'i alıp Latin İmparatorluğu kurduktan sonra, Venediklilerin desteği ile 9 Mayıs 1204 tarihinde imparator olarak seçildi ve 16 Mayıs'ta Ayasofya'da yapılan Bizans geleneklerinin takip edildiği bir törenle taç takıp ilk Latin İmparatoru oldu. Şubat 1205 tarihinde Yunanlar, Bulgaristan Çarı Kaloyan'un desteğine güvenerek Trakya'da isyan çıkardılar. Hadrianapolis'i ele geçirdiler. Bunun üzerine Baudouin, şehri almak için yürüyüşe geçti. Hadrianapolis Muharebesi'nde, Frank şovalyeler 14 Nisan 1205'te yenildiler, imparator Baudouin, Bulgarlar tarafından esir alındı. Belirsiz bir süre esir yaşadıktan sonra öldürüldü. Tarihçi Georgios Akropolitis, Çarın, Baudouin'in kafatasını içki kâsesi olarak kullandığını yazar. (Devamı...)


10 Ocak
Vincent van Gogh'un ölümü 29 Temmuz 1890 sabahı erken saatlerde, Fransa'nın kuzeyinde Auvers-sur-Oise köyünde Auberge Ravoux'daki odasında gerçekleşmiştir. 27 Temmuz 1890 günü van Gogh'un tarlalarda iken kendini tabanca ile vurduğuna genel olarak inanılmaktadır. 1889'da Vincent'ın zihin sağlığı kötüleşti. Arles'da gelişen olaylar sonrasında kasabalıların dilekçesiyle hastaneye yatırıldı. Durumu iyileşme gösterdikten sonra kardeşi Theo ile Johanna Bonger'ın evlenmesi ile aynı zamanda Mart 1889'da hastaneden taburcu edilmeye hazırdı. Ancak son anda hastanede Protestan hastalara yardımcı olan Frédéric Salles'e bir akıl hastanesine yatmak istediğini söyledi. Salles'in önerisi ile van Gogh Saint-Rémy yakınlarında bir akıl hastanesini seçti. Başlangıçta bu fikre karşı çıkan Theo, Vincent'ın Pont Aven'de Paul Gauguin'in yanına gitmesini önerdi ancak sonunda razı gelerek akıl hastanesi masraflarını üstlenmeyi kabul etti. Vincent akıl hastanesine Mayıs 1889'da yattı. Zihinsel durumu bir süreliğine dengeli duruma gelen van Gogh, açık havada çalışarak bu dönem içinde Yıldızlı Gece gibi en tanınmış resimlerini üretmiştir. Ancak Temmuz sonunda, Arles'ı ziyaret etmesinin ardından bir ay sürecek ciddi bir nöbet geçirdi. (Devamı...)

İnsan baş bitinin tedavisi saç biti parazitlerinin insan saçından uzaklaştırılması için bir süreçtir ve yüzyıllar boyunca tartışılarak incelenmiştir. Bununla birlikte, insan biti enfestasyonları vakalarının sayısı 1960'lı yılların ortalarından beri dünya çapında artmış ve her yıl yüz milyonlarca kişiye ulaşmış durumdadır. Günümüzde hâlâ tek bir işlemin ardında bit yumurtalarının ve saç arasına saklanmış bitlerin tamamen yok edilmesi mümkün değildir. Bununla birlikte, değişik başarı derecelerine sahip uygulanabilen çeşitli tedavi yöntemleri vardır. Bu yöntemler kimyasal işlemler, doğal ürünler, taraklar, tıraş, sıcak hava ve silikon bazlı losyonları içerir. (Devamı...)

11 Ocak
Kış Masalı (İngilizce özgün adı: The Winter's Tale) ünlü İngiliz oyun yazarı William Shakespeare tarafından yazılmış bir tiyatro eseridir. 1611'de ilk defa Shakespeare'in Saray (Court) Tiyatrosu'nda temsil edilmiştir. 1623'te ilk defa William Shakespeare'in eserlerinin tümünün basıldığı Birinci Folyo edisyonunda ilk defa basılı olarak görülür. Oyun ilk defa temsil edildiği zaman komedi olarak tanımlanmakla beraber, bazı modern editörler bu oyunu romans janrı içinde sınıflamaktadırlar. Diğer kritikler ise bu oyunu bir problem oyun olarak görmektedirler; çünkü oyunun başındaki üç perde çok güçlü psikolojik dramla dolu olmakta; fakat son iki perdede komedi unsuru başa çıkmakta ve oyun mutlu sonla bitmektedir. Bu oyun İngilizce konuşulan ülke sahnelerinde tam metni ile pek oynanmamış ancak çeşitli uyarlamaları ve kısımları popüler olarak ayrı temsil edilmiştir. (Devamı...)

Air France'ın 4590 sefer sayılı uçuşu 25 Temmuz 2000 günü bir Concorde ile Charles de Gaulle Havalimanı'ndan John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı'na giderken kalkış sırasında pistteki yabancı bir parçaya çarparak havada alev alan ve ardından düşen charter yolcu uçuşudur.

Concorde'un önünden kalkan bir McDonnell Douglas Dc 10-30 tipi uçaktan düşen bir parça Concorde hızlanıp kalkarken sol arka tekerleğini parçalamış, tekerleğinden çıkan parça tekerin hemen üstündeki benzin deposuna gelip sızıntı yaratmasıyla uçağın arkasından alevler çıkmıştır. Uçak kalkıştan 1,5 dakika sonra bir otele düşmüştür. Sadece uçaktakiler değil, oteldeki insanlardan bazıları da hayatını kaybetmiştir. 109 yolcu ve mürettebattan kurtulan olmamıştır. Bu kazadan sonra Concorde, güvenlik önlemleri sebebiyle emekliye ayrılmış, son uçuşunu 2003 yılında yapmıştır. 2 Şubat 2010 tarihinde bu 10 yıl önceki trajedinin davası başladı. Paris'in Pontoise banliyösünde başlayan bu davaların sonucunda Mahkeme, Continental Airlines'ı ve bir çalışanını suçlu bulundu. Amerikan firmasına 200.000 Euro para cezası kesildi. (Devamı...)


12 Ocak
Küçük orman ötleğeni, veya küçük orman çalı bülbülü (Dendroica angelae), Elfin-woods Warbler (İngilizce) veya Reinita de Bosque Enano (İspanyolca) Karayiplerde yer alan Porto Riko adasına özgü ve nadir türde bir kuştur. 1968 yılında keşfedilmiş ve 1972 yılında tanımlanmıştır. Orman ötleğenigiller (Parulidae) familyasının en son tanımlanan türüdür. Türün ismindeki angelae, kâşiflerinden biri olan Angela Kepler'e atfendir. Böcekçil olan kuş, yapraklar üzerindeki küçük böcekleri toplayarak beslenir.

Küçük popülasyonları ve sınırlı habitatları sebebiyle, 1982 yılından itibaren koruma çalışmaları başlamıştır ve 2005 itibarı ile hâlâ korunmaya muhtaçtır. Yaşam alanının koruma altındaki ağaçlık bölgelerde olmasından dolayı büyük bir tehdit altında değildir, ancak bölgeye sonradan getirilen sıçanlar ve kuyruksürengiller gibi türlerin varlığı, yaşam alanlarının daralması ve doğal afetler sonucunda tür, muhtemel tehlike altındadır. Küçük orman ötleğeni, Parulidae familyasının Dendroica cinsinin 29 türünden biri olan orman ötleğenigiller türüne aittir. İlk olarak 1968 yılında Cameron ve Angela Kepler tarafından, Porto Riko'nun endemik kuş türleri olan Porto Riko papağanı ve Porto Riko todosu üzerinde çalışmalarını devam ettirirken keşfedilmiştir. (Devamı...)


Judo, (jū:kibar,nazik; dō:yol, öğreti: nezaket yolu) Japonya kaynaklı bir dövüş sanatı ve bir spor dalıdır. Judo, Jujutsu'dan geliştirilmiş ve temel ilkeleri 1882'de Dr. Jigoro Kano tarafından tanımlanmıştır. Judo Japon modern dövüş sanatlarının ilk örneği olmuştur. Gendai Budo (Modern Dövüş Sanatları) geleneksel Japon dövüş sanatları okullarının (Koryu) ilkelerinden geliştirilmiştir.

Judonun ilk dönemleri ve onun temellerini atmış olan matematik öğretmeni Jigoro Kano (1860-1938) tarihçesi birbirinden ayrı düşünülemez. Kano nispeten varlıklı bir ailede doğmuştu. Dedesi Japonya merkezindeki Shinto Bölgesinde kendi geçimini sağlayan bir sake üreticisiydi. Kano'nun babası en büyük evlat olmağı için işi devralmadı ve bir Shiton Rahibi ve devlet memuru olup, oğlunun Japonya İmparatorluk Üniversitesindeki ikinci senesine devam etmesini sağlayacak yeterli feyzi oğluna verdi. Kano 17 yaşında iken Jujutsu ile başladı, o zamanlarda bayındır bir sanattı, ama kendisini ciddiye alacak bir hoca bulmanın da zorluğu ile az bir ilerleme gösterdi. (Devamı...)


13 Ocak
Tel Abyad Muharebesi Suriye İç Savaşı sırasında Irak ve Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) 27 Şubat 2016 günü Tel Abyad'a saldırması sonucu çıkan ve 1 Mart'a kadar süren çatışmalar bütünüdür.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin aktardığı bilgilere göre; savaşın başlangıcından yaklaşık bir ay önce YPG üniforması giyerek gizlenmiş çok sayıda IŞİD militanı Tel Abyad'a giriş yaptı. Bu militanlar "Hilafet Gençleri" ya da IŞİD'in çocuk askerleri olarak adlandırılmaktaydı. 27 Şubat 2016'da yerel saatle 23:00'da yüzü aşkın IŞİD militanı, YPG denetimindeki Tel Abyad'a Suriye-Türkiye sınırı tarafından saldırdı. Saldırı Suriye'deki genel ateşkesin yürürlüğe girmesinden yalnızca birkaç saat sonra meydana geldi. YPG askeri sözcüsü Redur Xelil'e göre, saldırı Tel Abyad'ı tekrar almak için değil, Kürt kantonlarının bağlantısını kesmek ve Haziran 2015 Kobani saldırısı'nda olduğu gibi bölgedekilere mümkün olduğunca çok zarar vermekti. (Devamı...)


Delos problemi veya küpü iki katına çıkarma pergel ve cetvel kullanarak çözülemeyen üç geometrik problemden biridir. Eski Mısırlı, Yunan ve Hint matematikçiler bu problem üzerinde çalışmışlardır.

"Küpü iki katına çıkarmak", ayrıt uzunluğu s ve hacmi V olan bir küp kullanarak 2V hacminde yeni bir küp oluşturmak anlamına gelmektedir. Oluşturulacak olan küpün ayrıt uzunluğu olduğundan ve bu ifadenin sayı doğrusu üzerindeki yeri tam olarak belirlenemeyeceğinden bu problem yalnız pergel ve cetvel kullanarak çözülememektedir.

Problemin adı, Apollon tarafından gönderilen felakete çare bulmak amacıyla Delfi'deki kahine başvuran Delos sakinlerine dayanmaktadır. (Devamı...)


14 Ocak
Pamuk  (Gossypium hirsitum), ebegümecigiller (Malvaceae) familyasından anavatanı Hindistan olan kültürü yapılan bir bitki türüdür.

Pamuk bitkisi kök, sap, yaprak, çiçek ve tohumdan oluşmaktadır. Tür ve varyetesine göre 60–120 cm, ağaç halinde olanlar ise 5–6 m boylanabilir. Pamuk 30–100 cm derine, 50–80 cm yanlarına uzanan kazık köke sahiptir. Toprak yüzeyinin 8–10 cm altında ilk yan kökler meydana gelir. Bunlar yatay olarak büyürler. Yan köklerin sayıları 3-4 tanedir. Her biri tekrar dallanarak etrafa yayılır. Epidermis hücrelerinin dışa doğru uzaması ile sayısız emici tüy meydana gelir. Genel olarak kök toprakta dik olarak ya da bir süre sonra zigzag çizerek devam eder. Uygun koşullarda kök uzunluğu 1,5 m'ye kadar ulaşabilir. Afrika'da, çok yıllık ağaç şeklinde olan pamuk çeşitleri de vardır. Pamuk gövdeleri dik, dallanmış ve çok tüylüdür. Yapraklar uzun saplı, parçalı ve tabanı kalp şeklindedir. Çiçekler saplı ve yaprakların koltuğunda tek tek bulunur. Dış çanak yaprakları üç parçalı, taç yaprakları ise beş serbest parçalıdır. (Devamı...)


Claude Debussy  (22 Ağustos 1862 - 25 Mart 1918), 20. yüzyılın en önemli Fransız bestecilerinden birisidir.

Müzikal yeteneği ilk defa Chopin'in bir öğrencisi olan piyano öğretmeni Bayan Maut de Fleurville tarafından keşfedildi. Bayan Maut, onu Paris Konservatuarı'na gönderdi ve Debussy orada 1872'den itibaren 10 yıl eğitim gördü. Debussy, başlangıçta piyano virtüözü olmak istiyordu fakat 1878 ve 1879'daki piyano sınavlarından kalınca bu fikirden vazgeçti; Ernest Guiraud'un kompozisyon derslerine devam etti ve bu sayede 1884'te Roma Ödülü alarak Roma'da 3 yıl eğitim görme şansına erişti. Claude Debussy, piyano öğretmeni Marmontel'in kendisini tavsiye etmesi üzerine 1879-1882 yılları arasında Bayan Nadezhda Filaretovna von Meck'in evinde özel piyanist olarak çalışma şansına erişti. Bir Rus mühendisin zengin dul eşi olan Bayan von Meck, evinde daima bir piyanist, bir kemancı ve bir çellocu bulundururdu. Bayan von Meck Tchaivkosky'nin finansal destekçisi idi ve iletişimini yıllar boyu sadece mektuplarla sürdürdüğü Tchaivkosky'e hayrandı. Debussy, onun evinde bol bol Tchaivosky'nin oda müziği eserlerini ve patronunun istekleri doğrultusunda doğaçlama eserler çaldı; çocuklara piyano dersi verdi ve bir yaz Bayan von Meck ile birlikte Floransa, Venedik, Viyana ve Moskova’yı gezdi. (Devamı...)


15 Ocak
Ur Kraliyet Oyunu ya da bilinen diğer adıyla Yirmi Kare Oyunu ya da kısaca Ur Oyunu, ilk olarak 3. bin yılın başlarında antik Mezopotamya'da oynanan iki oyunculu strateji yarış türünde bir masa oyunudur. Döneminde Orta Doğu'da tüm sosyal statüdeki insanlar arasında popüler olmuş ve oyunun tahtaları, Girit ve Sri Lanka gibi Mezopotamya dışındaki yerlerde de bulunmuştur. Popülerliğinin zirvesindeyken manevi bir önem kazanmış ve oyundaki olayların bir oyuncunun geleceğini yansıttığına ve tanrılardan veya diğer doğaüstü varlıklardan mesajlar taşıdığına inanılmıştır. Ur Oyunu, Geç Antik Çağ'a kadar popülerliğini korumuş ve muhtemelen zamanla tavlanın ilk biçimlerinden birine dönüşmüş ya da yerini tavlaya bırakmıştır. Neticede Hindistan'ın Koçi kentindeki Yahudi nüfusu dışında her yerde unutulmuş ve bu halk, İsrail'e göç etmeye başladıkları 1950'lere kadar oyunun bir versiyonunu oynamaya devam etmiştir.

İngiliz arkeolog Leonard Woolley tarafından Ur'daki Kraliyet Mezarlığı'nda 1922-1934 yılları arasında yapılan kazılar sırasında keşfedilmesiyle şu anki adını almıştır. Oyunun kopyaları, o zamandan sonra Orta Doğu genelinde başka arkeologlar tarafından da bulunmuştur. (Devamı...)


Gaius Cornelius Tacitus (veya genel bilinen adıyla Cornelius) MS 56-120 yılları arasında Roma'da yaşamış hatip, avukat, senatör ve tarihçidir. Roma senatosundaki görevleri, Roma tarihi ve imparatorluğun kuzeyindeki Germanialılar üzerine yazdığı eserleriyle tanınır.

MS 56-57 yıllarında diğer birçok Altın ve Gümüş çağı yazarları gibi soylu bir ailenin çocuğu olarak Kuzey İtalya veya bir Roma eyaleti olan Gallia Narbonensis'te doğmuştur. Eserleri onun zamanı hakkında birçok bilgi verirken, kendi yaşamı hakkında pek az bilgi verir. Günümüze kalan bilgilere göre Tacitus, yakın arkadaşı Plinius gibi hukuk ve siyasi hayatına hazırlanmak için retorik okumuştur. Hatta bu eğitimi ilerde kendi adı Tacitus (sessiz) ile tezat oluşturacak derecede iyi bir hatip olmasına ve konuşmalarıyla halkın beğenisini kazanmasına yol açmıştır. Çalışma hayatına Historiae eserinde belirttiği gibi İmparator Vespasianus'un yardımlarıyla başlar. Kariyerindeki önemli olaylardan birisi de ünlü komutan Agricola'nın kızı Iulia ile MS 77 yılında evlenmesidir. (Devamı...)


16 Ocak
Karabağ Hanlığı (Azerice: Qarabağ Xanlığı), 1747-1805 yılları arası bugünkü Azerbaycan arazisinde yerleşmiş ve İran'ın Kaçar Hanedanı egemenliği altında fiilen bağımsız olan Türk feodal devlet. Ayrıca, bugünkü Azerbaycan ve Ermenistan arasında büyük krizlere sebebiyet veren Dağlık Karabağ bölgesi ve çevresinde varlığını da sürdürmüştür. Penah Ali Han tarafından kurulmuştur. Rusya İmparatorluğu, 1805 yılında Karabağ Hanlığı'nın kontrolünü İran'dan almıştır. Fakat Karabağ'ın Ruslarca ilhakı 1813 Gülistan Antlaşması'na kadar resmileşmemiş, 1804-1813 Rus-İran Savaşı sonucu olarak İran hükümdarı Feth Ali Şah, Karabağ'ı resmen Rusya İmparatoru I. Aleksandr'a vermiştir. Hanlık 1822 yılında ortadan kaldırılmıştır. Rusya İmparatorluğu içinde önce Hazar Oblastı'nın sonra da Elizavetpol Guberniyası'nın bir parçası olmuştur. Hanlığın topraklarının büyük bir kısmını kaplayan arazi 1551 yılında Şah I. Tahmasp tarafından Gence-Karabağ Beylerbeyliği adı altında bir yönetim birimine dönüştürüldükten sonra 1588-1605 ile 1725-1735 yılları arasında Osmanlı Devleti egemenliğinde kalmış olduğu süre dışında Karabağ Hanlığı, uzun yıllar Safevi ve devamı niteliğindeki İran hanedanlııklarının egemenliğinde kalmıştı. Hanlığın temelleri Safevi Hanedanı'nın Aras Nehri ve Kura Nehri arasındaki Karabağ bölgesini 1606 yılında Ziyadoğlu Ailesi'ne vermesiyle feodal bir mülk olarak atılmıştı. (Devamı...)

Louis Daguerre (tam adı: Louis-Jacques-Mandé Daguerre) (18 Kasım 1787 – 10 Temmuz, 1851), Fransız sanatçı ve kimyagerdir. Dagerreyotipi adlı fotoğrafik görüntü elde etme yöntemini bulmuştur.

Daguerre Cormeilles-en-Parisis, Val-d'Oise, Fransa'da doğmuştur. Mimarlık, tiyatro tasarımı ve manzara resmi üzerine eğitim almıştır. Kendini daha çok tiyatro çizimleri üzerine geliştirmiştir ve tiyatro tasarımları konusunda büyük üne kavuşmuştur. 1822 Temmuzunda Paris'te açılan Diorama'yı yaratmıştır. Daguerre, 1822 yılında dünyanın ilk kalıcı fotoğrafını geliştiren Joseph Nicéphore Niépce ile, bu buluşundan üç sene sonra birlikte çalışmaya başladı; ikili dört yıl boyunca ortak çalışmalar yaptı. Niépce 1833 yılında öldü. Daguerre, mükemmelleştirdiği dagerreyotipiyi yıllarca süren çalışmalarının ardından 1839 yılında Fransız Bilimler Akademisi ile birlikte o yılın 7 Ocağında]] tanıttı. Dönemin Fransız Hükümeti, Daguerre'den bu buluşun patentini isteyerek, buluşu tüm dünyanın serbestçe kullanımına açtı. Daguerre ve Niépce'nin oğlu bu buluşun detaylarını tüm dünya ile paylaşmaları karşılığında ölünceye kadar destek aldılar. Daguerre Paris'e 12 km uzaklıktaki Bry-sur-Marne'te hayatını kaybetti. (Devamı...)


17 Ocak
Marksizm-Leninizm Enstitüsü (Rusça: Институт марксизма-ленинизма), 1919'da Moskova'da temelleri atılan ve 1921-1991 yılında Sovyetler Birliği'nde Marksist-Leninist eserleri araştırıp yayın yapan akademi. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından günümüzde ismi "Sosyalizm Tarihi ve Teorisi Enstitüsü" (Rusça: Институт теории и истории социализма) şeklindedir.

Akademinin ilk olarak David Riazanov tarafından kurulmuştur. Enstitü ilk kurulduğu yıllarda Karl Marx, Friedrich Engels ve Vladimir Lenin'in eserlerini derleyip basmaktaydı. 1930'lu yıllarda yaklaşık 400.000 kitap ve dergi, bununla birlikte Marx ve Engels'e ait yaklaşık 55.000 orijinal ve fotokopi belgeyi basarak, o dönemde dünyanın en zengin ve geniş sosyalist literatürüne sahipti. Bu dönemde kurumda 87'si tarihçi olmak üzere 109 kişi çalışmaktaydı. Enstitünün ortaya koyduğu eserleri Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP) tarafından gözlenmesine rağmen tam olarak partiye bağlı değildi. Nitekim 1930 yılında çalışanlarından sadece 39 kişi SBKP üyesi idi.

İlk olarak "Marx-Engels Enstitüsü" adıyla kurulan enstitü, kuruluşundan bu yana birçok kez isim değişikliğine uğramıştır. 1952 yılında "Marx-Engels-Lenin Enstitüsü" olarak anılan kurum, 1956 yılında "Marx-Engels-Lenin-Stalin Enstitüsü" adını almıştır. Ardından Nikita Kruşçev döneminde başlayan destalinizasyon politikaları sonucu, kurumun ismi tekrar değiştirilerek, aynı zamanda en bilinen adı olan, "Marksizm-Leninizm Enstitüsü" olarak değiştirilmiştir. Ardından 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılması üzerine ismi "Sosyalizm Tarihi ve Teorisi Enstitüsü" olarak yeniden düzenlenmiştir. Günümüzde bu isim kullanılmakla birlikte resmi belgelerde "Rus Bağımsız Sosyal ve Ulusal Problemler Enstitüsü" olarak da geçmektedir. Devamı...


Charles Perrault (Telaffuz: [şarl pero], d. 12 Ocak 1628- ö. 16 Mayıs 1703), Fransız şair, yazar, edebiyat teorisyeni.

Yaşamının son yıllarında çocukları için derlediği ve Kaz Ana’nın Öyküleri (1697) adlı kitabında yayımladığı masallar (Uyuyan Güzel , Kırmızı Başlıklı Kız, Mavi Sakal, Çizmeli Kedi, Külkedisi) birer dünya klasiği haline gelmiştir. Perrault, yaşadığı dönemde Avrupa’da çok bilinen ve bir sözlü edebiyat ürünü olarak anlatılan çocuk masallarını bu kitapta bir araya getirmiş; yazıya geçirdiği masallar daha sonra başta Grimm Kardeşler olmak üzere başkaları tarafından da yeniden yazılmış; opera, bale (Çaykovski’nin Uyuyan Güzel balesi gibi), tiyatro ve filme ( Walt Disney şirketinin Külkedisi (1950) ve Uyuyan Prenses (film, 1959) animasyon filmleri gibi) uyarlanarak günümüze gelmiştir. Bunun için Perrault “çocuk kitaplarının babası” olarak anılır. XIV. Louis devrinin Fransız Akademisi üyesi önemli bir edebiyatçı olan Perrault, yaşadığı dönemde önce Fransa’yı sonra tüm Avrupa’yı saran “Eskiler - Yeniler Kavgası”nın ortaya çıkmasındaki rolü ile tanınmış bir entellektüeldir. Eskileri taklit eden çağdaş yazarları bu tutumlarından ötürü eleştiren Perrault, insan düşüncesinin zaman içinde olgunlaştığını, eskilere öykünmenin bir yararı olmayacağını ve yeni yapıtların daha üstün olduğunu öne sürmüştür. Devrin ünlü mimarlarından Claude Perrault’nun kardeşidir. Devamı...


18 Ocak
Sümüklüböcek aslında eklembacaklı türü olan böcek değil, gastropoda (karındanbacaklılar) sınıfından, kabukları körelmiş ya da hiç bulunmayan yumuşakçaların (mollusca) ortak adıdır.

Sümüklüböcek adı genel olarak karada yaşayan ve pulmonata (akciğerli salyangozlar) altsınıfında yer alan kabuksuz ya da kabuğu körelmiş yumuşakçalar için kullanılır. Yumuşak ve yapışkan gövdeli bu hayvanların tatlı sularda yaşadığı bilinen tek türü dışında kalanlar, karalardaki nemli ortamlarda sınırlı bir dağılım gösterir. İçlerinde ılıman bölgelerde yaşayan arionidae, limacidae, ve philomycidae familayaları ile tropik bölgelerde rastlanan veronicellidae familyasının üyeleri bitkiyle beslenir. Avrasya'da yaşayan testacellidae familyasının üyeleri öbür salyangozları ve yer solucanlarını yiyen etçil sümüklüböceklerdir. Sümüklüböcekler bitkilerle beslenir, bu nedenle zararlı sayılmaları söz konusudur. Nemli ortamlarda yaşarlar. Salgıladıkları bir maddenin sümük görüntüsünde olmasından dolayı bu isim verilmiştir. Bazı yerlerde yenilirler. (Devamı...)


Patti Smith (d. 30 Aralık 1946, Chicago), Amerikalı müzisyen ve şairdir. 1975 yılında çıkardığı ilk albümü Horses ile punk rock'ın doğmasında en etkili isimlerden biri oldu. Smith, punk'ın vaftiz anası olarak anıldı. Beat şiiri performans tarzını garage rock ile birleştirdi. Kadınsılıktan uzak diliyle disko çağına meydan okurken, Amerikan gençlerini 19. yüzyıl Fransız şiiri ile de tanıştırdı. Smith, çok geniş kitleler tarafından Bruce Springsteen ile birlikte yazdığı ve listelerde 13 numaraya kadar yükselen "Because the Night" isimli şarkısıyla tanınır. 2005 yılında, sanatçıya, Fransa Kültür Bakanlığı tarafından edebiyata ve kültüre yaptığı katkılardan dolayı "Ordre des Arts et des Lettres" nişanı verildi. Ayrıca 2007 yılında "Rock and Roll Hall of Fame"e kabul edildi. 17 Kasım 2010'da ise anılarını yazdığı "Just Kids" adlı kitabıyla National Book Award'ı kazandı. 2011 yılındaysa Polar Music Prize'ı alan sanatçılardan biri oldu.

Smith, Chicago'da doğdu. Annesi Beverly bir caz şarkıcısı idi. Babası Grant ise Honeywell'de çalışıyordu. Sanatçının çocukluğu Woodbury, New Jersey'de geçti. Yehova gönüllüsü bir annenin kızı olarak güçlü bir din ve İncil eğitimi almış olmasına rağmen ergenlik döneminde çok bağlayıcı olduğunu düşünmeye başladığı için dini terk etti. Bu terk edişi Them'in ünlü şarkısı Gloria'yı yorumladığında açılış cümlesi olarak anlattı. (Devamı...)


19 Ocak
1873 FA Cup finali 29 Mart 1873'te, İngiltere'nin başkenti Londra'daki Lillie Bridge'de, Wanderers ile Oxford University arasında oynanan ve FA Cup'ın 1872-73 sezonunun finali olan futbol maçıdır. Turnuvanın ikinci sezonunun finali olan maç, aynı gün düzenlenen yıllık Oxford-Cambridge kürek yarışı ile çakışmaması adına, alışılmadık bir şekilde sabah oynatıldı. Bir önceki turnuvayı kazanan Wanderers, önceki şampiyonun finalde yer alacağına dair kural nedeniyle doğrudan finalist oldu. Turnuvaya birinci turdan dahil olan Oxford University ise, dört turu geçmesinin ardından, yarı finaldeki rakibi Queen's Park'ın yarışmadan çekilmesiyle finale yükseldi.

Takımlar finalde eksik oyuncularla karşılaştı; bu oyunculara bir önceki yıl finalde Wanderers'ı temsil eden birkaç oyuncu da dahildi. Önce Arthur Kinnaird, ardından ise Charles Wollaston'ın attığı gollerle maçtan 2-0'lık skorla galip ayrılan Wanderers, üst üste ikinci FA Cup şampiyonluğunu kazandı. Bu kupa finali, 1893'ten önce The Oval'de oynanmayan tek finaldi. (Devamı...)


Friedrich Wöhler (31 Temmuz 1800, Eschersheim, Almanya - 23 Eylül 1882), Alman kimyagerdir. Üreyi laboratuvarda sentezleyen ilk bilim insanıdır.

1823 yılında Heidelberg'de Leopold Gmelin'in yanında tıp eğitimini bitirdi. Gmelin daha sonraları Stockholm'de Jöns Jakob Berzelius'un yanında çalışabilmesi için Wöhler'e yardımda bulundu. 1825'den 1831'e kadar Berlin'deki Politeknik Okulu'nda öğretmenlik yaptı; 1836'ya kadar Kassel'deki Yüksek Politeknik Okulu'nda çalıştı, daha sonra da Göttingen Üniversitesi'nde kimya profesörü oldu ve ölene kadar orada kaldı. 1828'de yaptığı bir buluş sonucunda organik kimyanın öncüsü olarak anılır. 1828'e kadar organik maddelerin yalnızca canlılar tarafından sentezlenebildiğine inanılırdı; ancak Wöhler bunun yanlış olduğunu kanıtladı. Ürenin sentezi biyokimya açısından çok önemliydi; çünkü artık organik maddelerin laboratuvarlarda uygun koşullar altında sentezlenebildiği görülmüştü. Bu buluş vitalizm olarak bilinen ve canlılardaki salgılamalar için gerekli olduğuna inanılan "yaşam özünün" yanlış olduğunu kanıtladı. (Devamı...)


20 Ocak
Büyük Britanya İrlanda Adası'nın doğusunda yer alan, üzerinde İngiltere, Galler ve İskoçya'nın bulunduğu Birleşik Krallık'a bağlı adadır. Büyük Britanya Adası, Britanya Adaları'nın en büyüğüdür.

Adanın yüzölçümü 218.595 km²'dir. Kuzey-güney doğrultusunda uzun bir ada olan Büyük Britanya'nın batı kesimi genellikle dağlıktır. Ancak yükseklikler fazla değildir. İskoçya'da Ben Nevis Tepesi 1.340 m, Galler'de Snowdown Tepesi 1.084 m'dir. Bütün ada hafif tepelerle düzlükler halinde uzayan çayır ve ağaçlıklarla kaplı yeşil bir ülkedir. İklim batıdan gelen okyanus etkisiyle yumuşak ve nemlidir. Batı kesimi daha çok yağış alır. Yıllık yağışlar 700-1.200 mm arasında değişir. Mevsimler arası sıcaklık farkı da çok azdır (Londra'da Ocak ayı ortalaması 5 °C, Temmuz ayı ortalaması 16,7 °C). Adanın en geniş yeri 130 km'yi geçmediği için ırmaklar kısadır. En önemli ırmaklar Thames, Trene ve Severn'dir. (Devamı...)


Ahmed Midhat Efendi (1844; Tophane, İstanbul - 28 Aralık 1912, İstanbul), Türk yazar, gazeteci ve yayıncıdır. Tanzimat dönemi yazarlarındandır. Türk edebiyatının gerçek anlamda ilk popüler yazarıdır. 1878'de çıkarmaya başladığı ve yayın hayatını 1921'e kadar sürdürmüş olan Tercümân-ı Hakîkat gazetesi Osmanlı basın tarihinin en uzun ömürlü ve etkili yayınlarından biri olmuştur.

1844 yılında İstanbul’un Tophane semtinde dünyaya geldi. Babası Bezci Süleyman Ağa, annesi bekar çamaşırı diken Nefise Hanım idi. Annesinin ilk evliliğinden olma Hafız İbrahim adlı bir ağabeyi ve Halime, Şerife, İsmet adlı kardeşleri vardır. 6-7 yaşlarında iken babasını kaybetti ve ailesi büyük geçim zorluğuna düştü. Ailesi ile beraber ağabeyi Hafız Ağa’nın kaza müdürü olarak görev yaptığı Vidin’e gitti ve bir mahalle mektebinde öğrenim görmeye başladı. Ertesi yıl İstanbul’a dönerek öğrenimine Tophane Sıbyan Mektebi’nde devam etti. 1857-1861 yıllarında Mısır Çarşısı’nda bir aktar dükkânında çırak olarak çalıştı. 1861’de ağabeyinin yeniden Vidin Kasabası’na atanmasıyla Vidin’e, Midhat Paşa’nın ağabeyini yanına aldırması üzerine Niş kasabasına gitti ve 1864 yılında üç yıllık Niş Rüştiyesini bitirdi. Midhat Paşa’nın Tuna Valisi olarak atanıp ağabeyini vilayet merkezi Rusçuk’a getirtmesinden sonra kendisi de Rusçuk’ta bir devlet dairesine memur olarak atandı. Memuriyetini sürdürürken bir yandan da Arapça, Farsça ve Fransızcasını ilerlettiği için kendisini takdir eden Midhat Paşa ona kendi ismini verdi. Böylece asıl adı olan “Ahmed”'in yanına “Midhat” da eklenerek, bu şekilde anılmaya başladı. (Devamı...)


21 Ocak
Koşma coşturucu duyguların dile getirildiği, İslamiyet öncesinde yazılan koşuk türünün bir devamı olan ladinî (dinî olmayan) Türk halk edebiyatı nazım biçimi. Koşmalar genellikle 11'li hece ölçüsü ile söylenir, en az 3 en çok 12 dörtlükten oluşur. Türk halk edebiyatının en çok kullanılan nazım şekli olan koşma, halk ozanları tarafından geliştirilmiş bir nazım şeklidir. Bu nazım biçimi Türk Dil Kurumu tarafından "Sazla okunmak için hece ölçüsü ile yazılmış, ilk kıtasının birinci, ikinci ve dördüncü dizeleriyle öteki kıtalarının dördüncü dizeleri birbiriyle, kalan dizeler de kendi aralarında uyaklı, konuları sevgi ve doğa olayları olan bir halk şiiri" olarak tanımlanmaktadır. Bu biçimin ilk örneklerine; İslamiyet öncesi Türk edebiyatı'nda koşuk adı verilen ve genellikle şölen adı verilen bayramlarda söylenen şiirlerde rastlanmaktadır. Ayrıca, 11. yüzyılda kaleme alınan Dîvânu Lugâti't-Türk'te de koşuk ifadesinin manzum eserlerin geneli için kullanıldığı görülmektedir.

Halk edebiyatında nazım şekilleri ve türler daha çok ezgilerine göre ayrılır. Bunun için koşma dahil birçok nazım (dizem) biçiminde belli bir hece sayısından bahsetmek imkânsızdır. Türk halk edebiyatının en çok kullanılan biçimi olan koşmalar; daha çok 11'li hece ölçüsüyle yazılmıştır. (Devamı...)


Axel Thue, (19 Şubat 1863 - 7 Mart 1922), Diyofant yaklaşımı, Diyofant denklemleri ve kombinatorik alanındaki orijinal çalışmaları ile tanınan Norveçli bir matematikçidir. Thue, Diophantine denklemlerini inceledi ve örneğin 'in sonsuz sayıda tam sayı çiftiyle sağlanamayacağını gösterdi.

Thue, 1883'ten 1889'a kadar Oslo Üniversitesi'nde fizik ve matematik okudu. 1889'da Elling Holst danışmanlığında Oslo'da doktorasını aldı. 1890'da Leipzig'de Sophus Lie ile Hermann von Helmholtz, Leopold Kronecker ve Lazarus Fuchs'tan dersler aldığı Berlin'de çalışmalarına devam etti. 1891'de matematiksel araştırma yapmak için burs aldığı Oslo'ya döndü. 1894 yılında evlendi ve Trondheim Teknik Üniversitesi'nde göreve başladı. 1903'te Oslo Üniversitesi'nde uygulamalı matematik profesörü oldu.

Carl Ludwig Siegel (1920) ve Klaus Friedrich Roth'un (1958) eklemeleriyle daha sonra Thue-Siegel-Roth teoremi haline gelen teoremi 1909'da ispatladı. Thue ilk önemli makalesini 1909'da yayınladı. (Devamı...)


22 Ocak
Çin-Sovyet ayrılığı (Çince: 中蘇交惡; Rusça: Советско-китайский раскол), Çin ve Sovyetler Birliği arasında 1960-1989 yılları arasında yaşanan ciddi bir diplomatik ayrılıktır. Stalin'in 1953 yılındaki ölümünden sonra Nikita Kruşçev tarafından başlatılan destalinizasyon politikası sonucunda kısmen başlamış, 1969'da zirveye ulaşmış ve farklı yollarla 1980'lerin sonuna kadar sürmüştür.

ÇKP, 1971 yılında Nikita Kruşçev öldüğünde tekrar Sovyetler Birliği ile diplomatik ilişkiler kurarak görüşmüş, fakat iki ülke arasındaki gerilim Brejnev'in Nikita Kruşçev politikasını devam ettireceğini söylemesi üzerine devam etmiştir. Sovyetler Birliği'nde Gorbaçov SBKP Genel Sekreteri olduğunda sorun büyük ölçüde çözülmüştür.

Bu ayrılık zaman zaman sınır çatışmalarına da neden olmuş, iki taraftan (Kızıl Ordu ve Çin Halk Kurtuluş Ordusu) çeşitli asker kayıpları meydana gelmiştir. Ayrıca bu durum uluslararası komünist akımlarda da paralel etkilere de sebep olmuş, Sovyetler Birliği tezleri yanlıları Çin tezleri yanlıları çeşitli ülkelerde politik olarak zıt kutuplara ayrışmıştır. (Devamı...)


Giovanni Battista Tiepolo bilinen diğer adlarıyla Gianbattista veya Giambattista Tiepolo (5 Mart 1696 - 27 Mart 1770), Venedikli ressam ve baskı sanatçısıydı. Tiepolo, Venedikli fresk ressamlarının son "büyük ustası" olarak gösterilir. Gayet çok sayıda eser bırakmış ve sadece İtalya'da değil Almanya ve İspanya'da da çalışmıştır.

Giambattista Tiepolo Venedik'te, kaptan Domenico Tiepolo ile eşi Orsetta'nın altı çocuğunun sonuncusu olarak doğdu. Tiepolo soyadı aristokrat bir aileye ait olsa da, ressamın babası ariskotrat statüsü almayı istemedi. Bölgedeki kilise olan S. Pietro di Castello'da vaftiz edilen ressama, vaftiz babası olan Venedikli soylu Giovanni Battista Dorià'nın şerefine Giovanni Battista ismi verildi. Tiepolo'nun doğumundan bir yıl sonra babası, aileyi maddi güçlükler içinde bırakarak vefat etti. Giambattista ilk başlarda Gregorio Lazzarini'nin öğrencisiydi, ancak eserlerinde dönemin daha yaşlı ressamları olan Sebastiano Ricci and Giovanni Battista Piazzetta'nın etkileri daha fazla görüldü. 19 yaşındayken, ilk büyük siparişi olan İshak'ın Kurban Edilişi'ni (şimdi Accademia'da) tamamladı. 1717'de Lazzarini'nin atölyesinden ayrıldı ve Fraglia ressamlar loncasına kabul edildi. 1719'da, dönemin iki Venedikli ressamı olan Francesco ve Giovanni Antonio Guardi'nin kız kardeşi Maria Cecilia Guardi ile evlendi. Çiftin dokuz çocuğu oldu, dört kızları ve üç oğulları hayatta kaldı. Domenico ve Lorenzo isimli oğulları ressamın asistanlığını yaptı ve sonraları kendi adlarıyla da tanınmaya başladı. (Devamı...)


23 Ocak
Salome Alman besteci Richard Strauss tarafından Oscar Wilde'ın orijinal Fransızca Salome oyunundan Hedwig Lachmann tarafından uyarlanan librettosuna göre hazırlanmış bir perdelik "müzikli dram" janrında bir operadır. Bu eser Ernst von Schuch'un orkestra şefliği altında ilk defa 9 Aralık 1905'te Dresden "Konigliches Opernhaus" opera evinde sahnelenmiştir.

Muhafız gücünün komutanı olan genç asker Narraboth, sarayda verilen festival ziyafetinde bulunan güzel prenses Salome'nin karşı konulmaz güzeliğine hayran olup onu gözlemektedir. Herod'un genç hizmetlisi onunla konuşmaya koyulur. Genç muhafızlar komutana bu takıntısından vazgeçmesini tavsiye eder. Bu tür soylu kadınların tehlikeli kişiler olduklarını bildirir. Saray ziyaretçilerini gözlemenin makul erkekler tarafından yapılmaması gereken bir şey olduğunu söyleyerek onu ikaz eder. (Devamı...)


II. Stanisław August Poniatowski asıl adı Stanisław Poniatowski (17 Ocak 1732 - 12 Şubat 1798), bağımsız Polonya'nın son kralıdır (1764-1795). Hükümdarlık yıllarında Polonya'nın Rusya, Avusturya ve Prusya arasında taksimi tamamlanmıştır.

Polonya soylularından Stanislaw Poniatowski ve Prenses Konstancja Czartoryska'nın altıncı çocuğuydu. İyi bir eğitim gördü, Batı Avrupa'da uzun gezilere çıktı. 1757'de, Kral III. August'u devirme planlarına destek sağlaması için annesinin ailesi tarafından Petersburg'a gönderildi. Rus sarayında ailesinin çıkarlarını gözetmek için fazla çaba harcamadı ve geleceğin çariçesi Yekaterina'nın aşığı oldu. O dönemde Polonya sürekli geriliyordu. (Devamı...)


24 Ocak
Rüzgâr gücü elektrik üretmek için rüzgâr türbinleri, mekaniksel güç için yel değirmeni, su veya kuyu pompalama için rüzgâr pompaları veya gemileri yürütmek için yelkenler kullanarak rüzgârın kullanışlı formundaki rüzgâr enerjisinin sonucudur.

2015 itibarıyla Danimarka elektriğinin %40'ını rüzgârdan elde etti ve en az 83 diğer ülke elektrik şebekesini rüzgâr enerjisi ile destekledi. 2014'ün sonu itibarıyla dünya çapındaki rüzgâr enerji santralleri (RES) kapasitesi 369.553 MW'a (megawatt) ulaşmıştır. Bu da dünyada kullanılan elektriğin %4'ü anlamına gelmektedir. İnsanlar yelkenlileri hareket ettirmek ve gemileri yürütmek için en az 5500 yıldan beri rüzgârın gücünden faydalanıyor. Yeldeğirmenleri, sulama işlemi ve tahıl ezmek için 7. yüzyıldan beri Afganistan, İran ve Pakistan'da kullanılıyor. 1887 Temmuz ayında İskoç akademisyen Prof. James Blyth rüzgâr gücü ile elektrik üreten ilk değirmeni inşa etti ve 1891'de İngiltere'de patent aldı. 1887-88'de Amerika Birleşik Devletleri'nde, Charles Francis Brush, James Blyth'in değirmeninden daha büyük ve üzerinde daha fazla mühendislik yapılmış değirmen kullanarak elektrik üretti. (Devamı...)


Gottlieb Daimler (17 Mart 1834 - 6 Mart 1900), Alman mühendis ve endüstri ürünleri tasarımcısıdır. İçten yanmalı motorlar ve otomobil geliştirme konusunda çığır açmıştır.

Gottlieb Daimler ve onun yaşam boyu iş ortağı olan Wilhelm Maybach, küçük hızla işleyen bir motor yapıp bunu herhangi bir lokomotife monte etmeyi hayal eden iki mucitti. İkili 1885'te modern motorların habercisi bir tasarım yaptı ve arkasından iki tekerli bir bisiklete bunu uyguladılar. Bu ilk motosiklet olarak bilinmektedir. Ertesi yıl icatlarını bir posta arabasına ve bota uyguladılar. Sonraları, 1890'da, Daimler-Motoren-Gesellschaft'ı (DMG) kurdular. İlk otomobillerini 1892'de sattılar. Daimler daha sonra hastalığa yakalanarak şirketten ayrıldı fakat deneyimlerini paylaşmak üzere hisse sahiplerinin ısrarlarıyla; 1893'te ayrıldığı şirkete 1894'te geri döndü. Maybach de şirketten ayrılmıştı fakat o da Daimler ile aynı zamanda işe geri döndü. Daimler, 1900'da vefat etti ve Maybach DMG'den 1907 yılında ayrıldı. 1924'te, DMG yönetimi Carl Benz'in Benz & Cie. şirketiyle uzun dönemli bir ortaklık anlaşması imzaladı ve 1926'da bu iki şirket birleşerek Daimler-Benz AG adını aldı. Şirket şu anda Daimler AG'nin bir parçasıdır. (Devamı...)


25 Ocak
Çocuk hakları kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma hakkı; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır.

Çocuk hakları, insan hakları kavramının içinde ele alınması gereken bir konudur. Günümüzde, dünyanın birçok yerinde var olan insan hakları ihlalleri, çocuk boyutunda daha geniş kapsamlı ve büyüyerek, müdahale edilmesi daha zor bir şekilde yer almaktadır. Uluslararası Af Örgütü'nün belirttiğine göre; az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, emek sömürüsü, pornografi, şiddet, yasa dışılık gibi olumsuz etkenlerin dahilinde, çocuk hakları ihlalleri daha büyük boyutlarda olmaktadır.

Çocukların erişkinlerden farklı fiziksel, fizyolojik, davranış ve psikolojik özellikleri olduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği bilincinin yerleşmesi, çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesi, Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi ile şekillenmiştir. Günümüzde çocuk hakları ile ilgili olan uluslararası belge 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 193 ülke tarafından onaylanmış olan Çocuk Hakları Sözleşmesidir. (Devamı...)


Natalie Portman (İbranice: נטלי פורטמן‎; d. 9 Haziran 1981 Kudüs, İsrail), İsrailli-Amerikalı Akademi Ödüllü oyuncudur. 14 yaşında, Luc Besson'un Léon adlı filminde oynadığı rolle dünya çapında üne kavuşan Portman, 2005 yılında Closer filmindeki rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscarına aday gösterildi ve aynı dalda Altın Küre ödülünü aldı. 2011 yılında Siyah Kuğu filmindeki rolüyle En İyi Kadın Oyuncu Oscarına ve Altın Küre'ye aday gösterildi. Altın Küre'yi ve Oscar'ı kazandı.

Natalie Portman 9 Haziran 1981 tarihinde, Kudüs'te dünyaya geldi. Aktris anne ile doktor babanın tek çocuğudur. 3 yaşına geldiğinde ailesi ile birlikte Washington'a taşındılar. En son konakladıkları yer Syosset, New York idi. Natalie Portman, 1999 yılında liseyi burada (Syosset High School) bitirdi. Oldukça başarılı bir öğrencilik hayatı geçirdi. Daha sonra Harvard Üniversitesi Psikoloji Bölümüne gitti ve buradan 2003 yılında mezun oldu. Aynı zamanda Kudüs İbrani Üniversitesi'nde eğitim gördü ve yüksek lisans yaptı. (Devamı...)


26 Ocak
SMS Friedrich Carl, 1900'lü yılların başında Alman İmparatorluk Donanması için inşa edilmiş bir zırhlı kruvazör idi. Prinz Adalbert sınıfının ikinci ve son gemisidir. Friedrich Carl, Hamburg'daki Blohm + Voss tersanesinde inşa edildi. 1901'de kızağa konuldu, Aralık 1903'te tamamlandı, toplam maliyeti 15.665.000 Goldmark idi. Ana bataryaları dört adet 21 cm'lik toptan oluşuyordu ve 20,4 kn (37,8 km/sa) hız yapabilmekteydi.

1909'da torpido eğitim gemisi olarak kullanılmadan önce Alman donanmasına hizmet etti. Ağustos 1914'te I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla beraber Baltık Denizi'nde Tuğamiral Behring'in bayrak gemisi olmak üzere yeniden aktif göreve getirildi. Friedrich Carl'ın 17 Kasım'da Memel'deki Rus mayınlarına çarpmasıyla beraber geminin savaş hizmeti sona ermiş oldu. Mayınlar ölümcül hasara yol açmıştı, ancak geminin yavaş bir şekilde batması sayesinde çok sayıda mürettebat güvenli şekilde tahliye edildi. Bu kazada yalnızca yedi mürettebat hayatını kaybetti. (Devamı...)


Aubrey Beardsley (21 Ağustos 1872 - 16 Mart 1898) bugün daha çok erotik illüstrasyonları ile tanınan, sonraki sanatçılar üzerinde etkili olmuş İngiliz illüstratör ve yazardı.

Beardsley Brighton'da doğdu. Ailesi 1883'te Londra'ya yerleşti. Beardsley ertesi yıl "çocuk müzik yıldızı" olarak ünlendi ve birçok konserde kız kardeşi ile birlikte çaldı. 1884'te Brighton, Hove and Sussex Grammar School'a başladı. 1888'de bir mimarın ofisinde, daha sonra Guardian Life and Fire Insurance Company'de çalışmaya başladı. 1891'de Sir Edward Burne-Jones ve Pierre Puvis de Chavannes'in önerisiyle profesyonel olarak sanatla ilgilenmeye başladı. 1892'de, o zamanlar Profesör Fred Brown'ın yönetimindeki Westminster School of Art'taki derslere katıldı. (Devamı...)


27 Ocak
Altiplano (Keçuva ve Aymara dillerinde: Qullaw) Peru'nun güneydoğusu ile Batı Bolivya'da Batı (Cordillera Occidental) ve Doğu-Andlar arasında (Cordillera Oriental) bulunan bir platodur.

Altiplano ortalama 3.600 m rakımda bulunur ve yaklaşık 170.000 km² alana yayılır. Altiplano'nun kuzeyinde dünyanın en büyük dağ gölü Titikaka Gölü bulunur. Buradan başlayarak Altiplano 1.000 km kadar güneye doğru uzanır. Altiplano iklimi soğuk ve yarı kurak -kurakdır. Yıllık ortalama sıcaklıklar batı kısmında 3 derece ile Titikaka Gölü kenarında 12 derece arasında oynar. Yağışlar, güneybatıda 200 mm altında iken Titikaka Gölü'nde 800 mm üzerindedir. Kar yağışı enderdir ve en çok Nisan ve Eylül arasında görülür. Altiplano'nun iç kesimleri değişken nemli iklimli yüksek dağ bitki örtülü Puna'nın karakteristik özelliklerini gösterirken; kenar kesimleri Páramo'nun karakteristik özelliklerini taşır: yani, az sıcaklık değişmelerinde görece daha yüksek neme sahiptir. Kuzey'de Titikaka Gölü'nün yanında diğer önemli su kaynakları Poopó Gölü ve Orta Altiplano'da tuz gölü Salar de Coipasa ve güneydeki Salar de Uyuni'dir. Titikaka Gölü ve Poopó Gölü Río Desaguadero nehri ile birbire bağlanırlar. Altiplano, bu bölge Senozoik zamanın (65 milyon yıl önce) başlarında Batı ve Doğu Kordiller dağ sırasına karşı güçlü bir şekilde çöktüğünde gelişir. (Devamı...)


Emmeline Pankhurst ([ˈpæŋkˌhɜːst]; 14 Temmuz 1858, Manchester – 14 Haziran 1928, Londra; önceki soyadı Goulden), radikal feminizm kuramcısı, süfrajet ve kadın hakları savunucusudur.

Emmeline Pankhurst, Robert Goulden ve Sophia Crane’nin kızı olarak dünyaya gelmiştir. Köleliğe, tahıl yasalarına karşı ve kadınların seçme ve seçilme hakkı için Liberal Parti’nin desteklediği orta sınıf bir ailenin içinde büyümüştür. Henüz 14 yaşındayken kadınların seçme ve seçilme hakkı üzerine yapılan toplantıya katılmıştır. 1873- 1879 yılları arası Paris’te bulunan bir kız okuluna gitmiştir. Geri dönüşünde, aynı yıl 24 yaşında olan avukat Richard Marsden Pankhurst (1834–1898) ile evlenmiştir. Beş çocuğu olmuştur: Christabel Harriette (1880–1958), Estelle Sylvia (1882–1960), Frank (1884–1889; beş yaşındayken difteri hastalığına yakalandığından dolayı ölmüştür), Adela (1885–1961) ve Harry (1889–1910). Eşi Richard Pankhurst’un 1898’de vefatından sonra kendine ve çocuklarına nikâh memurunun cüzi miktardaki maaşı ile kıt kanaat bakmak zorunda kalmıştır. 10 Ekim 1903 tarihinde kızı Christabel ve dört arkadaşı ile birlikte Manchester’da radikal kadın hareketleri çerçevesinde Kadınların Sosyal ve Politik Birliği’ni (WSPU) kurmuştur. Şiddetsizlik Teorisini geliştirmiştir ve daha sonraları bu teori ABD’de kadın hareketleri, Hindistan’da Mahatma Gandi’nin Britanya kolonilerine karşı yürüttüğü; ayrıca Martin Luther King’in öncülüğünü yaptığı Amerikan-İngiliz vatandaşlık hakları hareketi için kullanılmıştır. Kızları Sylvia ve Christabel de kadın hareketlerinde aktif bir şekilde çalışmışlardır. (Devamı...)


28 Ocak
Çin-Sovyet ayrılığı (Çince: 中蘇交惡; Rusça: Советско-китайский раскол), Çin ve Sovyetler Birliği arasında 1960-1989 yılları arasında yaşanan ciddi bir diplomatik ayrılıktır. Stalin'in 1953 yılındaki ölümünden sonra Nikita Kruşçev tarafından başlatılan destalinizasyon politikası sonucunda kısmen başlamış, 1969'da zirveye ulaşmış ve farklı yollarla 1980'lerin sonuna kadar sürmüştür.

ÇKP, 1971 yılında Nikita Kruşçev öldüğünde tekrar Sovyetler Birliği ile diplomatik ilişkiler kurarak görüşmüş, fakat iki ülke arasındaki gerilim Brejnev'in Nikita Kruşçev politikasını devam ettireceğini söylemesi üzerine devam etmiştir. Sovyetler Birliği'nde Gorbaçov SBKP Genel Sekreteri olduğunda sorun büyük ölçüde çözülmüştür.

Bu ayrılık zaman zaman sınır çatışmalarına da neden olmuş, iki taraftan (Kızıl Ordu ve Çin Halk Kurtuluş Ordusu) çeşitli asker kayıpları meydana gelmiştir. Ayrıca bu durum uluslararası komünist akımlarda da paralel etkilere de sebep olmuş, Sovyetler Birliği tezleri yanlıları Çin tezleri yanlıları çeşitli ülkelerde politik olarak zıt kutuplara ayrışmıştır. (Devamı...)


Giovanni Battista Tiepolo bilinen diğer adlarıyla Gianbattista veya Giambattista Tiepolo (5 Mart 1696 - 27 Mart 1770), Venedikli ressam ve baskı sanatçısıydı. Tiepolo, Venedikli fresk ressamlarının son "büyük ustası" olarak gösterilir. Gayet çok sayıda eser bırakmış ve sadece İtalya'da değil Almanya ve İspanya'da da çalışmıştır.

Giambattista Tiepolo Venedik'te, kaptan Domenico Tiepolo ile eşi Orsetta'nın altı çocuğunun sonuncusu olarak doğdu. Tiepolo soyadı aristokrat bir aileye ait olsa da, ressamın babası ariskotrat statüsü almayı istemedi. Bölgedeki kilise olan S. Pietro di Castello'da vaftiz edilen ressama, vaftiz babası olan Venedikli soylu Giovanni Battista Dorià'nın şerefine Giovanni Battista ismi verildi. Tiepolo'nun doğumundan bir yıl sonra babası, aileyi maddi güçlükler içinde bırakarak vefat etti. Giambattista ilk başlarda Gregorio Lazzarini'nin öğrencisiydi, ancak eserlerinde dönemin daha yaşlı ressamları olan Sebastiano Ricci and Giovanni Battista Piazzetta'nın etkileri daha fazla görüldü. 19 yaşındayken, ilk büyük siparişi olan İshak'ın Kurban Edilişi'ni (şimdi Accademia'da) tamamladı. 1717'de Lazzarini'nin atölyesinden ayrıldı ve Fraglia ressamlar loncasına kabul edildi. 1719'da, dönemin iki Venedikli ressamı olan Francesco ve Giovanni Antonio Guardi'nin kız kardeşi Maria Cecilia Guardi ile evlendi. Çiftin dokuz çocuğu oldu, dört kızları ve üç oğulları hayatta kaldı. Domenico ve Lorenzo isimli oğulları ressamın asistanlığını yaptı ve sonraları kendi adlarıyla da tanınmaya başladı. Üçüncü oğlu ise rahip oldu. Udine'nin Friulian kasabasından bir aristokrat olan Dionisio Delfino, kasabadaki şapelin ve sarayın fresklerle dekore edilmesi işini Tiepolo'ya verdi (1726-28). Ressamın Venedik'te yaptığı ilk başyapıtlar ise Ca' Dolfin'in kabul odasının dekorasyonu için büyük tuvallere çizdiği, antik savaşları ve zaferleri betimleyen bir dizi tabloydu (yaklaşık 1726-29). (Devamı...)


29 Ocak
Uzman Jandarma Ankara Jandarma Okullar Komutanlığında bir yıl süreli Uzman Jandarma Askerî Okulu (JANU)'nu başarı ile bitiren Uzman Jandarma çavuştan Uzman Jandarma sekizinci kademeli çavuş rütbesine sahip yalnızca Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde görev yapan asker kişilerdir. 2012 yılında Uzman Jandarma Okulunun kapatılarak son mezunlarını vermesinin ardından, mevcutları emeklilik ve istifalar nedeniyle düşmeye devam etmektedir. 2015 yılı Ekim ayı itibarıyla Jandarma Genel Komutanlığı emrinde görev yapan 22.394 Uzman Jandarma bulunmaktadır. Uzman Jandarmalar bir yıl süreli hukuk, mesleki ve askeri eğitimlerine müteakip, 6 aylık staj eğitimi için kıt'alarındaki görevlerine atanır ve nasp edilirler. Uzman Jandarmalar kıt'alarda, devriye komutanı ve devriye komutan yardımcısı olarak görev yaparlar. Ayrıca kıt'alarda öncelikli olarak mesleki eğitim başta olmak üzere, yurtdışı yabancı dil kursları gibi genel kolluk görevini icra etmekte kullanabilecekleri kurslara katılırlar. Ankara ilinde Beytepe Güvercinlik'te bulunan Jandarma Eğitim Komutanlığı bünyesinde yer alan Uzman Jandarma Okulu 2013 yılı itibarıyla kapatılmış ve son mezunlarını vermiştir. (Devamı...)

Yelena Dementiyeva (Rusça: (Елена Вячеславовна Дементьева) ; (d: 15 Ekim 1981, Moskova), profesyonel Rus tenisçi.

Dementieva'nın katıldığı ilk uluslararası tenis turnuvası 1997 yılında gerçekleştirilen Les Petit As Turnuvasıdır. Dementieva Fransa'da henüz 13 yaşındayken katıldığı bu turnuvayı kazanmayı bildi ve böylece WTA dünya sıralamasında ilk 500 içerisinde yer aldı. 1998 yılında profesyonel oldu ve 1999 yılında, dünya sıralamsında ilk 100 içerisine girdi. 1999 yılında düzenlenen FED Cup turnuvasında Rusya millî takıma adına yarışan Dementieva, finalde ABD millî takımından Venus Williams'ı 1-6,6-3 ve 7-6'lık üç set sonunda yenerek Rusya'yı şampiyonluğa ulaştırdı. Kariyerinin ilk Grand Slam çekilişlerini bu yıl gerçekleştirdi.Avustralya Açık, Fransa Açık ve Wimbledon turnuvalarına elemeler sonucunda Amerika Açık'a ise doğrudan katıldı. Dementieva ilk kez katıldığı Avustralya Açık ve Fransa Açık turnuvalarında ikinci turda, Wimbledon'da birinci turda ve Amerika Açık'ta üçüncü turda elendi. 2000 yılı Dementieva'nın kariyerinde en güçlü olduğu yıllardan birisiydi. Tek kadınlarda, WTA dünya sıralamasında ilk 20 içerisinde yer alan oyuncularla 40 maç oynadı ve bu maçların 20'sinden galibiyetle ayrıldı. Bu yıl sonunda aldığı toplam ödül ise 600.000 Amerikan dolarıdır. (Devamı...)


30 Ocak
Yulaf (Avena), bol nişastalı taneleri (tohumları) için yetiştirilen bir tarım bitkisi. Daha çok hayvan yemi olarak kullanılan bu tahıldan insanların beslenmesinde de yararlanılır. Bir yulaf tarlası, buğday ya da arpa başaklarına benzemeyen, salkım biçimindeki dağınık başakları sayesinde öbürlerinden kolayca ayırt edilebilir. Sapçıkların ucunda bulunan başakcıkların her biri iki ya da üç tohum içerir. Dışları kılıfta (iç kavuz) örtülü olan bu tohumların ikisini (ya da üçünü) birden yeniden zarsı iki yaprak (dış kavuz) kuşatır.

Yulafın beyaz, siyah, sarı, kırmızı ya da boz tohumlu, kısa ya da uzun saplı pek çok çeşidi vardır. Tarım uzmanlarının öteden beri sürdürdükleri çalışmalarla değişik iklim ve toprak koşullarına uygun yulaf çeşitleri geliştirilmiştir. Örneğin, bunlardan kırmızı yulaf sıcak ve nemli iklimlerde yetiştirilir. Yulafın dünyaya, yabanıl olarak yetiştiği Asya'nın batısı ile Avrupa'nın doğusu arasında kalan bölgelerden yayıldığı sanılır. Yabanıl yulaflardan türeyerek günümüze ulaşmış olan kültür yulafları içinde en çok yetiştirileni hiç kuşkusuz Avena sativa türüdür. Bugün yulaf, arpa ve çavdardan daha büyük miktarlarda üretilen bir tahıldır. Serin ve nemli iklimleri sevdiği için en iyi Avrupa'nın batı ve İskandinav ülkelerinini de içine alan kuzey bölümlerinde, Rusya'da ve Kuzey Amerika'da yetişir. Bununla birlikte Avustralya ve Yeni Zelanda'da da ekilir. Yulaf fazla yağış almayan kurak yerlerde kalın kavuzlu, uzunca tohumlar verir. ABD ve Rusya dünyanın en çok yulaf üreten ülkeleridir; ama, İskoçya, İsveç ve Finlandiya gibi küçük kuzey ülkelerinde, buğday ve çavdardan daha iyi ürün verdiği için yulaftan geniş ölçüde yararlanılır. Türkiye'de ise başlıca Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde yetiştirilen yulafın üretimi 350 bin tona yaklaşır. (Devamı...)


Caetano Veloso ya da tam adıyla Caetano Emanuel Viana Teles Veloso, (d. 7 Ağustos 1942) Brezilyalı besteci, şarkıcı, gitarist, yazar ve siyasal aktivist.

Yüzyılın en iyi şarkı sözü yazarlarından birisi olarak tanınmış ve Brezilya'nın Bob Dylan'ı sayılmıştır. Veloso en çok, Brezilya askeri diktatörlüğünün başlangıç yıllarında tiyatro, şiir ve 1960'ların müziğini kuşatan Brezilya müzik hareketi "Tropicalismo” akımına katkılarıyla tanınmıştır. Veloso, Brezilya’nın kuzeydoğu bölgesinde bulunan Bahia eyaletinde dünyaya geldi. Fakat daha sonra 1960 yılı ortalarında üniversite eğitimi aldığı Rio de Janeiro eyaletine taşındı. Rio de Janeiro’ya taşındıktan sonra bir müzik yarışmasını kazandı ve ilk plak anlaşmasını imzaladı. Bu süreç içerisinde kız kardeşi Maria Bethania’nında bulunduğu bir grup müzisyenle birlikte Tropicalismo akımının kurucularından birisi oldu. Ancak Brezilya hükümeti Veloso’nun müziğini ve siyasal üslübunu sakıncalı buldu ve bir diğer müzisyen Gilberto Gil'le beraber 1969 yılında tutuklandılar. İki müzisyen daha sonra Brezilya’yı terkedip Londra’ya yerleşseler de 1972 yılında geri döndüler. Veloso, vatanına geri döndükten sonra kayıt ve konserlerine başladı ve 1980 ve 1990’lı yıllarda Brezilya dışındaki ülkelerde de popüler olmaya başladı. Şimdiye kadar beş adet Latin Müzik ve Sahne Sanatları Ödülü'nü kazandı. 2004 yılında “A Foreign Sound” adlı ilk ingilizce albümünü kaydetti. Albüm pek çok Amerikan standardını içerisinde barındırmaktadır. (Devamı...)


31 Ocak
Gergedan gergedangiller (Rhinocerotidae) familyasından bugüne kadar soyunu sürdürebilmiş kara hayvanları içinde filden sonra en iri olan hayvan türü.

Bugünkü gergedanların, üçü Asya'da, ikisi Afrika'da yaşayan beş türü vardır. Bunların hepsi iri yapılı, kısa ve kalın bacaklı hayvanlardır. Ayaklarında tek bir toynakla (geniş ve kalın tırnakla) çevrili üçer parmak bulunur. Kafaları iri ve ağır, kulakları geniş, ucu püsküllü olan kuyrukları ince ve oldukça kısadır. Son derece kalın olan derileri, kulaklarının tepesindeki tüy tutamları ile kuyruk püskülleri dışında tümüyle çıplaktır. Türleri ayıran en önemli fark burunlarının üstündeki boynuzların bir ya da iki tane olmasıdır. Asya'da yaşayan üç türden ikisi tek boynuzlu, öbür Asya türü ile iki Afrika gergedanı çift boynuzludur. İçlerinde en irisi olan Beyaz gergedanın ağırlığı beş tonu bulur. Gergedanların boynuzu öbür hayvanlarınki gibi kemikten değil, saç, kıl ve tırnakların yapısındaki (keratin) denen lifsi bir proteinden oluşmuştur. Bazı Asya ülkelerinde bu boynuzların doğaüstü güçler taşıdığına inanılır. Otçul hayvanlar olan gergedanlar genellikle tek başlarına ya da aile grupları hâlinde geniş otlaklarda, çalılık ve bataklık bölgelerde yaşarlar. Yalnız Sumatra gergedanı sık ormanlarda yaşar. Görme duyularının zayıf olmasına karşılık koku alma ve işitme duyuları çok gelişmiştir. Hayvanlar arasında kendilerinden daha güçlü düşmanları olmayan gergedanlar insanla karşılaştıklarında da genellikle kaçarlar. (Devamı...)


Chris Isaak (26 Haziran 1956, Stockton, Kaliforniya) Amerikalı aktör, bestekâr, müzisyen, şarkıcı.

Müzik hayatına ağabeyiyle beraber AWOL'un U0P albümüne katkıda bulunarak başlamıştır. 1984 yılından günümüze, birçok alanda aktif olan Isaak temelinde müzik kariyerine odaklanmış; birçok albüme imzasını koymuştur. İlk albümü Silvertone'yi çıkardıktan sonra büyük beğeni topladı, David Lynch'nin filmlerine film müzikleri yaptı. 1988'de Babanın Metresi filminde palyaço rolü yaparak aktörlüğe başlayan Isaak, birçok filmde rol üstlendi. Lynch tarafından Mavi Kadife filminde başrol teklif edildiğinde bu rolde oynamayı reddetti. 2001-2004 yılları arasında The Chris Isaak Show adlı programı sundu. Isaak şu anda Amerikan Biyografi Kanalında yer alan The Chris Isaak Hour'u sunmaktadır. Chris Isaak 26 Haziran 1956'da Stockton'da St. Joseph's Hastanesinde doğdu.< Annesi Dorothy patates cipsi fabrikası işçisi, babası Joe ise forklift sürücüsüydü. Annesi İtalyan asıllı Amerikandır. Nick ve Jeff adında iki kardeşi vardır. 1961 ve 1970 yılları arasında ilköğrenimini Stockton's Woodrow Wilson Elementary School ve Daniel Webster Junior High okullarında gerçekleştirmiştir. Isaak'a 1971 yılında ilk gitarını kız arkadaşı Carole Low hediye etmiştir. Isaak genç yaşta iken ailesi ve kendisinin aldığı ikinci el Elvis Presley kayıtlarıyla kendi müzik eğitimini geliştirdi. Dinlediği kayıtlar onun müzik sesini belirlenmesinde etkili oldu. Isaak ve ağabeyi Nick akustik gitarlarıyla birbirlerine uyum sağlayarak amatör şekilde gitar çalmaya başladılar. (Devamı...)