Vikipedi:Günün maddeleri/Ocak 2016



Bu sayfada ana sayfaya çıkmış veya çıkacak olan maddeler gösterilmektedir.

Günün maddesini kullanıcı veya kullanıcı tartışma sayfalarınızda {{Anasayfa dinamik içerik}} şablonunu kullanarak çıkartabilirsiniz. Çıkacak olan maddelerle ilgili teklif, öneri düzeltme gibi istekleri Vikipedi:Günün maddesi sayfasında belirtebilirsiniz.




Ocak 1 - Cum

 
2015'te Türkiye'de 6 Ocak'ta Sultanahmet Meydanı'nda bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Turizm Şube Müdürlüğüne Rusya vatandaşı Diana Ramazova tarafından intihar saldırısı düzenlendi. Saldırı sonucunda, 1 polis memuru hayatını kaybederken 1 polis memuru ise yaralandı. 14 Şubat'ta Mersin'de tecavüz edildikten sonra cinayete kurban giden Özgecan Aslan defnedildi. Ülkenin birçok yerinde protesto gösterileri düzenlendi. 18 Mart'ta Çanakkale Deniz Zaferi'nin 100. yıldönümünde Çanakkale şehitleri anıldı. 31 Mart'ta İstanbul Adalet Sarayı'nda yasadışı DHKP-C örgütü üyeleri tarafından Savcı Mehmet Selim Kiraz öğlen saatlerinde rehin alındı. İlerleyen saatlerde polisin düzenlediği operasyonda savcı Kiraz ve iki eylemci hayatını kaybetti. 3 Mayıs'ta sona eren 51. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nu Kristijan Đurasek kazandı. 10 Mayıs'ta 2015 Bayanlar Dünya Kulüpler Şampiyonası'nda Eczacıbaşı VitrA takımı finalde Dinamo Krasnodar takımını 3-1 mağlup ederek şampiyon oldu. 12 Haziran'da düzenlenen Miss Turkey 2015'te Türkiye güzellik yarışmasını 18 yaşındaki Ecem Çırpan kazandı. 29 Haziran'da düzenlenen 89. Gazi Koşusu'nu Renk isimli atıyla jokey Ahmet Çelik kazandı. 4 Ağustos'taki Yüksek Askerî Şûra toplantısı sonucunda Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar olurken, Kara Kuvvetleri Komutanlığına ise Salih Zeki Çolak getirildi. Hava Kuvvetleri Komutanlığına Abidin Ünal atandı. 8 Ağustos'ta Ankara'daki Osmanlı Stadyumu'nda oynanan Süper Kupa maçında Bursaspor'u 1-0 mağlup eden Galatasaray kupanın 14. kez sahibi oldu. 10 Ekim'de Ankara'da düzenlenen "emek, barış, demokrasi" mitinginde 2 ayrı patlama meydana geldi. Patlamalarda, 109 kişi hayatını yitirdi; 48'i ağır 246 kişi yaralandı. 16 Ekim'de Türksat 4B uydusu Kazakistan Baykonur Uzay Üssü'den Başarıyla fırlatıldı. 1 Kasım'da gerçekleştirilen seçimlerde Ahmet Davutoğlu liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisi oyların %49,50'sini alarak birinci parti oldu ve 550 sandalyeli Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 317 sandalye kazandı. Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisi ise %25,32 ile ikinci oldu. (Devamı...)

 
Zeki Rıza Sporel (28 Şubat 1898, İstanbul - 3 Kasım 1969, İstanbul), Türk futbolcudur.

Fenerbahçe A takımına 17 yaşında girdi. Takımın formasını 19 yıl boyunca giydi. 352 maçta 470 gol attı. Millî takımın ilk golcüsüdür. Türkiye millî futbol takımı formasını 16 kez giydi. 10 kez kaptanlık yaptı. 26 Ekim 1923'te Romanya ile oynanan ve 2-2 berabere sonuçlanan Türkiye millî takımının ilk maçında 2 gol attı. Millî takıma toplam 15 gol kazandırdı. Millî takımın Finlandiya'yı 4-2 yendiği maçta Türkiye'nin 4 golünü de atarak bu konudaki rekoru uzun süre elinde tuttu. Futbolu 1934'te bıraktı. Soyadı kanunu çıktıktan sonra, soyadı bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından verilmiştir. Tenis dalında Türkiye'yi temsil etti. Yöneticilik yaptı. Türkiye Su Sporları Federasyonu ve Fenerbahçe Spor Kulübü başkanlıklarında (1955-1957) bulundu. Türk futbol tarihinin en iyi 11'ine seçildi. Ayrıca Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki ezeli rekabette Galatasaray ağlarına tam 33 gol atarak kırılması çok güç bir rekora imza atmıştır. Kardeşleri ünlü futbolcular Hasan Kamil Sporel ve Arif Sporel. 1921 yılında Galatasaray'ın yurt dışı turunda Galatasaray forması ile mücadele etmiş, Werder Bremen, FC Köln, FC Saarbrücken ve FC Lausanne Sport maçlarında goller atmıştır. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 2 - Cts

 
1905 Moskova Ayaklanması 1905 yılında gerçekleşen Rus Devrimi kapsamında 7-17 Aralık 1905 tarihinde Moskova'da ortaya çıkan ayaklanma. İlk 2 gün barışçıl geçen ayaklanma, 9 Aralık günü silahlı çatışmalara dönüşmüş ve Çarlık ordusu saldırıları sonucu yüzlerce kişi yaşamını yitirmiştir.

Moskova'lı işçiler, Bolşeviklerin önderliğinde 7 Aralık günü birçok protesto gösterisi düzenlemişlerdir. Ardından 9 Aralık günü Moskova’ya giren Çarlık Ordularıyla ayaklanmacılar arasında kıyasıya çarpışmalar yaşanmıştır. Ayaklanma, Kazak süvarilerinin ve topçu birliklerinin de desteğini alan Çarlık ordularının, 16 Aralık'ta isyancılara karşı "kesin vur emri" almasıyla birlikte, ertesi gün olan 17 Aralık günü tamamen bastırılmıştır. Ayaklanmaya hazırlık günlerinde ünlü sovyet edebiyatçısı Maksim Gorki kilit bir rol oynamıştır. Gorki Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'ne (RSDİP) 1905 yılında resmi olarak üye olmuş ve aynı yıl "Bilgi Yayınevi" adında bir yayınevi kurmuştur. Buradan sağlanan finansman ile işçiler için gereken malzeme ve erzak temin edilmiştir. Ayrıca ayaklanmada kullanılacak askeri teçhizatlar Gorki'nin dairesinde hazırlanmıştır. Gorki, o dönemde zaman zaman Bolşeviklerin bazı tutumlarını eleştirmekteydi fakat Çarlık rejimine karşı olacak bu ayaklanmada partiye ve ayaklanmacılara yardım etmiştir. Ayaklanmada Sosyalist Devrimci Parti önderlerinden Alexey Uktomski de öldürülmüştür. Moskova-Kazan Demiryolu'nda Uktomski ile birlikte 150 civarında isyancı da yaşamını yitirmiştir. Sovyetler Birliği'nde kahraman olarak anılan Uktomski'nin Moskova'da gene kendi adını taşıyan sokakta bir heykeli bulunmaktadır. Lenin Moskova Ayaklanmasından Alınacak Dersler adlı eserinde bu ayaklanmayı ele almış ve gerek Rus işçi sınıfı, gerekse onun öncü partisinin çıkaracağı derslerden bahsetmiştir. Bu konuda halka ve işçi sınıfına devrimci önderlik yapacak olan öncü parti olmaksızın gerçekleşecek bir ayaklanmada başarısız olunacağını belirtmiştir. Ayrıca Lenin daha sonra, başarısız olmuş olsa da 1905 silahlı ayaklanmasını çok önemseyecek ve “1905 provası olmasaydı 1917 Ekim Devrimi asla olmazdı.” diyecektir. (Devamı...)


 
Heidi Klum (d. 1 Haziran 1973), Alman manken, oyuncu, sunucu, moda tasarımcısı, yapımcı ve şarkıcı.

Klum, kuaför Erna ve bir kozmetik firmasında çalışan Gunther Klum’un çocuğu olarak 1 Haziran 1973’te Westphalia, Almanya’da dünyaya geldi. 18 yaşındayken bir arkadaşının ısrarlarıyla bir magazin kuponunu dolduran Klum, kendini "Model 92" adlı yarışmada buldu. Aynı yıl okulu bitirdi ve bir süre Almanya ve çevre ülkelerde modellik yapmaya başladı. Daha sonra ABD’ye taşındı, Miami ve Florida'da yaşadı ancak fazla göze çarpmadı. Florida ve Miami'de önemli bir başarı elde edemeyen Klum, New York'a taşındı. 1998 yılında Sports Illustrated dergisinin bikini sayısının kapağına çıkması ve ardından dünyaca ünlü iç giyim markası Victoria’s Secret ile anlaşma imzalamasıyla büyük bir hızla dünya çapında üne kavuştu. Bu tarihten beri dünyanın en ünlü dergilerinin kapağında sayısız kez bulundu, birçok dizi ve filmde küçük rollerde oynadı. Bunlardan bazıları "How I Met Your Mother" , "Sex and the City: The Movie", "Spin City", "Yes, Dear" idi. Ayrıca "Blow Dry" adlı filmde bir saç modelini, "Ella Enchanted"de bir devi ve "The Life and Death of Peter Sellers" filminde de Ursula Andress’i canlandırdı. Klum, adım attığı başka bir alanda "Project Runway" ve "Germany’s Next Top Model" isimli reality şovların yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendi. Aralık 2004’te Amerika’da yayına başlayan "Project Runaway"de, moda tasarımcıları birbiriyle yarışıyor ve New York Moda Haftası’nda tasarımlarını sergileyebilmek için çalışıyorlardı. Klum bu yapımın ilk ve ikinci sezonlarıyla Emmy Ödülü adaylığı aldı. Model aynı zamanda Alexandra Postman ile birlikte "Body of Knowledge: Eight Rules of Model Behavior" isimli bir kitap yazdı. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 3 - Paz

 
36 Fuji Dağı Manzarası 冨嶽三十六景 (Fugaku Sanjūrokkei) Japon ressam Katsushika Hokusai tarafından yapılmış olan, 46 büyük tahta oymabaskı resminden oluşan ukiyo-e resim serisidir. Seride Fuji Dağı farklı mevsimlerde ve hava şartlarında, çeşitli yerlerden ve uzaklıklardan göründüğü şekilde resmedilmiştir. Seri 1826 ile 1833 yılları arasında oluşturulan 46 baskıdan oluşur. İlk yayınlanan serideki 36 resmin çok popüler olması sonucunda, seriye 10 resim daha eklenmiştir.

Bu seri Fuji Dağı'na odaklanan en ünlü ukiyo-e serisi olsa da, aynı konuda pek çok başka seri de mevcuttur. Hiroshige'nin 36 Fuji Dağı Manzarası ile yine Hokusai'ye ait olan 100 Fuji Dağı Manzarası da bunların arasındadır. Fuji Dağı, kültürel ve dini önemi sebebiyle Japon sanatının en popüler konularından biridir. Bambu Kesicisinin Öyküsü (Japonca: 竹取物語; Taketori Monogatari) isimli 10. yüzyıldan kalma halk öyküsünde bir tanrıçanın hayat iksirini dağın zirvesine sakladığı anlatılır. Bu yüzden de Henry Smith'e göre "Fuji Dağı eskiden beri ölümsüzlüğün sırrının bulunduğu yer olarak görüldü ve bu gelenek Hokusai'nin dağa ilişkin saplantısının da kaynağını oluşturuyordu." Serideki resimler arasında en ünlüsü İngilizcede The Great Wave off Kanagawa (神奈川沖浪裏, Kanagawa Oki Nami Ura) (Kanagawa Açıklarında Büyük Dalga) olarak bilinen resimdir. Resmin isminin daha doğru tercümesi Kangawa Açıkları, Bir Dalganın Sırtı (ya da Altı) şeklindedir. Resimde büyük bir dalga üç tekneyi tehdit ederken Fuji Dağı arka planda yükselmektedir. Genelde tsunami olduğu düşünülse de dalga, aslında muhtemelen büyük bir okyanus dalgasıdır. (Devamı...)


 
Odoacer (d. 435 - ö. 493), 5. yüzyılda yaşamış İtalya Kralı.

Batı Roma İmparatorluğu'nun son imparatoru olan Romulus Augustus'u 476 yılında düşüren ve imparatorluğu çökerten kumandan olarak ün yapmıştır. Batı Roma İmparatorluğu'na son vererek Orta Çağ'ı başlatan kişi olarak bilinir. Tarihte Romalı olmayıp da tüm İtalya'yı yönetmiş olan tek kraldır. Odoacer'in geçmişi hakkında tam olarak kesin bilgiler bulunmamaktadır. Odoacer'in kabilesinin başında bulunan Edekon, Hun kralı Attila'nın boyunduruğunu kabul etmişti. Ailesinin kökeni tam olarak belli değildir. Kimi kaynaklar Ostrogot asıllı olduğunu savunmaktadır. Özellikle geçmişte Ostrogot kabilelerinde yaşadığına dair önemli deliller bulunuyordu. Aynı yıllarda yaşamış tarihçi Jordanes ise Odoacer'in İtalya kralı olmadan önce, ismi Turcilingi olan, kökeni bilinmeyen bir kavmin lideri olduğundan bahsetmiştir. Turcilingi kavmi hakkında kesin olarak bilinen tek şey Avrupa kökenli bir kavim olmadığıdır. Bu kavmin Hunlar ile beraber Asya'dan gelmiş bir Türk kavmi olabileceği yönünde teoriler de vardır. Odoacer'in aslı hakkında 1946'da "American Historical Review" adlı büyük akademik itibarlı bir tarih akedemik kaynağında Amerikan tarihçileri R.L.Reynolds ve R.E.Lopez diğer bir tez ortaya atmışlardır,. Bu yazarlara göre Odoacer'ın aslı Germen değildir, çünkü bu sözcüğün Germenik dillerde etimolojisi bulunamamıştır. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 4 - Pzt

 
Filateli veya pulculuk, posta pullarını konu edinen uğraş alanına verilen isim. Posta pulları ile ilgili ilk gün zarfı, özel gün damgası, antiye, posta tarihi ve benzeri maddeler ile de ilgilenir.

Filateli ile uğraşanlara filatelist denir. Çoğunlukla pul koleksiyonculuğu ile karıştırılır, oysa pul koleksiyonculuğu posta pulları ve posta pulları ile ilgili maddelerin biriktirilmesinden ibaretken, filateli, pulları bir inceleme konusu olarak değerlendirir. Koleksiyonculuk Filateli alanının bir parçası değildir, yani filatelik çalışma yapmak için çalışma konusu malzemeleri toplamak gerekli değildir. Elbette filatelistler arasında aynı zamanda koleksiyoncu olanlar çoğunluktadır. Pullar incelenirken pul maşası ile tutularak zamkın zarar görmemesi sağlanır, ve parmaklardaki yağlardan korunmuş olur. Güçlü bir büyüteç ise pulun kâğıt ve baskısındaki detayların daha iyi görülmesini sağlar. Ayrıca odontometre ile pulların dantel ölçülerinin ölçülmeside gerekebilir. Türk filatelisinde sıklıkla dönemler halinde çalışmalar yapılabilmektedir. (Devamı...)


 
Léo Delibes ya da tam adıyla Clément Philibert Léo Delibes (d. 21 Şubat, 1836, Saint-Germain-du-Val köyü, La Fleche, Sarthe, Fransa – 16 Ocak 1891, Paris), özellikle opera, operet ve bale eserleri yaratıcısı olarak tanınan bir Fransız besteci.

Léo Delibes Fransa'nın Pays de la Loire bölgesinde şimdi "La Fleche" şehrinin bir mahallesi olan Saint-Germain-du-Val adlı bir köyde doğmuştur. Babası bir postacı idi ve Delibes küçük yaşta iken öldü. Annesi çok yetenekli bir amatör müzisyen idi ve büyük babası bir opera şarkıcısı idi. Delibes annesi ve dayısı tarafından yetiştirildi. 1847'de Paris'e gidip Paris Konservatuvarı'nda eğitimine başladı ve Adolphe Adam tarafından verilen kompozisyon derslerini almaya başladı. Bir yıl sonra şan dersleri takibe başladı ise de şarkıcılıktan daha çok bir orgcu olarak yetişti. Konservatuvara devam ederken geçimini sağlamak için "Theatre Lyrique"de provalara piyano eşlik sağlama ve koro lideri işlerinde çalıştı. 1864'te Paris Operası'nda ikinci koro lideri oldu. 1865-1871 döneminde "Saint-Pierre-de-Chaillot" kilisesinde orgculuk yaptı. Delibes bir seri operet hazırlamıştır ve bunlardan ilki 1865'te Folies-Nouvelles'de galası yapılan "Deux sous de charbon, ou Le suicide de Bigorneau (İki Şu Değerine Kömür veya Bigorneau'nun İntiharı)" olmuştur. III. Napolyon için Algers (Cezayir) temalı ve aynı adlı bir törensel kantata ile o zamanki Fransız devlet başkanının ilgisini çekti. 1866'da kareografisini Leon Minkus'un yaptığı, hazırladığı "La Source (Kaynak)" adlı bale çok popüler oldu. 1870'te hazırlamış olduğu bir mekanik oyuncağın bir köylü gencini yaşayan sevgilisinden ayırması temasını işleyen Coppelia adlı bale eseri ile sanatının zirvesine eriştiği kabul edilir. Delibes bundan sonra 1876'da "Sylvia" adlı bir diğer bale eseri de hazırlamıştır. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 5 - Sal

 
Avrupa Afrika'nın kuzeyinde, Asya'nın batısında ve Atlas Okyanusu'nun doğusunda bulunan, yarımada şeklindeki kıta. Dünyanın en küçük ikinci kıtasıdır.

Avrupa, Sami dillerde Erep (yahut Irib), güneşin battığı taraf anlamına gelir. Fenikelilerden Yunanlara geçen bu ad, Yunancada Europa olmuş ve Ege Denizi'ne göre batıda bulunan ülkelere bu ad verilmiştir. Ayrıca mitolojide Finike kralı Agenar ile Telepassa'nın kızının adıdır. Boğa şekline giren Zeus tarafından İda'ya kaçırılmış, Zeus'tan Minos, Sarppedon ve Rhadamnthys isminde üç oğlu olmuştur; adı bu yarımadaya verilmiştir. Öteden beri büyük krallık ve imparatorluklara beşiklik yapmış bu yarımada, endüstri devriminden sonra da gelişmişliğini korumuş ve diğer tüm kıtalara göre endüstrileşmesini kısa sürede tamamlamıştır. Avrupa'nın önemi, konumu, yüzölçümü, doğal kaynakları, nüfusu ve fiziki özelliklerinden değil sahip olduğu insan kaynağı ve onun niteliklerinden ileri gelmektedir. İyi eğitilmiş insanlardan oluşan nüfus, bilim ve teknolojide göstermiş olduğu ilerlemeler sayesinde ekonomik yönden de gelişmiş ve yüksek bir hayat standardına ulaşmıştır. Doğal kaynakları görece az olan Avrupa, bu gelişmesini tamamen eğitimli insan kaynağına ve sömürgecilik sisteminin kazanımlarına borçludur. Günümüzde dünyanın en büyük güç odağı olan ABD'nin halkı da büyük oranda Avrupa kökenlidir. Ayrıca bilimsel ve teknolojik gelişmelerin kilometre taşları olan önemli buluşların çoğu da Avrupalılar tarafından gerçekleştirilmiştir. Avrupa ülkelerinin her yönden birleşmesini amaçlayan ve bu yolda önemli aşamalar gerçekleştiren Avrupa Birliği, Avrupa'nın yeryüzündeki gücünü ve önemini daha da artırmaktadır. (Devamı...)


 
Fritz Walter (d. 31 Ekim 1920 - ö. 17 Haziran 2002), döneminin en popüler Alman futbolcudur. Futbol yaşamı boyunca Almanya millî futbol takımı formasını 61 kez giydi ve bu maçlarda toplam 33 gol attı.

Kulübün tesis sorumlu olan babası sayesinde futbola 1. FC Kaiserslautern kulübünde çok erken yaşta başladı. Henüz 8 yaşında iken Kaiserslautern genç takımına girdi ve 17 yaşında ilk kez üst seviyede maç oynadı ve uzun süren futbol hayatı boyunca bu kulübe bağlı kaldı. Alman millî futbol takımına ile kez 1940 yılında Sepp Herberger tarafından Romanya maçı için çağrıldı ve bu maçta hat trick yaptı. Ancak 1942 yılında orduya çağrıldı. Savaş bittiğinde, Ukrayna yakınlarında bir esir kampında savaş esirleri maç yaptığı bir sırada, 23 yaşındaki Fritz Walter'i Almanya adına futbol oynarken gören Macar gardiyanlardan biri, Ruslara Alman değil Avusturyalı olduğunu söylemiş ve hayatını kurtarmıştır. Almanya'ya döndükten sonra tekrar Kaiserslautern'de oynamaya başlayan Fritz Walter, takımının 1951 ve 1953'teki lig şampiyonluklarında pay sahibi olmuştur. 1953'te 38 gol ile gol kralı oldu. Millî takıma da 1951 yılında dönmüş ve kaptanlığa kadar yükselmiştir.

Almanya'nın (Batı Almanya) ilk kez FIFA Dünya Kupası'nı kazandığı 1954 FIFA Dünya Kupası'nda yılında takımın kaptanı olarak görev yaptı. İronik olarak finalde Macaristan'ı yenerek kupayı kaldıran futbolcu oldu. 1958'de İsveç'te düzenlenen Dünya Kupası'nda, 38 yaşında iken, takımın yarı finale kadar çıkmasında rol aldı. Bu maçtan sonra millî takımdan ayrıldı. 1959'da ise aktif futbol yaşantısına bir son verdi. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 6 - Çrş

 
Beyin (Latince'de cerebrum, Antik Yunanca'da  ἐγκέφαλος (enkephalos, “baştaki”), from ἐν (en, “içinde”) + κεφαλή (kephalē, “baş”) sinir sisteminin merkezi olarak hizmet eden bir organdır. Bütün omurgalı hayvanlar ve çoğu omurgasız hayvan -bazı süngerler, knidliler, tulumlular ve derisi dikenliler gibi omurgasızlar hariç- beyne sahiptir. Baş kısmında; duyma, tatma, görme, denge, koklama gibi duyulara hizmet eden organlara yakın bir noktada bulunan beyin omurgalıların vücudundaki en karmaşık organdır. Normal bir insanda serebral korteksin (en geniş kısmı) 15-33 milyar nörondan müteşekkil olduğu tahmin edilmektedir. Her biri birkaç bin nöronla sinaps denen bağlantılar yardımıyla bağlıdır. Bu nöronlar birbirleriyle akson denen uzun protoplazmik lifler yardımıyla iletişim kurar. Aksonlar bilgiyi beynin diğer kısımlarına yahut vücudun spesifik alıcı hücrelerine taşır.

Fizyolojik olarak, beynin fonksiyonu vücudun diğer organlarının merkezi kontrolünü sağlamaktır. Hormon denen kimyasalların salgılanmasının işletimi ve kas aktivitesinin oluşumu vücudun diğer organları üzerindeki işlevlerindendir. Bu merkezi kontrol çevredeki ufak değişimlere bile gayet süratli ve koordine bir tepki vermeyi sağlar. Bazı temel tepkilerden olan refleksler, omuriliğin ve çevresel gangliyonların aracılığıyla gerçekleşebilir, fakat kompleks duyusal impulslara bağlı bilinçli yapılan komplike davranışlar ise beynin bilgileri bütünleme kabiliyetine ihtiyaç duyar. (Devamı...)


 
Roman Polanski (d. 18 Ağustos 1933, Paris), Polonyalı aktör, yönetmen, yapımcı ve senarist.

Polanski, 1933'te Polonyalı bir Yahudi ile bir Rus göçmeninin oğlu olarak Paris’te dünyaya geldi. Üç yaşında ailesi ile birlikte Kraków’a taşındı. 1940'ta şehrin Almanlar tarafından işgal edilmesinin ardından ailesi bir toplama kampına gönderildi. Naziler tarafından götürülmesinden hemen önce babasının sayesinde kaçmayı başaran Polanski, iyiliksever Katolik ailelerin yardımı sayesinde hayatta kalmayı başarır. Annesi Auschwitz’de ölür. Kamptan sağ olarak kurtulmayı başaran babası, oğluyla birlikte Krakov’a döner. Babasının tekrar evlenmesi üzerine, artık bir yetişkin olan Polanski evden ayrılır. Babası, Polanski’yi bir teknik okula gönderir. 1950’de bir sinema okuluna devam etmek üzere okulu terk eder. Aynı zamanda, Kraków tiyatrosunda aktör olarak işe başlar. İlk sahneye çıkışı, 1954’te Andrezj Wajda’nın “Pokolenie / Bir Kuşak”ı ile olur. 1954’te Lodz’un ünlü Devlet Film Okulu’nda yönetmenlik bölümüne girer, üç yıl sonra öğrencilik döneminin ilk filmi olan “Rozbijemy Zabawe/ Break Up The Party” yi çeker. İlk tanınan filmi 1962’de çektiği “ Knife in The Water - Suda Bıçak” olur. Bu filmde senaryo üzerinde kendisi çalışmıştır. Sonraki iki filmini çekmek üzere Birleşik Krallık'a giden yönetmenin burada yaptığı ilk film olan “ Repulsion - Tiksinti”, parlak bir başarı elde edemez. Filmin, yönetmenin en çok sevdiği filmi olduğu söylenir. Polanski’nin Hollywood’a ayak basışı, 1968’de çektiği korku filmi “Rosemary’s Baby- Rosemary'nin Bebeği ” ile olur. Önceki eserlerinde olduğu gibi bu filmde de yönetmen, uğursuzluklara işaret eden bir dehşet havası yaratır. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 7 - Prş

 
Samanyolu içinde Güneş Sistemi'nin de bulunduğu gök ada. Yerel Küme'nin bir parçası olan çubuklu sarmal türde bir gök adadır. Gözlemlenebilir Evren'deki milyarlarca gök adadan sadece bir tanesidir.

23 Ekim 2015 tarihinde Ruhr-Universitat Bochum üyesi Alman astronomlar tarafından 46 Milyon piksellik "855.000X54.000" çözünürlükte samanyolu galaksisi haritası yayınlanmıştır.

Galaksi adının kökeni, eski Yunancada bizim galaksimizi belirtmek üzere kullanılan “sütlü, süt gibi, sütsü” anlamlarına gelen galaxias (Yunancaγαλαξίας) sözcüğü ya da "süt dairesi" anlamındaki kyklos galaktikos (Yunancaκύκλος γαλακτίκος) terimidir. Bu terim ve dolayısıyla Batı kültüründe Samanyolu için kullanılan "Süt Yolu" terimi eski Yunan mitolojisi'ndeki bir mitosdan kaynaklanır: Bir gece, Zeus ölümlü bir kadından yaptığı oğlu Herakles'i farkettirmeden uykuya dalmış olan Hera'nın göğsüne koyar. Bebek Herakles, Hera'nın memelerinden akan sütü içecek ve böylece ölümsüz olacaktır. Fakat Hera, gece uyanıp tanımadığı bir bebeği emzirdiğini farkedince onu fırlatıp atar ve boşalan memesinden çıkan süt de gece gökyüzüne fışkırıp akar. Hikâyeye göre geceleyin gökte sönük bir ışıkla pırıldar halde gördüğümüz “Süt Yolu” (Türkçe’de Samanyolu) denilen kuşak, böyle oluşmuştur. Antik çağda Grek filozofu Democritus (450–370 MÖ), geceleyin gökyüzünde görünen Süt Yolu denilen ışıklı bölgenin uzak yıldızlardan oluşuyor olabileceğine dikkat çekmişti. Aristo'nun (384-322 MÖ) düşüncesine göreyse Süt Yolu büyük, birbirine bağlı çok sayıdaki yıldızın alevlenmesinden kaynaklanmaktaydı ve bu alevler Dünya atmosferinin üst kısmında yer almaktaydı. (Devamı...)


 
Muhammed İkbal (Urduca: محمد اقبال, Hintçe: मुहम्मद इक़बाल; d. 9 Kasım 1877 - ö. 21 Nisan 1938), Pakistanlı İslam alimi, şair, filozof ve politikacı.

Şiirleri çağdaş Urdu ve Fars edebiyatı'nın en önemli yapıtlarındadır. Allâme İkbal olarak da bilinir. Hindistan'daki müslümanların bağımsızlık mücadelesini ilk defa dile getiren kişidir. 1873'te Pakistan'ın Pencap eyaletine bağlı Siyalkut kentinde doğan Muhammed İkbal, mutasavvıf bir anne ve babanın oğlu olarak dünyaya geldi. İlk eğitimini Kur'an üzerine aldı. Kur'an eğitimini medresede tamamladıktan sonra, Arapça ve Farsça hocasının yönlendirmesiyle İslam edebiyatıyla ilgilenmeye başladı. Lahor'da yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra Doğu Dilleri Fakültesi'ne hoca olarak tayin edildi. Bu yıllarda Muhammed İkbal'in şiirleri de yayınlanmaya başlandı. 1905'te Londra'daki Cambridge Üniversitesi'nin felsefe ve iktisat bölümünden mezun oldu. Londra'da üç sene kadar kalan İkbal, burada Arap Dili ve Edebiyatı Fakültesi'nde hocalık yaparken, bilhassa Londra'da ilgi görmesine sebep olacak çeşitli İslâmi konularda bir dizi konferans verdi. Yine Londra'da kaldığı müddet içinde hukuk üzerine okuyan İkbal, savcılık diplomasını aldıktan sonra Almanya'ya giderek Münih Üniversitesi'nde felsefe dalında doktora yaptı. 1908'de Hindistan'a döndüğünde, yazı ve şiirlerine hayranlık duyanlar tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 8 - Cum

 
Sincap sincapgiller (LatinceSciuridae) familyasından uzun kuyruk tüyleri ile dikkat çeken kemirici memeli hayvan türlerinin ortak adıdır. Eski Türkçe'de Teyin/Deyin/Değin ve çekelez adlarıyla da bilinir.

Vücudunun üst kısmı açık sarıdan kırmızımsı kahverengine ve siyaha kadar değişir. Alt tarafı tamamen beyazdır. Omurgalı hayvanların içine girer. Kışın, kıl uçlarında siyah pigment miktarı artar. Bu nedenle kırmızı renkte olanlar, kışın daha koyu görünür. Kuyruktaki tüyler uzundur ve kuyruklarını kıvırıp sırtlarına değdirebilirler. Gözleri iri ve parlaktır. Kulakların ucunda (kışın daha fazla) tüy demeti bulunur. Arka ayakları daha uzun ve daha güçlüdür. Boyları 18-25 cm, kuyrukları 14-20 cm dir. Ağırlığı 15-51 gr dır. Gebelik süresi 30-40 gün olmakla birlikte yavru sayısı 3 ila 7 arasında değişir. Yaşam süresi yaklaşık 10 yıl olan bu memeliler, çoğunlukla ağaçlarda yaşar. Otoburdur. Ormanlık ve ağaçlık bölgeler, parklar ve korularda yaşarlar. Kış uykusuna yatmazlar ancak soğuk havalarda birkaç gün süren uyuşukluk dönemleri olur. Çiftleşme dönemi dışında yalnız yaşarlar. Çok iyi tırmanır ve sıçrarlar, hemen hemen bütün zamanlarını ağaçların üzerinde geçirirler. Ağaç gövdesinde baş aşağı ve baş yukarı hızla inip çıkabilirler. Gündüzleri işlektirler, sabah ve ikindi vakti daha hareketlidir.0-3 aylıkken eve alınan sincaplar evcilleştrilebilr. Evcilleştiklerinde oldukça hareketli ev arkadaşları olabilmektedirler. (Devamı...)


 
Jean-Baptiste Biot (21 Nisan 1774 - 3 Şubat 1862), Fransız bilim insanı. Meteoroitlerin gerçek yapısını ortaya çıkarmış, bir balon yolculuğu yapmış ve ışığın polarizasyonu hakkında araştırmalarda bulunmuştur.

Jean-Baptiste Biot, 21 Nisan 1774 tarihinde Paris'te doğdu ve 3 Şubat 1862 tarihinde Paris'te öldü. Biot, 1794 yılında Lyceum Louis-le-Grand ve Ecole Polytechnique'de eğitim gördü. Biot 1797 yılında Beauvais matematik profesörü olarak atanmadan önce topçu olarak görev yaptı. Daha sonra 1800'lerde College de France'ın fizik profesörü olarak devam etti, üç yıl sonra Bilimler Akademisi üyeliğine seçildi. 1804 yılında Biot Gay-Lussac ile ilk bilimsel sıcak hava balonu seyahatini yaptı. ( 2009, O'Connor ve Robertson 1997). Onlar güvertede oksijen olmadan oldukça tehlikeli şekilde 7016 metre (23.000 feet) yüksekliğe ulaştı. Biot ayrıca Onur Lejyonu üyesi oldu, 1814'te komutan olarak 1849 yılında Şövalye olarak seçildi. 1816 yılında İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi yabancı üyesi seçildi. Buna ek olarak, Biot 1840 yılında (O'Connor ve Robertson 1997), maddenin termal veya optik özelliklerinin alanında Royal Society tarafından verilen Rumford Madalyasını aldı. Jean-Baptiste Biot'un 1803 doğumlu tek oğlu, Edouard Constant Biot, bir mühendis ve Sinolog idi. Edouard 1850 yılında öldü ve Edouard'ın son kitabı, Çin klasiği Tcheou-li'nin, ikinci yarısı yayınlanması için hazır bir duruma babasının olağanüstü çabaları sayesinde getirildi. Bu kitap tamamlanmamış bir el yazması olarak kalmıştı. Doğru biçimde yayınlamak için, Jean-Baptiste Biot, ünlü Sinolog Stanislas Julien' danışmak zorunda kaldı, ama aynı zamanda, özellikle en zor kısmı, Kaogongji çevirisi için, kendisi oğlunun çalışmalarını doğrulamak adına birçok atölye ziyaret etmek zorunda kaldı ve onların yöntemleri ve terimleri hakkında ustaları ve zanaatkarları sorguladı. Bu güne kadar, Biot çevirisi bu kitabın bir Batı diline tek çevirisi olmaya devam etmektedir. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 9 - Cts

 
Koşma coşturucu duyguların dile getirildiği, İslamiyet öncesinde yazılan koşuk türünün bir devamı olan ladinî (dinî olmayan) Türk halk edebiyatı nazım biçimi. Koşmalar genellikle 11'li hece ölçüsü ile söylenir, en az 3 en çok 12 dörtlükten oluşur. Türk halk edebiyatının en çok kullanılan nazım şekli olan koşma, halk ozanları tarafından geliştirilmiş bir nazım şeklidir. Bu nazım biçimi Türk Dil Kurumu tarafından:

Sazla okunmak için hece ölçüsü ile yazılmış, ilk kıtasının birinci, ikinci ve dördüncü dizeleriyle öteki kıtalarının dördüncü dizeleri birbiriyle, kalan dizeler de kendi aralarında uyaklı, konuları sevgi ve doğa olayları olan bir halk şiiri. olarak tanımlanmaktadır. Bu biçimin ilk örneklerine; İslamiyet öncesi Türk edebiyatı'nda koşuk adı verilen ve genellikle şölen adı verilen bayramlarda söylenen şiirlerde rastlanmaktadır. Ayrıca, 11. yüzyılda kaleme alınan Divân-ı Lügati't-Türk'te de koşuk ifadesinin manzum eserlerin geneli için kullanıldığı görülmektedir.

Halk edebiyatında nazım şekilleri ve türler daha çok ezgilerine göre ayrılır. Bunun için koşma dahil birçok nazım (dizem) biçiminde belli bir hece sayısından bahsetmek imkânsızdır. Türk halk edebiyatının en çok kullanılan biçimi olan koşmalar; daha çok 11'li hece ölçüsüyle yazılmıştır. Kafiye düzeni: axax, bbbx, cccx... biçiminde olan koşmaların, ilk dörtlükleri xaxa veya aaax biçiminde de uyaklandırılabilir. Ayrıca koşmalarda en çok yarım uyak tercih edilmiştir. Koşmalar: aşk, sevgi ve doğa gibi lirik söyleyişleri konu alan şiirler olup, konularına göre dörde ayrılırlar. Bunlar: Güzellemeler (lirizm içerikli şiirler), koçaklamalar (yiğitlik içerikli şiirler), taşlamalar (yergi içerikli şiirler) ve ölüm gibi trajik bir olayı anlatan ağıtlardır. Yapı özelliklerine göreyse koşmalar: düz ve birleşik gibi çeşitli adlarla incelenir. (Devamı...)


 
Hirohito (Japonca: 裕仁, Shōwa Tennō 昭和天皇) (d. 29 Nisan 1901 - ö. 7 Ocak 1989), 1926'dan 1989'a kadar 63 yıl boyunca Japonya'yı yöneten 124. Japon imparatorudur. En uzun süre tahtta kalan imparatordur.

1901'de Tokyo’da doğdu. Babası İmparator Taişo, annesi Teimei’dir. Çocukluk adı Michinomiya idi. 1904'te Gakushūin 学習院 (soylular okulu ve müdürü Orgeneral Nogi Maresuke) ve 1921'de 'Veliaht okuma yeri'ni (東宮学問所 Tōgū Gakumonjo) bitirdi. Aynı yılda 6 aylık bir Avrupa gezisine çıktı. Böylece yurtdışına çıkan ilk Japon prensi oldu. Bu geziden dönünce, babası İmparator Toişo'nun hastalığı ağırlaşınca görevlerini yerine getiremez hale geldi. Bunun üzerine Hirohito, naip prens oldu. 1924’te Prenses Nagako ile evlendi. Babası 25 Aralık 1926’da ölünce Japon İmparatoru ilan edildi. Büyük Japon İmparatorluğu Anayasası (Dai Nihon Teikoku Kenpō) imparatora çok büyük yetkiler tanıyordu. II. Dünya Savaşı'nda Japonların yenilmesi üzerine, 15 Ağustos 1945’te radyoda Japonya’nın Potsdam Bildirisi’ni kabul ettiğini açıkladı. Bu konuşması ile Japon imparatorlarının geleneksel konuşmama âdetini bozdu. ABD işgal yetkilileri Japonya’da demokratik bir anayasa hazırladılar. İmparatorun birçok yetkilerini sınırladılar. Hirohito, Japon inancına göre tanrısal güce sahip olduğu sanılan imparatorların bu iddiasından da vazgeçtiğini açıkladı. Hâkimiyet haklarının Japon halkına ait olduğunu ilan etti. İmparatorluk ailesi ile Japon halkını birbirine yakınlaştırmak için Hirohito halkın içine de çıkmaya başladı. Geleneklerine uymamasına rağmen, kendisinin ve aile hayatı ile ilgili fotoğraf ve haberlerin yayınlanmasına izin verdi. 1971’de Avrupa gezisine çıktı. Aynı sene Anchoraga’da ABD başkanı Nixon ile görüştü. 1975’te ABD’ye resmî bir ziyaret yaptı. Japon inanışına göre çok kutsal sayılan Japon İmparatoruna ait birçok geleneği yıkan Hirohito, yerine imparator olacak oğlu Akihito’nun halktan biri olan Şoda Miçikio’yla evlenmesini onayladı. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 10 - Paz

 
Arjantin tarihi tarihçiler tarafından dört ana bölüme ayrılır; Kolomb öncesi dönem veya erken dönem (16. yy'a kadar olan dönem), sömürge dönemi (1530-1810), ulus inşası dönemi (1810-1880) ve modern Arjantin dönemi (yaklaşık 1880'den günümüze).

Arjantin'in tarih öncesi dönemi yaklaşık 13 bin yıl önce Patagonya'nın güney ucunda kurulan insan yerleşimleriyle başlar. Yazılı tarihi ise 1516'da kâşif Juan Díaz de Solís'in Río de la Plata'yı ulaşmasının (aynı zamanda bölgenin İspanyol hakimiyetine girmesinin sembolü) İspanyol vakanüvisler tarafından kayda geçirilmesiyle başlamıştır.

1776 yılında İspanyol yönetimi bugünkü Arjantin, Bolivya, Uruguay ve Paraguay'ı kapsayan Río de la Plata Kral Vekilliği adlı bir yönetim birimi oluşturdu. 1816'da Río de la Plata Birleşik Eyaletleri adıyla Arjantin'in bağımsızlık ilanı, 1824'te İspanyolların yenilgiye uğraması ve 1853 ile 1880 arasında da ulusal birliğin sağlanmasıyla Arjantin Cumhuriyeti ortaya çıktı. (Devamı...)


 
Anthony Martial (d. 5 Aralık 1995), Fransız millî futbolcudur. Şu an Premier League takımlarından Manchester United'ın formasını giymektedir ve Fransa millî takımında da oynamaktadır.

Massy, Essonne şehrinde dünyaya gelen Martial, futbol kariyerine; 2001 yılında Paris'te yer alan CO Les Ulis'de başladı. Martial, 12 yaşındayken Manchester City tarafından da denenmeye alındı. Martial, 2009 yılında 14 yaşındayken Lyon futbol akademisine katıldı. Lyon U-17 formasıyla ikinci sezonunda 21 maçta 32 gol attı ve bu performansıyla, Slovenya'da düzenlenen 2012 Avrupa 17 Yaş Altı Futbol Şampiyonası için Fransa U-17 kadrosuna dahil edildi.

Martial, kariyerindeki ilk maçına; 6 Aralık 2012 tarihinde Avrupa Ligi mücadelesinde 2-0 kazandıkları maçta Hapoel Ironi Kiryat Shmona karşısında Yassine Benzianın yerine oyuna girerek çıktı. İlk Ligue 1 maçına ise; 3 Şubat 2013 tarihinde 3-1 kaybettikleri maçta Ajaccio karşısında Rachid Ghezzalın yerine oyuna girerek çıktı. Monaco, 30 Haziran 2013 tarihinde Martial'ı 5 milyon € karşılığında transfer etti ve onunla üç yıllık sözleşme imzaladı. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 11 - Pzt

 
Pagoda Budistlerin dinî yapılarına verilen addır. Pagodalar çoğunlukla taştan, bazen tuğladan ve çok nadir olarak da tahtadan yapılır. Pagodalar, Çin, Japonya ve Hint kültürü alanına giren Güneydoğu Asya'da yaygındırlar.

Bazen yuvarlak, fakat genellikle dört ya da daha fazla kenarlı bir temel üzerine oturtulan yapı, daralarak yükselir. Kulenin ortasında uzun bir sütun vardır. Yerden başlayıp çatıya kadar uzanan bu direk yeryüzünün merkezini gökyüzüne bağlayan ekseni sembolize eder. Japon pagodalarında genelde dört köşede dört sütuna rastlanır, bu sütunlar ise göğü ayakta tutan direkleri sembolize eder.

Pagodaların asıl kökeni Hintlerin stupa adı verdikleri dinî yapılardır. Stupalar kral mezarlarının ve kraldan kalanların güven içinde bulunduğu kutsal yerlerdir. Stupalara Seylan'da dagoba adı verilir. (Devamı...)


 
Ramsay MacDonald (12 Ekim 1866, Lossiemouth – 9 Kasım 1937) Büyük Britanyalı siyasetçi, Birleşik Krallığın İşçi Partili ilk başbakanı.

Bir tarım işçisiyle bir hizmetçinin gayrımeşru çocuğu olarak dünyaya geldi. Kilise ilkokulunda ve lisesinde okudu. 1881'de öğretmen oldu. 1885'te Bristol'de bir papaza sekreterlik yapmaya başladı. Bu sırada, radikal solcu bir örgüt olan Sosyal Demokrat Federasyonu'na (Social Democratic Federation) katıldı.

1886'da Londra'ya taşındığında işsizdi, bir süre adi işlerde çalıştıktan sonra bir memuriyet bulabildi. Bu arada sol örgütlerle bağlarını kuvvetlendiriyordu. C. L. Fitzgerald’ın kurduğu Sosyalist Birliğe katıldı. Bu örgüt, SDF'nin aksine, sosyalist ideallerin parlamenter sistem içinde gerçekleştirlimesini savunuyordu.

Beri yandan, iş hayatını düzene koymaya çalışan MacDonald, akşam okuluna devam etti. Ancak yorgunluk nedeniyle sınavlardan hemen önce sağlığının bozulması, bilimsel kariyer yapmasını engelledi. 1988'de tüccar ve milletvekili Thomas Lough'un yanına kişisel sekreter olarak girdi. Bu iş sayesinde önemli siyasetçi ve gazetecilerle tanışma imkânı buldu. Londra'daki Millî Liberal Kulübü gibi radikal ve liberal kulüplere devam etti. Bu dönemde, seçim kampanyaları konusunda önemli tecrübe kazandı. 1892'de Lough'un bürosundan ayrılarak gazeteciliğe başladı, fakat başlangıçta bu işte başarılı olamadı. Bu sırada Fabian Derneği'ne girdi, dernek adına propaganda faaliyetleri yaptı. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 12 - Sal

 
Napolyon Savaşları Fransız Devrim Savaşları'nın ardından Napolyon önderliğindeki Fransa ile Avrupa'nın diğer güçlü devletlerinin oluşturduğu koalisyon arasında gerçekleşen savaş dönemi. Başlangıç tarihinin hangi yıl olduğuna dair tarihçiler ve araştırmacılar arasında fikir birliği yoktur. 1800-1815 yılları arasında, yaklaşık 15 yıl sürmüştür.

Napolyon Savaşları, Fransız Devrimi’nin ardından, monarşiye karşı fikirlerin ve siyasal etkinliklerin Avrupa’nın bütününe yayılmasını engellemeye çalışan Fransa dışındaki devletlerin oluşturduğu Koalisyon güçleriyle Fransız Devrim Orduları arasında Napolyon’un siyasi ve askeri liderliği altında sürmüş çatışmalardır.

I. Koalisyon, 1792 yılında 1. Fransa Cumhuriyeti’ne karşı Büyük Britanya, Avusturya Arşidüklüğü, Prusya Krallığı, Sicilya ve Piemonte tarafından oluşturulan ilk koalisyondur.

1796 yılında, Alpler Ordusu'nun başkomutanlığına atanan Napolyon, yetersiz donatılmış ve her türlü ikmal malzemesi açısından ihmal edilmiş olan bu orduyu kısa süre içinde savaşabilecek bir duruma getirdi. Aslında Napolyon’un İtalya Seferi için emrine verilmiş olan ordu, bu çapta bir harekat için yetersiz bir askeri güçtür. Emrindeki üst rütbeli subaylar, kendisi gibi Fransız Devrimi sonrasında hızla terfi etmiş, ama deneyimsiz subaylardır. Hızlı terfi etmelerinde, savaş alanlarında gösterdikleri beceri ve yeteneğin payı büyüktür, ama bu çapta birliklere komuta etmeleri yeni bir deneyim olacaktır. İtalya Seferi’nde Napolyon’un kurmayları, daha sonraki muharebelerde de birlikte çarpışacağı subayları olacaktı. (Devamı...)


 
Edge (d. 30 Ekim 1973; Ontario, Kanada), WWE'deki kariyeri ile tanınan Kanadalı emekli profesyonel güreşçi. 1996-2000 arası Christian'la takım kurmuş, zamanla takımlı ve tekli kariyeri boyunca birçok başarıya imza atmıştır. 2012'de WWE Şeref Kürsüsüne seçilmiştir.

30 Ekim 1973'te, Orangeville, Ontario, Kanada'da doğan Edge'in annesi Judy Edge, oğlunu yetiştirmek için iki ayrı işte çalışmış bekar bir anne idi. Edge, babası ile hiç tanışmamış, bir fotoğrafını bile görmemiştir. Mr. Perfect, Randy Savage, Hulk Hogan, Ricky Steamboat, Shawn Michaels ve Bret Hart en sevdiği güreşçilerin arasındadır. 18 yaşına geldiğinde profesyonel güreşçi olma isteği ile ilgili bir kompozisyon yarışmasını kazanan Edge, ödül olarak Sully's Gym'de ücretsiz güreş eğitimi teklifi aldı. Kazanması sonucunda Toronto'da Sweet Daddy Siki ve Ron Hutchinson tarafından eğitildi. Güreş isteklerini bir kenara bırakarak faturalarını ödemeye yardımcı olan Edge, güreş dışında çeşitli işlerde çalışmış ve Humber Kolejinden radyo yayıncılığı konusunda diploma alarak mezun olmuştur.

1990'lara doğru Edge, Sexton Hardcastle adı altında Ontario ve ABD'nin Büyük Göller yöresi'ndeki çeşitli bağımsız alanlarda yer aldı. Joe Legend ile Sex and Violence (Seks ve Şiddet) bağ takımının bir parçası olmuştur. 1997'de Sex and Violence; Christian Cage (Edge'ın çocukluk arkadaşı Jason Reso), Bill Skullion ve Rhino Richards'ı da alarak "Thug Life" adında bir takıma dönüşmüştür. Bu bağımsız kariyeri boyunca Legend ile ICW/MWCW Ortabatı Birleştirilmiş Bağ Unvanı'nı kazanmıştır.

Parlamaya başladığı 1990'lı yıllardan itibaren güreşe ortak ilgi duydukları lise arkadaşı Christian ile tam 7 kere Tag Team kemeri kazanmıştır. Sonra hikâye gereği Christian, Edge'e saldırmıştır. Edge bundan sonra tek başına başarı göstermeye çalışmış Rey Mysterio, Hulk Hogan, Chris Benoit gibi isimlerle takım olmuş ve önemli başarılara imza atmıştır. Eylül 2004'te geçirdiği sakatlıktan dolayı Kıtalararası Kemerini bırakmak zorunda kalmış, sakatlık sonunda iyi adam rolü tutmadığı için o da "Rated R Superstar" olmuştur. Ekim 2004 başlarında takım arkadaşları Chris Benoit ve Shawn Michaels'a saldırmıştır. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 13 - Çrş

 
Uzay Yarışı Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Sovyetler Birliği (SSCB) arasında 1957'den 1975'e kadar süren, resmî olmayan rekabet. Uzaya uydu ve sonda yollayarak keşfetmek, insan göndermek, Ay'a insan indirmek gibi çabalar içerir. Uzay Yarışı, Soğuk Savaş'ın bir parçasıdır.

Yarışın başlangıcı, II. Dünya Savaşı'ndan kalma roket teknolojisine, savaştan sonra ortaya çıkan uluslararası gerginliğe ve Sovyetlerin 4 Ekim 1957'de Sputnik 1 adlı ilk yapay uyduyu fırlatmasına dayanır. Uzay Yarışı, Soğuk Savaş döneminde SSCB ve ABD arasındaki kültürel ve teknolojik rekabetin önemli bir parçası haline geldi. İki ülkenin birbirini olası bir sıcak savaştan önce moral olarak çökertme çabalarında, uzay teknolojisi araç olarak kullanıldı.

Roketler yüzyıllardır bilimadamlarının ve amatörlerin ilgisini çekmiştir. Çinliler roketi 11. yüzyılın başlarında silah olarak kullanmışlardır. Rus bilim adamı Konstantin Tsiolkovski 1880'lerde sıvı yakıtlı roketlerin uzaya ulaşabilme ihtimali üzerinde durmuş ancak bu fikir ilk kez 1926 yılında Amerikalı bilim adamı Robert H. Goddard tarafından gerçeğe dönüştürülebilmiştir.

1920'lerin ortasında Alman bilimadamları uzun mesafeli uçuşlar yapabilecek, sıvı yakıtla çalışan roketler üzerinde çalışmalara başladılar. 1932'de Wehrmacht'ın önde gelenlerinden Reichswehr, yüksek hızda top ateşi sağlayabilen roketlere yöneldi. Wernher von Braun, yüksek hedefleri olan bir roket bilimciydi. Nazi Almanyası'nın II. Dünya Savaşı'nda kullanması için benzer roketler geliştirmeye çalıştı. Von Braun'un çalışmalarının temeli, Robert Goddard'ın araştırmasına dayalıdır.

Alman V-2 füzesi 1942'de fırlatılan ve uzaya ulaşma amacı taşıyan ilk roket oldu. 1942'de ise Almanya 300 km menzile ve 1.000 kg savaş başlığı taşıma kapasitesine sahip V-2 füzelerinin üretimine başladı. Wehrmacht II. Dünya Savaşı sırasında V-2'lerden binlercesini müttefik ülkelere fırlatmış, muazzam tahribat ve ölüme sebep olmuştur. Ancak V2'lerin üretimi esnasındaki ölümler, V2'nin sebep olduğundan daha fazladır. (Devamı...)


 
Orlando Bloom (d. 13 Ocak 1977, Canterbury), İngiliz sinema oyuncusu.

Elf Legolas rolüyle Yüzüklerin Efendisi filminde ünlenmiştir. Will Turner rolüyle Karayip Korsanları, Paris rolüyle Truva, Drew Baylor rolüyle Elizabethtown ve Cennetin Krallığı'nda oynamıştır.

Orlando Bloom, yazar bir anne ve profesör bir babanın oğlu olarak İngiltere, Canterbury’de dünyaya gelir. Orlando’yu ve ablası Samantha’yı küçük yaşta sanata yönlendiren kişi annesidir. Daha küçük yaşlarda oyunculuğa merak salan, aktör katıldığı sanat festivallerinden ilham alarak sanat yaşamına şiir yazarak başlar. Babasını dört yaşındayken kaybeden Orlando ve Samantha annelerinin kanatları altında hayata atılır.

1993'te 16 yaşındayken Londra’ya taşınan oyuncu "Casualty" gibi TV dizilerinde rol almaya başlar. 1997 yılında “Wild” filmiyle beyaz perdeye merhaba diyen sanatçı, üç yıl boyunca Guidhall School of Music and Drama’da eğitim görür. "12. Gece" ve "Troya Kadınları" gibi önemli oyunlarda rol alan genç aktör okul yıllarında bir arkadaşının evinin terasına çıkmaya çalışırken düşer ve sırtını incitir. Felç olmanın eşiğine gelen sanatçı, azmi sayesinde hastaneyi koltuk değnekleriyle terk eder.

Bu olaydan kısa bir süre sonra “Yüzüklerin Efendisi” üçlemesinin oyuncu kadrosunun seçimlerinin olduğu tüm sinema çevrelerine duyurulur. 1999 yılında ikinci film olan “İki Kule”deki Faramir karakterini canlandırmak için seçmelere katılsa da, üçlemenin ünlü yönetmeni Peter Jackson, Orlando Bloom'un üç bölümde de önemli bir yere sahip olan Elf okçusu Legolas karakerini canlandırmasına karar verir. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 14 - Prş

 
Bisiklet iki tekerlekli bisikletin gelişmesi sonucunda ortaya çıkmış bir spor dalıdır. Eğlence, ulaşım ve yarışma amacıyla bisiklet sürmenin giderek yaygınlaşması bisiklet sporunu daha da geliştirmiştir. Ama bu yaygınlaşmada, bisikletin yeni gelişmelerle daha rahat ve kolay kullanılır bir araç haline gelmesinin de etkisi olmuştur.

Bisiklet kısa yolculuklarda kullanışlı ve ekonomik bir araçtır. Bisikletle yapılan günlük geziler ve tatil turları da çok eğlencelidir. Birçok ülkede turlarla ilgili bilgi sağlayan ve toplu bisiklet gezileri düzenleyen bisiklet kulüpleri vardır.

Bisiklet sporunun yüz yılı aşan bir geçmişi vardır. Bu spor özellikle Avrupa ülkelerinde çok sevilmekle birlikte, başka ülkelerde de ilgi sürekli artmaktadır. Dünyanın pek çok yerinde, amatör ve profesyonel bisikletçiler için çeşitli yarışlar yapılır. Bisiklet yarışları, yol yarışları, pist yarışları, bisikletli koşu yarışları, dağ bisikleti yarışları ve BMX yarışları olarak düzenlenir. Bisiklet yarışları Türkiye Bisiklet Federasyonu ve UCI yönetmelikleri ile düzenlenir.

Başka bir kaynakta bisiklet yarışları; yol yarışları, velodrom (pist), ve bisiklet krosu olmak üzere başlıca üç biçimde düzenlenir. Profesyonel yarışçılar bu yarışların tümüne katılırlar. Bayanlar amatör olarak sadece velodrom ve yol yarışlarına katılabilirler. Olimpiyat programında bayanlar sadece yol yarışlarında mücadele eder. (Devamı...)


 
Fazıl Say (d. 14 Ocak 1970, Ankara), Türk klasik batı müziği piyanisti ve bestekâr.

14 Ocak 1970'te Ankara'da dünyaya geldi. Babası, yazar ve müzikolog Ahmet Say, annesi eczacı Gürgün Say'dır. Dudak damak yarığı ile dünyaya gelen Say, bebeklik döneminde bir ameliyat geçirdi ve yarık dudağı dikildi. Doktorunun üflemeli çalgı çalması önerisi üzerine melodika çalmaya başladı.

Dört yaşında piyanoya başlayan Say, Ankara Devlet Konservatuvarı'nda Üstün Yetenekli Çocuklar için Özel Statüde öğrenim görerek 1987'de konservatuvarın piyano ve kompozisyon bölümlerini tamamladı. Çalışmalarını Alman bursuyla Düsseldorf Müzik Yüksek Okulu'nda sürdürdü. 1991'de konçerto solisti diplomasını alırken, 1992'de Berlin Tasarım Sanatları ve Müzik Akademisi'nde piyano ve oda müziği öğretmenliğine getirildi.

1994'te Genç Konser Solistleri Avrupa yarışmasında birincilik kazanan Say, 1995'te New York'ta yapılan kıtalararası yarışmanın da birincisi olarak konser kariyerine başladı. Öte yandan oratoryolar, piyano konçertoları, çeşitli formlarda orkestra, oda müziği ve piyano eserleri, şan ve piyano için şarkı bestelemeye başladı. Bu eserler arasında Nazım ve Metin Altıok Ağıtı başlıklı oratoryolar, 4 piyano konçertosu, Zürih Üniversitesi'nin siparişi üzerine Albert Einstein’ın anısına yazdığı orkestra eseri, Wolfgang Amadeus Mozart'ın 250. doğum yılında Viyana'daki kutlama komitesinin siparişi dolayısıyla bestelenen Patara adlı bale müziği vardı. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 15 - Cum

 
Hendek Muharebesi 31 Mart 627 tarihinde gerçekleşmiştir. Mekkeli pagan Araplar ve Yahudi Beni Kureyza kabilesi ile Müslümanlar arasındaki üçüncü ve son muharebedir. Yesrib'in (sonradan Medine adını almıştır) paganlar tarafından yaklaşık iki hafta boyunca kuşatılması şeklinde gerçekleşmiştir. Bu muharebe adını, Müslümanların savunma için şehir etrafına kazdıkları hendekten almaktadır.

Mekkeli paganlar Uhud Muharebesi'nde kesin bir zafer kazanamamışlardı. Ayrıca Uhud Muharebesi'nden sonra Müslümanlar, Medine'nin doğusuna ve kuzeyine bazı seferler yaparak Mekke kervanlarının Mısır, Suriye ve Irak yolunu kapattırmışlardır.

İslam Peygamberi, ihanetleri yüzünden Beni Nadir kabilesini Medine’den sürgün edince, onlar Hayber’e gittiler ve orada diğer Yahudileri de Peygamberle savaşmak için tahrik ettiler. Beni Nadir kabilesinin bu eylemini Hendek savaşının başlamasının asıl sebeplerinden biri olarak sayılabilir. (Devamı...)


 
Pitbull (d. 15 Ocak 1981, Miami), Amerikalı rapçidir. İlk kez 2002 yılında Lil Jon'un Kings of Crunk albümünde konuk olarak yer aldı. Ardından, 2004 yılının Ağustos ayında TVT Records etiketiyle M.I.A.M.I. (açılımı Money Is a Major Issue) adlı ilk stüdyo albümünü piyasaya sürdü. O zamandan beri, yine TVT Records etiketi altında iki stüdyo albümü daha yayınladı: 2006 yılının Ekim ayında El Mariel ve 2007 yılının Kasım ayında The Boatlift. Ayrıca, Mun2 kanalında La Esquina adında İspanyolca bir program sunmaktadır.

Perez, Kübalı bir ailenin çocuğu olarak Miami'de doğdu. Üç yaşındayken Küba'nın ulusal kahramanı ve şairi José Martí'nin şiirlerini ezberden okuyabiliyordu. Kariyerinin başlarında mavi gözlü bir beyaz olarak güneyden ve Küba kökenli olduğu için birçok problemle karşılaştı. Ayrıca pop müzik türü olan Miami bass'tan etkilendi ve Celia Cruz ve Willy Chirino'yu kendine ilham kaynağı olarak belirtmiştir. Perez'in ailesi gençken ayrıldılar ve Perez annesi tarafından yetiştirildi. Bir süre sonra Foster ailesi ile Georgia'da yaşadı. Yeni ailesi onu 16 yaşında uyuşturucu satıcısı olduğu için babasının daha önceden yaptığı gibi evden kovdu. Sonra Coral Park Lisesi'nden mezun oldu ve rapçilik üzerine olan kariyerine odaklandı.

"Pitbull" sahne ismini kullanmasının ardındaki sebebin Pitbull cinsi köpeğin saldırdığı kişiyi ısırınca kilitlenmesinin olduğunu söylemiştir. Miami'de Lil Jon ile tanıştıktan sonra 2002 yılında Lil Jon ve East Side Boyz'un albümü Kings Of Crank'da yer aldı. Pitbull'un "Oye" şarkısı 2003 yılında vizyona giren 2 Fast And 2 Furious (Daha Hızlı Daha Öfkeli) filminde yer aldı. Ek olarak Pitbull popüler rap müzik freestyle ve remikslerinden oluşan birçok mixtapes yayınladı. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 16 - Cts

 
Karabatakgiller Suliformes takımına ait bir kuş familyasıdır.

Bilimsel adı Phalacrocoracidae, Grekçe "kel" anlamına gelen φαλακρός (phalakros) ve "kuzgun" anlamına gelen κόραξ (korax) kelimelerinden Latinceleştirilmiştir. Erişkin karabatakların yanaklarında bulunan krem beyazı tüysüz bölgeden ötürü bu adın geldiği düşünülmektedir.

Karabataklar orta ve büyük boyutlarda deniz kuşlarıdır. En küçükleri olan küçük karabatak 45 cm. boyunda ve 340 g. ağırlığında iken en büyük türü olan Phalacrocorax harrisi 100 cm. boyunda ve 5 kg. ağırlığındadır. Soyu tükenmiş Phalacrocorax perspicillatus ortalama 6,3 kg. ağırlığıyla daha da büyüktü. Kuzey Yarımküre türlerinin tamamına yakını ile birlikte türlerin çoğunluğu koyu renkli tüylere sahiptir. Güney Yarımküre türlerinin bazıları ise siyah ve beyaz tüylere sahip iken Yeni Zelanda'nın Phalacrocorax punctatus türü gibi çok azı daha renkli tüylere sahiptir. Türlerin çoğunda yüzde gözler ile gaga arasında parlak mavi, turuncu, kırmızı ya da sarı olan ve üreme döneminde daha da parlaklaşan tüysüz renkli deri bulunur. Gagaları ince ve uzundur. Gaganın üst ucu ise aşağıya doğru kanca gibi kıvrıktır. Ayaklarında dört parmağıda birleştiren perdeler bulunur.

Açık denizden çok kıyılarda yaşarlar ve bazı türleri kara içindeki sularda koloniler kurar. En eski soyunun yaşam alanına bakıldığında köken olarak tatlı su kuşları olduğu görülür. Pasifik Okyanusu'nun ortasındaki adalar hariç dünyanın tamamına yayılmışlardır. (Devamı...)


 
Tuncay Şanlı (d. 16 Ocak 1982, Sakarya), forvet mevkiinde forma giyen Türk futbolcudur. Kariyerini Hindistan Süper Lig ekiplerinden FC Pune City'de sürdürmektedir.

Futbol hayatına Sakarya'daki Sakaryatekspor kulübünde başlayıp Sakaryaspor'a transfer oldu. Orta saha veya forvet mevkiinde başladı. Sakaryaspor'daki performansıyla dikkat çekmeyi başardı.

2002-03 sezonunda Sakaryaspor’dan Fenerbahçe'ye transfer oldu. Fenerbahçe’deki ilk resmi maçı, 11 Eylül 2002′de Gaziantepspor-Fenerbahçe karşılaşmasıdır ve aynı sezon içerisinde 6 kasım 2002'de Galatasaray ile oynanan 6-0'lık karşılaşmada ilk golü kaydederek Fenerbahçeli taraftarların gönlünde ayrı bir yer edindi. 2004-2005 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde Manchester United maçında 3 gol atarak avrupa kupalarında bir maçta en çok gol atan türk futbolcu unvanını elde etti. Fenerbahçe'nin 100. yılındaki şampiyonluğunda Alex de Souza ile katkısı çok büyük oldu ve bu sezonun sonunda bedelsiz olarak Middlesbrough FC takımına transfer oldu.

Fenerbahçe ile sözleşmesi sona eren millî futbolcu Tuncay Şanlı, 2007 yılında İngiltere'nin Middlesbrough takımıyla anlaştı ve 4 yıllık sözleşmeye imza attı. Bu takımda 70 maçta 17 gol kaydetti. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 17 - Paz

 
San Vitale Kilisesi Ravenna'da bulunan, muhtemelen 537 yılında yapımına başlanmış, 547 yılında aziz Vitalis'e adanmış, geç antik erken Bizans döneminin en önemli kiliselerinden biridir. Yapıda Bizans İmparatorluğu mimari formlarının yanı sıra, o zamana özgü tipik italyan mimarisinin izlerini de görmek mümkündür. Kilise, Bizans Kayseri I. Justinianus'un İtalya'da Ostrogot Krallığı'na karşı sürdürdüğü savaş sırasında inşa edilmiştir. Merkezi kubbeli bu kilise, daha çok içinde barındırdığı muntazam Mozaik'leri ile ünlüdür. Özellikle I. Justinianus ve karısı Theodora'nın Apsis'te bulunan portreleri bu mozaiklerin en önemlileri arasında sayılırlar. San Vitale Kilisesi, 1996 yılından beri UNESCO Kültür Mirası Listesi'nde bulunmaktadır. 1960 yılında dönemin papası XXIII. Ioannes tarafından kiliseler arasında şeref unvanı olarak da bilinen "Minor bazilika" unvanını almıştır.

1911 yılında yapılan kazılardan anlaşıldığına göre, kilisenin bugün bulunduğu bölgede 5. yüzyılda haç biçiminde bir yapı bulunmaktaydı. Bu erken tarihli yapının aziz Vitalis adına yapılıp yapılmadığı bilinmemektedir. Keller'e göre günümüz yapısının Narteksi aziz şehitliğiydi. (Martyrium) Devamı...


 
Aleksandr Puşkin (Rusça: Алекса́ндр Серге́евич Пу́шкин) (6 Haziran, 1799 - 10 Şubat, 1837), Rus şair ve yazar. Birçok kişi tarafından en büyük Rus şairi ve Rus edebiyatının kurucusu olarak kabul görmektedir.

Aleksandr Sergeyeviç Puşkin, 1799’da Moskova’da doğmuştur. Babası Sergey Lvoviç, soylu bir ailenin ilk çocuğudur. Annesi Nadejda Osipovna Hannibal’in dedesi Etiyopya'lı Hannibal’in Rus Çarı I. Petro’nun vaftiz çocuğudur. Puşkin soylu bir ailenin üyesidir. Annesi ve babası eğitimli insanlardır. Puşkin, ilk bilgilerini yabancı eğitmenlerden edinmiştir. Henüz sekiz yaşındayken Fransızca Rusça bilmektedir. On bir yaşına geldiğinde ise özgürlükçü ve alaycı yazarlarını beğendiği Fransız Edebiyatı’ndan etkilenerek Fransızca şiirler ve komediler yazmaya başlamıştır. Döneminin tanınmış şair ve yazarları, Puşkin’in evine gelip gidenler arasındadır. Ancak hiçbiri onu kendisine Rus masallarını anlatan, eski Rus türkülerini söyleyen dadısı kadar etkilememiştir. Yaşlı dadısı Arina’nın anlattıkları, Puşkin’in çocukluk ruhunda önemli izler bıraktığı düşünülmektedir. Puşkin, on iki yaşına geldiğinde, Rus Çarı I. Aleksandr’ın Tsarskoye Selo’da (Çar’ın yazlık köyü) açtırdığı okula yazdırılmıştır ve buradaki altı öğrenim yılı boyunca tıpkı okulun diğer öğrencileri gibi, Petersburg’a gitme izni verilmeden dış dünyadan kopuk bir şekilde eğitim görmüştür. Puşkin’in lise yıllarında yazdığı şiirlerinde gerçekçilik eğilimi açıkça göze çarpmaktadır. O dönem şiirinde kullanılmayan kaba ve gündelik sözcükleri kullandığı şiirleriyle Derjavin’in dikkatini çekmeyi başarmıştır. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 18 - Pzt

 
N1 roketi (Rusça: Н-1, Носитель-1, Nositeli, "Taşıyıcı") Sovyet kozmonotlarını Ay'a götürmek üzere 1960'larda geliştirilen dev uzay roketi. Sovyetlerin insanlı Ay projeleri olduğunu inkâr etmeleri nedeniyle Perestroyka dönemine kadar varlığı gizli tutuldu.

Başmühendis Sergey Korolyov'un tasarım bürosu OKB-1, N1'i geliştirmeye 1959'da başladı. Orijinal tasarıma göre N roketleri uzay istasyonlarına yük taşıyacak ve insanlı Mars uçuşlarında kullanılacaktı. Birkaç N roketi önerildi. N1 bunlardan en büyük olanıydı. N2 biraz daha küçüktü ve başka bir Sovyet tasarım bürosu tarafından geliştirilen UR-200 roketiyle rekabet etmek için ortaya atılmıştı. N3, Sovyetlerin geleneksel kıtalararası R-7 roketinin yerini almak üzere tasarlanmıştı. Bu aşamada üretime başlanmamıştı, N roketleri henüz kâğıt üzerindeki bir projeydi.

1961'den itibaren Korolyov'un tasarım bürosuna N1 roketinin geliştirilmesi için ödenek verileye başlandı. Mayıs 1961'deki bir hükümet raporunda ilk test uçuşu için 1965 yılı öngörülüyordu.

Mayıs 1961'de ABD başkanı John F. Kennedy, 1960'lı yıllar bitmeden Ay'a insan gönderme hedefini ortaya koyarak Uzay Yarışını başlatmıştı. Korolyov, bunun üzerine Sovyetler'in Ay'a Soyuz adında yeni bir uzayaracıyla gitmesi fikrini ortaya attı. Soyuz'ları uzaya taşıyacak roket N1 olacaktı. (Devamı...)


 
Pep Guardiola (d. 18 Ocak 1971, Santpedor), İspanyol teknik direktör, eski futbolcudur. Bayern Münih takımının teknik direktörüdür.

Lakabı Tâhâ olan Guardiola kariyerine amatör olarak Gimnàstic de Manresa takımında başlamış ardından 13 yaşında Barcelona'nın altyapı kulübü olan FC Barcelona B'ye geçti. Yaklaşık 6 yıl Barcelona'nın altyapısında oynayan Guardiola, 1990 yılında profesyonel oldu. Barcelona ile La Liga'daki ilk maçına 16 Aralık 1990 tarihinde Cádiz CF ile oynanan maçta çıktı. Defansif orta saha futboluyla öne çıkan futbolcu, 1997 yılında José Mari Bakero'dan takım kaptanlığını devraldı. 1990-2001 yılları arasında Barcelona ile ligde 263, toplamda ise 379 maça çıktı. Guardiola, 17 Haziran 2001 tarihinde Valencia oynanan lig maçıyla Barcelona kariyerini noktaladı.

Barcelona'dan ayrıldıktan sonra İtalya'ya geçerek Brescia Calcio ve AS Roma takımlarında oynadı. Ancak burada fazla başarılı olamadı ve Nandrolon testinin pozitif çıkıp 4 ay ceza almasıyla İtalya'daki kariyerine son verdi.

İtalya kariyerinden sonra Katar'ın Al-Ahli (Doha) ve Meksika'nın Dorados de Sinaloa takımlarında oynadıktan sonra futbol hayatını noktaladı. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 19 - Sal

 
Bon Jovi albümü 21 Ocak 1984'te Mercury Records tarafından satışa sunulan, Amerikalı rock müzik grubu Bon Jovi'nin ilk albümüdür. yapımcılığını Tony Bongiovi ve Lance Quinnin üstlendiği albüm New York'ta "Power Station Stüdyoları"'nda kaydedildi. Albümden yayınlanan ilk single Runaway Bon Jovi'ye kariyernin ilk hitini kazandırmıştır.

Albüm, yazım aşamasında Jon Bon Jovi ya da diğer grup üyelerinin yer almadığı bir şarkıyı (She Don't Know Me) içeren tek Bon Jovi albümüdür. Albüm yayımlandığı dönemde David Bryan Rashbaum ismini kullanan grubun klavyecisi David, kısa bir süre sonra Rashbaum ismini çıkartıp sadece David Bryan ismini kullanmaya başlamıştır. Bu sebepten dolayı ilk Bon Jovi albümünde ismi David Bryan Rashbaum olarak geçmektedir. Albüm Kerrang! dergisinin hazırladığı Tüm Zamanların En İyi 100 Hard Rock/Heavy Metal albümleri sıralamasında 54. sırada yer almıştır. Elindeki demo kayıtlarla plak şirketleri ile görüşen fakat yanıt alamayan Jon Bon Jovi 1982 yılının Haziran ayında bir yaz gecesi kaydettiği Runaway'i New York'ta yerel bir radyo olan WAPP 103.5 FM deki bir DJ'e dinletti. Şarkıyı çok beğenen DJ, şarkıyı radyonun hazırlayacağı amatör şarkıcıların şarkılarının yer aldığı derleme albüme koymak istedi. İlk başlarda Jon Bon Jovi bunu istemesede daha sonradan razı oldu. Runaway, önce New York, daha sonra da tüm ABD yerel radyolarında en çok istek alan şarkılardan biri oldu. Runaway, 1982 yılında daha grup kurulmadan Jon Bon Jovi tarafından yazılmış ve radyolarda çalınmıştı. Runaway'in kaydında Richie Sambora, Tico Torres, David Bryan ve Alec John Such yer almamıştır. (Devamı...)


 
Sandro Botticelli gerçek adıyla Alessandro di Mariano di Vanni Filipepi olan, ama daha çok Sandro Botticelli ya da Il Botticello ("Küçük Fıçı") lakabıyla bilinen İtalyan ressamı (1 Mart 1445 – 17 Mayıs 1510). ("Küçük Fıçı") lakabı aslında kuyumcu ağabeyi Antonio Filipepi'ye aittir. Ancak resim eğitiminden önce ağabeyinin yanında çıraklık yaptığı süreçte Alessandro da aynı lakap ile anılmaya başlanmıştır. Kuyumcu çıraklığını bırakarak genç yaşta Fra Filippo Lippi'nin atölyesinde resim, desen ve geometri öğrenmiştir. İlk yapıtlarından olan Yudit Öyküleri'nde (1472, Floransa, Uffizi Galerisi) Lippi'nin ve Lippi'den sonra yanlarında çalıştığı Antonio del Pollaiolo ve Verrocchio'nun etkileri görülür.

1470 yılında, henüz ilk tablolarıyla büyük ün kazanmıştır. Özellikle Müneccim Kralların Tapınması (1475-1476, Uffizi Galerisi) ve Madonna (Louvre Müzesi) bunlar arasında sayılabilir. 1481'de Papa IV. Sixtus tarafından Roma'ya davet edilmiş; Cosimo Rosselli, Ghirlandaio ve Perugino ile birlikte Sistina Şapeli'nin süslemesinde çalışmıştır. Burada Musa'nın yaşamını canlandıran 3 fresk ile Şeytanın İsa'yı Ayartma Çabaları'nı yapmıştır. Bu eserlerinde zengin ayrıntılar görülür. 1480-1490 yıllarında, olgunluk döneminde Floransa'da Lorenzo de' Medici'nin korumasında sanat çalışmalarını sürdürmüştür. Bu dönemde, Primavera (İlkbahar) (1482, Uffizi), Venüs ile Mars (1483, Ulusal Galeri, Londra), Pallas Athena ile Kentaur (1485, Uffizi) gibi konusunu mitolojiden alan başyapıtlar gerçekleştirmiştir. Bu arada, kiliseler, dinsel dernekler için tablo siparişleri almıştır. Meryem'in Taç Giymesi (1488, Uffizi) bunlardan biridir. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 20 - Çrş

 
ASALA (İngilizceArmenian Secret Army for the Liberation of Armenia tamlamasının kısaltmasıdır; ErmeniceՀայաստանի ազատագրության հայ գաղտնի բանակ Hayastani Azatagrut'yan Hay Gaghtni Banak) veya tam adı ile Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu, 1975 ve 1985 yılları arasında, Türkiye dahil 16 farklı ülkede Türk ve diğer mülki ve diplomatik hedeflere karşı terör eylemlerinde bulunmuş solcu ve aşırı milliyetçi örgüt. Bazı kaynaklarda ise 'terör örgütü' olarak nitelendirilmektedir. 1980-1990 yıllarında ABD'nin terör örgütü listesinde de yer almaktaydı.

1975 yılında Lübnan İç Savaşı esnasında, Beyrut şehrinde, sempatizan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin yardımı ile kurulmuştur. Agopyan'a göre, örgütün temel amaçları Ermeni ilkesininin dünya kamuoyuna tanıtılması ve yurtdışı Ermeni toplumunda milliyetçi duygunun yükseltilmesi olmuştur. ASALA özellikle bağımsız bir Ermenistan kurmak, Ermeni Soykırım iddialarını Türkiye hükûmetine kabul ettirmek, tazminat ödettirmek ve iddia edilen Ermeni vatanına topraklarını devrettirmek için çalışmıştır. ASALA militanları bir dönem Yunanistan ve Suriye İstihbarat servislerinin her türlü eğitim, öğrenim ve lojistik destek kolaylıklarından yararlanmışlardır.

ASALA, 1980 yıllarında ABD tarafından resmi olarak terör örgütü listesine alınmıştır. Fakat, 1985 yılından sonra aktif olmayan ASALA, ABD'nin 2001'de hazırladığı "Yabancı Terörist Örgütler (Foreign Terrorist Organisations)" listesine ve "Ülkeye Girişi Yasak Olan Teröristler (US Terrorist Exclusion List)" listesine, Birleşik Krallık'ın "Yasadışı Gruplar (UK Proscribed Group)" listesine, Avustralya'nın, Kanada'nın, Avrupa Birliği'nin ve Rusya'nın "Tanımlanmış Gruplar (Specified Groups)" listelerine dahildir. (Devamı...)


 
Audrey Hepburn (/ˈɔːdri ˈhɛpˌbɜrn/; doğum Audrey Kathleen Ruston; 4 Mayıs 1929 – 20 Ocak 1993), İngiliz-Hollandalı sinema oyuncusu ve hayırseverdir. Hollywood yıldızı ve moda ikonudur.

Belçika'nın Ixelles, Brüksel Bölgesi kentinde doğdu. Annesi Hollandalı bir barones, babası zengin bir İngiliz bankacıydı. Anne ve babası, Audrey henüz bir yaşındayken boşandı ve Audrey annesinin yanında kaldığından babasını bir daha göremedi. 10 yaşındayken annesi başka bir adamla evlendi ve Hepburn yeni babası ile birlikte Nazi işgali altındaki Hollanda'ya göç etmek zorunda kaldı. Burada oldukça zor bir çocukluk geçiren Hepburn'un sinemaya büyük ilgisi vardı ve oyuncu olmanın düşlerini kuruyordu. Savaşın bitmesinden sonra Londra'ya gidip bir bale okuluna yazıldı ve bir süre sonra modellik yapmaya başladı.

Oyuncu olabilmek için İngiltere'ye giden Hepburn, ilk filmi "Young Wives Tale"da (1951) rol aldığında 22 yaşındaydı. Bu ilk filminde güzelliği ve zerafeti ile izleyen herkesin dikkatini çeken Hepburn hızlı bir yükselişe geçti.

"Monte Carlo Baby", "Lavender Hill Mob" ve "Secret People" gibi filmlerde oynadıktan sonra Hepburn, 1952'de rol aldığı "Roman Holiday" ile büyük başarı kazandı. Bir prensesi canlandırdığı "Roman Holiday" Hepburn'un ilk başrolüydü ve Gregory Peck ile birlikte rol aldığı film sayesinde En İyi Kadın Oyuncu Akademi Ödülü'nü kazandı. Bu ödül onu bir anda yıldız mertebesine yükseltti ve Hepburn hızını hiç kaybetmeden art arda başarılı yapımlarda rol aldı.

1954'te usta yönetmen Billy Wilder'ın "Sabrina"sında ünlü oyuncu Humphrey Bogart ile rol alan güzel yıldız bu filminden bir Oscar adaylığı kazandı. Daha sonra Hepburn "War And Peace", "Funny Face", "Love in the Afternoon", "Green Mansions" ve "The Unforgiven" gibi filmlerde rol aldı. 1957 senesindeki Billy Wilder Love in the Afternoon filminde Gary Cooper ile oynar, bu iyi bir aşk filmidir. Kariyerinin bu kısmında dönemin en ünlü yönetmenleri ve aktörleri ile çalışan Hepburn çalıştığı herkesi kendine hayran bırakıyordu. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 21 - Prş

 
M3 Stuart ABD tarafından üretilen ve müttefik ülkeleri olan Birleşik Krallık ve İngiliz Milletler Topluluğu tarafından II. Dünya Savaşı sırasında kullanılan hafif tank sınıfında zırhlı savaş aracıdır. Amerikan Ordusu tarafından Avrupa, Kuzey Afrika Cephesi ve Pasifik Cephesinde kullanılmıştır. General Stuart veya Stuart adını İngilizler vermiştir. Bu ad Amerikan İç Savaşı sırasında bulunan General J.E.B. Stuartdan gelmektedir. Bu ad hem M3 hem de M5 Hafif Tank için kullanılmış, İngilizler gayriresmi olarak Honey (Türkçe Bal) adınıda koymuştur. Amerikan Ordu kaynaklarında bu tanklara resmi olarak M3 Hafif Tank ve M5 Hafif Tank denilmiştir.

Avrupada gelişen olayları takip eden Amerikan tank tasarımcıları ordunun elinde bulunan M2 Hafif Tankının modasının geçmekte olduğunu ve yenilenmesi gerektiğini anladı. Geliştirilen aracın zırhı kalınlaştı, süspansiyonu geliştirildi ve geri tepmesiz top takıldı. Adı "M3 Hafif Tank" konuldu. Aracın üretimi Mart 1941 tarihinde başladı ve Ekim 1943 tarihine kadar devam etti. Atası olan M2A4 modeli gibi, M3 tankı bir adet 37 mm M5 gun ve 5 adet .30-06 Browning M1919A4 makineli tüfek ile silahlandırıldı. Makineli tüfeklerin dağılımı şöyleydi: Ana topun yanında eş eksenli bir tane, taret üzerinde M20 uçaksavar ayaklı, sağ pruvada bir tane, gövdenin sağ ve solunda birer tane.

Araçta kullanılan radyal hava motorlarından kurtarmak için tanka yeni model ikiz Cadillac otomobil motoru takıldı. Değişen moroun yanında (başlangıçta M4 olan adı daha sonra M4 Sherman ile karıştırılmaması için M5 olarak değiştirildi) gövde tasarımı değiştirilerek eğimli zırh takıldı. Sürücünün kullandığı kapak üste alındı. Bununla beraber birliklerden gelen ateş gücü eksikliği şikayetlerine rağmen M5 modelinde de M3 te kullanılan aynı 37mmlik top kullanıldı. M5 ile 1942 yılında yerdeğiştirilen M3 tankları , 1944 yılında yeniden tasarlanıp M24 Hafif Tank olarak servise geri döndü. (Devamı...)


 
Michel Teló (21 Ocak 1981, Paraná, Brezilya), Brezilyalı şarkıcı ve besteci. Solo kariyerinden önce, çeşitli gruplarda vokalistlik yaptı. Bu gruplardan en bilineni Grupo Tradição'dur. En çok tutulan şarkısı "Ai se eu te pego'dur." Birçok Avrupa ülkesinde 1 numara olmuştur.

Teló küçük yaşlardan beri kendini müziğe kaptırmıştır. Kariyeri henüz 6 yaşındayken başlamıştır. İlk solo performansını okul korosunda gerçekleştirmiş, Roberto Carlos ve Erasmo Carlos'un bir parçasını söylemiştir. 10 yaşına geldiğinde babası ona bir akordeon vermiş ve bu şekilde müziğe olan ilgisi artmıştır. 12 yaşına geldiğinde, ailesinin, okul arkadaşlarının ve komşularının teşviki ile, “Guri” denilen geleneksel müzikte oynamak için genç bir grup kurmuş, grubu geliştirmek için çalışmıştır ve sonunda grubun vokalisti olmuştur.

Aynı zamanda 5 yıl boyunca piyano dersleri almış, bunun yanında iyi de bir dansçı olmuştur.

Teló daha 16 yaşındayken "Grupo Tradição'ya" davet edildi ve vokalist olarak 10 yıl boyunca grubun bir parçası oldu. Kariyerine şarkıcı olarak çıktığında grubun en çok tutulan şarkılarını seslendirdi, Örneğin; "Barquinho", "O Caldeirão", "Pra Sempre Minha Vida", "A Brasileira" ve "Eu Quero Você". Bu süre zarfında, grubun gözüken kısmı oldu, görüşmeleri ve promosyonları yürüttü. Teló'nun eski yapımcısı Wagner'e göre, grubu hiçbir düşmanlık ya da zorluk yapmadan bıraktığını, Teló'nun solo kariyerine isteyerek gittiğini söyledi. Onun yerini Guilherme Bertoldo aldı, fakat Teló'nun ayrılmasından sonra grup çöküşe girdi ve grup üyeleri gruptan ayrılmaya başladı, Michel olmadan grup yeterince canlı değildi ve kendine güvenmiyordu. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 22 - Cum

 
Medyan sinir insanlar ve diğer hayvanların üst ekstremitesinde bulunan ve brakial pleksus sinir ağını oluşturan beş ana sinirden biridir.

Medyan sinir, brakial pleksusun orta ve yan bağlarını şekillendirir ve koldan aşağı doğru inerek brakial arter ile önkola girer.

Medyan sinir, karpal tünelden geçen tek sinirdir. Karpal tünel sendromu, ele giden sinirin karpal tünelde sıkışması sonucu işlevini yitirmesidir. Medyan sinir brakial pleksusun yan ve orta bağlarını şekillendirdikten sonra, teres major kasın alt kenarındaki koltuk altından kola girer. Ardından dikey aşağı iner ve kolun orta kısmındaki kol arterinden pazu ile brakial kas arasına yönelir. İlk bağdan artere girer ve dirsek ekleminin önünden geçer, ardından kolun uç kısmındaki orta arterin önünden geçer ve kübital çukura girer.

Brakial kasın arasındaki eklemin önünde, kübital çukur içindeki medyan siniri brakial arterin ortasından geçer ve pazuya girer.

Medyan sinir, dirsek ekleminden geçerek koldaki eklemsel bir daldan çıkar. Bir dalı pronator teres'e gider ve medyan sinirin hemen yakınından dirsek eklemine ulaşır.

Kübital çukurdan gelen medyan sinir pronator teres kasın iki ucu arasından geçer. Ardından fleksor digitorum süperfisiyal kas ile fleksor digitorum profundus kas arasından geçer ve kleksor pollikis longus kasa ulaşır.

Kübital çukurdan gelen medyan sinirin dalsız kısmı, yüzeydeki kasları ve fleksor karpi ulnaris kas hariç öndeki bölümün orta gruplarını sinirle kaplar. (Devamı...)


 
Rogério Ceni (Portekizce telaffuz: [ʁoˈʒɛɾiu ˈsẽni]; d. 22 Ocak 1973) São Paulo'da forma giyen Brezilyalı kaleci.

Profesyonel kariyeri boyunca São Paulo kalesini korumuştur. Üç Brezilya Ligi şampiyonluğu ve iki CONMEBOL Libertadores zaferi görmüştür. Penaltı ve serbest vuruştan attığı gollerle 100 gole ulaşan ilk ve tek kaleci olmuştur.

2008 yılında kaleci José Luis Chilavert'i geçerek en çok gol atan kaleci olan Ceni, iki Dünya Kupası'nda Brezilya kalesini korudu.

Ceni Paraná eyaletinin Pato Branco şehrinde dünyaya geldi. 1990 yılında daha 17 yaşındayken São Paulo'ya transfer oldu. Série A'daki altıncı sezonunu üçüncü kaleci olarak tamamladı.

1997 sezonunda kulübün efsanevi kalecisi Zetti Santos'a geçince, Ceni ikinci kaleci oldu. 2005'ten 2007 yılına kadar oynadığı tüm müsabakalarda toplam 47 gol kaydetti. İki ulusal şampiyonada ve 2005 FIFA Kulüpler Dünya Kupası'nda yarı finalde karşılaştığı rakibi El-İttihad'a serbest vuruştan bir gol attı ve 3-2 kazandıkları maça büyük katkı sağlamış oldu. Liverpool ile oynadıkları final maçında maçın adamı seçildi.

14 Temmuz 2005 tarihinde Ceni 2005'te CONMEBOL Libertadores'i kazanan São Paulo'nun kaptanı oldu.

20 Ağustos 2006 tarihinde Ceni ligde serbest vuruştan Cruzeiro'ya 63. golünü atarak Chilavert'in rekorunu tekrarladı. Daha sonra aynı maçta yine aynı noktadan bir gol daha kaydetti ve 64. golünü atmış oldu. Böylece Paraguaylı kaleci José Luis Chilavert'in rekorunu kırmış oldu. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 23 - Cts

 
Nashville ABD'deki Tennessee eyaletinin başkenti ve Memphis'ten sonra en büyük şehridir. Şehrin içinden Cumberland Nehri geçmektedir. Şehrin nüfusu 2007 sayımlarına göre 619.626, yüzölçümü ise 1.362,5 km²dir.

Nashville, 1779 yılında James Robertson ve John Donelson tarafından kuruldu. Şehir en başta, Amerikan önderlerinden Francis Nash'ın adını alarak "Fort Nashborough" olarak çağrılmıştır. Şehir, gerek güzel konumu, gerekse bir nehir limanı kurulabilecek olması neticesinde hızla büyüdü, daha sonraları bir demir yolu merkezi haline geldi. 1806'da tamamen bir şehir statüsüne giren Nashville, bu tarihten sonra ivmeli bir biçimde büyümeye devam etti.

1860'larda şehir, Amerikan İç Savaşı'nda merkez cephelerin başında yer aldı. Nashville her ne kadar bu karışıklıklardan yara alsa da, konumu gereği hızla toparlandı. 1900'ler boyunca ABD'nin en iyi yönetilen ve en refahlı şehirlerinden biri olan Nashville, bu süre zarfında ABD'de yaşanan çoğu ekonomik sallantıdan yara almadan kurtuldu.

Şehrin sıcak ancak nemli bir iklimi vardır. Şehir yıl boyunca ılıktır ve sıcaklığın -10 °C'nin altına düştüğü nadiren gözlemlenir. Nashville için kar ve yağmur yağışı sıradışı olmadığı gibi, buna rağmen kar yağışı uzun sürelerle gerçekleşmemektedir. Şehire yıl içinde toplam 1222 mm yağış düşmektedir. Şehrin ölçülmüş en düşük sıcaklığı -27 °C'dir. Şehre tarihte düşmüş en yüksek kar kalınlığı ise 17 Mart 1892'de ölçülen 432 mm'dir. (Devamı...)


 
Şener Özbayraklı (d. 23 Ocak 1990, Artvin), Fenerbahçe'de forma giyen Türk millî defans futbolcusudur.

Şener, 23 Ocak 1990'da Artvin Borçka'da biyoloji öğretmeni bir baba ve ev hanımı bir annenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Babasının işi nedeniyle sürekli kent değiştiren Şener, futbola 13 yaşında Borçka Gençlerbirliği takımında başladı. Filiz lisansı çıksa da ertesi gün öğretmen olan babasının tayini nedeniyle hiç forma giyemeden Yeni Pelitlispor'a transfer oldu. Üç sezon oynadıktan sonra da Arsinspor'a geçti. Arsinspor'dan Ankaraspor'a, oradan da 2009 yılında Keçiörengücü takımına transfer oldu.

2009-10 sezonu öncesinde bedelsiz olarak Keçiörengücü'ne transfer olan Şener, ilk maçına 30 Ağustos 2009 tarihinde Ankara Demirspor karşısında çıktı. Sezon boyunca 3. Lig'de 29 maça çıkan Şener, takımıyla playofflara kalma hakkı kazandı ve tüm playoff maçlarında forma giydi. Murat Özgen yönetiminde finalde Yeni Malatyaspor ile eşleşen Keçiörengücü, penaltılara giden karşılaşmayı 5-3 mağlup bitirdi. Böylelikle Şener sezonu 32 maç ile tamamlarken kulübü ise yoluna aynı ligde devam etti.

Keçiörengücü'ndeki performansıyla dikkat çeken Şener, 2010-11 sezonu öncesinde ise Ankara'nın bir diğer ekibi Bugsaşspor'a transfer oldu.Bu takımla ilk maçına 29 Ağustos günü Adıyamanspor karşısında çıktı. Bu maçı takımı 1-0 kazanırken, Şener 90 dakika sahada kaldı. Sezon boyuncu takımıyla 30 maça çıkan Şener, sezon sonunda ise Spor Toto 2. Lig Play Off'una katılma hakkı kazandı. "90" numaralı formasıyla Önder Özen'in değişilmezi olan Şener, play-off'lar'da da takımında forma giydi. İlk olarak takımının Eyüpspor ile oynadığı 1. maçta takımının 5-0 yendiği kadroda 90 dakika yer aldı. Bu maçta kaleci Bekir Sevgi ile takımın en çok dikkat çeken ismi olan Şener, takımıyla yarı finalde Sakaryaspor ile eşleşti. O dönem kadrosunda Berat Çetinkaya ve Salih Dursun gibi yetenekli futbolcular bulunduran takıma karşı ilk 11'de başlayan Şener, normal süresi 1-1 biten karşılaşmada forma giydi ve maç penaltılara gitti. 119. dakikada oyundan alınan Şener'in takımı rakibine penaltılarda 6-5 boyun eğdi ve aynı ligde yoluna devam etti. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 24 - Paz

 
Şarap meyvenin (genellikle üzüm) fermente edilmesiyle üretilen alkollü bir içecektir.

Şarap yapmak için önce üzümler bağlarından toplanır, ardından ezilir sonra, maya (üzümde doğal olarak bulunur) üzüm suyundaki şeker ile birleşir ve aşamalı olarak bu şekeri tüketerek alkole dönüşür. Maya aynı zamanda havada buharlaşan karbondioksiti üretir. Mayanın işlemi tamamlandığında üzüm suyu şaraba dönüşür. Üzüm şarabı kırmızı, beyaz veya rose (pembe) olur. Bunun yanı sıra köpüklü şaraplarda mevcuttur. Ayrıca, şaraplar içindeki şeker miktarına göre de sınıflandırılabilir. Bu sınıflandırmaya göre; sek, dömi-sek, yarı-tatlı ve tatlı olmak üzere dört ana grup vardır. Üzümden imal edilmeyen şaraplara meyve şarabı adı verilir. Her meyveden şarap üretilebilir. Fakat dünyada şarapların büyük bir kısımı üzümden üretilmektedir. Arpa gibi nişasta içeren bitkilerden yapılan içecekler şarap sınıfına girmez. Şarap genelde üzüm ve meyvelerden elde edilir.En iyi içme zamanı on yıldan sonradır ve kırk yıla kadar içilebilir. Bunun yanı sıra uzakdoğuda yaygın bir şekilde pirinç şarabı da tüketilir. Pirincin buharla pişirilip mayalanmasıyla elde edilir.

Cabernet Sauvignon, Merlot, Pinot Noir, Shiraz/Syrah, Zinfandel, Nebbiolo, Sangiovese, Tempranillo, Aglianico, Gamay, Grenache, ve Barbera başlıca kırmızı üzüm türleridir. Chardonnay, Riesling, Sauvignon Blanc, Pinot Gris/Pinot Grigio, Gewürtztraminer, Chenin Blanc, Muscat, Pinot Blanc, Sémillon, Trebbiano ve Viogner ise başlıca beyaz üzüm türleridir. (Devamı...)


 
Luis Suárez (d. 24 Ocak 1987, Salto), La Liga ekiplerinden Barcelona'da forma giyen Uruguaylı futbolcudur.

Suárez futbola ilk olarak Uruguay takımı olan Nacional'da başladı. 1 Temmuz 2006 tarihinde, Groningen Suárez'i bedelsiz olarak transfer etti. Suárez, 2006-07 sezonunda 29 maça çıktı ve 10 gol kaydetti. Groningen forması ile ilk maçına 20 Ağustos 2006 yılında, Feyenoord maçında giydi. Maç 3-0 galibiyet ile sonuçlandı. Groningen adına ilk golü ise 1 Ekim 2006 tarihinde, Vitesse karşısında 2 gol atarak kaydetti. Maç 4-3 galibiyet ile sonuçlandı. 21 Ocak 2007 tarihinde, yeniden Vitesse ile karşılaşılan maçta Suárez 2 gol atarak başarılı bir performans ortaya koydu. Buna rağmen maç 3-2 yenilgi ile sonuçlandı.

9 Ağustos 2007 tarihinde, Ajax Suárez'i Groningen'den 7.5 Milyon Euro karşılığında transfer etti. Suárez, 2007-08 sezonunda 33 maça çıktı ve 17 gol kaydetti. Ajax forması ile ilk maçına 19 Ağustos 2007 yılında, Graafschap maçında giydi. Ajax adına ilk golünü de bu maçta kaydetti. Maç 8-1 Ajax galibiyeti ile sonuçlandı. 16 Mart 2008 tarihinde, Suárez kariyerinin ve Ajax forması altındaki ilk hat-trick'ini Willem karşısında yaptı. Maç 4-1 Ajax galibiyeti ile sonuçlandı. KNVB Beker'da Suárez ilk maçına 26 Eylül 2007 tarihinde, Kozakken Boys karşısında çıktı. Maç 2-1 Ajax galibiyeti ile sonuçlandı. Suárez'in KNVB Beker'daki ilk golünü 16 Ocak 2008 tarihinde Breda'ya karşı 2 gol atarak kaydetti.

Suárez, 2008-07 sezonunda 31 maça çıktı ve 22 gol kaydetti. 12 Nisan 2009 tarihinde, Ajax forması altında ve kariyerinin 2.hat-trick'ini Willem'e karşı yaptı. Maç 7-0 Ajax galibiyeti ile sonuçlandı. UEFA Avrupa Kupası'nda Suárez ilk maçına 18 Eylül 2008 tarihinde, Borac Cacak karşısında çıktı. Suárez UEFA Avrupa Kupası'nde ilk golünü de bu maçta kaydetti. Maç 4-1 galibiyet ile sonuçlandı. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 25 - Pzt

 
Saruman (3.Çağ 1000–3019, Orta Dünya’da 2019 yıl boyunca yaşadı) 3.Çağ’da, Orta Dünya’ya Valar’ın Temsilcisi olarak gelen ilk sihirbaz, diğer bir adla Istari’dir (Büyücü kelimesinin başka bir karşılığıdır Istari). Ak Divan’ın başıdır. Sindarin’deki adı, “Yetenekli İnsan” manasına gelen, Curunír’dir.

Valinor’da, Manwë tarafından bir divan toplandı. Bu muhtemelen, 2.Çağ’ın ortalarında, güç yüzüklerinin yaratımından kısa bir zaman sonraydı. Divan esnasında Orta Dünya’ya beş temsilci gönderilmesine karar verildi. Gönderilecek olanlar, ”güçlü, Sauron’a denk, yine de güçten yoksun ve ete kemiğe bürünmüş” olmalıydı – yani Istari veya Sihirbazlar.

Gönderilenlerden biri, Valinor’da Curumo, Sindarin’de Curunír olarak bilinen Saruman’dı. Kendisi aynı zamanda Aulë’nin oldukça kuvvetli bir Maia’sıydı (tıpkı bir zamanlar Sauron’un da olduğu gibi... Aulë, Eru’nun ırkları yaratmasını bekleyemeden kendi ırkını yaratan Vala’dır. Başka bir deyişle cüceleri yaratan güçtür). Maiar da tıpkı Valar gibi insanın melek formlarıdır, sadece daha düşük versiyonlarıdır. İkisi birlikte (Maiar ve Valar) Ainur’dur (tekili Ainu) ve Arda’nın, yani dünyanın, yaratımından önce vardırlar.

Saruman, Manwë tarafından gönderilecek takımdaki gönüllülerden biriydi ve aynı zamanda Mithrandil’den (Gandalf) sonrakidir. Saruman’ın Gandalf’a karşı olan kıskançlığı burada bile baş göstermişti. Varda (Manwë’nin eşi), Gandalf’ı üçüncü Istari, sihirbaz olarak gösterdiğinde Saruman’ın içinde neden kendisi üçüncü olarak seçilmedi diye bir fırtına kopmuştu. Saruman Radagast’ı kendinden aşağı görmesine rağmen kendisiyle gelmesi için zorlamıştı.

Birçok öyküye göre, Saruman Mithlond’a (Boz Limanlar), Eriador’un batısına, bir gemiyle yalnız başına vardı. Bu varış yaklaşık 3.Çağ’ın 1000 yılında gerçekleşmiştir ve yalnızca bir Sindarin elfi olan Círdan Saruman’ın kimliğini ve kökenini biliyordu. (Devamı...)


 
Alicia Keys (d. 25 Ocak 1981, New York), Amerikalı şarkıcı, söz yazarı, besteci, müzisyen, yapımcı ve oyuncu. Dünya çapında tüm albümleri 50 milyon kopya satmıştır ve çeşitli ödüller kazanmıştır. On beş Grammy ödülü kazanmıştır.

İtalyan-İrlandalı bir anneden ve Jamaikalı bir babadan dünyaya geldi. Keys, çiftin tek çocuğudur. Anne ve babasının küçük yaştayken ayrılmasıyla Keys, çocukluğunu annesiyle geçirdi. Annesinin teşvikiyle müzik hayatına atıldı ve The Cosby Show adlı televizyon programına çıktı. 11 yaşından itibaren piyano çalmaya başladı ve Mozart, Beethoven ve Chopin gibi klasik müzik sanatçılarının parçalarını seslendirdi.

Keys, günümüze kadar beş stüdyo albümü, on yedi tekli, on sekiz video klip ve bir konser albümünü J Records etiketiyle piyasaya sürdü. Manhattan, New York'taki Hell's Kitchen bölgesinde annesi tarafından büyütülen Keys, dört yaşındayken The Cosby Show programına katılarak ilk televizyon deneyimini yaşadı. Professional Performing Arts School'a yazıldı ve on altı yaşındayken bu okuldan mezun oldu. Columbia University'ye devam eden Keys, okulu bırakarak müzik kariyerinin peşinden gitmeye karar verdi. Columbia ve sonrasında Arista ile anlaşan Keys, ilk stüdyo albümünü J Records etiketiyle yayımladı. Keys'in ilk albümü Songs in A Minor, ticarî anlamda başarıyı yakaladı ve dünya çapında on sekiz milyon sattı. 2001 yılının en çok satan yeni sanatçısı ve R&B sanatçısı oldu. Albüm, sanatçıya 2002'de beş Grammy Ödülü kazandırdı. Bunların arasında En İyi Yeni Sanatçı ve "Fallin'" şarkısıyla Yılın Şarkısı ödülleri de yer aldı. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 26 - Sal

 
Yugoslavya Krallığı (1918-1929), 1918'den II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar Balkanlar'ın batısında var olmuş devlet. Bugünkü Makedonya, Kosova, Sırbistan, Bosna-Hersek ve Karadağ'ın tamamı ile Slovenya ve Hırvatistan'ın büyük bir kısmını kapsıyordu.

I. Dünya Savaşı'nın önemli bir cephesi de Güney Slavlarının siyasi birlik yönünde attığı adımlar oldu. Daha savaşın başlarında Sırp, Hırvat ve Sloven kökenli politikacı ve aydınların bu amaçla Londra'da kurduğu Yugoslav Komitesi, yeni ve birleşik bir devleti savunan çevrelerin sözcüsü durumuna geldi. Yugoslav Komitesi ile sürgündeki Sırp hükümeti temsilcilerinin Temmuz 1917'de imzaladığı Korfu Bildirisi'yle bu program ilk kez somut bir biçim kazandı. Bildiri temelde farklı ulusal ve dinsel toplulukların eşit haklarla yer alacağı, demokratik ilkelere dayalı bir anayasal monarşi kurulmasını öngörüyordu. Bu gelişme Habsburg (Avusturya) yönetimi altında olan Hırvatlar ve Slovenler arasında bağımsızlık mücadelesini de güçlendirdi. Aynı yıl örgütlenen Yugoslav Ulusal Konseyi açıkça Güney Slavları birliğini savunmaya başladı. Yugoslav Komitesi'nin önemli bir başarısı da savaşa girmek için İtilaf Devletleri'nden Slovenya ve Dalmaçya'nın bir bölümünü topraklarına katma sözü almış olan İtalya ile belirli bir uzlaşma sağlaması oldu.

Habsburg monarşisinin çöküşe doğru gitmesi Güney Slav milliyetçiliğine yeni bir hız kazandırdı. Bir dizi ayaklanmaya sahne olan Hırvatistan, Sabor'un Ekim 1918'de aldığı kararla Macaristan'a bağımlılığa resmen son verdi. Bu sırada Dalmaçya'daki İtalya ilerlemesi sürdüğünden, Güney Slav halkları düzenli orduya dayanan Sırbistan'ın çevresinde kenetlendi. Kasım 1918'de Cenevre'de bir araya gelen Yugoslav Komitesi, Yugoslav Ulusal Konseyi ve Sırp partilerinin temsilcileri Karayorgiyeviç hanedanı altında birleşmeyi öngören bir plan hazırladı. Öte yandan Karadağ'da toplanan bir ulusal meclis de Sırbistan'a katılma kararı aldı.

Sırp naip prensi Aleksandar 1 Aralık 1918'de babası Petar'ın yönetiminde “Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı”'nın kurulduğunu açıkladı. İtalya'ya bazı toprakları bırakarak ve öteki komşularla bir dizi antlaşma imzalayarak sınırlarını çizen yeni krallığı, içeride savaşın yol açtığı büyük yıkımı giderme ve yönetim yapısını biçimlendirme gibi daha ağır sorunlar bekliyordu. (Devamı...)


 
José Mourinho (d. 26 Ocak 1963, Setúbal), Portekizli teknik direktör.

Portekizli kaleci Félix Mourinho'nun oğlu olan Jose Mourinho, futbol kariyerine oyuncu olarak başladı. Ancak kariyerinden tatmin olmayınca teknik direktör olmaya karar verdi. 1990'larda asistan menajerlik ve genç takımlara teknik direktörlük yaptıktan sonra Bobby Robson'ın tercümanlığını yapmaya başladı. Mourinho, Bobby Robson ile Sporting, Porto ve Barcelona'da birlikte çalıştı. Mourinho, Bobby Robson'ın Katalan ekibinden ayrılmasından sonra Louis van Gaal ile çalıştı.

Teknik direktörlüğe odaklanmaya başlayan Mourinho, Benfica ve UD Leiria takımlarını çalıştırdı. 2002 yılında Porto'ya teknik direktör olarak geri dönen Mourinho, bu kulüpte kazandığı başarılar ile dikkat çekti. Mourinho, Porto'da Primeira Liga, Taça de Portugal ve UEFA Kupası şampiyonluğu kazandı. 2004 yılında, Porto ile Primeira Liga'da tekrar şampiyonluk yaşayan Mourinho, aynı yıl avrupa futbolundaki en büyük onur olan UEFA Şampiyonlar Ligi'ni kazandı.

2003 yılında Rus asıllı yahudi iş adamı Roman Abramoviç'in İngiliz Premier liginin köklü kulüplerinden Chelsea'yi satın almasıyla kabuk değiştiren kulüp, 2004 yılında, kazandığı başarıların ardından Mourinho'yu transfer etti.

Mourinho, ilk yılında 70 milyon €'luk bir bütçe ile birçok transferler yaptı. Portekizli futbolcular, orta saha oyuncusu Tiago (10 milyon €), stoper Ricardo Carvalho (19.8 milyon £) ve Sağ bek Paulo Ferreira (13,3 milyon £) ile Ganalı ön libero Michael Essien (24.4 milyon £), Fildişi Sahilli santrafor Didier Drogba (24 milyon £), Sırp santrafor Mateja Kežman (5.4 milyon £) transferlerini gerçekleştirdi.

Chelsea'de üst üste iki kere Premier Lig şampiyonluğu yaşadı. Samimi açıklamaları genellikle tartışmalara yol açsa da Mourinho, Chelsea ve Porto'da kazandığı başarılar sayesinde basın ve meslektaşları tarafından en büyük teknik direktörlerden biri kabul edildi. Ayrıca 2004-2005 ve 2005-2006 sezonlarında Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu IFFHS tarafından dünya'da yılın en iyi teknik direktörü seçildi. 2007-2008 sezonun başında Chelsea'den ayrıldı. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 27 - Çrş

 
Örümcek Adam Marvel Comics tarafından yaratılmış bir çizgi karakterdir. Türkçeye Örümcek Adam olarak çevrilmiştir. Orijinal ismi Spider-Man olan kurgusal kahraman beyaz perdeye uyarlanmış ve oldukça başarılı olmuştur.

Peter Benjamin Parker'ın gizli kimliği olan Örümcek Adam, Marvel Comics'e bağlı Stan Lee ve Steve Ditko tarafından yaratılmış kurgusal bir kahramandır. İlk kez Marvel Comics'in "Amazing Fantasy" isimli çizgi romanının 15. sayısında 1962 yazında ortaya çıkmıştır. O günden bu yana, dünyanın en popüler süper kahramanları arasındadır.

Örümcek Adam, kendi duygusal ve kişisel problemlerini süper güçleriyle çözemeyen, süper güçlerinin çoğu zaman ilişkilerini olumsuz yönde etkilediği bir kahramandır. Kariyerinin ilk yıllarında "Daily Bugle" gazetesine Örümcek Adam fotoğrafları satarak yaşamını sürdürmüş ve adını yaygınlaştırmıştır. Birçok sorunu olmasına karşın, suçla mücadeleye büyük önem atfeder. Örümcek Adam'ın amcası Ben Parker'dan aldığı ilkesi "Büyük güç büyük sorumluluk getirir"dir. Bu ilke, tüm çizgi romanın temel konusunu özetler. Örümcek Adam karakterinin insani boyutları ve yaşadığı iç çatışmalar çizgi romanının popülerliğini artırmıştır.

Örümcek Adam, günümüzde Superman ve Batman (Yarasa adam) ile birlikte en tanınan çizgi kahramanlar arasındadır. Yıllar boyunca, Örümcek Adam karakteri çizgi roman ve dizilerde, çizgi filmlerde ve 70'li yıllarda Tv filmi olarak, son yıllarda ise büyük bütçeli üç başarılı Hollywood filminde kullanılmıştır. TV filmlerinde Örümcek Adam'ı Nicholas Hammond, Hollywood'da ise Tobey Maguire canlandırmıştır. Şu sıralar eski Hollywood serisinden bambaşka bir Örümcek Adam çekilmektedir ve bu yeni seride kahramanı Andrew Garfield canlandırmaktadır. Bir sonraki seride ise, Tom Holland canlandıracaktır. (Devamı...)


 
Rauf Denktaş (27 Ocak 1924, Baf - 13 Ocak 2012, Lefkoşa), Kıbrıs Türkü siyasetçi ve yazar. Denktaş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıydı.

Rauf Denktaş 1,5 yaşındayken annesini kaybetti. Babası hakim Raif Bey'dir. Anneannesi ve babaannesi tarafından büyütülen Denktaş, 1930 yılında eğitim için İstanbul'a gönderildi. Arnavutköy'de ilkokuldan liseye kadar eğitim veren Fevzi Ati Lisesi'nde yatılı okumaya başladı. Ortaokuldan sonra Kıbrıs'a döndü ve 1941 yılında Lefkoşa İngiliz Okulu'ndan mezun oldu. Mezun olmasının ardından Fazıl Küçük'ün Halkın Sesi gazetesinde yazılar yazmaya başladı. Daha sonra bir süre Gazimağusa'da tercümanlık, mahkemelerde memurluk ve İngiliz Okulu'nda öğretmenlik yaptı. 1944'te hukuk eğitimi için Lincoln's Inn'de okumak üzere Birleşik Krallık'a gitti. 1947'de adaya döndü ve avukatlığa başladı. Sonraları savcılığa geçen Denktaş, 1956 yılında başsavcılığa kadar yükseldi.

27 Kasım 1948 tarihinde Kıbrıs Türklerinin düzenlediği ilk mitingte Fazıl Küçük ile beraber hatiplik yaptı. Halka ilk hitabını bu vesileyle ve 24 yaşındayken yaptı. Türk cemaatinin iki önemli ismi Faiz Kaymak ve Fazıl Küçük arasında arabulucu rolünü üstlenip, toplumun çıkarlarının takipçisi oldu. Faiz Kaymak'ın teklifi ve Fazıl Küçük'ün tasvibiyle Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonu Kongresi'nde başkanlığa seçildi. Savcılık görevinden emeklilik hakkını kazanmasına altı ay kala, Birleşik Krallık yönetimini zorlukla ikna ederek istifa etti ve cemaat sorunlarıyla uğraşmaya başladı. 1949 yılı yaz aylarında avukatlık yapmaya başladı. Yine aynı yıl Aydın Hanım'la evlendi. 1955'te terörist bir hüviyete bürünen Enosisle mücadelede ve EOKA karşısında Kıbrıs Türklerinin direnişine yön veren Denktaş, 1958 yılında hükumetteki görevinden istifa etti. Arkadaşlarıyla 1 Ağustos 1958'de Türk Mukavemet Teşkilatını (TMT) kurdu. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 28 - Prş

 
Hansa Birliği Almanya'nın kuzeyindeki kentlerin ve yabancı ülkelerde yaşayan Alman gruplarının, karşılıklı çıkarlarını korumak amacıyla kurduklan ticari örgütlenme.

13. yüzyıldan 15. yüzyıla değin Avrupa'nın kuzeyinde önemli bir ekonomik ve siyasal güç olmuştur. Ortaçağ Almancasında "lonca" ya da "birlik" anlamına gelen Hanse sözcüğü, Got dilinde "takım" ya da "bölük" anlamındaki bir sözcükten türemiştir.

Hansa Birliği'nin kurucuları, Alman tüccarların etkin olduğu iki ana bölgenin yerel ticaret birlikleriydi. Bunlar, Felemenk ve İngiltere'yle ticari ilişkileri olan Ren Bölgesi ile Almanların kuzeydoğu Avrupa'nın iç kesimleriyle Batı Avrupa-Akdeniz Bölgesi arasındaki ticarete aracılık yaptıkları Baltık Denizi bölgesiydi. 1280'lere gelindiğinde, Ren Bölgesi'ndeki çeşitli tüccar grupları ortak çıkarlarını korumak için işbirliğine başlamışlar ve başta Lübeck olmak- üzere Baltık ticaretine egemen olan öteki kuzey Alman kentleriyle bir birlik kurmuşlardı. Birlik üyeleri ticaretlerini güvence altına almak için korsanlara ve haydutlara karşı önlemler almayı, fener kuleleri inşa ettirip kılavuzlar yetiştirerek deniz seferlerinin güvenliğini sağlamayı ve güçlü ticaret üsleriyle tekeller oluşturmayı amaçlıyorlardı. Bu dönemde Bergen, Novgorod ve Londra (Steel Yard) gibi çeşitli yabancı kentlerde Hansa Birliği'ne bağlı ticaret üsleri (Kontore) kuruldu.

Ama birliğin izlediği saldırgan ve korumacı politikalar bir süre sonra yerel tüccarlar arasında hoşnutsuzlukların doğmasına, hatta silahlı çatışmaların çıkmasına neden oldu. Öte yandan Danimarka Kralı IV. Valdemar'ın Baltık Denizinin güneybatısına egemen olmaya ve birliğin buradaki denetimine son vermeye yönelik çabaları 1368-70 arasında birliğin geleceği için ciddi bir tehlike durumuna geldi. Birlik üyeleri bu sorunu görüşmek üzere özel olarak topladıkları mecliste bir ordu kurmaya karar verdiler. Bu ordunun Danimarkalıları kesin bir yenilgiye uğratmasının ardından Hansa Birliği kısa bir süre Danimarka'ya egemen oldu. (Devamı...)


 
Sheamus (İrlandacaStíofán Ó Fearghaile; d. 28 Ocak 1978), İrlandalı profesyonel güreşçi. Daha çok bilinen ring adıyla Sheamus, günümüzde WWE ile sözleşmesi bulunmaktadır.

Nisan 2002'de İrlanda'da debut yapan Sheamus bir maçta geçirdiği sakatlık nedeniyle güreş kariyerine 2 yıl ara vermiş ve Mayıs 2004'te Sheamus O'Shaunessy adıyla Irish Whip Wrestling'de güreşmeye başlamıştır. Irish Whip Wrestling'de 2 kez ana kemeri kazanmayı başarmıştır.

Bilinenin aksine Sheamus 30 Haziran 2009 tarihinde değilde ilk olarak 13 Kasım 2006'da İngiltere'de yapılan RAW programında görülmüştür. Gece'nin ana karşılaşmasında Ric Flair ve Roddy Piper'ın, Randy Orton ile Edge ikilisini yenip Tag Team kemerini aldıkları maçta D-Generation X ringe gelmişti, Sheamus ise onları uzaklaştırmak isteyen güvenlik görevlilerinden biriydi ve Triple H'ten Pedigree yemiştir. Sheamus birkaç deneme maçından sonra WWE ile anlaşarak eğitim almak için Florida'ya yerleşmiştir. Burada Florida Championship Wrestling'de yer almış ve ilk maçına 2007'de çıkmıştır. FCW'de bir kez ana kemri kazanan Sheamus, 2008 yazından sonra Smackdown ve RAW'da birkaç Dark Match'de kullanılmış ve 2009 yazında WWE'nin ana kadrosuna dahil edilmiştir.

WWE ekranlarındaki ilk maçına 30 Haziran 2009 tarihinde ECW brandinde çıktı. İlk olarak Goldust sonrasında ise Shelton Bejamin ile çekişmeye giren Sheamus 2009 yılının sonunda RAW'a Darft edilmiştir. RAW'daki ilk maçını Jamie Noble'a karşı yapmış ve ilk maçını kazanmıştır. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 29 - Cum

 
1950 FIFA Dünya Kupası finali Uruguay ile Brezilya millî takımları arasında yapılan final maçı niteliği taşıyan, 1950 FIFA Dünya Kupası kapsamında oynanan final grubunun son maçıdır.

Şampiyonanın açılış maçında Meksika'yı 4-0'la geçen Brezilya, Belçika ile 2-2 berabere kalarak final grubuna kalma şansını zora soktu. Brezilya'nın final grubuna kalması için Yugoslavya'yı yenmesi gerekiyordu. Yugoslavya'nın kilit oyuncularından Rajko Mitić, sahaya çıkan merdivenlerden düşerek başından yaralandığı için maça çıkamadı ve Brezilya maçı 2-0 kazandı. Final grubunda Brezilya'nın dışında İsveç, İspanya ve Uruguay da yer almaktaydı. Brezilya, İsveç'i 7-1, İspanya'yı ise 6-1 yenmişti.

Futbolda parlak bir geçmişi olan, 1924 ve 1928 Yaz Olimpiyatları'nda altın madalyayı kazanıp 1930 FIFA Dünya Kupası finali'nde kupaya uzanan Uruguay ise her ne kadar İlk Turda Bolivya'yı 8-0 yense de, final grubundaki maçlarda kendini gösterememişti. İspanya ile 2-2 berabere kalıp İsveç'i son 34 dakikada 2 gol atarak 3-2 yenmişti. Uruguay ile Brezilya arasında oynanacak bu maç, sonucunun şampiyonu belirleyecek olması yönüyle final maçının olmadığı bir Dünya Kupası'nda final niteliği taşımaktaydı. Bu nedenle aynı gün oynanacak olan İspanya-İsveç maçından daha fazla önem taşımaktaydı.

Brezilya, 1938'den bu final maçına kadar Uruguay'la 17 kez karşı karşıya gelmiş; 8 galibiyet, 5 yenilgi ve 4 beraberlik almıştı. Brezilya, tüm bu nedenlerden ötürü kâğıt üstünde Uruguay'la oynanacak son maçın favorisiydi. (Devamı...)


 
Oprah Winfrey (d. 29 Ocak 1954), ABD televizyon tarihinin en çok izlenen talk show programlarından birisi olan ve kendi adıyla anılan The Oprah Winfrey Show'un sunucusu olan sanatçıdır.

29 Ocak 1954 günü ABD'nin Mississippi eyaletindeki Kosciusko kasabasında doğdu. Çok sayıda Emmy ödülü kazanmış olan sanatçı sunuculuğunun yanı sıra kitap eleştirmenliği, Oscar ödülüne aday gösterilmiş olması ve tirajı yüksek bir derginin yayımcılığıyla da tanınmıştır. Forbes dergisine göre 20. yüzyılın en zengin siyahi Amerikalısı ve 2004 yılı itibarıyla dolar bazında Michael Jackson'ın ölümü üzerine dünyadaki tek siyahi milyarderdir.

Winfrey Protestan bir mezhep olan Baptist mezhebinden bir çiftin kızı olarak doğdu. Anne ve babası evlenmemiş gençlerdi. Aslında doğduğunda İncil'de adı geçen Orpah ismiyle isimlendirilmişti. İsminin nasıl Oprah'a dönüştüğüne ilişkin çelişen raporlar vardır. Academy of Achievement’le 1991’de yaptığı bir söyleşide doğduğu günlerde hiç kimsenin Orpah’ın nasıl doğru telafuz edileceğini bilmediğinden doğum sertifikası dışında her yerde p harfinin yanlışlıkla r harfinden önce yazıldığını ifade etti. Oysa doğumu yaptıran ebenin nüfus bildirimini harfleri yanlış sırada yazarak doldurduğu da öne sürülmüştür. Annesi, Vernita Lee bir hizmetçi, babası Vernon Winfrey ise bir madenciydi ve daha sonra belediye konseyi üyesi olmadan önce berberdi. Winfrey’nin babası Oprah doğduğunda silahlı kuvvetlerin bir üyesiydi. Doğumundan sonra, Oprah’ın annesi eyaletin kuzeyine taşındı ve Oprah yaşamının ilk altı yılını kırsal kesimde büyükannesi Anita Mae’nin yanında yoksulluk içinde geçirdi. Winfrey’nin büyükannesi Oprah'a üç yaşındayken okumayı öğretti ve onu semtin kilisesine beraberinde götürmeye başladı. Ezberden İncil’deki ayetleri okuyabildiğinden daha küçük yaşta ‘vaiz’ lakabı ile tanınırdı. Oprah küçükken ev işlerini yapmadığı ya da bir şekilde yaramazlık yaptığında büyükannesi onu ince bir ağaç dalıyla döverdi. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 30 - Cts

 
Srebrenitsa ve Jepa'nın düşmesi 1991-1995 Yugoslavya İç Savaşı (Hırvatistan Savaşı ve Bosna Savaşı)'nın en dramatik olayıdır.

16 Nisan 1993'te Birleşmiş Milletler'in 'güvenli bölge' ilan ettiği Srebrenica, 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladiç komutasindaki Sırp Cumhuriyeti Ordusu (VRS; Vojska Republike Srpske) tarafından Krivaja 95 Operasyonu sonucu ele geçirildiğini belirtiliyor. Bundan hemen sonra Sırp askerleri yaklaşık 25.000 kadın ve çocuğu ayırarak, otobüslerle Boşnakların elindeki Kladanj bölgesine gönderdi. Srebrenicalı Boşnak erkekleri konusunda çeşitli versiyonlar vardır.

Uluslararası kamuoyunda kabul gören versiyona göre, 13 yaş ile 70 yaş arasındaki yaklaşık 8 bin Boşnak erkek kurşuna dizilerek toplu mezarlara gömüldü. Srebrenica Katliamı, Aliya İzzetbegoviç tarafından "II. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'nın gördüğü en vahşi katliam" olarak nitelendirilmiştir. 26 Şubat 2007'de Lahey Adalet Divanı da bu katliamı bir 'soykırım' olarak kabul etti.

Sırp yanlısı versiyon ise, Srebrenica Soykırımı'nın NATO askeri müdahalesini haklı göstermek için İzzetbegoviç ve Clinton tarafından uydurulduğunu, olaylarda ölenlerin sayısının 2-3 kat şişirildiğini, öldürülenlerin çoğunun da aslında Boşnak ordusuna mensup askerler olduğunu iddia etmektedir. (Devamı...)


 
Kid Cudi (d. 30 Ocak 1984, Ohio), (okunuşu ˌ kid ˈkʌdi) (bazen KiD CuDi olarak biçimlendiriliyor), ABD'li rapçi.

Aşağı Cleveland, Ohio eyaletinde Shaker Heights'ta doğdu. Annesi Afro-Amerikalı, Babasıysa Meksika-yerlisidir. Babası, yedek öğretmendi ve İkinci Dünya Savaşı'da Hava Kuvvetleri'nde görev aldı.Kid Cudi'nin babası o 11 yaşındayken kanserden öldü.Babasının ölümü Kid Cudi'nin yaşamını ve müziğini önemli ölçüde etkilemiştir.Hareketleri ve tavırlarından dolayı beyaz zenci lakabı vardır.

Kid Cudi, 2007 yılında Robin Thicke'nin The Evolution of Robin Thicke adlı albümünde bulunan "Wanna Love U Girl" adlı parçanın remixinde yer alarak müzik dünyasına giriş yaptı.Kanye West'in 2008 yılında çıkan albümü 808s & Heartbreak'de "Welcome to Heartbreak", "Paranoid" şarkılarında yer aldı, "Heartless" ve "Paranoid" şarkılarının yazılmasına yardım etti.

Televizyona ilk defa 2008 MTV Video Müzik Ödüllerinde Travis Barker ve DJ AM ile beraber çıktı. 17 Şubat 2009'da Snopp Dog'un MTV'deki talk show'u "Dog After Dark"ın sonunda "Day 'N' Nite" şarkısını söyledi. İki gün sonra (19 Şubat, 2009), BET'in 106 & Park programına Kanye West'le birlikte Day 'N' Nite videosunun ilk gösterimi için katıldı. NBC'nin Last Call with Carson Daly programında üç şarkı söyledi ve "The Late Show with David Letterman" ve "Jimmy Kimmel Live" gibi programlara konuk oldu.

2009 Şubat ayında Solange'ın "T.O.N.Y." videosunda oynadı ve ardından The Black Eyed Peas'in 'I Gotta Feeling" videosuna katıldı. Aynı zamanda "Complex" (Ağustos-Eylül, 2009) ve "URB" (Ağustos, 2009) dergilerine kapak oldu.Ayrıca David Guetta ile Memories şarkısına katıldı. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.

Ocak 31 - Paz

 
Sepak takraw üçer kişilik iki takım tarafından oynanan ve el dışında vücudun bütün kısımlarının kullanıldığı - özellikle ayak, diz, omuz ve kafa - bir file oyunudur. Top, rakip sahada yere değdiği takdirde sayı kazanılır. Oyun futbolla jimnastiğin bir karışımıdır. Sepak takraw dünya çapında popülerliği artan ve izleyici çeken bir spordur.

Ayak voleybolu en çok Tayland ve Malezya'da popülerdir ve ilk olarak 15. yüzyılda oynanmıştır. Oyunun ilk zamanlarında adam ve çocuklardan oluşan takımlar topun yerde sekmesine izin vermeden birbirleriyle paylaşıyorlardı, oyun bugünün hacky sack oyununa benziyordu.

Oyun ilk kez 1829'da resmen düzenlenmiştir ancak resmi adı 1965'te konmuştur. Sepak Malezya dilinde "vuruş" anlamına gelirken takraw da Tayland dilinde "yumak top" anlamına gelmektedir.

Oyun servis dairesindeki oyuncunun servisi ile başlar. Bu sırada diğer arkadaşları kenardaki yarım dairelerde bekler. Rakip oyunculardan birinin bir ayağı servis sırasında kendi servis dairesinin içinde olmalıdır ancak diğerleri istedikleri yerde durabilir. Yarım dairedeki oyuncu topu servis kullanacak oyuncuya fırlatır ve servisçi de topu file üstünden rakip sahaya yollar. (Devamı...)


 
Fatih Kısaparmak (d. 31 Ocak 1961, Maden, Elazığ), Türk halk müziği sanatçısı, müzisyen, besteci ve söz yazarı.

Elazığ, Maden’de doğdu. Annesi Yıldız Hanım, emekli bir ilkokul öğretmeni; babası Necip Bey ise, sırasıyla ortaokul ve öğretmen okulu müdürü, il milli eğitim müdürü, ortaöğretim genel müdürü ve bakanlık teftiş kurulu başkanı olarak hizmetler vermiş; basılı beş eseri de bulunan bir bürokrattır.

1991 yılında, TRT, Kanal 6, TGRT, Kanal 7, Star TV, Samanyolu ve Fox televizyonlarının ana haber spikerliği ve program sunuculuğu görevini yürüten, ekonomist Şebnem Ergür (Kısaparmak) ile evlendi. Bu evlilikten, Ozan ve Kaan adlı iki erkek çocukları dünyaya geldi.

Fatih Kısaparmak, temel eğitim döneminden itibaren, Ankara Devlet Konservatuvarı ve TRT Ankara Radyosu'nda müzik; Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde ise resim çalışmalarında bulundu. Ankara Bahçelievler Deneme Lisesindeki öğrencilik yıllarında, Tasvir Gazetesi adına TBMM foto muhabirliği yaptı. Üniversite döneminde ise, başta Varlık olmak üzere çeşitli edebiyat-sanat dergilerinde şiirleri, röportajları ve araştırmaları yayımlandı. Yukarı Fırat Havzası'ndaki inceleme ve derlemelerini topladığı "Dil Folkloru Açısından Harput Ağzı" isimli bilimsel çalışması, ayrıca, "Ve Ağır Sevdam" adını taşıyan bir şiir kitabı da bulunmaktadır.

1985 yılında besteci, söz yazarı ve yorumcu olarak profesyonel sanat yaşamına atıldı. İlk çalışması olan “Kilim” büyük kitlelere ulaştı. Daha sonra ürettiği 17 müzik albümüyle de sürdüren Kısaparmak, 200’den fazla besteye imza attı. "Çağdaş Ozan", "Bay Kilim" ve "Türkü Baba" olarak da tanındı. (Devamı...)

görüntüle - değiştir -   korunmuş sürümü oluştur
Korunmuş sürümü oluşturmak için birinci satırı silip {{kopyala:GM kutu ekleyip kaydedin.



Bugün 26 Nisan 2024, Cuma ; saat 08.54 UTC