31 Temmuz 2022'de Türkçe Vikipedi'de portallerinsonlandırılmasıyla birlikte, bu portal artık kullanılmamakta ve tarihsel bir kayıt olarak saklanmaktadır. Bu konu hakkında tartışmayı yeniden başlatmak için köy çeşmesi gibi daha geniş bir ortamda görüş isteyiniz.
Tarih, araştırma alanı olarak, insan kayıtlarına, yazılı ya da sözlü kaynaklara dayanır. Tarihi bilgi, geçmişteki olaylara ilişkin bilinenlerin, tarihe ilişkin güncel düşünce çerçevesiyle yorumlanmasıyla oluşur.
Tarih kelimesinin Batı dillerindeki tüm karşılıkları Grekçeistoria, istorien sözcüğünden gelmektedir. (Latince: his-toria, İtalyanca: storia, Fransızca: histo-rie, İngilizce: history, Almanca: Histo-rie). İyonya lehçesinde bildirme, haber alma yoluyla bilgi edinme anlamlarında kullanılan kelime, Attika lehçesinde görerek, tanık olarak bilme anlamlarının yanı sıra çok daha geniş bir anlam içeriğiyle fizik, coğrafya, astronomi, bitki ve hayvan bilgisi ve hatta giderek doğa bilgisini kapsayacak şekilde kullanılmıştır.
Franklin D. Roosevelt, , (d. 30 Ocak1882 – ö. 12 Nisan 1945) Amerika Birleşik Devletleri'nin 32. başkanı olup en uzun süreyle görevde kalmış olan başkanıdır. ABD halkı tarafından kısaca isminin baş harfleri olan FDR şeklinde anılır. Başkanlığa 4 kez seçilmiştir. ABD tarihinde Roosevelt'in dışında 2 kezden fazla seçilmiş olan hiçbir başkan yoktur. Daha sonraları ABD yasaları değiştirildiği için yürürlükteki yasalara göre bundan sonra da hiçbir başkanın 2 kezden fazla seçilmesi mümkün değildir.
Franklin D. Roosevelt ABD'nin New York eyaletinin çok eski ve zengin bir ailesi olan Roosevelt ailesinin bir üyesi olarak dünyaya geldi. Roosevelt ailesi daha 17. yüzyılda Kuzey Amerika'da henüz İngiliz kolonileri kurulmamış iken Hollanda'dan gelerek New York bölgesinde yerleşmiş bir ailedir. ABD'nin 26. Başkanı olan Theodore Roosevelt de aynı ailedendir ve Theodore Roosevelt, Franklin D. Roosevelt'in eşi (aynı zamanda kuzeni olan) Eleanor Roosevelt'in amcasıdır. Roosevelt I. Dünya Savaşı sırasında Deniz Kuvvetlerinin çeşitli kademelerinde sivil olarak görev yaptı. 1920 yılında ABD Başkan Yardımcılığına adaylığını koydu ama seçimi kazanamadı.
1921 yılında Franklin Roosevelt o dönemde çok büyük salgın halinde olan çocuk felcine yakalandı. Hastalığı yenmesine karşılık bacaklarına gelen felç yüzünden yaşamının geri kalan bölümünde bir daha yürüyemedi. ABD tarihinde özürlü olan tek başkandır. Tekerlekli sandalyesiz bir yerden bir yere gidemiyordu ama ayağa kalkması ve ayakta durup konuşma yapması mümkün oluyordu. 1928 yılında New York eyaletine vali seçilmeyi başardı. 4 yıl valilik yaptıktan sonra da 1932 seçimlerinde ABD'nin 32. Başkanı olarak seçildi.
Roosevelt çok zor bir dönemde başkanlığa gelmişti. Roosevelt işbaşına geldiğinde ABD 1929'dan beri Büyük Buhran adı verilen tarihinin en büyük ekonomik çöküntüsü yaşamaktaydı. Nüfusun % 25'i işsizdi. 2 milyon Amerikalı evsiz barksız kalmıştı. Roosevelt Yeni Düzen (New Deal) adıyla anılan çok yönlü bir yeniden yapılanma programı geliştirdi ve 1930'ların sonuna doğru ABD ekonomisi tekrar rayına oturup, hızla büyümeğe başladı.
1939 yılında II. Dünya Savaşı patlak verdiğinde Roosevelt'in başkanlığındaki ABD önce tarafsız kaldı. Ancak Japonya'nın Büyük OkyanusdaABD'ye ait olan Pearl Harbor limanına saldırmasıyla ABD birden kendini II. Dünya Savaşı'nın içinde buldu. Franklin Roosevelt savaşın hemen hemen tamamında ABD'nin başkanı olarak görev yaptı.
Praetorian muhafızlar, (Latince: praetorianī) Romaİmparatorları tarafından, hem Roma'da hem de savaş alanında kişisel güvenliklerini sağlamak amacıyla oluşturulmuş özel birlikler. İmparatorlar tarafından koruma amaçlı kullanılmaya başlamadan çok önce, Scipio ailesi tarafından M.Ö. 275 yılı civarından aynı formatta Generallerin muhafızı olarak kullanılmaya başlandıkları bilinir. M.S. 4. yüzyılda I. Constantinus tarafından kaldırılmıştır.
Başlangıçta, oluşturulan bu muhafız grubu sonraki dönemlerde İmparatorlara suikast düzenleyerek öldüren muhafızlardan oldukça farklıydı. Augustus, Roma'da buluna ayak takımının taşkınlıklarını kontrol altında tutabilecek bir koruyucu oluşum gerektiğinin farkında olduğu halde, kurmaya çalıştığı rejimin üzerindeki Cumhuriyetçi cilayı kaldırmak konusunda oldukça dikkatliydi. Bu sebeple, her biri aslında 500 kişilik mevcuda sahip olan ancak sonradan 1000 kişilik bir mevcuda yükseltilen ve belirli bir zamanda sadece üç tanesi görevde olabilen dokuz adet kohort teşkil edilmesine izin verdi. Ayrıca her biri 30 askerden oluşan müstakil Süvari birlikleri (turma) oluşturuldu. Bunlar saray ve önemli binaların etrafından devriye gezerken diğerleri Roma'nın dışındaki kasabalarda konuşlandırıldığından, bu özel kohortlardan bir tehlike gelmesi mümkün değildi. Bu sistem, M.Ö. 2 yılında göreve başlayan Praetorian Prefectler Quintus Ostorius Scapula ve Salvius Aper'in gelişine kadar organizasyon ve komuta açısından iyileştirmeler yapıldığı halde, köklü bir değişikliğe uğramadı.
Augustus'un 19 Ağustos 14 tarihinde ölmesi üzerine, Praetorian muhafızların kendi gündemlerini zorla kabul ettirmek için Roma'nın politik yaşamının bir parçası olmak amacıyla sahip oldukları askeri gücü kullanmayı düşünmedikleri tek dönem olan Praetorian sükunet dönemi sona erdi. Augustus, Praetorian Muhafızların tam sadakatine sahip tek İmparator olarak tarihe geçti. Onun ölümünden sonra, Praetorianlar en çok ilgilerini çeken şeye hizmet etmeye başlayacaklardı. Hırslı prefectleriLucius Aelius Sejanus'un entrikaları sonucu İtalya'ya dağılmış olan kışlaları Roma'ya taşındı.
19. yüzyılın sonlarında, ağaçlarla ve toprak tabakasıyla örtülmüş bir halde keşfedilmiş ve 1952-1974 yılları arasında yapılan kazılarla kentin büyük bölümü ortaya çıkarılmıştır. 1974 yılında kesilen kazı çalışmalarına 1998 yılında Ankara üniversitesi tarafından tekrar başlanmıştır.
Bir başka rivayete göre de Truva savaşına katılan ve Salamis adası kralı Telamon'un oğlu Tefkros kentin kurucusu olarak bilinmektedir. Antik kentteki en eski buluntular, kentin Nekropolis’inden elde edilen kaynaklara göre M.Ö. 11. yüzyıla aittir.
Kentte bulunan sikkelere göre M.Ö. 708 yılından itibaren adanın Asur hakimiyetine geçmesiyle birlikte kentte Asur hakimiyetine geçmiştir. M.Ö. 699 yılında Asur egemenliğini sona ermesiyle birlikte, kent bir süre bağımsız bir krallık olarak yaşamıştır. Daha sonra, antik Mısır egemenliğine geçse de Mısır’ın M.Ö. 525 yılında antik Pers imparatorluğu'nun eline geçmesiyle birlikte Salamis kenti de dolaylı olarak Pers egemenliğine geçmiştir. Fakat Pers egemenliğinde de fazla kalmamış, Büyük İskender’in büyük doğu seferi sırasından Pers idaresinden de çıkmıştır.
Efes Celsus Kütüphanesi, Efes Celsus Kütüphanesi, İzmir, Selçuk'ta bir kütüphane kalıntısı. Roma döneminde 115-117 yılları arasında inşa edilen kütüphane iki katlıdır. Zamanında 12.500 kitaba evsahipliği yaptığı tahmin edilmektedir
Yapının kalıntıları üzerinde yapılan çalışmalar, ön cephenin iki katlı görünümüne karşın, yapının üç katlı olduğunu göstermektedir. El yazmaları rulolar halinde, galerilerden oluşan üst katlarda saklanmıştır. 3. yüzyılda bölgeyi etkileyen depremler sırasında okuma salonu yanmış, ancak daha sonra tamir edilmiştir. Ön yüzünün yine Orta Çağ'da yaşanan bir deprem sonucu yıkıldığı sanılmaktadır. Depremde ön cephesi haricinde diğer kısımları yıkıldığından uzunca bir süre sonradan yapılan bir çeşmenin görkemli arka duvarı olarak kullanılmıştır.