Abbâsîler

750–1258 yılları arasında hüküm süren Müslüman Arap hanedanlığı ve üçüncü İslam hâlifeliği
(Abbâsî Halifeliği sayfasından yönlendirildi)

Abbâsîler (Arapça: العبّاسيّون; el-'Abbāsīyyūn), Emevî Hanedanı'ndan sonra başa gelerek İslam Devleti'nin yönetimini ve halifeliği beş yüzyıldan daha uzun bir süre elinde tutan Müslüman Arap hanedanı.

Abbâsîler
الْخِلَافَةُ الْعَبَّاسِيَّة (Arapça)
el-Hilâfetü'l-ʿAbbâsiyye
750-1517
Abbâsîler bayrağı
850 civarında Abbasi Halifeliğinin eyaletleri ve yerleşim yerlerini içeren bir haritası
850 civarında Abbasi Halifeliğinin eyaletleri ve yerleşim yerlerini içeren bir haritası
Türİmparatorluk
BaşkentKufe
(750–762)
Bağdat
(762-836, 892-1258)
Sâmerrâ
(836–892)
Kahire
(1261-1517)
Yaygın dil(ler)Klasik Arapça (merkezi yönetim)
Resmî din
Sünnî İslam
HükûmetIrsî hilâfet
Halife 
• 750-754
Seffâh (ilk)
• 1242-1258
Müstasım (Bağdat'taki son halife)
• 1261-1262
Müstansır (Kahire'deki ilk halife)
• 1508-1517
III. Mütevekkil (Kahire'deki son halife)
Tarihçe 
750
1258
• Dağılışı
1517
Para birimi
Öncüller
Ardıllar
Emevîler
Osmanlı İmparatorluğu
Moğol İmparatorluğu
Kurtuba Emirliği
İdrîsîler
Ziyârîler
Sâcoğulları
Seferîler
Büveyhîler
Memlûk Devleti

Tarihçe

değiştir

Muhammed'in ölümünden (632) sonra, İslam dünyasını Hulefâ-yi Râşidîn denilen dört halife ve ardından da Emevîler (661-750) yönetti. Muâviye'nin ölümünün ardından hakkı olmamasına rağmen oğlu Yezîd hilafeti ele geçirdi. Yezîd'in hilafette hakkı yoktu çünkü babası Muâviye zamanında Hasan ile bir anlaşma yapılmış ve bu anlaşmada hilafetin saltanata dönüştürülmemesi kararlaştırılmıştı. Aynı zamanda sahabe olan babası Muâviye, oğlunun anlaşmayı bozmamasını vasiyet etmişti. Ancak, Yezîd anlaşmaya uymayarak babası ölünce hilafeti ele geçirdi ve böylece hilafet saltanata dönüşmüş oldu.[1] Emevîlerin iktidarı Muhammed'in amcası Abbas bin Abdülmuttalip'in soyundan gelen Abbâsîlerin, Emevî yönetimine karşı Abbâsî İhtilâli adı verilen ayaklanma ile 750'de halifeliği ve iktidarı ele geçirmesiyle son buldu. Bu tarihten itibaren Abbâsîler 1258'e kadar İslam dünyasının büyük bölümüne egemen oldular.[2][3][4][5][6][7]

İlk Abbâsî halifesi Ebu'l-Abbas Seffâh (750-754) idi. 754'te kardeşi Mansur (754-775) onun yerine geçti. Bu iki halife döneminde orduda Türk ve İran kökenliler önemli görevler üstlendiler.[8] Mansur, 762'de başkenti Şam'dan Bağdat'a taşıdı. Mansur'dan sonra sıra ile Mehdî (775-785) ve Hâdî (785-786) halife oldular. Abbâsî Devleti Mansur'un torunu Harun Reşid (786-809) döneminde en geniş sınırlarına ulaştı.[8] Harun Reşid, Binbir Gece Masalları'na konu olan görkemli saltanatını Bermekîlere borçluydu. Bu aileden Yahya Bermeki ve iki oğlu, vezir olarak Abbâsî Devleti'ni 17 yıl boyunca fiilen yönettiler.

Harun Reşid'in oğulları Emin (809-813), Memûn (813-833) ve Mutasım (833-842) babalarının politikalarını sürdürdüler.[8] Annesi Harun Reşid'in Türk asıllı bir cariyesinden olan Mutasım Türklerden özel bir askerî güç kurmuş[9] ve Türkleri yönetimde önemli görevlere getirmiştir. Daha sonra bu askerî gücün Bağdat'taki varlığı bazı huzursuzluklara neden olduğundan Samarra adıyla yeni bir kent kurdurarak devlet merkezini oraya taşıdı. 838 yılında Mutasım Bizans'ın Anadolu topraklarına bir sefer düzenlemiş ve ordusunun bir kolu Bizans imparatoru Theofilos ve ordusunu Dazimon Muharebesi adı verilen bir çarpışmada büyük bir yenilgiye uğratmış, Bizans'ın ikinci büyük kenti Amorium'u kuşatıp eline geçirmiş ve Abbâsî orduları İznik kentinin yakınlarına kadar ilerlemiştir.[10]

Yerine geçen oğlu Vâsik (842-847) döneminde Türk emirleri askerî işlerin yanı sıra yönetimde daha etkili oldular.[8] Vâsık'ın ölümünden sonra Abbâsî Devleti parçalanma sürecine girdi. Zaman içerisinde Abbâsî toprakları üzerinde Büveyhîler, Tâhirîler, Samânîler, Şirvânîler, Saffârîler, Hamdânîler, Mervânîler, Mirdâsîler, Ukâyliler, Zengîler, Karahanlılar, Tolunoğulları, Ihşidîler, İdrisîler, Murabıtlar, Muvahhidler, Hafsîler, Aglebîler, Fâtımîler ve Karmatîler gibi bağımsız devlet ve beylikler kuruldu.

İran'da hüküm süren Büveyhiler, 945'te Bağdat'a egemen oldular. Bundan sonra Abbâsî halifeleri Büveyhilerin izniyle başta kalabildiler. Halife Kâim'in (1031-1075) çağrısı üzerine Büyük Selçuklu Devleti Hükümdarı Tuğrul, 1031 yılında Büveyhileri Bağdat'tan çıkardı ve Abbâsîlere yeniden saygınlık kazandırdı.

 
Harun Reşid'in Şarlman'ın elçilerini kabul etmesi
 
9. yüzyılda Abbâsî topraklarında de facto bağımsız ülkeler
 
Abbâsîler Dönemi'nden bir Kur'an sayfası. Sayfada Hac suresinden bazı ayetler bulunmaktadır.

Abbâsîler bu tarihten sonra hiçbir zaman eski askerî güçlerine ulaşamadılar ve Müstazhir dönemindeki Haçlı Seferleri karşı başarılı olamadılar. Büyük Selçuklu Devleti'nin parçalanmasıyla birlikte Abbâsîler yeniden eski güçlerini yitirdiler. Cengiz Han'ın torunu Hülâgû'nun yönetimindeki İlhanlılar 1258'de Bağdat'ı yakıp yıktılar, Halife Mustasım'ı ve yakaladıkları diğer hanedan üyelerini öldürdüler. Böylece 508 yıllık Abbâsî Devleti son buldu. İlhanlı hükümdarı Hülâgû Han, Bağdat'ta içlerinde on binlerce yazma kitap olan kütüphaneleri yakıp yıktırmıştır. Geri kalan kitapları da Dicle Nehrine attırmıştır. Eserlerin mürekkebi suya karışmış ve Dicle Nehri günlerce bulanık akmıştır.

Halife Zâhir'in oğlu Ahmed Mısır'a kaçtı ve orada Memlûk Sultanı Baybars’ın koruması altında Müstansır adıyla halife ilan edildi (1261). Mısır Abbâsî halifeliği, siyasal ve askeri yetkiden yoksun, yalnız dinsel otoritesi olan bir kurumdu. Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim 1517'de Mısır topraklarına girerek, halifenin yetkileri ile Kutsal Emanetler'i devraldı ve Memlûkler'deki Abbâsî halifeliğine son verdi.

Abbâsîlerde devlet örgütlenmesi, "Divan" adı verilen ve değişik alanlarda görevler üstlenen resmi kurullara dayanıyordu. Maliyesinin ana gelir kaynağı ise toprak vergisiydi. Halktan toplanan zekâtta önemli bir gelir kaynağıydı. Vergi gelirlerinin büyük bölümü orduya ve bayındırlık işlerine ayrılırdı. Halife Ömer döneminde kurulan divanı geliştirdiler. Divanı, devlet yönetiminde en etkili kurum haline getirdiler. Devlet ve memleket sorunları, önce divanda görüşülerek divanın önerdiği çözümleri uygularlardı.

Abbâsîlerin Türklerle olan ilişkileri

değiştir

847-861 yılları arasında  Abbâsî halifeliği yapan Mütevekkil Alellah kendisinden önceki kardeşi Vâsik'in kimseyi veliaht göstermeden vefatından sonra Abbâsî ordusundaki Türk komutanların da desteğiyle devlet adamları tarafından halife seçilen[11][12][13] Mütevekkil 'in halife olmasında annesinin Şucağ adlı Harezmli Türk asıllı bir cariye olmasının da etkisi olmuştur.[11][14][15][16][17] Mütevekkil her ne kadar Türk komutanlarının desteği ile halife olabilmişse de Türklerin kendisi ve devlet yönetimi üzerindeki baskılarından rahatsızlık duymaktaydı. Mütevekkil halifelik yaptığı dönem boyunca devletin idare mekanizmasını ele geçirmiş olan Türk komutanların devlet üzerindeki etkisini yıkmak ve kendi otoritesini sağlamak için mücadele etmiştir.[11]

Mütevekkil, devlet yönetimindeki Türk nüfuzunu yok etmek için ilk olarak kendisinden sonra yönetimdeki en güçlü kişi olan Türk komutanların lideri olan ordu komutanı İnak et-Türkî'yi diğer Türk komutanları kullanarak öldürtmüştür.[18][19] Mütevekkil, Türkler için kurulmuş olan Sâmerrâ şehrinde iktidar mücadelesini kazanamayacağını biliyordu ve bu sebepten dolayı da başkenti Arap milliyetçiliğinin daha yoğun olduğu Şam'a taşımak istemiş ama başarısız olmuştur.[11][20] Mütevekkil'in devlet yönetimindeki  Türk nüfuzunu kırmak için ordudaki Türk gücünü dengelemek amacıyla Berberi, Arap ve Ermeni gibi milletlerden askerî birlikler kurmuştur. Ancak Halife Mütevekkil'in bu girişimi, devlet bünyesinde birbirine rakip iki ordunun oluşması sebebiyle devletin bütünlüğünü tehdit eder bir hale gelmiştir.[11]

Mütevekkil, Türk komutanların devlet üzerindeki baskı ve etkisini bozma çabaları öldürülmesine sebep olmuştur. Türk komutanlar, Mütevekkil 'in oğlu ile işbirliği yapıp 11 Aralık 861 (4 Şevval 247) tarihinde hilafet sarayını basarak Mütevekkil'i öldürmüşlerdir.[21]  

Bu eylem İslam tarihinde özel koruma birlikleri tarafından halifeye karşı işlenen ilk cinayettir. Bu durum Abbâsî devletinde Türklerin iktidarı tamamen ele geçirdiklerini göstermektedir. Halife Mütevekkil'in Türklerden oluşan özel birliklerce öldürülmesiyle Abbâsî Devleti gerileme dönemine girmiştir. Bu dönemde Türk komutanların adeta kuklaları haline gelen Abbâsî halifeleri, Türklerin iradesi yönünde hareket edecekler, aksi takdirde makamlarından hatta hayatlarından olacaklardır.

Abbâsî Sanatı

değiştir
 
Samara Ulu Camii minaresi.

İslam dininin sanata getirdiği en büyük yenilik cami mimarisidir. İslamda her sınıf halkın ayrım gözetilmeden ön saflarda namaz kılabilmesi safların geniş tutulması isteğini uyandırmış ve bu nedenle de kiliselerin aksine camilerde enine mekân tercih edilmiştir. Bu planlama gibi, mihrap, minber, minare türünden mimari ögeler de İslamın gelişmesine paralel olarak zamanla ihtiyaçtan doğmuşlardır.

Abbâsîlerden önceki İslam şehirciliği konusundaki bilgilerimiz çok kısıtlıdır. Bu konuda bilinen ilk örnek, 762-765 yıllarında Abbâsî halifesi Mansur'un kurdurduğu Bağdat şehridir. Kaynaklardan edinilen bilgilere göre ilk Bağdat kenti daire planlıydı ve iç içe iki sur duvarı dıştan bir hendekle çevrelenmişti. Kentin dört kapısına bulundukları yöndeki komşu kentlerin adı verilmişti. Haç planlı saray ve yanındaki cami kent merkezinde yer alıyordu.[22][23] 766 yılında yapılan Bağdat Ulu Cami kerpiç duvarlı, ahşap sütunlu ve düz damlı basit bir yapıydı. Halife Harun Reşid, 808'de yapıyı planını değiştirmeden tuğla duvarlı olarak yeniden yaptırmıştır. Bağdat 892'de Abbâsîlerin başkenti olunca, artan nüfus nedeniyle camiye aynı planda ikinci bir bölüm eklenmiştir. Ancak, Bağdat kentinin bu dönem yapılarından günümüze, ilk camiye ilişkin basit bir mihraptan başka hiçbir şey gelmemiştir.

Samarra, Dicle kıyısında Bağdat'ın yakınındadır. Bağdat'ın dairesel ve düzenli planı burada yerini araziye uydurulmuş, uzun bir plana bırakmıştır.[23] Dicle kıvrımlarına paralel olarak uzanan kentin büyük bölümü kazılarla ortaya çıkarılmıştır. Buluntular, Abbâsî cami, saray, türbe ve ev mimarisi ile zengin süsleme sanatı hakkında bilgi vermektedir. Samarra, 836 yılında Halife Mutasım tarafından Abbâsî hizmetindeki Türk birlikleri için “ordugâh kenti” olarak kurdurulmuştur.[24]

Samarra Ulu Cami, öteki adıyla Mütevekkiliye Camii, İslam dünyasının en büyük cami yapılarından biridir.[24] 150.000 kişi burada bir arada namaz kılabiliyordu. Basit mimarisi, ilk İslam cami planının anıtsal ölçüler içinde tekrarından ibarettir. Yapımında tuğla ve kerpiç kullanılan caminin ilginç bir minaresi vardır. Kare tabana oturan dev boyutlu bu anıtsal minareye geniş bir rampa ile çıkılır. Bu minare formu, yine Samarra’da Ebu Dulaf Cami’sinde ve Kahire'deki Tolunoğlu Ahmet Cami'sinde de kullanılmıştır.

Samarra’ın ikinci büyük camisi olan Ebu Dulaf Cami, 860 yılında yapılmıştır.[25] Kalıntılar daha gelişmiş bir mimarinin varlığını ortaya koymaktadır. Harem bölümü, kemerli duvarlarla birbirinden ayrılan neflerden oluşmuş ve üzeri düz bir çatıyla örtülmüştü.

Samarra’nın saray ve evlerinde kullanılan çeşitli süsleme arasında mermer tozu ve alçı karışımıyla yapılan “ıtuk” kabartmalar önemli bir yer tutar. Bu kabartmalarda iki değişik teknik kullanılmıştır: Dik kesim ve eğri kesim. Dik kesimde motifler yaş sıva üzerine dikine olarak oyulmakta, böylece ışık-gölge kesin çizgilerle birbirinden ayrılarak güçlü bir kontrast etkisi sağlanmaktadır. Eğik kesimde ise daha yumuşak bir plastik etki söz konusudur. Eğik kesim, Türklerin İslam sanatına belki de ilk katkısıdır.[kaynak belirtilmeli] Bu teknik daha önceleri Orta Asya sanatında Türkler tarafından kullanılmıştır. Dik kesimde daha natüralist, eğik kesimde ise daha stilize bir üslup görülür.

Abbâsîler'de devlet örgütlenmesi

değiştir
 
Dönemin altınları

Abbâsîler'de devletin başı halife tarafından oluşturulmuş bir yönetim örgütü söz konusudur. Abbâsîler ve bazı Müslüman devletlerde devlet memurluğu iki kademe şeklinde olmuştur. Bu kademelerden ilki herhangi bir nitelik ve yeterlilik koşulu koşulmadan kişisel yönetim, uyum ve denetime dayanmıştır. Bu tarzdaki memurlara "Erbab-ı Seyf" yani kılıç sahipleri denmekteydi. Diğer bir memurluk kademesinde ise bunun tam tersi bir durum söz konusudur. Niteliğe göre atanan memurlara ise "Erbab-ı Kalem" yani kalem sahipleri denmiştir. Bu gruba Osmanlı İmparatorluğu'nda İlmiye sınıfı denmiştir.[26]

Merkez örgütü

değiştir

Abbâsî devletinin merkez örgütü divanlar ve divanları oluşturan diğer yönetim birimlerden oluşmuştur.

Divanlar

değiştir

Divan sözcüğü Farsça kökenlidir fakat daha sonraları Arapçada kullanılan bir sözcük haline gelmiştir. Abbâsî devletinde divanlar en yüksek icra kurulu sayılmıştır. Zamanla yönetim örgütünün diğer bölümlerine de divan adı verilmiştir. Abbâsîler divana "Divan-üs Saltanat" ve "Divan-ül Adl" adını vermişlerdir. Vezirler, Kadil-Kutadlar ve benzeri yüksek memurlar divan kurumunun birer üyeleridir. Halifeler divan toplantılarına bazen katılır bazen de istedikleri özel bir yerden yapılan toplantıyı izlerdi. Divan-ı Saltanat'ın görevlerini dört başlık altında toplamak olanaklıdır. Birincisi: orduya ilişkin kişilerin alacağı ücretleri belirleyerek tahsis etmek. İkincisi: devlete ilişkin vergi ve diğer hakların tahsili; haraç, cizye ve madenler gibi. Üçüncüsü: devlet memurlarının atanması ve azli. Dördüncüsü ise: Beyt-ül mal'a yani hazineye giren ve çıkan malların denetimi. Divanda bu dört ana başlık altında müzakereler yapılıp kararlar alınmıştır. En yüksek icra kurulu olan divanın yanında yönetim özelliği bulunan diğer divanlar da vardır. Bunlar;

  • Divan-ı İnşa: Devletin önemli ve resmi olan yazışmalarını kaleme alan bir yönetimsel bir organ olup Abbâsî halifesinin emrinde çalışır.
  • Divan-ül Ceyş ya da Divan-ü Cünd: Askeri işlerle uğraşan olan yapı. Abbasi devletinde yaşayanların ne zaman asker olacaklarını belirleyerek diğer tahsilatlarla da ilgilenir.
  • Divan-ül Berid: Posta ve haberleşme işleriyle ilgilenirdi. Başında "Sahib'ül Berid" denen bir memur bulunmaktaydı.[27]

Vezirler

değiştir

Vezirlere bakanlıklar da denir ve günümüzdeki başbakanlık makamına eş değerdir. Vezir sözcüğü yardımcı, sığınak ve yük yüklenen gibi anlamlara gelmektedir. Vezirlik makamı ilk olarak Abbâsîler'de oluşturulmuştur. Abbâsî vezirleri halifeden sonra ülke içerisindeki en yetkili kişidir ve divanın (icranın) başıdır. Vezirlik makamı da tıpkı memurluk gibi iki kısıma ayrılmıştır. Birincisi; "Vezaret-i Tefyiz"dir. Bu mevkideki vezirler halifenin tayin veya azlettiği memurlar hakkında karar alması söz konusu olmamıştır fakat halifeye ait çoğu yetkiyi kullanmıştır. Bu vezirler halife adına devleti yönettikleri için yetkileri oldukça geniş ve etkindir. Bu vezirlere Osmanlı İmparatorluğu'nda Vezir-i Azam denmiştir. İkinci vezirlik unvanı ise "Vezaret-i Tenfiz"dir. Bu makamdaki vezirler bağımsız yetkiye sahip olmamışlardır. Halife ile halk arasında köprü rolü üstlendiğine ilişkin görüşler vardır. Bu tarzdaki vezirlere Osmanlı İmparatorluğu'na "Kubbealtı Vezir"i denmektedir. Vezirlik makamı iki başlı bir yapı göstermesine karşın en yüksek mertebeli memurluk makamı olmuştur. İki vezirlik arasındaki farklar yalnızca yetki farklılığı ile sınırlı değildir. Atama ve diğer adaylıklarda da mevki farkı öne çıkmaktadır. Halk arasından Müslüman olmayanlar birincil vezirliğe tayin edilmemiştir ancak ikincil vezirliğe Müslüman olmayan kişiler de tayin edilmiştir.[28]

Diğer memurluklar

değiştir

Vezirlerden sonra haciplik (hicabet) makamı gelmektedir. "Sahib'üs Sitare" veya "Perdedâr" denen hacib, Abbâsî halifesinin özel kalem müdürüdür. Halifeye bağlıdır ve nüfuz alanı geniştir. İslam peygamberi Muhammed'in soyundan gelenlere (seyyidler) ilişkin sorunlara bakanlara ise "Nakib'ül Eşraf" denir ve bu kişiler devlet yönetiminde önemli bir yere sahip olmuşlardır. Nazır-ul Ceyş denen kişiler ise ordunun başındaki kumandanlardır. Muhtesip'ler, yani belediye başkanları da diğer memurluk görevleridir.[29]

Taşra örgütü

değiştir

Abbâsîler'de taşra örgütlerinin başında valiler görev yapmıştır. Gereksinim duyulması durumunda kumandanların, kadıların ya da belediye başkanlarının da bu görevi yürüttüğü bilinmektedir. Abbâsî devleti egemenliği altındaki yerleri eyalet sistemi ile yönetmiş, valilere de sosyal ve siyasi denetim görevini yüklemiştir. Abbâsîler'de eyaletlerdeki emirlik makamı ise üç şeklide ele alınmaktadır. Birincisi: genel imarettir ve tayin olduğu yerde halifeyi tam yetkiyle temsil ederler. Bu valiler bulundukları bölgede bağımsız hükümdar gibi görev yapmışlardır. İkincisi: özel imarettir ve bu makamdaki valiler yalnızca yönetimsel işlevlere sahiptirler. Kadıların tayin edilmesi ve halktan alınan vergi tahsil etme yetkileri olmamıştır. Üçüncüsü ise: cihat imaretidir, yani ordu kumandanı olarak değişik bölgelere tayin edilen valilere verilen addır.[30]

 
Al-Akhdar kalesi

Hindistan kralının çok sayıda askeri var, ancak onlara düzenli asker olarak para ödenmiyor; bunun yerine, onları kral ve ülke için savaşmaya çağırır ve onlar kendi pahasına ve krala hiçbir bedel ödemeden savaşa giderler. Buna karşılık Çinliler, Arapların yaptığı gibi birliklerine düzenli maaş veriyor.[31]

-  Ebu Zeyd el-Hasan el-Sirafi

Bağdat'ta Arap asıllı olan ya da olduğunu söyleyen birçok Abbasi askeri lideri vardı. Bununla birlikte, safların çoğunun İran kökenli olduğu, büyük çoğunluğunun Batı İran veya Azerbaycan'dan değil, Horasan ve Maveraünnehir'den olduğu açıktır.[32] Abbasileri iktidara getiren Horasanlı askerlerin çoğu Arap'tı.[32] Horasan'daki Müslümanların daimi ordusu ezici çoğunlukla Arap'tı. Abbasilerin birim organizasyonu, taraftarlar arasında etnik ve ırksal eşitlik hedefiyle tasarlandı. Ebu Müslim, İpek Yolu boyunca subayları işe aldığında, onları aşiret veya etnik-ulusal bağlılıklarına göre değil, şu anki ikamet yerlerine göre kaydettirdi.[33] Abbasiler döneminde, İran halkları orduda ve bürokraside eskiye kıyasla daha iyi temsil edildi. Abbasi ordusu, Horasan Abna al-dawle piyadeleri ve Abbasi kaynak hibeleriyle kendi adamlarını toplayan ve konuşlandıran kendi yarı özerk komutanları (kaid) tarafından yönetilen Horasaniye ağır süvarileri üzerine odaklandı. el-Mu'tasım, Samanoğulları'ndan Türk köle askerlerini özel bir orduya alma uygulamasına başladı ve bu da onun Halifeliğin dizginlerini ele geçirmesine izin verdi. Ömer tarafından oluşturulan eski cund sistemini kaldırdı ve asıl Arap askeri soyundan gelenlerin maaşlarını Türk köle askerlerine aktardı. Türk askerleri, çocukluktan ata binmek için eğitilmiş yetenekli atlı okçular olarak bilindikleri için savaş tarzını değiştirdiler. Bu ordu artık uzak sınır bölgelerindeki etnik gruplardan oluşuyordu ve toplumun geri kalanından tamamen ayrıydı. Bazıları Arapçayı doğru düzgün konuşamıyordu. Bu, Samarra'daki Anarşi ile başlayan Halifeliğin gerilemesine yol açtı.

Abbasiler hiçbir zaman önemli bir düzenli orduya sahip olmamalarına rağmen, halife, gerektiğinde topçulardan kısa sürede önemli sayıda asker toplayabilirdi. Ayrıca sabit ücret alan düzenli birlik grupları ve bir özel kuvvetler birimi de vardı. Her an, herhangi bir huzursuzluğu bastırmak için Bizans sınırı, Bağdat, Medine, Şam, Rey ve diğer jeostratejik konumlar boyunca 125.000 Müslüman asker toplanabilir.[34]

Abbasi ordusu, mancınıklar, mangoneller, koçbaşılar, merdivenler, kıskaçlar ve kancalar gibi bir dizi kuşatma ekipmanı topladı. Tüm bu silahlar askeri mühendisler tarafından işletiliyordu. Bununla birlikte, birincil kuşatma silahı, Batı Orta Çağ zamanlarında kullanılan manjaniq ile karşılaştırılabilir bir kuşatma silahı türü olan manjaniq idi. Yedinci yüzyıldan itibaren, büyük ölçüde burulma topçularının yerini aldı. Harun Reşid'in zamanında, Abbasi ordusu ateş bombaları kullanıyordu. Abbasiler sahra hastanelerinden ve develerin çektiği ambulanslardan da yararlandılar.[34]

Abbasi soyundan geldiğini iddia eden hanedanlar

değiştir

Abbasiler'in düşüşünden yüzyıllar sonra, birkaç hanedan, "Müslüman toplumlarda kişinin ahlaki veya maddi amaçlarını soyağacı kimlik bilgileriyle desteklemenin en yaygın yolu." Muhammed ya da Abbasiler gibi Haşimi akrabası ile olan bu tür süreklilik iddiaları, bir aday hanedan için “içsel bir kitleye hizmet etme” (ya da başka bir deyişle, ülkede meşruiyet kazanma) niyetiyle “siyasi uygulanabilirlik” duygusunu besler.[35] Wadai İmparatorluğu Pakistan'daki Khairpur ve Bahavalpur eyaletleri ve Bastak Hanlığı'nın yanı sıra günümüz Sudan'ının bazı kısımlarını yöneten de Abbasi soyundan geldiğini iddia etti.[36][37][38]

Abbasi hanedanları arasında ortak bir mecaz, onların 1258 CE'deki Moğol istilasıyla "dağıtılan" Bağdat'ın Abbasi prenslerinin soyundan gelmeleridir.[39] Hayatta kalan bu prensler, Moğollar tarafından kontrol edilmeyen güvenli bir sığınak için Bağdat'tan ayrılacak, yeni toplumlarına asimile olacak ve onların soyundan gelenler, yüzyıllar sonra Abbasi "kimlik bilgileri" ile kendi hanedanlarını kurmak için büyüyeceklerdi.[40][41] Bu, Bağdat'ın düştüğü yıl olan MS 656/1258'de ve şehrin yağmalanmasının ardından, Abbasi hanedan ailesinin hayatta kalan birkaç üyesinin, en büyüğü tarafından yönetilen, hayatta kalan birkaç üyesinin olduğunu anlatan Bastak hanlığının köken mitiyle vurgulanır. aralarında Muhammed oğlu Ahmed oğlu Hamza oğlu II. İsmail, Khonj köyünde Güney İran'a ve daha sonra MS 17. yüzyılda hanlıklarının kurulduğu Bastak'a göç etti.

Bu arada, Wadai İmparatorluğu, babası Abdullah'ın Moğol istilası üzerine Bağdat'tan Hicaz'a kaçan bir Abbasi prensi olan Salih ibn Abdullah ibn Abbas adlı bir adamın soyundan geldiğini iddia ederek benzer bir köken hikâyesi anlattı. Büyüyüp "güçlü bir hukukçu" ve "çok dindar bir adam" olacak olan Salih adında bir oğlu vardı. Mekke'de hacca giden Müslüman ulema onunla karşılaştı ve bilgisinden etkilenerek onu Sennar'a dönmeye davet etti. Nüfusun İslam'dan saptığını görünce, Wadai'deki Ebu Sinun dağını buluncaya kadar "daha ileri gitti" ve yerel halkı İslam'a dönüştürdü ve onlara kurallarını öğretti, ardından onu sultan yaptılar., böylece Wadai İmparatorluğu'nun temellerini atıyor.[42]

Bağdad Abbâsî Hâlifeleri listeleri

değiştir

Abbasi Halifeleri ecdadı

değiştir
# Adı Adı + Lakâbı Künyesi Babası
0 Haşim bin Abdimenaf Haşim bin Abdimenâf Haşimoğulları Abdimenâf
1 Abdül Muttalib bin Haşim Abdül Muttalib bin Haşim
(Muhammed ve Ali'nin dedesi)
- Haşim bin Abdimenaf
2 Abbas Bin Abdülmuttalip Abbâs
(Muhammed ve Ali'nin amcası)
- Abdülmuttalib
3 Abdullah bin Abbas Abdullah bin Abbas
(Muhammed ve Ali'nin kuzeni)
- Abbâs bin Abdülmuttalib
4 Alî bin Abdullah Alî bin Abdullah bin Abbas
(Abbâsîler Halifeliği'nin adını aldığı Abbâs'ın torunu)
- Abdullâh bin Abbâs
5 "İmâm" Muhammed Muhammed "İmâm" bin Alî bin Abdullah bin Abbas - Alî bin Abdullah bin Abbas
6 "İmâm" İbrahim '[43] İbrahim "İmâm" bin Alî bin Abdullâh bin Abbas - Alî bin Abdullah bin Abbas

Bağdad Abbâsîleri nesli

değiştir
Sıra Dönem Adı Tam Adı Künyesi Babası
1 750-754 Abdullâh Seffah Ebû’l-Abbâs Seffah Abdullâh bin Muhammed el-Imam Ebû'l-'Abbâs Muhammed İmâm
2 754-775 Abdullâh Mansûr Ebû Câfer Mansûr 'Abdullâh bin Muhammed el-İmâm Ebû Câfer Muhammed İmâm
3 775-785 Muhammed Mehdî Ebû Abdullâh Mehdî Muhammed bin Abdullâh Mansûr Ebû Abdullâh Mansûr
4 785-786 Mûsâ Hâdi Ebû Muhammed Hâdî Mûsâ bin Muhammed Mehdî Ebû Muhammed Mehdî
5 786-809 Hârûn Reşîd Reşîd" Hârûn bin Muhammed Mehdî bin Abdullah Mansûr - Mehdî
6 809-813 Muhammed Emîn Ebû Abdullâh Emîn Muhammed bin Hârûn Reşîd Ebû Abdullâh Harun Reşîd
7 813-833 Abdullâh Memûn Ebû’l-Abbâs Memûn Abdullâh bin Hârûn Reşîd Ebû'l-Abbâs Harun Reşîd
8 833-842 Abbâs Mutasım Ebû İshâk Mutasım Abbâs bin Hârûn Reşîd Ebû İshâk Harun Reşîd
9 842-847 Hârûn 'Vâsık Ebû Câfer Vâsık Hârûn bin Muhammed Mutasım Ebû Câfer Mutasım
10 847-861 Câfer Mûtevekkil Mûtevekkil Câfer bin Muhammed Muʻtasım bin Harun Reşîd - Mutasım
11 861-862 Muhammed Muntasır Ebû Câfer Muntasır Muhammed bin Câfer Mûtevekkil Ebû Câfer Mûtevekkil
- - Muhammed bin Mutasım Muhammed bin Mutasım bin Harun Reşid - Mutasım
12 862-866 Ahmed Mûstain Ebû’l-Abbâs Mûstain Ahmed bin Muhammed bin Abbâs Mutasım Ebû'l-Abbâs Muhammed bin Mutasım
13 866-869 Muhammed Mutazz Ebû Abdullâh Mutazz Muhammed bin Câfer Mûtevekkil Ebû Abdullâh Mûtevekkil
14 869-870 Muhammed Muhtedî Ebû İshâk Muhtedî Muhammed bin Hârûn Vâsık Ebû İshâk Vâsık
15 870-892 Ahmed Mutemid Ebû’l-'Abbâs Mutemid ʿAhmed bin Câfer Mûtevekkil Ebû'l-Abbâs Mûtevekkil
- - Tâha Muvaffak bin Mûtevekkil Tâha Muvaffak bin Cafer Mûtevekkil bin Abbas Mutasım - Mûtevekkil
16 892-902 Ahmed Mûtedîd Ebû’l-'Abbâs Mûtedîd Ahmed bin Tâha Muvaffak bin Câfer Mûtevekkil Ebû'l-Abbâs Tâha Muvaffak
17 902-908 Alî Mûktefî Ebû Ahmed Mûktefî Alî bin Ahmed Mutemid Ebû Ahmed Mutemid
18 908-932 Câfer Muktedir Ebû’l-Fadıl Muktedir Câfer bin ʿAhmed Mûtedîd Ebû'l-Fadıl Mûtedîd
19 929, 932-934 Muhammed Kâhir Ebû’l-Mansûr Kâhir Muhammed bin ʿAhmed Mûtedîd Ebû'l-Mansûr Mûtedîd
20 934–940 Muhammed Râdî Ebû’l-'Abbâs Râdî Muhammed bin Câfer Muktedir Ebû'l-'Abbâs Muktedir
21 940–944 İbrâhîm Mûttakî Ebû Ishâk Mûttakî İbrâhîm bin Câfer Muktedir Ebû Ishâk Muktedir
22 944–946 Abdullâh Mûstekfî Ebû’l-Kâsım Mûstekfî Abdullâh bin Alî Muktefî Ebû'l-Kâsım Mûktefî
23 946–974 Fadıl Mutî Ebû’l-Kâsım Mutî Fadıl bin Câfer Muktedir Ebû'l-Kâsım Muktedir
24 974 – 991 Abdülkerîm Tâi Ebû Bekir Tâi 'Abdülkerîm bin Fadıl Mutî Ebû Bekir Mutî
- - İshâk bin Muktedir İshâk bin Câfer Muktedir bin Ahmed Mûtedîd - Muktedir
25 991–1031 Ahmed 'Kâdir Ebû’l-Abbâs Kâdir Ahmed bin İshâk bin Câfer Muktedir Ebû'l-Abbâs İshâk bin Muktedir bin Mûtedîd
26 1031–1075 Abdullah Kâim Ebû Câfer Kâim Abdullâh bin Ahmed Kâdir Ebû Câfer Kâdir
- - Muhammed Zâhîre bin Kaim Muhammed Zâhîre bin Abdulâh Kâim bin Ahmed bin İshâk Kâdir - Kâim
27 1075–1094 Abdullâh Muktadî Ebû’l-Kâsım Muktadî 'Abdullâh bin Muhammed Zâhîre bin Abdullâh Kâim Ebû'l-Kâsım Muhammed bin Zâhîre bin Abdullah Kaim
28 1094–1118 Ahmed Mûstazhir Ebû’l-Abbâs Mûstazhir Ahmed bin Abdulâh Muktadî Ebû'l-Abbâs Muktadî
29 1118–1135 Fadıl Mûstarşid Ebû’l-Mansûr Mûstarşid Fadıl bin Ahmed Mûstazhir Ebû'l-Mansûr Mûstazhir
30 1135–1136 Mansûr Râşid Ebû Câfer Râşid Mansûr bin Fadıl Mûstarşid Ebû Câfer Mûstarşid
31 1136–1160 Muhammed Muktafî Ebû 'Abdullah Muktafî Muhammed bin Ahmed Mûstazhir Ebû Abdullah Mûstazhir
32 1160–1170 Yûsuf "Mûstencid Ebû’l-Muzaffer Mûstencid Yûsuf bin Muhammed Muktafî Ebû'l-Muzaffer Muktafî
33 1170–1180 Hasan Mûstadhî Ebû Muhammed Mûstadhî Hasan bin Yûsuf Mûstencid Ebû Muhammed Mûstencid
34 1180–1225 Ahmed Nâsır Ebû’l-Abbâs Nâsır ʿAhmed bin Hasan Mûstâdhi Ebû'l-Abbâs Mûstadhî
35 1225–1226 Muhammed Zâhir Ebû’n-Nâsır Zâhir Muhammed bin Ahmed Nâsır Ebû'n-Nâsır Nâsır
36 1226–1242 Mansûr Mûstensir Ebû Câfer Mûstensir Mansûr bin Muhammed Zâhir Ebû Câfer Zâhir
37 1242–1258 'Abdullâh Mûstasım Bilâh Ebû Ahmed "Mûstasım Billâh" Abdullâh bin Mansûr Mûstensir Ebû Ahmed Mûstensir

Abbasi Halifeleri soyağacı

değiştir
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kureyş
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Haşim bin Abdimenâf
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Haşimoğulları
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
ʿAbdulmuttalib bin Haşim
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
ʿAbdullâh
 
Abbâs bin Abdülmuttalib
 
Ebâ Tâlib
 
Hamza
 
Ez-Zûbeyr
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Muhammed
 
ʿAbdullâh bin Abbâs
 
Ali
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
'Alî bin Abdullâh
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Muhammed İmâm
 
 
İbrahim İmâm[43]
 
Mûsa bin Alî bin Abdullâh
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
ABBÂSÎLER HÂLİFELİĞİ
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Abdillâh Seffah
1. (750-754)
 
 
 
 
 
Abdullâh Mansûr
2. (754-775)
 
İsâ bin Mûsa bin 'Alî bin Abdullâh
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Muhammed Mehdî
3. (775-785)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Mûsâ Hâdî
4. (785-786)
 
Hârûn Reşîd
5. (786-809)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Muhammed Emîn
6. (809-813)
 
Abdullâh Memûn
7. (813-833)
 
'Abbâs Mutasım
8. (833-842)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Hârûn Vâsık
9. (842-847)
 
Câfer Mûtevekkil
10. (847-861)
 
Muhammed bin Mutasım
 
Ahmed Mûstain
12. (862-866)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Muhammed Muhtedî
14. (869-870)
 
Muhammed Muntasır
11. (861-862)
 
 
Muhammed Mutazz
13. (866-869)
 
Ahmed Mutemid
15.(870-892)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ahmed Mûtedîd
16. (892-902)
 
 
 
Tâha el-Muvaffak bin Câfer Mûtevekkil
 
 
 
Alî Mûktefî"
17. (902-908)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Câfer Muktedir
18. (908-932)
 
Muhammed Kahir
19.(929)(932-934)
 
 
 
 
 
Abdullâh Mûstekfî
22. (944 – 946)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Muhammed Râdî
20. (934–940)
 
İbrâhîm Mûttakî
21. (940–944)
 
Fadıl Mutî
23. (946–974)
 
İshâk bin Câfer Muktedir bin Ahmed Mûtedîd
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Abdülkerîm Tai
24. (974–991)
 
Ahmed Kâdir
25. (991–1031)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Abdullâh Kâim
26. (1031–1075)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Muhammed Zâhîre bin Abdullah Kaim
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Abdullâh Muktadî
27. (1075–1094)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ahmed Mûstazhir
28. (1094–1118)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Fadıl Mustarşid
29. (1118–1135)
 
Muhammed Muktafî
31. (1136–1160)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Mansûr Râşid
30. (1135–1136)
 
Yûsuf Mûstencid
32. ( 1160–1170)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Hasan Mûstadhî
33. (1170–1180)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ahmed Nâsır
34. (1180–1225)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Muhammed Zâhir
35. (1225–1226)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Mansûr Mûstensir
36. (1226–1242)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
'Abdullâh Mûstasım Billâh"
37. (1242–1258)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kahire Abbasileri
Memlûk Devleti'
nin himayesi
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Ayrıca bakınız

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 26 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Nisan 2015. 
  2. ^ Oscar Chapuis (1995). A history of Vietnam: from Hong Bang to Tu Duc. Greenwood Publishing Group. s. 92. ISBN 0313296227. Erişim tarihi: 28 Haziran 2010. 
  3. ^ Joseph Mitsuo Kitagawa (2002). The religious traditions of Asia: religion, history, and culture. Routledge. s. 283. ISBN 0700717625. Erişim tarihi: 28 Haziran 2010. 
  4. ^ Bradley Smith, Wango H. C. Weng (1972). China: a history in art. Harper & Row. s. 129. Erişim tarihi: 28 Haziran 2010. 
  5. ^ Hugh D. R. Baker (1990). Hong Kong images: people and animals. Hong Kong University Press. s. 53. ISBN 9622092551. Erişim tarihi: 28 Haziran 2010. 
  6. ^ Charles Patrick Fitzgerald (1961). China: a short cultural history. Praeger. s. 332. Erişim tarihi: 28 Haziran 2010. 
  7. ^ Dennis Bloodworth, Ching Ping Bloodworth (2004). The Chinese Machiavelli: 3000 years of Chinese statecraft. Transaction Publishers. s. 214. ISBN 0765805685. Erişim tarihi: 28 Haziran 2010. 
  8. ^ a b c d Üçok, Bahriye (1979) İslam Tarihi Emevîler- Abbâsîler, Devlet Kitapları, Ankara: Millî Eğitim Basımevi (1.Basım:1968)
  9. ^ Muir William (1922)The Caliphate, Its Rise, Decline and Fall: Bölüm LXVII, Al-Mo'tasim and al-Wathik: [1] 29 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) (Erişim tarihi: 30.8.2009)
  10. ^ Huston Smith, Cyril Glasse (2002). The new encyclopedia of Islam. Walnut Creek, CA: AltaMira Press. ISBN 0-7591-0190-6. 
  11. ^ a b c d e "MÜTEVEKKİL-ALELLAH, Ca'fer b. Muhammed". TDV İslâm Ansiklopedisi. 24 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2022. 
  12. ^ Paşa, Ahmed Cevdet. Peygamberler ve Halifeler Tarihi. Çelik Yayınevi. ISBN 978-625-7746-86-1. 20 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2022. 
  13. ^ Apak, Adem. İslam Tarihi Konusunda Bilinmesi Gereken 88 Soru. BEYAN YAYINLARI. ISBN 978-625-7569-61-3. 20 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2022. 
  14. ^ Mesudî, 2003: 85
  15. ^ İbnü’l-Esîr, 1998: 38
  16. ^ Hudari bek, 1986: 284
  17. ^ "Mütevekkil 'in annesi". 20 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2022. 
  18. ^ GÜZEL, Fatih (20 Ocak 2020). KAFESTEKİ HALİFELER (Sâmerrâ Dönemi İktidar Mücadeleleri). Akademisyen Kitabevi. ISBN 978-605-258-790-4. 20 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2022. 
  19. ^ "İNAK et-TÜRKÎ". TDV İslâm Ansiklopedisi. 20 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2022. 
  20. ^ Apak, Adem. İslam Tarihi Konusunda Bilinmesi Gereken 88 Soru. BEYAN YAYINLARI. ISBN 978-625-7569-61-3. 20 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2022. 
  21. ^ "Sayfa 70" (PDF). 20 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 18 Eylül 2022. 
  22. ^ "BAĞDAT". TDV İslâm Ansiklopedisi. 30 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Eylül 2023. 
  23. ^ a b Bahattin Kök (30 Haziran 2003). "SAMERRA'NIN KURULUŞU". DergiPark. s. 35. 26 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Eylül 2023. 
  24. ^ a b "SÂMERRÂ". TDV İslâm Ansiklopedisi. 8 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Eylül 2023. 
  25. ^ "ABBÂSÎLER". TDV İslâm Ansiklopedisi. 16 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Eylül 2023. 
  26. ^ Türk-İslam Hukuk Tarihi I. cilt, Prof Dr. Halil Cin - Doç Dr. Ahmet Akgündüz, Timaş Yayınları, s.228
  27. ^ Türk-İslam Hukuk Tarihi I. cilt, Prof. Dr. Halil Cin - Doç. Dr. Ahmet Akgündüz, Timaş Yayınları, s.229
  28. ^ Türk-İslam Hukuk Tarihi I. cilt, Prof. Dr. Halil Cin - Doç. Dr. Ahmet Akgündüz, Timaş Yayınları, s.229/30
  29. ^ Türk-İslam Hukuk Tarihi I. cilt, Prof. Dr. Halil Cin - Doç. Dr. Ahmet Akgündüz, Timaş Yayınları, s.230
  30. ^ Türk-İslam Hukuk Tarihi I. cilt, Prof. Dr. Halil Cin - Doç. Dr. Ahmet Akgündüz, Timaş Yayınları, s.231
  31. ^ al-Sīrāfī, Abū Zayd; Faḍlān, Aḥmad ibn (8 Aralık 2014). Two Arabic Travel Books: Accounts of China and India and Mission to the Volga (İngilizce). NYU Press. ISBN 978-1-4798-0028-5. 18 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2022. 
  32. ^ a b Foundation, Encyclopaedia Iranica. "Welcome to Encyclopaedia Iranica". iranicaonline.org (İngilizce). 10 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2022. 
  33. ^ Frye, R. N.; Fisher, William Bayne; Frye, Richard Nelson; Gershevitch, Ilya; Avery, Peter; Boyle, John Andrew; Yarshater, Ehsan; Jackson, Peter; Lockhart, Laurence (26 Haziran 1975). The Cambridge History of Iran (İngilizce). Cambridge University Press. ISBN 978-0-521-20093-6. 18 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2022. 
  34. ^ a b Bobrick 2012. s. 44. 
  35. ^ "Müslüman Toplumlarda Şecere ve Bilgi". 18 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2022. 
  36. ^ Gilmartin, David (5 Haziran 2015). Blood and Water: The Indus River Basin in Modern History (İngilizce). Univ of California Press. ISBN 978-0-520-28529-3. 18 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2022. 
  37. ^ Nachtigal, G. (1971). Sahra ve Sudan: Kawar, Bornu, Kanem, Borku, Enned. Sahra ve Sudan. Kaliforniya Üniversitesi Yayınları. s. 206. 
  38. ^ Baniabbasyan, M. (1960). Tarikh-e Jahangiriyeh ve Baniabbassian-e Bastak. ss. 8-9. 
  39. ^ Sarkar, R. N. (2006). Islam Related Naipaul (İngilizce). Sarup & Sons. ISBN 978-81-7625-693-3. 18 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2022. 
  40. ^ Baniabbasyan 1960. s. 14. 
  41. ^ Bosworth ve ark. 1983. s. 671. 
  42. ^ Nachtigal, Gustav (1971). Sahara and Sudan: Wadai and Darfur (İngilizce). C. Hurst. ISBN 978-0-900966-53-8. 18 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2022. 
  43. ^ a b TDV, İslâm Ansiklopedisi, Cilt 25, Sahife 363, 2002. (Keysân’îyye maddesi.)

Dış kaynaklar

değiştir
  • Hitti, Philip H. (çev. Salih Tuğ), (1968) Siyasi ve Kültürel İslam Tarihi (IV Cilt), İstanbul:Boğaziçi Yayınları.
  • Bartold, Vasilij Vladimiroviç, (Tür.çev.: Mehmet Fuat Koprülü), (1939 3. Bas.:2004) İslam Medeniyeti Tarihi, Ankara: Akdağ Yayınları. ISBN 975338582X
  • Lewis, Bernard (çev. H. D.Yıldız) (1969), Tarihte Araplar, İstanbul.
  • (Osmanlıca) Zeydan, Corci (çev. Z. Meganiz) (1328/19..), İslam Medeniyeti Tarihi (IV Cilt), İstanbul

Dış bağlantılar

değiştir
  • Üçok, Bahriye (1979, 1. Bas.:1968) İslam Tarihi Emevîler- Abbâsîler, Devlet Kitapları, Ankara: Millî Eğitim Basımevi [2] 23 Ağustos 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Wellhausen, J. (çev. Fikret Işıltan) (1963) Arap Devleti ve Sukutu, Ankara:Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları XLII. Online:[3] 23 Ağustos 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • (İngilizce) Muir, William (1922), The Caliphate, Its Rise, Decline and Fall Bölüm: LIX - LXXIX [4][ölü/kırık bağlantı]
  • (İngilizce) Tabari, Muhammad bin Jarir, History of el-Tabari (Tarih-ul Rusul wa'l-Muluk), Albany:SUNY
    • Cilt 27: (İng.çev.:Williams, John Alden), The 'Abbasid Revolution A. D. 743-750/A.H. 126-132 [5] (Erişim:17.2.2017)
    • Cilt 28: (İng.çev.:McAuliffe, Jane Dammen), 'Abbasid Authority Affirmed: The Early Years of al-Mansur A. D. 753-763/A.H. 136-145 [6] (Erişim:17.2.2017)
    • Cilt 29:(İng.çev.: Kennedy, Hugh) Al-Mansur and al-Mahdi A. D. 763-786/A.H. 146-169 [7] (Erişim:17.2.2017)
    • Cilt 30: (İng.çev.: Bosworth, C. E.), The 'Abbasid Caliphate in Equilibrium: The Caliphates of Musa al-Hadi and Harun al-Rashid A. D. 785-809/A.H. 169-193 [8] (Erişim:17.2.2017)
    • Cilt 31: (İng.çev.: Fishbein, Michael), The War between Brothers: The Caliphate of Muhammad al-Amin A. D. 809-813/A.H. 193-198 [9] (Erişim:17.2.2017)
    • Cilt 32: (İng.çev.:Bosworth, C.E.), The Reunification of the 'Abbasid Caliphate: The Caliphate of al-Ma'mun A. D. 813-833/A.H. 198-218 [10] (Erişim:17.2.2017)
    • Cilt 33: (İng.çev.:Bosworth, C.E.), Storm and Stress along the Northern Frontiers of the 'Abbasid Caliphate: The Caliphate of al-Mu'tasim A. D. 833-842/A.H. 218-227 [11] (Erişim:17.2.2017)
    • Cilt 34: (İng.çev.:Kraemer, Joel L.), Incipient Decline: The Caliphates of al-Wathiq, al-Mutawakkil, and al-Muntasir A. D. 841-863/A.H. 227-248 [12] (Erişim:17.2.2017)
    • Cilt 35:(İng.çev.:Saliba, George), The Crisis of the 'Abbasid Caliphate: The Caliphates of al-Musta'in and al-Mu'tazz A. D. 862-869/A.H. 248-255 [13] (Erişim:17.2.2017)
    • Cilt 36: (İng.çev.:Waines, David), The Revolt of the Zanj A. D. 869-879/A.H. 255-265 [14] (Erişim:17.2.2017)
    • Cilt 37: (İng.çev.: Fields, Philip M.), The 'Abbasid Recovery: The War Against the Zanj Ends A. D. 879-893/A.H. 266-279 (Erişim:17.2.2017)
    • Cilt 38: (İng.çev.:Rosenthal, Franz), The Return of the Caliphate to Baghdad: The Caliphates of al-Mu'tadid, al-Muktafi and al-Muqtadir A. D. 892-915/A.H. 279-302 [15] (Erişim:17.2.2017)