Peynir

Bir süt ürünü

Peynir, çok büyük bir çeşitlilikteki aroma, tat, yapı ve şekle sahip bir grup süt ürünü için kullanılan genel isimdir.

Peynir tabağı

Etimoloji değiştir

Peynir, kelimesi modern Türkçeye Farsça sütten yapılmış manasına gelen panīr kelimesinden geçmiştir. İngilizceye ise Latince caseus dan gelmiştir. Bu kelimenin kökeninin Hint-Avrupa dillerinde yer alan mayalanmak-ekşimek manasına gelen kwat- kökünden geçtiği düşünülmektedir. Bu kelime diğer Cermen dillerinde de muhafaza edilmiştir. İspanyolca ve Portekizce de Latinceden almışlardır ve Malezya ve Endonezya da konuşulan dillere de keşifler vasıtasıyla geçirmişlerdir.

 
Sanatta peynirler: Peynir, Badem ve Simit ile Natürmort , Clara Peeters , 1615

Fransızca, İtalyanca ve Katalancaya ise yine aynı kökenden gelmiş olmasına ragmen, Romalılar tarafından askerlerin tüketimi için yapılan caseus formatus (kalıp peyniri) sözünün ikinci parçası olan kalıp manasına gelen formatus'dan türeyen kelimeler kullanılmaya başlanmıştır. İspanyolcada "queso", Portekizcede "queijo", Almancada "Käse", Felemenkçede "Kaas", ve İngilizcede "cheese" İtalyancada "formaggio" olması yanında, Fransızcada "fromage", ve bu terim Katalancada "formatge" olmuştur.

İlk kez Memluk Türkçesinde benir, penir, beynir şekillerinde görülür. Yazılı olarak en eski ÖzTürkçe karşılığı ise Kâşgarlı Mahmud tarafından yazılan Divânu Lügati't-Türk'te geçmektedir; udma ve udhıtma.[1] Udhıtmak Uygur Türkçesi'nde uyutmak anlamındadır ve Udhıtma udhıttı, sütü uyutmak, uyumuş süt, peynir anlamında kullanılmıştır. Farklı Türk lehçelerinde farklı kelimeler kullanılmıştır: ağrımışık, sogut (Karluk), kurut, kesük, çökelek, bışlak.

Tarihçe değiştir

Peynir kökeni oldukça eskiye dayanan bir yiyecektir. Peynir üretimine dair elde mevcut en eski arkeolojik bulgular M.Ö. 5000 yıllarına aittir ve günümüz Polonya'sında ortaya çıkarılmıştır.[2] Çıkış noktaları Orta Asya, Orta Doğu ya da Avrupa olarak tahmin edilmektedir. Yaygınlaşmasının Roma İmparatorluğu zamanlarında olduğu düşünülür.

İlk üretimi için önerilen tarih MÖ 8. binyıl (koyunun evcilleşitirildiği tarih) ile 9. binyıla kadar değişir. O zamanlar yiyecekleri saklayıcı özelliği nedeniyle hayvanın derisi ya da iç organları kullanılmaktaydı. Bu iç organlardan olan midede (işkembe) saklanan sütün buradaki enzimlerle (kültürle) mayalanması üzerine lor haline gelmesi peynirin ilk oluşumu hakkındaki teorilerden biridir. Buna benzer bir hikâyenin, bir tüccar Arap'ın peynir saklaması hakkında da farklı söylenişleri vardır.[3][4]

Bir başka teoriyse peynirin sütü tuzlamak ve basınç altında tutma sonucunda ortaya çıktığıdır. Hayvan midesinde bekletilen sütün değişimi üzerine de bu karışıma kasıtlı olarak maya eklenmiş olabilir.

Peynir yapıcılığı ile ilgili ilk yazılı kaynak MÖ 2000'li yıllara, Mısır'daki mezar yazıtlarına dayanmaktadır.[5] Antik zamanlarda yapılan peynirin ekşi ve tuzlu olduğu ve günümüz feta ve beyaz peynire benzediği tahmin edilmektedir.

Avrupa'daki peynir üretiminde ise iklimden dolayı daha az tuz kullanılır. Daha az tuzlu ortamda daha çeşitli faydalı mikrop ve enzim yetişebilmesinden dolayı bu peynirler farklı ve ilginç tatlar içerirler.

Modern çağ değiştir

 
Markette peynir sergisi, Cambridge, Massachusetts, Amerika Birleşik Devletleri.

Avrupa kültürüyle birlikte yayılmasına kadar peynir, Doğu Asya kültürlerinde ve Kolomb öncesi Amerika'da neredeyse hiç duyulmamıştı ve Akdeniz altı Afrika'da yalnızca sınırlı bir kullanıma sahipti, esasen yalnızca Avrupa, Orta Doğu, Hint altkıtası ve ve bu kültürlerden etkilenen bölgelerde yaygın ve popülerdi. Ancak önce Avrupa emperyalizminin daha sonra da Avrupa-Amerikan kültürünün ve yemeklerinin yayılmasıyla birlikte peynir dünyada giderek daha fazla tanınmaya ve popülerleşmeye başladı.

Peynirin endüstriyel üretimi için ilk fabrika 1815'te İsviçre'de açıldı ancak büyük ölçekli üretim ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçek başarıyı yakaladı. Bu başarı genellikle montaj-hattı tarzında komşu çiftliklerden gelen sütü kullanarak 1851'de peynir yapmaya başlayan ve Roma, New York'tan mandıra çiftçisi olan Jesse Williams'a atfedilir. Onlarca yıl içinde bu türden yüzlerce süt birlikleri ortaya çıktı.[6]

1860'larda seri üretilen peynir mayası üretimi başladı ve yüzyılın başında bilim adamları saf mikrobiyal kültürler üretiyorlardı. O zamandan önce, peynir yapımındaki bakteriler çevreden veya daha önceki bir partinin peynir altı suyunun geri dönüştürülmesinden geliyordu; saf kültürler, daha standart bir peynirin üretilebileceği anlamına geliyordu.[7]

Fabrika yapımı peynir İkinci Dünya Savaşı döneminde geleneksel peynir yapımını geride bıraktı ve fabrikalar o zamandan beri Amerika ve Avrupa'daki çoğu peynirin kaynağıdır.

 
Hollanda'nın "gouda" peyniri

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre 2004 yılı dünya üzerindeki peynir üretimi 18 milyon ton dur. Bu kahve tanesi, çay yaprağı kakao tanesi ve tütün yıllık üretiminden daha fazladır.

Ton olarak peynir üretimi (2019) [8]
Ülke Üretim
  ABD 6.315.293
  Almanya 2.297.400
  Fransa 1.938.600
  İtalya 1.327.300
  Hollanda 953.260
  Polonya 867.950
  Rusya 702 318
  Türkiye 696 800
  Mısır 607 202
  Kanada 593 078
  Birleşik Krallık 461 530
  Danimarka 457 000
  Arjantin 444 128
  İspanya 442 230
  Yeni Zelanda 380 000
  Avustralya 377 000
  İran 307 786
  İrlanda 278 400
  Venezuela 234 834
  Belarus 209 624
Dünya 22.651.606

Üretim değiştir

 
Estonya'da bir süpermarketteki az tuzlu Oltermanni peyniri Valio tarafından üretilen bir Finlandiya peyniridir.

2014 yılında tam inek sütünden yapılan peynir üretimi dünya’da 18,7 milyon tondu ve Amerika Birleşik Devletleri dünya toplamının %29'u (5.4 milyon ton) peynir üretirken onu büyük üreticiler olarak Almanya, Fransa ve İtalya izledi.[9]

İşlenmiş peynirde diğer 2014 dünya toplamları şunlardı:[9]

  • yağsız inek sütünden, 2.4 milyon ton (845,500 ton ile Almanya liderdir)
  • keçi sütünden, 523,040 ton (110,750 ton ile Güney Sudan liderdir)
  • koyun sütünden, 680,302 ton (125,000 ton ile Yunanistan liderdir)
  • manda sütünden, 282,127 ton (254,000 ton Mısır liderdir)

2015 yılında Almanya, Fransa, Hollanda ve İtalya ürettikleri peynirin %10-14'ünü ihraç etti.[10] Amerika Birleşik Devletleri üretiminin çoğunu kendi iç pazarına sattığından ihracatı azdır (toplam inek sütü üretiminin %5.3'ü).[10]

2004 yılına göre en büyük peynir ihracatcısı (parasal değere göre) Fransa olup ikinci Almanya (miktar bakımından birinci olmasına rağmen). En üstteki on ihracatçıdan sadece İrlanda, Yeni Zelanda, Hollanda ve Avustralya ihracat için peynir üretir. Üretimlerinin ihracat yüzdeleri sırasıyla: %95, %90, %72 ve %65 dir.[9] En büyük peynir ihracatçısı Fransa peynir üretiminin sadece %30'unu ihraç eder.[10]

Tam yağlı inek sütünden peynirlerde en büyük peynir ihracatçı ülkeler, 2004
(X1000 A.B.D. $ değeriyle)[11]
  Fransa 2,658,441
  Almanya 2,416,973
  Hollanda 2,099,353
  İtalya 1,253,580
  Danimarka 1,122,761
  Avustralya 643,575
  Yeni Zelanda 631,963
  Belçika 567,590
  İrlanda 445,240
  Birleşik Krallık 374,156

Tüketim değiştir

Fransa, İzlanda, Finlandiya, Danimarka ve Almanya 2014 yılında kişi başına ortalama 25 kg (55 lb) peynir tüketen ülkelerdi.[12]

En çok peynir tüketen ülkeler - 2003
(kişi başına yılık tüketim kg olarak)[13]
  Yunanistan 27.3
  Fransa 24.0
  İtalya 22.9
   İsviçre 20.6
  Almanya 20.2
  Hollanda 19.9
  Avusturya 19.5
  İsveç 17.9

Yapımı değiştir

 
Peynir imalathanesi

Peynir, süt proteini kazeinin peynir mayası ve peynir kültürü ile pıhtılaştırılması ve bu pıhtıdan peynir altı suyunun ayrılmasıyla elde edilen fermente bir süt ürünüdür. Buna karşılık kazein yerine peynir altı suyu proteininden oluşan ricotta ve lor gibi peynirler ile peynir mayası içermeyen quark gibi peynirler de vardır. Sütün pH değerinin düşürülmesi için kullanılan peynir kültürü de peynir üretimi için zorunlu olmayıp sitrik asit ve sirke gibi asit içeren maddeler ile sübstitüte edilebilir.

Peynir altı suyu ayrıldıktan sonra tuzlu peynirler için tuzlama aşamasına gelinir. Tuzlama, peynirin yüzeyine kuru tuzlama şeklinde veya peynir salamuraya daldırılarak yapılabilir. Peynir altı suyunun tekrar 90 C°'ye kaynatılması ile lor peynir elde edilir.

Takip eden basamak olgunlaştırmadır; peynir taze olarak tüketilebileceği gibi belirli bir olgunlaştırma periyodunu takiben de tüketilebilir. Bu üretim basamaklarına ait teknik parametrelere bağlı olarak çok geniş bir çeşitlilikte peynirler elde edilir.

Diğer fermente süt ürünleri gibi peynir de canlı organizmalar içerebilir. Raf ömrü boyunca peynirin duyusal, yapısal ve kimyasal özelliklerinde çeşitli değişiklikler görülebilir. Bu değişikliklerin en az olması için peynirin genellikle 6-8 °C’lik sıcaklıklarda tutulması gereklidir.

Soğuk iklimlerde yaşayanlar için sıcaklığı 6-8 °C civarında, nem oranı sabit ve havadar kilerler peynir saklamak için idealdir. Ancak bu imkânın olmadığı yerde peynir buzdolabının alt raflarında ve kapalı şekilde saklanmalıdır.

Çeşitleri değiştir

 
Türk peynirleri

Türkiye'de tüketimi en yaygın olan peynirler; beyaz peynir, deri peyniri ve kaşar peyniri olmakla birlikte, yöresel peynirler yönünden de hayli çeşitlilik gösterir. Bunlardan bazıları:

Beslenme ve sağlık değiştir

Peynirin besin değeri çok değişkendir. Süzme peynir %4 yağ ve %11 protein içerebilirken bazı peynir altı suyu peynirleri %15 yağ ve %11 protein ve üçlü krem peynirler %36 yağ ve %7 protein içerir.[14] Genellikle peynir, zengin bir kalsiyum, protein, fosfor, sodyum ve doymuş yağ (Günlük Değer'in %20'si veya daha fazlası) kaynağıdır. 28 gramlık (bir ons) porsiyon çedar peyniri yaklaşık 7 gram (0,25 oz) protein ve 202 miligram kalsiyum içerir.[14] Besinsel olarak peynir esasında konsantre süttür ancak kültür ve yaşlandırma süreçlerince değiştirilir: bu kadar proteini sağlamak için, suda çözünen vitamin ve minerallerin miktarları değişmesine rağmen, yaklaşık 200 gram (7,1 oz) süt ve buna eşit 150 gram (5,3 oz) kalsiyum gerekir.[14]

Sağlıklı hayvan sütlerinden sağlıklı şartlarda üretilen peynirin insan beslenmesine protein, kalsiyum, mineraller ve diğer besin elemanlarının temin edilmesinde ve sağlıklı yaşamın sürdürülmesinde önemli katkıları bulunur.[15] Ancak çiğ sütten yapılan peynirlerden Brucella ve Listeria gibi zoonotik enfeksiyonların tüketenlere bulaşması, ayrıca uygun saklama koşullarına uyulmaması dolayısıyla bakteri üremesine bağlı akut barsak enfeksiyonlarının gelişmesi mümkündür. Tuzlu peynir tüketimi hipertansiyon hastalarında risk oluşturabilir.

Küflü peynir tüketimi değiştir

Bazı (yumuşak tip) küflü peynir çeşitlerinin listeria riski dolayısıyla hamilelerde tüketiminin uygun olmadığı, pişirilerek yenmesi durumunda bu sakıncanın ortadan kalkmış olacağı NHS tarafından ifade edilmektedir.[16] Konya'da yöresel olarak tüketilen küflü peynir çeşitleri üzerinde akademik yapılan bir çalışma ile bu peynirlerden elde edilen küf cinsleri, bunların primer ve sekonder metabolitleri, ürettikleri mikotoksinler, aspergillus tipi küflerde ise aflatoksinler gibi kanser yapıcı toksinlerin mevcudiyeti ve zararları ele alınmıştır.[17] Küflü peynirler üzerinde yapılan bir başka çalışmada ise özellikle siyah, beyaz ve kırmızı renkte küf içeren peynir çeşitlerinde aflatoksin miktarının yüksekliğine dikkat çekilmiştir.[18] Bazı mikotoksinlerin DNA hasarı (mutajen) ve fetüs üzerinde sakatlık oluşturma (teratojen) kapasitelerinin olduğu bilinmektedir.[19][20][21][22][23]

Peynirle ilgili kitaplar değiştir

  • "Süt Uyuyunca - Türkiye Peynirleri", Artun Ünsal, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1. Baskı 1997.
  • "Türkiye'nin Peynir Hazineleri* " (Özgün adı: The Treasury of Turkish Cheeses), Suzanne Swan, Boyut Yayın Grubu, 2005.
  • "Yurdumuz Peynirlerini Olgunlaştıran Mikroplar ve Anzimleri", Mehmet Karasoy, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Yay. 1955.
  • "Her Yönüyle Peynir", Mehmet Demirci, Hasad Yayıncılık.
  • "Türkiye'de Yapılan Muhtelif Tip Peynirler ve Özellikleri", Dilek Uraz - Abdi Karacabey, Ankara, 1974.
  • "Peynir", Rauf Cemil Adam, Ege Üniv. Matbaası, 1974.
  • "Peynir Teknolojisi Bibliyografyası", Tümer Uraz, Ankara Üniv.
  • "Sütçülük, Tereyağcılık ve Peynircilik Sanatları" (Eski Türkçe), Onnik İhsan, Matbaa-i Âmire, İstanbul, 1915.

Ayrıca bakınız değiştir

Kaynakça değiştir

  1. ^ Artun Ünsal, Süt Uyuyunca - Türkiye Peynirleri, (2003) Yapı Kredi Yayınları,
  2. ^ Taş Devri insanları 7000 yıl önce peynir üretiyorlardı 14 Aralık 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. The Independent. 12 Aralık 2012. Erişim: 13 Aralık 2012.
  3. ^ Jenny Ridgwell, Judy Ridgway, Food around the World, (1986) Oxford University Press, ISBN 0-19-832728-5
  4. ^ Vicki Reich, Cheese January 2002 Newsletter, Moscow Food Co-op Food Info. [1] 30 Mayıs 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  5. ^ History of Cheese [2] 21 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. accessed 2007/06/10
  6. ^ Thom, Charles (1918). The Book of Cheese. New York: The Macmillan company. 
  7. ^ "History of Cheese". traditionalfrenchfood.com. 12 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2011. 
  8. ^ "Top 20 des pays qui produisent le plus de fromage au monde". www.leguidedufromage.com. l'INPI. 22 Ocak 2021. 8 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mayıs 2021. 
  9. ^ a b c "World production of cheese (from whole cow milk) in 2014; Browse Data/Livestock Processed/World Regions/Production Quantity from pick lists". United Nations Food and Agriculture Organization, Statistics Division (FAOSTAT). 2017. 12 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Haziran 2017. 
  10. ^ a b c Workman, Daniel (12 Nisan 2016). "Cheese Exports by Country in 2015". World's Top Exports. 13 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Haziran 2016. 
  11. ^ UN Gıda & Tarım Organizasyonu (FAO)[3] 23 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  12. ^ "Cheese Consumption – Kilograms per Capita". Canadian Dairy Information Centre. 13 Mart 2014. 14 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Haziran 2016. 
  13. ^ "CNIEL". 6 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2008. 
  14. ^ a b c "Nutrition facts for various cheeses per 100 g". Nutritiondata.com. Conde Nast; republished from the USDA National Nutrient Database, version SR-21. 2014. 4 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Haziran 2016. 
  15. ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2013. 
  16. ^ "Arşivlenmiş kopya". 5 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2013. 
  17. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 29 Ocak 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2013. 
  18. ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2013. 
  19. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 9 Mart 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2013. 
  20. ^ Deniz, Selin (1 Ocak 2001). "DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE İNSAN SAĞLIĞINI TEHDİT EDEN MİKOTOKSİNLER". DENEYSEL BİYOLOJİ DERG İ …. 20 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2024. 
  21. ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2013. 
  22. ^ "Human Ochratoxicosis". Journal of Toxicology: Toxin Reviews (İngilizce). doi:10.3109/15569549909009258. 
  23. ^ "Arşivlenmiş kopya". 6 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2013.