1515-1577 Osmanlı-İspanya Savaşı
1515-1577 Osmanlı-İspanya Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ile İspanya Krallığı'nın 16. yüzyılda Akdeniz hakimiyeti için yürüttükleri büyük çaplı savaş.
Savaş öncesiDeğiştir
İber Yarımadası'nda 711 yılında başlayan İslam egemenliği III. Abdurrahman döneminde (929-961) son parlak dönemini yaşamış; ölümünün ardından ise Endülüs Emevî Devleti çöküşe başlamış, 1031'de bu devletin yıkılmasıyla 1031-1090 arasında muhtelif Müslüman emirliklerin (bir ara 34 adet) bir arada hüküm sürdüğü Tavaif-i Mülûk devri yaşanmıştı. Yarımadadaki Hristiyan krallıkların (Leon, Kastilya ve Aragon ve Portekiz) Reconquista (yeniden fetih) hedefi çerçevesindeki taarruzlarına karşı Müslümanlar Murabıtlar ve Muvahhidler dönemlerinde (1090-1248) direnmeye çalıştılarsa da, 1212 yılında Las Navas de Tolosa Muharebesi önemli bir dönüm noktası olmuştu. Hristiyanların bu belirleyici zaferinin ardından Gırnata Emirliği 1232-1492 arasında Kastilya'nın bağımlısı olarak yarımadanın güneyine sıkışmış topraklarda mevcudiyetini sürdürdüyse de, 1469 yılında Kastilya ve Aragon'un birleşmesiyle daha saldırgan bir İspanyol siyasetiyle karşılaşmaya başlamıştı. 1482'de başlayan Gırnata Savaşı'nda topraklarını teker teker kaybeden Gırnata Emirliği başkenti Gırnata'nın sekiz aylık bir kuşatmadan sonra 2 Ocak 1492'de düşmesiyle tarih sahnesinden silinmişti.
Osmanlı Devleti ile İspanya'nın ilişkileri de Gırnata Savaşı vesilesiyle dolaylı olarak başladı. Sözkonusu savaş sırasındaki seri toprak kayıpları nedeniyle sıkışmış durumda olan Emir Ebu Abdullah Osmanlı Padişahı II. Bayezid’e bir elçi göndererek yardım istedi. Fakat II. Bayezid bu sırada bir taraftan kardeşi Cem’le meşgul olduğu, diğer taraftan Memlüklerle savaştığı için istenilen yardımı yollayamadı.
İspanya Krallığı ise askerî harekatlarının sahasını Kuzey Afrika sahillerine teşmil etti ve güçlenen donanmasının da yardımıyla 1497'de Fas sahillerinde Melilla ve Tunus kıyısında Cerbe adasını, 1505'te Marselkebir'i, 1509'da Vahran'ı, 1510'da ise Bicâye ve Trablus'u işgal etti. Ayrıca Cezayir şehrinin karşısındaki adaya bir kale inşa ederek şehri dolaylı olarak kontrolü altına aldı.
Bu dönemde, Mısır hariç tüm Kuzey Afrika askerî güçten yoksun yerel emirlikler tarafından yönetilirken, İspanyol işgallerine direnebilecek kuvvete de sahip değillerdi. 1500'lü yılların başında bu dezavantajlı durumu değiştiren iki gelişme oldu. Birincisi, 1502 yılında İspanya'da Müslümanlığın yasaklanmasından sonra Endülüs'teki on binlerce Müslümanın Kuzey Afrika'ya göç ederek taze ve dinamik bir nüfus yaratmalarıydı. İkinci önemli gelişme ise Batı Anadolu sahillerinden gelen Türk denizcilerin bölgede üslenerek İspanyollara karşı direnişi başlatmalarıydı.
Bu çerçevede, 1503 yılında Cerbe adasında üslenen Oruç Reis ve Kemal Reis İspanya'daki Müslümanları ve Yahudileri Kuzey Afrika'ya taşıdıkları gibi, İspanyollarla çatışmaya da başladılar. Oruç Reis ve kendisine katılan Hızır Reis (Barbaros Hayreddin) 1504'te Tunus'taki Hafsî Hükümdarı Muhammed IV El-Mütevekkil'le anlaşarak Halkülvad'da üslendiler. 1513'e kadar buradan, 1513'ten itibaren ise yeni üsleri Şerşel'den İspanyollar ve bağlaşıklarıyla karada ve denizde mücadeleye başladılar. Bununla birlikte İspanya Donanmasıyla başedebilecek yeterli güce sahip olmadıklarından 1515 yılında Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'e gemilerle hediyeler göndererek tâbiyet arzettiler, bunun karşılığında da gemi ve Batı Anadolu sahillerinden asker toplama yetkisini temin ettiler. Bu şekilde, Osmanlı Devleti ile İspanya Krallığı arasında Cezayir ve Tunus üzerinde (daha sonra topyekün savaşa dönüşecek) çarpışmalar başladı.
SavaşDeğiştir
Oruç Reis ve Hızır Reis'in (Barbaros Hayreddin) Osmanlı destekli mücadelesi (1515-1529)Değiştir
1515'te Yavuz Sultan Selim'in himayesi altına giren Barbaros kardeşler, Cezayir'den gelen bir heyetin İspanyollara karşı kendilerinden yardım istemesi üzerine, 1516'da Cezayir şehrini ele geçirdiler. Oruç Reis Şerşel’de Cezayir Sultanı ilan edildikten sonra Tenes ve Tilimsan'ı da zaptederek topraklarını Fas'a kadar genişlettiyse de, İspanyolların 1518 Mayıs'ındaki karşı taarruzunda hayatını kaybetti. Tilimsan yeniden İspanyol himayesindeki Zayyanilerin eline geçti.
Oruç Reis'in yerine Hızır Reis (Barbaros Hayreddin) geçti ve 1519 yılında bu defa Hacı Hüseyin’i Cezayir halkının Ekim 1519 tarihli arîzasıyla Yavuz Sultan Selim'e göndererek yardım talep etti.
İspanyol karşı saldırısı (1530-1541)Değiştir
Osmanlıların savaşı Batı Akdeniz'e taşıması (1542-1559)Değiştir
Akdeniz ise Osmanlıların daha geniş çaplı harekatlarına ve önemli zaferlerine sahne oldu. 1557 yılında Turgut Reis ve Piyale Paşa'nın komutasındaki 60 parçalık Osmanlı donanması Pulya kıyılarını vurduktan sonra Kalabriya kıyılarına asker çıkardı ve Cariati’yi istila etti. Ardından ise Tunus'a yönelerek 1534'ten beri İspanya Krallığı'nın işgalindeki Bizerte'yi (Benzert) fethetmeyi başardı. 1558 yılında ise Turgut Reis ve Piyale Paşa'nın komutasındaki Osmanlı donanması Batı Akdeniz'de daha geniş çaplı bir harekat icra ederek Kalabriya'da Reggio'yu istila ettikten sonra, Lipari adalarını yağmaladı, Napoli Krallığı'na bağlı Amalfi kıyılarında Massa Lubrense, Cantone ve Soorento'yu ele geçirdi. Ardından Toskana kıyılarında Piombino'yu bombardımana tutan donanma güneye yöneldi ve Malta açıklarında Malta Şövalyelerinin bir filosunu mağlup ettikten sonra Balear adalarına yöneldi ve Minorka adasının merkezi Ciutadella'yı sekiz günlük bir kuşatmadan sonra ele geçirdi (17 Temmuz).