Allah'ın isimleri
Bu maddede yeterince bilgilendirici olmayan ve bağlantı ölümüne karşı savunmasız olan yalın URL'ler kullanılmıştır. (Ekim 2023) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Allah'ın isimleri (Arapça: الأسماء الحسنى, romanize: el-Esmâü'l-hüsnâ), İslam toplumunda, Kur'an ve hadislerde Allah'a izâfe edilen fiil veya sıfatlardan türetilmiş veya doğrudan Allah'ı ifade amacıyla kullanılmış olan isimlerdir. Yalnızca Kur'an'da geçen ilahi isimler yüzden fazlayken hadislerde Allah'a atfedilen başka isimler de bulunmaktadır. Geniş anlamıyla esmâü'l-hüsnâ kavramı bu adların hepsini kapsasa da terim anlamıyla daha çok doksan dokuz ismi içerdiği kabul edilir ve buna mukabil Türkçede çoğunlukla Allah'ın 99 ismi şeklinde bilinir.
Kur'an'da isimleri anılan peygamberler ve bunların kitapları kendilerini sıklıkla Yehova'ya bağlamalarına rağmen[1][2][3] İslam'da Yahve/Yehova ismi kullanılmaz ve bilinmez. Kur'an'da Cebrail, Mikail gibi melek isimleri diğer İbrahimî dinlerde olduğu gibi El (ya da İl) ile bağlantılıdırlar. Kur'an'da da geçen ve İslam'da geleneksel olarak dualara başlarken kullanılan Allahumme, İbranice (olasılıkla) Elohim kelimesinin Arapça telaffuzundan ibaret bir kelimeydi. Elohim İbranicede "majesteleri!" ifadesinde olduğu gibi yüceltme amaçlı çoğul ("Tanrılar!" gibi) olarak kullanılmaktaydı.[4] [5] Yahudilikte Yahve yerine kullanılan isimlerden olan Rab (efendi, ağa) kelimesi de Kur'an'da sıklıkla Allah için kullanılır. Yahve yerine kullanılan kelimelerin On Emir arasında bulunan "Tanrın Yahve'nin adını boş yere ağzına almayacaksın, Yoksa Yahve bunu cezasız bırakmayacak"[6] ifadesi ile bağlantılı olarak Yahudiler arasında yerleştiği düşünülüyor.[7] Kuran'da Allah için en sık kullanılan isim/sıfatlardan bir diğeri de (Arap kökenli olmayan) Rahman'dır.[8][9] Bu sıfat teriminin (Rahmanan/Rahman) bilinen en eski kullanımı Akadca ve Aramice'de Hadad'a adanmış bir yazıtta bulunur.[10]
İnanış
değiştirİslam mistisizminde belirli sayıda tekrar edilerek şifacılıkta,[11] seyr-i sülukta, duaların kabulü, nazar ve büyü bozma tedavilerinde kullanılır. Kuran'da rakam olarak yer almaz. İslam toplumunda Allah'ın isimleri bu 99 isimden ibaret değildir. Bunların dışında Şafi, Kafi, Hannan, Mennan,[12] Hüda, mehterde Hazret-i Yezdan, Yunus Emre şiirlerinde Çalab gibi isimler de Allah' için kullanılırlar.
- Allah
- Yaratıcının özel ismi kabul edilir ve diğer isimler O'na izafe edilir. "Allah gafurdur, rahimdir" denildiğinde bu isim-sıfatların fiilleri de O'na isnat edilerek "Allah rahmet etti" veya etsin şeklinde kullanılır.[13]
Kaynaklarda
değiştirKur'an'da değişik ayetlerde bu deyim kullanılır:
"En güzel isimler Allah’ındır. O’na o güzel isimleriyle dua edin ve O’nun isimleri hakkında gerçeği çarpıtanları bırakın." (Âraf-180)
"De ki: ister Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimler O’nundur." (İsra-110)
"Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayandır. En güzel isimler O’nundur." (Taha-8)
"O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Haşr-24)
Hadislerde:
"Allah'ın 99 ismi vardır. Yüzden bir eksik. Kim bunları sayarsa cennete girer. O tektir, teki sever."[14]
99 ismin metne ravi tarafından eklendiği, yani hadisin müdrec olduğu ifade edilmiştir. İbn-i Mace'nin de 99 isimden oluşan listesi bulunur ve bu iki ravinin listeleri birbirinden farklıdır. Her iki ravinin farklı isimlerinin toplamı 125 rakamını vermektedir.[15] Esma-ül Hüsna ile ilgili yazılan eserlerin hemen hepsinde Tirmizi'nin rivayeti esas alınmış ve Müslümanlar arasında meşhur olmuştur.
Tercüme edilmesi, etimoloji ve mitolojik etkileşimler
değiştir(Ayrıca bakınız: Kişisel tanrı, Arap mitolojisi, meal)
Kur'an'da da kullanılan isimlerin bir kısmı yabancı kökenli olmakla birlikte yöresel söyleyiş ve yeni anlamsal yüklemelerle Araplaştırılmış (Muarreb) isimlerden oluşur; Allah, Rahman, Halik, Malik, Hakem, Hannan, Sultan, Kebir, Fatır, Fettah, Rab, Hadi, Tevvab, Musavvir, Kuddüs vb.[16] İthal sözcüklerden oluşan isimlere tercümelerde verilen farklı ve yer yer zorlama anlamlar ile, bazı isimler de insani sıfatlardan arındırmalar (tenzih) ve tanrı aşkı içeren mistik ögeler ilave edilirler. Ahad, Samed, Rahman, Hannan, Mennan birincilere, ikinci gruba da mütekebbir, mümin, tevvab, şekur, celil gibi isimler örnek gösterilebilir. [kaynak belirtilmeli] Mümin, ismi fail olduğu ve güvenen, inanan anlamına geldiği halde ismi mef'ul olarak güvenilen anlamı verilir. Aynı durum tevbekar anlamına gelen Tevvab, çok şükreden anlamına gelen Şekur için de geçerlidir.
Bu isimlerden bazıları insansı özellikler taşır: Müntakim (intikam alan), Mütekebbir (kibirlenen), Sabur (sabırlı), Celil (Öfkeli) vb.
İslam'da Allah için kullanılan Ahad, Samed, Aziz, Rahman, Malik, Vedud gibi isimler İslam öncesinde Ortadoğu veya komşularında tapınılan Anat, Şamaş, Aziz, Rahman, Molek, Wedd gibi tanrı isimleri ile benzeşir.[17] Allah ve put isimleri arasında göze çarpan bu ilişkiye dillerin evrimini inceleyen antropolojik araştırmaların aksine olarak İslami teorisyenlerce put isimlerinin Allah'ın isimlerinden türetildiği şeklinde açıklamalar getirilir.[18] Muazzez İlmiye Çığ put isimlerinin Allah'ın isimlerinden sayılmasının tek tanrıcılığa giden yolda gerçekleştirilen değişimlerden birisi olduğunu kaydeder. O'na göre çok tanrıcı olan Sümerler daha sonra bu tanrıların isimlerini Marduk üzerinde toplarlar ve Marduk'un 50 kadar ismi olur. İlmiye çığ aynı eğilimin Allah'ın isimleri konusunda da yaşandığını söyler ve bir araştırmacının Ahad ve Samed isimlerinin Allah'a atfedilmesi konusundaki analizini aktarır.[19]
Allah'ın isimleri
değiştirEsmâü'l-Hüsnâ
değiştirNo | Okunuşu | Arapça yazılış | Kelimenin anlamı veya açıklaması |
---|---|---|---|
1 | Allah | الله | El-ilah kelimesinin zamanla kaynaşmasından türediği düşünülmektedir. |
2 | Rahmân | الرحمن | Araplaştırılan bir kelimedir.[5] "'Acıyan, merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden." |
3 | Rahîm | الرحيم | "'Koruyan, acıyan, merhamet eden." |
4 | Adil | العدل | "'Türeli, adil, insaflı, aşırı gitmeyen, her şeyi yerli yerince yapan" |
5 | Afüv | العفو | "'Bağışlayıcı, affedici, cezalandırmaktan vazgeçen anlamına gelmektedir" |
6 | Âhir | الآخر | "'Son, en son olan, sonuncu" |
7 | Alîm | العليم | "'Bilgin, çok bilen, bilgisi sonsuz, farkında olan, ilim sahibi." |
8 | Aliyy | العلي | "'Ulu, yüce, üstün olan. Alî, yüksek, büyük ve yüce olan" |
9 | Azîm | العظيم | "'Büyük, büyüklük sahibi, sınırsız ve kayıtsız büyüklük, pek azametli." |
10 | Azîz | العزيز | "'Eren, aziz, izzetli, onurlu." Aziz kelimesinden ayrıca Arapça dil kalıpları kullanılarak Azze, Azize, Muiz, muazzez gibi kelimeler türetilmiştir. |
11 | Bâis | الباعث | "'Gönderen, ölüleri dirilten." |
12 | Bâkî | الباقي | "'Bengi, varlığının sonu gelmeyen, süreklilik sâhibi, sonsuza kadar kalan. Varlığının zamansal sonu gelmeyen, ebedî." |
13 | Bâri | البارئ | "'Yaratan demektir." |
14 | Basîr | البصير | "'Gören, her şeyi eksiksiz gören." |
15 | Bâsit | الباسط | "'Gönençleten, ferahlatan, bolluk veren, açan, genişleten demektir." |
16 | Bâtın | الباطن | "'Gizli, varlığı (zâtı) gizli olan, görünmeyen" |
17 | Bedî | البديع | "'Örneksiz, emsalsiz yaratan demektir." |
18 | Berr | البَرّ | "'İyi olan." |
19 | Cemî | الجامع | "'Toplayıcı, toparlayan, toplayan demektir." |
20 | Cebbâr | الجبّار | "'Yavuz, acımasız, çokça güç kullanan, cebir yoluyla yapan." |
21 | Celîl | الجليل | "'Öfkeli, ulu." |
22 | Dâr | الضار | "'Tutan, sahip" |
23 | Evvel | الأوّل | "'İlk, varlığı ilk olan. " |
24 | Fettâh | الفتّاح | "'Alan, fetheden." |
25 | Gaffâr | الغفّار | "'Örten, günahları bağışlayan, çokça örten. " |
26 | Gafûr | الغفور | "'Bağışlayıcı, affeden, mağfireti çok olan." |
27 | Ganî | الغني | "'Varsıl, zengin ya da çok zengin." |
28 | Habîr | الخبير | "'Salıklı, haberli olan, her şeyin iç yüzünden, gizli tarafından haberdâr olan." |
29 | Hâdî | الهادي | "'Kılavuz, hidâyet verici, hidâyete kavuşturan." |
30 | Hâfıd | الخافض | "'Oğul, yukarıdan aşağıya indiren, alçaltan, dereceleri düşüren demektir." |
31 | Hafîz | الحفيظ | "'Koruyucu'" |
32 | Hakem | الحكم | "'Yargıcı, hakem, hükmeden." |
33 | Hakîm | الحكيم | "'Egemen, işleri hikmetli, hikmet sâhibi. " |
34 | Hakk | الحقّ | "'Gerçek." |
35 | Hâlik | الخالق | "'Yaratıcı, yoktan vâr eden." |
36 | Halîm | الحليم | "'Sunlu, (yumuşak huylu) yumuşak davranan, hilmi çok olan demektir." |
37 | Hamîd | الحميد | "'Övülen, iyi huylu." |
38 | Hasîb | الحسيب | "'Değerli, hesap gören. Aynı zamanda hesap gören, muhasebeci ve sayman anlamına gelmektedir. Hasîb olarak Allah yeter.” (Ahzâb33/, 39)." |
39 | Hayy | الحيّ | "'Diri, hayat sâhibi." |
40 | Kābid | القابض | "'Sıkan, daraltan, darlık veren anlamına gelir." |
41 | Kādir | القادر | "'Güçlü, kudret sâhibi, istediğini yapmaya muktedir, gücü yeten demektir." |
42 | Kahhâr | القهّار | "'Üzen, kahreden, kahredici, yok edici. " |
43 | Kaviyy | القويّ | "'Güçlü,kuvvetli, kudretli, güçlü ve sınırsız kuvvet sâhibi." |
44 | Kayyûm | القيّوم | "'Değişmeyen, ayakta tutan." |
45 | Kebîr | الكبير | "'Büyük." |
46 | Kerîm | الكريم | "'Selek, cömert, çok ikrâm edici, kerem sahibi." |
47 | Kuddüs | القدّوس | "'Kutsal, pür, saf" |
48 | Latîf | اللطيف | "'Güzel, ince hoş, nüfuz edici, saydam, güzel, yumuşak, gizli, derin, lütufkâr gibi anlamlara gelir." |
49 | Mâcid | الماجد | "'Onurlu, ulu ve cömert, şânı yüce anlamlarını taşımaktadır. Kadri ve şânı büyük, kerem ve müsâmahası bol demektir." |
50 | Mâlik-ül Mülk | مالك الملك | "'Mal sahibi." |
51 | Mâni | المانع | "'Engelleyici. Mâni, bâzı şeylerin meydana gelmesine müsâde etmeyen, engelleyen demektir." |
52 | Mecîd | المجيد | "'Ünlü, tanınan" |
53 | Melik | الملك | "'Han, Kağan" |
54 | Metîn | المتين | "'Sağlam, metânetli, güçlü." |
55 | Mu'ahhir | المؤخّر | "'Erteleyen, geride bırakan. " |
56 | Mucîb | المجيب | "'Gerektiren. Duaya karşılık veren, (el-Bakara, 2/186) kabul eden, icâbet eden demektir." |
57 | Muğnî | المغني | "'Varsıllaştıran, zenginleştiren, zengin kılan." |
58 | Muhsî | المحصي | "'Sayan, sayıp döken" |
59 | Muhyî | المحيي | "'Dirilten, canlandıran." |
60 | Muîd | المعيد | "'Döndüren. İade eden." |
61 | Muiz | المعز | "'Ermiş, eren. Aziz kelimesinden türetilen Muiz, izzet ve azizlik veren anlamlarına gelir. (Ayrıntılı bilgi için bkn.Aziz)" |
62 | Mukaddim | المقدّم | "'Sunan, sunucu, öne geçiren. Mukaddim, öne alan." |
63 | Mukît | المقيت | "'Besleyen, rızıkları yaratan, bilen, tâyin eden, her yaratılmışın rızkını veren demektir." |
64 | Muksit | المقسط | "'Doğru, tasarruflu. Muksit, "Bütün işlerini dengeli yapan" anlamına gelir." |
65 | Muktedir | المقتدر | "'Erkli, güç yetiren, kuvvet sahibi demektir." |
66 | Musavvir | المصور | "'Tasarlayan, şekillendiren." |
67 | Mübdî' | المبدىء | "'Varlıklandıran. Mübdî, hiç yoktan ortaya koyan, vâreden, yaratandır. " |
68 | Müheymin | المهيْمن | "'Denetleyici, kontrol eden" |
69 | Mü'min | المؤمن | "'İnanan, güvenen. İsim Allah'a izafe edildiğinde (ismi mef'ul) güven veren, güvenilen şeklinde anlamlandırılır." |
70 | Mümît | المميت | "'Öldüren, can alan. Mümît, öldüren, ölümü her canlıya tâkdir edip bunu uygulayan, yaratıkların ölümünü yaratan, öldüren demektir." |
71 | Müntakim | المنتقم | "'Öççü, intikamcı. Ancak din bilginlerince intikam alma Allah'a yakıştırılamadığı için "günahkârlara adaletiyle müstahak oldukları cezayı veren" şeklinde açıklamalarla ismin antropomorfik çağrışımı yok edilir." |
72 | Müteâli | المتعالِ | "'Yüceltilen." |
73 | Mütekebbir | المتكبّر | Büyüklenen, kibirli. Arapça K.B.R kökünden mütefa'il vezninde türetilen bir kelimedir. Kibirlenen, büyüklenen, gururlu anlamlarına gelir. Aynı kökten türetilen kibir, müstekbir vb. yergi ifade etmekte olup,[20] Tanrı için kullanıldığında ululuk sahibi, her şeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösteren anlamları verilir. İsim ayrıca antropomorfik çağrışımlar açısından dikkat çekicidir.""Bütün ihtişamın sahibi, Büyük ve büyüklenen."[21] Mütekebbir, “zatının ve sıfatlarının mahiyeti bilinemeyecek kadar ulu” anlamına gelir.[20] |
74 | Müzil | المذل | "'Yok eden, zillete düşüren, hor ve hakir eden." |
75 | Nâfi | النافع | "'Yararlandıran." |
76 | Nûr | النور | Sümercedir, Arapçalaştırılmıştır.
"'Işık'" |
77 | Râfi | الرافع | "'Yükselten." |
78 | Rakîb | الرقيب | "'Gözetleyici, kontrol ve gözetim altında bulunduran." |
79 | Ra'ûf | الرؤوف | "'Esirgeyen, şefkat ve merhamet gösteren. " |
80 | Reşîd | الرشيد | "'Ergin. " |
81 | Rezzâk | الرزّاق | "'Azıklandıran." |
82 | Sabir | الصبور | "'Dayançlı, sabırlı." |
83 | Samed | الصمد | "'Kendine yeten, her şey kendisine muhtaç olan, kendisi ise hiçbir şeye muhtaç olmayan. Geleneksel meâl çalışmalarında Samed kelimesine birebir tercüme şeklinde anlam verilmez ve "kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan, ama her şey ona muhtaç olan; tüm canlıların ihtiyaçlarını gideren ve her türlü istekte doğrudan kendisine başvurulan" şeklinde açıklamalarda bulunulur." |
84 | Şehid | الشهيد | "'Tanık, şahit, gören " |
85 | Şükür | الشكور | "'Teşekkür edici'" |
86 | Selām | السلام | "'Esenlik. Selām, İslam sözcüğüyle aynı semantik kökten türer. Her çeşit âfet ve kaderlerden emin olan demektir. Selām ismiyle Allah, her türlü eminliğin, sâlimliğin aslı olup, ayıptan, kusurdan ve her çeşit eksikliklerden uzak olan yüce yaratıcı olduğunu kullarına belli etmiştir. Selam kelimesi aslında barış demektir. İbranicede karşılığı Şalomdur. Selim, Süleyman (Solomon) isimleri bu kökten türemiştir." |
87 | Semî | السميع | "'İşiten." |
88 | Tevvâb | التوّاب | "'Dönme, dönücü, çokça tövbe eden, pişmanlık duyan. Allah için kullanıldığında tövbeleri kabul eden şeklinde tercüme edilir." |
89 | Vâcid | الواجد | "'Vareden, icâd eden." |
90 | Vâhid | الواحد | "'Tek." |
91 | Vâlî | الوالي | "'Yöneten, idâre eden." |
92 | Vâris | الوارث | "'Kalıtçı, vâris, mülkü devralan. " |
93 | Vâsi | الواسع | "'Genişleten, genişlik veren. " |
94 | Vedûd | الودود | "'Sevilen. Hud:90 ve Buruc:14 ayetlerinde kullanılmış bir kelimedir." |
95 | Vehhâb | الوهّاب | "'Armağancı, karşılıksız bolca veren, hîbe eden." |
96 | Vekîl | الوكيل | "'Saylav, vekalet eden." |
97 | Velî | الولي | "'Ege, veli, dost." |
98 | Zâhir | الظاهر | "'Görünen, âşikâr olan." |
99 | Zülcelâl-i vel-İkrâm | ذو الجلال والإكرام | "'Ulu ve saygın. Zülcelâl-i vel-İkrâm hem azamet, hem de fazl-u kerem sâhibi demektir." |
Ayrıca bakınız
değiştirKaynakça
değiştir- ^ İlyas İbranice "Benim tanrım Yahu/Jah"tır anlamına gelen bir kelimedir. New Bible Dictionary. 1982 (second edition). Tyndale Press, Wheaton, IL, USA. ISBN 0-8423-4667-8, p. 319
- ^ Wells, John C. (1990). Longman pronunciation dictionary. Harlow, England: Longman. s. 239. ISBN 0-582-05383-8. entry "Elijah"
- ^ "Orijinal İbranice metinlerde 6 bin 828 defa YHVH kullanımı yer alır." Wilhelm Gesenius (Hrsg.): Hebräisches und Aramäisches Handwörterbuch über das Alte Testament. Zweite Teillieferung. 18. Auflage. Springer, 1995, ISBN 3-540-58048-4, S. 446.
- ^ Hastings, James, (Ed.) (1913). Encyclopædia of Religion and Ethics, Volume VI: Fiction–Hyksos. Edinburgh: T. & T. Clark. s. 248.
- ^ a b Jeffery, Arthur (9 Mart 1938). "The Foreign Vocabulary Of The Quran". Oriental Institute Barods – Internet Archive vasıtasıyla.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 19 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Kasım 2021.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 29 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Kasım 2021.
- ^ http://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:NI6ERsWwOvUJ:http://archive.org/stream/foreignvocabular030753mbp/foreignvocabular030753mbp_djvu.txt%2Bkuran+rahman+foreign+vocabulary&hl=tr&gbv=2&gs_l=heirloom-hp.3...3281.19921.0.21218.24.23.1.0.0.0.344.4250.0j14j8j1.23.0...0.0...1c.1.A2hkWj9aivw&spell=1&ct=clnk
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 5 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Aralık 2012.
- ^ Kościelniak, Krzysztof (7 Kasım 2011). "Jewish and Christian religious influences on pre-Islamic Arabia on the example of the term RḤMNN ("the Merciful")". Orientalia Christiana Cracoviensia (İngilizce). 3: 67-74. doi:10.15633/ochc.1024 . ISSN 2450-2936. 18 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Kasım 2021.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2014.
- ^ Karagöz, İsmail (2007). ESMA-İ HÜSNA (PDF). Ankara: Diyanet İşleri Bakanlığı Yayınları. s. 534. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ekim 2016.
- ^ Müslim, Zikr, 5 ,II, 2063
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 20 Ekim 2016.
- ^ THE FOREIGN VOCABULARY OF THE QURAN By ARTHUB JEFFEBY, Ph. D. Professor of Semitic Languages School of Oriental Studies Cairo 1938
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 11 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ağustos 2013.
- ^ https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/52463 [ölü/kırık bağlantı]
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 5 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ağustos 2013.
- ^ a b "TDV İslam Ansiklopedisi, Bekir Topaloğlu". 21 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ekim 2016.
- ^ http://www.konevider.org/docs/esma-i-husna.pdf 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Akademik çalışma Dr Ramazan SÖNMEZ N.Erbakan Ün.Yabancı Diller Yük.Ok.Öğr.Gör.
- ^ https://kurul.diyanet.gov.tr/SoruSor/DiniKavramlarSozlugu.aspx#.VFPQTTSsWSo 15 Mart 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Diyanet gov.tr Dini kavramlar sözlüğü
Dış bağlantılar
değiştir- Esmaül hüsna 17 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.