Kemalizm

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ideolojisi
(Atatürkçülük sayfasından yönlendirildi)

Kemalizm, Kamâlizm veya Atatürk'ün ölümü sonrası yaygınlaşan bir diğer adıyla Atatürkçülük; Türkiye Cumhuriyeti'nin, Atatürk İlkeleri'ni[1] esas alan kurucu ideolojisidir.[2][3][4][5][6][7][8][9] Kemalizm, Mustafa Kemal Atatürk tarafından uygulandığı şekliyle laikliğe ve Batı demokrasisine dayanan[10][11] yeni bir cumhuriyet rejiminin kurulması, ekonomik kalkınma ve sanayileşme, yüksek öğrenime ve bilimsel faaliyetlere devlet desteği, spora ve sanata teşvik, ücretsiz ve zorunlu eğitim gibi kapsamlı siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel ve dinî reformları içermektedir.[12] Reformların amacı Atatürk'ün ifadesiyle "muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak", çağdaş bir hayat tarzını benimsemektir.[13]

Kemalizm'in kökeni, Osmanlı İmparatorluğu'nun yaklaşan çöküşünü önlemek için yapılmış olan çeşitli reformlara, özellikle 19. yüzyılın başlarındaki Tanzimat reformlarına dayanmaktadır.[14] 19. yüzyılın ortalarında Genç Osmanlılar, imparatorlukta yükselen etnik milliyetçiliği bastırmak, bir vatan bilinci oluşturmak ve meşrutiyet rejimi kurmak için Osmanlıcılık ideolojisini ileri sürdü. 20. yüzyılın başlarında ise, Jön Türkler içerisinden laiklik ve Türk milliyetçiliği düşünceleri ortaya çıktı ve özellikle İttihat ve Terakki yönetiminde çokça taraftar buldu. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından, hem Genç Osmanlılar'ın hem de Jön Türkler'in[15] fikir ve deneyimlerinden etkilenen Atatürk, laiklik ve Türk milliyetçiliği akımlarından esinlenerek 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanına öncülük etti ve çok sayıda reform gerçekleştirdi.

Kemalizm, Altı Ok'un (Altı İlke) bütünleyici adı olarak Cumhuriyet Halk Partisi'nin 9 Mayıs 1935'te toplanan IV. Kurultayı'nda kabul edilen 1935 Programı'na (Atatürk'ün Dil Devrimi'nden sonra Kemal adını Kamâl olarak değiştirmesini takiben) "Kamâlizm" olarak geçmiştir.[16] 1953'teki 10. Kurultay'a kadar Kemalizm, parti programındaki yerini korumuş, bu tarihte kaldırılarak "Atatürk Yolu" kavramı getirilmiştir.[17]

Tarihçe değiştir

İlkin Türk Kurtuluş Savaşı zamanında İstanbul'daki rejim ve rejimin taraftarları, Mustafa Kemal'in önderlik ettiği hareketi destekleyen herkesi, küçümser bir yaklaşımla, "Kemalistler", "Kemalîler" ve "Kemalciler" olarak adlandırdı.[1] "Kemalîler" adlandırması Celalîlere bir atıftı.[1] Dış basın "Kemalistler" adlandırmasını Ankara merkezli hareketi ve o hareketin silahlı gücünü belirtmek için "milliyetçiler" adlandırması ile eş anlamlı olarak kullandı.[1]

Bir ideolojiye işaret eden Kemalizm ve Kamâlizm kavramları Türkiye'de 1930'larda kullanılmaya başladı.[1] Kemalizm kavramı 1931'de Devletçilik ve İnkılâpçılık ilkelerinin diğer dört ilkeye eklenmesinden sonra ortaya atıldı ve ders kitaplarına girdi.[1] Aynı yıldan itibaren çeşitli yazarlar Kemalizm'i tanımladılar ve halka benimsetmek için yazılar yayımladılar.[1] Kemalizm'in kuramsal çerçevesinin belirlenmesi için Halkevleri'nin yayın organı Ülkü dergisi ve 1932-1934 yılları arasında bir grup yazar tarafından Kadro dergisi yayımlandı. 1934'te Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı, Türkiye'yi yabancı ülkelere tanıtmak için La Turquie Kemaliste ("Kemalist Türkiye") dergisini yayımlamaya başladı.[18] Kamâlizm kavramı 1935'te ortaya atıldı, o yılki kurultayda parti programına konuldu ve Atatürk'ün 1939 kurultayı için 1937'de kaleme aldığı program çalışmasında yer aldı.[1]

Kemalizm günümüzde, bazı kesimler tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin temel öğretisi ve ideolojisi olarak kabul edilmektedir. Sıklıkla, Kemalist ideolojinin bir düşünce sistemini temsil etmekten çok ülkeyi tümüyle pragmatist bir yöntemle modernleştirmeye çalışan politik bir uygulama olduğu vurgulanır, bunun nedeni de Atatürk'ün, "Paşam, bu partinin doktrini yok!" diyen Yakup Kadri Karaosmanoğlu'na verdiği "Elbette yok çocuğum, eğer doktrine gidersek hareketi dondururuz." cevabıdır.[19] Bununla birlikte, Kemalistlerin yaptığı devrime rehberlik eden belli düşüncelerin var olduğu ve bunların esnek bir biçimde de olsa CHP ideologları tarafından sistemleştirildiği söylenir.[20]

Ekonomi politikası değiştir

Kemalizm'in ekonomi politikası olan Atatürk'ün devletçilik ilkesi, Türk toplumunun ulaşmak istediği çağdaş ve modern bir düzen için gerekli olan ekonominin güçlendirilmesi ve millî bir burjuva yaratılmasıdır. Devletçilik ilkesi, Atatürk'ün adlandırdığı üzere "ılımlı devletçilik"tir.[21] Ilımlı devletçiliğe göre Kemalist ekonomi serbest piyasa ve birey esaslı olmasına rağmen, serbest piyasanın giremeyeceği veya girmek istemediği yerlere devlet el atabilmektedir fakat devlet hiçbir zaman bireyin önüne geçmemelidir,[22] bu sebeple sosyal liberal ekonomiye benzer yapıdadır. Atatürk, Kemalizm'in Devletçilik ilkesini "sosyalizm ilkesine dayanan kolektivizm ve komünizm"den farklıdır diyerek sosyalist devletçilikten ayırmıştır[21] ve kendi ekonomi anlayışını şu sözlerle açıklamıştır:

"Devlet bireyin yerini alamaz, fakat, bireyin gelişme ve kalkınması için genel koşulları göz önünde bulundurmalıdır. Devlet eliyle yapılacak işler, bireyin büyük kar getirmediğinden dolayı yapmayacağı işler veya millî çıkarlar için gerekli olan ekonomik işleri kapsar. Özgürlüklerin ve yurt bağımsızlığının sağlanması ve korunması ile iç işlerinin düzenlenmesi nasıl devletin görevi ise, devlet vatandaşların öğretimi, eğitimi, sağlığıyla ilgilenmek zorundadır. Devlet, memleketin asayiş ve savunması için yollarla, demir yolları ile, telgrafla, telefonla, memleketin hayvanlarıyla, her türlü taşıtlarıyla, milletin genel servetiyle yakından ilgilidir. Memleket yönetiminde ve savunmasında, bu saydıklarımız, toptan, tüfekten, her türlü silahtan daha önemlidir. (...) Özel çıkarlar çoğunlukla, genel çıkarlarla tezat halinde bulunur. Bir de, özel çıkarlar, en nihayet rekabete dayanır. Oysa, yalnız bununla ekonomik düzen kurulamaz. Bu kanıda olanlar kendilerini, bir serap karşısında, aldatılmaya terk edenlerdir. (...) Bir de, ferdin kişisel çalışmaları, ekonomik kalkınmanın esas kaynağı olarak kalmalıdır. Ferdin gelişimine mani olmamak bilhassa iktisadi sahadaki özgürlük ve teşebbüsler önünde devletin kendi faaliyeti ile bir engel yaratmaması demokrasi prensibinin önemli esasıdır."[23]

Üstelik Atatürk, 1 Kasım 1937'deki meclis açılış konuşmasında şunu da eklemiştir:

"Kesin zorunluluk olmadıkça piyasalara karışılmaz; bununla birlikte hiçbir piyasa da başı boş değildir."[24]

Siyasi yelpaze değiştir

Kemalizm'in siyasi yelpazedeki yeri günümüzde bile birçok kişi tarafından tartışılır olmuştur. Kemalist ideolojiyi resmî olarak benimseyen CHP, siyasi yelpazede zaman içinde farklı konumlarda bulunmuştur. CHP'nin siyasi yelpazedeki yeri İsmet İnönü tarafından 1960'larda, siyasi paradigmanın yavaş yavaş oturması sonrası "Ortanın Solu" yani merkez-sol olarak tanımlanmıştır. İlk başta, Metin Toker'in aktardığına göre 1960 yılının Ağustos ayında İsmet İnönü ile dönemin CHP Genel Sekreteri İsmail Rüştü Aksal'ın Heybeliada'da yaptığı CHP'nin kimliği ve geleceğine ilişkin istişarede bulunmuştu. Metin Toker, Akis'te kaleme aldığı yazılarında CHP'nin Devletçilik ilkesini ABD'nin Demokrat Partisini sosyal liberal bir çizgiye iten New Deal ile bağdaştırmış ve CHP'nin ortanın sola yöneleceğini şu şekilde aktarmıştı:

"CHP'nin geniş halk kütlelerinin refahını en ziyade göz önünde tutan, sermayenin belirli ellerde terakümünün aleyhinde bulunan parti olduğunda zerrece tereddüt bahis mevzuu değildi. Şimdi, o istikamet biraz daha belirli şekilde tutulacak, memleket davalarının halli daha sosyalizan bir görüşle mütalea olunacaktı. Bu, eski partinin sosyalistliğe heves ettiği manasını taşımıyordu. Sadece, i'lerin üzerine noktaları konacaktı. CHP ortanın solunda Amerika'daki Demokrat Parti derecesinde yer alacaktı."[25]

İsmet İnönü, 10 Ekim 1965 tarihinde gerçekleşen 1965 genel seçimleri öncesinde 29 Temmuz 1965 tarihinde Abdi İpekçi'yle yaptığı bir söyleşi sırasında CHP'nin çizgisinin "ortanın solu" olduğunu, Metin Toker'in yazdığını kanıtlar nitelikte şöyle ifade etmiştir: "CHP bünyesi itibarı ile devletçi bir partidir ve bu sıfatla elbette ortanın solunda bir anlayıştadır. 1923'teki harap ülkede bir kalkınma çaresiyse, bugün de ekonomik hayatımızın temel bir unsurudur." 13 Ağustos 1966 tarihinde Kim dergisinde yayınlanan demecinde ise İsmet İnönü, "ortanın solu" ile kavramını biraz daha açmıştı:

"Çağdaş uygarlığın üstüne çıkmak, ancak devletçilik ile mümkündür. Kalkınmamızı yaparken, ekonomik bakımdan, sosyal bakımdan bugünkü uygarlıkta kullanılan solcu, sağcı deyimlerinin son ölçüsünü verelim istedik. '40' yıldır devletçiyiz derken ayni şeyi söylüyoruz. Bunun için 'Ortanın Solundayız!' dedim. Aslında 'Laikiz!' dediğimiz günden beri ortanın solundayız. Halkçı isen ortanın solunda olursun."[26]

İnönü'yle aynı şekilde Nihat Erim de CHP'nin "ortanın solu" söylemini ABD'yle ve ABD Başkanı Roosevelt'in "New Deal" politikasıyla ilişkilendiriyordu. Erim'e göre Roosevelt, Keynesyen tam istihdam politikalarını uygulayan ilk kişiydi. Erim, CHP'nin ortanın solu söyleminden sonra muhafazakârlarca yapılan "komünist" suçlamalarının aynısını Cumhuriyetçilerin de Roosevelt'a yaptığını vurguluyordu.[27]

Paradigmalar değiştir

Atatürkçülük değiştir

Atatürkçülük kavramı Türkiye'nin siyasi tarihinde tartışmalı kavram olarak yer edinmiştir.[28] Bazı yazarlara göre Kemalizm politik alanda, Atatürkçülük ise özel bir alanda kullanılmaktadır.[29] Genel hatlarıyla Atatürkçülük sözcüğü 12 Eylül 1980 Darbesi sonrası işlenen resmî ideolojiyle içeriği doldurulmuş ve yaygınlaşmıştır.

1960'larda Kadro, Yön, Millî Demokratik Devrim gibi kavramlarla süregelen Kemalizm'in sol yorumları dolaşımdaydı.[29] Bazı sol kesimlerde ve İslamcı literatürde Kemalizm olumsuz bir çağrışım amacıyla da kullanılırken, sol ve sosyalist çevrelerde Kemalizm adı benimsenmiştir. Sol-Kemalizm ile mesafelenmek isteyenler Atatürkçülük adını tercih etmişlerdir. 27 Mayıs 1960 Darbesi ve arkasından gelen darbelerde resmî ideoloji Atatürkçülük ismi etrafında tanımlanmıştır.[30]:169 1963 yılında basılan Atatürkçülük nedir? başlıklı kitaba Falih Rıfkı Atay, Melih Cevdet Anday, İsmet Giritli, Şevket Süreyya Aydemir, Nihat Erim, Çetin Altan, Attilâ İlhan gibi dönemin entelektüelleri katkı vermiştir.[31] Emekli olduktan sonra Cumhuriyetçi Güven Partisinde siyasete girecek olan Tümgeneral Faruk Güventürk de 1964 yılında Gerçek Kemalizm kitabını yazmıştır.[30]:173

1960'lı yıllara kadar Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde Atatürkçülük veya Kemalizm ile ilgili bir herhangi bir ders mevcut değildi. 12 Mart 1971 Muhtırası öncesinde Kemalizm teriminin sol tarafından istismar edildiği Kemalizm yerine "Atatürk İlkeciliği" sözcüklerinin kullanılmasını öneren orgeneraller olmuştur. Gerçek Atatürkçülüğün belirsizliği dolayısıyla çeşitli tartışmalar olsa da 1960'larda TSK tarafından belirli bir doktrin haline getirilememişti. Atatürkçülüğü ilk defa sistematik öğretmek için TSK tarafından 1977'de "Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihimiz" kitabı hazırlandı.[32]:182-183

Sina Akşin'e göre Atatürkçülüğün bir ideoloji haline gelmesi 12 Eylül sonrası yaşanan bir gelişmedir.[28] 12 Eylül Darbesinin lideri Kenan Evren tarafından Türk Tarih Kurumu (TTK) ve Türk Dil Kurumu (TDK) kapatılmadan önce Atatürkçülük tanımının yeniden yapılacağına işaret eden bir konuşma yapılmıştır:

"Cumhuriyetin temel taşlarından Atatürkçülük adına tahrifat ve tahribat yapmış olanların yozlaştırmış oldukları Cumhuriyet kuruluşlarını yeniden düzenleyeceğiz, gerekirse bu düzenlemeyi o kuruluşu kapatıp yeniden açmak suretiyle gerçekleştireceğiz."[33]:481

İlerleyen süreçte TDK ve TTK kapatılmış, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu (AKDTYK) kurulmuştur. 12 Eylül Darbesinin ardından yeniden tanımlanan Kemalizm, resmî Atatürkçülük tarifi olarak İsmet Giritli gibi sağ-Kemalistlerin çerçevelediği şekliyle pragmatizm-pozitivizm-realizm üzerine kurulmuştur. Atatürkçülük açısından Kemalizm bir ideoloji değil, “-izm” değil, bütün sistemlerin “iyi yanlarını” alan “düşünce tarzı”dır.[29] Ayrıca, sağ-Kemalizme göre Atatürkçülüğün taşıyıcısı milliyetçiliktir. 12 Eylül Darbesinin ardından Atatürkçülüğün resmî doktrinini çıkarması istenen Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun ilk yayını olan Atatürk ve Milliyetçilik kitabında Turhan Feyzioğlu bu fikri işlemiştir.[30]:169 Bazı kaynaklar bu nedenlerle 12 Eylül sonrası oluşan Atatürkçülüğün kökenini Aydınlar Ocağı gibi kurumlardan aldığını iddia etmiştir.[33]:475 27 Mayıs Darbesi sonrası yazılan 1961 Anayasasıyla devletin özerkliğe sahip olduğu, evrensel içerikli ideolojilerin kendisine yer edinebildiği sistem hem Aydınlar Ocağı hem de 12 Eylül taraftarları tarafından bir kusur olarak bahsedilmiş, "topluma bol geldiği" iddia edilmiştir.[33]:481

12 Eylül sonrası Atatürkçülüğün kullanımındaki belirgin fark çeşitli yollarla topluma yansımıştır. 1981'de Atatürk'ün doğumunun yüzüncü yılı dolayısıyla heykeller, resimler, vecizeler her kamusal faaliyetinin şartı haline geldi. 1961 Anayasasında bir kere Atatürk ismi geçerken, 1982 Anayasasında çeşitli şekillerde on üç kere bahsedilmiş ve bütün öğretim kurumlarında Atatürkçülük ve İnkılap Tarihi dersleri zorunlu hale getirilmiştir.[30]:173-174 Anayasada sol-Kemalistler tarafından kullanılan özgürlük kavramının yerine hürriyet kavramı, zorunlu dersin ismi sol-Kemalizmin tercih ettiği Devrim Tarihi kalıbı yerine İnkılap Tarihi tercih edilmiştir.[33]:481

1982 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Atatürkçü Düşünce Tarzı hazırlanmış, kitapta liberalizm ve Marksizm ile kıyaslanırken Atatürkçülüğün temel üstünlüğü "birtakım teorik kayıtlara bağlı olmaması" ile belirtilmiştir. 1983 yılında Genelkurmay Başkanlığı tarafından üç cilt Atatürkçülük kitapları yayımlanmıştır.[30]:173-174

Yaşanan gelişmeler çeşitli çevreler tarafından farklı eleştirilere maruz kalmıştır. Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumunun ilga edilmesi bazı yazarların tepkisine neden olmuş, dönemin yazarlarından Yaşar Kemal "Ben Atatürk'ün Türk Dil Kurumu'nu kapatmış olanların elini sıkmam" demiştir.[33]:481Atatürkçülük kavramının değişimine olan tepkisini dile getirmek için Nadir Nadi geçmişteki yazılarından derlediği "Ben Atatürkçü Değilim" başlıklı kitabını 12 Eylül Darbesi sonrası 1982 yılında yayımladı. Kitabın eleştirisi "bu Atatürkçülükse, ben Atatürkçü değilim" bağlamında kullanılmıştır.[28] Bazı yazarlar Kemalizm'de oluşturulan yeni çerçeveye tepki olarak 12 Eylül Darbesinin lideri Kenan Evren'in ismine atıfla Kenanizm kavramını kullanmıştır.[34] Radikal sol örgütlerden Devrimci Sol, 12 Eylül Darbesinin ardından yayımladığı bildiride cuntanın "Kemalist kesimleri kendi yanına çekebilmek için Atatürkçülük maskesi" taktığını iddia ederek, Kemalist olmadığını ortaya çıkarmak gerektiğini söylemiştir.[35][36]

Ahmet Taner Kışlalı da 12 Eylül Darbesi sonrası gelişen Atatürkçülüğün Atatürk İlkelerini eksik bıraktığını, Sovyet Devrimi'nden mülhem devrimcilik, halkçılık, devletçilik ilkelerini ihmal ederek sadece Fransız Devrimi'nden esinlenilen cumhuriyetçilik, milliyetçilik ve laiklik ilkelerine daraltıldığını belirterek eleştirmiştir. Gelişmekte olan İslamcılık ve Kürt muhalefetinin 12 Eylül'e olan tepki üzerinden büyüttüğü anti-Kemalizm tezleri, bir tür karşı tepki doğurarak Atatürkçülüğü yaygınlaştırdığı için sivil ve demokratik bir Kemalizm arayışları akamete uğramıştır.[29] Ayrıyeten Kışlalı, terminolojik olarak Kemalizm ve Atatürkçülük kelimelerinin arasında bir fark olmaması gerektiğini ancak Kenan Evren tarafından kavramın yıpratıldığını, öte yandan kendisinin "Kemalizm"i kullanmayı tercih ettiğini ve bunun sebebinin "Kemalizm" sözcüğünün evrenselleşmiş olması olduğunu söylemiştir.[37]

Ulusalcılık değiştir

Ulusalcılık, ortak bir tanımı olmayıp çoğunlukla sol pozisyonda yer alan otarşist[38] ve milliyetçi görüşe sahip Atatürkçüleri tanımlamakta kullanılmıştır. Türk Dil Kurumu tarafından ise "milliyetçilik" kelimesiyle eş anlamlı olarak tanımlanmıştır[39] ve zaman zaman Atatürk döneminde izlenen milliyetçi politikaları ve tutumları niteleme amacıyla[40] Atatürk milliyetçiliğinin bir diğer ismi olarak kullanılmıştır.[41]

Ulusalcılığın günümüzde yaygın tanım biçimlerinden biri olan sol Kemalist ideoloji, "ulusal sol" olarak da adlandırılır.[42] Ulusal sol çizgiye göre ulusalcılık; tam bağımsızlık, ulusal sanayinin gelişimi, dışa bağımlılıktan kurtulma, tam yerli üretim gibi hedefleri savunur, cumhuriyetin temel kuruluş ilkelerinin muhafazası, devletin üniter ulus devlet yapısının muhafazası, laiklik ve "ulusal çıkarlar"ın ön planda tutulması gerekliliklerine inanır. Bunlarla birlikte enternasyonalizmi reddeder ve sosyalizm ile Kemalizm'i sentezleyerek, 27 Mayıs İhtilali sonrası Millî Demokratik Devrim ile birlikte çıkan[43][44][45] sol Kemalist bir siyasi görüşü ifade eder.[46][47][48]

Ulusalcılığın sol kanadı olan "ulusal sol" hareket içerisinde Şevket Süreyya Aydemir'in başını çektiği Kadro Hareketi ve Doğan Avcıoğlu'nun kurduğu, Kadro Dergisi'nin devamı niteliğindeki Yön Dergisi, daha devletçi ve daha halkçı olan Atatürkçülüğün ve sosyalizmin sentezini savunmaktalardı.

Liberal Kemalizm değiştir

Liberal Kemalizm veya liberal Atatürkçülük,[49] Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ideolojisi olan Kemalizm ile özgürlük üzerine kurulu olan liberalizm düşüncesinin birleştirilmiş hâlidir.[50][51]

Türkiye'de cumhuriyetin henüz ilk dönemlerinde, Kemalist düşünceyi liberal bir açıdan Ahmet Ağaoğlu tarafından yorumlanması sonucu ortaya çıkmıştır. Ağaoğlu kendisini bir yandan "inkılapçı ve Kemalist" olarak tanımlarken, diğer yandan bir "liberal Kemalizm" düşüncesi geliştirmeye çalıştı. Cumhuriyet Halk Fırkası'nın içinde bireysel özgürlüklerin savunucusu olan Ağaoğlu, fırkanın bazı politikalarına eleştiriler de getirdi.[50][51]

Liberal Kemalizm'in ekonomik görüşü, Atatürk'ün altı ilkesinden farklı olarak devletçilik yerine serbest piyasa ekonomisini savunur.

Liberal Kemalizm, toplumsal alanda Atatürk'ün milliyetçilik anlayışını savunur. 1924 Anayasası'nın 66. maddesinde ve Atatürk ilkelerinde de belirtilmiş olan ve din, ırk ayrımı gözetmeksizin, millet tanımını siyasal birlikteliğe dayandıran milliyetçilik anlayışıdır.[52]

Kemalist partiler değiştir

Ayrıca bakınız değiştir

Kaynakça değiştir

Özel

  1. ^ a b c d e f g h Meydan, Sinan (13 Ocak 2020). "Kemalizm". Sözcü. 13 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2021. 
  2. ^ Anıl Çeçen, Atatürk ve İdeoloji, Türk Dili, TDK Yayını, Sayı 359, Kasım 1981, s. 299
  3. ^ Attilâ İlhan, Üç Atatürkçülük!, Milliyet, 22.06.1982
  4. ^ Bedia Akarsu, Atatürk'ün Özgün Görüşleri, Cumhuriyet, 10.11.1982
  5. ^ Avcıoğlu, Devrim ve "Demokrasi" Üzerine, s. 365
  6. ^ İbrahim Karaca, Atayol Dergisi, Sayı 4. İzmir 1982, s. 4
  7. ^ İlhan Selçuk, Bir Anı'dan Bir Anıt'a, s. 51
  8. ^ Mümtaz Soysal, Bez Resimler, Milliyet, 10.11.1979
  9. ^ Atatürk'e ve Atatürkçülük'e Yaklaşım, Cumhuriyet, 10.11.1981
  10. ^ İlhan, Atilla. Hangi Atatürk. s. 111. 
  11. ^ Kili, Suna. Türk Devrim Tarihi. s. 240. 
  12. ^ Mastering Modern World History by Norman Lowe, second edition
  13. ^ Cleveland, William L., and Martin P. Bunton. A History of the Modern Middle East. Boulder: Westview, 2013. Print.
  14. ^ Cleveland, William L; Bunton, Martin (2009). A History of the Modern Middle East (4. bas.). Westview Press. ss. 82. 
  15. ^ Cuthell Jr., David Cameron (2009). "Atatürk, Kemal (Mustafa Kemal)". Ágoston, Gábor; Masters, Bruce (Ed.). Encyclopedia of the Ottoman Empire. New York: Facts On File. ss. 56-60. ISBN 978-0-8160-6259-1. LCCN 2008020716. Erişim tarihi: 23 Ocak 2021. 
  16. ^ Prof. Dr. İsmet Giritli. Atatürk ve Türkiye'nin Modernleşmesi, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı: 37, Cilt: XIII, Mart 1997. [1] 17 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  17. ^ Büyük Larousse, Gelişim Yay., 4. Cilt, s. 2507; Aktaran: Metin Aydoğan, Cumhuriyet Halk Partisi – 4 (1945-1980 Dönemi)
  18. ^ Dr. François Georgeon. (Çev: Prof. Dr. Niyazi Öktem) Kemalist Dönemde Türkiye'de Fransızca Yayın Yapan Basına Toplu Bir Bakış (1919-1938), Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı: 17, Cilt: VI, Mart 1990. [2] 17 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  19. ^ Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam, Cilt 3. Remzi Kitabevi. s. 498. 
  20. ^ Paul Dumont (1999). Kemalist İdeolojinin Kökenleri Jacob M. Landau (Yay. Haz.) (1999). Atatürk ve Türkiye'nin Modernleşmesi, İstanbul: Sarmal, ISBN 975-8304-18-6 (s. 49-50).
  21. ^ a b Medeni Bilgiler. s. 212. 
  22. ^ Medeni Bilgiler. s. 209. 
  23. ^ Medeni Bilgiler ve M. Kemal Atatürk'ün El Yazıları. 1930. ss. 46-47. 
  24. ^ "Atatürk'ün Meclis Açılış Konuşması". Türkiye Büyük Millet Meclisi. 1 Kasım 1937. 13 Ocak 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  25. ^ Akis Dergisi (PDF). 31 Ağustos 1960. s. 26. 28 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 26 Mart 2022. 
  26. ^ Kim Dergisi. 13 Ağustos 1966. 
  27. ^ Yunus Emre, CHP, Sosyal Demokrasi ve Sol. İletişim Yayınları. s. 87. 
  28. ^ a b c Akşin, S. (2002). ''Atatürk devrimleri ve yeni Türkiye’nin kuruluşu''. Atatürkçü Bakış, 1(2), 105-116.
  29. ^ a b c d Bora, Tanıl (2023). Alkan, Mehmet Ö. (Ed.). Cumhuriyet: asırlık bir muhasebe. 1. baskı. İstanbul: İletişim Yayınları. s. 251-252. ISBN 978-975-05-3504-8. 
  30. ^ a b c d e Bora, Tanıl (2017). Cereyanlar: Türkiye'de siyasî ideolojiler. 1. baskı. Fatih, İstanbul: İletişim Yayınları. ISBN 978-975-05-2118-8. 
  31. ^ "Atatürkçülük Nedir? Yaşar Nabi Varlık Yayınları 1965 Basım Cep Boy". T&P Kitap Evi. 14 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2023. 
  32. ^ Bora, Tanıl; Gültekin, Murat, (Ed.) (2009). Kemalizm. 6. baskı. İstanbul: İletişim Yayınları. ISBN 978-975-05-0005-3. 
  33. ^ a b c d e Yilmaz, Onur Alp (1 Mayıs 2022). "SOL-KEMALİZMİN TASFİYESİ: 12 EYLÜL'ÜN ATATÜRKÇÜLÜĞÜ VE KÖKENLERİ". Atatürk Yolu Dergisi (70): 473-485. doi:10.46955/ankuayd.1070347. ISSN 1303-5290. 18 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2023. 
  34. ^ Kongar, Emre (15 Kasım 2019). "Kenanizmin Kemalizme ve Cumhuriyete saldırısı". Cumhuriyet Gazetesi. 15 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ekim 2023. 
  35. ^ Ersan, Vehbi (2013). 1970'lerde Türkiye solu. 1. baskı. İstanbul: İletişim. s. 382. ISBN 978-975-05-1241-4. 
  36. ^ Karataş, Dursun (1989). Haklıyız Kazanacağız. Haziran Yayınevi. s. 137. 
  37. ^ Kışlalı, Ahmet Taner (7 Kasım 1999). "Ahmet Taner Kışlalı – "Neden Kemalistiz?"". Ahmet Taner Kışlalı. 31 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Aralık 2023. 
  38. ^ Güzel, Süleyman Çağrı (25 Şubat 2021). "ULUSALCILIĞIN ONTOLOJİSİNİ ANLAMAK: SİVİL VE ETNİK MİLLİYETÇİLİKLER BAĞLAMINDA BİR ANALİZ". Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (26): 29-45. ISSN 1308-6219. 10 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mart 2023. 
  39. ^ "Ulusalcı Ne Demek, Ne Anlama Gelir? Ulusalcı Kelimesi TDK Sözlük Anlamı Nedir?". haberturk.com. 1 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2022. 
  40. ^ "Kemalizm'in Ulusalcılık Anlayışı ve Günümüz Türkiye'sinde Ulusalcılık - Milliyetçilik Algılamaları" (PDF). msydergi.com. 5 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 4 Kasım 2022. 
  41. ^ "22-gürbüz d. tüfekçi.pdf". Google Docs. 10 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mart 2023. 
  42. ^ Çeçen, Anıl (2013). Ulusal Sol. Toplumsal Dönüşüm Yayınları. 
  43. ^ "Kim bu ulusalcılar?". Tempo. 21 Ekim 2005. 
  44. ^ Cevizoğlu, Hulki (2004). Attilâ İlhan ile birkaç saat, Bütün Kaleler Zaptedilmedi. Ceviz Kabuğu. ISBN 9756613173. 
  45. ^ Cevizoğlu, Hulki (2007). İşgal ve Direniş, 1919 ve Bugün. Ceviz Kabuğu. ISBN 9789756613221. 
  46. ^ "ULUSALCILIĞIN ONTOLOJİSİNİ ANLAMAK:". Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Çağrı GÜZEL. DİCLE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DERGİSİ. s. 5. 23 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2022. 
  47. ^ Güler, 2015: 31
  48. ^ Güler, Birgül Ayman, (2015) s. 53, Ulusalcılık ve Karşıtları, Pozitif Yayınları, İstanbul
  49. ^ "Ülkü Dergisinde Kemalizm" (PDF). Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi. Haziran 2019. 24 Haziran 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  50. ^ a b "Atatürk Dönemi Düşünürlerinin Gözüyle Kemalizm ve Türk İnkılabı" (PDF). T.C Ankara Üniversitesi. 2014. 5 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  51. ^ a b "Tek Partili Türkiye'de Liberal Gelişmeler". 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  52. ^ "Atatürk'ün Milliyetçilik Anlayışı" (PDF). 30 Haziran 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Temmuz 2021. 

Genel