Nâbî
Yusuf Nâbi, (Osmanlı Türkçesi: نابی) Nabî, d. 1642; Urfa - ö. 13 Nisan 1712;[1] İstanbul), Divan Edebiyatı şairi.[2] Nâbi, "halk deyişleriyle bezeli dâhiyane gazelleri, yaşadığı döneme dair eleştirileri ve sayısız önemli olayı konu alan beyitleriyle bilinirdi.”[3]

IV. Mehmed’in Edirne sarayına gidişinde yanına aldığı şair bunun yanında padişahın av partilerine katılmış 1672’de Lehistan Seferi’nde bulunarak Kamaniçe’nin fethi üzerine ilk müstakil eseri olan Fetihnâme-i Kamaniçe’yi kaleme aldı. 1679 yılında gittiği hac dönüşünde Mustafa Paşa’ya kethüda olan Nâbî, hac yolculuğunu anlattığı Tuhfetü’l-Harameyn adlı eserini bu dönemde yazdı. Halep’te kaldığı sırada burada doğan oğlu Ebulhayr için 1701 yılında Hayriyye’yi nazmetti.[4] Halep’te iken devletin merkezinde olup bitenleri yakından takip eden Nâbî, II. Süleyman’ın (1687) ve II. Ahmed’in (1691) tahta çıkışlarına sessiz kaldığı halde II. Mustafa’nın tahta çıkışını bir cülus kasidesiyle tebrik etmiştir.[5] Baltacı Mehmet Paşa ile beraber İstanbul’a dönen Nâbî, darphane eminliğine ve daha sonra başmukabelecilik makamlarına (mansıp) getirildi. İstanbul’a geldiği yıllarda yaşlanmış olan şair, Halep’ten döndükten iki yıl sonra, 12/13 Nisan 1712'de öldü. Nâbî’nin kabri, Üsküdar’da Karacaahmet Mezarlığındadır.[4]
Hayatı
değiştir1642 senesinde Urfa'da doğan Yusuf Nâbi yokluk ve sefalet içinde yaşayarak büyür ve 24 yaşındayken de İstanbul'a gider. Burada eğitimine devam ederek şiirleri ile tanınmaya başlar. Paşa vefat edince ise Halep'e gider. İstanbul'da geçirdiği dönemde birçok önemli isimle arkadaşlıkları olur, sarayla da bazı ilişkiler kurar. Bunun da etkisiyle, Halep'te geçirdiği yıllarda (yaklaşık 25 yıl) devletin sağladığı imkânlarla rahat bir hayat sürdürür. Eserlerinin çoğunu Halep'te geçirdiği bu yıllarda kaleme alır. Daha sonra arasının da iyi olduğu Halep Valisi Baltacı Mehmet Paşa Sadrazam olunca Nâbi'yi yanına alır. Bu dönemlerde Nâbi, Darphane Eminliği, Başmukabelecilik gibi görevlerde bulunur. Ayrıca, bazı kaynaklara göre Nâbi aynı zamanda çok güzel bir sese sahiptir ve müzik konusunda da fazlasıyla başarılıdır. "Seyid Nuh" ismiyle bazı besteleri olduğu bilinir. Nâbi, İstanbul'da 1712 yılında ölür. Kabri Karacaahmet Mezarlığı'nda Miskinler Tekkesi'ne giden yolun sol kenarında olup, II. Mahmut ve II. Abdülhamit tarafından tamir ettirilir. Nabi bazı kaynaklara göre esprilidir.
Dönemi, çalışmaları
değiştirNâbi, Osmanlı'nın duraklama devrinde yaşamış bir şairdi, idare ve toplumdaki bozukluklara şahit oldu. Çevresindeki bu negatif olgular onu didaktik şiir yazmaya itmiş, eserlerinde devleti, toplumu ve sosyal hayatı eleştirmesine neden olmuştur. Ona göre şiir, hayatın karşılaşılan sorunların ve günlük hayatın içinde olmalı, hayattan, insandan ve insanî konulardan izole edilmemelidir. Bu yüzden şiirleri hayat ile alâkalı, çözümler üretmeye çalışan, yer yer nasihatta bulunan bir şairdir. Eserlerinin herkes tarafından anlaşılması ve hayatla iç içe olmasını istemesindendir belki de, kullandığı dil yalın ve süssüzdür.
"Bende yok sabr u sükûn, sende vefadan zerre; İki yoktan ne çıkar fikredelim bir kere."
Nâ ve bî kelimeleri Farsça 'yok' manasına gelmektedir. Bu beyitte Nabî mahlasının oluşumunu belirtmektedir.
Eserleri
değiştirAyrıca bakınız
değiştirKaynakça
değiştir- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 17 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 28 Ocak 2018.
- ^ "Yusuf Nabi". Milli Kütüphane Başkanlığı. 15 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2015.
- ^ Walter G. Andrews as quoted in Orga, Atesh (ed.) (2007) "Istanbul: Portrait of a City" Istanbul: A Collection of the Poetry of Place Eland, London, p. 39, 978-0-9550105-9-0; see Andrews, Walter G. (1997) Ottoman Lyric Poetry: An Anthology University of Texas Press, Austin, Texas, 0-292-70472-0.
- ^ a b ERKAL, ABDULKADİR. "NÂBÎ, Yûsuf Nâbî Efendi". teis.yesevi.edu.tr. TEİS. 18 Mart 2025 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2025.
- ^ Bilkan, Ali Fuat (2014), “Nâbi’nin Halep’i”, Nâbi, Sempozyum Bildirileri, Ankara: AKM Yay. s. 27.