Vosges Muharebesi

Vosges Muharebesi (Alsas Muharebesi, Ochensfeld Muharebesi veya Vesontio Muharebesi), MÖ 58 Ekim'de antik Galya'da, Sekuanlar kabile devletinin başkenti olan Vesontio (modern Besançon, Alsas, Fransa) yakınlarında Vosges'lar bölgesinde Mulhouse yakınında bulunan küçük "Ochensfeld" yerleşkesi kenarında yapılan bir muharebedir. Bu muharebe Romalı Galya valisi Jül Sezar komutası altında Romalılar ile birkaç yıl önce Ren Nehri'ni geçerek Galya'ya Sekuanlar ve Aedular arasında savaşa Sekuanlara destek amacıyla giren ve onlardan toprak bağışı aldıktan sonra Sekuanlara arazilerinin (2/3)ini göç eden 120,000 Germenle birlikte yöneten Germanyalı Suebler kabilesi komutanı Ariovistus arasında yapılmıştır. Galya Savaşları adı ile bilinen savaş içindeki muharebelerden üçüncü önemli olanıdır.

Vosges Muharebesi
Galya Savaşları

Vosges Muharebesi savaş meydanı
TarihHaziran başı MÖ 58
Bölge
Vosges Bölgesi;
Güney Alsas
Ochensfeld (?), Alsas
Sonuç Roma zaferi
Taraflar
Roma Cumhuriyeti Suebler ve diğer 6 Germen kabile savaşçıları
Komutanlar ve liderler
Jül Sezar Ariovistus
Güçler
6 Roma lejyonu ve Galyalı auxilia askerleri
Kayıplar
Bilinmiyor

Bu muharebe ismini Vosges bölgesinden almaktadır. Romalı ordusunun Vesontio'dan yedi günlük yürüyüşle eriştiği Alsas bölgesinde bulunan Vosges dağları eteklerinde küçük bir yerleşke olan modern "Ochsenfeld" yerleşkesi civarında olmuştur. Bunun için bu muharebeye "Voges'lar Muharebesi" veya "Alsas Muharebesi" veya "Ochsenfeld Muharebesi" veya hatta "'Vesontio Muharebesi" ismi da verilmektedir.[1]

Arka plan

değiştir
 
Alsas bölgesinde Sezar'in harekatı

Suebler bir Germen asıllı kabile olarak Batı Germanya'da yaşamakta idiler. Fakat MÖ 71'de bu Germen kabilesi batıda bulunan Ren Nehri'nin geçerek Galya arazisi olan Marne ve Ren Nehri arasındaki araziye göç etme kararı aldı. Bu Suebler göçünün liderliğini Suebler kabilesinin reisi ve kralı olan Ariovistus üzerine aldı.[2] Bu araziler Galyalı bir kabile ve önemli bir Galyalı ve devlet olan Sekuanların arazileri idi. Bu göç Sekuanların arazilerine taciz etmek idi. Fakat bu dönemde Sekuanlar diğer büyük bir baskı altında idiler. Komşu Galyalı kabile devlet olan Aedular'la olan ihtilafları daha ciddi seviyelere erişmişti ve iki kabilenin birbirleriyle ilişkileri savaş etme noktasına varmıştı. Her iki Galyalı kabile de her nereden olursa olsun kendilerine destek verecek müttefik aramaktaydılar. Sekuanlar kendi arazilerine taciz etmekle beraber buralara yeni göç eden Germen asıllı Suebleri kendilerine müttefik olarak görmeye başladılar. Sekuanlar bu nedenle Ariovistus'nun Suebler göçmenleri ile Aedular kabilesi aleyhine olmak üzere bir müttefiklik anlaşması yaptılar. MÖ 61'de Seküanlar'ın bir müttefiki olarak Suebler ordusu Ariosvistus komutasında savaşa başladı ve bu savaşta en önemli çarpışma olan Magetobriga Muharebesi'nde Suebler Aueduları büyük bir mağlubiyete uğrattılar.[3]

Aeudular üzerine Sueblerin bu galibiyetinden sonra Sekuanlar Sueblere ve liderleri Ariovistus'a göç edip yerleşmiş oldukları Galya arazilerini ve buna ek diğer bazı Galya arazilerini bağışladılar. Bu galibiyetin bir diğer sonucu olarak bölgede barışın devam etmesi bahanesi ile Suebler bir grup Aedular savaşçılarını rehine olarak tutuklamaya başladı.[2][4][5]

Ariovistus Ren Nehri batısında bulunan kendine yeni bağışlanan arazileri Germen asıllı çiftçiler yerleştirip bu Galyalılara ait olan arazilerinin bir Germanya kolonisine dönüştürme stratejisini uygulamaya koyuldu. Kendine bağışlanan bu Galya arazilerine kendi Suebler kabilesi mensuplarından 120,000 kişinin de yerleşmesini sağladı. Suebler Ren Nehri doğusundaki Germenya'da yerleşik olan Germen asıllı Harudlar kabilesi ile iyi ilişkiler kurmuşlardı ve Ariovistus onlarla bir müttefiklik anlaşması yaptı. Ariovistus bu yeni müttefikleri Harud kabilesini kendine bağışlanan Galya arazilerin yanında yerleşmesini istemekteydi. Bunun için Sekuanlardan Harudlar kabilesi mensuplarından 24,000 kişinin Galya'da yerleşmelerini sağlamak için yeni topark bağışları yapmalarını istedi.[4][6]

Bu galibiyet üzerine Sekuanlar Ariovistus'a ve Suebler'e yeni araziler bağışladılar. Ariovistus bir grup Aedular savaşçısını da rehine olarak elinde tutmaya başladı.[2][4][5] Ariovistus kendine bağışlanan arazilere kendi kabilesinden olan 120.000 kişinin yerleşmesini sağladı. Bu sırada Germen asıllı ve Ren Nehri doğusunda yerleşik Harudlar da Suebler kabilesi ile müttefiklik bağlantısı sağladı. Ariovistus Sekuanlar'dan bu yeni müttefiklerini yerleştirmek için kendisine ek olarak yeni topraklar bağışlamalarını talep etti.[4][6]

Bu Suebler'in bu talebi Galya'nın bir kısmının yönetimini zaten ellerine geçirmiş ve diğer kısmına göz dikmiş olan Romalıları "kuşkulandırdı". Romalılar, Ariovistus'un talepleri Sekuanlar tarafından kabul edilirse Ariovistus ve Germen Sueblerin Galyalı Sekuanlar'ın tüm arazilerine gözlerini dikeceklerinden ve bu talepleri karşılanmazsa savaş başvuracaklarından şüphe etmeye başladılar. Galya arazileri içinde barışın ve kabileler arasındaki dengenin zorla eline geçirmesinden ve hatta sonra da tüm Galya'yı eline geçirmek isteyeceğinden endişelendiler.[3][4]

Sezar'ın MÖ 58'de Helvetler'e karşı kazandığı galibiyetten sonra Galyalı kabilelerin büyük çoğunluğu Sezar'ı bu galibiyetinden dolayı kutladılar. Onun şerefine özel olarak bir kabileler genel meclis toplantısı organize ettiler ve Sezar'ı onuruna toplanan bu meeclise katılmaya davet ettiler. Bu daveti Sezar'a iletmek için bir Galyalılar elçiler heyeti gönderildi. Bu elçiler heyet başkanı ve Aedular kabilesi idarecilerinin başkanı olan Divicianus Sezar'la şahsen görüştü. Bu Sezar ile Divicianus görüşmesinde Divicianus Ariovistus'un Galyalılara (özellikle Aedulara) karşı savaşta galibiyeti ve ellerine toprak bağışlanmasından ve Aeudular rehinelerini bırakmamasından şikayet etti. Fakat Divicianus bununla yetinmedi ve Arıovistus ve Germen Suebler'in Galya'ya tamamiyle yerleşmek ve bu arazileri kolonize etme emelelri olduğunu; Germen Sueblerin yanına German Harudların yerleştirilmesi talebinin bu stratejinin başlangıç kısmı olduğunu iddia etti. Sueblerin Sekuanlardan sonra da diğer Galyalı kabilelerden de toprak isteyeceklerinden kuşkuları olduğunu Sezar'a ifade etti. Eğer bu German istilası ortaya çıkarsa Galyalı kabilelerin yerleşik olduğu bölgelerden ayrılıp bir büyük göçe başlayacaklarından korkulması gerektiği hakkında da Sezar'ı uyardı. Divicianus Sezar'dan Arıovistus'a saldırıp onu ve Suebleri tekrar Ren Nehri'nin doğusuna geri gönderilmelerini sağlanmasını ve böylece bir German istilasını önlemesini istedi.[3][4][5]

Sezar bunu Romalılar için bir büyük fırsat olarak gördü. Bu saldırı ile Aedular'la Romalıların uzun süredir yapıp uyguladıkları müttefiklik anlaşmalarının şartlarını karşılayabilecekti. Ayrıca Romalılar elindeki araziler büyüyecek; Romalılar arazileri sınırları daha iyi savunulabilecek hudutlara genişletecek ve emekli Romalı lejyonerlere yeni topraklara yerleşme fırsatları sağlanabilecekti. Sezar'ın Roma ordusunda prestiji yükselecek ve aynı zamanda Sezar ve Roma lejyonerleri çok ganimet toplayabileceklerdi. Sezar'ın Roma ordularına dış savaşlarda başarı ile komuta edecek bir komutan olduğu da açıkça ortaya çıkacaktı. Kendi komutasında olan Roma lejyonlarını kendine şahsen bağlı ve her emrini yerine getirmeye hazır bir askerler birliği olmasını sağlayabilecekti.[3][5][7]

MÖ 59'da Roma Senatosu Ariovistus'u "kral ve Roma halkının dostu" olarak ilan etmişti. Bu nedenle Sezar şahsen onun kabilesi olan Suebler'e savaş ilan etmesi imkânsız görülmekte idi.[5] Sezar kitabında Aedular'ın çektikleri acılara dayanamadığını ve bu nedenle Ariovistus'a bir ültimatom vererek hiçbir German göçmenin Ren Nehri'ni geçmemesini; Aedular'dan alınan rehinelerin geri verilmesini ve Aedular'a ve Romalıların dostu olan diğer Galyalı kabilelerin korunmasını istedi.[3][6] Ariovistus Aedular rehinelerinin yıllık haraçlarını ödemeye devam etmeleri halinde hayatlarının emniyette olduğunu Sezar'a izah etti. Fakat Romalılar ve Suebler'in galip gelen fatih kavimler olduğunu bunun için Romalılar ve Suebler'in eşit hükümranlık hakları olduğunu ve Romalıların Suebler'in faaliyetleri ve hareketleri üzerine talepler yapmak için hiçbir hukuki hakları olmadığını iddia etti.[5] Fakat tam bu sırada Sueblerin müttefiki olan Harudlar kabilesi Aedular kabilesi üzerine bir saldırıda bulundu ve Suebler kabilesine dahil olan yüzlerce klanın Ren Nehri'nin geçmiş olduğu haberleri Sezar'a ulaştı. Bunun üzerine MÖ. 58'de Sezar Suebler'e ve kralları Ariovistus'a savaş açmak için bir bahane bulmuş oldu.[3][4][5]

Ariovistus'a karşı sefer yapmaya başlamadan önce Sezar ona iki defa elçi gönderdi. Her iki defada da Arıovistus Romalı elçisini görüp görüşmeyi reddetti. Bu Senatonun "Romalılar Dostu" şeref unvanı verdiği bir hükümdardan bir Romalı valinin hiç beklemediği bir davranış ve hatta bir hakaret olarak görüldü.

Bunun üzerine Sezar ne kadar çabuk hareket edebileceğine bir gösterge ortaya çıkardı. Hemen emrindeki tüm lejyonlar başında doğuya yürüdü ve Sekuanların başkenti olan Vesentio (günümüzdeki Alsas bölgesinde bulunan modern Besançon) kentini eline geçirdi.

Sezar ordusu ile bu kentte kalmadı. Hemen ertesi gün sabah erkenden Romalı ordusu Vesontio kentinden ayrıldı. Gayet dolambaçlı bir yol takip ederek 50 mil yürüyüşten sonra bu yolun Romalı ordusunu bir büyükçe bir düzlük mevkine getirmesi beklenmekteydi. Normal olarak bu yolun Beaufort Gediği'nden Mulhouse'a doğru gidince Ren Nehri kenarına gelmesi beklenmekte idi. Fakat Sezar'ın Romalılar ordusu yedi gün yürüyüşten sonra, ileride bulunan bir Romalılar keşif birliği büyük Suebler ordusunun yaklaşık 35 km civarda bulunduğu haberini getirdi. Sezar Romalı ordusu ile Suebler ordusunu karşılamak ilerledi ve savaşmak için hazırlıklara başlattı.

Roamalilara ve Sueb-Germenler ordusunun karşılaşıp muharebeye başladığı muharebe meydanı benin gerçek mevkii günümüzde tam belirli olarak bilinmemekle beraber Alsas yöresinden Mulhouse'in güneyinde Ochensfeld kasabasının bulunduğu düzlük olduğu genellikle kabul edilmektedir. Muharebenin meydanı Sezar kitabında Vesontio'dan 50 mil yürüyüşle yetişilen bir mevkide ve Ren Nehri'nin üzerinde olmayan bir mevki olarak bildirmiştir. Eğer bu doğru ise, bu demektir ki muharebe, Vesontionin yakın civarında yapılmamıştır ne de muharebe meydanı Ren Nehri üzerindedir. Sezar ve Romalılar ya Ren Nehri kıyısına gittiği tarif edilen yoldan gitmemiştir ya da ordu yolunu kaybedip hiç beklenmedik bir mevkiye ulaşmıştır.

Keşif haberinden sonra Romalılar yürüyüşle ilerlediler. Bir düzlükte Ariovistus'un Suebler ve diğer Germenler ordusu karşı karşıya geldiler. İki ordunun karşılıklı olarak birbirini görebildiği bir mevkiiye erişildiği zaman Sezar'ın Romalı ordusu askerlerini şaşırttı. Bu kadar yakın olma ve Germenlerin ordusunun gayet büyük sayıda üniforma giymemiş savaşçılar Romalılara acayip gelen her türlü "barbar" giysileri ve vahşi görünüşleri ile Romalı ordusu içinde bir panik yarattı. Tüm Galya Savaşları boyunca Sezar'ın yazdığı hatıralara göre bu "düşman sayısından paniğe kapılma" tüm Galya Savaşları içinde Romalı ordusunda tek bir defa bu muharebeden önce ortaya çıkmıştı. Sezar ordunun subayları olan "Senturion"'ları yanına çağırdı. Sezar orduda bulunan bazı subayların rütbelerini ve orduda mevkilerini siyasi ve aile bağlantılarına dayanarak aldıklarını bilmekte idi. Sezar'a göre bunların savaşa katılmaya ne eğitimleri ne de niyetleri bulunmakta idi. Bu nedenle bu lejyon subayları büyük bir moral yoksunluğu içine girdiler. Sezar bu subayları ve komuta ettikleri lejyonları küçük düşürüp ve böylece onlara meydan okuyarak onların rekabet duygularına hitap ederek morallerini yükseltme stratejisini uyguladı. Kendine şahsen bağlı olan X. Lejyon haricinde hiçbir lejyona inanması imkân olmadığını açıkça bildirdi. Bu diğer lejyonların askerlerinin prestij hislerine dokundu ve Sezar'ı yalancı çıkartmak X. Lejyon'dan aşağı kalmamak için gayrete geldiler ve X. Lejyon'un yaptıklarından daha iyi olmaya çalıştılar. Bu psikolojik oyun vasıtası ile Roma ordusu subayları ve onların emrindeki profesyonel Romalı lejyoner askerler arasında düzen yeniden sağlandı.[3][5][6]

Romalılar ordusunun hızla ilerlemesini hiç beklemeyen ama karşıdan birdenbire uzaktan görünmesi bir ordugâh kampında olan Ariovistos'u da şaşırttı. Ariovistus bir karşılıklı görüşme teklif edip Sezar'a elçiler göndererek onunla şahsen görüşmeler talep etti. İki ordu komutanı iki ordunun bulunduğu ovada iki orduyu birbirinden ayıran ve bu uzaklığın takriben yarısında bulunan yüksekçe bir tepe üzerinde buluştular. Fakat Sezar, Germen süvarilerinin tepeye yaklaşıp kendine maiyet eden seçme atlı birliğe oklar ve sapanlarla taşlar attıklarını öğrenince ateşkesin ihlâl edildiğini bildirerek görüşmeye son verdi.[3][4]

İki gün sonra Ariovistus bir ikinci barış görüşmesi yapılmasını teklif etti. Sezar askeri subaylarını bu görüşmeye göndermekten çekindi ve kendini temsil etmek için yakın sivil arkadaşı olan Valerius Procillus ile Ariovistus'la ticarî bağlantıları olan Romalı tacir Caius Mettius'u temsilci olarak göndermeye karar verdi. Böyle askerî rütbesi olmayan kişilerin Sezar tarafından Romalı temsilcisi olarak göndermesini Ariovistus kendine Sezar'ın yaptığı bir küçümseme olarak kabul edip çok sinirleri bozuldu. Bu Romalı iki sivil temsilciyi zincirlere vurdurdu.[4][5]

Muharebe

değiştir

Ariovistus iki gün yürüyüş yaparak Sezar ordusunun arkasına geçti. Önce Romalı ordugahın 10 km kadar uzaklıkta bir ordugah kurdu. Bundan sonraki gün ise Ariovistus tekrar kampını değiştirdi ve Sezar'ın Romalılar ordugahının 3.5 km kadar gerisinde bir askeri kamp kurdu. Böylece Sezar'ın müttefikleri olan Galyali Sekuanlar ve Aedular kabilelerinden erzak ve iaşe levazımatı almasını ve onlarla haberleşmeye geçmesini önledi.[3][5][8]

Ariovistus bu suretle erzak ve iaşe tedarikini önlemekle Sezar'ın gücünü kıracağını kabul edip açıkta Romalı orduları ile bir muharebeye girmekten çekindi. Sezar bu sırada beş gün ordusunu savaş düzenine koyup Germen Sueblerin muharebeye girişmesini bekledi. Fakat bu günlerde Suebler genel bir muharebeye girişmekten sakındılar ve sadece bazı küçük süvari saldırıları ile yetindiler.[8]

Altıncı gün Sezar Romalı ordularını yine geleneksel üç sıralı düzene sokup muharebenin başlamasını bekledi. Sezar Ariovistus'la bir muharebeye giremeyeceğini anlamıştı Ariovistus'un mevzileri yakınlarında ikinci ama daha küçük bir Roma ordugahı hazırlatmaya karar verdi. Sezar ilk iki sıra düzenindeki askerlerine bu düzeni bozmadan beklemeleri emrini vererek üçüncü sıra askerleri ile yürüyerek Sueb-Germen hattının 600 adım ilerisinde yeni küçük bir ordugah kurdurdu. Ariovistus hafif güçleri ile bu kampın kurulmasını önlemeye çalıştı ama saldıran bu hafif güçler kamp kurulması sırasında nöbette olan Romalı lejyoner tarafından geri püskürtüldüler. Bu küçük ordugah hazırlanıp bitirilince Sezar Ariovistus'a meydan okudu. Ariovistus buna karşılık olarak yeni küçük ordugaha hücuma geçti ve bu ordugahtaki Romalılar onu geri püskürttüler.[3][5][8]

Ertesi sabah Romalılar tekrar savaş düzenine girip beklemeye başlayınca Ariovistus tekrar muharebeye girmekten kaçındı. Fakat öğleden sonra, yeni yapılan küçük ordugaha saldırıya geçti ve geri püskürtüldü. Tam o zamanlar Romalılar Ariovistus'un neden muharebeye girmekten kaçınmakta olduğunu öğrendiler. Germenlerin kampında bulunan bir putperest din adamı-müneccim eğer yeni ay çıkmadan Germenler savaşa girerlerse bu savaşı kaybedecekleri şeklinde bir kehanette bulunmuştu ve Ariovistus'da bu kehanetin ortaya çıkmaması için yeni ay çıkan kadar savaşmaktan kaçınmaktaydı.[8]

Sezar Sueb-Germenlerin bu batıl kehanete inanmalarından faydalanmaya ve Sueblerinin ordugahına daha yeni ay çıkmadan hücuma geçip onları yeni ay çıkmadan muharebeye zorlamaya karar verdi. Ertesi gün Sezar elinde bulunan paralı Romalı olmayan kabileler "auxilia" askerlerini ikinci küçük ordugah önünde göstermelik olarak savaş düzenine soktu. Büyük kampta emri altında bulunan altı Romalı piyade lejyonu ile ve süvarileri ihtiyat olarak kendi emrindeki Romalı lejyonları üç sıralı saf düzenine koyup yürüyüp ilerleyerek Germen Suebler üzerine bir taarruz başlattı. Sezar'a bağlı olan 5 legatus subayları ve kuestor (karargah genel subayı)'nın her birini bir lejyon komutanı olarak görevlendirmiş ve bunlara lejyonlarının önünde ilerlemeleri emrini vermişti. Sezar düşmanın zayıf olduğunu hissettiği kanadına karşı olarak Romalılara sağ kanadına komuta etmekteydi. Bu Roma sağ kanadı Sueb-Germenlerin zayıf kanadı olarak bilinen sol kanatlarına karşı savaşıp; onlardan üstün gelip; onları mağlup edip kaçıracağını ve bundan sonra kendi komutası altındaki kanadı kendi sağına döndürerek yandan Suebler-Germen orta kanadına yükleneceklerini planlamıştı. İhtiyatta bulunan süvarilerin komutanlığı Sezarla birlikte Roma Cumhuriyetinin en üst siyasi yönetim kolu olan Jül Sezar, Marcus Licinius Crassus ve Pompey'den oluşan Birinci Triumvirlik adlı bir siyasi ittifakın üyesi olan Crassus'un ayni ismi taşıyan oğluna verilmişti. Bu Roma ordusu düzenli olarak Suebler-Germen ordugahına karşı ilerledi ve sonunda o kadar yakına geldi ki Ariovistos kendi ordusunu savaş düzenine sokmak ve hemen muharebeye hazır olmaya zorlandı.[5][8]

Ariovistus'un ordusu yedi değişik Germen kabileden gelen savaşçılardan oluşmaktaydı. Bunlar Harudlar, Marcomanlar, Triboklar, Vangioneler, Nemeteler, Sedusiiler ve Suebler'di. Roma ordusu düzenle Germen ordugahına yaklaşmaya başlayınca her kabile savaşçılarına kabile kabile ayrıldılar ve yedi kabile grubu şeklinde kendilerini muharebe düzenine soktular ve bu yedi düzenli kabile savaşçıları grupları arasında eşit mesafeli boşluklar bulunmakta idi. Ariovistus özel harp için atlı-arabaları ve büyük yük için at-arabaları ile ordusunu arkasını ve yanlarını çevreletti. Böylece muhtemelen muharebeden kaçmak isteyebilecek savaşçılarını kaçmaktan caydırmış oldu ve ordusunun savaşçılarının ileriye hareket etmesini sağladı. Bu düzenle Germen ordusu Romalılara karşı ilerlemeye başladı.[5][8]

Muharebe her iki tarafında karşı tarafa hücuma geçmesi ile başladı. Bu nedenle Germenler ile Romalılar ordusu arasındaki boşluk hemen kapandı ve ordular birbirleri içine girdiler. Bu Romalılar Lejyonlerlein ellerindeki küçük mızraklarını fırlatarak kullanmalarını önledi. Sezar'a göre iki taraf önce göğüs-göğüse çarpışmaya başladılar; fakat sonra Germenler toplanarak bir falanks düzenine (ve olasılıkla kalkan duvarı safları arkasına) geçtiler. Bu düzende Romalı lejyonerlerin hücumuna karşı gayet efektif olarak kendilerini savundular.[3][5][8]

Sezar'ın yaptığı plana göre Romalılar sağ kanadı hemen üstün gelip diğer kanatlara destek için soldan Germen merkezine yüklenecekti. Fakat Romalıların merkez ve sol kanatlarının iki sırasına Gemenlerini güçlü olan iki kanadından gayet büyük Germen baskısı ortaya çıktı ve bu Romalı kanatlarının düzenli hücumlarını durdurdu. Sezar'a göre bu zor durumdan Romalıları kurtaranın Crasus'un oğlu komutasındaki Roma süvarileri karşı taarruzu Romalılar üçüncü hattında bulunan birliğin düzenli hücuma geçmesini; Lejyonların üçüncü sırada olan birlikleri de ilerlemesine de emir verilmesini ve sağ ve merkez kanatlarının yeniden düzene girmesini sağladı. Bunun sonucunda Germanların savaş hattı düzeni bozuldu ve bazı Germen savaşçılar geriye kaçmaya başladılar. Bu muharebede kararlı sonucun çıkmasına neden oldu. Bundan sonra Romalılar hatlarının tümünde düzenli ilerleme hücumu yapıp Germen hatlarının kırılıp kabile gruplarının dağılmasına neden oldular. Böylece bu muharabe Romalıların galibiyeti ve mağlup olan Germenleri dağınık halde kaçmaları ile sona erdi.[3][5][8]

Romalıların ilerlemesi ile kendi tüm muharebe hattının sıra düzeninin dağılıp gittiğini gören diğer Suebler-Germen savaşçılar hat düzenini daha da bozup kaçmaya başladılar. Sueb-Germen ordusunu düzeni tamamıyla bozuldu. Bu muharebede Ariovistus'un toplamış olduğu 120.000 kişilik Germen ordu savaşçılarının çoğu öldürüldü. Kaçan Germenler savaş alanının doğusunda olan Ren Nehri'ne ulaşmaya ve bu nehri geçip Germenya topraklarına girmeye yöneldiler.[3][5][6][8]

Ariovistus da kendini kurtarmıştı. Ren Nehrini küçük bir sandalla geçip Galya topraklarından doğuya Germanya topraklana ayrılmıştı. Fakat bu muharebede Ariovistus'un iki karısı ve bir kızı öldürülmüştür. Bir diğer kızı ise Romalılar eline esir olarak geçmiştir.

Ayrıca bakınız

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Bu muharebenin adı Sezar'ın kitabında açıkça verilmemektedir. İngilizce Wikipedia [1] 31 Mart 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., İspanyolca Wikipedia [2] 21 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.; Lehce Wikipedia [3] 29 Eylül 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Rusca Wikipedia'da "Vosges Muharebesi" adı verilmektedir; Fransızca Wikipedia'da "Ochenfeld Muharebesi" [4] 12 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ve İtalyanca Wikipedia'da [5] 20 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ile Almanca Wikipedia [6] 20 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. "Alsas Muharebesi" adlı maddelerde yer almaktadır. Bu madde için kullanılan itibarlı bir İnternet kaynağı olan "Military History Encyclopedia on the Web" adlı harp tarihi websitesinde kullanılan ad "Vesontio Muharebesi"'dir.
  2. ^ a b c Grant, Michael (1969) Julius Caesar, Londra: Weidenfeld and Nicolson, (İngilizce) s.87
  3. ^ a b c d e f g h i j k l m G.Julius Caesar (çev. Hamit Dereli), (1942) Gallia Savaşı, İstanbul: Maarif Basımevi Kitap I. Bölüm 30-53 s. 23-45
  4. ^ a b c d e f g h i Walter, Gérard (İng. çev:Emma Craufurd) (1952) Caesar: A Biography. New York: Charles Scribner’s Sons. (İngilizce)
  5. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p Goldsworthy, Adrian (2007) Caesar. Londra: Orion Books Ltd. (İngilizce)
  6. ^ a b c d e Fuller, J.F.C. (1965) Julius Caesar: Man, Soldier, and Tyrant, Londra: Eyre and Spottiswoode (İngilizce)
  7. ^ Wyke Maria, (2008) Caesar: A Life in Western Culture Chicago: University of Chicago Press, (İngilizce) s.42
  8. ^ a b c d e f g h i Rikard, John (17 March 2009), "Battle of Vesontio, September 58 B.C.", [7] 29 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)

Dış kaynaklar

değiştir
  • Jül Sezar (Tür. çev.: Hamit Dereli) (1942) Gallia Savaşı, İstanbul: Maarif Basımevi (Dünya Edebiyatından Tercümeler - Latin Klasikleri) Kitap I Googlebooks
  • Jül Sezar, Commentarii de Bello Gallico ı
  • Walter, Gérard (İng. çev:Emma Craufurd) (1952) Caesar: A Biography. New York: Charles Scribner’s Sons. (İngilizce)
  • Goldsworthy, Adrian (2007) Caesar. Londra: Orion Books Ltd. (İngilizce)
  • Fuller, J.F.C. (1965) Julius Caesar: Man, Soldier, and Tyrant, Londra: Eyre and Spottiswoode (İngilizce)

Dış bağlantılar

değiştir