Sıfat

isimlerin ya da diğer sıfatların önüne gelerek onları tanımlayan, tarif eden kelime türü
Örnekler
  • 1/4 litre (kesir sayı)
  • beş adım (asıl sayı)
  • birkaç kişi (belgisiz)
  • hangi kitap (soru)
  • hızlı araba (niteleme)
  • sarı gül (niteleme)
  • şu çocuk (işaret)
  • zeytinyağlı sarma (niteleme)

Sıfat ya da ön ad;[1] isimlerin ya da diğer sıfatların önüne gelerek onları miktar, sıra, konum, renk, biçim, bıraktığı izlenim gibi çeşitli yönlerden tanımlayan, tarif eden kelime türüdür. Sıfat ile nitelediği veya belirttiği ismin oluşturduğu kelime grubuna "Sıfat Tamlaması" denir. Her sıfat, bir Sıfat Tamlaması kurar. Sıfatın olduğu heryerde aynı zamanda Sıfat Tamlaması'ndan da sözedilir. Sıfat Tamlaması'nın çeşitleri yoktur.

Ayrıca cümlenin ögeleri bulunurken tamlamaların bütünlüğüne dikkat edilmelidir. Tamlamalar birbirinden ayrılamaz.

Yaşlı adam içeriye girdi. (Burada özne "Yaşlı adam" dır. Özne sadece "adam" olamaz. Çünkü burada bir Sıfat Tamlaması söz konusudur.)

Sıfatlar genellikle diğer sıfatlardan veya isimlerden önce gelir. Varlıkları tarif eder, anlatıma zenginlik kazandırır ve çıkarılması durumunda cümle anlamsız hâle gelmez. Örneğin aşağıdaki cümlede altı çizili yazılmış olan sıfatların çıkartılması durumunda cümle hâlâ anlaşılır durumdadır:

Aşağıdaki örnekteki gibi bazı kullanımlarda sıfatın çıkartılması hangi varlıktan bahsedildiğinin anlaşılmasını imkânsız hale getirdiğinden, anlatım zenginliğinden ziyade anlam kaybına neden olur.

  • Okul futbol takımındaki sarışın çocuk benim küçük kardeşim.

Türkçede sıfat olarak kullanılan kelimelerin hemen hemen hepsi, farklı görevlerde de kullanılabilirler. Bu nedenle, örneğin "Kırmızı kelimesi bir sıfattır," gibi bir genelleme yapılamaz; kelimenin cümledeki görevi incelenir:

  • Güzel havalarda gezintiye çıkarım. (sıfat)
  • Kırmızı ceketimi giydim. (sıfat)
  • Kırmızıyı giydim. (isim, bkz. adlaşma)
  • Şu çocuk Özge'nin kardeşi. (sıfat)
  • Şu, Özge'nin kardeşi. (zamir)
  • Yeni sıra arkadaşım çok güzel piyano çalıyor. (zarf)

Sıfatlar niteleme ve belirtme olmak üzere başlıca iki ana gruba ayrılırlar.

Niteleme sıfatları

değiştir

Bir varlığın rengini, biçimini, boyunu, durumunu; kısaca "nasıl" olduğunu bildiren sıfatlardır. Niteleme sıfatları varlıkların bünyesinde bulunan yani "kalıcı" özelliklerini tarif ederler.[2] Teoride niteleme sıfatları sınırsız sayıdadır.[2] İsme sorulan "Nasıl?" sorusuna cevap verir.

  • kırık bardak (Nasıl bardak?)
  • sayın başkan (Nasıl başkan?)
  • uzun köprü (Nasıl köprü?)
  • yeşil araba (Nasıl araba?)
  • yuvarlak masa (Nasıl masa?)
  • yüksek duvar[3] ("Saygıdeğer" anlamında olduğu için sıfattır.)

Eklerle türetilen niteleme sıfatları

değiştir

Türkçede "-li, -siz, -lik, -ci" gibi bazı yapım ekleri isim soylu kelimelerin sonuna gelerek niteleme sıfatı olarak kullanılmalarını sağlarlar.[4]

  • akılsız başım (Nasıl başım?)
  • Ankaralı çocuk (Nasıl çocuk?)
  • evli çift (Nasıl çift?)
  • halkçı parti (Nasıl parti?)
  • kırmızılı kadın (Nasıl kadın?)
  • simitçi amca (Nasıl amca?)
  • yemeklik soğan (Nasıl soğan?)

Fiillerden "-en, -esi, -mez, -r, -dik, -diği -ecek, -miş" ekleriyle türetilen ve fiil anlamını yitirmeden cümlede geçici olarak sıfat görevinde kullanılan kelimelere sıfat-fiil veya ortaç denir.[5] Sıfat-fiiller de -bir ismin özelliklerini tarif etmek ya da sıfat tamlaması oluşturmak gibi- sıfatların tüm özelliklerine sahiptirler.

  • gelecek sene
  • tanıdık adam
  • dönülmez yol
  • dövülmüş sarımsak
  • öpülesi el
  • yüzen çocuk
  • koşar adım

Bunların haricinde fiillerden yapım ekleri ile türetilmiş sıfatlar da vardır:

  • çalışkan öğrenci
  • yanık süt
  • okuryazar toplum

Kökü fiil olan bu kelimelerin yine kökü fiil olan sıfat-fiillerden farkı; dile sıfat olarak yerleşmiş, sözlüklerde yer almış, yaygın kelimeler olmalarıdır. Sıfat-fiiller ise belirli bir cümle için oluşturulan geçici kelimelerdir. Fiil köklü sıfatlar ile sıfat-fiiller arasındaki sınır çok net değildir. Fiilimsiler dilin ihtiyaçlarına göre zamanla isim, sıfat gibi isim soylu kelimelere evrilip dile yerleşebilirler.

Belirtme sıfatları

değiştir

İsimleri ve diğer sıfatları sayı yönünden tamlayan, yerlerini işaret eden, özelliklerini belli belirsiz olarak bildiren sıfatlar ve soru şeklinde olan sıfatların tümüne birden belirtme sıfatları denir. Belirtme sıfatları varlıklara ait olmayan, "geçici" özelliklerini bildirirler.[2] Belirtme sıfatları dört gruba ayrılır:

  • Belgisiz sıfatlar
  • İşaret sıfatları
  • Sayı sıfatları
  • Soru sıfatları

İşaret sıfatı

değiştir

Adları işaret yönünden belirten sıfatlardır. Hangi sorusu sorarak bulunur. İşaret sıfatlarından sonra bir isim veya başka bir sıfat gelir:

  • bu araba
  • o çocuk
  • şu kitap
  • şu sevimli köpek

Yukarıdaki son örnekte işaret sıfatının ardından başka bir sıfat (sevimli) gelmiş. Burada sadece "şu" kelimesinin işaret sıfatı olduğuna dikkat edilmelidir. Sevimli ise niteleme sıfatıdır.

Ol, şol ve işbu gibi eski işaret sıfatlarının kullanımı günümüzde azalmıştır:

  • Şol cennetin ırmakları / Akar Allah deyü deyü - Yunus Emre
  • İşbu maddenin birinci paragrafında yer alan suçların herhangi birini işlemeye teşebbüs eden kişi, suç işlemiş sayılır.

İşaret sıfatları, işaret zamirleri ile karıştırılmamalıdır:

  • Şu çocuk senin kardeşin mi? (işaret sıfatı)
  • Şu senin kardeşin mi? (işaret zamiri)

Bir kelimenin işaret sıfatı olup olmadığı çoğul hâlinden anlaşılabilir. İşaret sıfatlarının çoğul hâli yoktur:[6]

  • Bu çörekler çok lezzetli. (işaret sıfatı)
  • Bunlar çok lezzetli. (işaret zamiri)

Sayı sıfatı

değiştir

Varlıkların miktarını ifade eden sıfatlardır. Yazıyla, rakamla, yüzde ile veya kesirle gösterilebilirler:

  • üç öğrenci, 1000 kişi, %3 zam

Sayı sıfatlarından sonra gelen isimler birden fazla varlığı belirtiyor olsalar dahi tekil olarak yazılırlar ancak bazı kalıplaşmış sıfat tamlamalarında çoğul isimlerin kullanıldığı da görülür:

Sayı sıfatları dörde ayrılır:

Asıl sayı sıfatı: Sıfat olarak kullanılan, ek almamış tamsayılardır. İsme sorulan "Kaç?" sorusuna cevap verir.

  • -5 derece (Kaç derece?)
  • dokuz ekmek (Kaç ekmek?)
  • iki kavun (Kaç kavun?)
  • sıfır hata (Kaç hata?)

Kesir sayı sıfatı: Varlıkların bütünün "kaçta kaçı" veya "kaç katı" olduğunu belirtmek için kullanılır:

  • %25 kâr
  • 2/3 oran
  • 2½ metre
  • çeyrek elma
  • dörtte bir hisse
  • yarım ekmek
  • yüzde beş artış

Üleştirme sayı sıfatı: Rakamların sonuna -er, -ar ve -şer, -şar eklerinden biri getirilerek oluşturulan, "bölüşme" belirten sıfatlardır. İsme sorulan "Kaçar?" sorusuna cevap verir.

  • birer pasta (Kaçar pasta?)
  • ikişer tabak (Kaçar tabak?)
  • onar gün (Kaçar gün?)

İki veya daha fazla sayıdan oluşan sıfat tamlaması şeklindeki sayı sıfatlarında üleştirme eki bazen sondaki rakamın sonuna eklenir:[7]

  • üçer bin lira
  • beş yüzer altın

Sıra sayı sıfatı: Varlıkların herhangi bir kritere göre diziliş sırasındaki konumunu belirten sıfatlardır:

  • üçüncü sıra
  • ilk ev
  • 5. madde
  • ortanca çocuk
  • son söz

Topluluk sayı sıfatı: Birbirinin aynı olan birden fazla varlığı tanımlamak için kullanılır ve rakamların sonuna "-iz" ekinin ses uyumlarına uyacak şekilde getirilmesiyle oluşturulur:

  • ikiz yatak
  • üçüz kardeşler

Ölçü ve miktar bildiren kelimeler başlarına sayı sıfatı alarak başka bir kelimeyi nitelendiklerinde sayı sıfatına dönüşürler:[8]

  • 3 metre kablo, yarım kilo şeker, 2 adet karpuz

Belgisiz sıfat

değiştir

Belgisiz sıfatlar veya belirsizlik sıfatları; varlıkların adedini veya miktarını yaklaşık olarak, belli belirsiz bildiren ve hangi varlıktan bahsedildiği konusunda net bir bilgi vermeyen sıfatlardır. Türkçedeki belgisiz sıfat olarak kullanılan başlıca kelimeler şunlardır:

"Bir" kelimeyi "tek bir adet" anlamında kullanıldığında asıl sayı sıfatı olur ve miktar bildirir:

  • Misafirimiz için masaya bir tabak daha getirir misin? (sayı sıfatı)

"Herhangi bir" anlamında kullanıldığında ise belgisiz sıfattır:

  • Bir yaz günü, vapurla yola çıktık. (belgisiz sıfat)

-ki eki ile üretilenler

değiştir

Sıfat olan -ki eki önündeki ismi yer ve zaman bakımından niteler.

  • Yoldaki taş (Sıfat olan -ki eki önündeki ismi yer bakımından nitelemiş.)
  • Yarınki maç (Sıfat olan -ki eki önündeki ismi zaman bakımından nitelemiş.)

-ki eki ile üretilen ve aitlik belirten öteki, beriki, şimdiki, buradaki, bizdeki, evdeki vs. kelimeler de belirsizlik sıfatı kabul edilirler:[9]

  • Evdeki hesap çarşıya uymadı.
  • Öteki adam şu tarafa gitti.
  • Şimdiki gençler teknolojiye çok meraklılar.

Belirtme sıfatı yapan -ki eki ilgi zamiri olan -ki eki ile karıştırılmamalıdır. Zamir olan -ki'den sonra başka bir ismin eklenmediğine (tamlama oluşturulmadığına) dikkat edilmelidir:

  • Evdekiler bu konuda ne düşünüyor? (zamir)
  • Sizin takım bizimkini yenmiş. (zamir)

Soru sıfatı

değiştir

Yanıtı yine bir sıfat olan soru kelimeleridir:

  • hangi taraf?
  • kaç kişi?
  • kimdeki akıl?
  • nasıl bir araba? (Buradaki "bir" kelimesi belgisiz sıfattır.)
  • ne renk?
  • neredeki yol?[10]

Geçmişte soru sıfatı olarak kullanılan nice kelimeyi modern Türkçede belgisiz sıfata dönüşmüştür.[10]

  • Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok/ Nice elbiseler gördüm içinde insan yok -Mevlana ("birçok" anlamında belgisiz sıfat)
  • Yalılarda nice yük odaları, oda gibi büyük kilerler vardı. -Abdülhak Şinasi Hisar ("birçok" anlamında belgisiz sıfat)

Sıfatlarda pekiştirme

değiştir

Sıfatlarda anlamı pekiştirme şu şekillerde yapılır:

Hece tekrarı ile

değiştir

Sözcüğün ilk hecesi yinelenir ve ilk hecedeki ünlüden sonra m, p, r veya s (p ı r a s a m) ünsüzlerinden biri eklenir:

  • masmavi, bembeyaz, sapsarı, upuzun, bomboş, tertemiz

Kelime tekrarı ile

değiştir

Sıfat olduğu gibi yinelenir:

  • uzun uzun kavaklar
  • kara kara gözler

Soru eki ile

değiştir

Sıfat tekrarlanır ve iki kelimenin arasına soru eki "mi" getirilir. Bu tür sıfatlarda soru anlamı kaybolduğu için soru işareti (?) kullanılmaz:

  • Burada eskiden derin mi derin bir kuyu vardı.
  • Güzel mi güzel bir sese sahip.

Sıfatlarda küçültme

değiştir

Sıfatlarda küçültme, sıfat sonuna "-cik" ve "-mtırak" ve "-msı" ekleri ses uyum ve olaylarına uygun şekilde eklenerek yapılır:

  • Küçücük bir ev
  • Sarımtırak bir ceket
  • Pembemsi ten

Sıfatlarda adlaşma

değiştir

Sıfatlar isim soylu kelimelerdir. Bu nedenle cümlede sıfat görevinde kullanılmadıklarında yeniden isme dönüşürler. Bu duruma adlaşma denir.

  • Genç adam kapıyı çaldı. ("Genç" sıfatı, "adam" ismini niteler)
  • Gençler avluda toplandı. (isim) Sıfatın önündeki isim (adam) cümleden düşmüş ve sıfat adlaşmıştır.
  • Yeşil elma mı istersin? ("Yeşil" sıfatı, "elma" ismini niteler)
  • Hayır, kırmızıyı ver lütfen. (isim) Sıfatın önündeki isim (elma) cümleden düşmüş ve sıfat adlaşmıştır.

Yapılarına göre sıfatlar

değiştir

Basit sıfatlar

değiştir

Yapım eki almamış ve başka bir kelimeyle bileşik hâlde olmayan sıfatlardır:

  • dar kıyafet
  • iki kişi
  • iyi film
  • şu adam

Türemiş sıfatlar

değiştir

Türemiş sıfatlar isim ve fiil kök ve gövdelerine çeşitli yapım eklerinin getirilmesiyle oluşturulurlar:

  • ikinci devre (iki+nci)
  • ulusal bayram (ulus+al)
  • yanık ekmek (yan+ık)

Sıfat-fiillerin hepsi türemiş sıfatlardır:

  • gelecek sene (gel+ecek)
  • gülen çocuk (gül+en)
  • süzülmüş yoğurt (süzül+müş)

Birleşik Sıfatlar

değiştir

Birleşik sıfatlar, iki kelimenin bir araya gelmesiyle oluşurlar. Bazıları birleşik (kaynaşmış), bazıları ayrı (kurallı) yazılırlar:

  • ağırbaşlı çocuk
  • kara kaşlı çocuk
  • yurtsever insan
  • zeytinyağlı yemek

Birleşik sıfatlar, çoğunlukla birleşik adlara sıfat yapan eklerin getirilmesi ile oluşturulurlar ve sıfat tamlamalarında tamlayan olurlar. Örneğin "karabiber" kelimesi bir birleşik addır ve "karabiber kavanozu" bir isim tamlamasıdır. Ancak "karabiberli yemek" sıfat tamlamasıdır.

Birleşik sıfatlar "kaynaşmış bileşik sıfatlar" ve "kurallı birleşik sıfatlar" şeklinde ikiye ayrılırlar. Kaynaşmış birleşik sıfatlara "açıkgöz, boşboğaz, yurtsever, cingöz, kuşbakışı, okuryazar" gibi kelimeler (sıfat görevinde kullanıldıklarında); kurallı birleşik sıfatlara da "yıkık duvarlı (bahçe), iki kapılı (otomobil), sırma saçlı (kız)" gibi tamlamalardakiler örnek verilebilir.

Ayrıca bakınız

değiştir

Dipnotlar

değiştir
  1. ^ "Bir" kelimeyi adet anlamında kullanıldığında sayı sıfatıdır.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ ön ad 3 Ekim 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Türk Dil Kurumu. Erişim: 30 Mayıs 2015
  2. ^ a b c Ergin 274
  3. ^ sayın 5 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Dil Derneği. Erişim: 1 Kasım 2011
  4. ^ Yapım ekleri 18 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Türkçeciler.com. Erişim: 26 Nisan 2012.
  5. ^ Fiilimsiler 10 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Türkçeciler.com. Erişim: 26 Nisan 2012.
  6. ^ Ergin 275
  7. ^ Ergin 277
  8. ^ Sıfatlar 4 Mayıs 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Edebiyatekibi.com. Erişim: 11 Aralık 2012
  9. ^ Ergin 279
  10. ^ a b Ergin 278

Literatür

değiştir
  • Ergin, Muharrem. Üniversiteler İçin Türk Dili. İstanbul: Bayrak Yayım, 2009.