Oba
Bu madde hiçbir kaynak içermemektedir. (Temmuz 2016) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Oba, çadırlarda yaşayan göçebe ailelerin meydana getirdiği topluluk, çadır halkı anlamına gelir.
Oba, Oğuzca bir sözcük olan "oba"nın Divân-ı Lügati't-Türk'te kabile anlamına geldiği belirtilir. İslamiyetten sonra Oğuzlar, oba kelimesini boydan daha küçük şube anlamında kullandılar. 15. ve 16. yüzyıl Osmanlı tahrir defterlerinde oba, cemaat adını aldı. Genellikle boylara bağlı olan cemaatlerin (oba) oturdukları yere "yurd" denir. Bugün, Anadolu'da oba sözcüğü göçebelerin aileleri, göçebe çadırları, çadırların bulunduğu yer anlamında kullanılır ve beş-altı çadırdan ibaret bir göçebe ailesine de oba denir. Kırım Tatarcası, Anadolu ve Uygur Türkçesinde göçebe çadırı, çadırda yaşayan aile; Azerbaycancada taştan yapılan çoban kulübesi; Kırgızcada tepe, toprak yığını, Türkmencede köy, Sagay Türkçesinde nezir adamak için yol kenarında yığılı taş yığınından ibaret tepecik, müfreze, karakol mevkii anlamlarına gelir.
Etnografik araştırmalara göre, bugün eski Türk dininin basit bir şeklini sürdüren Altay, Yenisey ve Urenha-Tuba Türklerinde "oba" veya "obo"lar kutsal sayılır. Bunların inanışlarına göre bu obolarda kabileyi koruyan ruhlar veya "yer-su" tanrıları bulunur. Genellikle bu obalar, dağ tepelerinde, ırmak boylarında, yol üzerinde bulunur. Urenha-Tuba Türkleri bugün oba-tagir (oba ayini) yaparlar; ayinin yapıldığı yer suni bir tepeden ibarettir ve "oba" adını alır. Bugün Türk kültürünün etkisi altında kalan Mançular'da bu sözcük "tepe" anlamına gelir. Eski Türk dininin kalıntılarından olan obo (oba) kültü, İslamiyeti kabul eden Türkler arasında da bir süre devam etti.
Antropoloji ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |