Memlûk Hanedanı (Delhi)

Memlûk Hanedanı (Farsçaسلطنت مملوک Salṭanat Mamlūk), Delhi Sultanlığı'nı 1206-1290 yılları arasında yöneten ilk hanedan. Delhi Sultanlığı'nı 1526'ya kadar birbirinden bağımsız beş hanedan yönetti.[7][8][9] Memlük hanedanı kurulmadan önce Kutbüddin Aybeg, Gurlular'ın bir komutanı olarak 1192'den 1206'ya kadar görev yaptı. Bu dönemde, Ganj ovasına akınlar düzenledi ve yeni bölgeleri hakimiyet altına aldı.[10][11]

Memlûk Hanedanı
Memlûk Sultanlığı (Delhi)
سلطنت مملوک Salṭanat Mamlūk
1206-1290
1250 dolaylarında Delhi Memlük Hanedanlığı.[1]
1250 dolaylarında Delhi Memlük Hanedanlığı.[1]
Başkent
[2]
Yaygın dil(ler)Türkçe (ana dil)[3]
Farsça(resmi dil)[4][5]
Resmî din
Sünni İslam
HükûmetSultanlık
Sultan 
• 1206–1210
Kutbüddin Aybeg (ilk)
• 1290
Keyûmers (son)
Tarihçe 
• Kuruluşu
1206
• Dağılışı
1290
Öncüller
Ardıllar
Chahamana Hanedanı
Tomara Hanedanı
Gurlular
Sena Hanedanı
Halaciler (Bengal)
Halaciler
Günümüzdeki durumu
Kutub Minar
Minare
Alt gövde yazı kuşakları
1193 yılında Kutbüddin Aybeg tarafından yapımına başlanan ve 1225 yılında damadı Şemseddin İltutmuş tarafından tamamlanan Kutub Minar, Memlûk hanedanı mimarisine bir örnektir.[6] Daha önce Afganistan'da inşa edilen Cam Minaresi'ni andırmaktadır.

Tarihçe

değiştir

Memlük hanedanı, Orta Asya'da hüküm süren Gurlu'ların Memlük komutanı Kutbüddin Aybeg tarafından kuruldu. Memlükler, İslam'a geçen Türk kökenli köle askerlerdi. Bu oluşum 9. yüzyılda başladı ve Memlükler yavaş yavaş çeşitli Müslüman toplumlarda güçlü bir askeri sınıf haline geldi. Mısır başta olmak üzere Levant, Irak ve Hindistan'da ciddi bir siyasi ve askerî güce ulaştılar.

1206'da Gurlular'ın Sultanı Gurlu Muhammed suikasta kurban gitti.[12] Erkek varisi olmadığı için Hanedanlık küçük saltanatlara bölündü ve yönetimleri eski Memlük komutanlarına verildi. Taceddin Yıldız Gazne'nin yöneticisi oldu, Muhammed Bahtiyar Halaci Bengal'i aldı ve Nasıreddin Kabaca Multan'ın sultanı oldu. Kutbüddin Aybeg ise Delhi'nin sultanı oldu ve Memlük hanedanını kurdu.

Aybeg, Gurlu Muhammed suikasta kurban gittiğinde tahta çıktı.[13] Ancak, Delhi Sultanı olarak saltanatı kısa sürdü, 1210'da öldü ve halefi Aram Şah tahta çıktı, ancak 1211'de Şemseddin İltutmuş tarafından öldürüldü.

İltutmuş, 1228-29 yılları arasında Abbasi Halifeliği ile diplomatik temaslar kurdu ve Hindistan'ı Cengiz Han ve haleflerinin istilalarından korumayı başardı.[8] İltutmuş'un 1236'da ölümünün ardından, önce Rükneddin I. Firuz Şah sonra Raziye Sultan tahta çıktı. Yönetimde yeterince etkili olamadılar. Bazı soylular, saltanat eyaletlerinde özerklik kazandı. Ayrıca Çağatay Hanlığı'nın istilaları önlenemiyordu. Gıyâseddin Balaban tahta çıkana kadar bu durum sürdü. Balaban döneminde hem Çağatay Hanlığı'nın sebep olduğu dış tehdit püskürtüldü hem de iç tehditler başarıyla çözüldü.[8][13]

Gurlu Türkler, Hindistan'da Memlûk Devleti'ni yönettikleri 13. yüzyılın sonlarına kadar etnik özelliklerini koruyarak, ana dilleri olarak Farsça yerine Türkçeyi kullanmaya devam ettiler.[5]

Celaleddin Firuz Halaci, Memlük hanedanının son hükümdarı Şemseddin Keyûmers'i 1290 yılında tahtan indirdi ve Halaci Hanedanı'nın ilk Sultanı olarak tahta oturdu.[14]

Sultanlar

değiştir
 
Dehli Sultanı Şemseddin İltutmuş adına, Bengal Valisi Gıyaseddin İvaz Halac'a ait madeni para (1217–1220).

Kutbüddin Aybeg (h. 1206–1210)

değiştir

Memlûk hanedanının ilk hükümdarı, 1206'dan 1210'a kadar hüküm süren Sultan Kutbüddin Aybeg idi. Multanlı Nasıreddin Kabaca ve Gazneli Taceddin Yıldız'ın isyanlarını geçici olarak bastırdı.[15] Kuzey Hindistan'da kontrolü sağlamak için Lahor'u başkent yaptı. Ayrıca Delhi'nin en eski Müslüman anıtları olan Kuvvet-ül-İslam Cami ve Kutub Minar'ın inşaatını başlattı.[15] 1210 yılında Lahor'da çevgan oynarken bir kaza sonucu atı düştü ve eyer'in altında kaldı. Aldığı yaralar nedeniyle öldü. Lahor'da sonradan inşa edilen Anarkali Çarşısı'nın yakınına gömüldü.[15]

Aram Şah (h. 1210–1211)

değiştir

İkinci Sultan, 1210'dan 1211'e kadar hüküm süren Aram Şah'dı. Çihilgâni ("Kırklar") adlı memlüklü kırk komutandan oluşan seçkin soylu bir grup, Aram Şah'ı tahtan indirmek istedi. Bedaun Valisi ve aynı zamanda Aybeg'in damadı olan Şemseddin İltutmuş Aram Şah'ın yerine geçmesi için davet edildi. İltutmuş 1211'de Delhi yakınlarındaki Jud ovasında Aram'ı yendi[15] ve öldürdü.[16]

Şemseddin İltutmuş (h. 1211–1236)

değiştir

Üçüncü Sultan, Nâsırü-l Emirü'l Mü'minin unvanı ile 1211 yılında tahta çıkan Şemseddin İltutmuş oldu. Başkenti Lahor'dan Delhi'ye taşıdı ve hazineyi üç katına çıkardı.[15] Düşmanları olan Multanlı Nasıreddin Kabaca'yı ve Gazneli Taceddin Yıldız'ı yendi.[15] Moğollar, 1221'de İndus Muharebesi'nde Cengiz Han tarafından mağlup edilen Celâleddin Harezmşah'nin peşine düştü ve Hindistan'a girdi. Cengiz Han'ın ölümünden sonra İltutmuş, kaybedilen bölgelerin çoğunu geri alarak kuzey Hindistan'daki hakimiyetini pekiştirdi. Memlük komutanı Muhammed Bahtiyar Halaci'nin halefleri tarafından yönetilen Bengal, 1227'de Delhi Sultanlığı'na dahil edildi.[12][17] 1230'da İltutmuş, Mehrauli'de Havz-ı Şemsî (güneş havuzu) su depolama alanını inşa etti ve 1231'de Delhi'deki ilk İslami türbe olan Sultan Gari'yi inşa etti.[15] Bu türbe 1229 yılında ölen en büyük oğlu Nasırüddin Mahmud için yapılmıştır. Sultan 29 Nisan 1236'da öldü.

 
Kutub Minar kompleksi içinde İltutmuş'un kabri (h. 1211–1236).

Rükneddin I. Firuz Şah(h. 1236)

değiştir

Dördüncü Sultan, Rükneddin Firuz sadece yedi ay hüküm sürdü. 1 Mayıs 1236 da tahta çıktı. Saltanatı ile pek ilgilenmedi. Devlet işlerini annesi Şah Türkan yürütüyordu. Kişisel zevk ve sefahat peşinde koşması vatandaşların öfkesine sebep oldu. 19 Kasım 1236'da hem Rükneddin Firuz hem de annesi Şah Türkan, Kırklar tarafından öldürüldü.

Raziye Begüm (h. 1236-1240)

değiştir

Beşinci Sultan, 19 Kasım 1236'da Celâleddin Raziye Sultan unvanı ile Hindistan'ın bilinen ilk Müslüman kadın hükümdarı olarak tahta çıktı. Aslında İltutmuş, kızı Raziye Begüm'ü veliaht olarak tayin etmişti ancak soylular Rükneddin Firuz'u sultan olarak seçti. Saltanatının ilk yıllarında Delhi'de çıkan Karmati isyanı ile uğraşmak zorunda kaldı. Sarayda Türk nüfuzunu kırmak isteyen Raziye, Habeş asıllı Cemâleddîn Yakut'u sarayda yüksek görevlere getirdi. Bu durum hoş karşılanmadı ve isyanlar çıktı. En büyük isyanı Teberhind Valisi İhtiyârüddin Altûniyye başlattı. Cemâleddîn Yakut öldürüldü ve Raziye Begüm tutuklanarak Teberhind Kalesi'nde hapsedildi. Üvey kardeşi Muizzüddin Behram, Kırklar'in yardımıyla tahta çıktı. Raziye, kısa bir süre sonra Teberhind Valisi ile evlendi ve tahtı tekrar ele geçirmek istedi. Başarısız olunca kocası ile birlikte Kaithal'a kaçtı. 14 Ekim 1240'ta her ikisi Catlar tarafından soyuldu ve öldürüldü.[15][19]

Muizzüddin Behram Şah (h. 1240-1242)

değiştir

Altıncı Sultan, Muizzüddin Behram Şah 22 Nisan 1240'ta tahta çıktı. Saltanatı sırasında Kırklar kararlı yapısını yitirdi ve sürekli kendi aralarında çekişti. Bu huzursuzluk döneminde Moğollar Pencap'ı işgal etti ve Lahor'u yağmaladı. Müziddin Behram herhangi bir karşılık veremedi ve 10 Mayıs 1242'de tahtan indirildi. Kırklar tarafından Delhi'de bulunan Beyaz Kale'de 15 Mayıs 1242'de öldürüldü.[15]

Alâeddin Mesud Şah (h. 1242-1246)

değiştir

Yedinci Sultan, Alâeddin Mesud Şah 10 Mayıs 1242'de tahta çıktı. Tıpkı babası Rükneddin Firuz gibi yönetim işleri ile pek ilgilenmedi. Bunun yerine, eğlence ve şaraba olan düşkünlüğü ile ünlendi. Basiretsiz bir yönetici olarak Kırklar'in elinde kukla oldu. 10 Haziran 1246'da soylular, Mesud Şah'ın amcası ve İltutmuş'un oğlu olan Nâsırüddin Mahmud'u tahta geçirdiler.[15]

Nâsırüddin I. Mahmud Şah (h. 1246-1266)

değiştir

Sekizinci Sultan, Nâsırüddin unvanı ile 10 Haziran 1246'da tahta çıktı. Nâsırüddin Mahmud çok dindar biriydi ve zamanının çoğunu dua ederek geçiriyordu. Fakirlere ve darda olanlara yardım etmesiyle ünlüydü. Devlet işleriyle genelde yardımcısı Gıyâseddin Balaban ilgileniyordu.[15] 18 Şubat 1266'da zehirlenme ya da hastalık sebebiyle öldü.[20]

Gıyâseddin Balaban (h. 1266-1287)

değiştir

Dokuzuncu Sultan, Gıyâseddin Balaban 20 Şubat 1266'da tahta çıktı. Balaban devleti demir yumrukla yönetti ve Kırklar soylu grubunu dağıttı. Hindistan'da barış ve düzeni tesis etmeye çalıştı ve düzensizliğin olduğu bölgelerde askeri garnizonlarla birçok ileri karakol inşa etti. Balaban, herkesin tahta sadık olduğundan emin olmak için etkili bir casusluk sistemi kurdu. Ayrıca Moğollara karşı savaştı ve onların birçok istilasını püskürttü. En sevdiği oğlunu Şehzade Muhammed'i Moğollara karşı Beas Nehri Muharebesi'nde kaybetti. Bu olaydan sonra sağlığı gittikçe bozuldu ve 1287'de öldü.[15]

Muizzüddin Keykubad (h. 1287-1290)

değiştir

Onuncu Sultan, 1287'de tahta çıkan Balaban'ın torunu Muizzüddin Keykubad oldu. Genç yaşta tahta geçtiği için devlet işleri ile ilgilenemedi. Önce felç geçirdi sonra 1 Şubat 1290'da bir Halaci şefi tarafından öldürüldü.[15]

Şemseddin Keyûmers (h. 1290)

değiştir

Onbirinci ve son Sultan, 1 Şubat 1290'da tahta çıkan Keykubad'ın oğlu Şemseddin Keyûmers oldu. Henüz üç yaşında iken tahta çıktı. 13 Haziran 1290'da tahtan indirildi. Yerine Halaci Hanedanını başlatacak olan Celaleddin Firuz Halaci geçti ve böylece Memlük Hanedanı son buldu.[21]

Hanedana ait mimari yapılar:[15]

Gandhak ki Baoli
Boş hali
Su ile doldurulmuş hali
Gandhak Ki Baoli. İltutmuş tarafından yaptırılan basamaklı su kuyusu.[22]

Kutbüddin Aybeg

  • Kutub Minar kompleksi içinde, 1193'te Delhi'nin tarihi semti Mehrauli'de yapımına başlanan Kutub Minar.
  • Yine aynı kompleks içinde Kuvvet-ül İslam ("İslam'ın Gücü") camisi. 1193'te Kutbüddin Aybeg tarafından Rajput'lara karşı kazandığı zaferin anısına inşa edildi.
  • Lahor'da Kutbüddin Aybeg'ın kabri (sonradan inşa edilen Anarkali Pazarı yakınında).

Şemseddin İltutmuş

  • Kutub Minar'ın güneyine inşa edilen Havz-ı Şemsî su depolama alanı ve çevresindeki medrese.
  • Gandhak ki Baoli (Baoli basamaklı bir su kuyusudur). Çiştiyye tarikatına mensup Kutbüddin Bahtiyâr anısına yapılmıştır.[22]
  • Kutub Minar kompleksi içinde 1235'te inşa edilen İltutmuş'a ait kabir.
  • Genç yaşta ölen en büyük oğlu Şehzade Nâsıreddîn Mahmud için; 1231 yılında Delhi'de, günümüzde Sultan Gari olarak bilinen ve Kutub Minar kompleksine oldukça yakın Vasant Kunj semtinde bir türbe ve 1237 yılında Delhi'de Medrese-i Nâsıriyye'yi inşa etmiştir.[23]

Diğer hükümdarlar

Soyağacı

değiştir

Memlûk Hanedanı (Delhi) (1206-1290)

Kutbüddin Aybeg
(1)
h. 1206-1210
Aram Şah
(2)
h. 1210-1211
KızıŞemseddin İltutmuş
(3)
h. 1211-1236
Rükneddin
I. Firuz Şah

(4)
h. 1236
Raziye Begüm
(5)
h. 1236-1240
Muizzüddin Behram Şah
(6)
h. 1240-1242
I. Nâsırüddin Mahmud Şah
(8)
h. 1246-1266
KızıGıyâseddin Balaban
(9)
h. 1266-1287
Alâeddin Mesud Şah
(7)
h. 1242-1246
Nâsırüddin Buğra Han
Muizzüddin Keykubad
(10)
h. 1287-1290
Şemseddin Keyûmers
(11)
h. 1290

Ayrıca bakınız

değiştir

Referans listesi

değiştir
  1. ^ Schwartzberg, Joseph E. (1978). A Historical atlas of South Asia. Chicago: University of Chicago Press. s. 147, map XIV.3 (h). ISBN 0226742210. 5 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2023. 
  2. ^ Vincent A Smith, Google Kitaplar'da The Oxford History of India: From the Earliest Times to the End of 1911, Chapter 2, Oxford University Press
  3. ^ Eaton, Richard M. (25 Temmuz 2019). India in the Persianate Age: 1000-1765 (İngilizce). Penguin UK. ss. 48-49. ISBN 978-0-14-196655-7. 
  4. ^ "Arabic and Persian Epigraphical Studies - Archaeological Survey of India". Asi.nic.in. 29 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Kasım 2010. 
  5. ^ a b Eaton, Richard M. (25 Temmuz 2019). India in the Persianate Age: 1000-1765 (İngilizce). Penguin UK. ss. 48-49. ISBN 978-0-14-196655-7. The ethnicity of Turkish slaves, the earliest generation of whom dated to the Ghurid invasions of India, survived well into the thirteenth century. For a time, even Persian-speaking secretaries had to master Turkish in order to function. There persisted, more-over, deep cultural tensions between native Persian-speakers – whether from Iran, Khurasan or Central Asia – and ethnic Turks. Nizam al-Din Auliya (d. 1325), Delhi’s renowned Sufi shaikh, characterized Turks as rude, bellicose and vain, reflecting a view, prevalent among many native Persians of the day, that Turks were uncultured boors who had illegitimately monopolized power and privilege. Such animosities were amplified by the asymmetrical power relations between ethnic Turks and Persians, often depicted in the literature as ‘men of the sword’ and ‘men of the pen’ respectively. 
  6. ^ "Engin Beksaç, Kutub Minâr, İslam Ansiklopedisi". 2 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mart 2023. 
  7. ^ Walsh, pp. 68-70
  8. ^ a b c Anzalone, p. 100
  9. ^ Sen, Sailendra (2013). A Textbook of Medieval Indian History. Primus Books. ss. 72-80. ISBN 978-9-38060-734-4. 
  10. ^ Sisirkumar Mitra 1977, ss. 123-126.
  11. ^ Eaton, Richard M. (25 Temmuz 2019). India in the Persianate Age: 1000-1765 (İngilizce). Penguin UK. ss. 39-45. ISBN 978-0-14-196655-7. 
  12. ^ a b Nafziger, George F.; Walton, Mark W. (2003). Islam at War: A History. Praeger Publishers. s. 56. 
  13. ^ a b Walsh, p. 70
  14. ^ Basu, K. K. Tr. (1932). The Tarikh-i-Mubarak Shahi. s. 57. 
  15. ^ a b c d e f g h i j k l m n Eaton, Richard M. (25 Temmuz 2019). India in the Persianate Age: 1000-1765. Penguin UK. ss. 45-57. ISBN 978-0-14-196655-7. 1 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2023. 
  16. ^ Minhaj-i Siraj Juzjani, (1881). Tabakat-i Nasiri, A General History Of The Muhammadan Dynasties Of Asia Including Hindustan Volume 1, Translated by Major H.G. Raverty. Gilbert & Rivington. s. 530. ...and they martyred Aram Shah 
  17. ^ Satish Chandra (2004). Medieval India: From Sultanat to the Mughals-Delhi Sultanat (1206-1526) - Part One (İngilizce). Har-Anand Publications. ss. 43-44. ISBN 978-81-241-1064-5. 
  18. ^ Schwartzberg, Joseph E. (1978). A Historical atlas of South Asia. Chicago: University of Chicago Press. s. 37, 147. ISBN 0226742210. 5 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2023. 
  19. ^ "Cengiz Tomar, Radiyye Begüm, İslam Ansiklopedisi". 23 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2023. 
  20. ^ Minhaj-i Siraj Juzjani, (1881). Tabakat-i Nasiri, A General History Of The Muhammadan Dynasties Of Asia Including Hindustan Volume 1, Translated by Major H.G. Raverty. Gilbert & Rivington. s. 716. 
  21. ^ Basu, K. K. Tr. (1932). The Tarikh-i-Mubarak Shahi. s. 56-58. 
  22. ^ a b Smith, Ronald Vivian (2005). The Delhi that No-one Knows (İngilizce). Orient Blackswan. s. 12. ISBN 978-81-8028-020-7. 
  23. ^ "Bilimin Koruyucuları Olarak Delhi-Türk Sultanları 1206-1414". Haluk KORTEL. Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 4 (11), 160-175. s. 164. 11 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

Kaynakça

değiştir

Dış Kaynaklar

değiştir

Dış bağlantılar

değiştir