Léopold Lévy

Fransız ressam (1882 – 1966)

Léopold Lévy (5 Eylül 1882, Paris - 12 Aralık 1966, Paris), Fransız ressam, akademisyen, gravür sanatçısı.

Tüm fertleriyle sanatçı ya da sanatsever bir ailenin son çocuğudur. Gençliğinin ilk yıllarında lise döneminde yaptığı ilk resim, evlerinde asılı bulunan Fransız ressam Gustave Courbet’nin çalıştığı kopya resmidir. Aynı yılda liseyi, aralıksız resim yapmak ve müzeleri gezerek sanat çevreleri ile iç içe olmak üzere terk etti. Paris'te bulunan École des Beaux-Arts giriş sınavında başarısız oldu.[1] Sık sık gittiği Louvre Müzesi’nde Charles Edmond Kayser, André Derain ve Henri Vergé-Sarrat gibi ressamlarla arkadaş oldu.[1] Kısa sürede; 1898 yılında sanatçı ve yazarların çevresine girdi. Onlarla ileriki yaşamında da sürecek dostluklar kurdu. “Salon des Independans” sergisinde O'nu üne kavuşturacak “Kapı” tablosunu 1899 yılında yaptı. Matisse ‘in çok beğendiği tablo serginin baş köşesine asıldı. 1909’da kendisinden gravür’ün inceliklerini öğrendiği Heyman ile tanışarak Güzel Sanatlar Derneği’nin üyesi oldu ve sürekli olan sergilerine katıldı. En önemli yapıtlarını ürettiği askerlik yıllarında izlenimcliğin doruğa çıktığı 1914’lü yıllarda kendisinin kübistlerle aynı çalışmaları yaptığı bilinmektedir. Levy’nin sanatında coşku heyecan ve lirizmin başladığı dönem ise; Akdeniz kıyılarını keşfettiği dönemdir.

Çok sayıda resim ve gravür sergisi açtığı 1923 yılından sonra sanat dünyasında tanınmaya başladı. Lucretius’un "De Rerum Natura" (Doğa Üzerine) şiirini 41 orijinal gravür ile resimledi. Bu baskısı en güzel sanatçı kitaplarından biri kabul edilmektedir.[2]

Normandiya Trasatlantiği’nde dekorasyon işlerinde çalıştı.

1925 yılında Albert Morancé tarafından yayınlanan bağımsız ressamlar ve gravür sanatçıları albümünde yer almıştır.

1936 yılında ‘Legion D'Honneur Nişanı ile şövalye oldu. Aynı yıl Türkiye'ye çağrıldı.[3]

Léopold Lévy Türkiye’de

değiştir

1936 yılında Türkiye'ye çağrılan Lévy, ancak 1937 ocak ayında Güzel Sanatlar Akademisi’nde göreve başladı. Resim bölümü başkanlığı görevini üstlendi. Üç yıllık anlaşması tam on üç yıl sürdü. O devirde Akademi Müdürü Burhan Toprak’ın dışında bölüm başkanları ya da kısım şefleri yabancı idi: İç Dekorasyon Bölümü Şefi Fransız L. Sue, Mimari Bölümü Başkanı Alman Taud, Heykel Kısmı Şefi ise Alman Belling’di. Kendisine asistan olarak, daha önce Paris’te bulunmuş Sabri Berkel, Cemal Tollu, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Nurullah Berk ve Şefik Bursalı’yı seçti. İlk yılında gravür atölyesi kurdu. Neşet Günal, Fethi Karataş ve Fethi Kayaalp, bu atölyede yetiştiler. Öğrencilerine “sanat”ın, “resim”in ne olduğunu. onlara kesinlikle bir başkasını taklit etmemeleri gerektiğini sürekli telkin etti. Sanatın sürekliliğini sağlayan yasaların değişmediğini, değişimin sadece ifade biçimleri olduğunu anlatmak için uğraştı.

Bursa’da da bir resim atölyesi açılmasına önayak oldu. Akademi’de bir kitap bölümünün açılması için çaba göstererek, Atatürk’ün emriyle açılmasını sağladı. Beşiktaş’taki Resim ve Heykel Müzesi’ni tanzim etti.: Pierre Bonnard, André Derain, Marquet, Segonzea, Braque, Picasso, Matisse ve Dufy gibi dünya çapında ressamların eserlerinin müzeye kazandırılmasındaki çabası büyük oldu. İstanbul’un otantik, bozulmamış yerlerinden peyzajlar yaptı.1947’de Ankara Operası için Boğaziçi’nin bir gravür’ünü yaptı. Ahmet Hamdi Tanpınar, Nurullah Ataç, Yahya Kemal Beyatlı, Sabahattin Ali, Fikret Adil, Arif Dino, Abidin Dino Güzin Dino, Nadir Nadi ve Berin Nadi gibi Türk dostları olan sanatçı II. Dünya Savaşı bitiminde 1949’da istifasını vererek Fransa’ya; yetiştirdiği öğrencileri Nuri İyem, Avni Arbaş, Selim Turan, Tiraje Dikmen ve Nejad Devrim gibi o dönem genç kuşak ressamlara resim dillerini bulmalarında bir usta olarak, katkıda bulunmuş olarak döndü. Ölümünden altı ay önce İstanbul’a gelen ve Aralık 1966’da Le Kremlin-Bicêtre'de ölen Levy, eserlerinin değerlendirilmesi için vasiyetnamesinde öğrencisi Tiraje Dikmen’i görevlendirdi.

Levy için öğrencilerinden Turgut Atalay: “…O'ndan iyisi Türkiye'ye gelemezdi. Her dersi bir konferanstı" der.[özgün araştırma?]

Aynı dönemde akademide görev yapan İbrahim Çallı ise Levy'nin eğitim yaklaşımını sert bir dille eleştirmiş, iddialara göre emekliliğe sevk edilmesinde bu tavrının payı olmuştu. 2 Ağustos 1947'de Her Hafta dergisinde yayımlanan röportajda Çallı "Leopold Levy, peyzajist ve gravür sanatkarıdır. Fakat hiçbir zaman ve asla akademi hocası değildir" diyordu. Levy'yi zengin renk kullanımından kaçınmak, bu tavrını öğrencilere dayatmak, kişilik kazanamadan mezun olmalarına yol açmakla suçluyordu.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ a b "LÉOPOLD-LÉVY". Bureau d’art Ecole de Paris (Fransızca). 3 Ocak 2019. 28 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mayıs 2024. 
  2. ^ MacHardy, Carolyn W. (1989). "Janine Bailly-Herzberg, Dictionnaire de l'Estampe en France, 1830-1950. Coll. « Arts et Métiers Graphiques ». Paris, Flammarion, 1985, 384 pp., 501 illus., $100.00 (paper)". RACAR : Revue d'art canadienne. 16 (1): 70. doi:10.7202/1073335ar. ISSN 0315-9906. 
  3. ^ Yılmaz, Meliha (2015). "Sanatçı Ve Sanat Eğitimcisi Olarak Leopold Levy Ve Türk Resim Sanatına Etkisi" (PDF). İdil Sanat ve Dil Dergisi. 4 (15). s. 56. doi:10.7816/idil-04-15-03. ISSN 2146-9903. 4 Nisan 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mayıs 2017.