Kullanıcı:Anerka/ÇalışmaSayfası

İsmail Hakkı Dümbüllü
Doğumİsmail Hakkı
1897 ya da Tevellütü 1315[1]
Üsküdar, İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm5 Kasım 1973
İstanbul, Türkiye
Ölüm sebebiBeyin sarsıntısı, kalp krizi
Defin yeriKaracaahmet Mezarlığı
Diğer ad(lar)ı
  • Halk komiği
  • Halk Sanatkarı[2]
  • Şehr-i komik
Meslek
Çocuk(lar)
  • Serpil Dümbüllü[3]
  • Ş. İpek Dümbüllü[4]
EtkilendikleriKel Hasan Efendi
Etkiledikleri

İsmail Hakkı ya da bilinen adıyla İsmail Hakkı Dümbüllü (d. 1897 - ö. 5 Kasım 1973) Geleneksel Türk Tiyatrosunun son temsilcisi, Orta oyunu ve Tulûat sanatçısı.

Yaşadığı dönemin en ünlü güldürü sanatçılarındandır. Kel Hasan Efendi'nin yanında çalışarak tulûat sanatını öğrendi. Sözlü kültür tiyatro geleneklerini radyo, sinema gibi mecralara da aktarıp geleneksel Türk tiyatro sanatının daha çok kişi tarafından bilinir hale gelmesi ve orta oyunu türünün devamlılığını sağlamada etkili oldu.

Gözlemeci, Kavuklu'ya Hile, Çifte Hamamlar, Ters Biyav ve Kanlı Nigâr oynadığı oyunlar arasında en çok bilinenlerdir. 1940'lı yılların sonlarında sinemada bir ‘halk komiği’ tanımlamasıyla yıldızlaşan Dümbüllü; oynadığı filmlerde en çok Nasreddin Hoca tiplemesi ile özdeşleşmiştir.

Hocası Kel Hasan Efendi'nin orta oyununu temsil eden kavuğunu ve tulûat sanatının simgesi kabul edilen fesini devralan Dümbüllü, bu iki simgeyi 1968'de Münir Özkul'a devretmiştir. Bu iki simge Türk tiyatro oyuncuları arasında geleneksel bir törende devredilmeye devam etmektedir.

Çocukluğu ve ilk yılları değiştir

1897 yılında İstanbul’un Üsküdar semtinde Atlamataşı Selmanağa mahallesinde doğdu.[8] Babası padişah II. Abdülhamid'in silahşörlerinden Zeynel Abidin Efendi, annesi Fatma Azize Hanım idi.[9] Beş çocuklu bir ailenin ferdiydi.[10] Ailesi ona İsmail Hakkı adını verdi.

Üsküdar İttihat-ı Terakki Mektebi’nde ilköğrenimini tamamladıktan sonra askeri ortaokula devam etti.[9] Tiyatro merakı yüzünden Toptaşı Rüştiye-i Askeriyye'yi[11] üçüncü sınıfta bıraktı.[12]

Anne ve babası tiyatrocu olmasını istemiyordu;[13] ancak o 1916 yılında[14] Üsküdar'daki Dilküşâ Tiyatrosu'nda Şevki Beyle ilk defa sahneye çıktı, sonra Kamer Tiyatrosu'nda Karagöz Hüseyin'in[15] sahnesinde amatör olarak tiyatroya başladı. Sahneye çıktığı ilk oyun "Aptal Bekçi" oyunudur; oyundaki rolü bir kadın karakterdir.[16] 1917'den itibaren Kel Hasan Efendi'nin tiyatrolarında profesyonel olarak sahne aldı. Bu tarihten 1926 yılına kadar Kel Hasan'ın yanında çalışarak tulûat geleneğini öğrendi. Kavuklu Hamdi, Komik Naşid Efendi, Küçük İsmail Efendi, Abdürezzak gibi dönemin ünlü orta oyuncuları ile çalışma fırsatı buldu. Kantocu Peruz Hanım'ın söylediği "Dümbüllü" kantosuna bir gazel ekleyerek söylemesi nedeniyle "Dümbüllü İsmail" olarak tanındı.

Kariyeri değiştir

Dümbüllü'nün adını ilk duyurduğu zamanlar Kel Hasan'ın sahnelerden çekildiği, "Kar-ı kadim" ortaoyununun yerini "Nev-i icad" ortaoyununa ve tulûata bıraktığı dönemdir.[3]

İsmail Dümbüllü, Kel Hasan'ın yanında beraber çalıştığı Tevfik İnce[17] ile 1928'de Direklerarası'nda Hilal Tiyatrosunu kurdu.[18] Kendisi orta oyunundaki Kavuklu'nun yeni şekli olan Uşak rolüne çıkarken, Tevfik İnce Pişekar karakterinin yeni şekli olan Jön (evin beyi) rolüne çıkıyordu.[19] 1933’ten sonra birlikte Anadolu turnelerine çıktılar. Gezginci tiyatroyu geleneksel oyunla birleştirerek halka sundular. Gözlemeci, Kavuklu'ya Hile, Çifte Hamamlar, Ters Biyav ve Kanlı Nigâr oynadığı oyunlar arasında en çok bilinenlerdir.[9] Tiyatrolarını diğerlerinden ayıran en önemli özellik, oyuna başladıkları zaman seyircilerin tepkilerini gözlemlemek ve gerekirse oyunun gidişatını değiştirebilmek için salondaki tüm ışıkları yaktırmalarıydı.[17]

Soyadı Kanunu çıktığında kendisine Meral soyadını seçti ancak bu talebi dönemin Üsküdar Kaymakamı ve Belediye Reisi Lütfi Bey tarafından reddedildi. Lütfi Bey'in aklına İsmail Hakkı'nın, Kantocu Peruz Hanım'ın seslendirdiği "Dümbüllü" kantosunda söylediği nakarat gelmişti ve ona "Senin soyadın Dümbüllü olacak" dedi.[17] İsmail Hakkı bu olay sonunda "Dümbüllü" soyadını aldı ve kayıtlara göre bu soyadı en az 45 yıl başka birine verilmedi.[17] Bahsi geçen ek nakarat ise "Dümbüllü... Dümbüllü... gabalara mabalara Dümbüllü..." idi.[20]

Dümbüllü, sanatını tiyatro dışında radyoda da icra etti. Tulûat ve orta oyunu dağarcığından oyunları radyoda canlandırarak radyo yayınlarını geleneksel Türk tiyatrosunu halka anlatma aracı olarak kullandı. TRT İstanbul Radyosu’nda on beş günde bir yayımlanan ve sunuculuğunu Orhan Boran’ın yaptığı müzik eğlence programında Dümbüllü’nün Tevfik İnce ile birlikte rol aldıkları bölüm dinleyicilerden büyük ilgi gördü.[19]

Dönemin ünlü komedyenlerinin âşık atışması gibi sahnede birbiriyle atıştıkları “Türkiye Komikler Müsabakası” adlı yarışmalarda sıklıkla Naşit Bey ile karşılaştı. Naşid Efendi'nin 1943 yılında ölümünden sonra orta oyunu geleneğini sürdüren en önemli isim Dümbüllü oldu.[19] Tulûat sahnesinde yer alan son kavuklu Dümbüllü'ydü.[21]

1940'lı yılların sonlarında sinemada bir ‘halk komiği’ tanımlamasıyla yıldızlaşan Dümbüllü[22]; 1946 yılından itibaren elliye yakın sinema filminde rol aldı. Bu filmler arasında Harman Sonu (1946), Keloğlan (1948), Dümbüllü Macera Peşinde (1948), İncili Çavuş (1951), Nasreddin Hoca (1965) gibi filmler bulunur. Oynadığı filmlerde en çok Nasreddin Hoca tiplemesi ile özdeşleşmiştir.[9]

1955 Bahar ve Çiçek Bayramı festivalinde mükafat kazandı.[23]

1965 yılında "İsmail Dümbüllü ve Arkadaşları" adıyla Dümbülllü ve Tevfik İnce "Moliere" ve "Brecht" gibi yazarların oyunlarını temel alıp orta oyunu kurallarıyla oynayarak orta oyununu modernize etmeye çalıştı.[24]

Evliydi ve iki kızı vardı.[17][25] Birden fazla evlilik yaptığı son evliliğinin geç yaşta olduğu ve bu evliliğinden olan kızının adının Serpil olduğu bilinmektedir.[3] Bu kızını batı tarzı tiyatroyu öğrenmesi için Muhsin Ertuğrul ve Haldun Taner'e emanet etti.[3] İlk kızı 1948, ikincisi 1953 yılında doğdu.[12]

Türk tiyatrosunda geleneğin simgesi olan kavuğu ve fesi “Kanlı Nigar” oyununu Altan Karındaş’la birlikte Arena Tiyatrosu’nda sahneleyen Münir Özkul’a 17 Nisan 1968 tarihinde seyirci huzurunda sürpriz olarak teslim etti.[9] Münir Özkul “Kanlı Nigar”'ı hem tiyatroda sahnelemiş hem de filminde aynı rolü oynamıştır.

Dümbüllü'nün sahne hayatına veda gecesi 14 Temmuz 1968 tarihinde 55. sanat yıldönümünde yapılacak şekilde planlandı.[26] Tören İstanbul Açık Hava Tiyatrosu'nda arkadaşları tarafından düzenlendi. Dümbüllü, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'den törenin onun himayesinde olmasını ve tiyatronun o gece 02.00'ye kadar açık kalmasını rica etti.[27] Demirel'e sahnnelere veda ederken elinde "halkın sevgi alaka ve sempatisinin" kaldığını söyledi; ısrar üzerine maddi anlamda sahip olduğu tek şey olan dairesini de damadıyla kızına verdiğini de açıkladı. [27] Tören planlandığı gibi 14 Temmuz'da gerçekleştirildi ve dört bin kişi tarafından izlendi. Dümbüllü tören sırasında sahnelere veda etmemesi için yapılan ısrarlar sonucunda arada sırada çıkmayı kabul etti. Öztürk Serengil'in kendisine Münir Özkul'a verdiği kavuğu hatırlatıp şapkasını istemesi üzerine, "Ben şepkeden mepkeden anlamam." dedi.[26] Törenden sonra bir yıl kadar ara verdi, ancak bu dönemde hayranlarından sahneye çıkması için mektup ve ısrarlar almaya devam etti.[1]

1968'den sonra zaman zaman sahneye çıkmaya, radyo oyunlarında yer almaya devam etti. 1970’te, Nurhan Damcıoğlu ve Halit Akçatepe ile birlikte Çalıkuşu Opereti’nde rol aldı. Son zamanlarında Yapı ve Kredi Bankası'nın Sanat müşavirliğini yaptı.[28]

Eylül 1973'te geçirdiği bir trafik kazasında başını cama vurarak beyin sarsıntısı geçirdi; Kasım ayı başında kalp yetmezliği yüzünden tedavi için Cerrahpaşa Hastane'sine kaldırıldı.[29] Bir hafta kadar sonra, 4 Kasım'ı 5 Kasım'a bağlayan geceyarısı komaya girdi ve 5 Kasım 1973 günü sabaha karşı saat 02.10'da öldü.[25]

Cenazesi namazı Şişli Camii'nde kılındı ve Dümbüllü Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi. Tabutu taşınırken baş kısmına orta oyunu oynarken taktığı kavuğu kondu, ayak kısmına ise tulûat oynarken giydiği ceket serildi.[30]

Kavuğunun kendisiyle birlikte gömülmesini vasiyet etti, ancak Diyanet tarafından uygun bulunmadığı için bu isteği yerine getirilmedi.

30 Ekim 1973 tarihinde açılan Boğaziçi Köprüsü üzerinden geçirilen ilk kişi olan Dümbüllü Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir.[31]

Cenazenin kaldırıldığı akşam ölümü nedeniyle bir televizyon programı da yapıldı.[32]

Eleştiriler değiştir

Ölümünden yaklaşık bir sene önce Altan Erbulak bir köşe yazısında Dümbüllü'den "birçok kişide tiyatro sevgisini yeşerten", "gerçek bir halk sanatçısı" ve "halktan biri" olarak bahsetmiştir.[33] Burhan Felek, ölümünün ardından yazdığı yazıda "gördüğü kavuklular içinde Hamdi Efendi'den sonra en iyisi olduğundan" bahsetti. Felek'e göre Dümbüllü "hem Kel Hasan hem de Naşid'den de iyiydi.". Kişisel özellikleri hakkında ise, "çok terbiyeli, sempatik ve popüler" olduğunu yazdı.[28] Yine Burhan Felek Dümbüllü'nün "Türkçe'yi İstanbul şivesiyle konuştuğunu" yazarken Haldun Taner sahnede "sevimli bir tempo içinde bazı hecelerin yarısını yerdi" dedi.[34]

Haldun Taner Milliyet Sanat'ta, Dümbüllü'nün en büyük avantajının tipi olduğunu, sanatçının "yüz adelelerinin her birine söz geçirebildiğini" duyguları "özellikle kaşları ve ağzı ile ilettiğini" ve "klaviyatürü fakir ama oynadığı karakterlerin gerektirdiği tarzda bir sesi olduğunu" kaleme aldı.[35] Onu halk sanatçısı yapan "ufak tefek halktan görünüşünün" yanısıra "seyirciye karşı içten saygısıydı."[35] "O katıksız, yapmacıksız, işinin ehli, usta bir halk komiği idi.".[35] "Halkın nabzını elinde tutardı, halkın sismografı gibiydi. [3]

Vasfi Rıza Zobu, Dümbüllü'yü "iyi huylu ve güzel ahlaklı" diye niteledi.[36]

Müjdat Gezen Dümbüllü adına düzenlenen ödül töreninde "İsmail Dümbüllü gelmiş geçmiş en büyük güldürü ustasıydı." dedi.[37] Münir Özkul aynı törende bunu "Türkiye'nin en başarılı güldürü ustası" diye teyit etti.[37]

Necati Doğru, Dümbüllü'yü "eğlenmeyi halk kitlelerine Karagöz'den daha fazla indiren halk sanatçısı" diye niteledi. [38]

Yılmaz Çetiner Naşit'le Dümbüllü arasındaki farkın binlerce kilometre yoldan çok olduğunu söylemiş ve sonrasında Naşit'i övmüştür.[39]


Doğan Heper, Dümbüllü'nün sokakta "ciddi ve asık suratlı olduğunu" yazdı.[40]

Etkileri değiştir

Müjdat Gezen dilekçeyle yeni taşındığı sokağın adını İsmail Dümbüllü Sokağı yaptırdı.[41]

Ölümünden altı yıl sonra 14 Kasım 1979'da Kent Tiyatrosu'nun önüne bir büstü yapıldı ve adına o yıl güldürü dalında en başarılı olan sanatçıya verilmek üzere bir ödül düzenlenmesi kararlaştırıldı.[36] 1980 yılında Müjdat Gezen'in düzenlediği ilk ödülü Sersem Kocanın Kurnaz Karısı adlı eserdeki Tomas Fasülyeciyan rolüyle Münir Özkul kazandı; ödülün sonraki senelerde Dümbüllü'nün ölüm tarihi olan 5 Kasım'da verileceği de açıklandı.[37]

1985 yılında düzenlenen Kültür ve Sanatta Unutulmayanlar sergisinde kıyafetleri, hakkındaki yazılar ve fotoğraflar sergilendi.[42]

Kel Hasan'ın fesi ve kavuğu değiştir

Dümbüllü'nün hocası Kel Hasan Efendi'den devralıp 1968'de Münir Özkul'a devretiği fesi ve kavuğu Türk tiyatro oyuncuları arasında geleneksel bir törende devredilmektedir. Bu fes ve kavuk Türk tiyatro oyunculuğu mirasını temsil eder.


Dümbüllü Münir Özkul'u Kanlı Nigar oyununda izledikten sonra sahne arkasında ziyaret etti ve "Ne sağır köşe, ne cömert yer biliyorsun, dal düz giriyorsun. Ama altından kalkmışsun." diyerek Kel Hasan Efendi'den devraldığı kavuğu Özkul'a verdi.[43] Dümbüllü Münir Özkul'u seçme gerekçesini Özkul'un kitaplı olması ve farklı bir tarzda olan ortaoyununa bilmeden dalmasına rağmen üstesinden gelmesi olarak açıkladı.[43]

Münir Özkul, Dümbüllü'den aldığı ve tulûat sanatının simgesi sayılan fesi Müjdat Gezen'e; Müjdat Gezen ise 2017'de Baba Sahne'nin açılışı sırasında Şevket Çoruh’a devretmiştir.[44] Orta oyununu temsil eden kavuk ise Münir Özkul tarafından 1989’da Ortaoyuncular Tiyatro Topluluğu’nun kurucusu Ferhan Şensoy’a, 2016 yılında Ferhan Şensoy tarafından Rasim Öztekin'e devredilmiştir. Rasim Öztekin 2020 Ağustos ayı itibarıyla tiyatrodan emekli olmuş olması nedeniyle, Kavuk'u "Türkiye'deki sanat yapmanın zorluklarına karşı, sanatı ile kazandıklarını yine tiyatroya yatırarak Kadıköy'de Baba Sahne'yi kuran" Şevket Çoruh'a devredeceğini açıklamış,[45] 20 Eylül 2020 tarihinde Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda düzenlenen özel bir devir teslim töreniyle Kavuk, Çoruh'a devredilmiştir. Böylece 2020 yılında Fes ve Kavuk tek bir sanatçıda buluşmuştur.

İsmail Dümbüllü 1975'te Erkan Yücel'e de bir kavuk verdi. Bu kavuk Erkan Yücel'in ölümünden sonra on yıl boyunca kimseye devredilmedi; kavuğu saklayan Mert Egemen "Peker'in oyunculuk tarzı ortaoyunu tarzıdır. Genç bir sanatçı olarak tiyatrosunu kurduktan sonra kavuğu ona vermek gerekiyordu" diyerek 27 Mayıs 1994'te kavuk devrini Peker Açıkalın'a yaptı. Peker Açıkalın Tiyatrosu'nun ilk oyunu 25 Mayıs'ta sergilenmişti.[46]


Oynadığı Filmler değiştir

filmler [29]

  • Nasreddin Hoca (1971)
  • İstanbul Kazan Ben Kepçe (1965)
  • Soytarı (1965)
  • Serseri Aşık (1965)
  • Nasreddin Hoca (1965)
  • Temem Bilakis (1963)
  • Ekmek Parası (1962)
  • Gol Kralı Cafer (1962)
  • Şeytan Mayası (1959)
  • Fındıkçı Gelin (1954)
  • Bayram Gecesi (1954)
  • Canlı Karagöz (Mihriban Sultan) (1954)
  • Nasreddin Hoca ve Timurlenk (1954)
  • Dümbüllü Tarzan (1954)
  • Kırk Gün Kırk Gece (1953) - Anadolu Film - başrol - Şaban Keser[47]
  • Yıldızlar Revüsü (1952)
  • Vur Patlasın Çal Oynasın (1952) - Anadolu Film - başrol - [47]
  • Dümbüllü Sporcu (1952)
  • İncili Çavuş (1951)
  • Ne Sihirdir Ne Keramet (1951)
  • Harman Sonu Dönüşü (1950)
  • Sihirli Define (1950)
  • Keloğlan (1948)
  • Dümbüllü Macera Peşinde (1948)
  • Kılıbıklar (1947)
  • Kızılırmak - Karakoyun (1946)
  • Bu Kadar (1945)

Toparla ve ekle değiştir

Geleneksel Türk Tiyatrosunun son temsilcisi[1],

Kel Hasan’ın bir konuşmasında, kardeşi Recep Sefa’ya “oğlum sen dramatik adamsın, hiçbir zaman komik olmazsın, işte komiklik bu adam mahsustur, benden sonra bu adam bu sanatın ehli gözüküyor” dediği aktarılmaktadır.

sahne oyunu / orta oyunu. belediye desteği konusu.[48]

Kaynakça değiştir

  1. ^ a b c Süsoy, Yener (18 Haziran 1969). "Seyircilerin devamlı ısrarlarına dayanamadığını söyleyen İsmail Dümbüllü sahneye dönüyor". Milliyet Gazetesi. s. 8. 
  2. ^ "Vefat". Milliyet Gazetesi. 6 Kasım 1973. s. 5. 
  3. ^ a b c d e f Taner, Haldun (23 Eylül 1979). "Dümbüllü İsmail". Milliyet Gazetesi. s. 17. 
  4. ^ "Kel Hasan Efendi'den İsmail Hakkı Dümbüllü'ye Geçen Kavuğun Serencamı". Malumatfuruş. 20 Eylül 2020. Erişim tarihi: 4 Ekim 2020. 
  5. ^ Oraloğlu, Ali Z. (24 Nisan 1970). "Ayrılıktan sonra Şahap Akalın sahnesine kavuştu". Milliyet Gazetesi. s. 8. 
  6. ^ Süsoy, Yener (28 Haziran 1987). "ANAP bize çok yakın". Milliyet Gazetesi. s. 5. 
  7. ^ Ağacık, Musa (18 Ekim 1995). ""Karşımda dursunlar bakayım"". Milliyet Gazetesi. s. 17. 
  8. ^ "55 yıldır kahkaha saçan İsmail Dümbüllü sahneye gözyaşlarıyla veda etti" (PDF). İstanbul Şehir Üniversitesi Arşivi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2020. 
  9. ^ a b c d e Asilyazıcı, Hayati. "İsmail Dümbüllü'den beri". Aydınlık gazetesi, 9 Ekim 2016. Erişim tarihi: 4 Eylül 2020. 
  10. ^ "Dümbüllü İsmail Türk temaşa aleminin ölümsüz kişilerinden biridir" (PDF). İstanbul Şehir Üniversitesi Arşivi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2020. 
  11. ^ "İsmail Dümbüllü (1897-1973)" (PDF). İstanbul Şehir Üniversitesi Arşivi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2020. 
  12. ^ a b Akçapar, Ziya (6 Mart 1969). "Azraille kovalamaca oynayan İsmail Dümbüllü Adana'ya kaçtı" (PDF). İstanbul Şehir Üniversitesi Arşivi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2020. 
  13. ^ Pir, Baha. "Dümbüllü" (PDF). İstanbul Şehir Üniversitesi Arşivi. Hürriyet Gazetesi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2020. 
  14. ^ "Büyük Tulûatçı Dümbüllü'yü kaybettik" (PDF). İstanbul Şehir Üniversitesi Arşivi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2020. 
  15. ^ Alpman, Hafi Kadri. "İsmail Dümbüllü" (PDF). İstanbul Şehir Üniversitesi Arşivi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2020. 
  16. ^ Avcı, Zeynep. "İsmail Dümbüllü sahneye veda ediyor" (PDF). İstanbul Şehir Üniversitesi Arşivi. Erişim tarihi: 3 Ekim 2020. 
  17. ^ a b c d e Çapın, Halit (29 Ocak 1963). "Dümbüllü tiyatroya hiç gitmedi". Milliyet Gazetesi. s. 6. 
  18. ^ Karakuş, Damla. "İsmail Dümbüllü kimdir". Ensonhaber.com sitesi,. Erişim tarihi: 4 Eylül 2020. 
  19. ^ a b c Durmaz, Uğur. "Geleneksel Türk Tiyatrosunda "Kavuk": Bir Simgenin İşlevi, Özellikleri, Temsilcileri ve Dünden Bugüne Yolculuğu". Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi Cilt 4, Sayı 9, Yıl:2018. Erişim tarihi: 4 Eylül 2020. 
  20. ^ Aşık, Melih (5 Kasım 1988). "Dümbüllü İsmail Efendi". Milliyet Gazetesi. s. 7. 
  21. ^ Deniz, Ümit (4 Haziran 1953). "Kar-ı Kadim orta oyunu şimdi sahnede oynanıyor". Milliyet Gazetesi. s. 6. 
  22. ^ Ünal, Murat. "Türk Halk Tiyatrosu'nun Sinemaya Etkileri". Art-Sanat Dergisi, Sayı 9, Yıl 2018. Erişim tarihi: 4 Eylül 2020. 
  23. ^ Görkey, Aykut (27 Ağustos 1955). "Gülhane parkına mükafat töreni". Milliyet Gazetesi. s. 3. 
  24. ^ "Sanat Dünyası". Milliyet Gazetesi. 18 Kasım 1965. s. 6. 
  25. ^ a b "Dümbüllü'yü kaybettik". Milliyet Gazetesi. 6 Kasım 1973. s. 1. 
  26. ^ a b Zıddıoğlu, Seracettin (16 Temmuz 1968). "Dümbüllü sahneye vedadan vazgeçti". Milliyet Gazetesi. s. 3. 
  27. ^ a b "Dümbüllü ile Başbakan". Milliyet Gazetesi. 3 Temmuz 1968. s. 7. 
  28. ^ a b Felek, Burhan (9 Kasım 1973). "Dümbüllü İsmail Efendi". Milliyet Gazetesi. s. 2. 
  29. ^ a b Gürkan, Turhan. "Tulûatın yıkılan son direği" (PDF). İstanbul Şehir Üniversitesi Arşivi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2020. 
  30. ^ "İsmail Dümbüllü toprağa verildi". Milliyet Gazetesi. 7 Kasım 1973. s. 1. 
  31. ^ Bardakçı, Murat (28 Eylül 2020). "Dümbüllü'nün tabutundaki kavuk". Habertürk. Erişim tarihi: 3 Ekim 2020. 
  32. ^ "TV". Milliyet Gazetesi. 6 Kasım 1973. s. 8. 
  33. ^ Erbulak, Altan (12 Kasım 1972). ""Dümbüllü biziz"". Milliyet Gazetesi. s. 4. 
  34. ^ Taner, Haldun (25 Mart 1979). "Tiyatromuz Güzel Türkçe konuşmak" (PDF). Milliyet Gazetesi. s. 2. Erişim tarihi: 29 Eylül 2020. 
  35. ^ a b c Taner, Haldun (16 Kasım 1973). "Tiyatromuz usta bir halk komiğini, Ortaoyunu son ünlü temsilcisini yitirdi" (PDF). Milliyet Gazetesi, Sanat Dergisi. s. 5. Erişim tarihi: 27 Eylül 2020. 
  36. ^ a b "Vasfi Rıza Zobu, Kent Tiyatrosu girişine konan büstün üstündeki kavuğu çekerek açtı". Milliyet Gazetesi. 14 Kasım 1979. s. 7. 
  37. ^ a b c "Münir Özkul, "İsmail Dümbüllü Ödülü" kazandı". Milliyet Gazetesi. 11 Kasım 1980. s. 1. 
  38. ^ Doğru, Necati (31 Ağustos 1989). "Ortalık Dümbüllü kaş doldu". Milliyet Gazetesi. s. 5. 
  39. ^ Çetiner, Yılmaz (12 Kasım 1998). "Espri, çivi gibi çakılmaz!". Milliyet Gazetesi. s. 23. 
  40. ^ Heper, Doğan (5 Temmuz 2000). "Kemal Sunal". Milliyet Gazetesi. s. 18. 
  41. ^ Şener, Erman (11 Mayıs 1975). "Dümbüllü adı bir sokağa veriliyor". Milliyet Gazetesi. s. 14. 
  42. ^ Tunk, Altan (3 Haziran 1985). "Orta oyununun son temsilcisi için sergi düzenlendi Dümbüllü unutulmadı". Milliyet Gazetesi. s. 2. 
  43. ^ a b Oral, Zeynep (16 Kasım 1973). "Özkul:Dümbüllü, kavuğunu bana verip Ortaoyununu sürdüreceksin, demişti". Milliyet Gazetesi, Sanat Dergisi. s. 7. 
  44. ^ "Dümbüllü'nün Fesi Artık Şevket Çoruk'ta". Ntv Sanat. 3 Nisan 2017. Erişim tarihi: 24 Şubat 2019. 
  45. ^ "6. Kavuklu belli oldu". 27 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2020. 
  46. ^ Koçer, Dilara (26 Mayıs 1994). ""Kavuk"un yeni sahibi: Peker Açıkalın". Milliyet Gazetesi. s. 16. 
  47. ^ a b "Yeni bir Türk filmi "Kırk gün kırk gece"". Milliyet Gazetesi. 26 Temmuz 1953. s. 8. 
  48. ^ "İsmail Dümbüllü ilgisizlikten şikayet ediyor" (PDF). Yeni gazete. 20 Ağustos 1967. Erişim tarihi: 19 Ocak 2021. 

Kategori:1897 doğumlular Kategori:1973 yılında ölenler Kategori:Türk erkek tiyatro oyuncuları Dümbüllü Kategori:Türkiye'de trafik kazasında ölenler Kategori:Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilenler