Kremasyon

yanma, buharlaşma ve oksidasyon ile ölü gövdenin küçültülmesi

Kremasyon, ölen kişinin cesedinin yaklaşık olarak 900-1200 derece sıcaklıkta en az 70 dakika yakılması olayı.

Kremasyon fırını
Kremasyon, Bali

İlk kremasyon uygulaması prehistorik döneme kadar uzanmaktadır. Eski insanlar alev ve ısının tüm nimetlerinden faydalanmaya çalışmışlardı. Bronz çağı ile birlikte Grek yarımadası ve Anadolu’da cesedin yakılarak ruhun göğe yükselmesi amaçlanıyordu. Bundaki amaç ruhun özgür olması idi. Roma İmparatorluğu döneminde kremasyon uygulaması yapılmakta ve küller de urne denen kaplarda saklanmaktaydı.

Orta Avrupa’da MS.400’lerde Hristiyanlığın yaygınlaşmasıyla kremasyon yerine toprağa gömülme uygulamalarına geri dönüldü. Batı kültüründe tekrar kremasyon uygulamasına 1800’lerde dönüldü. 1896 yılında Floransa şehrinde yapılan Uluslararası Tıp Konferansı’nda kremasyon uygulaması, halk sağlığı ve toprakların yaşam için korunması önerisi kabul gördü ve bu karar Avrupa, Amerika ve Avustralya’da hızla yayıldı.

1873 yılında Prof. Bruno Brunetti tarafından geliştirilen kremasyon fırını Viyana’daki sergide görücüye çıktı. Kraliçe Viktorya’nın Operatör Hekimi Sir Henry Thompson tarafından ilk kremasyon cemiyeti halk sağlığı amaçlanarak kuruldu. 1878’de Avrupa’nın ilk teknolojik krematoryumları Woking, Birleşik Krallık ve Gotha, Almanya’da faaliyete geçti.

Kremasyon süreci değiştir

Bir ölüm söz konusu olduğunda, ceset yakılmadan önce 48 saatlik bir bekleme süresi vardır. Bu süre yerel otoriteden gerekli kanuni izinlerin alınması için elzemdir. Bu süre zarfında cesedin kimlik ve DNA örneklerinin hepsi kayda geçirilir ve vasiyetine göre kadavradan alınabilecek organlar da transplantasyon için alınır. Cesedin kremasyon için vücudunda bulunan bütün suni protez ve metal cihazlardan arındırılması gerekir. Ceset metal bir kutu ya da krematoryum fırınına uygun bir tabutta, ailesinin izni ve şahitlerin huzurunda yerleştirilir.

Kremasyon fırını çalıştırılarak sıcaklığın önce 900 °C sonra 1200 °C yükselmesi sağlanır. Bu süreç sonunda sanıldığı gibi ceset kül haline gelmez geride toplam 2.5–3 kg ağırlığında kemik kırıkları kalır. Krematoryum modeline bağlı olarak yetişkin bir cesedin yakılması işlemi 80-120 dk. sürer. Kremasyon işlemi tamamlandığında parçaların soğuması beklenir ve mekanik bir öğütücüden geçirilerek tamamı toz halinde özel bir kaba (urne) alınır.

Kalıntıların Saklanması Veya Imha Edilmesi değiştir

Yakılan kalıntıların hem bölgesel yasalara hem de dini inançlara bağlı olarak çeşitli şekillerde ve yerlerde dağılacağı çeşitli hizmetler vardır. Some, bir helyum balonuyla, havai fişeklerle, av tüfeği mermilerinden vurularak, tekneyle veya bir uçaktan dağılır. Bir servis, yakılan kalıntıların ruj tüpü büyüklüğünde bir örneğini, atmosfere tekrar girmeden önce yıllarca (ancak kalıcı olarak değil) kaldıkları alçak dünya yörüngesine gönderir. Kül kolumbaryum ve kripta gibi yapılarda da saklanabilir.

Bazı şirketler, yakılan kalıntıların bir kısmını daha sonra mücevher haline getirilebilecek sentetik elmaslara dönüştürmek için bir hizmet sunmaktadır. Bu "yakma mücevheri" aynı zamanda cenaze takıları, hatıra takıları veya anıt takıları olarak da bilinir. Yakılan kalıntıların bir kısmı, kremasyon mücevherleri olarak bilinen özel olarak tasarlanmış bir madalyonda tutulabilir veya hatta özel cam hatıralara ve cam kürelere üflenebilir.

Yakılan kalıntılar ayrıca, çömlek ve çimento ile yapay bir resifin bir kısmına dahil edilebilir veya ayrıca boyaya karıştırılabilir ve ölen kişinin portresi haline getirilebilir. Bazı bireyler, hatıra portreleri için dövme mürekkebinde çok az miktarda kalıntı kullanırlar.

Kaynakça değiştir