Kenize Murad

Fransız gazeteci ve yazar (d. 1939)

Kenize Murad (d. 14 Kasım 1939, Paris), Türk yazar.

2010'da Kenize Murad
DoğumRajkumari Kenize de Kotwara
14 Kasım 1939 (84 yaşında)
Paris
Meslekyazar
MilliyetTürk
VatandaşlıkTürkiye

Ailesi değiştir

Babası değiştir

Kenize Muad'ın babası Sacid Hüseyin Ali, Hindistan'ın bağımsızlığı için savaşan Müslüman bir Hind prensidi. Edinburgh Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Sacid Hüseyin Ali 1991 yılına kadar Kotwara mihracesi idi; 1936 ile 1952 yılları arasında, Hindistan'da Kotwara Yasama Meclisi üyesi olarak görev yapmıştı.

Kotwara, Hindistan'da Uttar Pradeş eyaletinde, Avadh (Oudh) bölgesinde Lakhimpur Kheri ilçesinde bulunan yaşayan en eski uygarlıktır. Avadh bugün, bir zamanlarki Babür İmparatorluğu'nun bir bölgesini yöneten idareci (Nevvab)'lerin kültürel kimlik barındıran bir bölgesidir.[kaynak belirtilmeli]

Annesi değiştir

Kenize Murad'ın anneannesi Hatice Sultan, Osmanlı padişahı V. Murad'ın Şayan Kadın Efendi ile evliğinden olma kızıdır. Hatice Sultan İstanbul'da Ortaköy Köşkünde, 1 Mayıs 1909 tarihinde kuzeni olan Damat Sultanzade Rauf Bey ile evlenmiş, iki çocukları olmuştur. Çiftin, 1918'de boşanma ile sonlanan bu evlilliğinden Kenize Murad'ın annesi Selma Rauf Hanımsultan ile dayısı Hayri Bey dünyaya gelmiştir.

Hatice Sultan ile çocukları Selma Rauf Hanımsultan ve Hayri Bey, 3 Mart 1924'te kabul edilen yasayla halifelik kaldırıldığına yurt dışına çıkarılan Osmanlı hanedan üyesi 155 kişi arasındadır.

Hatice Sultan ve oğlu Hayri Bey sefalet içinde Beyrut'ta ölmüş; Selmâ Hanımsultan, 1937’de Hindistan'daki küçük hükümdarlardan Kutvâre Nevvâbı Seyyid Hüseyin Sâcid Zeydî ile evlemiş; Hatice Sultan'ın emektarı haremağası Arnavut Zeynel Ağa ile beraber Hindistan’a gitti. Hamileliği sırasında Zeynel Ağa ile Paris'e gitti. II. Dünya Savaşı nedeniyle Hindistan’la bağlantısı koptu. 15 Haziran 1940’ta Kenîze’yi doğurdu ve yaşamı, kızının doğumunu eşine haberveremeden bir otel odasında sefalet içinde son buldu. Paris’te Bobigny Müslüman kabristanına defnolundu.

Refik Hâlid Karay’ın filme de alınan Nilgün adlı romanı, Selmâ Hanımsultan’dan ilham alınarak yazılmıştır.

Hayatı değiştir

Kenize Murad, 15 Haziran 1940’ta Paris'te doğdu. Annesi, Sultan V. Murad'ın torunu Selma Rauf Hanımsultan babası ise Damat Raca Seyyid Sacid Hüseyin Ali'dir.[1]

"Rajkumari Kenize de Kotwara[2]" olan asıl adını, Fransa'da ve Türkiye vatandaşlığına geçtiğinde nüfusa kayıt olurken "Kenize Murad" olarak değiştirmiştir.

Annesi Selma Hanım Sultan, onun doğumunu babasına haber veremeden ölmüş; annesinin hizmetindeki Zeynal Ağa, çaresiz kalarak bebek Kenîze'yi İsviçre’nin Paris konsolosluğu bahçesine bırakmıştır. Kenîze Hanım’ı, başkonsolosun eşi büyüttü. Onu beş yaşına kadar büyüten aile Venezuela'ya tayin olunca bir Katolik Lisesi'nde bırakıldı; beş yaşından sonra bir Fransız aile tarafından büyütüldü. Zeynel Ağa, 1942'ye kadar zaman zaman Kenize'yi görmeye İsviçre Konsolosluğu’na gelmiştir. Babası da onu lisede öğrenci olduğu sırada bulmuş ama okul onu babasına vermemiştir.

Kenîze, Sorbonne’da sosyoloji ve psikoloji tahsil etti. Üniversitede okurken sokaklarda elbise satarak; geceleri de operalarda program dağıtarak geçindi. Paris’te Milli Kütüphane’ye arşiv memuru olarak girdi.

Bu arada babası, Dürrüşehvar Sultan’a mektup yazdı. Abdülmecid Efendi’nin kızı olan Dürrüşehvar Sultan, Haydarabad Nizamı’nın oğlu ile evlendiği için Hint prensesi sayılıyordu. Kızından bahsederek kendisiyle alâkadar olmasını istedi. Dürrişehvar Sultan da Paris’te yaşayan eski eltisi Nilüfer Hanımsultan’dan ricada bulundu. Böylece Nilüfer Hanımsultan, Kenîze Hanım’la irtibat kurup görüşmeye başladı ve Kenîze Hanım’ın ilk tanıdığı akrabası o oldu.

Kenîze Hanım, babasını ilk defa1961 senesinde 21 yaşında iken Hindistan’a gidip babasını görebildi. Hüseyin Sâcid, Hindistan Devleti kurulduktan sonra tahtını kaybetmiş; mallarına tamamen el konulduğu için Lüknov’da avukatlık yapmaya başlamıştı. Tekrar evlenmiş ve üç çocuğu olmuştu. Yeni tanıştığı ailesi, Kenîze Hanım’a alâka gösterdiler. Ama genç kız burada fazla kalamayıp Paris’e döndü.

1965 senesinde muhabir olarak gazeteciliğe başladı. İlk işi Pakistan ile Hindistan arasındaki savaşta muhabirlik oldu. Burada Hindistan casusu ithamıyla tevkif edildiyse de zamanın Pakistan başvekili Zülfikar Ali Butto’nun talimatıyla serbest bırakıldı. 1967 senesinde Fransa’nın büyük mecmualarından Nouvelle Observateur’a geçerek arşiv memurluğu, ardından da siyasî analizler yaptı.

Kenize Murad, 20 yaşında iken, köken arayışı onu İslama götürmüş, büyük mutasavvıfların metinlerini incelemiştir. Kenize Murad, Mart 1971 tarihinden itibaren belgeler servisine bağlı makaleler yayınlamaya başlar. Sorumluluk alanını kapsayan Bangladeş ve Pakistan gibi ülkelerde bir süre yaşamış, Bangladeş, Etiyopya ve 1982 yılında Beyrut kuşatması sırasında üç ay boyunca Lübnan'da kalmış, bir yıldan fazla bir süre de İran devrimini kapsayan savaş muhabirliği yapmıştır. Kendisi Türkçe konuşamamaktadır.[3]

1965’te “freelance” gazeteci olarak çalışmaya başlayan Kenizé, daha sonra önemli bir haftalık politika dergisi olan Le Nouvel Observateur’e girerek kendini tamamen gazeteciliğe adar ve Orta Doğu ile ilgili sorunlar üzerinde uzmanlaşır. Yaklaşık 15 yıllık gazetecilik kariyerinin ardından romanlarına odaklanmak için, asıl mesleğini bırakır.

1987 yılında Fransa'da yayınlanan, "De la part de la princesse morte" (Saraydan Sürgüne) adlı ilk romanında sürgünde ölen annesinin hayatını anlatmıştır. Bu romanı dünyada en çok satan kitaplar listesine girmiş, otuzdan fazla dilde ve 42 ülkede yayınlanmıştır. Bu roman, Türkiye'de ilk kez Osmanlı İmparatorluğu'nun imparatorluk ailesinin bir üyesi gözüyle görülmüş, belirli bir başarı kazanmıştır.

1998 yılında ilk romanından sonra, aile hikâyesinin ikinci kuşağını anlattığı, Batı ve Doğu arasındaki kimlik problemlerine odaklı "Le Jardin de Badalpur" (Badalpur Bahçesi) adlı ikinci romanını, 2003 yılında da "Le parfum de notre terre, voix de Palestine et d'israel" (Toprağımızın Kokusu - Filistin ve İsrail'in Sesleri) adlı, iki halkın acıklı olaylarını anlamaya çalıştığı, araştırma yazıları ile Filistinli ve İsrailli erkek, kadın ve çocukların yazılı betimlemelerini içeren bir kitap yayınlamıştır.

2010 yılında, İngiliz hâkimiyetine karşı 1857 senesinde verilen ilk savaşın (Sipahi Ayaklanması) önemli liderlerinden biri olan Müslüman Hint kraliçe Hazrat Mahal’in gerçek hikâyesini anlatan ‘’Dans la ville d’or et d’argent’’ (Begüm) adlı kitabını yayınlar. 2017 yılında okuyucusuyla buluşan son olarak kaleme aldığı ”Au pays des purs” (Pak İnsanlar Ülkesinde) adlı romanı yayımlandı.[4]

Kendisi 10 Temmuz 2010 tarihinde Tarihin Arka Odası programına katılmış, anılarının yanı sıra görüşlerini aktarmış ve önemli açıklamalarda bulunmuştur. Yine aynı programa 5 Şubat 2011 tarihinde de katılmıştır.[5]

Eserleri değiştir

  • Saraydan Sürgüne (De la part de la princesse morte), çevirenler: Nuriye Yiğitler - Gökçe Tuncer, 714 sayfa, Birinci Basım: Şubat 2002.
  • Toprağımızın Kokusu - Filistin ve İsrail'in Sesleri (Le parfum de notre terre: voix de Palestine et d'Israël), çeviren: M. Nedim Demirtaş, 362 sayfa, Birinci Basım Mayıs 2004.
  • Badalpur Bahçesi (Le jardin de Badalpur).
  • Bir Devrimin Ruhu Begüm (Dans la ville d'or et d'argent).

Notlar değiştir

  1. ^ Hindistan'da prenslere verilen unvan.[ölü/kırık bağlantı] TDK Güncel Türkçe Sözlük
  2. ^ Genealogy Directory Rajkumari Kenize de Kotwara 2 Eylül 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 28 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2021. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2021. 
  5. ^ http://tvrehberi.milliyet.com.tr/Tarihin_Arka_Odasi_(Canli)/Tartisma/HABERTURK/372998/tv/index.htm 20 Eylül 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Aynı programda Benazir Butto ile çok yakın arkadaş oldukları da anlatılmıştır.