Greko-Romen

Antik Yunan ve Roma'nın etki alanları

Greko-Romen, İlk Çağ sonlarında Akdeniz havzasına egemen olan kültürdür.[1][2]

Greko-Romen kültürün yayıldığı saha, Herkül Sütunları'ndan (Cebelitarık Boğazı) İndus Nehri'ne kadar uzanan bölgedir. Temeli, Büyük İskender'in istilası sonucu Yunan kültürünün Asya kültürleriyle harmanlanması sonucu ortaya çıkan Helenistik kültüre dayanır. Roma çatısı altında Helenistik kültür, Akdeniz kıyılarındaki diğer kültürlerin (Etrüsk, Kartaca, Kelt vs) de katılımıyla Greko-Romen'e dönüşmüştür.[3]

Greko-Romen dünya, Kavimler Göçü sırasında istilaya uğrayarak yok olma tehlikesiyle karşılaştı. Ancak istilacı Cermenleri kendi bünyesinde eriterek Avrupa kültürünün iki ayağından birini oluşturdu.

Greko-Romen dünyada egemen dilin Latince olması, daha sonra Avrupa'da bilim, teknik, din ve felsefe gibi konularda Latincenin kullanılmasına neden olmuştur. Romalıların kendilerini evrenin merkezine koyması, kendi tarihlerini dünya tarihi olarak görmeleri ve barbar diye niteledikleri diğer halkları dışlamaları da Avrupa'nın ilerideki düşünce yapısının özünü oluşturmuştur. Grek, Yunan kültürünü; Romen de Roma'ya ait anlamında Roma'yı temsil eder. Bu iki akım Avrupa kıtasının Cermen göçünden önceki yerlileridir.

Grek kültürü daha çok felsefe, din, insan eksenli iken Roma kültürü devlet, güç, egemen olma gibi emperyalizm eksenli bir yapıya sahiptir.

Daha başka bir tabirle bu iki akımı doğu Roma ve batı Roma olarak da tanımlamak mümkündür. Şimdiki Avrupa kültürüne de büyük ölçüde yön vermiştir.[1]

Kaynakça

değiştir
  1. ^ a b Barchiesi, Alessandro (2010). The Oxford handbook of Roman studies. Oxford: Oxford University Press. ISBN 978-0198856009. 
  2. ^ Johnson, Scott Fitzgerald (2016). The Oxford handbook of late antiquity. Oxford: Oxford University Press. ISBN 978-0190277536. 
  3. ^ Marconi, Clemente (2015). The Oxford handbook of Greek and Roman art and architecture. New York: Oxford University Press. ISBN 978-0190887124.