Green Street Hooligans

Green Street Hooligans (Türkçe karşılığı: Yeşil Sokak Holiganları), İngiltere'de geçen futbol holiganizmi ile ilgili 2005 yapımı dram filmidir.Lexi Alexander tarafından yönetilen filmin başrollerini Elijah Wood ve Charlie Hunnam paylaşmaktadır. Filmde, Amerikalı bir üniversite öğrencisinin okuldan atılmasına sebep olan bir olaydan sonra, İngiltere'de karşılaştığı ve kendisine yabancı, ama bir o kadar da ilgi çekici gelen "holiganizm" mentalitesini kendine aşılamasını anlatıyor.

Green Street Hooligans
Film Afişi
YönetmenLexi Alexander
YapımcıDonald Zuckerman
Deborah Del Prete
SenaristLexi Alexander
Dougie Brimson
Josh Shelov
Hikâye (eser)Lexi Alexander
Dougie Brimson
OyuncularElijah Wood
Charlie Hunnam
Claire Forlani
Leo Gregory
MüzikChristopher Franke
KurguAlexander Buono
StüdyoOddLot Entertainment
DağıtıcıUniversal Pictures(UK)
Freestyle Releasing(US)
TürüDram,Suç,Spor
Yapım yılı2005
Çıkış tarih(ler)i9 Eylül 2005
Süre109 dakika
ÜlkeABD
İngiltere
Dilİngilizce
Hasılat3.154.346 $ (Dünya çapında)
Devam filmiGreen Street 2: Stand Your Ground

Senaryo değiştir

Matt Buckner (Elijah Wood), Harvard'da son senesini geçirdiği sırada, odasında bulunan kokain yüzünden okuldan atılır. Aslında kokain, yurttan oda arkadaşı Jeremy Van Holden (Terence Jay)'e aittir. Van Holden ailesinin varlıklı olmasından dolayı korkan Matthew, okul idaresiyle konuşup hakkını aramayı reddeder. Jeremy ise Matthew'a bir zarf içinde $10.000 miktarındaki parayı suçu kabul ettiği için verir ve ona bir gün yardım edeceğini söyler. Matthew parayı almaz, fakat daha sonra parayı alır ve ablası Shannon (Claire Forlani)'ın yanına, İngiltere'ye gitmek için kullanır. Matthew orada, eniştesi Steve Dunham (Marc Warren) ve yeğeni Ben ile tanışır. Matthew o esnada eve aniden gelen, Steve'in kardeşi ve serseri bir tip olan Pete Dunham (Charlie Hunnam) ile de tanışır. Steve, Shannon ile romantik bir gece geçirebilmek için Matthew'ın cebine para koyar ve kardeşi Pete'den onu West Ham United FC - Birmingham City FC maçına götürmesini ister. Pete ise bir "Yanki"yi maça götürmeyeceği konusunda Steve ile tartışır, ardından Steve'e onu maça götüreceğini söyleyerek evden çıkarlar. Evin köşesinde Pete, Matthew'u parayı kendisine vermesi konusunda onu zorlar ve biraz olsun hırpalar. Matthew, daha önce hiç kavga etmediğini söylediğinde ise Pete onun "birkaç şey öğreneceği"ni düşünerek onu maça götürmeye razı olur.

Matthew, Abbey adı verilen barda Pete'in arkadaşlarıyla tanışır. Pete'in inatçı sağ kolu Bovver (Leo Gregory) dışında herkes Matthew'a arkadaşça davranır. Maç öncesi birkaç taraftar şovundan sonra maçı izlemek için Upton Park'a giderler. Maç esnasında Bovver, bir medya mensubu yeleği ele geçirir ve birkaç Birmingham taraftarına sataşır. Maçın ardından Pete ve arkadaşları, grubun diğer bir üyesi Dave (Ross McCall) tarafından Birmingham taraftarlarının kendilerine saldıracakları haberini gruba açıklar ve Pete, herkesi kavgada görmek istediğini dile getirir. Matthew, olay çıkacağını anladığı sırada eve dönmek için müsaade ister ve Pete'den döneceği yolu öğrenir. Matthew, eve dönüş yolu sırasında Bovver'ın kızdırdığı Birmingham taraftarları tarafından saldırıya uğrar. Birmingham taraftarları, Matthew'a "Chelsea tebessümü" vereceği sırada Pete ve arkadaşları Matthew'u kurtarmaya gelir. Bu olaydan kısa bir süre sonra Matthew, ilk kez bir kavgada bulunur ve ardından Pete'in liderlik ettiği West Ham United'ın taraftar grubu GSE (Green Street Elite)'e katılır. Eve döndükleri sırada Steve, Matthew ve Pete ile tartışır ve Matthew, Pete'in evine taşınır. O gece Matthew, en çok nefret ettiği kişiden Pete'e bahseder, Pete ise ona GSE grubunun efsane lideri "Major"ı anlatır.

GSE grubu, deplasman maçı için Manchester'a gitmek üzere bir trene biner. Matthew başta kalacağını söylese de, sonradan trene sızdığı anlaşılır ve Pete, Dave'den Manchester United FC taraftarlarının GSE grubunu metroda beklediğini bildiren bir telefon alır. Trenin doğrudan Manchester'a gittiğini öğrenen Bovver, acil fren butonuna basarak trenin durmasına sebep olur ve Macclesfield'da trenden inerler. Macclesfield'da hiçbir taksinin olmadığını fark eden grup, Matthew'un fikriyle bir minibüs'e kendilerini Manchester'a götürmeleri karşılığında para teklif ederler ve tren varmadan Manchester istasyonunun önünde dururlar. Manchester United ve West Ham United taraftarları birbirine girer ve olay gittikçe kızışır ve polisler istasyonu basarak Manchester taraftarlarını tutuklamaya başlar ve bu sırada GSE grubu olay yerinden koşarak kaçar. Bu esnada ise Bovver'ın Matthew'un başını okşadığı görülür.

Matt'i gitgide kıskanmaya başlayan Bovver, GSE grubunun ezeli düşmanı ve Millwall FC'in taraftar grubunu yöneten Tommy Hatcher (Geoff Bell) ile konuşmaya gider. Sonraki gün ise, Shannon, Matthew'u eve çağırır ve Matthew burada babası ile karşılaşır. Ufak bir münakaşadan sonra babası, Matthew'u The Times binasına götürür. O sırada da bir GSE üyesi, Bovver'la telefonda konuştuğu sırada Matthew'un The Times binasında olduğunu ve Matthew'un da bir gazeteci olduğunu söylerler. Bovver bunu öğrendiği gibi Pete'e iletir. Steve, bunu öğrendiği gibi Abbey'e, Matthew ile konuşmaya gider ve tam ayrılacağı sırada insanlar Steve'i "Major!" diye selamlar. İşte o anda Matthew, Steve'in aslında GSE'nin efsane lideri Major olduğunu anlar. Steve, Matthew ile masaya oturur ve Tommy Hatcher'ın 12 yaşındaki oğlunun GSE grubunun ayakları altında, bir kavga sırasında ezilmesine rastladığını, Matthew'un ablası Shannon'a verdiği sözü anlatır. Steve, Tommy Hatcher'ın oğlunun ölümü sonucu kendini kaybetmesi ve oğlunun ölümünden Steve'i ve GSE grubunu sorumlu tuttuğunu dile getirir. Steve, Matthew'a o kavgadan sonra holigan hayatını bıraktığını söyler.

O sırada Pete ve Bovver Abbey'e gelir ve Matthew'a saldırır, Bovver GSE'e ve West Ham'a lanet ederek Abbey'i terk eder, Tommy Hatcher'ı görmek üzere onun yanına gider. Bovver, Tommy Hatcher'ı Abbey'e saldırı düzenlemesi konusunda kışkırtmaya çalışır. Tommy Hatcher bunun çok çocukça olduğunu düşünerek Bovver'ı aşağılar, fakat Steve Dunham'ın şu anda Abbey'de olduğunu öğrendiğinde bütün grubu toplayarak Abbey'e saldırmaya karar verir. Tommy Hatcher'ın sağ kolu, Abbey'e vardıkları sırada Bovver'ın kafasında şişe patlatarak onu bayıltır ve grup, Abbey'e molotofla saldırmaya başlar. Steve, Tommy Hatcher'ı holigan hayatını bıraktığı konusunda ikna etmeye çalışır, fakat Tommy Hatcher, oğlunun ölümünü bir kez daha Steve'e hatırlatarak onu kırık şişeyle boğazından bıçaklar ve o öldüğünde ödeşeceklerini söyler. Bu sırada Bovver kendine gelmeye başlar ve sebep olduğu kargaşa yüzünden şok geçirir, ölmek üzere olan Steve'i hastaneye yetiştirirler ve ardından Pete, Bovver'ı arkadaşlık konusunda sorgulamaya başlar. Pete, Bovver'ın ihanetinden dolayı artık onun bir GSE üyesi olmadığını söyler. Shannon ise hastaneye gelerek, kendine yeni gelen Steve'e ailesinin güvenliğinden şüphe duyduğu için onu terk edeceğini, oğlu Ben'i alarak Amerika'ya yerleşeceğini söyleyerek hastaneden ayrılır.

Pete, hastaneden ayrıldıktan sonra Matthew'a Millwall grubuyla aralarında gerçekleşecek olan kavgada yer almayacağını, onun buraya ait olmadığını ve evine dönmesi gerektiğini dile getirir. Matthew ise eşyaları topladığı sırada Shannon'ın yanından kaçarak kavgaya gitmek üzere GSE ile buluşur ve iki grup Millenium Dome'a yakın bir bölgede karşı karşıya gelir. Pete, Tommy Hatcher tarafından dayak yerken Bovver çıkagelir ve Tommy Hatcher'a saldırmaya başlar, ardından Pete'e yardımcı olur. Shannon, Matthew'a bakmak için kavganın gerçekleştiği yere gelir ve Tommy Hatcher'ın sağ kolu tarafından saldırıya uğrar. Pete, Bovver'dan yengesini ve Matthew'un buradan gitmesini sağlamasını ister ve Matthew ile Bovver, Tommy Hatcher'ın sağ koluna saldırır. Tommy Hatcher, bu sırada Matthew'ların yanına gidecekken Pete tarafından kışkırtılır. Pete, aslında oğlunun ölümünün asıl sorumlusunun Tommy Hatcher'ın ta kendisi olduğunu söyler ve Tommy Hatcher, Pete'i orada döverek öldürür. Bunu fark eden Bovver, Matthew'a Shannon'ı buradan götürmesini söyler ve kalabalığa doğru koşar, Pete'in cesedine sarılıp ağlamaya başlar.

Aylar sonra Matthew, Jeremy Van Holden'ı bir restoranın tuvaletinde kokain çekerken basar ve onun kendisine bir gün yardım edeceğini hatırlatır. Jeremy ona aksi bir tavırla gitmesini söyler. Matthew, aslında o kokainin asıl sahibinin Jeremy olduğunun bir ses kaydını alır ve ses kaydeden cihazı göstererek bunun aslında onun "Harvard'a dönüş bileti" olduğunu söyler. Jeremy, ses kayıt cihazına ulaşacağı sırada Matthew tarafından duvara sıkıştırılır ve Matthew, ona yumruk atmak adına elini kaldırır. Ona vurmaktan vazgeçerek sırıtır ve onu endişeli bir şekilde tuvalette öylece bırakarak restoranı terk eder. Matthew sokağa çıkar, kafasının içindeki o ambiyansın eşliğinde "Baloncukları Üflüyorum" tezahuratını bağırarak söyler, yürümeye devam eder.

Oyuncular değiştir

Matthew Buckner rolünde Elijah Wood: "Yanki" lakaplı 20 yaşındaki bir Amerikalı genç. Harvard Üniversitesi'nde Gazetecilik okuyor.

Peter "Pete" Dunham rolünde Charlie Hunnam: Steve Dunham'ın erkek kardeşi, bir ilkokulda Tarih ve Beden Eğitimi öğretmenliği yapmakta. Steve holigan hayatını bıraktığından beri GSE grubuna liderlik ediyor.

Bovver rolünde Leo Gregory: GSE'nin bir üyesi ve Pete'in sağ kolu. Matthew'dan pek haz etmiyor.

Shannon Dunham rolünde Claire Forlani: Matt'in ablası, Steve'in eşi ve Ben'in annesi.

Steven "Steve" Dunham rolünde Marc Warren: 90'ların başında GSE grubunu yönetiyordu ve o sıralarda kendisine "Reis" lakabı verilmişti. Holigan hayatını bırakıp Shannon ile evlenir.

Dave Bjorno rolünde Ross McCall: GSE grubunun bir üyesi. Havayolu şirketinde bir pilot olarak çalışıyor.

Tommy Hatcher rolünde Geoff Bell: GSE'nin ezeli rakibi NTO grubunun lideri, sıkı bir Millwall taraftarı.

Jeremy Van Holden rolünde Terence Jay: Matthew'un uyuşturucu bağımlısı eski yurt oda arkadaşı. Varlıklı bir senatörün oğlu.