Cebele bin Eyhem (Arapçaجبلة بن الأيهم) 7. yüzyılda Suriye'deki Ghassani hanedanının son hükümdarı veya filarşisiydi. 630'larda Müslümanların Levant'ı fethi sırasında Bizans İmparatorluğu adına Arap Hıristiyan kabile birliklerine Arap Müslüman güçlerine karşı komuta etmiştir. Kuzey Arabistan'daki Dumet-ül Cendel savaşlarında ve 636'da güney Suriye'deki belirleyici Yermük Muharebesi'nde güçleri yenilgiye uğratıldı. İslam'ın eşitlikçi ilkeleriyle ilgili olarak maruz kaldığı aşağılanmaları protesto etmek için inançla bağlarını koparmadan önce sözde İslam'a geçmiştir. Daha sonra Suriye'yi kalıcı olarak terk ederek aşireti ile Bizans Anadolu'suna sığınmıştır. Tarihçiler, döneme ait kaynakların bulunmaması nedeniyle Cebele'nin tarihselliği konusunda bölünmüş durumdadırlar; bazıları onun kişiliğinin esasen daha sonraki İslami yazarların edebi bir aracı olduğunu savunmaktadırlar.

Hayatı değiştir

İslam literatüründeki Cebele hikâyelerinde son Gassani kralı ve Müslümanların Levant'ı fethi sırasında Bizans İmparatorluğu'nun Hristiyan Arap birliğinin askeri lideri olarak tasvir edilmektedir. y. 630'da Müslümanlara karşı Gassaniler ve Tanukhid kabilelerine komuta ettiği Dumet-ül Cendel kuşatması sırasında ve Müslüman Arapların Bizanslıları bozguna uğratıp Suriye'yi onlardan fethetmeye devam ettikleri Yermük Muharebesi'nde böyle bir sıfatla anılır.[1] Abbasi dönemi yazarları İbn-i İshak, Vâkidî ve Belâzürî'ye göre Yermük'te Cebele, Gassanilerden ve Lahmîlerden, Judham'ın diğer Hristiyan kabilelerinden ve Balkayn ve Bali gibi Huzaa kabilesinin gruplarından 12.000 adama liderlik etmiştir.[2]

İslami literatür, Cebele'nin Yermuk'tan bir süre sonra İslam'a geçtiği, ardından İslam'ı bırakıp İmparator Herakleios'un yönetimine sığındığı hikâyeleriyle doludur. Hikâyelerin farklı versiyonları vardır, ancak genel olarak Cebele'nin maiyetiyle Müslüman başkenti Medine'ye gelişi, Halife Ömer ile Hac yolculuğuna çıkması, alt sınıftan bir hacı ile tartışması ve en sonunda burnunun kırılması, ayrılmakla tehdit edilmesi anlatılmaktadır. İslam'dan ayrılıp ve sonunda Bizans topraklarına taşınmasıyla sona eren bir gece kaçışı yapar.[1]

Cebele'nin Bizans'a kaçışının rivayete göre y. 639 ve onbinlerce kendi veya müttefiki Hristiyan Arap kabilesi ile Rakka (Bizans Callinicum) boyunca yürüyüş yapmış ve ardından Bizans Anadolu'sda Khersana bölgesine yerleşmiştir. Coğrafyacı İstahrî, 10. yüzyılda bu bölgedeki kabilelerin torunlarından bahsetmektedir. Tarihçi Walter Kaegi'ye göre, pek çok Arap kabilesinin sözde kaçışı, fethedilen topraklardan Bizans'a bu tür göçebe göçünü önlemek için Müslümanları genel olarak Rakka ve Yukarı Mezopotamya'yı fethetmeye motive eden bir faktördü; bu tür bir göç, halife Ömer'in tüm göçebe Arap kabilelerini Halifeliğin yönetimi altında boyun eğdirme politikasına aykırıydı.[3]

Râşidîn ile müzakereler değiştir

Yermük Muharebesi'nden önce Cebele, Müslümanları Romalıların birleşik güçleriyle savaşmamaları konusunda uyararak şartları müzakere etmeye çalışmıştır. Onları, Arabistan'a çekilmeleri şartıyla tüm savaş ganimetlerini saklamaya davet etti, ancak "Savaşçılarımız ve kahramanlarımız ölümü kazanç, yaşamı ise külfet olarak görüyor" diyen Ubade bin Samit tarafından reddedilmiştir. Ubada, Cebele'ye kabilesinin ya İslam'ı benimsemesi ya da cizye ödemesi gerektiğini, aksi takdirde savaşla karşı karşıya kalacağını bildirmiştir. Daha sonra şefe bir heyet gönderilerek, eğer din değiştirirse Arap soyundan dolayı Müslümanlar tarafından onurlandırılacağını bildirmiştir. Cebele yine reddetmiştir. Daha sonra elçiler ondan savaşmaktan kaçınmasını ve Müslüman olup olmayacağına ilişkin kararını savaşın sonucuna dayandırmasını istediler. Yine reddetmiştir. Heyet, kafatasını ezmekle tehdit etmiştir; Cebele çileden çıktı ve Roma için savaşacağını ilan etmiştir.[4][5]

Değerlendirme değiştir

Hayatının anlatımları Abbâsî dönemi (MS 750 sonrası) edebiyatından alınan Cebele hakkında döneme ait kaynaklar bulunmamaktadır. Bununla birlikte, Hristiyan haçı gravürlerinin yanında 'Gabala, patrikios ' kelimelerinin yazılı olduğu, 6. yüzyılın sonlarına veya 7. yüzyılın başlarına tarihlenen bir mühür, tarihçi İrfan Shahid'in Cebele bin Eyhem ile spekülatif özdeşleşmesine yol açmıştır.[1]

Shahid, Cebele'nin varlığını, 614'te Sasani Perslerinin Bizans Suriye'sini işgali sırasında yıkılan Gassani filarklığının Bizanslılar tarafından yeniden canlandırılmasının olası bir "kanıtı" olarak görmektedir.[6] Tarihçi Julia Bray'e göre Cebele'nin İslami literatürdeki referansları, Arap tarihinde geçmiş "Cahiliye Dönemi, Hıristiyanlık ve krallık" döneminin ve yeni İslami döneme geçişin "arketipini" temsil etmektedir.[1] Tarihçi Greg Fisher, Cebele'yi literatürde "yeni [Müslüman] inancının saflığını test etmek, Muhacirun [Müslüman fatihlerin] yerini aldığı imparatorluğun büyüklüğünü kutlamak ve her türlü diğer faydalı edebi ve retorik amaçlara hizmet etmek için kullanılan" yarı efsanevi bir figür " olarak değerlendirmektedir".[1]

Kaynakça değiştir

Özel
  1. ^ a b c d e Fisher 2020.
  2. ^ Donner 1981, ss. 132, 364.
  3. ^ Kaegi 1995, ss. 171–172, 248–249.
  4. ^ The Islâmic Conquest of Syria: Futuhusham the inspiring History of the Sahabah's Conquest of Syria. s. 268-72. 17 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Kasım 2023. 
  5. ^ "Kalamullah.Com | The Islamic Conquest of Syria (Futuhusham) | al-Imam al-Waqidi". 26 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Kasım 2023. 
  6. ^ Shahid 1965, s. 354.
Genel

Konuyla ilgili yayınlar değiştir