Şablon:GM/2019-01-12
Kloroplast fotosentezin gerçekleştiği sitoplazmik organeldir.Bitkilerin sadece yeşil kısımlarında bulunur.Bitkide besin ve oksijen üretilmesini sağlar. Genellikle yeşil renkli olduğu için bitkilerin çoğunun yeşil renkli olmasının temel sebebidir.
Çift katmanlı zarla çevrilidir. İç katman fotosentez pigmentleri enzimleriyle klorofil içeren yassı keseciklere dönüşmüştür. DNA içeren kloroplastlar, bağımsız işlev gören ve kendi kendine çoğalan bir yapıdır. Kloroplastta fotosentezi gerçekleştirmek üzere hazırlanmış tillakoidler, iç zar ve dış zar, stromalar, enzimler, ribozom, DNA gibi oluşumlar bulunur. Bu oluşumlar hem yapısal hem de işlevsel olarak birbirlerine bağlıdırlar ve her birinin kendi bünyesinde gerçekleştirdiği son derece önemli işlemler vardır. Örneğin kloroplastın dış zarı, kloroplasta madde giriş-çıkışını kontrol eder. İç zar sistemi ise "tillakoid" olarak adlandırılan yapıları içermektedir. Disklere benzeyen tillakoid bölümünde pigment (klorofil) molekülleri ve fotosentez için gerekli olan bazı enzimler yer alır. Tillakoidler "grana" adı verilen kümeler meydana getirerek, güneş ışığının en fazla miktarda emilmesini sağlarlar. Bu da bitkinin daha fazla ışık alması ve daha fazla fotosentez yapabilmesi demektir. Bunlardan başka kloroplastlarda "stroma" adı verilen ve içinde DNA, RNA, ribozomlar ve fotosentez için gerekli olan enzimleri barındıran bir de sıvı bulunur. Kloroplastlar sahip oldukları bu DNA ve ribozomlarla hem kendilerini çoğaltırlar, hem de bazı proteinlerin üretimini gerçekleştirirler. (Devamı...) |
Barbaros Hayreddin Paşa (d. 1478; Midilli - ö. 4 Temmuz 1546; İstanbul), Osmanlı Devleti tarihinin ünlü Türk denizcilerinden, kaptan-ı derya olarak Osmanlı İmparatorluğunun ilk kaptan paşası ve Kaptan-ı deryası. Akdeniz’de Osmanlı egemenliğini pekiştirdi, öyle ki bu deniz bazı tarihçilerce bir "Türk Gölü" olarak anıldı. Osmanlı'nın deniz politikasına ve Tersane-i Amire'ye nizam verdi.
Hayreddin Paşa'nın asıl adı Hızır Reis'ti. Ona, "dinin hayırlısı" anlamına gelen Hayreddin adını, Osmanlı Devletine yaptığı hizmetinden dolayı Padişah I. Süleyman verdi. Avrupalılar ağabeyi Oruç Reis'e kızıla çalan sakalı yüzünden Barbarossa adını vermişlerdi, Oruç Reis'in ölmesinin ardından küçük kardeşi Hızır için kullanılan bu isim, Türkçe 'ye Barbaros olarak geçti. Hayreddin Paşa, Selanik Vardar Ağalarından ve Midilli fatihlerinden Arnavut veya Türk bir sipahi olan babası Vardari Yakup Ağa ile ada halkından Rum Katerina'nın dört oğlundan biri olarak 1470'li yıllarda Midilli adasında doğdu. Kendisine verilen "Barbaros" lakabı, İtalyanca "kızıl sakal" anlamındaki "barba rossa"dan gelir. Oruç Reis, genç yaşta kardeşi İlyas ile birlikte deniz ticareti yaparken, Ege Denizi'nde Rodos Şövalyelerine tutsak düştü. Serbest kaldıktan sonra, yaşadığı olayın etkisiyle tüccar yerine korsan olmaya karar verdi. Bir süre sonra kardeşi Hızır Reis de ticareti bırakıp ona katıldı. Akdeniz kıyılarına akınlar düzenleyip, ganimetler elde ettiler. Cerbe adasını üs olarak kullanan Hızır Reis ve ağabeyi Oruç Reis’in ünü bütün Akdeniz’e yayıldı. İki kardeş Tunus Sultanı Muhammed ile anlaşarak Tunus’taki Halkü’l-Vaâd (La Gaulette) liman kalesini kullanmaya başladı. Hızır ve Oruç, ele geçirdiği ganimetin beşte birini Tunus sultanına veriyor, kalan malları Tunus pazarında satıyorlardı. (Devamı...) |