Şablon:GM/2016-02-19
![]() Çevremizde her zaman için bir miktar radyasyon bulunur, fakat radyasyonun fazlası insan sağlığını tehdit ettiği gibi, daha ileri safhalarda ölüme yol açabilir. Doğal radyasyon uranyum gibi bazı kimyasal elementler ile uzay boşluğundaki yıldızlar ve bazı nesneler tarafından üretilir. Bazı nesneler bir saniyeden çok daha az süreyle radyoaktif kalabilirler, bazıları ise binlerce yıl radyoaktif özelliğini koruyabilir. Radyasyon özel makineler sayesinde de üretilebilir, bu makinelere Siklotron (ivme makinesi), doğrusal hızlandırıcı veya parçacık hızlandırıcı adı verilir. Bazı bilim insanları bu makineleri üzerinde çalışabilecekleri radyasyonu üretebilmek için kullanırlar. Röntgen cihazları az miktarda üretilen (X ışınları) sayesinde insan vucudunun iç kısımlarının görüntülenmesini sağlar. Nükleer silahlar (atom bombaları), yapıları tahrip etmek ve insanları öldürmek amacıyla çok hızlı bir şekilde çok yüksek miktarda radyasyon ortaya çıkarırlar. Bu konuda en büyük ve insanlığın hafızasına kazınmış en acı deneyim, Amerikan ordusunun II. Dünya Savaşı’nın sonunda (1945) Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı bombalardır. Öte yandan nükleer silahlar, II. Dünya Savaşı’ndan seksenli yılların sonuna kadar Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği başta olmak üzere, kapitalist ve sosyalist bloklar arasında meydana gelen Soğuk Savaş’ın temelini oluşturmuştur. Uzun yıllar boyunca devam eden karşılıklı nükleer tehditler, insanlık için korkutucu bir deneyim meydana getirmiştir. (Devamı...) |
![]() 20 Nisan 1808'de Paris'te doğdu. I. Napoléon'un (Napoléon Bonaparte) erkek kardeşi ve 1806-10 arasında Hollanda kralı olan Louis Bonaparte ile I. Napoléon'un üvey kızı Hortense'ın üçüncü oğluydu. Amcası Napoléon Bonaparte'ın Waterloo'da yenilgiye uğraması ve tahttan indirilmesinden sonra Bonaparte'ların tümü gibi annesiyle birlikte 1815'te ülkeden sürüldü. Önce Almanya'ya daha sonra İsviçre'ye sığındılar. 1830'da Papalık yönetimine karşı başarısızlıkla sonuçlanan bir darbe girişimine, 1831'de de Orta İtalya'da kardeşinin öldüğü bir ayaklanmaya katıldı. I. Napoléon'un tek oğlu olan Reichstadt dükünün ölümünden (1832) sonra Louis-Napoléon kendisini ailesi adına Fransız tahtının varisi olarak görmeye başladı. "Rêveries politiques" (1832; Siyasal Düşler) adlıyla yayımladığı kitapçıkta Fransa'ya zafer ve özgürlüğü ancak bir imparatorun verebileceğini ileri sürdü. Napoléon'un yeğeni olarak Fransız ordusunun desteğini alacağı inancıyla 30 Ekim 1836'da bir hükümet darbesi gerçekleştirmek üzere Strazburg garnizonunu ayaklandırma girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Kral Louis-Philippe tarafından Amerika Birleşik Devletleri'ne sürgüne gönderildiyse de 1837'de ölüm döşeğindeki annesinin yanına çağrıldı. 1838'de Fransa'nın baskısı sonucunda İsviçre'den sınır dışı edilince İngiltere'ye yerleşti. (Devamı...) |