Josef Stalin: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Aksungur Bursuki (mesaj | katkılar)
Bilgi eklendi
Etiketler: Görsel Düzenleyici Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği Gelişmiş mobil değişikliği
Ahmet Turhan (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
42. satır:
'''Josef Stalin''' (asıl adı ''Yosif Visaryonoviç Cuğaşvili'') (18 Aralık 1878<ref name="doğum" />; [[Gori]], [[Tiflis|Tiflis Guberniyası]] – 5 Mart 1953, [[Moskova]]), [[Gürcüler|Gürcü]] asıllı [[Sovyet halkı|Sovyet]] [[Sovyetler Birliği Mareşali|mareşal]], devlet adamı ve [[Sovyetler Birliği Komünist Partisi]] Genel Sekreteri (1922-1953). [[Vladimir Lenin]]'in ölümünden sonra Komünist Parti Genel Sekreteri olarak nüfuzunu artırdı ve 1927 yılında [[Sovyetler Birliği]]'nin lideri konumuna geldi. Başlangıçta Sovyetler Birliği'ni kolektif bir liderliğin parçası olarak yönetmesine rağmen, sonunda 1930'larda ülkenin fiili [[diktatör]]ü olma gücünü pekiştirdi. İdeolojik olarak [[Marksizm]]in Leninist yorumuna adanmış bir [[Komünizm|komünist]] olan Stalin bu fikirleri [[Marksizm-Leninizm]] olarak resmileştirirken, kendi politika ve uygulamaları [[Stalinizm]] olarak bilinir. Lakabı, [[Gürcüce|Gürcü dilinde]] "Çivi" anlamına gelen "Koba"dır.{{Kdş|Montefiore|2007|p= 395}}
 
Stalin hükümeti [[Komintern|Komünist Enternasyonal]] aracılığıyla Marksizm-Leninizmi yurtdışına taşıdı ve 1930'larda, özellikle [[İspanya İç Savaşı]]'nda Avrupa’da [[antifaşizm|anti-faşist]] hareketleri destekledi. 1939'da [[Nazi Almanyası]] ile [[Sovyetler Birliği'nin Polonya'yı işgali|Sovyetler'in Polonya'yı işgal etmesi]] ile sonuçlanan bir [[Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı|saldırmazlık paktı]] imzaladı. AlmanyaNazi Almanyası, anlaşmayı 1941'de [[Barbarossa Harekâtı|Sovyetler Birliği'ni işgal ederek]] sona erdirdi. İlk gerilemelere rağmen, Sovyet Kızıl Ordusu AlmanNazi saldırısını püskürttü ve 1945'te [[Berlin Muharebesi|Berlin'i ele geçirerek]] Avrupa'da [[II. Dünya Savaşı]] sona erdi. Daha sonraki süreçte [[Sovyetler Birliği'nin Baltık devletlerini işgali|Sovyetler Baltık ülkelerini işgal etti]] ve Orta ve Doğu Avrupa, [[Çin]] ve [[Kuzey Kore]]'de Sovyet yanlısı hükümetler kurulmasına yardımcı oldu. Sovyetler Birliği ve [[Amerika Birleşik Devletleri]] savaştan küresel [[süper güç]]ler olarak çıkarken; Stalin, ülkesini savaş sonrası yeniden yapılanma yoluyla yönetti ve 1949'da [[Sovyet atom bombası projesi|nükleer bir silah geliştirdi]]. Bu yıllarda, ülke başka bir [[1946-47 Sovyet kıtlığı|büyük kıtlık]] ve ülkede görev yapan [[Yahudiler|Yahudi]] doktorlara yönelik başlatılan [[Sovyetler Birliği'nde anti-semitizm|anti-semitik bir kampanya]] yaşadı. Stalin'in 1953'teki ölümünden sonra, yerine gelen [[Nikita Kruşçev]], Stalin'in [[Gizli söylev|politika ve uygulamalarına karşı çıktı]] ve Sovyet toplumunda [[destalinizasyon]]u başlattı.
 
20. yüzyılın en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilen Stalin, onu [[işçi sınıfı]]nın ve [[sosyalizm]]in bir şampiyonu olarak kabul eden uluslararası Marksist-Leninist hareket içinde, yaygın bir [[Stalin kişi kültü|kişilik kültünün oluşmasına]] yol açtı. [[Ekim Devrimi]]'ni planlayan ve başarıya ulaştıran liderler arasında yer alan, [[Rus İç Savaşı]]'nda cephe komutanlığı yapan ve II. Dünya Savaşı'nda muzaffer olan [[Kızıl Ordu]]'nun başkomutanı Stalin özellikle 1930'lu yıllarda [[Sovyetler Birliği ekonomisi|Sovyet ekonomisindeki]] büyük kalkınma ve II. Dünya Savaşı'ndaki zaferden dolayı [[Rusya]] ve [[Gürcistan]]'da popülerliğini korudu. Rusya'da yapılan bir ankette [[20. yüzyıl]]ın en başarılı üçüncü lideri seçildi.<ref>http://www.timeturk.com/tr/2013/05/23/ruslar-20-inci-yuzyilin-liderini-secti.html</ref> Tarihin akışına etki eden önemli rolü dolayısıyla pek çok tarihçi ve yazarın üzerine araştırmalar yaptığı Stalin, bu özelliği ile hakkında en fazla eser ortaya konulan siyasetçilerden birisi oldu. Fakat, Stalin'in [[totalitarizm|totaliter]] hükümeti geniş bir kesim tarafından [[Sovyetler Birliği'nde siyasi baskı|kitlesel baskılar uygulamak]], [[etnik temizlik]], [[Sovyetler Birliği'nde sürgünler|sürgünler]], yüz binlerce infaz uygulamak ve [[Josef Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği'nde ölümler|milyonlarca insanın ölümü ile sonuçlanan kıtlıklara sebep olmak ve yönetmekle]] suçlandı. Aralık 1965 tarihli gizli bir Sovyet içişleri bakanlığı raporuna göre, 1940–1953 arasında 46.000 kişi [[Moldova Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti|Moldova]]'dan, 61.000 [[Beyaz Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti|Belarus]]'tan, 571.000 [[Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti|Ukrayna]]'dan, 119.000 [[Litvanya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti|Litvanya]]'dan, 53.000 [[Letonya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti|Letonya]]'dan ve 33.000 kişi ise [[Estonya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti|Estonya]]'dan zorla sürgün edildi.<ref>Mawdsley (1998), s. 73</ref>
97. satır:
Sovyetler Birliği'nin ilk önder kadrosu, tarihteki ilk işçi sınıfı devletinin istikamet yönünü tayin ederken daha önce tarihte benzer bir örnek olmamasının her türlü sıkıntısını çekti. Ayrıca kendisine hısım duyan kapitalist devletlerce çevrelenmiş olması onu zor bir durumda bıraktı. [[Vladimir Lenin|Lenin]]'in ölümünden 1930'lu yıllara kadar süren derin tartışmalar, yargılamalar ve verilen idam cezaları, kısmen farklı istikamet tayin etmek isteyen Bolşevikler arasında gelişen siyasal ve ideolojik kavgalardan kaynaklanıyordu. Bunlar kısmen de emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin Sovyetler Birliği üzerindeki oyunlarının bir sonucu olarak görülebilir. Lenin'in ölümünden sonra ilk büyük ayrılık 1923 sonunda Troçki ile Stalin, [[Grigoriy Zinovyev|Zinovyev]] ve Kamenev üçlüsü arasında çıktı. Temel konu sanayileşmeydi. Troçki ve arkadaşları [[NEP]] politikasına karşı çıkıyorlardı ve "sol" muhalefet/sapmayı oluşturdular. Buna karşılık Buharin, Rykov ve ekibi NEP'i destekliyor ve sağ muhalefet/sapmayı temsil ediyordu, Bu iki grup Stalin ekibinin ana muhalifleriydi. Stalin 1924 sonunda Troçki'nin "kesintisiz devrim" tezine karşı çıktı ve [[tek ülkede sosyalizm]] tezini benimsedi. Bunun üzerine Zinovyev ve Kamenev'le arası bozuldu ve "sağ muhalefet"le arası biraz düzeldi. 1926 başında Zinoviev ve Kamenev Troçki'ye katıldılar. Troçki ve önderiliğindeki "sol muhalefet" üyeleri 1927 sonlarındaki 15. Kongre'de anti-Sovyet tutumlarından ötürü partiden ihraç edildiler. Zinovie ve Kamenev hatalarından pişman olunca 1928'de partiye geri kabul edildi. Troçki ve taraftarları ise 1929'da sürgüne gönderildi. Bu dönemlerde [[NEP]] siyasetinden çıkılması, kolektivizasyon ve [[Kulak (köylü)|kulak]] karşıtı mücadele Buharin öncülüğündeki "sağ muhalefet"in tepkisini çekti.
 
Stalin'in ekonomik programlarının başarılı olması ve halkın geniş kesimleri tarafından sevilip benimsenmesi muhalefette umutsuzluk yarattı. Bunun sonucunda 1930'larda hem Troçkist hem de "sağcı" muhalefet bir dönüşüme uğradı. Uğradıkları dönüşüm sonucunda Troçkist ve "sağcı" muhalefet birleşti ve sabotaj, suikast ve çeşitli komplolara başvurarak iktidara gelmenin yollarını denediler. 1934'te Politbüro üyesi Kirov suikasta uğradı. 1934 ile 1938 arasında bir dizi komploda bulunuldu. Bu komploların sorumluları Moskova Davaları ve Tuhaçevski Olayı gibi çeşitli davalarda yargılanıp cezalandırıldılar.<ref name=":0">Grover, Furr, 2014, "Blood Lies: The Evidence that Every Accusation against Joseph Stalin and the Soviet Union in Timothy Snyder’s Bloodlands Is False", Red Star Publishers, New York, NY, USA.</ref> Stalin'in ölümünden sonra [[Nikita Kruşçev|Kruşçev]], iktidara geldiği ilk parti kongresinde hiçbir kanıt göstermeden bu davaların düzmece olduğunu ve gerçekte herhangi bir komplonun olmadığını iddia etti. Ancak tarafsız araştırmalar gösteriyor ki Kruşçev'in o kongrede Stalin'e yönelttiği tüm iftiralar asılsızdır<ref>Grover, F., 2013, "Khrushchev Lied", Aakar Books, Delhi, India.</ref> ve o dönemde gerçekten devleti tehdit eden ciddi komplolar söz konusuydu.<ref name=":0" /><ref>Grover, F., 2018, "The Moscow Trials As Evidence," createSpace Independent Publishing Platform, 1st ed.</ref><ref>Grover, F., 2015, "The Murder of Sergei Kirov: History, Scholarship and the Anti-Stalin Paradigm", Aakar Books, Delhi, India.</ref> Bu komploların arkasındaki grupların pek çoğu Alman Nazileri ve Japon militaristleriyle de yakın ilişki içindeydiler. Kimi yazarlar; [[Büyük Temizlik]] adıyla Batı'da bilinen, Rusya'da ise "Yejovşçina" ya da "Yejov'un dönemi" diye anılan yaygın şiddet dönemi bu bağlamdan bağımsız düşünülemezdüşünülemeyeceğini belirtir. ÜlkedeZira ülkede ciddi komplolar varken ve Nazi tehdidi yaklaşıyorken Sovyet yönetimi ciddi önlemler alma ihtiyacı hissediyordu.
 
Stalin'in uyguladığı [[Büyük Temizlik]] ile ordudan çok sayıda deneyimli ve eğitimli subay ve er öldürüldü. Tutuklanan 90 generalden sadece 6'sı, 180 tümen komutanından 36'sı ve 57 kolordu komutanından 7'si hayatta kalmayı başarabildi. Toplam olarak yaklaşık 30 bin Kızıl Ordu personeli idam edildi.<ref>Rayfield 2004, Sh: 315.</ref>
 
1937 ortalarında Tuhaçevski Olayı yaşandı ve bu olayda ordunun Japon desteğiyle hükûmete darbe girişimi ortaya çıkarıldı. Bu olaydan bir ay sonra siyasi polis örgütü [[NKVD]]'nin başındaki Yejov, Stalin'e Batı Sibirya'da Japon destekli bir isyan çıktığı haberini verdi ve sorunu çözmek için bir troikanın görevlendirilmesini istedi.<ref name=":0" /> Bunun ardından Stalin bir genelge imzalayarak Sovyet karşıtı suç içeren olaylara karışan suçlulara ve isyancılara karşı eyleme geçilmesini istedi. Bu genelgenin yayınlanmasından sonraki bir yıl içinde Stalin rapor bombardımanına tutuldu; ülkenin her yerinden isyan ve komplo haberleri geliyordu. Stalin ise doğal olarak devletin güvenlik örgütünün raporlarına inanıyordu. Gerçekte ise Yejov ve NKVD içindeki pek çok görevli de kendi komplolarını uyguluyorlardı. Yejov AlmanlarlaNazilerle işbirliği içindeydi ve hükûmeti devirmek isteyen "sağcı" bloka mensuptu. Stalin ise bunları bilmiyor ve ilk başlarda her gönderilen rapora inanıyordu. Yejov ise bu durumu suistimal edip isyancı ve suçluları cezalandırmak yerine partiye bağlı olan pek çok dürüst ve masum komünisti tutukluyordu.<ref name=":0" /> Sovyet yönetiminı yanıltmak için ise çeşitli evrak sahtecilikleri, sahte delil üretme gibi farklı kandırma yöntemleri kullanıyorlardı. 1938 başından itibaren yapılan hukuksuzluklar yavaş yavaş anlaşılmaya başlandı. 1938 Ağustosu'nda Yejov'un yardımcısı Frinovskii, Beria'yla değiştirildi. Kasımda ise Beria Yejov'un yerine geçti ve soruşturmalar başlattı. Yapılan soruşturmalar sonucunda sıradan ve suçsuz geniş kitlelere baskı ve zulüm yapıldığı tespit edildi. Bütün baskıların ve temizliklerin son bulması emredildi, troika feshedildi. 1939'da Yejov ve zulümden sorumlu diğer yöneticiler yargılanıp idam edildi. Aynı yıl, suçsuz yere tutuklanmış veya çalışma kampına gönderilmiş 100 bin kişi serbest bırakıldı. Savaş yıllarında yüz binlerce daha fazlası da davaları tekrar incelendikten sonra serbest bırakıldı.<ref name=":0" /> Olaylar büyük bir trajediye yol açmıştır ve bir küsur yıl içinde pek çoğu masum 600 binden fazla insan yaşamını yitirmiştir. Bu olaydan önce Sovyetler Birliği'nde asılan toplam kişi sayısıysa yüz bin civarındaydı. Olaylardan Stalin'i sorumlu tutmak doğru bir tutum sayılmaz. Stalin, suçsuz insanların zarar gördüğü anlaşılınca operasyonu hemen durdurmak için uğraşmıştır. Devlet aygıtı içindeki Yejov önderliğindeki grup ise pek çok masum insanı rastgele idam ederek ülkede kaos ve hoşnutsuzluk ortamı yaratmak ve bu sayede Stalin yönetimi aleyhinde isyanlar çıkmasını sağlamak hedefı gütmüştür. Bu tür isyanlar Nazi işgalini de daha kolaylaştıracaktı.
 
Stalin, parti örgütünü, işçi sendikalarını ve Merkez Komite'yi demokratikleştirmek için 1936'da bir Anayasa hazırlanması çabalarında bulundu. Bu Anayasa'nın ana taslağına, onun isteğiyle; eşit, rekabet esasına dayalı, kapalı oy ve açık sayım ilkelerine uygun seçimlerin yapılması konuldu. Bu sayede Stalin parti yöneticilerini halka karşı sorumlu yapmaya çalışıyordu. Seçimlerde birkaç aday yarışacak, çarşaf liste olmayacak, seçmen istediği adayın üstünü çizecekti. Ancak Stalin'in bu isteği ne [[Politbüro]]'da, ne [[Merkez komitesi|Merkez Komite]]'de ne de yerel parti yöneticileri arasında çoğunluğun desteğini sağlayabilmiştir. Devrim yıllarının, iç savaşın, kolektivizasyon yıllarının her türlü cefasını çekmiş ve çoğu eğitimsiz olan parti yöneticileri seçimlerde edindikleri konumlarını yitirmekten korkuyorlardı. Dolayısıyla Stalin'in bürokratikleşmeyle savaşını önlemek için direndiler. Esas sorunun parti içi demokrasi değil parti içindeki ve ülke içindeki düşmanlar olduğunu savunarak seçimleri ikinci plana itmek istediler. Stalin başta bu iddiayı reddetse de daha sonraları yaşanan olaylar onu da iç isyanlar sorununun aciliyetine ikna etti. Yejov'un ülkede yaptığı keyfi tutuklamalara seçimlerden korkan birtakım yerel yöneticilerin katkıda bulunduğu iddiası, tam olarak doğrulanmasa da mevcuttur. 1937'de yapılması planlanan çok adaylı ve rekabetli Merkez Komite genel seçimleri, olaylar yüzünden çarşaf listeyle yapıldı. Yalnızca sendika ve parti seçimlerinde rekabete izin verildi. Daha sonradan tekrar çok adaylı veya çok partili seçimler yapılmadı. Stalin, 1936'da denediği partiyi ülke işlerinden çıkarmak ve ülke işlerini partiden ayırmak çabası sonuçsuz kaldıktan sonra savaş sırasında tekrar konuyu açmadı. 1950'lere geldiğinde tekrar demokratik seçimler yapma girişiminde bulunmaya çalıştı. Ancak bu çabası gene Kruşçev gibi Politbüro üyelerinin çoğunluğunun muhalefetinden dolayı boşa çıktı. Nitekim bu denemesinden sonra zehirlenerek öldürüldüğü iddia edilir.
109. satır:
[[Dosya:Teheran conference-1943.jpg|thumb|sol|200px|Stalin, [[Franklin D. Roosevelt|Roosevelt]] ve [[Winston Churchill|Churchill]] ([[Tahran Konferansı]])]]
[[Dosya:Bundesarchiv Bild 183-R86965, Potsdamer Konferenz, Gruppenbild.jpg|thumb|sol|200px|Ön sırada: [[Clement Attlee|Attlee]], [[Harry S. Truman|Truman]] ve Stalin, arka sırada: Amiral [[William D. Leahy|Leahy]], [[Ernest Bevin|Bevin]], [[James W. Byrnes|Byrnes]] ve [[Vyaçeslav Molotov|Molotov]] ([[Potsdam Konferansı]])]]
[[II. Dünya Savaşı]] sırasında parti liderliği, hükûmet başkanlığı ve Sovyet orduları başkomutanlığı görevlerini bir arada yürüttü. 1939'da [[Adolf Hitler]]'in [[Nazi Almanyası]]'yla [[Molotov-Ribbentrop Paktı]] diye de bilinen bir saldırmazlık anlaşmasını imzaladı. Bu sayede AlmanNazi ordularına karşı savaş hazırlığı yapmak için vakit kazanmış oldu. Bu anlaşma müzakereleri sırasında, Stalin, [[Adolf Hitler|Hitler]]'den, [[Polonya]]'nın doğusunun, -ki bu topraklar Rus Devrimi sırasında, devrimi doğduğu gün boğmak isteyen Polonya hükûmeti tarafından işgal edilmişti- [[Finlandiya]]'nın güneyinin, [[Estonya]], [[Letonya]] ve [[Litvanya]]'nın AlmanNazi ordularının güzergahları dışında bırakılmasında diretti ve bu bölgelerin Sovyet nüfuz alanında olduğunu belirtti. Bu sayede diplomatik bir manevrayla Baltık Denizi'nden Karadeniz'e kadar AlmanlarınNazilerin -eğer yapmış oldukları anlaşmayı ihlal etmeselerdi- asla yaramayacağı tampon bölgeler oluşturdu. Bu büyük bir diplomatik başarıydı. Savaş sırasında Stalin'in Türkiye'den de toprak talepleri olduğu iddiası savaşın çeşitli taraflarınca Türk-Sovyet ilişkilerini germek amacıyla pek çok kereler farklı amaçlarla dillendirildi. Bu propagandanın savaş sonrası dönemde ABD'nin Türkiye'deki nüfuzunu artırmasında ve Türkiye'nin NATO'ya üye yapılmasındaki etkisi büyüktür.
 
Bu tartışmalı tarihsel dönemle ilgili olarak, Stalin'e düşman veya Stalin'den yana olan her iki tarafın da farklı tezleri vardır. Stalin karşıtlarının tezlerine göre, Hitler'le aralarındaki açıklanmayan gizli protokole bağlı olarak [[Finlandiya]], [[Estonya]], [[Letonya]], [[Litvanya]], [[Romanya]] ve [[Polonya]]'nın AlmanyaNazi Almanyası veya Sovyetler tarafından işgalinin yolu açılmıştır. Stalin'in doğru yaptığını savunanlara göre ise, 1937'deki [[Münih]] görüşmelerinde açıkça ortaya çıktığı gibi, İngiliz ve Fransız devletleri ve dolaylı olarak da Amerikalılar, nasyonalNazi sosyalist AlmanyaAlmanyası' kışkırtıyorlardı ve onların [[Sovyetler Birliği]]'ne saldırısının önünü açmaya çalışıyorlardı. Bu amaçla [[Avusturya]]'nın [[Almanya]]'ya katılmasına (Anschluss) ve [[Çekoslovakya]]'nın işgaline göz yummuş ve onaylamışlardı. Ne var ki, özellikle [[Çekoslovakya]]'nın işgalinden sonra Sovyetler Birliği'nin [[Büyük Britanya]] ve [[Fransa]] ile ilişki kurma çabalarına rağmen bu iki ülke AlmanNazi tehdidini birlikte ortadan kaldırma girişimini reddetti. Böylece [[Sovyetler Birliği]], kendi sınırlarını güvence altına almak için bu protokolü imzaladı. Stalin'in amaçlarına göre, [[Polonya]] ve [[Baltık ülkeleri]]nde oluşturulacak tampon bölgeler, AlmanlarınNazilerin [[Sovyetler Birliği]]'ne ulaşmasını engelleyecekti. Böylece 1939 yılında AlmanNazi işgalinden sonra Sovyetler Polonya'nın kalan yarısını işgal edip Estonya, Litvanya ve Letonya'yı sınırlarına kattı. Sovyetler'in kuzeyindeki saatli bomba niteliği taşıyan Finlandiya'ya saldırdı ve büyük kayıplar vermesine rağmen Mart 1940'ta [[Kış Savaşı]] olarak bilinen bu savaşı da kazandı. Polonya'nın Kızıl Ordu tarafından işgal edilen bölgelerinden Katyn ormanlarında yaklaşık 22.000 silahsız savaş esiri Polonyalı subay Stalin'in emriyle [[Katyn Katliamı|katledildi]]ği iddia edilmiştir. Ancak gerçekte bu subaylar RuslarSovyetler değil AlmanlarNaziler tarafından katledilmiştir.<ref name=":1">Grover, F., 2018, "The Mystery of the Katyn Massacre: The Evidence, The Solution," Erythros Press and Media, LLC, Ketterring, OH, USA.</ref>
 
===Barbarossa Harekatı===
22 Haziran 1941'de AlmanyaNazi Almanyası [[Barbarossa Harekatı]] adını verdiği saldırıyla Sovyet topraklarına girdi. Sovyet generallerin Hitler'in Saldırmazlık Paktı'na güvenmemesi konusundaki uyarılarına rağmen yeterli hazırlığı yapmayan Stalin bu ani saldırı karşısında şok yaşadı. AlmanlarNaziler kısa sürede [[Sankt-Peterburg|Leningrad]] ve [[Moskova]] önlerine ulaştı. [[Sankt-Peterburg|Leningrad]] şehri ablukaya alındı. Ancak Moskova'da güçlü bir savunma hattı oluşturan RuslarSovyetler Mihver kuvvetlerinin şehre 100&nbsp;km'den fazla yaklaşmasını önledi.
 
Stalin 7 Kasım 1941'de [[Ekim Devrimi]]'nin 24.yıldönümünde [[Kızıl Meydan]]'da büyük bir geçit töreni düzenleyerek cepheye gidecek [[Kızıl Ordu]] askerlerine anavatan savunması konusunda kutsal mücadele çağrısı yaptı.
 
[[Adolf Hitler|Hitler]]'in Sovyetler Birliği'ne saldırması üzerine Stalin bu sefer [[Müttefik Devletler|Müttefikler]]'in yanında yer aldı. Müttefikler ise AlmanyaNazi Almanyası'nın doğuya yönelmesinden batı cephesindeki yükün azalması dolayısıyla memnuniyet duydular.
 
[[Moskova]]'ya girmeyi başaramayan AlmanlarNaziler 1942'de [[Stalingrad]] üzerine yöneldi. Merkezi Rusya'yı doğudan abluka altına almayı ve Hazar petrollerine ulaşmayı amaçlayan [[Adolf Hitler|Hitler]] emrindeki subayların uyarılarına rağmen AlmanNazi ordusuna doğuya hücum etme emri verdi. Volga nehrinin iki yakasında kurulan şehrin batı yakası AlmanNazi güçlerinin denetimine girdi ve şehirde [[partizan]] savaşları başladı. Binlerce subayını [[partizan]] direnişinde kaybeden AlmanlarNaziler bozguna uğradı ve geri çekilmeye başladı. 1943'te karşı harekatı başlatan [[Kızıl Ordu]] AlmanNazi güçlerini Sovyet topraklarından kovmayı başardı. Stalin Kızıl Ordu'ya Berlin'e kadar ilerleme emri verdi. İlerleyen Kızıl Ordu askerleri AlmanlarıNazileri RusyaSovyet topraklarından attılar. Düşman toprakları ele geçirildiğinde Kızıl Ordu askerleri [[Sovyet savaş suçları|sistematik tecavüz ve yağma]] yaptılar. AlmanyaNazi Almanyası'nın müttefiki olan Macaristan, Romanya ve Bulgaristan dahil olmak üzere Kızıl Ordu askerleri işgal ettikleri her yerde 8-64 yaş arası kadınlara toplu veya bireysel olarak tecavüz ettiler tecavüz edilen kadınlar çoğu zaman öldürüldü.<ref>Norman M. Naimark, The Russians in Germany: a history of the Soviet Zone of occupation, 1945-1949, Harvard University Press, 1995, <nowiki>ISBN 978-0-674-78405-5</nowiki>, p. 81.</ref><ref>Seidler/Alfred de Zayas, ''Kriegsverbrechen in Europa und im Nahen Osten im 20. Jahrhundert'', Mittler, Hamburg Berlin Bonn 2002</ref> Toplam 2 milyon Alman kadının tecavüze uğradı tahmin edilmektedir.<ref>Helke Sander/Barbara Johr: ''BeFreier und Befreite'', Fischer, Frankfurt 2005</ref> AlmanyaNazi Almanyası dışında Macaristan'da 200.000 Macar kadına tecavüz edildi.<ref>Krisztián Ungváry, Battle for Budapest: one hundred days in World War II, I.B.Tauris, 2004 <nowiki>ISBN 978-1-85043-667-6</nowiki>, p. 280. (Soviet crimes bölümü)</ref> Kızıl Ordu, müttefiki Yugoslavya'da bile yağma ve tecavüz suçlarını işledi. Stalin tecavüz suçlarını işleyen askerlere karşı herhangi bir ceza vermedi, aksine onlara hak verdi. Zira Yugoslav komünist Milovan Đilas, Kızıl Ordu askerlerinin Yugoslavya'da işlediği tecavüzleri şikayet edince Stalin ona, "Binlerce kilometre yol katetmiş, kan ve ateşin içinden ilerleyen bir askerin bir kadınla biraz eğlenmesinde ne var?" dedi.<ref>Modris Eksteins, Walking Since Daybreak: A Story of Eastern Europe, World War II, and the Heart of Our Century, Houghton Mifflin Harcourt, 2000, <nowiki>ISBN 978-0-618-08231-5</nowiki>, p. 208.</ref><ref>Rudolph J. Rummel, Lethal politics: Soviet genocide and mass murder since 1917, Transaction Publishers, 1990, <nowiki>ISBN 978-1-56000-887-3</nowiki>, p. 161.</ref> Polonya'da onlarca toplama kampı kapatıldı ve esirler serbest bırakıldı. Doğu Avrupa'yı AlmanNazi birliklerinden temizleyen Sovyet güçleri Nisan 1945'te Berlin'e girdi. Mayıs 1945'te AlmanyaNazi Almanyası teslim oldu. Stalin'in Mihver Devletleri'nin yenilmesinde II. Dünya Savaşı'nın en ağır bedeli ödeyen güç olarak (27 milyon ölü) Müttefikler'in yanında [[Nazi Almanyası]]'na karşı kazandığı zafer uluslararası alanda gücünü ve popülaritesini artırdı.
 
Stalin'in iki oğlu da II. Dünya Savaşı boyunca AlmanyaNazi Almanyası'yana karşı mücadelede görev aldı. Büyük oğlu [[Yakov Cugaşvili]] AlmanlaraNazilere esir düştü ve babası aleyhine anlaşma yapmayı kabul etmediği için infaz edildi. Küçük oğlu [[Vasili Yosifoviç Stalin|Vasili Stalin]] ise hava subayı olarak batı cephesinde savaştı ve 5 Mart 1943'te bir sorti sırasında yaralandı. Vasili savaş boyunca 12 kez general rütbesine uygun görüldü, ancak terfi etmesi her defasında babası tarafından reddedildi.<ref>https://ruscabirseyler.wordpress.com/2014/02/12/josef-stalin-hakkindaki-ilginc-gercekler/</ref>
 
Stalin Almanlarayönetimi Nazilere askeri açıdan yardım ettikleri iddiası ile [[Kırım Tatarları]]nı [[Sibirya]]'ya ve Orta Asya'ya sürdü. [[NKVD]] iddialarına göre 20.000 Kırım tatarı partizanlara karşı savaştı. Ukraynalı tarihçi Sergey Gromenko'ya göre sadece 3.500 Kırım tatarı AlmanlarlaNazilerle işbirliği yaptı<ref>Sergey Gromenko "Kırım Tatar işbirlikçileri. Gerçek ve mitler"</ref> o sırada kızıl ordunun bünyesinde 20-30 bin arası Kırım tatarı asker vardı ama Stalin bütün Tatarları sürgün etti. Savaştan sonra kızıl ordu'da görevli Kırım tatarları ordudan atıldı ve kamplara yollandı.<ref>Alexander Statiev, "Sovyet Silahlı Direnişinin Doğası, 1942–44", ''Kritika : Rus ve Avrasya Tarihinde Keşifler'' (Bahar 2005) s. 285–318</ref> [[NKVD]] raporlarına göre sürgün edilenlerin % 20'si Kırım Tatarı aktivistlere göre %46'sı sürgün sırasında öldü. Sürgün sırasında 34.300 - 195.000 arası kişi öldü.<ref>Buckley, Ruble ve Hofmann 2008 , s. 207.</ref>
 
[[Türkiye|Türkiye Cumhuriyeti]] hükûmetlerinin savaş sırasında AlmanyaNazi Almanyası ile yakın ilişkiler tesis etmesi, AlmanyaNazi Almanyası ile dış ticareti Alman para birimi [[Reichsmark]] ile yapması, Türk lirasının banknotlarını AlmanyaNazi Almanyasın'da bastırması, AlmanyaNazi Almanyası'yana paslanmaz çeliğin ham maddesi olan [[krom]]un sevkiyatını yapması, bakan [[Şükrü Saracoğlu]]'nun ırkçı ve nasyonal sosyalizm sempatizanı söylemleri, [[Sovyetler Birliği]]'ne dahil olan [[Kırım]] ve [[Kafkasya]]'da askeri harekat yapmakta olan AlmanNazi ordusunu cephede takip etmek için Türk hükûmetinin komutanlar yollaması sebepleriyle ilişkiler iyice gerildi. SSCB 19 Mart 1945'te Türkiye'ye bir nota vererek, 1925 tarihli Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşması'nın süresini uzatmayacağını bildirdi. Pravda gazetesinde bir makale kaleme alan iki Gürcü profesörün Kars ve Ardahan'ın Gürcistan'nın tarihsel topraklarına dahil olduğunu ileri sürmesi Türkiye'deki çevrelerde Sovyetler Birliği'nin bu illeri ilhak etmek istediği şeklinde algılandı. Stalin [[İstanbul]] ve [[Çanakkale]] Boğazlarının olası bir saldırıya karşı ortak savunulmasını teklif etti. "Ortak Savunma"dan kast edilen, Montrö Boğazlar Sözleşmesi hükümlerinin değiştirilmesi ve SSCB'ye Boğazlarda askeri üs verilmesiydi. Türkiye bu talepleri geri çevirdi. Süratle Batı Bloku'na yanaştı. 12 Mart 1947'de ilan edilen Truman Doktrini ile Türkiye Batı ile olan bağlantısını sağlamlaştırdı.
 
===İnsan hakları ihlalleri===
[[Dosya:Katyn - decision of massacre p1.jpg|thumb|[[Lavrenti Beriya]]'nın Stalin'e Polonyalı subayların idamını teklif eden 5 Mart 1940 tarihli nottan bir parça]]
1939'da ve 1940'ların başında 300.000 Polonyalı tutsak alındıktan sonra,<ref name="PWN">{{pl icon}} [http://encyklopedia.pwn.pl/haslo.php?id=3949396 obozy jenieckie zolnierzy polskich] {{Webarşiv|url=https://web.archive.org/web/20131104032626/http://encyklopedia.pwn.pl/haslo.php?id=3949396 |date=4 Kasım 2013 }} (Prison camps for Polish soldiers) [[Internetowa encyklopedia PWN|Encyklopedia PWN]]. Retrieved 28 November 2006</ref><ref name="Wojsko">{{pl icon}} Edukacja Humanistyczna w wojsku. 1/2005. Dom wydawniczy Wojska Polskiego. {{ISSN|1734-6584}}. (Official publication of the Polish Army)</ref><ref name="Молотов">{{Rus}} Молотов на V сессии Верховного Совета 31 октября цифра «примерно 250 тыс.» (Please provide translation of the reference title and publication data and means)</ref><ref name="Отчёт">{{Rus}} Отчёт Украинского и Белорусского фронтов Красной Армии, Мельтюхов, p. 367. (Report of the Ukrainian and Belorussian fronts of the Red Army, Melyukhov)</ref> 5 Mart 1940'ta [[Lavrenti Beriya]]'nın Stalin'e gönderdiği bir nota istinaden 25.700 Polonyalı tutsağın idam edildiği iddia edilmektedir.<ref name="Fischer">[[Benjamin B. Fischer]], "[https://www.cia.gov/library/center-for-the-study-of-intelligence/csi-publications/csi-studies/studies/winter99-00/art6.html The Katyn Controversy: Stalin's Killing Field]", ''[[Studies in Intelligence]]'', Winter 1999–2000</ref><ref name="kmw_resolution">Excerpt from the minutes No. 13 of the Politburo of the Central Committee meeting, shooting order of 5 March 1940{{web kaynağı|url=http://www.electronicmuseum.ca/Poland-WW2/katyn_memorial_wall/kmw_resolution.html |başlık=Electronicmuseum.ca |erişimtarihi=19 Aralık 2005|deadurl=bot: unknown |arşivurl=https://web.archive.org/web/20050921034703/http://www.electronicmuseum.ca/Poland-WW2/katyn_memorial_wall/kmw_resolution.html |arşivtarihi=21 Eylül 2005 |df=dmy }} . Retrieved 19 December 2005, original in Russian with English translation</ref> Bu olay [[Katyn Katliamı]] olarak bilinir.<ref name="Fischer" /><ref name="Sanford">[[George Sanford (scholar)|George Sanford]], [https://books.google.com/books?vid=ISBN0415338735&id=PZXvUuvfv-oC&pg=PA20 Katyn and the Soviet massacre of 1940: truth, justice and memory], Routledge, 2005, ISBN 0-415-33873-5 pp. 20–24</ref><ref>{{Web kaynağı | url = https://www.cia.gov/library/center-for-the-study-of-intelligence/kent-csi/vol43no3/pdf/v43i3a06p.pdf | başlık = Stalin's Killing Field | erişimtarihi = 19 Temmuz 2008 | biçim = PDF | arşivurl = https://web.archive.org/web/20160413232951/https://www.cia.gov/library/center-for-the-study-of-intelligence/kent-csi/vol43no3/pdf/v43i3a06p.pdf | arşivtarihi = 13 Nisan 2016 | ölüurl = no }}</ref> İddiaya göre Stalin şahsen bir Polonyalı generale [[Mançurya]]'da kaybolduklarını söylerken,<ref name="Biuletyn">{{web kaynağı|url=http://www.udskior.gov.pl/kombatant/200306_spec.pdf|başlık=Kombatant Bulletin|erişimtarihi=3 Ağustos 2011|deadurl=bot: unknown|arşivurl=https://web.archive.org/web/20090303231404/http://www.udskior.gov.pl/kombatant/200306_spec.pdf|arşivtarihi=3 Mart 2009|df=dmy}} Special Edition of Kombatant Bulletin No.148 6/2003 on the occasion of the Year of General Sikorski. Official publication of the Polish government Agency of Combatants and Repressed</ref><ref name="VIZH">Svyatek; Romuald (1991) "Катынский лес", Военно-исторический журнал, No.9, {{ISSN|0042-9058}}</ref>{{Kdş|Brackman|2001}} Polonya demiryolu işçileri 1941 Nazi istilasından sonra toplu mezarı buldu.<ref name="BIPN1">{{Dergi kaynağı|yazar=Polak, Barbara|yıl=2005|başlık=Zbrodnia katynska|journal=Biuletyn [[Institute of National Remembrance|IPN]]|sayfalar=4–21|url=http://www.ceeol.com/aspx/getdocument.aspx?logid=5&id=f4349d43-b13d-4c2c-a70d-056e8801493d|biçim=PDF|erişimtarihi=22 Eylül 2007|dil=pl}}</ref> Aslında Katyn katliamını RuslarSovyetler değil, AlmanNazi askerleri yapmışlardır.<ref name=":1" />
 
[[Barbarossa Harekâtı]] sırasında Naziler 1941 yılında [[Smolensk]] şehrini ele geçirdi. Daha sonraki süreçte birkaç görgü tanığının{{kim}} ifadesi üzerine ormanda kazılar yapıldı ve üst üste sıra halinde gömülmüş Polonyalı askerlerin cesetlerini bulundu. Naziler katliamı basın yoluyla dünyaya duyurdu.<ref>Polak, Barbara (2005). "Zbrodnia katyńska" . Biuletyn IPN (Lehçe)</ref> Sovyet yönetimi 1990 kadar katliamı kendilerinin yaptığını reddetti ve suçu Nazilere attı. Ancak 1990 yılında [[Mihail Gorbaçov]] yaşananların Sovyet Birliği tarafından gerçekleştirildiğini kabul etti. [[Sovyetler Birliği'nin dağılması]]nın ardından 1992 yılında Rusya Devlet Başkanı [[Boris Yeltsin]], Polonya Devlet Başkanı [[Lech Walesa]]'ya infaza dair Josef Stalin'in imzaladığı emrin orijinal belgelerini verdi. 2010 yılında Rusya Parlamentosu yayınladığı deklerasyon ile katliam emrini Stalin'in verdiğini açıkladı.<ref>https://tr.euronews.com/2010/11/26/dumakatyn-katliami-nin-emrini-stalin-verdi</ref>
 
== Savaştan sonra ==
Stalin, [[II. Dünya Savaşı]]'nın sonlarında [[Kızıl Ordu]] tarafından AlmanNazi işgalinden kurtarılan [[Doğu Bloku|Doğu Avrupa]] ülkelerinde [[Komünizm|komünist]] partilerin iktidara gelmesine destek sağladı. [[Çekoslovakya]], Doğu Almanya denilenadı verilen [[Demokratik Alman Cumhuriyeti]], [[Bulgaristan Halk Cumhuriyeti]], Polonya, Yugoslavya Federasyonu, Macaristan ve Romanya'da sosyalist halk cumhuriyetleri kuruldu. Bu ülkelerin [[kapitalist]] ekonomiden [[Sosyalizm|sosyalist]] ekonomiye geçmesine ve [[Sovyetler Birliği]]'nin tecrübelerinden yararlanmalarında yardımcı oldu. ABD öncülüğünde Avrupa'da uygulanmaya konan [[Marshall Planı]]na karşı sosyalist ülkelerin ekonomik ve siyasi birliğini amaçlayan ve sosyalist ülkeler arasındaki ticareti geliştiren [[COMECON]]'u kurdu. II. Dünya Savaşı'nda lağvedilen III. Enternasyonal yerine [[Kominform|IV. Enternasyonal]]'i örgütledi ve yeni kurulan sosyalist ülkelerdeki partilerin örgütlü mücadelesi için çaba sarf etti. 1946 yılında SBKP Merkez Komitesi Dış Politika Bölümü Başkanlığına getirdiği [[Mihail Suslov]] ideolojik propaganda şefi olarak sosyalizmin diğer ülkelere yayılmasında etkili oldu.
 
1950'li yıllara gelindiğinde artık yaşlı bir lider olan Stalin ülkenin geleceği açısından halefini belirlemekten çekinmedi. Rus siyasi analist [[Jores Medvedev]]'e göre Stalin en çok [[Mihail Suslov|Suslov]]'a güveniyordu ve hatta ölümünden sonra onu genel sekreterliğe varis tayin etmişti.<ref>Я. Г. Рокитянский. Рецензия на кн.: Ж. А. Медведев, Р. А. Медведев. Неизвестный Сталин http://russcience.euro.ru/biblio/rok02vr.htm {{Webarşiv|url=https://web.archive.org/web/20140303154556/http://russcience.euro.ru/biblio/rok02vr.htm |date=3 Mart 2014 }}</ref>
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Josef_Stalin" sayfasından alınmıştır