Vikram ve Vampir

M.Ö. 700 yılları civarında yazıldığı tahmin edilen ilk vampir öyküsü

İlk vampir öyküsü, M.Ö. 700 yılları civarında yazıldığı tahmin edilen, orijinali Sanskritçe’den pek çok dile ve yerel lehçeye çevrilen bir öykü ve efsane koleksiyonu olan Baital Pachisi (Baital’ın Masalları) ya da daha yaygın bilinen ismiyle Vikram ve Vampirdir. Öykünün bilinen en eski formu, 11. yüzyılda Somadeva tarafından derlenen çok daha eski Sanskrtiçe metinlerden oluşan Kathā-Sarit-Sāgara (Hikâye Derelerinin Okyanusu) adlı kitabın 12. Cildinde yer alıyor. Öykünün ayrıca farklı derlemeler içinde yer alan varyasyonları da bulunuyor. Hint demonolojisi ve mitolojisi hakkında oldukça popüler olan bu çok eski metin, biri hikâyenin ana çerçevesini oluşturan giriş ve tanıtım bölümü olmak üzere ana hikâye ile bağlantılı yirmi dört farklı hikâyeden oluşuyor. Vikram’ın maceraları, 18. Yüzyılda Sir Richard Francis Burton tarafından Sanskritçe metinden İngilizceye de çevrilmiştir. (Eseri İngilizce metniyle e-book olarak dilerseniz buradan da okuyabilirsiniz: Vikram and the Vampire

Yaklaşık 300 sayfalık bu metnin bir özetini çıkaracak olursak: “Vikram ve Vampir”in hikâye anlatıcısı, Hinduizm inanışında “vetala” adı verilen, ağaçlardan sarkarak uyuyan, ölmüş insanların bedenlerini ele geçiren, uzun saçlı ve hortlak benzeri bir vampirdir. Hikâyeye göre, efsanevi kral Vikram, tantrik bir büyücüye ona “Baital” adındaki bir vetalayı yakalayıp getireceğine dair söz verir. Böylece Vikram, vampiri büyücünün huzuruna getirene dek pek çok zorlukla karşılaşır. Baital, Vikram’ın kendisini her yakalama girişiminde ona sonu bir bilmece ile biten farklı bir hikâye anlatır ve Vikram’ın bilmecelerine doğru cevap vermesi halinde yeniden ağacına kaçar. Vikram, bir türlü bilmecelere cevap vermeden duramaz ve bu kaçıp yakalama durumu yirmi dört hikâye boyunca tekrarlanır. Sonuncu hikâyede Baital Vikram’a bir kraliçe ve onun kızı olan prensesle evlenen bir baba ve oğlun hikâyesini anlatır. Hikâyenin sonunda iki çiftin de birer çocuğu olur. Bu çocukların “birbiriyle bağı nedir” sorusuna Vikram bir cevap bulamayınca vampir büyücüye teslim edilmeye razı olur. Vampir Vikram’a büyücünün asıl amacının kralı öldürüp onun yerine kendisine hükmetmek olduğunu açıklar. Vikram, zeki bir planla büyücüyü tuzağa düşürür ve onun kafasını uçurur. Vampir de tanrı Indra tarafından kutsanan Vikram’ın bir dileğini yerine getireceğini söyler. Öykünün sonunda Vikram ölen büyücünün baital (ya da vetala) tarafından yeniden diriltilmesini ve ona gereksinim duyduğu her anda kendisine hizmet etmeye hazır olmasını ister.

Yeri gelmişken “vetala” adı verilen bu yaratıklardan hakkında da kısa bir bilgi verelim. Vetalanın, mezarlıklarda yaşayan ve ölmüş insanların bedenlerini ele geçiren bir tür iblis olduğu söylenebilir. Hindu folklorunda kişileri delirten, çocukları öldüren, hamile kadınlara düşük yaptıran ama aynı zamanda da köyleri koruyan vetalalar olduğuna inanılıyor. Zaman ve mekan sınırı tanımayan bu yaratıkların geçmiş, şimdi ya da geleceğe dair önemli bilgiler verebildikleri de söyleniyor. Tam da bu nedenle çoğu zaman büyücüler tarafından yakalanarak köle olarak kullanılmak isteniyorlar. Bu Türk kültüründeki “hoca ve cinleri” gibi bir duruma benziyor. Tantrik kara büyücülerin bu yaratıkları kullanarak kötülük yaptıklarına inanılıyor. Bu varlıklara adak olarak kan sunulması da vetalaların vampir inanışıyla bağlantısını gösteriyor. Öte yandan bu hortlakların gazabından kurtulmanın yolu ise bazı mantraları (kutsal sözler) tekrarlamak ya da törelere uygun cenaze merasimi düzenlemekten geçiyor.

Kaynakça

değiştir