Türbe
Türbe, devlet görevlilerinin veya din âlimlerinin mezarlarının bulunduğu oda şeklindeki yapıya verilen isimdir. İçerisinde çoğunlukla saygın kişilerin gömülü olduğu anıtsal tarihi mezarlar için de türbe kelimesi kullanılır.
Kelime Arapça ت mرْبَة turbah ("toprak/yer" anlamına gelir) kelimesinden gelir. Ancak kelime daha çok bir mezar kompleksi veya bir mezarlıktaki bir alan anlamına da gelebilir.[1]
Ankara'da Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk için Anıtkabir, İstanbul'da ise eski başbakanlardan Adnan Menderes ve Turgut Özal için yapılan anıt mezarlar da yakın geçmişe ait türbe örnekleri olarak nitelendirilebilir.
Kelimenin kökeni
değiştirMezar yapılarının farklı toplumlarda farklı adlarla anılır. Arapçada bu yapılara “kubbe” denilirken; Farsçada “künbed” olarak bilinir. Türkçede her iki kelime de kullanılır.[2]
Türbe kültünün sebebi
değiştirTürbeler genel olarak din adamlarının mezarlarıdırlar. Bununla birlikte siyasi veya askeri kişilerin ya da varlıklı kimselerin de türbelerinin olduğu görülür.
Türbeler halkın bazı kesimleri arasında kutsal sayılır. Bazı din adamlarının buna karşı çıktığı görülmektedir. Türbeleri ziyaret eden kişiler buralarda dualar ederler, ritüeller yerine getirirler ve genellikle kendi özel yaşamlarıyla ilgili dileklerde bulunurlar. Bu dileklerin arasında birinin ev sahibi olma, kızını evlendirecek bir eş bulma gibi farklı dilekler bulunur. Bu kişilerden birçokları dileklerinin yerine geldiğini iddia etmektedirler.
Türbelerle ilgili görüşlerin arkasındaki temel nedenlerden biri ruh inancıdır. Bu inançların birçoğunda ölmüş kişiler ruh varlıklar şeklinde yaşamlarını sürdürmeye devam ederler. Ölenlerin kendileriyle iletişimde olduğunu hatta rüyalarına gördüklerini iddia ederler. Bu rüyaları görenler ise uyandıklarında bunu yalnızca bir rüya olarak görmezler. Çünkü uyandıkları zaman kendilerine verilen bazı mesajların gerçekleşmesine tanık olduklarını iddia ederler. Bu şekliyle rüyalarının doğru çıktığını görmeleri, bu kişilerde ölmüş kişilerin öbür alemden kendilerini gözeterek yardımcı oldukları fikrini vermesinin ötesinde, ölmüş kişilerin ruh varlıklar olarak yaşamlarını sürdürdükleri inancını verir.
İnanış yönüyle türbeler
değiştirBazı kişiler, türbelerde yatan dini kişiliklerden kaynaklanan ya da onlarla ilgili olarak metafizik yönlerin bulunduğunu iddia ederler. Bu iddialara göre türbede yatan kişilerden kaynaklanan bazı doğaüstü olaylar vardır. Bunların en başta geleni, bu kişilerin bazı kişilerin rüyalarına girmesi olayıdır. Bundan başka vizyon şeklinde görünme ya da hiç görünmeyip bazı metafizik etkilerde bulunma gibi, kişilerin kendi anlatımlarına dayanan çok değişik deneyimler bulunur. Türbelerle ilgili yaşanan bunun gibi deneyimler, birçok kişinin bu mekanları kutsal ve buralarda yatan kişileri Allah katında kutsal kişiler olarak görmesindeki en başta gelen temeldir.
Maddeci anlayış metafizik olayların olabileceğini reddettiğinden, bu anlayışa sahip olanlar türbelerin kutsallığı ve buralarda yatan ölmüş kişilerin bazı metafizik etkilere neden olduğu iddialarını kabul etmezler. Onlara göre bütün bu deneyimler, olsa olsa bu kişilerin kendilerinden kaynaklanan halüsinasyonlar olabilir şeklindedir.
Metafizik olayların olabileceği görüşünü benimseyen kişilerden de bazı itirazlar bulunur. Türbelerin ve buralarda yatan kişilerin kutsal sayılarak, bu kişilere kendileri için Allah'a karşı aracılık etmeleri için dua edilmesi, dini bakımdan günah sayılan bir durumdur. Onlara göre, türbelerde dua ederek dileklerde bulunanlar, türbedeki kişiyi "Allah'a şirk koşma" - "Allah'a ortak etme" günahını işlerler.
Metafizik olayların olduğunu kabul eden diğer bir görüş ise, yukardakilerden tamamen farklıdır. Bu görüşe göre, birçok metafizik olayların arkasında yatan etken, cin adı verilen Tanrı'ya isyan etmiş bazı meleklerin olduğudur. Bu görüşe sahip olanlara göre cinler birçok metafizik ya da paranormal olarak adlandırılan doğaüstü sayılabilecek etkenlerin yardımıyla insanları aldatırlar. Onlara göre ölen bir kişinin ruhu yaşamaz. Bu öğretinin kaynağı, ölmüş kişilerin görüntülerini ve seslerini taklit ederek, bu kişilerin öbür alem denilen bir yerde yaşadıkları izlenimini uyandıran cinlerdir. Cinlerin bu tür aldatmalar yoluyla insanları dinsel anlamda kandırdıklarına inanırlar. Türbelerle ilgili olarak cinlerden kaynaklanan aldatmacanın temelinde, ruhun ölümsüzlüğü inancının yattığına inanırlar. Onlara göre insanın öldükten sonraki yaşamıyla ilgili dinsel gerçekler, ruhun ölümsüzlüğü olmayıp, toprağa dönmüş kişiler olarak ölenlerin yeniden yaşama döndürülmeleri anlamındaki dirilmedir. Ayrıca cinlerin ölülerin kimliğini kullanmalarının başka önemli bir nedeni olarak, cinlerin bu sayede insanlara verdikleri mesajların, insanların gözünde öbür alemden gelen mesajlar olarak, sanki Allah'tan gelen mesajlarmış gibi görünmesini sağlayabilmesidir. Çünkü bu sayede, kutsal sayılan ölmüş kişilerin kimliklerini kullanarak, dini konulardaki birçok yalan ve sahte inancı, Allah tarafından doğru görülen inançlarmış gibi, din adı altında insanlara sunmanın yolunu açtıklarına inanırlar.
Ayrıca bakınız
değiştirKaynakça
değiştir- ^ Meri, Josef W. (2002). The cult of saints among Muslims and Jews in medieval Syria. Oxford [England]: Oxford University Press. ISBN 0-19-925078-2. OCLC 49530252.
- ^ Önkal, Hakkı (1 Eylül 2009). "Türkiye'de Türbe Mimarisi Araştırmaları". Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi (14): 125-140. ISSN 1303-9369. 4 Mart 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2024.