Lura (Lur, Lora veya Lūra, İngilizce çeviride: Luvr, Macarca: Búvár); Nivih halkının mitolojisine göre yaratılışta suyun altından balçığı çıkararak[1] Dünyanın oluşumuna neden olan yaban ördeğinin adıdır.

Türk mitolojisinin yaradılış öykülerine paraleldir. Nivihler Türkler'e komşu bir kavimdir ve hattâ Kazak ve Kırgızlar'a göre akraba bir halktır. Lura ördeğinin öyküsü Cengiz Aytmatov’un Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek adlı öyküsünde adı geçer:

“Oysa bir zamanlar bambaşkaydı günler. Şimdi o günlerin nasıl olduğunu söylemek çok zor. Kimse bir şey bilmiyor. Hattâ Lura adındaki dişi ördek olmasaydı, dünyanın bambaşka olacağını kimse aklına bile getirmiyor: O ördek olmasaydı, kara ile deniz birbirlerine karşı, birbirlerine düşman olmayacaktı. Çünkü ta başlangıçta, başlangıçların başında, doğada kara diye bir şey yoktu, bir evlek toprak bile yoktu. Her yer sularla kaplıydı. Su, su... Her taraf su! Dünya kendi ekseninde dönerken su kendiliğinden ortaya çıkmıştı: Dipsiz derinliklerden, karanlık uçurumlardan… Dalgalar birbiri ardınca uçsuz bucaksız evreni kuşatmış, dört bucağı kaplamıştı. Dalgaların çıkıp geldiği bir yer olamadığı gibi, gidip yoğalacağı bir yer de yoktu.
Ve dişi ördek Lura, hani şu herkesin bildiği, bugün bile başımızın üzerinden gaklayarak sürüler halinde uçan yassı gagalı ördek, yapayalnız uçup duruyordu havada. Yumurtasını bırakacağı bir kara parçası arıyor, ama bulamıyordu. Sudan başka bir şey yoktu evrende. Yuva yapabileceği ne bir kamış, ne ufacık bir saz vardı. Lura ördeği gaklaya gaklaya uçuyor, daha fazla dayanamamaktan, yumurtasını dipsiz derinliklere düşürmekten korkuyordu. Nereye gitse, kanatları onu nereye götürse, hep su, su, yine su! Ne kıyısı, ne başlangıcı, ne de sonu vardı o büyük suyun. Lura bitkindi. Dünyada yuvasını yapabileceği hiçbir yer yoktu.
Lura suların üzerine kondu, göğsünden yolduğu tüylerle bir yuva yaptı kendisine Dünyada toprak, işte bu yüzen yuvadan oluştu. Yavaş yavaş büyüdü. Yavaş yavaş çeşitli yaratıklar çıktı ortaya. Bu yaratıklardan biri olan insan, hepsine üstün geldi. Kayak yaparken karların üzerinde gitmeyi, kayık yaparak sularda dolaşmayı öğrendi. Kara ve deniz hayvanlarını avladı. Beslendi ve çoğaldı.
Lura ördeği, sonsuz suların ortasında meydana gelen kara parçasında hayatın öylesine zor olacağını nereden bilecekti? Deniz, karanın meydana gelmesine çok kızdı ve o günden beri sakinleşmedi. O günden beri denizle kara arasında savaş sürüp gidiyor. Ve insanoğlu bazen denizle kara, kara ile deniz arasında, çok güç durumlarda kalıyor. Deniz, insanları hiç sevmez, çünkü insanoğlu denizden çok karaya bağlı...”[2]

Altay yaradılış destanında şu cümlelere rastlanır: “Bunun üzerine Kayra Han, kendine benzer bir varlık yaratarak Kişi adını koydu. Kayra Han'la kişi sonsuz suyun semasında iki siyah kaz gibi rahatça uçmaya koyuldular.”

Yakut Türkleri'nin yaradılış efsanelerinden birinde de tanrı bir balıkçıl ile bir yaban ördeğini çağırır, denizden toprak çıkarmalarını ister. Yaban ördeği çamuru getirir ama balıkçıl hiçbir şey getirmez. Tanrı ona kızar ve denizde kalmasını, yeryüzüne gelmemesini söyler. Yaban ördeğinin getirdiği çamurla da dünyayı yaratır.

Ostyakların kaderi tayin eden kaz biçimli tanrıları ile çağrışım yapar. Bu kuş dağlarda kürk ve derilerden yapılmış bir yuva yaşamaktadır.

Kaynakça değiştir

  • Vladimir Sangi, Pesn'o nivkhakh. Moscow, Sovremennik, 1989

Dipnotlar değiştir

  1. ^ "Aytmatov'da Yaratılış Sembolizmi" (PDF). 29 Ekim 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Kasım 2012. 
  2. ^ Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek, Cengiz Aytmatov

Dış bağlantılar değiştir