Hızır

İslam'da hürmet edilen bir kişi

Hıdır veya Hızır (Arapça: الخضر al-Khiḍr‎ "Yeşil adam"), Kur'an'da Allah'ın salih kulu, büyük hikmete veya mistik bilgiye sahip bir kimse olarak tarif edilen ancak adıyla anılmayan bir figürdür. Çeşitli söylencelerde o, İbrahim, İranlı mitolojik kral Feridun, Makedonyalı Büyük İskender veya Türk mitolojisinde olduğu gibi (hıdrellez) İlyas ile birlikte anılır. Ortak noktaları; ölmüş balığın dirilmesi, iki deniz veya nehrin birleştiği yer, gizli bilgiler (hikmet), ölümsüzlük sırrına ulaşmış karakterlerden oluşur.

Hızır, Hıdır
ٱلْخَضِر
Süleyman
İslam kaligrafisinde Hızır'ın adı.
Hızır'ın 17. yüzyıl Babür tablosu

Etimoloji ve kimliği değiştir

Hızır ismi Arapça kökenli olup "yeşil (adam)" anlamına gelir. Kendisine Hızır denilmesinin sebebi, bir hadis rivayetinde, onun kuru bir yere oturması ve onun ardından o yerin hemen yeşillenivermesi olarak anlatılır.[1]

Hızır farklı mitoloji ve kültürlerde tekrarlanan anlatıların bir araya getirildiği senkretik bir kişilik olarak kabul edilir. Mahmut Erol Kılıç İdris, İlyas ve Hızır'ın bir ve aynı kişiliğin değişik zaman ve mekânlarda aldıkları farklı isimlerden ibaret olduğu, bu kültürün Eski Mısır'da Thoth, İbranilerde "Enoch" veya Yunanlardaki Hermes kültü ile özdeş oldukları düşüncesini dile getirir.[2]

Hikâyelerin değişik kültürlerde az fark ile tekrarlanmasından da görülebileceği gibi Hızır, tıpkı Lokman gibi, onunla ilgisi olan birçok özellik atfedilmiş bir karakterdir.[3]

Hızır'ın Sümerlerden beri var olduğu öne sürülmektedir. Gılgamış destanında adı geçen Hasısatra ile aynı kişi olduğu öne sürülmüştür. Diğer bir çalışmada da Hızır karakteri için kendisine Hızır'a benzer nitelikler atfedilen Ugarit tanrısı "Kotar va Kasis" kaynak karakter olarak ileri sürülür.[4]

Avrupalı araştırmacılara Aya Yorgi hikâyelerinin Hızır efsaneleri ile aynı şeyler olduklarını ortaya koymuşlardır.[5]

 
Zülkarneyn (solda) ve Hızır (İskendername)

Orta Doğu ve Türk kültüründe Hızır anlayışı değiştir

 
Hızır ve İlyas birlikte dua ediyor.

İsminin, Belyâ bin Melkan, künyesinin Ebü'l-Abbâs olduğu ve soyunun Nuh'un Sam isimli oğluna dayandığı bildirilmiştir. Bazıları da Hızır'ın İsrâiloğullarından olduğunu söylemiştir.

Hızır; Türk, İslam ve Orta Doğu inançlarında peygamber olması muhtemel kişiler arasında sayılır. Hıdır veya Kıdır olarak da söylenir. Zor anlarında insanların yardımına koşar, başkalarının kılığına bürünebilir, olağanüstü özellikleri olan bir peygamber olarak düşünülür. Ölümsüzlüğe ulaştığı söylenir. Dua ettiğinde veya verdiği bir elma yenildiğinde kısır kadınların çocuğu olur. Bilgelik ve hikmet sahibidir. İnsanlara yardımcı olan kutlu bir kişidir. Başı sıkışan iyi insanların yardımına koşar. Kur'an'da adı doğrudan geçmez. Peygamber olduğu da belirtilmez fakat bu yönde işaretler vardır. Örneğin Kuran'ın Kehf Suresi'nin 65. ayetinde genç Musa'ya Allah tarafından yol gösterici olarak gönderildiği anlatılan bilge kişinin Hızır olduğu düşünülür.

Hızır ölümsüzlük suyunu içtiği için ölüp yeniden dirilebilir. Elbiseleri yeşildir. Bu anlamda doğayı simgeler. Hızır Ata da denir. Havada dolaşır, su üstünde yürür. Kılıktan kılığa girebilir. Doğadaki varlıklara söz geçirebilir. İnsanlara göründüğünde kendini tanıtmadığı müddetçe kimse onun gerçek kimliğini bilemez. İnsanları sınavdan geçirir, bazen bir derviş, bazen bir yoksul kılığına bürünür. Aç olduğunu söyler, iyilikle karşılık verenleri ödüllendirir, tam tersine kendini kovup açlığını gidermeyenleri cezalandırır.[6] Türk mitolojisinde savaşlarda kurt kılığına girip öndere veya komutana görünür.[7] Yaraları iyileştiren ilaçlar yapar veya içeriklerini tarif eder. Bazen kör olarak tarif edilir ama göze ihtiyacı yoktur, çünkü o kalp gözüyle her şeyi görür.

Edebiyatta Hızır değiştir

Hızır, Tasavvufi Fars edebiyatında sıklıkla anılan bir figürdür. Genellikle karanlıklar ülkesinde âb-ı hayatı aramaya giden İskender'in (Zülkarneyn) yardımcısı veya veziri olarak ele alınmıştır. Firdevsî'nin Şehnâme'sinde ve Nizâmî'nin İskendernâme'sinde anlatıldığına göre Hızır, İskender'in ordusunda ayrılarak âb-ı hayatı bulur ve ölümsüz olur. İskender ise pınara ulaşmayı başaramaz. Bu bakımdan edebiyatta Hızır maddi dünyadan vazgeçerek manevi zenginliği elde etmenin sembolüdür çünkü İskender'in güç ve ihtişamından uzaklaştığı için âb-ı hayattan içmeye layık olmuştur.[8]

Ayrıca bakınız değiştir

Dipnotlar değiştir

  1. ^ İmam Muhammed bin Muhammed bin Süleyman er-Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, Cem'ul-fevaid min Cami'il-usul ve Mecma'iz-zevaid, c.5., s.18
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Ocak 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ağustos 2012. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ağustos 2012. 
  4. ^ Gürdal Aksoy 2006, p. 215–93
  5. ^ Orhan Gökdemir, din ve Devrim s.89
  6. ^ Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011 (OTRS: CC BY-SA 3.0) 27 Aralık 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  7. ^ Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, Celal Beydili, Yurt Yayınevi (Sayfa-240)
  8. ^ Güneş Muhip Özyurt (2022). Klasik Fars Şiiirinde Hızır Motifi. Doğu Dilleri ve Edebiyatlarında İmgeler ve Motifler (Serpil Koç Ed.), Demavend Yayınları. ss. 297-353. 20 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2023. 

Dış bağlantılar değiştir