Fareli Köyün Kavalcısı

Fareli Köyün Kavalcısı (AlmancaRattenfänger von Hameln), Orta Çağ'da Aşağı Saksonya Almanya'nın Hamelin (Hameln) kasabasında pek çok çocuğun evden ayrılarak daha sonra ölümü ile ilgili bir efsane konusudur. Tam anlatımında 16'ncı yüzyılda kasabada artan farelerden kurtulmak isteyen kasaba halkı, farelerin kasabadan temizlenmesi amacıyla bir kavalcıyla anlaşırlar. Vatandaşlar alınan bu hizmet için para vermeyi kabul etmediklerinde ise kavalcı rengârenk giysiler içerisinde kasabanın çocuklarını sihirli kavalıyla alıp kasabadan uzaklaştırır. Hikâyenin bu sürümü daha sonraki yıllar içerisinde bir masal gibi yayılmıştır. Hikâye bu haliyle Johann Wolfgang von Goethe, Grimm Kardeşler ve Robert Browning'in eserlerinde yer almıştır.

1909 Maxfield Parrish, Hamelin'in Kavalcısı'nın Palace Hotel, San Francisco'daki duvar resmi

Konusu değiştir

1284 yılında Hamelin köyünü fareler basar. Her yerde fareler vardır ve halkın bütün yiyeceğini tüketmektedirler. Halk bu durumda ne yapacağını bilemez ve köy, "fareli köy" olarak anılmaya başlar. Bir gün bu köye bir adam gelir. Kendisine bir torba altın verirlerse köyü farelerden kurtaracağını söyler. Köylüler o kadar çaresizdirler ki hemen aralarında gerekli parayı toplayıp köyün muhtarına verirler. Adam kavalını çıkarır ve o kadar güzel bir melodi çalar ki bütün fareler onu takip ederler. Adam onları köyün yakınındaki bir nehre götürür. Kavalcı nehirden yürüyerek geçer fakat ardından gelen fareler suda boğulurlar. Köy farelerden kurtulmuş olur. Adam köye altınlarını almak için döndüğünde muhtar nasılsa köyde fare kalmadığı için adama ödeme yapmak istemez ve altınları ona vermez. Bunun üzerine kavalcı tekrar kavalını çalarak yürümeye başlar. Bu sefer 130 tane çocuk onun peşinden gelir. Kavalcı onları yakındaki bir ormana götürür. Fakat kavalcı uyurken çocuklardan köyün yerini bilen biri kavalcının kavalını alır ve bütün çocukları tekrar köye götürür. Çocuklarının kaybolmasından çok endişelenen köylüler çocukları geri dönünce çok mutlu olurlar ve gerçeği öğrenince de köy muhtarına çok kızarlar. Sonunda kavalcıya altınlarını verirler.

Masalın farklı bir versiyonunda kavalcı çocukları ormana götürürken en arkadan gelen üç çocuktan bahsedilir. Bu çocuklardan biri sakattır ve diğerleri kadar hızlı yürüyemediği için arkada kalmıştır. Bir diğeri kördür ve nereye gittiklerini göremediği için kavalın sesini takip ederken yavaş ilerlemektedir. Sonuncusu ise sağırdır ve kavalın sesini hiç duyamadığı halde diğerlerini meraktan takip etmiştir. Daha sonra bu üç çocuk ormana gitmeyip köye dönmüş ve bütün köyü çocukların nerede olduğu konusunda uyarmıştır.

Arka plan değiştir

Masalın gerçek bir olaya dayandığı düşünülmektedir. Hamelin kasabasından 130 çocuğun kaybolmasıyla ilgili olayı açıklamaya çalışan farklı teoriler vardır. Bunlar şöyledir:

  • Çocuklar bölgeden göç etti.
  • Çocuklar veba hastalığından öldü.
  • Çocuk Haçlı Seferleri'ne katıldılar.
  • Bir tarikat lideri çocukları ormana götürdü, orada ayin yapılırken toprak kaydı, sel oldu ve bütün çocuklar öldü.

Ancak şimdiye kadar hiçbir teori genel olarak kabul görmemiştir.

Hikâyeye ait en erken kayıt 1300 yılında Hamelin Kilisesi'ne yerleştirilmiş vitray bir pencerede görünüyor. Pencere, 14 ve 17. yüzyıllar arasında çeşitli kitaplara konu olmuştur. Vitray 1660'ta yıkıldı. Hayatta kalan parçalara dayanarak Tarihçi Hans Dobbertin tarafından pencerenin modern bir yeniden inşası oluşturuldu. Pencere, kavalcının renkli figürünü ve beyaz giyinmiş birkaç çocuk figürünü içerir.

Pencerenin genellikle kasaba için trajik bir tarihî olayın anısına yapıldığı düşünülür: Hamelin kasabası kayıtları da görünüşe göre bu olayla başlar. En eski yazılı kayıt, 1384 tarihli bir kayıtta bildirildiğine göre "Çocuklarımız gideli yüz yıl oldu." denmektedir.[1]

Yüzyıllardır araştırmalar yapılmasına rağmen tarihsel olay için hiçbir açıklama evrensel olarak doğru kabul edilmemektedir. Fareler hikâyeye ilk olarak 1559 yılındaki bir versiyonda eklendi. 1559 ve önceki kayıtlarda fareler yoktur.[2]

Doğal sebepler değiştir

Bir dizi teori, çocukların hastalık veya açlık gibi bazı doğal nedenlerden öldüğünü ve kavalcının, ölümün sembolik bir figürü olduğunu öne sürer. Bu teoriye uygun olduğu öne sürülen senaryolardan bazıları, Weser Nehri'nde boğulan çocukların bir toprak kaymasında öldürüldüğü veya bir salgın sırasında bazı hastalıklara yakalandığıdır. Başka bir modern yorum, hikâyeyi Hamelin çocuklarının pagan veya sapkın bir tarikat tarafından tuzağa düşürüldüğü bir olaya gönderme olarak okur. Coppenbrügge yakınlarındaki ormanda tarikat ayin yaparken aniden toprak kayması oldu ve bütün çocuklar öldü.[3]

Göç teorisi değiştir

Göç teorisi hakkındaki spekülasyonlar; 13. yüzyılda bölgenin aşırı nüfusunun, en büyük ailenin tüm araziye, güce sahip olması ve geri kalanını sefil olarak bırakmasıyla sonuçlandığı fikrine dayanmaktadır. Çocukların göçünün hiçbir zaman belgelenmemesinin bir nedeninin de o zamanlar nadir olmayan bir uygulama olan Doğu Avrupa'nın Baltık bölgesinden bir işe alım görevlisine çocukların satılması olduğu öne sürülmüştür. Sheila Harty, "Pied Piper Revisited" adlı makalesinde, yerleşilen bölgedeki soyadlarının Hamelin'dekilere benzediğini ve kasabanın destekleyemediği gayrimeşru çocukları, yetimleri veya diğer çocukları satmanın daha olası bir açıklama olduğunu belirtir. Ayrıca bunun kasaba kroniklerinde olayla ilgili kayıtların eksikliğini açıklayabileceğini belirtiyor. The Pied Piper: A Handbook adlı kitabında Wolfgang Mieder, Hamelin dâhil olmak üzere bölgeden insanların Transilvanya'nın bazı bölgelerine yerleşmeye yardım ettiğini gösteren tarihî belgelerin mevcut olduğunu belirtiyor. Transilvanya, Cengiz Han'ın iki torunu tarafından yönetilen ve kavalcı efsanesinin en erken ortaya çıktığı 13. yüzyılın başlarına dayanan Orta Avrupa'daki uzun Moğol istilaları altındaydı.

Dil Bilimi Profesörü Jürgen Udolph, Alman Hamelin köyünden (Almanca Hameln) 1284 yılında bir haziran günü 130 çocuğun ortadan kaybolduğunu söyler. Udolph o sırada köyde bilinen tüm aile isimlerini araştırdı ve ardından başka yerlerde benzerlerini aramaya başladı. Aynı soyadlarının, her ikisi de Berlin'in kuzeyinde bulunan Prignitz ve Uckermark bölgelerinde şaşırtıcı bir sıklıkta bulunduğunu keşfetti. Aynı soyadları, şimdi Polonya'nın bir parçası olan eski Pomeranya bölgesinde de buldu.

Udolph, çocukların aslında Almanların Doğu Avrupa'daki yeni yerleşimlerini kolonize etme dürtüsüne kapılmış işsiz gençler olduğunu tahmin ediyor. Kavalcı var olmamış olabilir ancak Profesör, "Kuzey Almanya'yı dolaşıp Doğu için yerleşimciler toplamaya çalışan lokatörler olarak bilinen karakterler vardı." diyor. Bazıları parlak giyinmişti ve hepsi gümüş dilliydi.

Profesör Jürgen Udolph, Hamelin göçünün 1227'de Danimarka'nın Doğu Avrupa'daki hâkimiyetini kıran Bornhöved Savaşı ile bağlantılı olması gerektiğini gösterebilir. Bu, Alman sömürgeciliğinin yolunu açtı ve 13'üncü yüzyılın ikinci yarısında, güçlü kuvvetli gençleri Brandenburg ve Pomeranya'ya getirmek için sistematik girişimler oldu. Profesör'ün isim araştırmasına göre yerleşim, şu anda Polonya'nın kuzeybatısı olan Starogard yakınlarında sona erdi. Örneğin Hamelin yakınlarındaki bir köyün adı Beverungen'dir ve Berlin'in kuzeyinde Pritzwalk yakınlarında Beveringen adında ve Starogard yakınında Beweringen adında bir başka köyde hemen hemen aynı karşılığı vardır.

Yerel Polonya telefon rehberleri, o bölgede kullanılabilecek tipik Slav isimleri olmayan isimleri listeler. Bunun yerine isimlerin çoğu, 13'üncü yüzyılda Hamelin köyünde yaygın olan Almanca isimlerden türetilmiş gibi görünüyor. Aslında bugünün Polonya telefon rehberlerindeki isimler Hamel, Hamler ve Hamelnikow'dur ve görünüşe göre hepsi orijinal köyün adından türetilmiştir.[4]

15. yüzyıl Lüneburg el yazması

 
Olayı anlatan yazıt

Lüneburg el yazması (c. 1440-50), Hamelin'deki Rattenfängerhaus (kavalcının evi) olarak bilinen bir evin üzerindeki bir yazıtta şunlar yazmaktadır: "26 Haziran 1284 yılında 130 çocuk [Azizler] John ve Paul Günü'nde birçok renkte giyinik bir kavalcı tarafından kandırıldılar, bir koppen (tepe) yakınında kayboldular."[5]

16 ve 17. yüzyıl kaynakları değiştir

1559 ile 1565 arasında Kont Froben Christoph von Zimmern, Zimmerische Chronik adlı eserine bir versiyon ekledi. Bu, farelerin vebasından bahseden en eski anlatım gibi görünmektedir. von Zimmern, olayı yalnızca "birkaç yüz yıl önce (vor etlichen hundert jarn (sic)]" volarak tarihlendirir. Böylece onun versiyonu tarihler çatışmasına ışık tutmaz. Bir başka çağdaş anlatım, Johann Weyer'in De praestigiis daemonum (1563) adlı eserindeki anlatımdır.[6]

Diğer teoriler değiştir

Bazı teoriler, çocukların kaybolmasını dans çılgınlığı biçimindeki toplu psikojenik hastalıkla ilişkilendirmiştir.

Diğer teoriler, çocukların bir hac yolculuğunun veya askerî bir seferin ve hatta yeni bir Çocuk Haçlı Seferi'nin (1212'de düzenlendiği söylenir.) bir parçası olmak için Hamelin'den ayrıldığını ancak asla ebeveynlerine geri dönmediğini öne sürmektedir. Bu teoriler; isimsiz kavalcıyı, liderleri veya askere alım görevlisi olarak görür. Kasaba halkı da kilisenin veya kralın gazabından kaçınmak için (gerçekleri kaydetmek yerine) bu hikâyeyi uydurur.[7]

Kaynak açıklamalar değiştir

  • Achim von Arnim: Der Rattenfänger von Hameln. Mein allererstes Märchenbuch. Karl Müller, Köln 2004. ISBN 3-89893-910-3.
  • Norbert Humburg: Der Rattenfänger von Hameln. Die berühmte Sagengestalt in Geschichte und Literatur, Malerei und Musik, auf der Bühne und im Film. Niemeyer, Hameln 2. Aufl. 1990, ISBN 3-87585-122-6.
  • Radu Florescu: In Search of the Pied Piper. Athena Press 2005, ISBN 1-84401-339-1.

Kaynakça değiştir