Doğal yöntem veya direkt yöntem, ikinci bir dil öğretimi öğrencinin anadiline hiç başvurulmaksızın yalnızca öğretilmesi hedeflenen dilin kullanımı ile gerçekleşebilir.[1] 1900'lü yılların başlarında Almanya ve Fransa'da ortaya atılan bu metodun başlıca özellikleri:

  • Kelime bilgisinin jest, mimikler, resimler, gerçek objeler ve diğer görsel varlıklar kullanılarak öğretilmesi.
  • Dil bilgisi kurallarının tümevarım yöntemi ile öğretilmesi. (Kuralları listeler halinde vermek yerine öğrencilerin inceledikleri bir konudaki gramer kurallarını kendilerinin keşfetmesinin sağlanması gibi.)
  • Kusursuz telaffuz da dahil olmak üzere konuşulan dilin temel alınması.
  • Derslerde daha çok soru-cevap yönteminin kullanılması ve öğrencinin öğrenim sürecinde aktif olmaya teşvik edilmesi.
  • Öğretmen merkezlilik.

Prensipler değiştir

  • Sınıfta tüm etkinlikler yalnızca öğretilmesi hedeflenen dilin kullanılması ile gerçekleşir, öğrencilerin anadiline hiçbir şekilde başvurulmaz.
  • Yalnızca günlük hayatta kullanılan kelimeler ve cümleler öğretilir. (Dil hayata geçirilir.)
  • Sözlü iletişim becerileri, kalabalık olmayan sınıflarda öğretmen ve öğrenciler arasında özenle hazırlanmış soru ve cevaplar ile sağlanır.
  • Dil bilgisi tümevarım yöntemi ile öğretilir.
  • Yeni öğretilen konular sözel olarak sunulur.
  • Somut kelimeler gösteri, cisimler ve resimler ile; soyut kelimeler ise zihinsel çağrışımlar ile öğretilir.
  • Hem konuşma hem de dinleme becerileri öğretilir.
  • Öğrencilerden doğru telaffuz ve dil bilgisi beklenir.

Tarihçe değiştir

Bu metot, dil öğretiminin çeviri yapılarak öğretilmesinin amaçlandığı, konuşma ve dinlemeden ziyade okuma ve yazma üzerine yoğunlaşmış olan Klasik metottan kaynaklanan tatminsizlik neticesinde oluşmuştur. Doğal metodun dil bilgisi öğretiminde yetersiz kalması sonucunda audio-lingual metodu geliştirilmiştir.

Ayrıca bakınız değiştir

Kaynakça değiştir

  1. ^ "YABANCI IKINCI DIL OGRETIMINDE DOGAL YONTEM". M_DURMUS. 7 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi.