Şekmeti Mehmet Efendi

Şevket Mehmed Efendi veya Şevketi Mehmed Efendi olarak da bilinen Şekmeti Mehmet Efendi, 18. yüzyılda yetişmiş Edirne velililerindendir. Muradiye Camii hatibiydi. Doğum tarihi bilinmiyor. 1769 yılında vefat etmiş olup, türbesi Ortaçukur mahallesi Kız Türbesi sokakta kendi yaptırdığı Hatip Camii içindedir. Günümüze Cami-i Şerifi ulaşmamış, sadece türbesi bulunmaktadır.

Şekmeti Mehmed Efendi'nin zühd ve takva sahibi bir zat olduğu, İslamiyetten kıl kadar ayrılmadığı, her insana engin bir şefkat beslediği, cemaatine sık sık dünyanın vefasızlığını anlattığı bilinmektedir.

"Ahiret derdi olanın, dünya derdi olmaz. Dünya derdi olanın da ahiretten haberi olmaz" buyurmuşlardır.

"Mü'min demek affedici insan demektir, güler yüzlü ve tatlı sözlü olmak mü'minliğin alametlerindendir".

"Müslüman ya hayır söyler ya da susar. Zira, bilir her nefesin hesabı olduğunu".

"Ey insan, unutma! Ölüm var, ahiret var. Bu dünya ahiretin tarlasıdır. Bu dünyada ne ekersen, ahirette onu biçersin". "İyilik eden de kendine eder, kötülük eden de".

Bir gün kendisine "Efendim" derler, "Bir kimse su üstünde yürüyormuş, ne dersiniz bu hale?", "Hiç kıymeti yok" buyurur, "Ördek de yüzüyor suda, kurbağa da. Asıl hüner İslamiyet'in emir ve yasaklarına göre yaşamaktır. Nefsinin arzusuna uymayıp bir ufak günahı terk etmek su üstünde yürümekten de evladır, havada uçmaktan da".

Bir sene bir grup talebe ile hacca gider. Mısır'da Kızıl Deniz kenarında kendilerini karşıya geçirecek gemiyi beklerken bir kızcağız görür. Üstü başı yırtık, perişan vaziyettedir. Çok fakir olduğu bellidir halinden. Yol kenarında kupkuru bir ekmek parçası görür, eğilir alır onu, belli ki rızık yapacaktır. Yaklaşır mübarek zat, "Evladım, ne yapacaksın o kurumuş ekmeği?" buyurur, kız utanır sıkılır, söylemek istemez niyetini. Israr edince de mecbur kalır söylemeye, "Biz iki kardeşiz" der, "Bir de annemiz var, üç gündür açız, babamız vefat etti, hiçbir gelirimiz de yoktur, mecburuz buna". Gözleri yaşarır mübareğin, döner yanındakilere "Geri dönüyoruz" buyurur, "Nasılsa nafile hacca gidiyorduk", yol parasını verir kızcağıza: "Al yavrum bu parayı, annene götür, bir müddet bulunla geçinirsiniz" der ve geri dönerler. Talebelerine: "Evlatlarım" der, "Onlar bu haldeyken bizim hacca gitmemiz doğru olmaz. O zavallıları sevindirmek nafile hacdan daha evladır. Unutmayın, merhamet etmeyene merhamet olunmaz".

Şekmeti Mehmet Efendi Türbesi, Edirne
Şekmeti Mehmet Efendi Türbesi, Edirne

Hazretin misafirsiz yemek yemediği söylenir halk arasında. Kendisine bunun sebebi sorulduğunda "Kıyamet günü misafirle yenen yemekten hesap sorulmayacaktır, onun için misafirsiz oturmam sofraya" buyurmuşlardır. Mübareğin çok cömert olduğu ve misafirlerine çok ikramlarda bulunduğu da bilinmektedir. Yakınları "Üstad" derler bir gün, "Malınız azalıyor, misafire ikramı azaltsanız biraz?", buna cevabı manidar olur mübareğin: "Malım azalıyorsa, ömrüm de bitiyor".[1]

Kaynakça değiştir

  1. ^ "Anadolu Erenleri - Şevketi Mehmet Efendi - video Dailymotion". Dailymotion. 13 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2021.