Şablon:GM/2017-12-31

İspanya İç Savaşı (İspanyolcaGuerra Civil Española), 17 Temmuz 1936’dan 1 Nisan 1939 tarihleri arasında, demokratik seçimle İkinci İspanyol Cumhuriyeti’ne sadık "Cumhuriyetçiler" ile General Francisco Franco liderliğinde isyancı bir grup olan "Milliyetçiler" arasında yaşanmıştır. İç savaşı Milliyetçiler kazandı ve Franco, 1939’dan ölümüne kadar olan 1975 yılına kadar İspanya’yı yönetti.

Savaş, İkinci İspanya Cumhuriyeti’nin –Başkan Minuel Azaña liderliğindeki– seçili hükümetine José Sanjurjo komutası altındaki İspanyol Cumhuriyetçi Ordusu’nun bir grup generalin pronunciamento’sundan (muhalefeti ilan etmesinden) sonra başladı. İsyankar darbe, İspanya Özerk Haklar Konfederasyonu, dindar-muhafazakar Carlsistler ve faşist Falanjistlerin dahil de olduğu bazı gruplar tarafından desteklendi. Darbe Fas, Pamplona, Valladolid, Cádiz, Cordova ve Sevilla’daki askerî birlikler tarafından desteklendi. Ancak, önemli şehirlerde isyan eden birlikler- Madrid, Barcelona, Valencia, Bilbao ve Malaga gibi- amaçlarına ulaşamadılar ve hükümet kontrolü altında kaldılar. Böylece İspanya askerî ve politik anlamda ikiye ayrıldı. Milliyetçiler –o vakit General Francisco Franco tarafından liderlik ediliyordu– ve Cumhuriyetçi hükümet, ülkenin kontrolü için savaşıyorlardı. Sovyetler Birliği ve Meksika, Cumhuriyetçilere yardım için araya girerken Nazi Almanyası ve Faşist İtalya Milliyetçilere asker ve cephane yardımında bulunuyordu. Diğer ülkeler, İngiltere ve Fransa gibi, resmî politika olarak araya girmemeye karar kıldılar. 1937’de Milliyetçiler güney ve batıdaki kalelerinden İspanya’nın kuzey kıyı şeridinin çoğunu ele geçirdiler. Savaşın çoğunda Madrid’i ve Madrid’in güney ve batıdaki alanlarını kuşattılar. 1938 ve 1939’da Katalonya’nın çoğunu ele geçirince savaş Milliyetçilerin zaferiyle ve binlerce solcu İspanyolun sürgüne gönderilmesiyle sona erdi. Sürgüne gönderilenlerin çoğu Fransa’daki mülteci kamplarına gitti. Kaybeden Cumhuriyetçilerin ortak özelliği, hepsinin kazanan Milliyetçiler tarafından zulme uğramasıdır. Savaştan sonraki süreçte General Francisco Franco önderliğinde faşist bir diktatörlük kuruldu ve bütün sol partiler Franco rejimi yapısı içinde eridi. (Devamı...)


Sarah Bernhardt (d. 22 Ekim 1844 - ö. 26 Mart 1923) tiyatro aktrisiydi. Ününü Avrupa'da 1870'lerde duyurdu, ve bunun ardından Avrupa ve Amerika'da aranılan biri oldu. Ünü ciddi drama aktrisi olarak gelişti ve "Kutsal Sarah" takma adını aldı.

Paris'te Rosine Bernardt olarak doğan Bernhardt; "Youle" ismiyle tanınan Julie Bernardt isminde Hollandalı Musevi bir hayat kadınının hayatta kalan evlilik dışı en büyük kızıydı. Geçimini sağlayabilmek için, kariyeri aktrislik ve hayat kadınlığınını bir karışımıydı - bu zamanlarda, her iki meslek de bir bakıma skandaldı; ancak hayat kadınları sosyal çevrelerde kabul edilmekteydi ve eğitimli olmaları durumunda eşit olarak görülmekteydiler. Bu vesile ile hayat kadınlığının yanı sıra bazı durumlarda daha saygı duyulan bir mesleğe ek iş olabiliyordu. Duc de Morny sponsorluğunda 1859 yılında tiyatro eğitimi için Convervatoire de Musique et Declamation okutuldu. Sahne kariyeri 1862'de başlayan Sarah; ünlü Fransız okulu Comedie Francaise'de bir öğrenciydi. Ünü de 1870'li yıllarda Avrupa'da yayıldı ve Amerika'da New York'a kadar uzandı. Kısa bir süre sonra dramatik aktris olarak bir ün kazandı ve "Kutsal Sarah" lakabını bu dönemin en ünlü aktrislerinden biri olması sayesinde kazandı. Liane de Pougy de başta olmak üzere birçok genç kadını aktris olarak yetiştirdi ve eğitti. Bir sahne sanatçısı olsa da; Bernhardt birçok prodüksiyonda kayıt diyalogları da yaptı. Bunlardan ilki de; Jean Racine'in Phedre'sini Thomas Edison'un New York'u 1880'lerde ziyareti sırasında okumasıydı. Aktrisliğinin yanı sıra; görsel sanatlarla da ilgilendi; ressamlık ve heykeltıraşlığın yanı sıra; Antonio de La Gandara'ya da modellik yaptı. Bunun yanı sıra birçok kitap ve oyun da yayınladı. Bernhardt'ın ayrıca opera üzerinde de etkisi olmuştur. Tosca ve Salome örneğin; operanın en tanınmış iki kadın kahramanı Bernhardt'ın oyunlarında yazdığı karakterler üzerineydi. (Devamı...)