İsmail Kuşatması (1806-1807)
İsmail Kuşatması, 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı'nda evre.
İsmail Kuşatması | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı | |||||||
İsmail kalesinin 1790 yılında Ruslar atarfından kuşatılması | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Rus İmparatorluğu | Osmanlı İmparatorluğu | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
General Meindorf |
Pehlivan İbrahim Ağa Kasım Paşa Bahadır Giray | ||||||
Güçler | |||||||
26.000 asker | 6-7.000 asker | ||||||
Kayıplar | |||||||
4.000 ölü ve yaralı 1.000+ esir 10 nakliye gemisi | Hafif |
İsmail kalesini kuşatan Rus ordusu kaleyi savunan Pehlivan İbrahim Ağa komutasındaki Türk garnizonu tarafından ağır bir yenilgiye uğratıldı.
Kuşatma öncesi
değiştir1806 yılında Osmanlı-Rus Savaşı Rusların tek taraflı saldırılarıyla başladı. 1806 Kasım'ında Rus ordusu Eflak ve Boğdan’ı işgal etmeye başladı. Karşısında henüz Osmanlı ordusu bulunmayan Rus ordusu bu iki Prensliği işgal ettiği gibi âyanların zayıf birliklerini bertaraf ederek Hotin, Bender, Kili ve Akkerman kalalerini kolayca ele geçirdi. 1806 Aralık'ına girildiğinde Osmanlı İmparatorluğu'nun Tuna boyunda Yergöğü, İbrail ve İsmail kaleleri kaldı.
İsmail önüne gelen Rus ordusu kaleyi kuşatarak teslim olması için elçi gönderdi. Rusçuk Âyanı Alemdar Mustafa Ağa’nın gönderdiği Pehlivan İbrahim Ağa komutasındaki takviye birliği bu esnada İsmail kalesine ulaştı.
Kuşatma
değiştirDirenişle karşılaşan Rus ordusunun daha ilk çatışmada 3.000 civarındaki birliği Pehlivan İbrahim Ağa komutasındaki 600 atlı asker tarafından bozguna uğratıldı. Bu sarsıntı üzerine Rus ordusu kalenin Hotin Kapısı yönündeki düzlükte yeniden toplandıysa da, bu defa kaleden gerçekleştirilen huruç harekâtı neticesinde tekrar ağır kayıplar verdi.
Bu iki yenilginin ardından Rus ordusu sekiz saat mesafedeki Palpu Gölü kenarındaki Tabya Köprüsü civarına çekildi. Buna mukabil, İsmail kalesi de takviyeler almaya devam etti ve Alemdar Mustafa Ağa’nın gönderdiği Boşnak Abdullah Ağa ve Kırım hanedanından Bahadır Giray da kuvvetleriyle birlikte kaledeki garnizona katıldılar. Kale Muhafızı Kasım Paşa da komutanlık yetkilerini fiilen Pehlivan İbrahim Ağa’ya bıraktı.
Rus işgalindeki Kili'den Kili-İsmail arasındaki Çamaşuy köyü civarına gelen 3.000 kişilik bir Rus kuvveti de takviye almış Türk kuvvetlerinin baskınına uğradı. Yaklaşık 1.500 ölü veren Rus kuvvetinden esir alınan 500 asker de İstanbul'a gönderildi.[1]
Osmanlı başkenti Pehlivan İbrahim Ağa'ya Sünne Boğazı'nın güvenliği görevini de verince İbrahim Ağa da bu bölgeye 14 adet ileri karakol inşa ettirdi.
İlkbaharın gelmesiyle çatışmalar yeniden başladı. 1807 Mart sonunda bölgeye sarkmaya çalışan 2.000 kişilik Rus sivari birliği Türk garnizonunun hücumuna uğradı ve 300'ü kurtuldu. 2 Nisan 1807'de ise Pehlivan İbrahim Ağa Kocagöl üzerindeki İmamağa tabyasını sıkıştıran 800-1.000 askerlik Rus kuvvetlerine hücum etti ve Rusları ağır yenilgiye uğrattığı gibi bölgede inşa ettikleri tabyaları da imha etti. Bahadır Giray Han komutasındaki birlikler de Kili kalesine sokularak yaklaşık 1.000 Tatar esiri kurtarmayı başardı. 21 Nisan'da Türk garnizonu Kili Boğazı’ndan Tuna’ya geçmeye kalkışan üç Rus gemisini zaptederek (çatışmada hayatta kalan) 70 asker ve 1 topu esir aldı. 28 Nisan'da ise İsmail önlerine sokulan altı Rus gemisi daha el geçirildi. Dört saat süren çatışmada Türk garnizonunun 22 kaybına karşı Rus kuvvetleri 100'e yakın ölü ve yaralı verirken, Rus askerlerinin önemli bölümü de nehre atlayıp boğuldu.[2]
Kuşatmanın sonlanması
değiştirRusya Osmanlılarla eşzamanlı olarak Dördüncü Koalisyon Savaşları çerçevesinde Napolyon Bonapart Fransa'sıyla da savaş halindeydi ve Rus ordusunun aslî unsurları bu cephedeydi. Bununla birlikte, 1807 Şubat'ında Eylau, Haziran'da ise Friedland muharebelerinde ağır yenilgilere uğrayan Rusya, Osmanlı cephesindeki asker sayısını 30.000'e kadar düşürdü.
Bununla birlikte, Sadrazam İbrahim Hilmi Paşa komutasındaki zayıf Osmanlı ordusu da cepheye ulaşmakta gecikti. Zira, önce aynı yıl Osmanlı-İngiliz Savaşı başlamış ve John Duckworth komutasındaki İngiliz donanması 1807 Şubat'ında Çanakkale Boğazı'ndaki Osmanlı savunmasını aşarak İstanbul önlerine gelmişti. İngiliz donanmasının sonuç alamadan ayrılmasının ardından ise 1807 Mayıs'ında Kabakçı Mustafa İsyanı patlamış ve Osmanlı başkentine tam bir keşmekeş hâkim olmuştu. Fransız cephesinde yenilgiye uğrayarak 9 Temmuz 1807’de Tilsit Barış Antlaşması'ni imzalayan Rusya ise yıl boyunca ilerleme kaydedemediği Osmanlı cephesini kapatmak için Osmanlılarla ateşkes müzakerelerine başladı. 26 Ağustos 1807'de imzalanan Yergöğü Mütarekesi'yle taraflar aralarındaki savaş hali dokuz aylığına resmen durdu ve barış müzakereleri başladı.