Lozan Antlaşması: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
27. satır:
1920 yazına gelindiğinde [[I. Dünya Savaşı]]'nın galipleri mağluplar ile hesaplaşmalarını bitirmiş, savaşı kaybeden ülkelere barış antlaşmalarının kabul ettirilmesi süreci tamamlanmıştı. Almanya'ya 28 Haziran 1919'da [[Versay Antlaşması|Versay]]'da, Bulgaristan'a 27 Kasım 1919'da [[Neuilly Antlaşması|Neuilly]]'de, Avusturya'ya 10 Eylül 1919'da [[Saint-Germain Antlaşması|Saint-Germain]]'de, Macaristan'a da 4 Haziran 1920'de [[Trianon Antlaşması|Trianon]]'da anlaşmalar imzalatılmış ancak hesaplaşılmayan tek mağlup Osmanlı İmparatorluğu ile 10 Ağustos 1920'de Sevr'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde anlaşma imzalanmıştır.
 
Aslında Müttefik devletler, [[I. Dünya Savaşı|Büyük Savaş]] esnasında Osmanlı'yı bölme planları yapmışlardı ([[Sykes-Picot Anlaşması|Sykes-Picot projesi]]) doğrultusunda Osmanlı'yı bölme planları yapmışlardı. Fakat 1917'de Alman yanlısı [[I. Konstantin (Yunanistan kralı)|Yunanistan kralı']]nın devrilmesi ve [[İtilaf Devletleri|Müttefiklerin]] desteği ile Venizelos'un yönetime gelmesi ve İngilizlerin yanında I. Dünya savaşına girmesi, sonrasında Rusya'daki [[Ekim Devrimi|Bolşevik ihtilali]] ve Rusya'nın İtilâf cephesinden ayrılması, 1918 Ocak ayında ABD başkanı [[Woodrow Wilson]]'ın açıkladığı -galip devletlerin mağlup devletlerden toprak talep etmeyeceklerine dair- ilkeleri- ile Anadolu'nun parçalanmasına izin vermemesi ve İngiltere'nin 1918 Ocak ayında Hindistanlıları kendi yanlarında savaşa ikna etmek için Türklere ve hilafete dokunulmayacağına dair söz vermesiyle 1.160.000 asker edinmeleri gibi gelişmeler ve İzmir işgaline İngiliz kabinesindeki muhafazakar üyelerin karşı çıkması (Montagu, Balfour, Curzon gibi) muhafazakar üyelerin karşı çıkması Anadolu'nun bölünmesi planlarının askıya alınmasına neden oldu ve Türkiye'de uygulanması öngörülen Sykes-Picot projesi (Suriye ve Irak toprakları hariç olmak üzere<ref>Cabinet Papers, Cab 24 / 95, ANGLO-FRENCH CONFERENCE ON THE TURKISH SETTLEMENT, Appendix to Minutes of First Meeting, First part of M. Berthelot's note of the 12th December with comments of Political Section of British Peace Delegation, s. 4</ref>) iptal edildi.<ref>UK Parliament, Hansard, Commons: 26 February 1920, Commons Chamber, Orders Of The Day, Turks And Constantinople</ref><ref>Cabinet Papers, Cab-23-20, The Turkish Peace Treaty, s. 6-7</ref>
 
Yunanistan'ın, İzmir ve Trakya'da Yunan nüfusunun çoğunlukta olduğunu iddia ederek Wilson prensipleri gereği bölgeyi ilhâk talebi, ayrıca İngilizlerin; Ermenistan, Türkiye ve Boğazlar boyunca -İtalya ve Fransa'yı tamamen bölgeden uzaklaştırmakuzaklaştırarak Anadolu'nun parçalanmasını engellemek ve Rus yayılmacılığına karşı önlem almak için- bir Amerikan mandası fikri ortaya atması ([[George Curzon|Lord Curzon]], bu fikri 19 Mayıs 1919'da İngiliz kabinesinde ortaya attı ve antlaşmanın 6 ay gecikmesine neden oldu.<ref>CAB 23 First World War conclusions, CAB 23/44b Original Reference "A" Minutes of meetings, 1917 6 Apr - 1919 10 Dec s. 75-76</ref><ref>Lord Kinross, Atatürk, Bir milletin yeniden doğuşu, s. 245</ref>) ve ABD'nin bunu değerlendirme sürecinin uzaması sonucu Osmanlı İmparatorluğu ile yapılacak sulh antlaşmasının imzalanması epey gecikmişti. Bu gecikme Anadolu'da bir Türk direnişi oluşması için harika bir fırsata dönüştü.<ref>Lord Kinross, Atatürk, Bir milletin yeniden doğuşu, s.245</ref> 27 Haziran 1919'da Konferans heyeti, [[George Curzon|Lord Curzon]]'un önerisi üzerine, Amerika Birleşik Devletleri hükûmeti Türkiye'nin herhangi bir bölgesi için manda alıp almayacağına karâr verene kadar, Türkiye ile Barış Antlaşması'nın askıya alınmasına karâr verdi.<ref>(Documents on British Foreign Policy), DBFP, vol. IV, no 430, Notes of a meeting held at President Wilson's House in the Place des EtatsUnis, 27 June 1919, s. 652.</ref> Değerlendirme sürecinin sonunda ABD başkanı [[Woodrow Wilson]], bölgede bir manda almak yerine sadece Türk-Ermeni sınırını çizmekle yetindi.<ref>CAB 23 First World War conclusions, CAB 23/44b Original Reference "A" Minutes of meetings, 1917 6 Apr - 1919 10 Dec s. 77</ref>
 
Şubat 1920'deki Londra Konferansı'nda barış müzakereleri yeniden başladı. Nisan 1920'deki [[San Remo Konferansı]]'nda ise Sevr'in taslağı hazırlandı. Yunan Başbakan [[Elefterios Venizelos|Venizelos]], antlaşmayı Türklere kabul ettireceğini taahhüt etti. Diğer taraftan, Yunan işgaline ve Anadolu'daki diğer işgallere en başından beri karşı çıkan ve Türk bağımsızlık tezini savunan İngiliz Dışişleri Bakanı [[George Curzon|Lord Curzon]], yeni Türkiye'nin Asya merkezli bir devlet olmasını isteyerek, başkentin Anadolu'da bir yere taşınmasında ısrar ediyordu. Curzon'a göre yeni başkent Bursa, Konya veya Ankara olabilirdi. Çünkü Konstantinopolis siyasi gücün sembolüydü. İstanbul'daki Sultan, halîfe olarak İngiliz İmparatorluğu için tek gerçek ve gizli tehdit olan Panislamizm anlayışının temsilcisiydi. Başkentin taşınması bu yüksek prestiji ortadan kaldıracaktı.<ref>Nicolson, (Curzon: the last phase 1919-1925), 1934, s. 110</ref><ref>Ronaldshay, The Life Of Lord Curzon Vol-iii, (George Nathaniel Marquess Curzon of Kedleston), 1928, London, s. 262-264</ref><ref>Minute by Hardinge, 14 October 1919, on memorandum by the Aga Khan, approximately 3 October 1919, 140890, FO371/4215</ref> Ayrıca mutlaka boğazlarda İngiliz hakimiyeti sağlanmalıydı. İngiliz kabinesi, Başbakan Lloyd George ve Dışişleri Bakanı Curzon'un bu önerilerini doğru bulmakla birlikte, başkentin taşınmasının İslam dünyasının tepkisini çekebileceğini ve askerî masrafların da artacağını öne sürerek 6 Ocak 1920'de bu kararı reddetti.<ref>Cabinet Papers Record, Cab-23-20 s. 9-10-14</ref> Curzon ise reddedilen bu kararı şiddetle protesto etti ve bunun doğru hesaplanmış bir karar olmadığını, sürprizlere sebep olacağını îmâ etti.<ref>Cabinet Papers Record, cab-24-96 s. 38</ref> Ve Curzon, öngörüsünde haklı çıktı. 28 Ocak 1920'deki Misak-ı Milli kararları sonrası yapılan 16 Mart 1920'de İstanbul'un işgali ile yeni meclis 23 Nisan 1920'de Ankara'da açılmış ve Yunanistan'ın karşısında millî bir hareket çoktan şekillenmişti. Antlaşmanın imzalanmasındaki 15 aylık gecikme tamamen Yunanistan'ın aleyhine ve Türkiye'nin lehine olmuştu.<ref>Documents on British Foreign Policy 1919-1939, vol. XIII, no 152, Telegram from Venizelos to Lloyd George-Secret, 5 October 1920, s. 157-8.</ref>