Uluslararası ilişkiler teorisi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme, yazış şekli: Uluslar arası → Uluslararası AWB ile
Aybeg (mesaj | katkılar)
80. satır:
 
==Feminizm==
Feminist uluslararası ilişkiler uzmanı “Jacqui True”, feminizmi Ampirikampirik feminizm, Analitikanalitik feminizm ve Normatifnormatif feminizm olarak üçe ayırmıştır. Ampirik Feminizm genel olarak kadın ve cinsiyet ilişkileri arasındaki deneysel bağlantıları uluslararası ilişkiler düzeyinde inceler. Bu anarşi ve devletçilik ana akımları ile uluslararası ilişkilere vurgu yaparak devlet sisteminin üretilmesini sağlamak istiyordu. Bu sistem marjinal alanlarda mümkündür. Analitik feminizme göre uluslararası ilişkilerin teorik çerçevesinde cinsiyet tartışmalarına ön yargılar vardır. İşte burada erkek ve kadın arasında biyolojik farklılıklar olmadığı anlamına gelmez ancak eril ve dişil olarak toplumsal kimlikleri vardır. Bu uluslararası ilişkilerde yaygın hale gelmiş olan erkeklik içinde nesnellik olduğu iddia edilmektedir. Analitik feministler bu ön yargılara örnek olarak devletler arası davranış biçimlerini açıklamışlar ve Neo-realizm’i sevmediklerini göstermişlerdir. Normatif feministler değişim gündeminin teorinin bir parçası olarak görürler.
 
Feminist uluslararası ilişkiler teorisini eleştirenler aslında teorinin kendi oyuncuları olan üçüncü dünya kadınlarıdır.
 
Uluslararası ilişkiler Feminizm’i bazen bir kadın sorunu olarak basite indirger. Charlotte Hooper tarafından yazılan bir makalede; “erkekler uluslararası ilişkiler ve cinsiyet değişkeni arasında maliyet fayda analizi yapmıştır”. Böylece toplumsal cinsiyet merceğinden bakarak uluslararası ilişkilerde kiilişkilerdeki tüm cinsiyetler için toplumsal bir vurgu yapmıştır. Makale, uluslararası ilişkilerde kullanılan hiper-erkekliği tüm cinsiyetler üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Sadece belirli insanlar, diğer erkeklerin görüş kısıtlamalarına uyacak şekilde zorlayarak ayrıcalıklarını yaşarlar. Hooper ise bu cinsiyetçi objektif yerine çalışmasına kadınları ekleyerek daha geleneksel yöntemlerin tamamen yenilenmesi gerektirdiğini savunuyor. Toplumsal cinsiyet kimlikleri ve uluslararası ilişkiler arasındaki kesişmeleri araştırmak amacıyla bir cinsiyet kimliğinin alacağını yaklaşımlara güvenmek gerekiyor ya da bağımsız olarak dışarıda
türetilmiş değişkenlere bakmak gerekiyor. Geleneksel yöntemler erkek ya da kadınların ihtiyaçlarını karşılamıyor. Güvenlik ihtiyaçlarımızı karşılamak için sınıfsal durum, eğitim düzeyi, cinsiyet ya da deneyimlerimizi içine almak için başarısız girişimler olur. Hooper, uluslararası ilişkilerin geleneksel çalışmaları bize sadece kadınları ve çocukları anlamak için daha birçok faktörün olduğunu ve bunları duymazdan gelmememiz gerektiğini söylüyor.