Ölü Deniz Yazmaları: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
iç bağ. dz. AWB ile
düzeltme, değiştirildi: 1947 → 1947 (6) AWB ile
3. satır:
'''Ölü Deniz Yazmaları''' ('''Ölü Deniz Parşömenleri''' ya da '''Ölü Deniz Tomarları''' olarak da bilinir) bir kısmı [[İbranice]], bir kısmı da artık ölü bir dil olan [[Aramice]] ile [[kâğıt]], [[deri]] veya [[bakır]] plakalar üzerine kaydedilmiş kırk bin adet elyazması parçasından oluşmaktadır. Bu parçaların bir araya getirilmesiyle tam beş yüz kitap yeniden oluşturulmuştur. [[Hristiyanlık|Hristiyanlığın]] ve [[Musevilik|Museviliğin]] bilinen en eski yazılı kaynakları sayılırlar.
 
[[1947]] yılının Şubat veya Mart ayında, Muhammed Ahmed El-Hamid adlı, genç bir [[Bedevi]] keçi çobanı, kaybolan keçisini aramaktadır. [[Eriha]] kentinin 13 km güneyinde, [[Ölü Deniz]]'in batı yakasındaki bir tepede bulunan bir delikten aşağı taş atar ve duyduğu testi kırılma sesi üzerine aşağıdaki mağaraya iner. [[Mağara]]nın zemininde, içinde keten kumaşa sarılı deri yazmaların bulunduğu büyük testiler bulur. Testilerin ağzı sıkıca kapatıldığı için yazmalar yaklaşık 1900 yıl boyunca hiç bozulmadan saklı kalabilmişlerdir (bulgular, bu yazmaların MS [[68]] yılında mağaraya yerleştirildiklerini gösterir). 1947'deki keşif ve 1952-1956 yıllarında yapılan kazı çalışmaları sonucunda toplam on bir mağarada bu elyazmalarına rastlanmıştır. Bunları sınıflandırmak açısından mağaralar numaralandırılmıştır. 1 numaralı Kumran mağarasında bulunan yazmalardan beş tanesi, ismini aldıkları [[Kudüs]]'teki Suriye Ortodoks Manastırı Başpiskoposu tarafından satın alınmıştır. Diğer üç yazma ise [[İbrani Üniversitesi]] Profesörü E.L. Sukenik tarafından satın alınmıştır.
 
Ölü Deniz Yazmalarının bulunması, 20. yüzyılın en önemli arkeolojik keşiflerinden biridir. Bu yazmalar, [[MÖ birinci yüzyıl]]dan [[MS ikinci yüzyıl]]a değin [[Ölü Deniz]] kıyısındaki Kumran vadisine yerleşmiş olan dini bir topluluğun tarihçesini aydınlatmıştır. Bu topluluk, Kumran Topluluğu veya [[Esseniler]] olarak bilinen, dışa kapalı Yahudi bir toplumdu. "Zadokite Belgeleri", "Toplum Kuralları" ve "Disiplin El Kitabı" gibi yazılar, Kumran'daki [[günlük yaşam]] hakkında oldukça geniş ölçüde bilgi sahibi olunmasını sağladı.
33. satır:
 
=== 11 numaralı Mağara ===
Bu mağaradaki araştırmalar [[1956]] yılında başladı. Eksiksiz ve iyi korunmuş durumda olan otuz altı adet Mezmur ile daha önceleri sadece Grekçe metni olan [[Apokrif]] 151. Mezmur bu mağarada bulunmuştur. Levililer Kitabı'ndan bir bölümün çok iyi durumda korunmuş bir yazması, Yeni Kudüs Vahiyi'nin (Apocalypse of New Jerusalem) büyük parçaları ve Eyüp'ün Aramice çevirisi bu mağaradan çıkarılmıştır.
 
=== Murabba'àt Bulguları ===
Kumran'da daha önce keşiflerde bulunmuş olan Bedeviler araştırmalarını sürdürdüler ve Beytüllahim'in güneyindeki bazı mağaralarda, üzerlerinde yazım tarihleri olan ve [[Bar Kohba isyanı|İkinci Yahudi İsyanı]]'ndan (MS [[132]]-[[135]]) kalan elyazması metinler ve belgeler buldular. Bu mağaralarda 1952 yılının Ocak ayında sistemli inceleme ve kazılar başlatılmıştır. Bu mağaralarda [[Yoel Kitabı]]'nın ikinci yarısından [[Hagay Kitabı]]'nın sonuna kadar, Masoretik (http://en.wikipedia.org/wiki/Masoretic) metin ile uyumlu olan bir yazma daha bulunmuştur. Ayrıca [[Sami dil ailesi|Sami dilinde]] bilinen en eski papirüs (palimsest: Üzerindeki yazılar silinerek tekrar kullanılan papirüs) eski İbrani harfleriyle (MÖ yedinci ila sekizinci yüzyıllar) yazılmış şekliyle burada bulunmuştur.
 
Kumran Yazmalarının bulunmasından önce mevcut en eski Eski Ahit elyazmalarının yaklaşık tarihi MS [[900]] yıllarıydı. Kumran Yazmalarındaki [[Yeşaya kitabı|Yeşaya]], [[Habakkuk kitabı|Habakkuk]] ve diğer bazı kitapların elyazmalarının yazılış tarihi ise [[MÖ 125]]'tir. Bu buluş böylelikle mevcut elyazmalarından bin yıl daha eski metinler sağlamıştır. Kumran'da ortaya çıkarılan Yeşaya yazması ile bin yıl sonrasına ait Masoretik (http://en.wikipedia.org/wiki/Masoretic) Yeşaya metni arasında önemli bir farklılık görülmemiştir.
 
Kumran Yazmaları aynı zamanda bölge halkının yaşayışını gözler önüne sererek, tarih, din ve dini edebiyat konularındaki bilginin sınırlarını genişletmiştir.