Aşar: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği Gelişmiş mobil değişikliği |
|||
13. satır:
Verginin [[nakit]] değil de [[ürün]] olarak alınması, dönemin ekonomik şartlarına uygun olan bir yoldu. O şartlarda, ürün bedelinin tespiti ve ürünün satılarak nakte dönüştürülmesi sonrası verginin tahsili son derece zor olacaktı.
Tanzimat yöneticileri, öşür tahsilinde eşitlik bulunmadığı düşüncesiyle öşür sözcüğünün anlamına uygun 1/10 oranında sabit miktarda vergi toplanmasına karar verdiler.
Bu sistemde üreticinin vergi yükü artarken [[devlet]]in vergi kaybı büyümüştür. Zaman ve şartlara göre tahsil yönteminde değişiklikler yapılmasına rağmen başarılı olunamamıştır. Zamanla, uygulamasında ve tahsilinde bir takım haksızlıklar yapılmış; vergi, halk üzerinde bir baskı ve [[zulüm]] aracı haline gelmiştir.{{Kaynak belirt}} [[Türkiye|Cumhuriyet]] döneminde de,
== Aşar vergisinin kaldırılması ==
Türkiye Cumhuriyeti'nin 1923-1929 dönemi [[ekonomi]] politikasına damgasını vuran [[İzmir İktisat Kongresi]]'nin [[oy birliği]] ile alınmış kararlarından biri de 1925'te ''aşar''ın kaldırılmasıdır. Aşar; bütçenin [[gelir]] kaleminde önemli bir yer tutmaktaydı. Fakat İzmir İktisat Kongresi'yle liberal bir ekonomi tasarlandığı ve [[liberalizm]]in temeli özel mülkiyete dayandığından, aşarın varlığı bir çelişki haline gelmiştir. Yani Cumhuriyet idaresi, [[Sultan]]’ın [[mülk]]ünün sahiplik sıfatını halka intikal ettirince, aşarın alınmasının mantığı da sona ermiştir.<ref>Koç,
Öte yandan aşarın kaldırılmasında güdülen ekonomik amaç kanun gerekçesinde şöyle açıklanmaktadır:
"''Bu [[yasa tasarısı]]nda izlenen amaç; [[tarım ürünleri]]nin safi [[hasılat]]ının vergiye tabi tutulması ilkesine ve aşarın serbest tarımı kısıtlayan ilkelerinin ortadan kaldırılması ile halkın gereksinmelerini baskı altına almayacak bir şekilde tahsiline yönelik olmasıdır."<ref>[[Mustafa Koç]]'' (
== Kaynakça ==
|