Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Yahudilerin tarihi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme AWB ile
düzeltme AWB ile
24. satır:
İstanbul fethedildiğinde [[Haliç]]'in iki yakasında da Yahudiler ikamet ediyordu. Fatih Sultan Mehmet, Yahudilere güven duyduğundan şehirdeki Yahudi nüfusunu artırmak için<ref>{{Harvnb|Franco|1897|p=31}}</ref> Anadolu'daki Yahudi cemaatlerine mektup gönderip onları İstanbul'a davet etti<ref>{{Harvnb|Galante|1941|p=3}}</ref> [[Mora Yarımadası|Mora]]'nın fethinden sonra yarımadadaki Yahudiler de İstanbul'daki dindaşlarına katıldı.<ref>{{Harvnb|Şehsuvaroğlu|1953|p=29-30}}</ref> Ayrıca, [[Evliya Çelebi]]'nin aktardığına göre Edirne'den İstanbul'a yerleşen Yahudiler ''el Mahallet ul-Yahudiyin el-Edirneviyin'' isimli semtte yaşamaktaydı.<ref>{{Harvnb|Galante|1941|p=49}}</ref><ref group="dn">[[Topkapı Sarayı]] Hazine Dairesinde bulunan 149 sayfalık Fatih Sultan Mehmet Vakfiyesi</ref>
 
Fatih, İstanbul kuşatması sırasında bir fermanla, Yahudiler işbirliğinde bulunursa din ve vicdan özgürlüğü tanıyacağını, eski sinagogların onarılacağını, yeni ibadethanelerin kurulması yasak olduğu için evlerin ibadethaneye çevrilmesine izin vereceğini bildirdi.<ref>{{Harvnb|Güleryüz|2012|p=29}}</ref> [[I. Süleyman|Kanuni Sultan Süleyman]]'ın (1534), [[II. Selim]] ve [[II. Murad]]'ın buyrukları, üç [[şeyhülislam]]ın fetvaları, [[III. Mehmed]]'in fermanı<ref>{{Harvnb|Galante|1931|p=166}}</ref> ve bu fermanın 1694, 1744 ve 1755'teki teyitleri, Fatih'in Yahudilere verdiği sözü yinelemekte ve yenilemektedir.<ref>{{Harvnb|Sevilla-Sharon|1982|p=26}}</ref>
 
Fermanda bahsedilen Yahudi işbirlikçiler, büyük ihtimalle Haliç'in kuzeyinde yani Galata'da<ref group="soz">Aralarında Evliya Çelebi'nin de bulunduğu birçok tarihçi, ''Galata'' isminin Rumca süt anlamına gelen ''galaktos''{{'}}dan geldiğini savunmaktadır. Galata, sütçülerin ikametgâhı ve süt ürünlerinin pazar yeriydi.</ref> ikamet eden Yahudilerdi; zira Haliç'in güneyinde yani Bizans surları içinde bulunan Yahudilerin, fiilen yardım etme güçleri yoktu.<ref>{{Harvnb|Galante|1931|p=163-166}}</ref> Haliç'in kuzeyi Cenevizlilere bırakılmış özerk bir şehir olduğundan, buradaki Yahudilerin Bizans ile bir bağları yoktu, dolayısı ile buradaki Yahudilerin Fatih'e yardım etmesi için bir engel bulunmamaktaydı.<ref>{{Harvnb|Güleryüz|2012|p=30}}</ref>
58. satır:
 
===Kanuni Sultan Süleyman dönemi (1520-1566)===
Osmanlı İmparatorluğu'nun en parlak devri olan [[I. Süleyman|Kanuni Sultan Süleyman]]'ın hükümdarlık dönemi aynı zamanda Osmanlı Yahudilerinin altın çağı olmuştur.<ref name=g2012s47>{{Harvnb|Güleryüz|2012|p=47}}</ref>
 
1523'te Sultan Süleyman, Birinci Vezir olarak [[Pargalı İbrahim Paşa|İbrahim Ağa]]'yı<ref group="dn">Frenk İbrahim Paşa, Pargalı İbrahim Paşa, Makbul İbrahim Paşa veya Maktul İbrahim Paşa olarak anılır</ref> atadı. Hiyerarşik geleneğe göre [[Hain Ahmed Paşa|Ahmed Paşa]]'nın sadrazam olması bekleniyordu fakat Padişah onu Mısır'a vali olarak atadı. Ahmed Paşa kendini Mısır'ın hükümdarı ilan etti<ref>''Genel Bilgi Ansiklopedisi'', s.1177</ref>. Mısır Sarrafbaşısı Abraham Kastro'dan kendi adına para basmasını istediyse de Kastro bu isteği geri çevirdi ve durumu derhal Saray'a bildirdi.<ref name=g2012s48>{{Harvnb|Güleryüz|2012|p=48}}</ref> Buna kızan Ahmed Paşa öç almak için önce [[Memluklular]]a Yahudi mahallesinin yağmalanmasını buyurdu ve ardından Yahudi cemaatinin ileri gelen on iki ferdini fidye karşılığında rehin aldı.<ref name=g2012s48/> Ahmed Paşa'nın veziri Muhammed Bey, Vali'yi bıçakladı, rehin Yahudileri serbest bıraktı ve cemaati korumasına aldı. Bu olay uzun yıllar boyunca [[Mısır Yahudileri]] tarafından 24 [[Adar]]'da ''Purim del Cairo'' ([[Purim#Yerel Purimler|Kahire Purimi]]) olarak kutlandı.<ref>{{Harvnb|Franco|1897|p=49}}</ref><ref>{{Harvnb|Rosanes|1930-1945|p=178-180 (C.2)}}</ref><ref>{{Harvnb|Galante|1932|p=96}}</ref>
97. satır:
=== Moşe Hamon ===
{{ana|Moşe Hamon}}
Babası [[Jozef Hamon]]'un vefatından sonra [[Yavuz Sultan Selim]]'in özel doktoru olan [[Moşe Hamon]] ardından [[I. Süleyman|Kanuni Sultan Süleyman]]'ın da özel doktorluğunu yaptı.<ref>{{Harvnb|Marcus|EJ|p=1248}}, Vol.7</ref>
 
Amasya ve Tokat'ta meydana gelen [[kan iftirası|kan iftiraları]]ndan sonra Kanuni'yi ikna edip olaylara karşı bir ferman çıkarılmasını sağladı. Dindaşları onu, kendilerinin koruyucu meleği olarak görüyor ve "ölümünden sonra göğe yükselen [[İlyas]] Peygambere" benzetiyordu.<ref name=g2012s57>{{Harvnb|Güleryüz|2012|p=57}}</ref>
123. satır:
''La Senyora''<ref group="soz">''La Senyora'', [[Ladino]] ve [[İspanyolca]]da ''hanımefendi'' anlamına gelir</ref> veya ''Giveret''<ref group="soz">''Giveret'', [[İbranice]]'de ''hanımefendi'' anlamına gelir</ref> diye anılan Dona Gracia Nasi'ye 1510'da [[Portekiz]]'de doğduğu zaman bir Hristiyan adı olan Beatrice de Luna adı verilmişti.<ref>{{Harvnb|Franco|1897|p=57}}</ref> 1528'de kendi gibi [[konverso]] olan Francisco Mendes (Nasi) ile evlendi.<ref>{{Harvnb|Roth|1980|p=312}}</ref> Kocasının ölümünden sonra onun bankerlik mesleğini devam ettirdi. Bankadan kredi alan müşteriler arasında [[V. Karl]] ve [[I. François]] de bulunmaktaydı. V. Karl, [[konverso|Museviliği gizlice devam ettirdiği]] iddiasıyla Mendes ailesinin mal varlıklarına el koymak istediyse de yüksek kredi karşılığında banka faaliyetinin devam etmesine izin verdi.<ref>{{Harvnb|Sevilla-Sharon|1982|p=33}}</ref> [[Anvers]]'e yerleşen La Senyora, birçok konversonun [[engizisyon]]dan kaçmasına yardım etti. 1545'te de ailesiyle birlikte Venedik'e göç etti.
 
Miras yüzünden tartışma çıkınca La Senyora, kızkardeşi tarafından konverso oluşu nedeniyle Venedik hükûmetine ispiyonlandı ve hapse atıldı. Halasının başına gelenleri öğrenen [[Don Jozef Nasi]], [[Moşe Hamon]] aracılığıyla [[I. Süleyman|Kanuni Sultan Süleyman]]'dan yardım istedi. Kanuni'nin, Beatrice de Luna'nın derhal serbest bırakılmasını emreden mesajı Venedik hükûmetine gönderilince, Venedik, Beatrice'i serbest bırakıp mal varlıklarını iade etti.<ref name=g2012s63>{{Harvnb|Güleryüz|2012|p=63}}</ref>
 
Venedik'ten Ferrara'ya geçip [[Yahudilik|Museviliğini]] açıklayan La Senyora, Gracia Nasi adını aldı. Ardından, 1553'te [[İstanbul]]'a göç etti ve 1556'da [[Ancona]]'da tutuklanan dindaşları için Kanuni'den yardım istedi.<ref name=g2012s63/> 1559'da [[Tiberya]] şehri ile ilgili [[Tiberya Projesi|bazı ayrıcalıklar]] elde eden Dona Gracia, bu şehirde bir yeşiva yaptırdı.<ref name=g2012s63/> Avrupa'da zulme uğrayan dindaşlarına yardım etmek için çaba sarfeden Dona Gracia, Osmanlı'nın çeşitli şehirlerinde de okullar ve sinagoglar yaptırdı.<ref>{{Harvnb|Güleryüz|2012|p=64}}</ref> 1569'da muhtemelen Tiberya'da öldü.<ref>{{Harvnb|Roth|1980|p=836}}</ref>
178. satır:
=== Ester Kira ===
{{Ana|Ester Kira}}
Ester Kira, 16. yüzyılda, ebelik mesleğindeki uzmanlığı sayesinde [[I. Süleyman|Kanuni Sultan Süleyman]] döneminde [[Harem]]'e kabul edilmeye başlandı<ref group="dn">Rosanes'e göre 1556 yılında</ref> Kanuni, [[II. Selim]], ve [[III. Murad]] dönemlerinde haremde seyyar satıcılık yapıp ipek, mücevherat, süs ve ziynet eşyası gibi gereksinimleri sağladı, [[Valide Sultan]] ve Gözde Sultanlarla ilişkilerini geliştirince Saray'da nüfuz sahibi olmaya başladı.<ref name=g2012s78/> Siyasete özellikle III. Murad zamanında atılan Ester, İtalya Krallıkları ve Venedik ile ilişkilerde önemli rol oynadı.<ref>{{Harvnb|Sertoğlu|1969|p=47}}</ref>
 
Ester Kira, Saray'daki nüfuzunu kullanarak, bir yandan dış siyasette rol alırken diğer yandan imtiyazlar ve soyluluk unvanları verilmesine, hatta Sipahi Beyliklerinin dağıtımına karıştı ve büyük oğluna İstanbul Gümrüklerinin yönetiminin verilmesini sağladı. Servet yapmayı başaran Ester, bu yolda dosttan çok düşman edindi.<ref>{{Harvnb|Sevilla-Sharon|1982|p=4}}</ref>
1.232. satır:
| date =
| year = 1963
| title = [[Moses Hamon]] Chief Jewish Physician to [[Kanuni SultanI. Süleyman|Sultan Suleiman the Magnificent]]
| publisher = ''Oriens'' VI
| periodical =