Kadınlar saltanatı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nushirevan11 (mesaj | katkılar)
k Kibele tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, Nushirevan11 tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi.
Etiket: Geri döndürme
düzeltme AWB ile
1. satır:
[[Dosya:Kadinlar Saltanati.jpg|thumb|200px|[[Ahmet Refik Altınay]]'ın '''Kadınlar Saltanatı''' adlı kitabının [[1916]] baskısında kullandığı temsili resim (Latin Alfabesiyle alt başlık: '''Eski Osmanlıda Hanım ve Hizmetçisi''')]]'''Kadınlar saltanatı''' ([[Osmanlıca]]: '''قادينلر سلطنتي'''), [[Osmanlı İmparatorluğu]]'nda [[haseki sultan]]ların veya [[valide sultan]]ların veya Hanım Sultanların (hatta [[Mihrimah Sultan]] ve [[Fatma Sultan (I. Ahmed'in kızı)|Fatma Sultan]] örneklerinde görüldüğü gibi, bir padişah kızının veya Kösem ve Safiye Sultan örneklerindeki gibi Büyük Valide Sultanların) devlet yönetimine müdahale etmeleri, zaman zaman bizzat devleti yönetmelerine verilen addır.<ref name="Ortaylı">İlber Ortaylı: ''Tarihimiz ve Biz'', Timaş, sf.119</ref>. [[I. Süleyman|Kanuni Sultan Süleyman]]’ın yaşlılık döneminde [[1540]] civarı başlamış, [[1656]] yılında [[Köprülü Mehmet Paşa]]’nın sadrazam oluşuna kadar devam etmiştir<ref>İlber Ortaylı: ''Son İmparatorluk Osmanlı'', Timaş sf.78 ISBN 975-263-490-7</ref>.
 
==Tanım==
 
Kadınlar saltanatı tanımı, ilk olarak Osmanlı tarihçisi [[Ahmet Refik Altınay]] tarafından [[1916]] yılında aynı ad altında yayınlanmış kitabında kullanılmıştır.<ref>Kadınlar Saltanatı, Ahmet Refik Altınay, Tarih Vakfı Yayınları, ISBN 975-333-192-4, Mayıs 2005. Osmanlıca aslı: [http://www.archive.org/stream/dnlarsalanat02ahmeuoft#page/n133/mode/2up قادينلر ساطنتي]</ref>. Leslie Pierce İngilizce aslını 1993 yılında yayınladığı ''Harem-i Hümayun: Osmanlı İmparatorluğunda Hükumranlık ve Kadınlar'' adlı kitabında 'kadınlar saltanatı' tanımını benimsemekte, ancak bu konuda birçok yanlış anlaşılmaların mevcut olduğuna işaret etmektedir<ref>Harem-i Hümayun: Osmanlı İmparatorluğu'nda Hukümranlık ve Kadınlar, Leslie Pierce, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, ISBN 979-975-333-048-9 İstanbul, 1996</ref>. Bu yanlış anlaşılmalardan biri, kökleri eskilere dayanan bir inanç olup, devlet yönetimine kadınların karışmasının Osmanlı Devleti'ne zarar verdiği düşüncesidir. Leslie Pierce, kitabında şeyhülislam [[Cafer E.z. Mustafa Sunullah Efendi|Sunullah Efendi]]'nin daha [[1599]] yılında kadınların devlet işlerine karışmasından şikayetçi olduğunu yazar. O zamandan beri giderek Osmanlı İmparatorluğu'nun [[I. Süleyman|Kanuni Sultan Süleyman]]'dan sonra başlayan [[Osmanlı Devleti duraklama dönemi|duraklama]] ve [[Osmanlı Devleti gerileme dönemi|gerileme]] süreçlerine kadınların devlet işlerine karışmasının neden olduğu görüşü yaygınlaşmış ve kadınlar saltanatı dönemi halk ve tarihçiler arasında olumsuz bir şekilde algılanmaya başlamıştır. Ancak kadınlar saltanatının [[1656]] yılında sona ermesine karşılık Osmanlı Devleti'nin çöküşünün yavaşlamadığı, tam tersine hız kazandığı da gerçektir. Nitekim Leslie Pierce ve İlber Ortaylı dahil birçok Osmanlı tarihçisi, Osmanlı Devleti'nin asıl zayıflama döneminin [[1683]] yılındaki [[II. Viyana Kuşatması]]'nın başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra başladığına inanmakta<ref name="Ortaylı"/>, dolayısıyla kadınlar saltanatının Osmanlı Devleti'nin çökmesinden sorumlu tutulamayacağına işaret etmektedirler.
 
Günümüzde kadınlar saltanatı (ya da batı dillerinde bilinen biçimiyle ''[[:en:Sultanate of Women|Sultanate of Women]]'' veya ''Reign of Women'') adlandırması, tarihçiler tarafından [[1550]]-[[1656]] yılları arasındaki bu dönemi, kadınların Osmanlı Devleti'ni bizzat yönettikleri anlamında değil, kadınların diğer dönemlere kıyasla Osmanlı devlet yönetiminde daha fazla güce sahip olması anlamında kullanılmaktadır. Zaman zaman mutlak bir güce yaklaşılmış ancak hiçbir zaman [[Rus İmparatorluğu]]'ndaki [[II. Katerina]] veya [[Britanya İmparatorluğu]]'ndaki [[I. Elizabeth]] gibi resmi bir nitelik kazanmamıştır.
11. satır:
Bütün dünya monarşilerinde olduğu gibi Osmanlı Devleti'nde de hanedan üyesi kadınlar her zaman için hükümdarın devlet yönetiminde aldığı kararları etkilemekten geri kalmamışlardır. Ancak Osmanlı Devleti'nin diğer monarşilerden farkı, padişahların eşlerini cariyeler arasından seçmeleri ve resmî nikah yapmaktan kaçınmalarıydı<ref name="Finkel">"Osman's dream: the story of the Ottoman Empire, 1300-1923", Caroline Finkel, ISBN 0-7195-5513-2, John Murray Publishers Ltd., 2005.</ref>. Bu kural özellikle yükselme döneminde yerleşmiş, padişah eşlerinin ve ailelerinin, padişahı etkilemesini önlemeleri amacıyla getirilmişti.
 
[[I. Süleyman|Kanuni Sultan Süleyman]] ilk defa [[Hürrem Sultan]]'la resmî nikah yaparak bu kuralı bozmuştur. Kadınlar saltanatı, böylece [[Haseki Sultan]]'ın yani padişahın en gözde eşinin güç kazandığı bir dönem olarak başlamış, [[Nurbanu Sultan]] ve [[Safiye Sultan]] dönemlerinde güç Haseki Sultan'dan [[Valide Sultan]]'a yani padişahın annesine geçmiştir. İki padişahın ([[IV. Murat]] ve [[I. İbrahim|İbrahim]]) annesi olan ve torunu [[IV. Mehmet]]'in hükümdarlığında dahi gücünü koruyan [[Kösem Sultan]]'ın dönemi, kadınlar saltanatının zirveye ulaştığı dönem olarak kabul edilir. Özellikle oğullarının ve torununun küçük yaşta olduğu dönemlerde naiplik görevini üstlenerek devleti bizzat yönetmiştir. Ancak kadınlar saltanatı zirveye ulaştıktan kısa süre sonra Kösem Sultan'ın öldürülmesiyle sona ermiş, dönemin Valide Sultanı [[Turhan Sultan]] eline geçirdiği gücü kullanmayarak geri plana çekilmeye karar vermiş, [[1656]] yılında [[Köprülü Mehmet Paşa]]’nın sadrazam olmasını destekleyerek yönetimi diğer devlet adamlarına bırakmıştır<ref>Ottoman Women Builders: The Architectural Patronage of Hadice Turhan Sultan (Women and Gender in the Early Modern World), Lucienne Thys-Senocak, ISBN 0-7546-3310-1, Ashgate Publishing, 2007</ref>.
 
Kadınlar saltanatının sona ermesi kadınların Osmanlı Devleti'nin yönetimi üzerindeki etkilerinin tamamen sona erdiği anlamına gelmez. Valide Sultanlık Osmanlı Devleti'nin son yıllarına kadar önemini korumuş olan önemli bir kurumdur. Valide Sultanlar her zaman için padişah olan oğullarını devlet işlerinde etkilemeye devam etmişler, ayrıca cami, hastane inşaatı, hayır işleri konusunda büyük bir bütçeye ve karar yetkisine sahip olmuşlardır. Örneğin son dönem Valide Sultanlarından [[Bezmialem Sultan]] ve [[Pertevniyal Sultan]] devletin birçok mimari projesinin arkasında yer almıştır. Ancak kadınlar saltanatı dönemine kıyasla aradaki fark, Kösem Sultan'dan sonraki valide sultanların iç ve dış siyaset konularına doğrudan doğruya karışmaktan sakınmış olmalarıdır. Ayrıca [[III. Ahmed]]'ın kızı ve [[Nevşehirli Damat İbrahim Paşa|Nevşehirli İbrahim Paşa]]'nın eşi olan Fatma Sultan [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı]] [[Lâle Devri]]'nin son yıllarında büyük bir güce sahip ve Osmanlı tarihi'nin en son kudretli Hanım Sultanı idi.<ref>Alev Lytle Croutier: Harem</ref>
21. satır:
Hürrem Sultan, Osmanlı tarihinde devlet işleriyle ilgilenen ilk kadın olarak bilinir. Hürrem Sultan kendi mührünü bastırmış, divan toplantılarını tel örgülü bir pencereden izlemiş ve fikirlerini padişaha sunmuştur. Buna benzer birçok devrimci hareketi ile Kadınlar saltanatını başlattığı kabul edilir.
 
Hürrem Sultan Osmanlı tarihinde bir padişahla resmî nikahla evlenmiş ilk [[Haseki Sultan]] olma özelliğini taşımaktadır. Bu evlilik [[I. Süleyman|Kanuni Sultan Süleyman]]'ın daha önceki nikâhsız eşi olan [[Mahidevran Sultan]]'ın etkisinin azalmasına neden olmuştur. Ancak Mahidevran Sultan yeniçeriler tarafından çok sevilen ve geleceğin padişahı gözüyle bakılan [[Şehzade Mustafa]]'nın annesi olarak müstakbel Valide Sultan durumunu sürdürmüştür. Kanuni Sultan Süleyman'ın sadrazamı olan ve padişaha kardeş kadar yakın ve güçlü bir devlet adamı olan [[Pargalı Damat İbrahim Paşa|İbrahim Paşa]]'nın [[1536]] yılında, Şehzade Mustafa'nın ise [[1553]] yılında <ref>{{Web kaynağı | url = http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/sehzade_mustafa_oldurulmeseydi-1290007 | başlık = Şehzade Mustafa öldürülmeseydi... | tarih = 10 Şubat 2015 | erişimtarihi = 25 Şubat 2015 | yazar = Oral Çalışlar | yayıncı = radikal.com.tr | arşivurl = http://web.archive.org/web/20150630164628/http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/sehzade_mustafa_oldurulmeseydi-1290007 | arşivtarihi = 30 Haziran 2015}}</ref> Kanuni'nin emriyle öldürülmelerinden sonra Hürrem Sultan büyük bir güç kazandı. Bazı tarihçiler Kanuni’nin [[1553]] yılında Şehzade Mustafa’yı öldürtmesini Hürrem Sultan’ın etkisine bağlar.<ref>Rüknü Özkök - Mustafa Barış Özkök: ''Malazgirt'ten Dumlupınar'a'' sf.150 ISBN 978-605-111-252-7</ref> Bu sayede Hürrem Sultan'ın oğlu [[II. Selim]]’e padişahlık yolu açılmış oldu.
 
Ayrıca Hürrem Sultan, o zamana kadar başka Osmanlı padişah eşlerinde görülmemiş şekilde dış siyasetle ilgilenmiş, diplomatik yazışmalar yapmıştır. Kanuni’nin padişahlığının ikinci senesinde Rodos şövalyelerine karşı Rodos seferinin açılmasını teşvik ettiği ve sonraki yıllarda İran seferlerine destek verdiği düşünülen Hürrem Sultan, 1548’de Kanuni İkinci İran seferinde iken Lehistan tahtına çıkan yeni krala tebrik mektubu yazmış ve hediyeler göndermiştir.