Diocletianus: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme AWB ile
33. satır:
== Yaşamı ==
=== İlk yılları ve iktidara gelişi ===
Alt tabakadan bir [[İllirya]]lı (Solin yakınlarındaki Dioklea) olarak dünyaya gelen Diokles ordu kademelerinde yükseldi. Aşağı [[Tuna nehri|Tuna]]'nın savunmasından sorumlu olarak Moesia kumandanlığı yaptığı biliniyor. [[282]]'de yukarı Tuna'daki [[Roma lejyonu|lejyonlar]] [[Carus]]'u imparator ilan ettiğinde Diokles de yeni imparatorun güvenini kazanmaya başladı. [[283]]'dete [[konsül]] oldu ve imparatorluk muhafızlarının süvari bölümünün kumandanlığına getirildi.
 
Roma İmparatorluğu'nun yükselen yıldızı [[Carus]]'un oğlu [[Numerian]]'ın kayın pederi Flavius Aper'di.283 yılında Carus Batı'yı en büyük oğlu [[Carinus]]'a emanet ederek Numerian, Aper ve Diokles ile birlikte Doğu'ya [[Sasani İmparatorluğu]] üzerine yürüdü. Carus Sasanilerin başkentini talan etti ve büyük bir zafer kazandı. Ancak anlatılana göre yıldırım çarpması sonucu Temmuz veya Ağustos ayında öldü. Böylece arkasında yeni Augustus olarak Numerian'ı ve imparatorluk topraklarına geri götürülmesi gereken bir ordu bırakmış oldu. Aper Numerian'ın hasta olduğunu iddia etti, bu yüzden de imparator kapalı bir arabada seyahate başladı. Askerler gelen kokudan şüphelenerek arabayı açtıklarında Numerian'ın ölmüş olduğunu fark ettiler. Fırsattan yararlanan Diokles, Aper'i Numerian'ı öldürmekle suçladı ve askerlerin önününde bizzat kendisi öldürdü. Hemen akabinde askerler Diokles'i imparator seçtiler.
39. satır:
Ancak Batı'da bir başka meşru imparator daha vardı: Carus'un büyük oğlu Carinus. Carinus ve Diocletianus [[Belgrad]] yakınlarında Margus Muharebesi'nde karşılaştılar. Diokles Carinus'u öldürdü ve Diocletianus adıyla Roma İmparatorluğu'nun tek yöneticisi oldu. Kaynaklar muharebe sırasında yaşanalar konusunda çelişmektedir. Aurelius Victor'un anlattığına göre Carinus savaşı kazanmak üzereydi ancak karısının baştan çıkarttığı subaylarından biri kendisini arkadan vurmuştu. Eutropius ise ordusunun Carinus'u yüzüstü bıraktığını anlatmaktadır. Diocletianus alışılmadık bir merhamet göstererek Carinus'un ''Praetorian prefect''{{'}}i ve konsülü Aurelius Aristobulus'u öldürmedi ve görevinde bıraktı. Daha sonra Aristobulus'u Afrika konsülü yaptı ve ''[[Urban prefect]]'' mertebesine getirdi. [[285]]'in Aralık'ında Diocletianus subaylarından [[Maximian]]'ı Sezar yaptı. [[286]]'da Maximian Augustus konumuna yükseltildi.
 
235 ve 284 yılları arasında 20-25 imparator, yaklaşık olarak her iki, üç yılda bir yeni bir imparator başagelmişti. İkisi haricinde bunların hepsi ya suikaste kurban gitmişti ya da savaşta öldürülmüştü. Başlangıçta 284 ile 298 yılları arasında Diocletianus da selefleriyle aynı kaderi paylaşacakmış gibi gözüküyordu. İmparatorluğun bir ucundan öbür ucuna uzun savaşlarda yeralıyoryer alıyor, geniş sınırları muhafaza etmeye çalışıyor ve iç isyanları bastırmakla uğraşıyordu. Ancak 298 yılına gelindiğinde [[Tuna nehri|Tuna]] ve [[Ren]] üzerindeki [[Germen]] istilacıları defetmiş, [[Suriye]] ve [[Filistin (bölge)|Filistin]]'deki Sasani saldırılarını durdurmuş ve siyasi düşmanlarını yenilgiye uğratmıştı.
 
=== Reformları ===
51. satır:
 
==== Tetrarşi ====
Diocletianus başa geçtikten sonraki ilk dokuz yılın ardından imparatorluğun tek bir imparator tarafından yönetilemeyecek kadar büyük olduğu sonucuna varmıştı. Ren civarındaki [[Barbar akınları|barbar istilaları]], [[Mısır]]'daki sorunlar ve imparatorluğun iç sorunlarıyla aynı anda başa çıkmak mümkün değildi. Getirdiği radikal çözüm haritanın tam ortasından, Roma'nın biraz doğusunda yukarıdan aşağıya düz bir çizgi çekip doğu ve batı olmak üzere imparatorluğu ikiye bölmekti. Bu bölünme kısa vadede kalıcı olmadıysa da [[395]]'denten sonra gerçekleşecek daimi bölünmeye emsal teşkil etmişti.
 
Roma sisteminde imparatorlarının neye göre başa gelecekleri hiçbir zaman çözülememişti. Net bir kural yoktu ve bu da genellikle [[iç savaş]]lara neden oluyordu. İlk imparatorlar evlat edinme yöntemini benimsemişlerdi. Buna göre bir oğul ve vâris evlat ediniyorlardı. Ordu evlat edinme yöntemini beğenmiyor ve imparatorun oğlunun vâris olarak kabul edildiği biyolojik veraseti tercih ediyordu. Senato yeni bir imparator seçme hakkı olduğuna inanıyordu. Dolayısıyla genellikle en azından üç vâris bulunuyordu.
84. satır:
Diokletian tüm Hıristiyan devlet memurlarının ve askerlerinin kurbanlarda yer almalarını aksi takdirde konumları kaybedecklerini söyledi. Bir süre sonra [[Didim]]'deki [[Apollon]]'dan bir kehanet Hıristiyanların sindirilmesi şeklinde yorumlandı.
 
[[24 Şubat]] [[303]]'dete Diocletianus'un Hıristiyanlara karşı ilk fermanı yayımlandı. Buna göre imparatorluk içindeki Hıristiyan kitapları ve ibadet yerleri yokedilecekti. Ayrıca Hıristiyanların ibadet için bir araya gelmeleri de yasaklanıyordu. Diocletianus'un [[Nicomedia]]'daki sarayındaki yangınlar ve Anadolu'daki ayaklanmalardan sonra imparator Hıristiyanlara yönelik daha sert yaptırımlara başvurdu ve tüm [[piskopos]] ve [[rahip]]lerin tutuklanmasını emretti. Bunlar Hıristiyanlıktan vazgeçmenin bir işareti olarak görülen kurban vermeyi kabul ettikleri takdirde serbest bırakılıyorlardı. Bu zulüm dalgası en sert biçimde imparatorluğun doğu eyaletlerinde uygulanıyordu ve [[313]] yılına kadar sürdü. Bu tarihte [[Büyük Konstantin|Konstantin]] ve [[Licinius]] tarafından [[Milano Fermanı]] yayımlandı.
 
Bir tahmine göre bu dönemde 3.000-3.500 kadar Hıristiyan öldürülmüştü. Diğer birçokları da işkence görmüş ve hapse atılmışlardı. Zulmün Hıristiyanlar üzerindeki etkisi o kadar büyük olmuştur ki İskenderiye kilisesi Diocletianus'un hükümdarlığının başlangıcını Şehitler Dönemi'nin başlangıcı olarak kullanmışlardır. Zulmün bir başka sonucu da Dalmaçyalı Marinus adında birinin Titano dağına kaçması ve ileride [[San Marino]] cumhuriyeti olacak ülkeyi kurmasıdır.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Diocletianus" sayfasından alınmıştır