Halil (Memlûk sultanı): Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme, yazış şekli: vaad ett → vadett AWB ile
düzeltme AWB ile
26. satır:
| imza =
}}
[[Dosya:SiegeOfAcre1291.jpg|thumb|rightsağ|200px|[[Akkâ|Akka]] kuşatmasının bir tasviri.]]
 
'''El-Eşref Halil''' ([[Arapça]]: الأشرف خلي) ya da tam adıyla '''Meliku'l-Eşref Sultan Salahuddin Halil''' (d.? - ö. [[1293]] Kahire), [[Mısır]] ve [[Suriye]]'de [[1290]] ile [[1293]] yılları arasında hüküm sürmüş Bahri [[Memlûk Devleti|Memluk]] hanedanının sekizinci Türk sultanıdır. Bir [[Kıpçaklar|Kıpçak]] Türkü olan Memluk sultanı [[Nasır Muhammed bin Kalavun|Kalavun]]'un oğlu ve halefıdır. 1293 yılında bir suikasata kurban giderek öldürülünceye kadar 3 yıl boyunca Memluk tahtında kalmıştır. Doğu Akdeniz'de [[Birinci Haçlı seferi]] sonrasında kurulmuş olan Haçlı devletlerinin kalıntısı olan Haçlı devletini ortadan kaldırıp Haçlı Frankları doğu Akdeniz'den kıyısından efektif olarak kovması ile isim yapmıştır.
95. satır:
5 Mayıs'ta Kıbrıs Kralı II. Henri 100 süvari ve 2.000 piyade takviye taşıyan 40 kadar gemiyle Kıbrıs'tan Akka'ya geldi. Fakat II. Henri'de Akka savunmasının imkansızlıggini gördü. Haçlılar iki şövalyeyi Sultan Halil'e eci olarak gönderdiler. Bu iki şövalye Sultan önünde diz çöktüler. Sultan Halil onlara sahri teslim etmek için şehrin anahtarlarını mı getirdiklerini sordu. Sovalyeler şehrin teslim olmayacağını bildirdiler. Ama Sultan'dan şehirde yaşayan sivil halka merhametli davranmasını; Haçlıların daha önce Müslümanlara yaptıkları adaletsizlik ve mezalımı tazminatla karşılamaya hazır olduklarını ve babası Kalavun'la Akka Haçlılarıyla yapılmış olan barış anlatmasını tekrar uygulamaya hazır olduklarını belirtiler. Sultan Halil eğer Akka barışla teslim edilirse kalede bulunan herkesin hayatını bağışlayacağını bildirdiu. Ama elçiler bunu kabul etmediler. Tam Sultan ve elçiler konuşmayı bitirmişler di ki kaleden atılan büyük bir maçınık güllesi Sultan'ın otağının yanına düştü. Sultan Halil buna çok kızıp bunun bir Haçlı komplosu olduğunu ve elçilerin de bunadan haberdar olduğunu kabul edip elçilerin katledilmesine emir vermekte iken yanında bulunan Emir Sencer El-Suça elini domuzların kanına bulamamyip onları affetmesini Sultan'dan diledi ve Sultan elçileri geri gönderdi.<ref name="runciman3"/>
[[Dosya:SiegeOfAcre1291BNF.JPG|thumb|leftsol|1291 Akka Kuşataması'nın Ortaçağlarda hazırlanmış bir resmi]]
 
Lağımcılarain gayretlrri ile birçok kule altına dehliz ler açılmıştı ve bunların bulunan dehliz tahta direk desteklerinib yakılması ile çökertilmeye başlandı. 8 Mayıs'ta Kuşdüs ve Kıbrıs Kralı II. Henri'nin savunduğu "Kral Hugh Kulesi" korunmiyacak harabeye dönmüştü; savunmacı Kral kuleyi tamamiyle yakarak oradan çekildi. O hafta içinde "San Antoni Kulesi", "İngiltere Kulesi", "Blois Kontesi Kulesi" ve "San Nikola Kulesi" çökme alametleri göstermeye başladı ve "Kral II. Henri Kulesi" 15 Mayıs'a kadar dayandı ve dış duvarai o gün çöktü. 18 Mayıs sabahı kalenin her tarafından borular ve davullara eşliğinde Memluklu orduları bir genel hücuma geçti. Memluklu orduları iç şurda kale içinde bulunan büyük "Lanetlenmiş Kule"'ye kadar ilerlediler. Haçlılar "San Antoni Kapısı" yanına geri çekildiller. Surların hepsinde Memluklu bayarm ve sancakları asıldı. Geri çekilen Tapınak ve Hospitalier şövaleyeri sür ve kuleleri geri almak tekrar tekrar karşı hücum yaptılar ama hepsi başarısız oldu. Kudüs ve Kıbrıs Kralı II. Henri ve Hospitalier Şövalyelri Büyük Üstadı gemilerine binerek Akka'dan kaçtılar. Akka'da buluna asiller ve zengin tüccarlar denizde buluna Haçlı gemilerine kendilerini, servetlkerini ve ailelerini bindirip kaçmak için Tapınak Şövalyesi [[Roger de Flor]]'a büyük zenginlikler verdiler. 18 Mayıs da daha gece olmadan 43 gün süren bir kuşatmadan sonra Akka Kalesi tekrar Müslümanlara eline geçti.
130. satır:
Böylece [[Birinci Haçlı Seferi]] sonunda Frank Haçlıların Doğu Akdeniz kıyılarında ve Filistin'de ellerien geçirdikleri ve çeşitli Haçlı devletleri kurdukları arzailerin hepsi Müslümanlar eline tekra geri geçti. Bu arazilerde bulunan tek Haçlı yerleşkesi Arvad adası ve kalesi kalmıştı ve bu kale de 1302'de Memluklular eline geçti.
 
[[Dosya:Hromkla Halfeti.jpg|thumb|180px|rightsağ|Firat Nehri uzerinde Rumkale]]
 
1292'de Memluklu Sultanı El-Eşref Halil yanında bulunan veziri İbni El-Salus ile birlikte Şam'a geldi. Sonra emrinde bir Memluklu ordusu ile [[Halep]] üzerinden Klikya Ermeni Patrikliği'nin merkezi olan [[Rumkale]]<ref>Gunumuzde Rumkale [[Gaziantep]]'in [[Nizip]] ilçesi sınırları içinde bulunan ve [[Birecik Barajı]] gölünün oluşmasıyla doğmuş bir yarımada üzerinde yer alan bir harebedir.</ref> kalesine yuruyup bu sarp kaleyi kuşatmaya başladı. Bu kuşatma için Memluklularain 30 tane mancınık kulladığı yazılmıştır.<ref>Ebu Fida Cilt:13 say.:386. El Makrizi kuşatmada 20 tane mancınık kullanıldığını yazar. Al Makrizi Cilt:2 say.:214.</ref> Bu kuşatma 30 gün sürmüştür ve sonunda bu sarp kale Sultan El-Eşref Halil'e teslim olmuştur.<ref>El_Makrizi, Cilt:2 say.:234. El-Makrizi aynı eserde bu kalenin isminin Sultan tarafından "Kalat-ı El-Müslimin" adına çevrildiğini de bildirmektedir.</ref> Sultan El-Eşref Halil Emir Sucai'yi bu kalenin muhafızı olarak bıraktı ve yanında bu kuşatmada alınan esirlerle birlikte Şam'a geri döndü. Buradan Sultan El-Eşref Halil Mısır'a gitmeye yola çıktı. Şam'dan ayrılırken şehir halkının çoğunun iştirak ettiği ve binlerce mum yakılması ile büyük bir "fener alayı" yapıldı. Sultan Halil Kahire'ye eriştiği zaman da şehrin "Bab El-Nasr (Zafer Kapısı)"'ndan giriş yapıp binlerce yanar mum taşıyan halkın bir Fener Alayı ile karşılandı.