Kösem Sultan: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Aybeg (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
184. satır:
 
Sultan IV. Mehmed'e biatlarını yerine getiren devlet adam­ları cemmi gâfir halinde Saray'ın Harem dâiresine sellemü-sellem dalışa geçtiler. Bu yakışıksız hâl; Genç Osman, IV. Murad devrindeyken bile olmamıştı. Bostancıbaşı bu kafile­nin önüne düşmüş, şeyhülislâm, sadrıazam ve ulema arkalarından destursuz yürümekteydiler. Sultan İbrahim'in etrafını kadınlar almış ellerini eteklerini tutuyorlar, bir tarafa kıpırda­masına fırsat vermiyorlar idi. Şüphesiz ki bu davranışları pa­dişaha yardımcı olmak, ona gelebilecek bir saldırıya sed ol­mak niyetini taşıyordu. Hızla yürüyen kafile aniden karşısın­da Sultan İbrahim'i buldu. Bostancıbaşı Padişahım! Ulema ve ayanın kararlan var. Siz artık içeriye buyrunuz. Dediğinde: ''Sultan İbrahim Bre hâinler, pezevenkler, Allah'dan korkmaz kâfirler! Bu ne işdir? Ben; her birinizi ihsanlarıma gark etmedim mi, şimdi isteklerinize uymadığım için mi bana ihanet edi­yorsunuz? Ben padişah değil miyim? Kararınızı kabul etmiyo­rum, red ediyorum, defolup gidiniz, irademe itaat etmeyen hâin ve kâfirdir''. Bu salvolar karşısında; heyetin içinden yine bir kişinin cevap veren sesi yükseldi. Bu ses de Karaçelebizâ-de Aziz Efendi'ye aitti. Tarihçi Nâima şöyle naklediyor:
"Aziz efendi o mecliste büyük cür'et gösterip, padişaha yapılacak hürmete mugayir pek çok söz söyledi şöyle ki" Ha­yır padişah değilsin. Din ve şeriata mugayir pek çok iş yaptı­ğından cihanı harabeye çevirdin. Ne zamankizaman ki; gaflet ile vakit geçirip rüşveti açıkça yapılır hâle getirdin, zulmü alime mu­sallat ettin, beytülmâli israf içinde kullandın' Dedi. Söylenen bu sözlere oradakiler hayran oldular. "Sultan İbrahim; tahttan indirildiğine inanamıyordu. Kendisinin emirlerinin yerine getirileceğine dâir inancı, hiç sarsılmamaktaydı. Bir yandan konuşuyor, bîr yandan kendisi için seçilmiş bulunan dâireye doğru yürümekteydi. Nihayet yanında iki câriye olduğu hal­de dâiresine soktular. Kapının kilidine sokulan anahtar iki defa çevrildi. Arkasından anahtar deliğine kurşun akıtılarak, kilit de işlemez hâle getirilince Sultan İbrahim yine kafese konduğunu idrâk etti. Bütün gücüyle, bağırdı, kapılara vur­du, yıkniağa çalıştı, nihayet ağzına gelen küfürleri bazı kim­selere tahsis etmeğe başladı.
 
Padişah artık savurduğu küfürleri validesi Kösem Sultana etmeye başlamıştı. Demek ki; yanında bulunan iki cariye­den, hâl vakasında, Kösem Mahpeyker Valide Sultan'in oy­nadığı rolü öğrenmişti. Artık bir dinlenmeye çekilen eski pa­dişah, güçleniyor ve beş defa bağırmaya koyuluyordu. Mah-besinden taşan sesler dışarıya duyuluyor, bunları duyanların bir bölümünün içi sızlamaya başlamıştı. Ertesi gün oda kapı­sının önü bir güzel örüldü. Ahalinin tepkisini ölçmek için pa­dişahın kapatıldığı yerden kurtulup firarı başardığı istikame­tinde bir haber hassaten çıkarıldı. Görüldü ki esnaf derhal dükkânlarını kapadı.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Kösem_Sultan" sayfasından alınmıştır