Arnavutluk Katolik Kilisesi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme AWB ile
Aybeg (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
8. satır:
[[Antik Çağ]]'dan [[1054]]'teki [[Ortodoksluk|Ortodoks]]-[[Katolik Kilisesi|Katolik]] bölünmesine ([[Schisma]]) kadar Arnavutluk Doğu (Ortodoks) ve Batı (Katolik) kiliselerinin coğrafi sınırında bulunuyordu. Hem [[Rum Ortodoks Patrikhanesi|Bizans Patrikhanesi]] hem de [[Roma]] ve Papalıkla çok eski ilişkilere sahipti.
 
[[İllirya]]'nın ilk HıristiyanHristiyan cemaati Aziz [[Paulus]]'un Dyrrachion'u (Durres) ziyaretiyle daha 1. yüzyılda kuruldu. Roma İmparatorluğu'nun 395 yılında Doğu ve Batı Roma olarak ikiye bölünmesinde Arnavut toprakları her ikisinin de tam arasında kaldı.
 
== Orta Çağ ==
21. satır:
Aynı dönemde Arnavut Katolikleri kendilerine kültürel açıdan İtalya'yı örnek alıyorlardı. İtalya kaynaklı [[Rönesans]]'ın ve burjuva akımı olan [[hümanizm]]in Arnavutlar arasındaki etkisi 14. yüzyılda çok güçlü oldu. Ortacağ'dan Yeni Çağ'a geçişte Batı Avrupa'da başlayan değişiklikler ve yeni modern insan fesefesi Arnavutluk'ta da önemli mesafeler kaydetti ve izler bıraktı. Arnavutluk kültürel açıdan [[Batı Avrupa]] toplumlarına çok yaklaşmıstı.
 
Ancak Arnavutluk'un OsmanlilarcaOsmanlılarca fethi, Arnavutluk'ta sürmekte olan rönesansRönesans reformlarını ve modernleşmeyi aniden durdurdu. Osmanlı hakimiyeti Arnavutluk'ta [[Orta Çağ]] ve Orta Çağ öncesi [[arkaik]] ve ataerkil insan ilişkilerini canlandırdı. Ayrıca Arnavutlar tarihlerinde ilk kez, kendilerine tümden yabancı olan [[Orta Doğu]]lu ve [[Asya]]lılar'ınlıların askeri, dini ve kültürel istilası altında kaldı. Arnavutlar kitlesel olarak [[İtalya]]'ya kaçmak zorunda kaldılar. [[Skanderbeg]] Kastrioti'nin hayatını anlatan 16. yüzyılın en ünlü Katolik Arnavut yazarı [[Marin Barleti]] de bunlardan biriydi ve ünlü eseri De obsidione Scodrensi (Târih Yazmaları) [[İtalya]]'ya iltica ederek orada yazmak zorunda kalmıştı.
 
== Osmanlı Döneminde Katoliklik ==
Katolik olan Arnavutluk'un kuzeyini Kastrioti [[Skanderbeg]]'in ölümünden sonra Osmanlılar'ınOsmanlıların ele geçirmesi on yıl dahi sürmedi. 1479'da [[Venedik]] Devleti Osmanlılar'laOsmanlılarla barış anlaşması yaparak İşkodra ve Lezha'yı Osmanlılara bıraktı. Piskoposluk merkezi olan Durres de 1501'de Türklerin eline geçti. Bundan sonra Katolik Arnavutlar'ınArnavutların çoğunluğu fiilen İslam hakimiyeti altında yaşadılar. OsmanlilarinOsmanlıların hakimiyeti önceleri sadece sahil bölgelerindeydi. [[Merdita]], [[Dukagin]] ve [[Malësi e Madhe|Malesia]] e Madhe boylarının bölgelerine İslam hakimiyeti giremedi. Bu bölgelerde 1490 - 1550 arasında [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı]] hakimiyetine karşı pek çok isyan oldu.
 
Buna rağmen başarılı Arnavut direnişi Arnavut Katolikliği'nin yavaş yavaş çökmesini engelleyemedi. Bunun en önemli nedenlerinin başında Arnavut Katoliklerinin İtalya ve Dalmaçya'ya zorunlu göç etmeleri oldu. Özellikle başarısız ayaklanmalardan sonra daha çok hıristiyanHristiyan Arnavut kaçmak zorunda kaldı. Venedikliler ve Napoli Krallığı bu savaşkan Arnavutları memnuniyetle ordularına aldılar ve onlara Stratiot'lar yani savaşçılar ismini verdiler. Ayrıca Arnavutluk'ta Katolik din eğitiminin yasaklanmasından dolayı İtalya'ya din eğitimi için giden genç Arnavut Katoliklerin de çoğunlukla Arnavutluğa bir daha dönmemeleri Müslümanlaşmayı hızlandırdı. 16. yüzyılın sonlarında eğitim görmüş üst düzey papaz bulma sıkıntısı baş gösterdi. Aynı dönemde Arnavut Katoliklerinin Vatikan ve Papalıkla ilişki kurmaları da giderek zorlaştı. Bunun sonucu olarak Arnavut Katolikliği, İtalya ve Batı Avrupa Katolikliğinin aksine [[Rönesans]] ve yenilenme hareketlerinin dışında kaldı. 1571'de son Arnavut Pisoposluk kenti olan Bar da Osmanlilar tarafından ele geçirilince Arnavut Kilisesi'nin Vatikan ve Papalık'tan izolasyonu tescillenmiş oldu.
 
Tümüyle OsmanliOsmanlı yönetiminin elinde olan şehirlerde İslamlaşma daha 16.yüzyılın başlarında başladı. Şehirlerde yasayan Katolik ahalinin Müslümanlığa gecmesindegeçmesinde en önemli nedenlerden başında, [[HıristiyanHristiyan]] olarak ve özellikle de Katolik olarak mevkî edinmenin olanaksizolanaksız olması ve HiristiyanlarinHristiyanların ödedikleri ağır vergiler geliyordu. Müslümanlığa geçen aileler en azından evlerinde HıristiyanHristiyan adetlerini sürdürüyorlardı. Bu arada en önemli kiliseler camiye çevrildi. Bu camiler başlangıçta küçük Müslüman grupların ibadetine yarıyorlardı. Bu ilk grupları askerler, memurlar, tüccarlar, ve özellikle büyük toprakların Osmanlı adına yöneticisi olan tımarlılar oluşturuyordu.
 
[[Yeniçeri]] Ordusu iciniçin [[HıristiyanHristiyan]] [[Arnavutlar|Arnavut]] ailelerinden oğlan çocuklariçocukları alınıyor, orduda [[Müslüman]] olarak yetiştiriliyorlardı. HıristiyanHristiyan Arnavut ailelerin kızları da ailelerinden alınıp çok kez İstanbul'a veya başka yerlerdeki padişahın, paşaların ve diğer Türk ve Müslümanların haremlerine yollanıyor, bazıları da [[köle]] pazarlarında [[cariye]] adıyla satılıyor, satın alan sahibinin evinde Müslüman oluyorlardı. Arnavutlar'ınArnavutların MüslümanlıkaMüslümanlığa geçmelerinde en önemli faktörlerden birisi Müslüman kadınların cariye diye satılmaması oldu.
 
Durres, Lezha veya Bar şehirlerinde Türklerin fethinden sonra, buralarda eskiden yaşayan HıristiyanHristiyan ahalinin sadece cokçok ufak bir bölümü kalmıştı. Buna rağmen bütün Türk hakimiyeti süresince şehirlerde yine de önemli sayılabilecek miktarda HıristiyanHristiyan cemaat vardı.
 
Dağlarda yaşayan Arnavut boyları, OsmanliOsmanlı yönetimiyle devamlı ve sürekli çatışma halindeydiler. Dağlık bölgedeki Arnavut boyları olsa olsa en fazla Sancak Bey'ine vergi veriyorlardı. Fakat şehirlerde yaşayan HıristiyanlarHristiyanlar için, Müslümanların altında hangi hukuksal konumda oldukları konusu çok önemliydi. Genelde HiristiyanlarHristiyanlar [[İslam]] hukukunda ikinci sinifsınıf haklara sahip anlamindaanlamında 'zimmi' statüsündeydiler. Ancak Katolikler diğer gayri-müslimleringayrimüslimlerin, yani [[Ortodoks]]lar'ınların ve [[Yahudiler]]'in, 'Millet Sistemi' uyarincauyarınca sahip oldukları kısıtlı haklara da sahip değildiler. Bu nedenle Katolik ArnavutlarinArnavutların herhangi bir yasal örgütlenme olanakları kalmamıştı ve hukuki durumları Ortodokslar veya Yahudiler'denYahudilerden çok daha güvensizdi.
 
Osmanlılarca sadece Fransizkan Tarikatına göz yumuluyordu. Bu nedenle hem Arnavutluk hem de Bosna'da ve tüm Balkanlarda faaliyet gösteren bu tarikat Arnavutluk'ta İslam döneminde Katolikliğin en önemli desteğiydi ve kiliseye hizmet verenlerin büyük bölümü de bu tarikattenditarikattandı. 1569'da çeşitli HiristiyanHristiyan Devletler (önce [[Fransa]] sonra [[Avusturya]]) Osmanlılar'aOsmanlılara kapitülasyonları kabul ettirdiler. Öncelikle ticari ilişkileri içeren bu kapitülasyonlar sayesinde Osmanlı hakimiyet bölgesindeki Katoliklerin durumunda da iyileşmeler oldu. ÖrneginÖrneğin Batı'dan ülkeye Katolik papaz getirilmesine izin verildi. Ancak yerel Müslüman yöneticiler bu kararları her zaman uygulamadılar ve Arnavut Katolikleri bu yüzden bu özgürlükten fazla yararlanamadılar. Ama yine de kapitülasyonlar sayesinde Arnavutluk'a atanmış bazı piskoposlar görev yerlerine gelebildiler.
 
Ancak buna rağmen düzenli bir kilise örgütlenmesi yapılabilmesi olanaksızdı. Osmanli Devleti'nin kısıtlamaları nedeniyle çoğu piskopos görevini uygulayamiyordu. Üst düzeye atanmış kilise görevlileri Papalık'ca atandıkları görev bölgelerinde çok kısa süre kalabiliyor ya da hiç ülkeye giremiyorlardi. 16. ve 17. yüzyıllarda Sarda, Deja, [[Ulqin]] ve Arber'deki küçük kilise cemaatleri yok oldular. Lezha ve Pult gibi pek çok kilise cemaati de uzun yillarca papazsiz kaldi. Lezha sehrindeki piskoposluk merkezi de, şehrin müslümanlarin çoğunluğuna geçmesiyle küçük ama Katolik kalmış bir köye taşınmak zorunda kaldı. Arnavut Katoliklerinin sıkıntılarini az da olsa dindirebilmek ve papazların görevlerini kolaylastırmak için bazi Arnavut kilise görevlileri o zaman icin bilinen ünlü dini eserlerin tercümelerini gerçekleştirdiler.
 
Bu eserleri tercüme eden dini görevlilerin hepsi İtalya'da yetişmişlerdi. Bu eserler Arnavut edebiyatının da ilk eserleri oldu. Bu yazarlarin ilki Venedik civarinda görev yapan katolik papaz [[Gjon Buzuku]] idi. 1542-1563 arasindaki Trient Konsili sırasındaki Roma Ayini'ni Arnavutça'ya, yani ana diline cevirdi. Ancak Papalığın değişen politikası ve Latince dışındaki ayin dillerinin istenmemesi sonucunda Arnavutça Katolik Ayin kitabı kütüphane raflarına kaldırıldı. Bugün de bu kitabın orijinal bir tek basılı nüshasi bulunmaktadır. Bundan ancak elli yıl sonra 1618'de [[Pjeter Budi]] Roma'da [[Doktrina e Kershtene]] (HıristiyanHristiyan Öğretisi) adlı arnavutça kitabını bastırabildi. Bu kitap Robert Bellarmin'in yazdığı popüler katesizm (ünlü halk din bilgisi) 'Christianae doktrinae explicato'nun tercümesiydi. Pjeter Budi tercümesine 50 sayfa kadar dini şiir ekledi. Bu şiirler kısmen [[Latince]]den tercüme, kısmen ise özgün Arnavutça şiirlerdi.
 
Sapa piskoposu Frang Bardhi ise ilk [[Latince]] - [[Arnavutça]] sözlüğü düzenledi. Bu sözlüğün özgün adı 'Dictionarium latino-epiroticum' idi. Bu sözlük Arnavut Kilise görevlilerine Latince öğrenimlerinde yardımcı olması için 1635'te basıldı.
Bardhi'nin yazar olarak çalışmaları 1622'de De Propaganda File adıyla kurulan Papalık Kongregasyon'unca desteklendi. Bu kilise kuruluşunun görevi dünya çapinda Katolik misyonunun desteklenmesiydi. De Propaganda File'nin Arnavutluk'taki görevi özel bir anlama sahipti cünküçünkü bir İslam Devleti olan Osmanlı'nin en batısındaki Arnavut bölgesinde zaten Katolikler vardı ve İtalya'dan yardım bekliyorlardı. Propaganda kongregasyon'ukongregasyonu kilise misyonerlerini ülkeye getirmek için çabaladı, Arnavut HiristiyanlarınınHristiyanlarının durumu ve Arnavutluk'taki politik durum hakkında bilgiler topladı ve genç ArnavutlarinArnavutların İtalya'daki dini eğitimlerini finanse etti. Çoğu Arnavut HıristiyanHristiyan İlahiyat öğrencisi [[Ancona]]'daki [[İllirya]] Seminerleri adındaki okulda okudu.
 
1703'te Arnavutluk'un Bar kentinde Bölge [[Sinod]]'u (Papazlar KonferansiKonferansı) toplandı. Bu Sinod'a bütün Arnavut papazları ve çok sayıda ruhban katıldı. Bu olay tarihe Arnavut Ulusal Konsili (Konferansı) olarak geçti. Bu konferans tam Arnavutlar'ınArnavutların İslamlaşmasının zirveye vardiğivardığı bir dönemde toplandı. Arnavut Katolikleri ve ayrıca Papalık, Arnavut Kilisesini kurtarmak için harekete geçti. 18. yüzyılın kaynaklar bu hareketin başarılı olduğunu gösterir. Bu dönemde çok az Arnavut köyü komple [[İslam]]'a geçti. [[İşkodra]], [[Lezha]] ve Sappa'da Katolik halka yardim götürmeleri için yeni HıristiyanHristiyan kurumları oluşturuldu.
 
== Kaynakça ==