Memûn: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
→‎İlk dönemi: düzeltme AWB ile
Nushirevan11 (mesaj | katkılar)
Telifli şüphesi bulunan kısım çıkarıldı.
28. satır:
'''Memun''' veya ''Abdullâh Memûn'', Tam Adı: ''Ebû `Abbâs el-Memûn Abdullâh bin Hârûn Reşîd'' (d. [[14 Eylül]] [[786]], [[Bağdat]] - ö. [[9 Ağustos]] [[833]], [[Tarsus]] yakınları), 813-833 arasında [[Abbasi]] [[halife]]si.
 
Mezhep çatışmalarını sona erdirmek için çaba göstermiş, sanat ve bilim çalışmalarını destekleyerek [[İslam]]ı boş inançlardan arındırmaya çalışmıştır.
 
== İlk dönemi ==
 
Halife [[Harun Reşid]]'le [[İran]]lı ([[Sogd]]) bir cariyenin oğluydu. Harun Reşid'in [[Araplar|Arap]] eşinden olma [[Emin (Abbasi)|Emin]]'den altı ay önce doğmuştu. Harun Reşid, tahtın birinci varisi olarak Emin'i seçti ve 802'de iki kardeşin haklarını resmen açıkladı. Buna göre, Memun, Emin'in veliahtlığını ve Bağdat merkez olmak üzere Irak ile batı eyaletlerinin başına getirilmesini kabul edecek, Emin de Memun'un [[Merv]] merkez olmak üzere doğu eyaletlerinin yönetimine gelmesini onaylayacaktı. Emin'den sonra ikinci veliaht olarak [[Horasan]] valiliğine atandı.<ref name="muir">Muir, William (1924), ''The Caliphate, Its Rise, Decline and Fall'', Edinburgh: John Grant</ref>
 
Ama Harun Reşid'in ölümünden (Mart 809) sonra iki kardeş arasında baş gösteren anlaşmazlık kısa sürede silahlı çatışmaya dönüştü. Memun, kardeşiyle arasında baş gösteren halifelik kavgasını [[Araplar|Arap]] kökenli olmayan (İranlılar) Şiilere dayanarak kazandı; Emin, saltanatı oğlu Abdullah’a bırakmak istediği için hükümdar olunca veraset haklarından yoksun bıraktığı Memun'u, sonradan veziri yapacağı İranlı [[Fazl bin Sehl]] ile İranlı bir komutan olan Tahir destekliyordu. Emin, kardeşi Memun’u ortadan kaldırmak için, ordusunu üzerine gönderdi.<ref>[http://www.vehbitulek.com/cms/content/view/1945/9/ Vehbi Tülek, "Abbasi halifesi Me'mûn" ] (Erişim:9.9.2010)</ref> Ancak Tahir, [[Tahran]] yakınlarında Emin'in ordusunu bozguna uğrattı; böylece Memun'un birlikleri İran'ın batı kesimini ele geçirdi. Emin, bir bölümü [[Suriye]]li Araplardan oluşan yeni bir ordu toplamaya çalıştıysa da başarılı olamadı. Sonunda, Nisan 812'de Bağdat kuşatıldı. Kent, umutsuz da olsa uzun bir direnişten sonra ancak Eylül 813'te ele geçirildi. Bu arada Irak ve Arabistan'ı da kaybetmiş olan Emin teslim olmak istemesine karşın öldürüldü.<ref name="muir"/>
 
Abbasi Devleti'ndeki iç çatışmaları da açığa çıkaran savaş, yalnızca Memun'la kardeşi arasındaki kişisel rekabetten değil, farklı siyasal-dinsel eğilimler arasında eskiden beri var olan uyuşmazlıktan da kaynaklanıyordu. Gelenekçi bir kişi olan Emin Arap kültürüne önem verirken, yeni düşünce hareketlerine ve dış etkilere açık Memun, İran ve doğu eyaletlerinin değer yargılarını benimsiyordu.
 
== Halifeliği ==
 
Memun, bütün [[Abbasi Devleti]]'nin halifesi olduktan sonra etkisi altında bulunduğu veziri Fazl bin Sehl tarafından Merv'de kalmaya, imparatorluğun Fars, Irak, Yemen bölgelerinde yönetimi, kardeşi Hasan bin Sehl'e bırakmaya razı edildi. Bu durum, Araplar'ın yer yer ayaklanmalarına yol açtı. Kısa süre sonra bunları yenileri izlediyse de hepsi bastırıldı.<ref name="muir"/>
 
İslam dünyasındaki [[Sünni]]-[[Şii]] ayrımına son verme kararı herkesi şaşırttığı gibi kendi konumunun da sarsılmasına yol açtı. Varis olarak kendi ailesinden biri değil, [[Ali]]'nin soyundan gelen ve kızıyla evlendirdiği Ali bin Musa er-Rıza'yı seçti. Abbasilerin geleneksel siyah bayrağı yerine Şiilerin yeşil bayrağını benimsedi.
 
Ama iki tarafı uzlaştırmaya yönelik bu gösterişli çabalar umulan sonucu vermedi. Fanatik Şiileri yatıştıramadığı gibi, özellike Irak'taki Abbasi hanedanı taraftarları ve Sünniler arasında huzursuzluklara yol açtı. Bağdat'ta Sünniler Memun'un halifeliğini tanımadıklarını ve yerine üçüncü Abbasi halifesi [[Mehdi (Abbasi)|Mehdi]]'nin oğlu İbrahim'i getirdiklerini ilan ettiler. Bunun üzerine Memun Bağdat'a gitmek üzere yola çıktı. Bu uzun yolculuk sırasında, Şubat 818'de, ülkedeki karışıklıkları kendisinden saklayan veziri Fazl bin Sehl'i öldürttü, ağustos ayında da, tarihçilerin zehirlenmeye bağladığı kısa bir hastalığın ardından Ali er-Rıza öldü.<ref name="muir"/>
 
819'da Bağdat'a girdikten sonra siyah hırka giymeyi sürdürdü. Bağdat'ta bir süre dirlik düzenlik sağlandıysa da başta [[Mısır]] olmak üzere [[Azerbaycan]], [[Horasan]] ve [[Yemen]] gibi imparatorluğun çeşitli bölgelerinde ayaklanmalar ve kargaşa sürdü ve bunlar güçlükle bastırıldı. Azerbaycan'da, başlarında [[Babek Hürremi]]'nin bulunduğu ve Abbasi Hilafeti'ne karşı mücadele eden Hürremi Hareketine bağlılar yeniden harekete geçip tehlikeli olunca, Babek'e yapılan yardımın önlenmesi amacıyla [[Bizans İmparatorluğu|Bizans]]'a bir sefer düzenleyerek [[Kappadokia]]'ya kadar ilerledi (830). Bu seferler ölümüne kadar sürdü ve bunların çoğunda birçok Bizans kentini ele geçirdi.<ref name="muir"/>
 
== Mutezile öğretisini benimsetme çabası ==
 
Memun, daha Merv'deyken, [[İslam felsefesi]]nde usçuluğu benimseyen [[Mutezile]] öğretisinin savunucularına ilgi göstermeye başlamıştı. Mutezile düşünürleri, [[Manicilik]] gibi inanışların etkisine karşı en uygun mücadele yolu olarak gördükleri usavurma yöntemlerini [[Eski Yunan]] ve [[Helenistik]] dönem filozoflarından almışlardır. Yunan felsefe ve bilim yapıtlarının çevrilmesini destekleyen Memun, Beytü'l-Hikme (Bilgelik Evi) adlı bir akademi kurdu; buradaki görevli çevirmenlerin çoğu [[Hıristiyan]]dı. [[Bizans İmparatorluğu|Bizans]]'tan, o zaman değin İslam ülkelerinde bulunmayan önemli yapıtların yazmaları getirtildi. [[Doğa bilimleri]]ne de ilgi duyan Memun, Müslüman bilginlerin [[Antik Çağ]]dan beri aktarılan [[astronomi]] bilgilerinin doğruluğunu araştırabilmeleri için gözlemevleri kurdu. Bilimler tarihindeki ilk gözlem evleri IX. yüzyılın başında Halife Memun tarafından Bağdat’ta ve Şam’da kuruldu. Halife, astronom ve matematikçilerden ekvatorun uzunluğunu ölçmelerini istedi.<ref name="muir"/>
 
Çevirmenleri ile bilimsel araştırmaları desteklemekle yetinmeyen Memun, Tanrı'nın zatından ayrı sıfatları olamayacağını öne süren, özgür iradeyi ve kişinin kendi eylemlerinden bütünüyle sorumlu olduğunu vurgulayan Mutezile öğretisini de halkına benimsetmeye çalıştı. Ayrıca bu öğretiyi savunanlar, [[Allah]]'ı kelamı olan [[Kuran]]'ın kadim (ezeli) değil, mahluk (yaratılmış) olduğunu öne sürüyordu. Böyle bir öğreti, Kuran tefsirlerinde uzmanlaşmış ve Abbasi hanedanını savunan ulemanın etkisini azaltabilirdi. Günahkar hükümdarlara karşı isyan hakkını savunan özelliğiyle de Mutezile halifelere ek ahlaki ve dinsel yükümlülükler getiriyordu. Bu ilke, o zamana değin Abbasi halifelerinin iktidarlarının güvencesi olan geleneksel yaklaşımdan çok farklıydı ve öğretinin birçok yandaşı Şiiliğe ilgi duyduğunu gizlemeye gerek görmüyordu. Mutezilenin düşünsel gücünden etkilenen Memun, bu öğretiyi halka yeni ve daha esnek bir halifelik kavramını benimsetmenin yolu olarak gördü. 827'de Kuran'ın "yaratılmış" olduğu tezini kabul etti; böylece [[Ali]]'nin, öteki sahabiler karşısında üstünlüğünü de onaylanmış oluyordu.
833'ün başlarında ise, tüm halka Mutezileyi benimsetme kararı aldı. O sırada [[Bizans İmparatorluğu|Bizans]]'a karşı düzenlediği bir sefer nedeniyle [[Tarsus]]'ta olduğundan, bu görevi [[Bağdat]]'ta bulunan Komutanı [[İshak bin İbrahim]]'e devretti. İbrahim önce kadıları, ardından da geleneksel hadis bilginlerini toplayarak onları Muntezileyi kabule zorladı. Ama, halifenin tehditlerle susturabileceğini umduğu hadis bilginleri çok geçmeden başkaldırdılar. Bazıları Kuran'ın “yaratılmış” olduğunu söylemekten inatla kaçındı. Bu direnişin başını [[Hanbeli mezhebi|Hanbelilik mezhebi]] Hanbelilik mezhebinin kurucusu [[Ahmed İbn Hanbel]] çekiyordu. Zincire vurularak yargılanmak üzere halifeye götürülen Ahmed İbn Hanbel, Memun'un Tarsus'taki ani ölümünden (833) sonra geçici olarak serbest bırakıldı. İbn Hanbel'in ''mihne'' olarak bilinen sorgusu halkın bir bölümünün, Memnun'un benimsetmek istediği inançlara direndiğini de ortaya koydu. 837'de halifeliğe gelen [[Mütevekkil (Abbasi)|Mütevekkil]]'in yeniden geleneksel Sünni öğretiyi benimsemek zorunda kalması bu direnişin kararlılığıyla açıklanabilir.<ref name="muir"/>
 
== Şahsi nitelikleri ==
 
Tarihçi El-Tabarı <ref>El Tabari, Cilt.32 say.231</ref> Memun'u orta boylu, beyaz tenli ve yaşandıkça aklaşan koyu siyah, uzun, sakallı olarak tanımlar. Memun'un hiç hazırlık yapmadan özlü ve belagatli konuşmalar yapma yeteneği hakkında fıkralara yer verir. Memun'un eliaçıklığından, Muhammed ve İslam dini hakkında büyük hürmetinden, ılımlı fikir ve hareketlerinden, adaletinden ve şiire olan sevgisinden de bahseder.
 
== Memun'un ölümü ==
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Memûn" sayfasından alınmıştır