Türkiye'de Yahudilik: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme AWB ile
Aybeg (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
52. satır:
 
Türk Yahudileri 1922-1923'teki savaşlarda hep Türk davasına sadık kaldılar. Yahudi aydınlardan [[Davit Fresko]] Yahudiler'in daha da iyi bir vatandaş olmalarına ve onları Türkiye'ye sadakatin devamına davet etmiştir:
{{cquote|''Yahudiler dört yüzyıldır Türkiye'de yaşıyorlar. Bu uzun yıllar içinde din özgürlüğü, adalet ve hoşgörü buldular. Bütün arzumuz kutsal ve sevgili vatanımızın her alanda ilerlemesini görmektir. Vatanımıza içtenlikle bağlıyız. Hiçbir art düşüncemiz yoktur. Bunu dinimiz emreder. (Yahudiliğin temel ilkelerinden: "Yaşadığım ülkenin yasaları yasalarımdır".) Biz yeni açılan bu dönemde kidönemdeki gelişmelerle ilgilenmeliyiz ki görevlerimizi yerine getirelim. Çünkü biz bu vatanın çocuklarıyız.''|200px|20px|Davit Fresko|<ref>Davit Fresko, El Tyempo Gazetesi, ''Yeni Dönemin Eşiğinde'', 27 Ekim 1922</ref>}}
 
1920'li yılların başında devletle Yahudiler arasındaki sevgi ve sadakat karşılıklı idi; Cenevre Yahudileri tarafından [[İsmet İnönü]] ve Türk heyeti şerefine düzenlenen bir şölende İnönü Türk Yahudilerinin yasa ve düzeni, çalışmayı, ilerlemeyi ve uyumu sevdiklerini söylüyordu.<ref name=al>Avner Levi, ''Türkiye Cumhuriyeti'nde Yahudiler'', İletişim yayınları, İstanbul 1996</ref> [[Lozan Anlaşması]] imzalanıp azınlıklara yeni haklar tanınınca, Yahudi cemaatlari bu gibi hakların Türk devletinin hakkaniyetine aykırı olacağına karar vermiştir ve bu haklardan vazgeçmiştir. Profesör Mişon Ventura ve Avukat Kalev Gabay meselenin hukuki yanlarını inceleyip bu kararı aldıktan sonra, Yahudilerin bu tutumunu İsmet Paşa'ya duyurmuştur. İsmet Paşa da bundan duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir.<ref>Moşe Sevilla-Şaron, ''Türkiye Yahudileri'', İletişim yayınları, İstanbul 1993 s.101</ref>