Nasreddin Hoca: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
32. satır:
 
== Gerçekten yaşayıp yaşamadığına dair görüşler ==
Nasreddin Hoca'nın gerçekten yaşayıp yaşamadığı konusu halkbilimciler tarafından ele alınmakta ve farklı görüşler ortaya konulmaktadır. Alman oryantalistler [[Albert Wesselski]] ve [[Martin Hartmann]] gerçekte Nasreddin Hoca diye birinin yaşamadığını öne sürmüşlerdir.<ref>{{kitap kaynağı|soyadı=Wesselski|ad=Albert|başlık=Der Hodscha Nasreddin|yıl=1911|yayıncı=Alexander Duncker Yayınevi|yer=Weimar|cilt=1|yazarbağı=Albert Wesselski|dil=Almanca}}</ref>{{sfn|Sakaoğlu|Alptekin|2014|p=27}} Fransız oryantalist [[René Basset]] ise, 10. yüzyılda ünü [[Arap devletleri|Arap dünyasında]] yayılmış olan [[Araplar|Arap]] güldürü tiplemesi [[Cuhâ]]'nın zamanla [[Türkler]] arasında Hoca'ya dönüştüğünü öne sürmüş<ref>{{dergi kaynağı|soyadı=Basset|ad=René|başlık=Contribution a l'histoire du sotissier de Nasr Eddin Hodja|dergi=Keleti Szemle|yıl=1900|sayı=1|sayfalar=219-225|yazarbağı=René Basset|dil=Fransızca|oclc=615350546}}</ref>, Yugoslav Türkolog [[Fehim Bajraktarević]] de Basset'innin bu fikrini desteklemiştir.<ref name=nhtşfübi>{{dergi kaynağı|soyadı=Özkan|ad=İsa|başlık=Nasreddin Hoca'nın Tarihî Şahsiyeti ve Fıkraları Üzerine Bir İnceleme|dergi=Türk Folkloru Araştırmaları 1982|yıl=1983|sayfalar=133-165|yayıncı=Kültür Bakanlığı Millî Folklor Araştırma Dairesi Yayınları}}</ref> Azeri halkbilimci [[Hanefi Zeynallı]] da Nasreddin Hoca'nın tarihî bir kişilik olarak ele alınmasına şüpheyle yaklaşmış,yaklaşırken Tehmasib Ferzeliyev konuyu farklı bir açıdan ele alarak; Nasreddin Hoca'nın gerçek kişiliğinin önemsiz olduğunu, bir tipleme olarak içerisinde bulunduğu her kültürün ortak kahramanı olduğu görüşünü savunmuştur.{{sfn|Sakaoğlu|Alptekin|2014|p=28}}
 
Bazı araştırmacılar ise Nasreddin Hoca'yı folklorik bir hayal ürünü olarak ele alıp tarihî kişiliklerle bağdaştırma yoluna başvurmuşlardır. Bu yaklaşımlardan birini geliştiren [[İsmail Hami Danişmend]], Nasreddin Hoca'nın Yavlak Arslan oğlu, [[II. Gıyaseddin Mesud]] döneminde yaşayan ve 1300 yılında [[Kastamonu]]'da 1300'de öldürülen{{sfn|Boratav|2014|p=37}} [[:wiktionary:tr:müstevfî|müstevfî]] Nasîrüddin Mahmud olduğunu öne sürmüştür.<ref>{{dergi kaynağı|soyadı=Danişmend|ad=İsmail Hami|başlık=Nasreddin Hoca Kim?|dergi=Türk Folklor Araştırmaları|yıl=1965|ay=Temmuz|cilt=9|sayı=192|sayfalar=11-13|yazarbağı=İsmail Hami Danişmend|yayıncı=Türk Folklor Derneği Yayınları}}</ref> Danişmend, bu iddiasını [[Fransa]]'da keşfettiği [[Farsça]] bir [[selçuknâme]]ye dayandırarak öneortaya sürmüşatmış; ancak görüş sağlam dayanakları olmaması nedeniylegerekçesiyle bilim dünyasında kabul görmemiştir.{{sfn|Boratav|2014|p=30}}{{sfn|Sakaoğlu|Alptekin|2014|p=82}} Naci Kum da bu konuya eğildiği bir yazısında [[Kayseri Arkeoloji Müzesi]]'nde bulunan ve üzerinde Nasreddin adı ile hoca unvanının bulunduğu bir mezar taşı bulunduğunu öne sürerek{{sfn|Boratav|2014|p=30}} Nasreddin Hoca'nın ölümünün 13. yüzyıl başında (kabul edilen 1284 yılından 72 yıl önce) [[Kayseri]]'de gerçekleştiğini iddia etmişse de [[İbrahim Hakkı Konyalı]] ilgili mezar taşında yaptığı okuma ile taşta Nasreddin Hoca değil Emirüddin Hoca yazdığını tespit etmiştir.<ref name=nhtşfübi/> AzerbaycanlıAzeri halkbilimciler [[Memmedhüseyn Tehmasib]] ve [[Memmedağa Sultanov]] da birlikte yazdıkları ''Molla Nasreddin Lâtifâlârı'' kitabında [[Nasîrüddin Tûsî]]'nin Nasreddin Hoca'nın yaşadığı kabul edilen zaman diliminde yaşaması, bazı yazmalarda Nasreddin Hoca'nın Nasîrüddin şeklinde adlandırılması, Nasîrüddin Tûsî'nin bir eserinde fıkralara yer vermesi, Nasreddin Hoca'nın bazı hikâyelerde müneccimleri alaya alması ve bu türden bir davranışın ancak Nasîrüddin Tûsî gibi yıldızlar konusunda ilim sahibi insanlardan beklenebileceği, Nasreddin Hoca'nın Timur'un huzuruna memleketinin temsilcisi olarak çıkması ile Nasîrüddin Tûsî'nin Alamut hükümdarınca Hülagü'nün huzuruna gönderilmesi, Nasîrüddin Tûsî'nin bir adının Hasan olması ve bir fıkrada Nasreddin Hoca'nın da bir adının Hasan olarak geçmesi gibi benzerlikler kurarak{{sfn|Boratav|2014|p=77}} hocanın aslen [[Nasîrüddin Tûsî]] olduğunu öne sürmektedirler.{{sfn|Boratav|2014|p=39}} Ancak Tehmasib, öne sürdükleri bu verilerin sağlam kanıtlar olarak değerlendirilemeyeceğini, vardıkları sonucun yalnızca bir varsayım olduğunu da kabul etmektedir.{{sfn|Boratav|2014|p=39}} Ayrıca yine AzerbaycanlıAzeri bir halkbilimci olan Azad Nebiyev de Tehmasib ile Sultanov'un bu iddialarını tenkit etmiştir.<ref name=anha/> Irak Türkmeni araştırmacı İbrahim Dakuki, Nasreddin Hoca'nın [[İsfahan]]lı bir Fars olduğunu ve asıl adının Meşhedî olduğunu öne sürmüştür.<ref>Öztürk, Rıdvan. (2006). "Efendi Kelimesinden Hareketle Nasreddin Hoca'nın Kimliği Hakkında Görüşler", ''VII. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Bildirileri'', Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. s. 411-424.</ref> Özbekistan'da ise Nasreddin Hoca'nın [[Buhara]] doğumlu olduğuna ve ağzında dişiyle{{#tag:ref|Özbekistan kültüründe çıkmış dişle doğan kişinin ileride önemli bir şahsiyet olacağına inanılmaktadır.<ref name=ömnhtf/>|group="not"}} doğduğuna dair bir inanış mevcuttur.<ref name=ömnhtf>{{dergi kaynağı|soyadı=Fedakar|ad=Selami|başlık=Özbek Mizahında Nasrettin Hoca Tipi ve Fıkraları|dergi=Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi|yıl=2009|cilt=9|sayı=1|sayfalar=67-73|yayıncı=Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Yayınları|yer=İzmir}}</ref> Halk arasında bu şekilde bir inanç olmasına karşın Özbek araştırmacıların çoğu Nasreddin Hoca'nın Özbek olmadığını kabul ederler.<ref name=ömnhtf/>{{sfn|Sakaoğlu|Alptekin|2014|p=86}}<ref>{{kitap kaynağı|soyadı=Özkan|ad=İsa|başlık=Türkiye ve Türkmen Türkçesiyle Ependi|yıl=1999|yayıncı=TİKA Yayınları|yer=Ankara|sayfalar=20}}</ref> Orta Çağ tarihçisi Mikail Bayram da Nasreddin Hoca'nın aslen [[Ahî Evran]], [[Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî]]'nin ''[[Mesnevî (Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî)|Mesnevî]]''{{'}}sinde Cuhâ diye andığı kişinin de aslen Nasreddin Hoca olduğunu iddia etmektedir.<ref>{{kitap kaynağı|soyadı=Bayram|ad=Mikail|başlık=Tarihin Işığında Nasreddin Hoca ve Ahi Evren|yıl=2001|yer=İstanbul|isbn=9789759541064|sayfalar=33}}</ref>
 
Nasreddin Hoca'nın tarihî bir kişilik olduğunu savunanlardan halkbilimci [[İlhan Başgöz]] 13. yüzyılda böyle bir kişinin yaşadığına dair hiçbir kuşkunun bulunmadığını savunmaktadırbelirtmektedir.<ref>Yardımcı, Mehmet (2015). "19. Yüzyıla Ait Bir Yazmada Bulunan Nasreddin Hoca Fıkralarında Söz Varlığı", Uluslararası Nasreddin Hoca Sempozyumu, Konya 5-7 Temmuz 2015.</ref> Yine halkbilimciler [[Saim Sakaoğlu]], Ali Berat Alptekin ve Fatma Ahsen Turan da Nasreddin Hoca'nın 13. yüzyılda yaşadığını belirterek onu [[Yunus Emre]] ve [[Hacı BektâşBektaşVelîVeli]] ile birlikte Anadolu Türklüğünün tepe noktalarından biri olarak gösterirler.<ref name=pdssnhüs>{{dergi kaynağı|soyadı=Arıoğlu|ad=İbrahim Ethem|başlık=Prof. Dr. Saim Sakaoğlu ile Nasreddin Hoca Üzerine Sohbet|dergi=Eski Yeni|yıl=2012|ay=Eylül|sayı=43|sayfalar=4-10|yayıncı=Eskişehir Valiliği Yayınları|issn=1309-1956}}</ref><ref name=fatnhdk>Turan, Fatma Ahsen. (1997). "Nasreddin Hoca'nın Dinî Kimliği", ''Uluslararası Nasreddin Hoca Bilgi Şöleni (Sempozyumu) Bildirileri (İzmir, 24-26 Aralık 1996)'', Atatürk Kültür Merkezi Yayınları: 75-82, ISBN 9751609763</ref> Halkbilimciler [[Pertev Naili Boratav]] ile tarihçiler [[Mehmet Fuad Köprülü]] ve [[Tuncer Baykara]] da Nasreddin Hoca'nın tarihî bir kişilik olduğunu savunanlar arasında yer almaktadır.<ref name=nhtşfübi/><ref>{{kitap kaynağı|soyadı=Boratav|ad=Pertev Naili|başlık=100 Soruda Türk Halk Edebiyatı|yıl=1969|yayıncı=Gerçek Yayınevi|yer=İstanbul|sayfalar=96|yazarbağı=Pertev Naili Boratav}}</ref><ref>[[Tuncer Baykara|Baykara, Tuncer]]. (1997). "Nasreddin Hoca: Bir Tarihî Şahsiyet", ''Uluslararası Nasreddin Hoca Bilgi Şöleni (Sempozyumu) Bildirileri (İzmir, 24-26 Aralık 1996)'', Atatürk Kültür Merkezi Yayınları: 19-22, ISBN 9751609763</ref>
 
=== Nasreddin Hoca ve yakınlarına dair belgeler ===
Nasreddin Hoca'nın doğum yeri konusu üzerine çalışan İbrahim Hakkı Konyalı, ''Nasreddin Hoca'nın Şehri Akşehir'' adlı kitabında [[II. Mehmed]]'in çağdaşı [[Hızır Çelebi]]'nin olduğu kabul edilen şecerede Hızır Çelebi'nin [[Sivrihisar]] kadısı olan babasının Nasreddin soyundan olmasını hocanın SivrihisarlıSivrihisar doğumlu olduğuna kaynak olabilecek bir bilgi olarak ele almıştır. Bu şecere 15. yüzyıl sonlarında yazılan kaynaklarda ortaya çıkmıştır.{{sfn|Boratav|2014|p=31}} En eski Nasreddin yazmalarından birinin müellifi olan [[Lâmiî Çelebi]] de Hızır Çelebi'nin oğullarından Sinan Paşa için aynı şecereyi vermektedir.{{sfn|Boratav|2014|p=32}} Buna göre Sinan Paşa Nasreddin Hoca'nın altıncı göbekten torunudur.<ref>{{dergi kaynağı|soyadı=Kaya|ad=Önder|başlık=Fatih'in kütüphanecisi Molla Lütfi|dergi=1453 İstanbul Kültür ve Sanat Dergisi|yıl=2016|sayı=24|sayfalar=120|yayıncı=İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Yayınları|yer=İstanbul|issn=1308-710X}}</ref>
 
Nasreddin Hoca'nın hayatına dair çıkarımlar yapılabilmesini sağlayan önemli verilerden biri [[Nasreddin Hoca Türbesi]]'ni ziyaret eden [[I. Bayezid]]'in bir sipahisi olan Mehmed'in türbeyi çevreleyen sütunlara tarih atarak kazıdığı altı satırlık yazıdır:<ref name=nhtşfübi/>:
 
{| align="center"
|-
! Orijinal !! Çeviri
|-
|
64. satır:
Sipahi Mehmed'in not düştüğü 796 yılı hicri takvime göre olup miladi takvimde 1393 ya da 1394 yılına denk gelmektedir ve Nasreddin Hoca'nın yaşadığı tarih aralığının belirlenmesine dair önemli bir belge olarak ele alınır.<ref name=nhtşfübi/>{{sfn|Arslan|Paçacıoğlu|1996|p=3}}{{sfn|Sakaoğlu|Alptekin|2014|p=31}}
 
Nasreddin Hoca Türbesi'nin bir kitabesi bulunmamakla birlikte sonradan dikilen mezar taşında hicri 386 yılı yer almaktadır. Miladi 696 yılına denk gelen bu yılda [[Oğuzlar]] henüz [[Anadolu]]'ya gelmemişti, bugelmemiş nedenleolduğundan bu yılın yanlışhatalı olduğu bilinmektedir.{{sfn|Arslan|Paçacıoğlu|1996|p=3}} Çeşitli araştırmacılar tarafından yılın Nasreddin Hoca'nın nüktedanlığına uygun biçimde ters yazıldığı ve aslen 683 olduğuna dair görüşler ortaya atılmıştır.{{sfn|Sakaoğlu|Alptekin|2014|p=32}} Saim Sakaoğlu ve Ali Berat Alptekin ise mezar taşındaki yazının anlam hataları barındırmasına atıfta bulunarak harflerin sağdan sola fakat rakamların soldan sağa yazıldığı [[Arap alfabesi]] ile yazılmış olan mezar taşını hazırlayan ustanın bu kuralı bilmemesi ve Nasreddin Hoca'nın ölüm yılını kasten değil bu kuralı bilmemesi üzerine ters yazdığını öne sürmüşlerdir.{{sfn|Sakaoğlu|Alptekin|2014|p=32}} Halkbilimci [[Mehmet Önder]], mezar taşındaki yazının anlam hataları barındırdığını dile getiren ilk kişi olmakla beraber aşağıdaki şekilde düzenlendiğinde anlamlı hale geldiğini belirtmiştir:<ref name=mönh>{{kitap kaynağı|soyadı=Önder|ad=Mehmet|başlık=Nasreddin Hoca|yıl=1986|yayıncı=Tercüman Aile ve Kültür Kitaplığı Yayınları|yer=İstanbul|sayfalar=59|yazarbağı=Mehmet Önder}}</ref>:
 
{| align="center"
100. satır:
Bunlarla birlikte 1957'de bulunan, Nasreddin Hoca'nın kızına ait olan ile oğlu Ömer'in olduğu sanılan mezar taşları 2013 yılında tekrar incelemeye alınarak yeni bilgiler elde edilmiştir ve bu bilgiler Mehmet Mahur Tulum tarafından "Sivrihisar'da Nasreddin Hoca ve Ailesine Ait Yeni Bulgular" konu başlıklı konferansta kamuoyu ile paylaşılmıştır.<ref name=snhaayboç>{{web kaynağı|başlık=Sivrihisar'da Nasreddin Hoca ve ailesine ait yeni bulgular ortaya çıktı|url=http://egazete.anadolu.edu.tr/kampus/31151/aoesivrihisarda-nasreddin-hoca-ve-ailesine-ait-yeni-bulgulara-ortaya-cikti|yayıncı=anadolu.edu.tr|erişimtarihi=29 Ağustos 2016|arşivurl=https://archive.is/PdDhU|arşivtarihi=29 Ağustos 2016|tarih=18 Mayıs 2013}}</ref> Buna göre Nasreddin Hoca'nın kızının adı olduğu sanılan<ref>{{dergi kaynağı|soyadı=Altınsapan|ad=Erol|başlık=Eskişehir-Sivrihisar’da Nasreddin Hoca’nın Kızı Fatma Hatun’un Mezar Kazısı|dergi=26. Kazı Sonuçları Toplantısı|yıl=2005|cilt=2|yayıncı=Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları|yer=Ankara|issn=1017-7655|isbn=9751731518}}</ref> Fâtıma'nın yanlış olduğu ve gerçek adının Hatun olduğu öne sürülmüş, ayrıca oğlu Ömer'in olduğu sanılan mezar taşının Nasreddin Hoca'ya ait olduğu tespit edilmiştir.<ref name=snhaayboç/> Mezar taşlarında yapılan okumalarda Nasreddin Hoca'nın gerçek adının Nasreddin Nusrat olduğu ve Abdullah olduğu sanılan<ref name=mönh/> babasının adının da Şemseddin olduğu belirlenerek Sivrihisar doğumlu olduğu da kesinleşmiştir.<ref name=snhaayboç/> Nasreddin Hoca'nın babasının ve kızının adına dair öne sürülen bu yeni bilgiler diğer araştırmacılar tarafından teyit edilmemiş olup tartışmaya açıktır.<ref>{{web kaynağı|soyadı=Yaman|ad=Zeynel|başlık=Onun artık iki mezarı var|url=http://www.sabah.com.tr/pazar/2016/06/05/onun-artik-iki-mezari-var|yayıncı=sabah.com.tr|erişimtarihi=9 Eylül 2016|arşivurl=https://archive.is/4pgky|arşivtarihi=9 Eylül 2016|tarih=5 Haziran 2016}}</ref>
 
Nasreddin Hoca'nın [[Akşehir]]'deki türbesinin ayak ucunda kızı Dürrü Melek'e ait mezar kitabesinin bulunması, 1476 yılına ait [[:wiktionary:tr:ilyazıcı|ilyazıcı]] defterinde Nasreddin Hoca Türbesi'ne dair kayıtların bulunması hocanın gerçekten yaşadığına dair diğer deliller olarak kabul edilmektedir.{{sfn|Arslan|Paçacıoğlu|1996|p=3}}<ref name=nhgkeb/>
 
== Kişiliği ==
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Nasreddin_Hoca" sayfasından alınmıştır