28 Şubat Süreci: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
Aybeg (mesaj | katkılar)
Düzeltme ve ekleme.
1. satır:
[[Dosya:1 Mart 1997 - Cumhuriyet.jpg|thumb|200px|1 Mart 1997 tarihli ''Cumhuriyet'' gazetesinin manşeti]]
 
'''28 Şubat süreci''', [[Necmettin Erbakan]]'ın başbakan, [[Tansu Çiller]]'in dışişleri bakanı olduğu 28 Şubat 1997'de olağanüstü toplanan [[Millî Güvenlik Kurulu (Türkiye)|Millî Güvenlik Kurulu]] toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve [[irtica]]ya karşı, ordu ve bürokrasi merkezli<ref name=DKM>{{haber kaynağı|url=http://www.dorduncukuvvetmedya.com/article.php?sid=3113|başlık=28 Şubat'ın anlamı...|yazar=Yard. Doç. Dr. Erkan Yüksel|yayıncı=DördüncüKuvvetMedya.com|erişimtarihi=2 Mart 2009}}</ref> süreç. [[Türkiye]] siyasi tarihine geçen kararlar ve bu kararların uygulanması sırasında [[Türkiye]]'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda yaşanan değişimlere neden olan bir süreçtir. Yaşananlar, [[post-modern darbe]] olarak da adlandırılmıştır.<ref name=DKM/><ref>{{haber kaynağı|url=http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=73236|başlık=Postmodern darbe mi?|yazar=İsmet Berkan|yayıncı=[[Radikal (gazete)|Radikal.com.tr]]|erişimtarihi=2 Mart 2009}}</ref> "İrticayla mücadele eylem planı" ile anılan bu süreçte verilen kararların ve yaptırımların uygulanıp uygulanmadığı denetlemek için [[Çevik Bir]] öncülüğünde [[Batı Çalışma Grubu]] kurulmuş, 28 Şubat sürecinin yargılamaları ilk kez [[Ergenekon davaları]] ile başlamıştır.
5. satır:
== Tarihsel ==
===Arka plan===
[[Refah Partisi]] [[1995 Türkiye Cumhuriyeti Milletvekili Genel Seçimleri|1995 Genelgenel Seçimlerindeseçimlerinde]] birinci parti olmuştur.<ref>[http://archive.is/xDvj 1995 yılı seçim sonuçları]</ref> 1996 yılında, seçimlerin ardından kurulan [[DYP]]-[[Anavatan Partisi|ANAP]] koalisyon hükümeti, Refah Partisi'nin güven oyu için gereken 273 sayısına ulaşılamadığı için (257 kabul) güvenoylamasının geçersiz sayılması gerektiğini belirterek [[Anayasa Mahkemesi]]'ne yaptığı başvuru haklı görülerek güven oylaması geçersiz sayıldığından dağılmıştır.<ref>[http://www.aljazeera.com.tr/kronoloji/kronoloji-28-subata-giden-yol]</ref> Bunun üzerine [[Türkiye Büyük Millet Meclisi|TBMM]]'de birinci parti durumunda olan Refah Partisi ile ikinci parti olan [[DYP]] arasında kurulan [[54. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti|54. Hükümet]] ([[54. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti|Refahyol hükümeti]]), 8 Temmuz 1996'da [[Türkiye Büyük Millet Meclisi|TBMM]]'de yapılan oylamada [[güvenoyu]] almayı başarmıştır.<ref>http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Arsiv/1996/07/08 8 Temmuz 1996 - Güvenoyuna ilşkin haberler 1996 bülteni</ref>
 
===28 Şubat ortamı===
[[Dosya:Sincan'dan geçen tanklar.jpg|thumb|200px|4 Şubat 1997'de [[Sincan]]'dan geçen tank.]]
 
RP-DYP Koalisyonu kurulmasının ardından bu dönemde yaşanan bazı olayların, 28 Şubat sürecini tetiklediği ve hızlandırdığı düşünülmüş, 2 Ekim-7 Ekim 1996 tarihleri arasında Başbakan [[Necmettin Erbakan]] sırasıyla [[Mısır]], [[Libya]], [[Nijerya]]'yı ziyaret etti. Libya'da, [[Muammer Kaddafi|Kaddafi]]'nin bir çadırda Erbakan ile yaptığı görüşmede sarfettiği sözler muhalefet ve basın tarafından ağır bir şekilde eleştirildi.<ref>http://www.byegm.gov.tr/YAYINLARIMIZ/AyinTarihi/1996/ekim1996.htm Başbakanlık Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü Ekim 1996 bülteni</ref> 6 Ekim 1996'da Ankara Kocatepe CamisiCamii'nde "şeriat isteriz" diye bağıran sakallı, cübbeli ve asalı [[Aczmendi]]ler gösteri yaptı.<ref>[http://www.aydinlikgazete.com/yazarlar/cetn-doan/21585-28-subata-adim-adim-.html 28 Şubat'a adım adım]</ref> 3 Kasım 1996'da [[Susurluk]]'ta meydana gelen [[Susurluk kazası|trafik kazasında]] mafya-siyasetçi-polis ilişkileri açığa çıktı. Başbakan Erbakan 'fasa fiso' dedi, Adalet Bakanı [[Şevket Kazan]] ise, aydınlık için bir dakika karanlık toplumsal eylemi için ''"Mumsöndü oynuyorlar"'' dedi.<ref>[http://www.milliyet.com.tr/1997/02/13/siyaset/mum.html Sönen her mum hükümeti tüketiyor] Milliyet.com.tr, Erişim 1 Mart 2009</ref> Yine [[Kayseri]]'nin Refah Partili Belediye Başkanı [[Şükrü Karatepe]], 10 Kasım 1996 tarihli Refah Partisi İl Divan Toplantısındaki konuşmasında, Türkiye'de henüz gerçek demokrasinin olmadığını, hâkim güçlerin herkesi kendi görüşleri doğrultusunda hareket etmeye zorladığını söyledi. Karatepe konuşmasında 28 Şubat süreci içindeki kararları eleştirerek "Refah Partili olarak yeryüzünde tek başıma da kalsam, bu zulüm düzeni değişmelidir. İnsanları köle gibi gören, çağdışı bu düzen mutlaka değişmelidir. Ey Müslümanlar sakın ha içinizden bu hırsı, bu kini, nefreti ve bu inancı eksik etmeyin. Bu bizim boynumuzun borcudur." demiştir.<ref>http://webarsiv.hurriyet.com.tr/1997/10/10/13261.asp 10 Ekim 1997 tarihli Hürriyet gazetesi</ref> Ancak Karatepe bu konuşması nedeniyle 1 yıl hapis ve 420.000 lira ağır para cezasına mahkûm edildi. Dönemin Başbakanı [[Necmettin Erbakan]], 11 Ocak 1997 günü, Başbakanlık Konutunda [[tarikat]] liderleri ve [[şeyh]]lere iftar yemeği verdi.<ref name=Dosya>[http://dosyalar.hurriyet.com.tr/fix98/75yil/1995.htm Cumhuriyetin seyir defterinden] Dosyalar.Hürriyet.com.tr. Erişim: 2 Mart 2009</ref> Görüntüler kamuoyunda geniş yer bulmuş, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) tepkiye neden olmuş ve komuta kademesi, Başbakan Erbakan ve yardımcısı Tansu Çiller'i eleştirmeye başlamıştır.<ref name="gülen-erbakan" /> Yüksek rütbeli subaylar 22 Ocak 1997 tarihinde [[Gölcük]]'te toplanarak irticanın iktidarda olduğunu tartışırlar.<ref>{{haber kaynağı|url=http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=-110491|başlık=Gölcük Gecesi|tarih=30 Ekim 1999|yayıncı=Hürriyet}}</ref>
 
30 Ocak 1997'de [[Sincan, Ankara|Sincan]] belediyesiBelediyesi "[[Kudüs]] gecesi" düzenledi. Belediye başkanı Bekir Yıldız, [[İran]] büyükelçisinin misafir olduğu gecede sahneye konulan [[cihadcihat]] oyunu basında tepki oluşturdu. Star muhabiri Işın Gürel saldırıya maruz kaldı. Bekir Yıldız tutuklandı, mahkûm edildi.<ref>http://www.milliyet.com.tr/1997/02/14/siyaset/sincan.html 14 Şubat 1997 tarihli Milliyet Gazetesigazetesi</ref> 3 Şubat 1997'de, Ankara'da Star TV muhabiri Işın Gürel'in muhafazakar biri tarafından saldırılarak dövülmesi toplumda büyük bir tepkiye neden oldu.<ref>{{haber kaynağı|url=http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=-255100|başlık=Gazeteci döven zorbaya iş ve lojman|tarih=15 Temmuz 1997|yayıncı=Hürriyet}}</ref> 4 Şubat'ta Sincan'da askerler 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı.<ref name=Dosya/> 5 Şubat'ta [[Cumhurbaşkanı]] [[Süleyman Demirel]], Başbakan Erbakan'a uyarı mektubu gönderdi. [[Türk Deniz Kuvvetleri|Deniz Kuvvetleri]] Komutanı [[Oramiral]] [[Güven Erkaya]] [[İrtica]], [[PKK]]'dan daha tehlikeli' dedi.<ref>http://www.milliyet.com.tr/1997/08/12/siyaset/erbakan.html 12/08/ Ağustos 1997 tarihli Milliyet Gazetesigazetesi</ref> 11 Şubat'ta Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü Ankara'da yapıldı.<ref name=Dosya/> 23 Şubat 1997'de Fatih Camii'nde öğlen namazının ardından bir grup ellerindeki yeşil bayraklarla "şeriat isteriz", "yaşasın [[Hizbullah (Türkiye)|Hizbullah]]" sloganlarıyla yürüdü. İslamcı gazeteci Yaşar Kaplan, gerektiğinde İslam uğruna şehit olacaklarına dair bir açıklama yaptı.<ref>24.02.1997, Milliyet, Sayfa 3</ref>
 
===28 Şubat kararları===
{{VikiKaynak|28 Şubat Kararları}}
 
28 Şubat'ta yapılan MGK toplantısı 9 saat sürdü. MGK laikliğin Türkiye'de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu vurguladı.<ref name=Dosya/> 28 Şubat 1997'deki [[MGK]]'nın tavsiye kararları hükümete bildirildi. Kararda, laiklik için yasaların uygulanması istendi, tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEB'e devredilmeli, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli, [[Kuran kursu|Kuran kursları]] denetlenmeli, [[TevhidiTevhid-i Tedrisat Kanunu|Tevhid-i Tedrisat]] uygulanmalı, tarikatlar kapatılmalı, irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edilmeli, kurban derileri derneklere verilmemeli, [[Mustafa Kemal Atatürk|Atatürk]] aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniyordu.
 
===28 Şubat sonrası gelişmeler===
25. satır:
[[Fazilet Partisi]] 18 Nisan 1999 tarihinde yapılan seçimlerde 111 milletvekili çıkarmış ve meclisteki yerini almış, İstanbul'dan milletvekili seçilen [[Merve Kavakçı]] 28 Şubat sürecinin ve başörtüsü yasağının devam ettiği o günlerde başörtüsü nedeniyle daha seçildiği ilk günden itibaren Türkiye kamuoyunda yer bulmuş,<ref name="Merve Kavakçı">{{haber kaynağı|url=http://www.dunyabulteni.net/haber/278772/14-yil-once-mecliste-yasanan-basortusu-krizi|başlık=14 yıl önce Mecliste yaşanan başörtüsü krizi|yayıncı=dunyabulteni.net|tarih=31 Ekim 2013|yazar=Ömer Aymalı}}</ref> dönemin meclisin en yaşlı üyesi [[Türkiye Büyük Millet Meclisi|TBMM]] geçici başkanı [[Ali Rıza Septioğlu]] ise Atatürk'ün [[Şapka İnkılâbı]]'nı işaret ederek ve Kavakçı'nın başörtüsüyle meclise genel kuruluna giremeyeceğini ve yemin edemeyeceğini söylemiştir.<ref name="Merve Kavakçı"/> Daha sonra 2 Mayıs 1999 tarihinde [[Yüksek Seçim Kurulu]]'ndan mazbatasını aldıktan sonra meclisin açılış oturumuna katılmak için Merve Kavakçı, [[Nazlı Ilıcak]]'la beraber TBMM Genel Kurul Salonu'na gelmiş ancak başörtüsüyle meclis genel kuruluna girmesi üzerine [[Demokratik Sol Parti]] (DSP) milletvekilleri sıralara vurarak ve yuhalayarak Kavakçı'yı protesto etmişler, bu sırada DSP Genel Başkanı [[Bülent Ecevit]] meclis kürsüsüne gelerek şu sözleri sarf etmiştir:
 
{{Quote|"BurasıSayın Başkan, değerli milletvekilleri, Türkiye'de hanımların giyim kuşamına, başörtüsüne özel yaşamlarında hiç kimse karışmıyor. Ancak, burası hiç kimsenin özel yaşam mekanı değildir. Burası, devletin en yüce kurumudur. Burada görev yapanlar, devletin kurallarına, geleneklerine uymak zorundadırlar. Burası, devlete meydan okunacak yer değildir.! Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz!"|[[Bülent Ecevit]], 2 Mayıs 1999 (TBMM Meclis Genel Kurulu konuşması<ref>[https://www.youtube.com/watch?v=t2-Z3USO1kM Bülent Ecevit'in Merve Kavakçı'yı Meclis'den kovduğu an!]</ref>}}
 
28 Şubat sürecinde dikkat çeken isimlerden [[Fethullah Gülen]] olmuş, 11 Ocak 1997'de [[Necmettin Erbakan]], [[Ramazan]] nedeniyle 51 tarikat ve cemaat liderini Başbakanlık Konutu'na iftara çağırmış, [[Fethullah Gülen]] de çağrılanlar arasında olmuş ancak iftar yemeğine katılmamış, olay kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olmuştur.<ref name="gülen-erbakan">{{haber kaynağı|url=http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/06/150617_demirel_28subat|başlık=Süleyman Demirel ve 28 Şubat|yayıncı=[[BBC Türkçe]]|erişimtarihi=17 Haziran 2015|yazar=Yusuf Özkan}}</ref> 29 Mart 1997'de [[Samanyolu TV]]'de katıldığı bir televizyon programında [[Türk Silahlı Kuvvetleri]]'ni siyasete müdahale etmek ve muhtıra vermekle eleştirenlere karşı "Asker demokratik yollarla sorunların çözümünü istedi" demiş,<ref name="gülen">{{haber kaynağı|url=http://www.cnnturk.com/2012/guncel/04/13/gulen.28.subat.icin.ne.demisti/657109.0/|başlık=Gülen 28 Şubat için ne demişti?|yayıncı=[[CNN Türk]]|erişimtarihi=16 Ocak 2016}}</ref> 28 Şubat sonrasında [[Necmettin Erbakan]]'ı eleştirenler arasında yer almış ve [[Türk Silahlı Kuvvetleri]]'nin müdahalesini demokratik bulduğunu söylemiştir. Yine 16 Nisan 1997'de [[Kanal D]]'den Yalçın Doğan'a verdiği röportajında da askerin tutumunu destekleyerek<ref name="gülen" /> şöyle demiştir:
35. satır:
28 Şubat'ın en dikkat çeken isimlerinden birisi de dönemin Türkiye Cumhurbaşkanı [[Süleyman Demirel]] olmuştur. Süreç içerisinde "irtica" ile mücadelesi için silahlı kuvvetleri desteklemiş, Refahyol hükümetinin uygulamalarını eleştirmiş ve [[Türkiye'de askerî müdahaleler]]in ağır sonuçları olduğunu söyleyerek bir topluluk konuşmasında "Çıkın sokaklara, yıkın bu hükümeti" demiştir.<ref name="gülen-erbakan" /> Demirel, 2006 yılında [[Habertürk]]'te Melih Meriç'in sunduğu bir televizyon programında başörtüsü yasağıyla ilgili olarak şöyle konuşmuştur:
 
{{Quote|Orası üniversite, oranın kuralları var. Danıştay, Anayasa Mahkemesi karar vermiş. İlle başı bağlı okumak istiyorsan, başı bağlı olarak okunabilen yerler var, oraya git. Arabistan'da falan öyle yerler vardır, oraya gidin, orada okuyun! Türkiye laliktenlaiklikten vazgeçemez. Herkes aklını başına toplasın. Bu ülkenin halkı yüzde 99'u Müslüman diye, Müslümanlığı istismar ederek, bu milleti arkamıza düşürürüz diye düşünen varsa aldanıyor. Hem de çok aldanmaktadır. Cumhuriyet 5'inci neslini yetiştirmiştir ve bu nesil cumhuriyete sahip çıkmaktadır. Türban özgürlük falan değildir. Bu gericiliktir.|[[Süleyman Demirel]] (Habertürk, "Basın Odası" programından)<ref>{{Web kaynağı | url = http://www.memurlar.net/haber/44391/ | başlık = 9'uncu Cumhurbaşkanı Demirel: Türbanlılar Arabistan'a gidip okusun | tarih = 1 Mayıs 2006 | yayıncı = memurlar.net | arşivurl = http://web.archive.org/web/20060513165205/http://www.memurlar.net:80/haber/44391/ | arşivtarihi = 13 Mayıs 2006}}</ref><ref>[https://www.youtube.com/watch?v=unTLJskQALQ Süleyman Demirel: Türban Gericiliktir, Başörtülüler Arabistan'a Gitsin]</ref>}}
 
2013 yılında MGK'da alınan 28 Şubat kararlarının 1997 yılından 2009 yılına kadar da uygulandığını söylemiş, 28 Şubat'ın darbe ve yanlış olmadığını savunmuş,<ref name="demirel">{{Web kaynağı | url = http://www.milliyet.com.tr/28-subat-ta-yapilan-yanlis-bir-sey-yoktur/siyaset/siyasetyazardetay/08.01.2013/1652600/default.htm | başlık = 28 Şubat'ta yapılan yanlış bir şey yoktur | yazar = Fikret Bila | tarih = 8 Ocak 2013 | yayıncı = Milliyet | arşivurl = http://web.archive.org/web/20160205183910/http://www.milliyet.com.tr/28-subat-ta-yapilan-yanlis-bir-sey-yoktur/siyaset/siyasetyazardetay/08.01.2013/1652600/default.htm | arşivtarihi = 5 Şubat 2016}}</ref> Erbakan hükumetinin istifası sonrası hükümeti kurma görevini Tansu Çiller'e değil [[Mesut Yılmaz]]'a vermesine yönelik eleştirilere karşı "Takdir Cumhurbaşkanı'nın diyor Anayasa. Yani benim takdirim." demiştir.<ref name="demirel"/>